Kültür Sanat Edebiyat Şiir

edip cansever sizce ne demek, edip cansever size neyi çağrıştırıyor?

edip cansever terimi Barış Çalışkan tarafından tarihinde eklendi

  • Us Atölyesi
    Us Atölyesi

    "..Gözdür
    kim nederse desin
    bütün aşkların en serserisi..."

  • İrem Başar
    İrem Başar



    "Unutulmuş gibiyim ben
    ve insan
    Bir bakıma unutulmuş gibidir
    Bilmem ki nasıl anlatmalı
    Yalnız bile değilim..."


  • The Rose
    The Rose

    ''Bir gelin böceği gibi sessizsem
    Ve eğilimliysem üstümdeki gökle oranlı
    Yemin ederim ‘bir aşk kırgını’ değilim
    Yeni diller, yeni anlamlar öğrenmeye çıktım ben ...''

    ' Edip Cansever '

  • Boyasiz Kus
    Boyasiz Kus

    ..........

    Her şey o kadar dokunaklı ki
    Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen
    Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem
    Üstelik yalnızsam bir de -telefonda kuş sesleri-
    Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı
    Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar.
    ........

  • Rana Sümeyye Kaymak
    Rana Sümeyye Kaymak

    infilak

  • Beste Negâr
    Beste Negâr

    “ Yalnızlık bile bir insanla bağlantılıdır” der Edip Cansever…
    Yoğun bir şiir işçiliği ile sadece şiire adanmış bir hayatın içinde yüzlerce ürün vermiştir…
    Yerçekimli karanfili, Mendilimde Kan Seslerindeki meşhur ahmet abisi ile hatırlanır…
    Şiiri, insanın özüne ve anadolunun zengin coğrafyasına uzanan bir yolculuktur…

    Türk şiiri en özgün kalemlerinden birini kaybettiğinde, sevenleri ve İstanbul “ölüm sen en güzelsin bu saatlerde” diye seslenen bir şairi uğurlar …


    rahmet o’na…

  • Alper Yalcin
    Alper Yalcin

    'Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
    Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
    Mendilimde kan sesleri.' demissin ya Edip agbi..Bende sana soruyorum güzelim, bir mendil iki kere niye kanar...
    Okudugun siirler, gezdigin sehirler, öptügün kadinlar gül kokuyor, gül kokuyorsun edip agbi, bir de amansiz acimasiz kokuyorsun........

  • Arke Arkhe
    Arke Arkhe

    İNFİLAK
    Ben gidince hüzünler bırakırım
    Bu senin yaşadığındır
    Bir ev sıkılır kadınlardaki
    Bir adam sıkılır kadınlardaki
    Seni sevmek bu kadar mı
    O benim yaşadığımdır.

    Bazan da bir yerde kuşlar vardır
    Ne uçmak, ne görünmek ister
    Bir karanfil pencereyi deler
    Bir kapı kendiliğinden kapanır
    İstesek sevişirdik, ama olmadı
    Biz değil yaşayan acılardır.

    Gitsem her yerde biraz vardır
    Hatırda zamansız bir plak
    Bir otel kapısı, biraz istasyon
    Vardır oseninle birlikte olmak
    Buluşur çok uzaktan ellerimiz
    Ve nasıl gözgözeyiz ansızın infilak.

  • Esma Masal
    Esma Masal

    'Yerçekimli Karanfil...'

  • Sevda Deniz
    Sevda Deniz

    İkinci Yeni akımının en kendine has örneklerini vermiştir. Yenilik, Pazar Postası, Yeni Dergi gibi yayınlarda şiirsel canlılığı besleyen şairlerden biri oldu. Şirinde zamanla sevinç yerini bunalıma, toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısı yerini yıkıcı bir umutsuzluğa bırakmıştır.. Anlaşılması güç, yine de anlamdan ayrılmayan bir tarzı vardır. imgeler herşey olsa da düşünceyi göz ardı etmedi..
    hatta 'cümleyi parçaladınız,mahvettiniz' diyen bir zata 'ne güzel cümleye kimliğini geri verdik 'diyecek kadar hazırcevap ve inanandır..
    cemal süreyya'nın deyişiyle'yeşil saten gömleğinin yakası geniş zamanlara açılan şair'..

