İstanbul'da hanımlar, beyler, paşalar, tül perdeler, kravatlar, apoletler, şişeler, çıtı pıtı dilleri ve pamuk gibi elleri ve biçare telgraf telleri devretmek için Amerika'ya Anadolu'yu şöyle diyorlardı Erzurum'dakilere: «Bizi bir başımıza bıraksalar, tarafgirlik, cehalet ve çok konuşmaktan başka müspet bir hayat kuramayız. İşte bu yüzden Amerika çok işimize geliyor. Filipin gibi vahşi bir memleketi adam etti Amerika. Ne olacak, Biz de on beş, yirmi sene zahmet çekeriz, sonra Yeni Dünya'nın sayesinde İstiklâli kafasında ve cebinde taşıyan bir Türkiye vücuda geliverir. Amerika, içine girdiği memleket ve millet hayrına nasıl bir idare kurduğunu Avrupa'ya göstermek ister. Hem artık işi uzatmağa gelmez. Çok tehlikeli anlar yaşıyoruz. Sergüzeşt ve cidâl devri geçmiştir: Türkiye'yi, geniş kafalı birkaç kişi belki kurtarabilir.»
Buna rağmen, İstanbul'da birçok hanımlar, beyler, paşalar, Türk halkından kesmişlerdi umudu. Yağdırıldı telgraflar Erzurum'a: «Amerikan mandası altına girelim,» diye. «İstiklâl, diyorlardı, şâyanı arzu ve tercihtir, amma bugün bu, diyorlardı, mümkün değil, birkaç vilâyet, diyorlardı, kalacak elde, şu halde, diyorlardı, şu halde, Memâliki Osmaniye'nin cümlesine şâmil Amerikan mandaterliğini talep etmeği memleketimiz için en nâfi bir şekli hal kabul ediyoruz.»
Fakat bu şekli halli kabul etmedi Erzurumlu. Erzurum'un kışı zorludur balam, buz tutar yiğitlerin bıyığı. Erzurum'da kaskatı, dimdik ölür adam, kabullenmez yılgınlığı...
Erzurum'da on dört gün sürdü Kongre: orda, mazlum milletlerden bahsedildi bütün mazlum milletlerden ve emperyalizme karşı dövüşlerinden onların.
Orda, bir Şûrayı Millî'den bahsedildi, İradei Milliyeye müstenit bir Şûrayı Millî'den. Buna rağmen, «Âsi gelmiyelim» diyenler vardı, «makamı hilâfet ve saltanata.» Hattâ casuslar vardı içerde.
Buna rağmen, «Bütün aksâmı vatan birküldür» denildi. «Kabul olunmaz,» denildi, «Manda ve Himaye...»
3 Temmuz 1919'da İstanbulkapı'dan Erzurum'a giriş yapan Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler,yetkililer ve vatandaşlar tarafından karşılandılar.Kazım Karabekir'den 1918 Erzurum Harekatı hakkında bilgi aldı.Ve Erzurum'da Cumhuriyet Caddesi'nin sağ tarafındaki Erzurum Kalesi Muhafızlığı'na ait şimdiki cinislilerin evine yerleşti.İstanbul Hükümeti,Mustafa Kemal'in Erzurum'da kalmasını istemiyor,İstanbul'a geri dönmesini emrediyordu.8 Temmuz 1919 gecesi,Mustafa Kemal geçtiği telgrafta askerlikten istifa ettiğini ifade ediyordu.Bu karar yurt çapında büyük yankı uyandırmıştı.
Tarihi kararlar alındı
Erzurum Kongresi,tesbit edilen tarihten 2 hafta sonra 23 TEMMUZ 1919 günü Kongre caddesindeki kongre binasında toplandı.Bu bina yakın bir tarihe kadar fen lisesi olduğu halde şu anda müze olarak korunmakta ve sergilenmektedir.Cevad Dursunoğlu'nun çekilmesiyle yerine Mustafa Kemal aday gösterildi ve kongre başkanlığına seçildi.Mustafa Kemal yaptığı tarihi konuşmasında dünyanın ve Türkiye'nin siyasi durumuna değindi.Erzurum Kongresi iki haftalık bir çalışmadan sonra şu kararları aldı:
*Milli hudutlar içinde vatan bir bütündür.
*Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümeti'nin çökmesi halinde millet,birlik olarak yurdu koruyacak ve kurtaracaktır.
*Vatanın bağımsızlığını korumaya Osmanlı Hükümeti muktedir olmadığı takdirde,amacı elde etmek için geçici bir hükümet kurulacak ve bu milli kongre tarafından seçilecektir.Eğer kongre toplanamamış durumda ise bu seçimi kongre temsil kurulu yapacaktır.
*Vatanın maruz kaldığı üzücü hadiseler sonunda milli vicdandan doğan,toplulukların birleşmesinden meydana gelen teşkilat Vilayet-i Şarkiye,Müdaf-i Hukuki Milliye Cemiyeti,her türlü particilik akımlarından tamamıyla uzaktır.Bütün İslam vatandaşları cemiyetin üyesidir.
*Manda ve himaye altına girme kabul edilemez.
*Hıristiyan unsurlara, Siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozmaya yönelik imtiyaz verilmeyecektir.
*Erzurum Kongresi, Milli Mücadele'de önemli bir yere sahip olmuştur.Atatürk,konuşmalarında bu duygusunu sık sık dile getirmiştir.
https://www.derskurdu.com/erzurum-kongresi-tarihi-kararlari-maddeleri-onemi
tarihine ve orjinal beyannamelerine bakabilirsiniz.
Yürüdük Erzurum'a doğru
Birkaç tüfek beraber.
Kartallar dolaştı al doruklardan
Kondu cana.
90'lık ihtiyarlar vardı
19 yaşa değer
Kolları rüzgar gibiydi vallah
Bakışları benzerdi ummana.
Palandöğencek ışıldar idi,
Paslanmış bir hançer.
Çıktı bir hançer,dadaş, tarihten
Alana.
Ana vatan duyulurdu sonsuz,
Havada yapı, havada mermer;
Aziziye tabyasından, Ana ana.
Kimi bebesinden geçmiş
Kimi gayrı ot yer
Kiminin kopmuş ayağı 1328'de.
Adımını verir sana.
Bir toplandık bütün gönüllercek
Kişi kişiden er.
Ayırt edilmezdi kaya, öküz, oğul,
At,kız,torun, dana.
Katılırdı soru taşın
Katılırdı toprağın içindeki fer.
Döküle döküle bulut
Felek dolana dolana.
Bir kongre ettik ki,
Çok ağrıdı düşünceler.
Düşüncelerin açışından
Alınlar boyandı kana.
Söyler ahını memleketin
Söyler.
Erzurum,
Dağcana.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Türkiye'nin bugüne gelmesinde önemli bir adım
İstanbul'da hanımlar, beyler, paşalar,
tül perdeler, kravatlar, apoletler, şişeler,
çıtı pıtı dilleri ve pamuk gibi elleri
ve biçare telgraf telleri
devretmek için Amerika'ya Anadolu'yu
şöyle diyorlardı Erzurum'dakilere:
«Bizi bir başımıza bıraksalar,
tarafgirlik, cehalet
ve çok konuşmaktan başka müspet
bir hayat kuramayız.
İşte bu yüzden Amerika çok işimize geliyor.
Filipin gibi vahşi bir memleketi adam etti Amerika.
Ne olacak,
Biz de on beş, yirmi sene zahmet çekeriz,
sonra Yeni Dünya'nın sayesinde
İstiklâli kafasında ve cebinde taşıyan
bir Türkiye vücuda geliverir.
Amerika, içine girdiği memleket ve millet hayrına
nasıl bir idare kurduğunu
Avrupa'ya göstermek ister.
Hem artık işi uzatmağa gelmez.
Çok tehlikeli anlar yaşıyoruz.
Sergüzeşt ve cidâl devri geçmiştir:
Türkiye'yi, geniş kafalı birkaç kişi belki kurtarabilir.»
N.H.Ran
Buna rağmen,
İstanbul'da birçok hanımlar, beyler, paşalar,
Türk halkından kesmişlerdi umudu.
Yağdırıldı telgraflar Erzurum'a:
«Amerikan mandası altına girelim,» diye.
