dut yemiş bülbül sizce ne demek, dut yemiş bülbül size neyi çağrıştırıyor?
dut yemiş bülbül terimi Harun İşlek tarafından tarihinde eklendi
dut yemiş bülbül terimi Harun İşlek tarafından tarihinde eklendi
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Dut yiyen bülbül sustuğu için
efenim bülbül latif bir kuş cinsi olup güle aşık olduğu sabahın seherinden akşamın serinine kadar ötüp durduğu herkesçe malum udur fekat ne yiyip ne içtiğini kimse görmemiş duymamış bilmemiş idir.bülbül cinsi kuşlar tohumlar,daneler,böcükler,tırtıllar ilen beslenir idir.bülbülün damak zevki zengin idir haliylen kuşgillerin gurmesi bülbül idir.gurme bülbül dut da yemiş lakin yediğine bin pişman olup bir müddet gagsındaki burukluk gidene kadar dilini tutmuş idir ne de olsa asil bir kuş idir beğenmediğini yahud da beğense bile beğenmediğini uluorta söylemekten haya etmiş idir.değil mi efendim dost var düşman var...insan diline sahip olmalı!
son dakkada toplumsal mesaj ilen...
itina ilen ;)
‘‘dut yemiş bülbüle dönmek’’
Sürekli kullanılır.. kullanılırda, taşıdığı mânâ, içerdiği mesaj itibâriyle de çıkış noktası muallâktır… sorun olmazken aniden karşılaşılan bir durum veyahût bir söz karşısında kişinin suskunlaşması durumunda söylenen bir deyimdir… lâkin dutun bülbül ile olan ilişkisi ne ola ki? … hem, bülbül dut yer mi ki? ... yiyorsa neden sebep susar bülbülümüz? ..
Beste araştırır :)
muhtelif rivâyetlere göre; dut yiyen bülbülün ishal olması ve ötmemeyi tercih etmesi söylenegelmiştir.. beste pek ilmî bulmaz bu açıklamayı; bu olamaz ;)
diğer bir açıklama ise; dutun ses kısıklığına yol açtığından, dut yiyen bülbülün ötme yeteneğini kaybetmesi… efendim beste yine ikna olmaz, zirâ bu açıklamada hiç ilmî değil ;)
çocukluğumdan bilirim, ikâmet ettiğimiz lojmanın civârında dutluk vardı… oldukça büyük bir dutluktu… haziran ayında talan ederdik o dutluğu ;) lezzet yönünü küçüklüğümden bilirim… vitamin ve enerji kaynağı olan bu meyvenin faydası ise herkesçe malûmdur… ak dutun ve özellikle kara dutun gerek meyvesinin, gerekse yaprakları, kök ve kabukları modern tıpta çeşitli şekilde kullanılmaktadır… bu denli faydalı bir meyve olan dutun bu deyime malzeme oluşuna gönlümüzde, mantığımızda râzı olmadı velhâsılı :)
efendim, ‘dut’ kısmı ile biz ilgilendik… ‘bülbül’ kısmıyla ise bir üniversitenin zooloji anabilim dalı başkanı olan pek değerli profesörümüz ilgilendi :) efendim araştırdık, sorduk, soruşturduk, öğrendik; her şey halka hizmet için; bilelim, öğrenelim; bilgilerinize, ilgilerinize arz ederim, buyurunuz:
'Erkek bülbül mayıs ayında çiftleşmek için eş bulana kadar öter... Bir süre sonra kendine eş bulur ve ötmeyi keser... Tam o sırada da dut ağaçları meyve verir... Halk bülbülün susmasını, duta bağlar ama yanlıştır… İkisi arasında bir neden-sonuç ilişkisi yoktur… Bülbülün ötmesi ve susması çiftleşmeyle ilgilidir.'
efendim fazla söze ne hacet, beste bu noktada susar ;)
Rivâyet olunur ki;
Dut mevsimi 'bülbül'ün yumurtlama mevsimidir. Ve dişi bülbüllerin dişiliklerine pek yakışmayan bir âdeti vardır ki buda civcivin yumurtadan çıkmasıyla şol yuvalarını terk etmeleridir. Yuvayı terk eden dişi olunca iş tabiki erkek bülbül'ün üzerine kalmaktadır. Garibim gece gündüz rızık peşinde dolaşa dolaşa ötmeye vakit bulamamaktadır.
Âvamın bülbüllerin dut mevsiminde ötmemesini gözlemlemesi
bunun 'dut'un kendisinden kaynaklandığı sanılmış ve dut yemiş bülbül deyiminin ortaya çıkmasına sebep olmuştur..
Halbuki sebep dişi bülbüldür..
Zaten dişiler...
(ne ise ne (neyse) kalsın burada..)
Herhangi bir nedenle susanlara denir. Bazen zorunluluktan, bazen susmayı tercih ettiği için susmak...
Tadından olacak sanırsam, belli bir süre düşünme payı kendisine verilmesi lazım....
Veya güle olan aşkındandırki, dut yemiş gibi olur...! !
moddan fırça yiyen moderatöriçe ve onun gibi kader kurbanlarının hepiciyi laf söylemeye korkup melül melül bakarlar. işte bu duruma dut yemiş bülbül olmak dinir. halbuki ağız tadıynan dut bile yedirmediler..