    çağrılmayan yakup

    Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup
    Bunu kendine üç kere söyledi
    Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar
    O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım
    Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli
    Daha hiç çağrılmadım
    Biri olsun 'Yakup! ' diye seslenmedi hiç
    Yakup!
    Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım
    Ve içimden durgun ve çürük bir suyu düşüreyim
    Ceplerimdeki eskimiş kağıt parçalarını atayım
    Sonra bir güzel yıkanayım da.
    Ben size demedim mi.

    Evet, kurbağalara bakmaktan geliyorum
    Sanki böyle niye ben oradan geliyorum
    Telaslı, aç gözlü kurbağalara
    Bakmaktan
    Bilmiyorum
    Bilmiyorum, bilmiyorum
    Ben, yani Yusuf, Yusuf mu dedim? Hayır, Yakup
    Bazen karıştırıyorum.

    Bazen karıştırıyorum ya, çok uzun bir gündü
    Sonra bu çok uzun günün sıcak bir günü
    Kediler kırmızı alevler halinde koşuyordu
    Onlar işte hep boyuna koşuyordu
    Birileri çıkıyordu ordan burdan

    Hiç çıkmamak halinde ve olgun
    Birileri çıkıyordu
    Geceden kalma bir lamba yanıyordu, açık
    Bir pencerenin sokağa doğru içinde
    Bu uyum korkunçtur Yakup!
    Yakubun olması korkunçluğudur bu
    Dünyanın insana doğru içinde
    Yakup, Yakup!
    Burdayım, yani ben.. evet, geliyorum
    Lambayı söndürmesinler, geliyorum
    Siz bütün lambaları yakın, evet
    Ben, yani Yusuf, Yusuf mu dedim? hayır, Yakup
    Bazen karıştırıyorum.

    Ve kendine bilinmeyenler yaratan Yakubum ben, iyi ya
    Durduğum bir gündü, diyorum, bütün ilgiler sizin olsun
    Her türlü bir şeyler sizin olsun, ben artık
    Hep böyle istiyorum, ayıp degil ya
    Durduğum bir gündü, diyorum, yüzümü göğe doğurduğum
    Bir gündü ve yaş

  • Emel Avcı
    Emel Avcı

    yerleştir bu sevdayı her yerine/yüzünde ter olan su damlacıklarının kaynağına yerleştir...

  • Emel Avcı
    Emel Avcı

    hatıralarının peşinden koşan insanları,buruk bir gülümsemeyi,derin bir hüznü...

  • Lanet Herif
    Lanet Herif

    ben ruhi bey nasılım.

  • 2.Yeni'nin lokomotif şairlerinden...

  • Religion Religion
    Religion Religion

    ....
    vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
    vaktinde anlamanın sevinci mi
    ya da biraz geç kalmanın
    o gereksiz tedirginliği mi
    hangisi?
    ....

  • Tahir Yaprak
    Tahir Yaprak

    dünyanın ne olduğunu anlayan ama anlatmak konusunda sıkıntıya düşen. çünkü anlaşılmamak için binlerce isimle isimlendirilen. verdikleri alınmamakta diretilen bir çeşit gladyatör.

  • Birgül Meral
    Birgül Meral

    Susarak susarmışız da, ölçemezmiş kimse derinliğini

  • Selami Şahin
    Selami Şahin

    edip cansever demek şiirde soyutlama demek,serbest çağrışım demek,ikinci yeni adında bir akımın öncülerinden o....ben ruhi bey nasılım,çağrılmayan yakup gibi şiirleri yapan şair...
    BEKLEMEK
    Beklemek bizim yaşamımız
    Vapur beklemek
    Gün beklemek
    İnsan beklemek
    Çiçeklerin açmasını
    Gecenin geçmesini
    Sayfaların dolmasını beklemek
    Beklemek […

