bulut renginde, dalgalı, bulutumsu anlamına gelir…Farsça sözcüğün aslı ‘ebr’ dir..zamanla değişikliğe uğramış ve önce ‘ebri’ sonra da ‘ebru’ ya dönüşmüştür…
Osmanlı döneminin de sanat dallarının bir tanesi olan ‘ebru’, yüzyıllardır hüsn-ü hat’ın önemli bir parçası olmuştur…
Ruhun, su ve renklerle yaptığı dansın sonucunda çıkan bir sanat eseri… pozitif düşünmeye sürükleyen, ruhu dinginleştiren bu harikûlâde dansın sanatkârı olabilmek de, herkese nasip olan bir beceri olmasa gerek…
büyük üstad necmettin okyay bugünkü ebru'm güzel olursa yasin okuyacağım der öyle başlarmış ebru yapmaya...islami bir sanattır ebru...boyaları suyun yüzüne serpiştirdiğinizde anlayabilirsiniz ancak..bir his vardır ebruda..su,renkler ve şart olmasa da gül dalıyla yapılmış çubuklar... boyalar sizin düşlerinizle yer bulur suyun yüzünde..aslında ebru siz olmuştur..siz de ebru..bakınca kendinizi görürsünüz onda...
-Ebru sanatı yapışkan sıvı üzerinde resim yapma sanatıdır. -Ebru sanatında sanatçı herşeyi kendisi kontrol edemez şekilerin çoğu doğal oluşur. -Sanatçı damlaların temiz ve net açılmasını sağlar boyanın akmamasını sağlar fakat gerisi doğal oluşur. Ebru sanatındadamlayı sanatçı atar fakat damlaların tamolarak nereye kaç damla düşeceğini ayarlayamaz.
arkadaşım iyi bi ebrûzen... bi kere çağırdı,yardımına gittim ben... sonra herşeyi mahvettim tekneye veda ettim :) __________ bi de cin lale yaptı,şişko bişe olmuştu... aldı getirdi kıymetlisini eve,anneye gösterdi:anne bak sen! :) diye anne tabii çok kızdı cine:D
Bir diğer rivayette Farsça berū /ebrū ses değişimiyle ortaya çıktığıdır. berû (kaş,) anlamına gelmekle beraber, iranda ebru sanatınada 'berû' derler.. Kaşa benzeyen kavisli çizgilerden yola çıkılarak mı bu ismi almıştır işte orası meçhul biraz.. ayrıca ingilizce 'brow' kelimeside farsçadan geçmiştir...
Ortaya çıkış yeri ve tarihine ilişkin kesin bir delil bulunmamaktadır. Ancak, köklerinin 9. ve 10. yüzyıla kadar uzandığı varsayılmaktadır. Çin'de lin-şa-şien, XII. asırdan itibaren Japonya'da suminagaşi ve beninagaşi isimleriyle sulu vasatta yapılan bir takım çalışmaların mevcudiyeti, daha sonraki asırlarda Çağatay Türkçesi'yle ebre adını alarak Türkistan'da ortaya çıkan bu sanatın tarihi gelişimi hakkında, müphem de olsa bir fikir vermektedir. Türkistan'dan en geç XVI. asır başlarında İpekyolu'nu takiben İran'a geçişinde ebri olarak isimlendirilen bu sanat, görünüşüyle gerçekten bulut kümelerine benzer şekiller taşıdığından, buluta nisbet ifade eden bu Farsça ismi doğrulamaktadır.