«İstiklâl, diyorlardı, şâyanı arzu ve tercihtir, amma
bugün bu, diyorlardı, mümkün değil,
birkaç vilâyet, diyorlardı, kalacak elde,
şu halde, diyorlardı, şu halde,
Memâliki Osmaniye'nin cümlesine şâmil
Amerikan mandaterliğini talep etmeği
memleketimiz için en nâfi
bir şekli hal kabul ediyoruz.»
Fakat bu şekli halli kabul etmedi Erzurumlu.
Erzurum'un kışı zorludur balam,
buz tutar yiğitlerin bıyığı.
Erzurum'da kaskatı, dimdik ölür adam,
kabullenmez yılgınlığı...
N.H.Ran
Erzurum'da on dört gün sürdü Kongre:
orda, mazlum milletlerden bahsedildi
bütün mazlum milletlerden
ve emperyalizme karşı dövüşlerinden onların.
Orda, bir Şûrayı Millî'den bahsedildi,
İradei Milliyeye müstenit bir Şûrayı Millî'den.
Buna rağmen,
«Âsi gelmiyelim» diyenler vardı,
«makamı hilâfet ve saltanata.»
Hattâ casuslar vardı içerde.
Buna rağmen,
«Bütün aksâmı vatan birküldür» denildi.
«Kabul olunmaz,» denildi,
«Manda ve Himaye...»
N.H.Ran
Bugün 85.yıldönümü olan kongre.
3 Temmuz 1919'da İstanbulkapı'dan Erzurum'a giriş yapan Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler,yetkililer ve vatandaşlar tarafından karşılandılar.Kazım Karabekir'den 1918 Erzurum Harekatı hakkında bilgi aldı.Ve Erzurum'da Cumhuriyet Caddesi'nin sağ tarafındaki Erzurum Kalesi Muhafızlığı'na ait şimdiki cinislilerin evine yerleşti.İstanbul Hükümeti,Mustafa Kemal'in Erzurum'da kalmasını istemiyor,İstanbul'a geri dönmesini emrediyordu.8 Temmuz 1919 gecesi,Mustafa Kemal geçtiği telgrafta askerlikten istifa ettiğini ifade ediyordu.Bu karar yurt çapında büyük yankı uyandırmıştı.
Tarihi kararlar alındı
Erzurum Kongresi,tesbit edilen tarihten 2 hafta sonra 23 TEMMUZ 1919 günü Kongre caddesindeki kongre binasında toplandı.Bu bina yakın bir tarihe kadar fen lisesi olduğu halde şu anda müze olarak korunmakta ve sergilenmektedir.Cevad Dursunoğlu'nun çekilmesiyle yerine Mustafa Kemal aday gösterildi ve kongre başkanlığına seçildi.Mustafa Kemal yaptığı tarihi konuşmasında dünyanın ve Türkiye'nin siyasi durumuna değindi.Erzurum Kongresi iki haftalık bir çalışmadan sonra şu kararları aldı:
*Milli hudutlar içinde vatan bir bütündür.
*Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümeti'nin çökmesi halinde millet,birlik olarak yurdu koruyacak ve kurtaracaktır.
*Vatanın bağımsızlığını korumaya Osmanlı Hükümeti muktedir olmadığı takdirde,amacı elde etmek için geçici bir hükümet kurulacak ve bu milli kongre tarafından seçilecektir.Eğer kongre toplanamamış durumda ise bu seçimi kongre temsil kurulu yapacaktır.
*Vatanın maruz kaldığı üzücü hadiseler sonunda milli vicdandan doğan,toplulukların birleşmesinden meydana gelen teşkilat Vilayet-i Şarkiye,Müdaf-i Hukuki Milliye Cemiyeti,her türlü particilik akımlarından tamamıyla uzaktır.Bütün İslam vatandaşları cemiyetin üyesidir.
*Manda ve himaye altına girme kabul edilemez.
*Hıristiyan unsurlara, Siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozmaya yönelik imtiyaz verilmeyecektir.
*Erzurum Kongresi, Milli Mücadele'de önemli bir yere sahip olmuştur.Atatürk,konuşmalarında bu duygusunu sık sık dile getirmiştir.