  • Bir Kara Karga
    Bir Kara Karga

    mendilimde kan sesleri daa öncede yazılmış ii mi...olsun artk napak

  • Bir Kara Karga
    Bir Kara Karga

    Her yere yetişilir
    Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
    Çocuğum beni bağışla
    Ahmet Abi sen de bağışla
    Boynu bükük duruyorsam eğer
    İçimden öyle geldiği için değil
    Ama hiç değil
    Ah güzel Ahmet abim benim
    İnsan yaşadığı yere benzer
    O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
    Suyunda yüzen balığa
    Toprağını iten çiçeğe
    Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
    Konyanın beyaz
    Antebin kırmızı düzlüğüne benzer
    Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
    Denize benzer ki dalgalıdır bakışları
    Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına
    Öylesine benzer ki
    Ve avlularına
    (Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
    Ve sözlerine
    (Yani bir cep aynası alım-satımına belki)
    Ve bir gün birinin adres sormasına benzer
    Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne
    Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
    Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına
    Minibüslerine, gecekondularına
    Hasretine, yalanına benzer
    Anısı işsizliktir
    Acısı bilincidir
    Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
    Gülemiyorsun ya, gülmek
    Bir halk gülüyorsa gülmektir
    Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi.
    Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
    Dirseğin iskemleye dayalı
    - Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -
    Cıgara paketinde yazılar resimler
    Resimler: cezaevleri
    Resimler: özlem
    Resimler: eskidenberi
    Ve bir kaşın yukarı kalkık
    Sevmen acele
    Dostluğun çabuk
    Bakıyorum da simdi
    O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
    Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi
    Biz eskiden seninle
    İstasyonları dolaşırdık bir bir
    O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
    Nazilli kokardı
    Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
    Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
    Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
    Kadının ütülü patiskalardan bir teni
    Upuzun boynu
    Kirpikleri
    Ve sana Ahmet Abi
    uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
    Sofranı kurardı
    Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
    Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi
    Çocuklar doğururdu
    Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini işlerdi bir dantel gibi
    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar...
    Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
    Umudu dürt
    Umutsuzluğu yatıştır
    Diyeceğim şu ki
    Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
    Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
    Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
    Çocuklar, kadınlar, erkekler
    Trenler tıklım tıklım
    Trenler cepheye giden trenler gibi
    İşçiler
    Almanya yolcusu işçiler
    Kadınlar
    Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
    Ellerinde bavullar, fileler
    Kolonyalar, su şişeleri, paketler
    Onlar ki, hepsi
    Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
    Ah güzel Ahmet Abim benim
    Gördün mü bak
    Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
    Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
    Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
    Gelse de
    Öyle sürekli değil
    Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
    O kadar çabuk
    O kadar kısa
    İşte o kadar.

    Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
    Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
    Mendilimde kan sesleri.


    (mendilimde kan sesleri..şiirin konuştuğu şiir...en iyilerden ya..çk güzel)

  • Badel
    Badel

    İÇİNDEN DOĞRU SEVDİM SENİ

    İçinden doğru sevdim seni
    Bakışlarından doğru sevdim de
    Ağzındaki ıslaklığın buğusundan
    Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
    Beni sevdiğin gibi sevdim seni
    Kar bırakılmış karanlığından.

    Yerleştir bu sevdayı her yerine
    Yüzünde ter olan su damlacıklarının
    Kaynağına yerleştir
    Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına
    Gül taşıyan cocuğuna yerleştir
    Ve omuzlarına daracık omuzlarına
    Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın
    Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten
    Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir
    Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde
    Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe
    Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran
    Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun
    Kar taneleri gibi uçuşan
    Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine
    Yerleştir bu sevdayı her yerine.

    Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere
    Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden
    Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen
    Sevdayı
    Ve köpüklendir
    Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın
    Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten
    Öğrenmez ama öğretir mutluluğu
    Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi
    Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli
    Var eden kendini birincisinden
    Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren.

    Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
    Tanımadığın bir ülke gibi
    İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
    Tam kendisi gibi mutluluğun
    Beni bekliyorsun
    Ve onu bekliyorsun beni beklerken.

  • Badel
    Badel

    MENDİLİMDE KAN SESLERİ

    Her yere yetişilir
    Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
    Çocuğum beni bağışla
    Ahmet Abi sen de bağışla.

    Boynu bükük duruyorsam eğer
    İçimden öyle geldiği için değil
    Ama hiç değil
    Ah güzel Ahmet abim benim
    İnsan yaşadığı yere benzer
    O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
    Suyunda yüzen balığa
    Toprağını iten çiçeğe
    Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
    Konyanın beyaz
    Antebin kırmızı düzlüğüne benzer
    Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
    Denize benzer ki dalgalıdır bakışları
    Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına
    Öylesine benzer ki
    Ve avlularına
    (Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
    Ve sözlerine
    (Yani bir cep aynası alım-satımına belki)
    Ve bir gün birinin adres sormasına benzer
    Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne
    Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
    Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına
    Minibüslerine, gecekondularına
    Hasretine, yalanına benzer
    Anısı işsizliktir
    Acısı bilincidir
    Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan

    Gülemiyorsun ya, gülmek
    Bir halk gülüyorsa gülmektir
    Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi.
    Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
    Dirseğin iskemleye dayalı
    - Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -
    Cıgara paketinde yazılar resimler
    Resimler: cezaevleri
    Resimler: özlem
    Resimler: eskidenberi
    Ve bir kaşın yukarı kalkık
    Sevmen acele
    Dostluğun çabuk
    Bakıyorum da simdi
    O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.

    Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi
    Biz eskiden seninle
    İstasyonları dolaşırdık bir bir
    O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
    Nazilli kokardı
    Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
    Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
    Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
    Kadının ütülü patiskalardan bir teni
    Upuzun boynu
    Kirpikleri
    Ve sana Ahmet Abi
    uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
    Sofranı kurardı
    Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
    Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi
    Çocuklar doğururdu
    Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini işlerdi bir dantel gibi

    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar...
    Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
    Umudu dürt
    Umutsuzluğu yatıştır
    Diyeceğim şu ki
    Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
    Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
    Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
    Çocuklar, kadınlar, erkekler
    Trenler tıklım tıklım
    Trenler cepheye giden trenler gibi
    İşçiler
    Almanya yolcusu işçiler
    Kadınlar
    Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
    Ellerinde bavullar, fileler
    Kolonyalar, su şişeleri, paketler
    Onlar ki, hepsi
    Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
    Ah güzel Ahmet Abim benim
    Gördün mü bak
    Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
    Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
    Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
    Gelse de
    Öyle sürekli değil
    Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
    O kadar çabuk
    O kadar kısa
    İşte o kadar.

    Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
    Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
    Mendilimde kan sesleri.

    ..................................................................

  • Ceyda Şirin
    Ceyda Şirin

    Dönelim
    Döndürsün bizi
    Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi
    Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan
    Ve akılda kalan bir yokuştan
    Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz sinema koltuklarından
    Ve çocukluktan
    Dönelim
    Dönelim mi biz
    Gençlikten, oralardan
    Mutluluğu bir kabuk gibi saran mutsuzluklardan
    Dönelim mi acıya
    Acıya, büyük acıya
    Ve soralım mı acaba
    Ey büyük yalnızlık insansan eğer
    Bir kaya
    Dalgalar yalarken onu
    O bakarken kaskatı kalabalıklara
    Ah, kalbin bulut bulut akan sesi.
    .....

  • Meral Dağkıran
    Meral Dağkıran

    ...
    Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
    Ikimizdik, iki kişi değildik
    Bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
    Birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
    Yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
    Sanki bir bakıma ayrılık boyle.
    ...

  • Blue Send Me
    Blue Send Me

    Bir kilimi yere sermek kadar güzel ne var
    Sonra püsküllerini düzeltmek kadar
    Ya sofraya dilim dilim kesilmiş bir domatesi koymaktaki
    görkem
    Kamyon sürmek yükünü bilmeden
    Ve ikimiz bir akşam üstü sırasında
    Ve akşamüstünün Anadoluya giden bir otobüs gibi kalkması
    sırasında
    Dağlarda, tarlalarda, köprü altlarında
    Sazların, taşların, yosunların arasından geçerek
    Bir akik gibi yansıyaraktan hem de
    Kırmızı bir karpuzun doğum sancısına
    Su akar ben akarım
    Ben akarım su akar
    Vakit yok bakışmaya

    Günlerden suya.

  • Ceylan Pervin
    Ceylan Pervin

    okuyup insan sil baştan tekrar okuyor doyumsuz şiirler..her okuduğunda ayrı bir tad alıyor insan..'mendilimde kan sesleri'

  • Meral Dağkıran
    Meral Dağkıran

    ....
    Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
    Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
    Mendilimde kan sesleri.

  • Muzaffer Sarıkaya
    Muzaffer Sarıkaya

    Edip Cansever, deyince şöyle bir sagara yakıp düşünmek gerek. 'Ne gelir elimizden insan olmaktan başka' şiirini okumamış insanlara adına biraz üzülmek gerek, gidip bir kitapçıya hemen bütün şiir kitaplarını almak gerek. gecelerce okuyup 'prozac, xanax, extazi...vs vs ilaçların yapacağı etkiyi hissetmek gerek..dünyaya kaç kere gelicsede onun şiirlerini okumak gerek.. mezar taşına.. ' bir şey gelmedi elimden insan olmaktan başka' yazdırmak ve sonra...
    'bütün ölülerimi gömdüm geliyorum
    içimizdeki ölüler dışımızdaki ölüler..'

  • Maviyi öğreten adam...

  • Zerrın Golyerı
    Zerrın Golyerı

    yerçekimli karanfil..