Osmanlı ülkesinde de revaç bulan aynı isim, telaffuz zorluğundan son yüzyılda Türkçe'de ebru'ya dönüşmüştür. Galat olmakla beraber, kaş gibi şekiller de ihtiva ettiğinden, bu sanata ebru denilmesi bir çelişki sayılmamalıdır; çünkü ebru kelimesi Farsça'da kaş manasına gelmektedir. XVI. asır ortalarında Mir Muhammed Tahir tarafından Hindistan'da yapılmaya başlandığı rivayet olunan ebruculuk, buradan İran'a ve sonra da İstanbul'a kadar yayılmıştır.Aynı yüzyılın sonlarında, İstanbul'dan Avrupalı seyyahlar tarafından kendi memleketlerine götürülen ebru kağıtları önce Almanya'da, sonra da Fransa ve İtalya'da mermer kağıdı veya Türk mermer kağıdı, hatta sadece Türk kağıdı adıyla tanınıp benimsenmiş ve oralarda da yapılmaya başlanmıştır. Zaman içinde İngiltere ve Amerika'ya da yayılan ebru kağıdı, her ülkenin sanat anlayışına göre bir başkalık gösterir. Bunda, kullanılan değişik malzemenin de rolü olmalıdır.
Belgelenen en eski ebru örneği 16. yüzyıla aittir. Kağıdın süslenmesinde, kıt'a ve levhaların iç ve dış pervazlarında, yazma ciltlerinde yan kağıdı olarak sıkça kullanılmıştır.
Dönem ödevi konumuzdu ve ebru boyasını bulmak baya bir zamanımı almıştı... Görüktüğü kadar zor olmayan bir sanat... Başka uğraşılarım olduğu için sadece ders olarak ele almıştım...
ebru sanatı ne anlam ifade etmektedir? felsefesi nedir? su üzerine yapılan desenler neyi ifade eder? bilgisi olan arkadaşlar yardımcımcı olurlarsa sevinirim....
ebru sanatının tüm dünyada amerikadan..avrupaya kadar bilindiğini hatta bir uluslararası derneğinin bulunduğunu osmanlı zamanında avrupadan gelerek bu sanatı öğrendiklerini biliyormuydunuz
ebru santi ruhun özgürlügü ve konusan dili dir. bu sanati yaparken baska alemlere, baska ufuklara gidildigine eminim. insallah bu sanatla yakindan tanismam banada nasip olur!
Çok sevdiğim bir sanat ah keşke kitrenin kıvamını da bir ayarlayabilsem...Ya da bir kurs açılsa da gidebilsem. Evde yarım yamalak birşeyler yapmaya bile bayılıyorum, beni başka bir boyuta taşıyor, aşırı dinlendiriyor.
ne zaman ve nasıl olarak ortaya çıktığı kesin olarak bilinmesede XII. yy da çinde lin-şa-şien bu tür çalışmalar yaptığı ve benzeri çalışmaların yine aynı tariherde japonyadada yapıldığı bilinmektedir.. ancak ebrunun tarihinin çok daha öncelere 9.yy a kadar gittiği tahmin edlmektedir..
“ebru neyi anlatır bilir misin Pinhan? ” “sen kendini küçük zannedersin.halbuki en büyük alem sende toplanmıştır. Ebru bunu fısıldar bize. Bir tek nokta, olur sana umma u derya. Yayılır,kıvrılır,lematif misali dolanır. Katreyiz alemde, lakin unutma ki tek bir nokta Pinhan, tekmil sırları içinde barındırır.”
Yüce Türkler ülkesinde kemâl bulmuş bu hüner/Rabbim daim hıfz eylesin ebru yapan zümreyi...
Ebru suyun yüzü..
Ebru nefes almak ister..
Ebru huzurdur dermandir..
mucize..
Ebru, Suyun verdiğidir..... Suyla beraber sahnelenen bir temaşa, bir su sanatı, bir ruh sanatıdır....
