Musa (as) esir bir topluma peygamberlikte bulunur. Mısırda köle olarak dörtyüz otuz yıl kalan İsrailoğullarına özgürlük için rehberlik eder. bağımsızlığa kavuşan toplumun liderliğini,bir ay gibi kısa bir süre, kardeşi Harun (as) 'a bırakıp dağa çıkar. Döndüğünde yeniden puta tapmaya başladıklarını görür. Çünkü onların kendisine döndükleri şey, dağdaki Musa'dan da, yanıbaşlarındaki Harun'dan da daha yakındır. Döndükleri şey içlerindeki esarettir ve's-selam!
esaret ne demektir? esararetten nasıl kurtululur _
esaret tutsaklık altında yaşamak demektir nasıl kurtulacağınıza gelince
esaretle alaklı kıssadan hissler KISSADAN HİSSE 1: [[ Falanca diyarda zalimlerin esareti altında yaşayan bir tutsak varmış. Esaret altında zulme maruz kalmak artık canına tak etmiş olan bu tutsak bir yolunu bulup kendi ülkesinin hükümdarına içeriğinde ' Efendimiz ben falanca diyardaki falanca zalimlerin esareti altında zulme maruz kalmaktayım yalvarıyorum benim kurtarın ' yazılı haberini uçurmuş. Bu haberi evvela padişahın baş veziri okumuş ve her şeyi önceden bilen padişahına sunmuş. Padişah ise ' Onu ne diye kurtaracakmışım ki o benim ülkemin insanlarını hal ev hareketleri ile bana itaatsizliğe sürükleyen bir kimseydi.' demiş. Vezir ise gözyaşları içersinde Fakat efendim ben zamanında onun bir takım iyi hallerini de gördüm. Eğer onu kurtarma büyüklüğünü gösterirseniz söz veriyorum onu ıslah eyleyeceğim.' diye yalvarıp yakarmış. Ulu padişah ise Vezirine bir hakikati göstermek amacı ile ' Tamam madem ki onu ıslah edebileceğine inanıyorsun git o zalimlere benim fermanım ile esiri bırakmalarını söyle.' demiş. Vezir esirin bulunduğu yere gitmiş. Padişah'ın korkusu ile serbest bırakılan esiri vezir şu cümleleri ile karşılamış. ' Sana geçmiş olsun demek isterdim ama henüz hiçbir şey geçmiş değil. Ben yüce sultanımıza seni ıslah edeceğime dair bir söz verdim yani anlayacağın sen bir nevi şartlı olarak tahliye edilmiş bir kimsesin demiş. Esir vezirin bu sözleri karşılığında alaycı ve de küstahça bir tavırla ' Sen deli misin divane mi be adam. Görmez misin ki ben artık hür bir kimseyim. Bir esaretten kurtuldum. Defol haydi defol başımdan git' demiş Tam o esnada onu esir tutan zalimlerden daha zalim olan bir topluluk kurutulduğunu zanneden gafili de veziri de esir almış. Fakat çok geçmemiş ki zalimler vezirin Çok korktukları Padişahın sağ kolu olmasından ötürü serbest bırakmış. Gafili ise eskisinden daha beter bir yaşam tarzı kucaklamış. Padişahımız olan Allah peygamberine ve de peygamber yakınlarına dahi Bağışlamak hususunda ayrıcalık Tanımamıştır. Nitekim Hz. Muhammed S.a.v. e ' Ey Muhammed 'evvela yakınlarını uyar' emri celili ulaşır ulaşmaz peygamber efendimiz tüm akrabalarını bir araya toplamış ve sırasıyla her birine ey eşim. ey evladım, Ey amcam ben sizi (bana uymazsanız) kurtaramam.' Demiştir. Allah bu açık delillerine rağmen inanamayanlara kurandaki şu ayetlerini hatırlatmaktadır: Allah, inkar edenlere, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek verdi. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: 'Ateşe diğer girenlerle birlikte girin' denildi. Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: 'Rabbim bana Kendi katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.' (Tahrim Suresi, 10-11) Allah bu ayetler ile insanoğluna şu mesajı vermek istemiştir. ' Nuh ve Lut Tüm peygamberlerim gibi merhamet sahibiydi. Onlara Eşlerini helak edeceğim haberini verdiğimde her iki peygamberde bana eşlerinni de kurtarmam için yalvarıp yakardılar. Lakin ben adaletimden asla ödün vermem Benim emirlerime uymayanlar peygamber hanımları olduğu halde ben onları kurtarmadım Peygamberler dahi bana uymayanlara Yardım edemezken İnsanları derlerinden kurtarmak için 'Allah'ın tüm emirlerine uyun kurtuluş ancak bu yolla mümkündür.' Demek yerine dinde olmayan şeyleri dindenmiş gibi sunarak şefaatçiliğe kalkışan Dış yüzleri Müslüman Özleri gavurdan daha da gavur olan kimselerde onlara uyanlarda elbetteki günü geldiğinde azbımızı tadacaklar. Biliniz ki tek kurtuluş benim hukuk bütünlüğüme riayet etmekte geçer ve Ben ' Allah'ın şu emrini yerine getiririm Ama şu emrini asla diyenlere de gerçek kurtuluşu nasib etmem' Demek istemiştir. ]] Mustafa Uzun S. Sırname
KISSADAN HİSSE 2: ' Bir bayana zalimler musallat olur ve bu bayan bu zalimlerden kurtulabilmek ümidi ile kör bir şeyhin kapısına vurur. Kör Şeyh bu bayanı okuyup üfler. Gaflet uykusunun sersemliği içersinde o zalimleri gitmişolarak düş eyler ve kendisine zalimlerin musallat olduğu bayana 'Tamamdır kızım ben az önce gördüm ki onların her biri benim okuyup üflemelerim ve de yazmış olduğum şu muska karşısında yerlebilrir oldu her biri gitti rahatsın değilmi şimdi der. O esnada Kızın yanı başında bulunan zalimler kıza şu emirlerinitelkin ederler bu hocaya bizim gittiğimiz yalanını söyle gülümseyerek ve içtenlikle Allah sizden razı olsun hocam de demezsen ve de bizden kurtulmuş gibi görünmezsen sevdiğin tüm insanlara da musallat oluruz. Ona Bizden kurtulduğun yalanını söyle de O kendisindeki gafleti keramet sansın. Bizden asıl kurtuluş yollarını öğrenme gereksinimini duymasın ve de duyuramasın. ' Mustafa Uzun / S. Sırname www.vefakar.com
'Ben rüzgarların hür estiği, gün ışığının önünü kesen hiçbir engelin mevcut olmadığı bozkırda doğdum. Ben herkesin, herşeyin hür nefes alıp verdiği; duvarlarla, çitlerle, tellerle çevrilmemiş bozkırda doğdum. Orada ölmek istiyorum. Duvarlarında arasında değil.' On Ayı (Comanche Kabilesi)
esaretin bedeli..çok guzel filmdi..o, tüm mahkumlara klasik müzik dinlettiği sahne; ... kütüphane için senelerce para ve kitap yardımında bulunulması için yazdığı yetkili mercilere mektuplar ve bunda sebat etmesi sonunda da başarması ve gonderilen kitaplarla birlikte olan zarftan çıkan mektupta artık bi daha yazmamasinin rica edilmesi :))) umut... azim.. kararlılık.. soğukkanlılık senerlerce bir duvarı taş yontan o küçük çekiçle kazmak.. özgürlüğüne kavuşup müdürünü(kirli adam) mahkum ettirmesi; mudurunse esarete boyun egmektense kendini öldürmesi... başkalarına da umudu aşılaması... ...
En zor olanı da psikolojik esaret.
Ruhlar müebbete mahkum...
''CESARETİMİN BİTTİĞİ YERDE ESARETİM BAŞLAR''
'''CESARETİMİN BİTTİĞİ YERDE ESARETİM BAŞLAR''
Musa (as) esir bir topluma peygamberlikte bulunur. Mısırda köle olarak dörtyüz otuz yıl kalan İsrailoğullarına özgürlük için rehberlik eder. bağımsızlığa kavuşan toplumun liderliğini,bir ay gibi kısa bir süre, kardeşi Harun (as) 'a bırakıp dağa çıkar. Döndüğünde yeniden puta tapmaya başladıklarını görür. Çünkü onların kendisine döndükleri şey, dağdaki Musa'dan da, yanıbaşlarındaki Harun'dan da daha yakındır. Döndükleri şey içlerindeki esarettir ve's-selam!
Esaret, kişinin kendi arzu ve istekleri doğrultusunda gerçeği görememesinden dolayı kendi kendini prangalamasıdır.....
Ö Z G Ü R L Ü K. N E R D E?