bulut renginde, dalgalı, bulutumsu anlamına gelir…Farsça sözcüğün aslı ‘ebr’ dir..zamanla değişikliğe uğramış ve önce ‘ebri’ sonra da ‘ebru’ ya dönüşmüştür…
Osmanlı döneminin de sanat dallarının bir tanesi olan ‘ebru’, yüzyıllardır hüsn-ü hat’ın önemli bir parçası olmuştur…
Ruhun, su ve renklerle yaptığı dansın sonucunda çıkan bir sanat eseri…
pozitif düşünmeye sürükleyen, ruhu dinginleştiren bu harikûlâde dansın sanatkârı olabilmek de, herkese nasip olan bir beceri olmasa gerek…
büyük üstad necmettin okyay bugünkü ebru'm güzel olursa yasin okuyacağım der öyle başlarmış ebru yapmaya...islami bir sanattır ebru...boyaları suyun yüzüne serpiştirdiğinizde anlayabilirsiniz ancak..bir his vardır ebruda..su,renkler ve şart olmasa da gül dalıyla yapılmış çubuklar... boyalar sizin düşlerinizle yer bulur suyun yüzünde..aslında ebru siz olmuştur..siz de ebru..bakınca kendinizi görürsünüz onda...
-Ebru sanatı yapışkan sıvı üzerinde resim yapma sanatıdır.
-Ebru sanatında sanatçı herşeyi kendisi kontrol edemez şekilerin çoğu doğal oluşur.
-Sanatçı damlaların temiz ve net açılmasını sağlar boyanın akmamasını sağlar fakat gerisi doğal oluşur.
Ebru sanatındadamlayı sanatçı atar fakat damlaların tamolarak nereye kaç damla düşeceğini ayarlayamaz.
renklerin kardeşliği
insanlığa örnek olurcasına hemde
arkadaşım iyi bi ebrûzen...
bi kere çağırdı,yardımına gittim ben...
sonra herşeyi mahvettim
tekneye veda ettim :)
__________
bi de cin lale yaptı,şişko bişe olmuştu...
aldı getirdi kıymetlisini eve,anneye gösterdi:anne bak sen! :) diye
anne tabii çok kızdı cine:D
Bir diğer rivayette Farsça berū /ebrū ses değişimiyle ortaya çıktığıdır.
berû (kaş,) anlamına gelmekle beraber, iranda ebru sanatınada 'berû' derler..
Kaşa benzeyen kavisli çizgilerden yola çıkılarak mı bu ismi almıştır işte orası meçhul biraz..
ayrıca ingilizce 'brow' kelimeside farsçadan geçmiştir...
Ortaya çıkış yeri ve tarihine ilişkin kesin bir delil bulunmamaktadır. Ancak, köklerinin 9. ve 10. yüzyıla kadar uzandığı varsayılmaktadır.
Çin'de lin-şa-şien, XII. asırdan itibaren Japonya'da suminagaşi ve beninagaşi isimleriyle sulu vasatta yapılan bir takım çalışmaların mevcudiyeti, daha sonraki asırlarda Çağatay Türkçesi'yle ebre adını alarak Türkistan'da ortaya çıkan bu sanatın tarihi gelişimi hakkında, müphem de olsa bir fikir vermektedir. Türkistan'dan en geç XVI. asır başlarında İpekyolu'nu takiben İran'a geçişinde ebri olarak isimlendirilen bu sanat, görünüşüyle gerçekten bulut kümelerine
benzer şekiller taşıdığından, buluta nisbet ifade eden bu Farsça ismi doğrulamaktadır.
Osmanlı ülkesinde de revaç bulan aynı isim, telaffuz zorluğundan son yüzyılda Türkçe'de ebru'ya dönüşmüştür. Galat olmakla beraber, kaş gibi şekiller de ihtiva ettiğinden, bu sanata ebru denilmesi bir çelişki sayılmamalıdır; çünkü ebru kelimesi Farsça'da kaş manasına gelmektedir. XVI. asır ortalarında Mir Muhammed Tahir tarafından Hindistan'da yapılmaya başlandığı rivayet olunan ebruculuk, buradan İran'a ve sonra da İstanbul'a kadar yayılmıştır.Aynı yüzyılın sonlarında, İstanbul'dan Avrupalı seyyahlar tarafından kendi memleketlerine götürülen ebru kağıtları önce Almanya'da,
sonra da Fransa ve İtalya'da mermer kağıdı veya Türk mermer kağıdı, hatta sadece Türk kağıdı adıyla tanınıp benimsenmiş ve oralarda da yapılmaya başlanmıştır. Zaman içinde İngiltere ve Amerika'ya da yayılan ebru kağıdı, her ülkenin sanat anlayışına göre bir başkalık gösterir. Bunda, kullanılan değişik malzemenin de rolü olmalıdır.
Belgelenen en eski ebru örneği 16. yüzyıla aittir. Kağıdın süslenmesinde, kıt'a ve levhaların iç ve dış pervazlarında, yazma ciltlerinde yan kağıdı olarak sıkça kullanılmıştır.
Hayaller dökülür sayfalara. Ruhlardaki incelik ortaya çıkar.
Dönem ödevi konumuzdu ve ebru boyasını bulmak baya bir zamanımı almıştı...
Görüktüğü kadar zor olmayan bir sanat...
Başka uğraşılarım olduğu için sadece ders olarak ele almıştım...
yapılışını izlemek bile güzel..
ama pahalı bir sanat olduğunu duymuştum..
güzel şeyler ya uzaktadır..ya da değeri fazla..
ebru sanatı ne anlam ifade etmektedir? felsefesi nedir? su üzerine yapılan desenler neyi ifade eder? bilgisi olan arkadaşlar yardımcımcı olurlarsa sevinirim....
ebru sanatının tüm dünyada amerikadan..avrupaya kadar bilindiğini hatta bir uluslararası derneğinin bulunduğunu osmanlı zamanında avrupadan gelerek bu sanatı öğrendiklerini biliyormuydunuz
ebru santi ruhun özgürlügü ve konusan dili dir.
bu sanati yaparken baska alemlere, baska ufuklara gidildigine eminim.
insallah bu sanatla yakindan tanismam banada nasip olur!
Çok sevdiğim bir sanat ah keşke kitrenin kıvamını da bir ayarlayabilsem...Ya da bir kurs açılsa da gidebilsem. Evde yarım yamalak birşeyler yapmaya bile bayılıyorum, beni başka bir boyuta taşıyor, aşırı dinlendiriyor.
AKİSTİR..........
yürekten aksedenlerin ifadesi............
ben de öğrenmek istiyorum....
ve tüm sevdiklerime bir tane bırakmak...
İsmail Hoca'nın icra ettiği sanat.
www.suyuzu.com
ne zaman ve nasıl olarak ortaya çıktığı kesin olarak bilinmesede XII. yy da çinde lin-şa-şien bu tür çalışmalar yaptığı ve benzeri çalışmaların yine aynı tariherde japonyadada yapıldığı bilinmektedir.. ancak ebrunun tarihinin çok daha öncelere 9.yy a kadar gittiği tahmin edlmektedir..
“ebru neyi anlatır bilir misin Pinhan? ”
“sen kendini küçük zannedersin.halbuki en büyük alem sende toplanmıştır. Ebru bunu fısıldar bize. Bir tek nokta, olur sana umma u derya. Yayılır,kıvrılır,lematif misali dolanır. Katreyiz alemde, lakin unutma ki tek bir nokta Pinhan, tekmil sırları içinde barındırır.”
işte böyle bişiy....
ebru...... bazen insan kadar karmaşık, bir o kadar da renkli ve güzel ama tabiki bakmasını bilene! ! ! ! ! ! ! ! !
kendi gibi tarihceside suya yazılmış olmalı ki adı, menşei tam olarak çözülemiyor.
O da hat gibi minyatür gibi,çini,tezhib,nakış gibi soluduğu havanın eseri.Onu da her harf gibi meleklerin beklediği muhakkak ''aşk estetiği''
içinde sonsuzun nuru yandıkça
açılır karanlığın bah-ı siyahı
ebru suya nereden düşüyor?
ebruzenin yüreğinden...
ebruzenin yüregine nereden?
sonu yok... ism-i vahid
ebru sanatı en çok hoşuma giden sanatlardan birisidir.öylesine güzel ki tam bir büyü sanki
suyun büyüsünden camın gizemine..