______Ö_Z_/
______Ö_Z_G_Ü_R_/
______Ö_Z_G_Ü_R_L_Ü_K_/
______Ö_Z_G_Ü_R_L_Ü_K_N_E_/
______Ö_Z_G_Ü_R_L_Ü_K_N_E_R_D_E_/
_______bir senmisinmahkûmolankadere
______ben__de_____öyleyim___ben____de
_____hem___de____________her______şeye
_____her_____yer/____________________de
_____kendi_____içimde_______________utsak
______ruhum/_____da__________________hapis
______evim/_________de________________kilitli
________teras/_________da_________________esir
_______öz/______________gürlük ___________içinde
______sevgi/_______________de_______________hapis
_____bir imza________________mahkûmuyum_________ben
_________çocuklara ___________müebbet
_________kamçı_________________mı_____________istersin
__________balyoz_________________mu______________dersin
_________bir ______________________kuru____________ekmeğe
__________bin bir çeşit________________ha/____kar/_______et
_____________________öz/_____________gürlük____________uzakta
______________________belki____________ölüm/________________de
_______________________hayır____________hayır
________________________kabir____________nezaret/___ha/_____ne
_________________________cehennem_______hapis/____________hane
_________________________işkence________işkence________işkence
________________________özgürlük_______nerde_________kardeşim
______________________özgürlük______nerde________Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=591403&order=oto
Otomatik sıralamaya göre 22. sayfadaki 426. şiir…
esaret bitti yüreğim artık özgürsün
peki neden bu çırpınışlar? hadi uç
bence tutsaklıktır.SIRNAME arkadaşımız uzun uzun anlatmış anlayalım diye. ama kısaca tutsaklıktır
esaret ne demektir? esararetten nasıl kurtululur _
esaret tutsaklık altında yaşamak demektir nasıl kurtulacağınıza gelince
esaretle alaklı kıssadan hissler
KISSADAN HİSSE 1:
[[ Falanca diyarda zalimlerin esareti altında yaşayan bir tutsak varmış. Esaret altında zulme maruz kalmak artık canına tak etmiş olan bu tutsak bir yolunu bulup kendi ülkesinin hükümdarına içeriğinde ' Efendimiz ben falanca diyardaki falanca zalimlerin esareti altında zulme maruz kalmaktayım yalvarıyorum benim kurtarın ' yazılı haberini uçurmuş. Bu haberi evvela padişahın baş veziri okumuş ve her şeyi önceden bilen padişahına sunmuş. Padişah ise ' Onu ne diye kurtaracakmışım ki o benim ülkemin insanlarını hal ev hareketleri ile bana itaatsizliğe sürükleyen bir kimseydi.' demiş. Vezir ise gözyaşları içersinde Fakat efendim ben zamanında onun bir takım iyi hallerini de gördüm. Eğer onu kurtarma büyüklüğünü gösterirseniz söz veriyorum onu ıslah eyleyeceğim.' diye yalvarıp yakarmış. Ulu padişah ise Vezirine bir hakikati göstermek amacı ile ' Tamam madem ki onu ıslah edebileceğine inanıyorsun git o zalimlere benim fermanım ile esiri bırakmalarını söyle.' demiş. Vezir esirin bulunduğu yere gitmiş. Padişah'ın korkusu ile serbest bırakılan esiri vezir şu cümleleri ile karşılamış. ' Sana geçmiş olsun demek isterdim ama henüz hiçbir şey geçmiş değil. Ben yüce sultanımıza seni ıslah edeceğime dair bir söz verdim yani anlayacağın sen bir nevi şartlı olarak tahliye edilmiş bir kimsesin demiş. Esir vezirin bu sözleri karşılığında alaycı ve de küstahça bir tavırla ' Sen deli misin divane mi be adam. Görmez misin ki ben artık hür bir kimseyim. Bir esaretten kurtuldum. Defol haydi defol başımdan git' demiş Tam o esnada onu esir tutan zalimlerden daha zalim olan bir topluluk kurutulduğunu zanneden gafili de veziri de esir almış. Fakat çok geçmemiş ki zalimler vezirin Çok korktukları Padişahın sağ kolu olmasından ötürü serbest bırakmış. Gafili ise eskisinden daha beter bir yaşam tarzı kucaklamış.
Padişahımız olan Allah peygamberine ve de peygamber yakınlarına dahi Bağışlamak hususunda ayrıcalık Tanımamıştır. Nitekim Hz. Muhammed S.a.v. e ' Ey Muhammed 'evvela yakınlarını uyar' emri celili ulaşır ulaşmaz peygamber efendimiz tüm akrabalarını bir araya toplamış ve sırasıyla her birine ey eşim. ey evladım, Ey amcam ben sizi (bana uymazsanız) kurtaramam.' Demiştir. Allah bu açık delillerine rağmen inanamayanlara kurandaki şu ayetlerini hatırlatmaktadır:
Allah, inkar edenlere, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek verdi. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: 'Ateşe diğer girenlerle birlikte girin' denildi. Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: 'Rabbim bana Kendi katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.' (Tahrim Suresi, 10-11)
Allah bu ayetler ile insanoğluna şu mesajı vermek istemiştir. ' Nuh ve Lut Tüm peygamberlerim gibi merhamet sahibiydi. Onlara Eşlerini helak edeceğim haberini verdiğimde her iki peygamberde bana eşlerinni de kurtarmam için yalvarıp yakardılar. Lakin ben adaletimden asla ödün vermem Benim emirlerime uymayanlar peygamber hanımları olduğu halde ben onları kurtarmadım Peygamberler dahi bana uymayanlara Yardım edemezken İnsanları derlerinden kurtarmak için 'Allah'ın tüm emirlerine uyun kurtuluş ancak bu yolla mümkündür.' Demek yerine dinde olmayan şeyleri dindenmiş gibi sunarak şefaatçiliğe kalkışan Dış yüzleri Müslüman Özleri gavurdan daha da gavur olan kimselerde onlara uyanlarda elbetteki günü geldiğinde azbımızı tadacaklar. Biliniz ki tek kurtuluş benim hukuk bütünlüğüme riayet etmekte geçer ve Ben ' Allah'ın şu emrini yerine getiririm Ama şu emrini asla diyenlere de gerçek kurtuluşu nasib etmem' Demek istemiştir. ]] Mustafa Uzun S. Sırname
KISSADAN HİSSE 2:
' Bir bayana zalimler musallat olur ve bu bayan bu zalimlerden kurtulabilmek ümidi ile kör bir şeyhin kapısına vurur. Kör Şeyh bu bayanı okuyup üfler. Gaflet uykusunun sersemliği içersinde o zalimleri gitmişolarak düş eyler ve kendisine zalimlerin musallat olduğu bayana 'Tamamdır kızım ben az önce gördüm ki onların her biri benim okuyup üflemelerim ve de yazmış olduğum şu muska karşısında yerlebilrir oldu her biri gitti rahatsın değilmi şimdi der. O esnada Kızın yanı başında bulunan zalimler kıza şu emirlerinitelkin ederler bu hocaya bizim gittiğimiz yalanını söyle gülümseyerek ve içtenlikle Allah sizden razı olsun hocam de demezsen ve de bizden kurtulmuş gibi görünmezsen sevdiğin tüm insanlara da musallat oluruz. Ona Bizden kurtulduğun yalanını söyle de O kendisindeki gafleti keramet sansın. Bizden asıl kurtuluş yollarını öğrenme gereksinimini duymasın ve de duyuramasın. '
Mustafa Uzun / S. Sırname www.vefakar.com
kalp esareti en zor olanı imiş...
qood qood
'Ben rüzgarların hür estiği, gün ışığının önünü kesen hiçbir engelin mevcut olmadığı bozkırda doğdum. Ben herkesin, herşeyin hür nefes alıp verdiği; duvarlarla, çitlerle, tellerle çevrilmemiş bozkırda doğdum. Orada ölmek istiyorum. Duvarlarında arasında değil.'
On Ayı (Comanche Kabilesi)
esaretin bedeli..çok guzel filmdi..o, tüm mahkumlara klasik müzik dinlettiği sahne; ...
kütüphane için senelerce para ve kitap yardımında bulunulması için yazdığı yetkili mercilere mektuplar ve bunda sebat etmesi sonunda da başarması ve gonderilen kitaplarla birlikte olan zarftan çıkan mektupta artık bi daha yazmamasinin rica edilmesi :)))
umut...
azim..
kararlılık..
soğukkanlılık
senerlerce bir duvarı taş yontan o küçük çekiçle kazmak..
özgürlüğüne kavuşup müdürünü(kirli adam) mahkum ettirmesi; mudurunse esarete boyun egmektense kendini öldürmesi...
başkalarına da umudu aşılaması...
...
kölelik,tutsaklık...