Din, kabuller manasında ruhun realitesidir. Bireysel manada dogruluğu ve yanlışlığı kendinde saklı bir postulattır. Toplumsal manada bir referans enerjidir.
Peri masalarına çocuklar bayılır.........bir varmış ama bir de yokmuş.
Ama son söz Yunus.un.......
Yar yüreğim yar, gör ki neler var, Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun, Gaafil ne bilsin, Hakk'ı seven var.
Bütün Hak dinler iyiliğe davet edip, kötülükten men etmişlerdir insanlığı ve enson din olan İslam ile tüm insanlığa hiç bozulmadan aynı çağrı yapılıyor.Din, din denilince de akla gelen İslam dini: Hakka, iyiye, güzele bir davet, bütün pisliklerden, bütün çirkinliklerden arınmaya bir çağrı, hüsranda ziyanda kalacak olan insanlar arasından çık artık, DÖN ARTIK RABBİNE, gel artık diyen yüce bir davettir.. Bu daveti işitip de 'işittim, itaat ettim ' diyenlere ne mutlu..
Tüm dinler akıl dışıdır. Hepsi varlıklarını cehennem korkusu üzerine inşa etmiştir. Eğer allah var ise ve bize çevremizi anlamamız için bir akıl vermiş ise bu aklı kullanmadan bize iletilen dogmalara inanmak bu allaha saygısızlıktır. Hiçbir dinin referans kitabında akıl ve mantık yoktur. İnananların büyük bir kısmı malesef bu referansları incelemeden sadece söylenenlere inanıyor. Bir kısmıda bunların gerçek olup olamayacakları konusunda bir analiz yapma cesaretini göstermeden okuyor ve inanıyor. Çünkü çocukluktan beri içlerine sokulan cehennem korkusu, onların gerçekleri görmelerini engelliyor. Sonunda bu tartışmalar hiçbir sonuca varmıyor. En iyisi herkesin kendi inancı ile baş başa kalması ve kimseye bu konuda bir telkinde bulunmamasıdır. Çünkü aksi takdirde kırgınlıklar oluyor ve bazen bunlar çok vahim sonuçlar doğurabiliyor.
Bir din adına ortaya çıktığını ileri süren insanların bir kısmı, o dini yanlış anlıyor ve yanlış uyguluyor olabilirler. O nedenle bu insanlara bakarak o din hakkında fikir edinmek yanlış olur. Bir dini tanımanın en doğru yolu, o dinin kutsal kaynağını incelemektir.
Nüfus cüzdanlarımızı boşuna taşımıyoruz.Kaybedince neden hükümsüzdür denilir? Kişiliğinizin ve yaşam felsefenizin başlangıcıdır.Hangi dinden olursanız olun, yeterki inandığınız dine saygılı olun. Lütfen değerlerimize sahip çıkalım... Sadece Müslümanım demekle Müslüman olunmaz...
din, insanlık tarihi kadar eski sosyal bir kurumdur.ve ilkel toplumlardan, uygar toplumlara kadar her zaman var olmuştur. her din bir tez ile gelir ve her dinin amacı insanların ruhlarını kötülüklerden arındırmak, ahlakını yükseltmektir.kişinin iç dünyasını ve dış dünya ile ilişkilerini düzene sokmayı amaçlar.din felsefesi ise insanlardaki din duygusunun ne olduğunu inceler.ve dini akla dayanarak açıklamayı ve sorgulamayı amaçlar...
Davranış ve düşünüşlerinde özgür bırakılan daha doğrusu doğru ile yanlışı seçmekte özgür olan fakat hep yanlış işler yapan insanların; menfaatları, hırsları, hataları ve bir düzen oluşturmadaki yetersizlikleri sonucunda yaratıcı tarafından konulmuş yasaları kapsayan bunun yanısıra da insanlara huzur veren inanç biçimidir.(biraz ilahi dinin tanımı gibi oldu ama neyse) aslında ne uzatıyorum ki; LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULLAH
Insanlarin tapinma duygulari ilk insandan beri var olan ve insanlik var oldukcada olacak olan bir duygudur. Allahin gönderdigi dinler veya insanlarin icat ettigi dinler olmak üzere ikiye ayrilir. Yahudilik, Hiristiyanlik ve Islam Allahin peygamberleri vasitasiyla insanlara gönderdigi dinlerdir... Insanlarin kendilerinin icat ettigi dinler ise sayisiszdir..Bilge bir insanin ölümünden sonra onun yolunun din haline getirilmesi gibi...Mesela; Konfücyüz, Buda, Mazdaizim vs.
hayatı yaşamanı engelleyen bi şeydir
Dumanın şarkısındaki gibi
Hayatı yaşa
Öbür dünyayı
sorma
inan bana korkma
hayatı yaşa
Din, kabuller manasında ruhun realitesidir. Bireysel manada dogruluğu ve yanlışlığı kendinde saklı bir postulattır. Toplumsal manada bir referans enerjidir.
Peri masalarına çocuklar bayılır.........bir varmış ama bir de yokmuş.
Ama son söz Yunus.un.......
Yar yüreğim yar, gör ki neler var,
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun,
Gaafil ne bilsin, Hakk'ı seven var.
çok iyi birşeydir
tapınma özgürlüğüne sonuna dek evet! .. dinin toplum düzenine dönüşmesine sonuna kadar hayır! ..
Bütün Hak dinler iyiliğe davet edip, kötülükten men etmişlerdir insanlığı ve enson din olan İslam ile tüm insanlığa hiç bozulmadan aynı çağrı yapılıyor.Din, din denilince de akla gelen
İslam dini: Hakka, iyiye, güzele bir davet, bütün pisliklerden, bütün çirkinliklerden arınmaya bir çağrı, hüsranda ziyanda kalacak olan insanlar arasından çık artık, DÖN ARTIK RABBİNE, gel artık diyen yüce bir davettir..
Bu daveti işitip de 'işittim, itaat ettim ' diyenlere ne mutlu..
Tüm dinler akıl dışıdır. Hepsi varlıklarını cehennem korkusu üzerine inşa etmiştir. Eğer allah var ise ve bize çevremizi anlamamız için bir akıl vermiş ise bu aklı kullanmadan bize iletilen dogmalara inanmak bu allaha saygısızlıktır. Hiçbir dinin referans kitabında akıl ve mantık yoktur. İnananların büyük bir kısmı malesef bu referansları incelemeden sadece söylenenlere inanıyor. Bir kısmıda bunların gerçek olup olamayacakları konusunda bir analiz yapma cesaretini göstermeden okuyor ve inanıyor. Çünkü çocukluktan beri içlerine sokulan cehennem korkusu, onların gerçekleri görmelerini engelliyor. Sonunda bu tartışmalar hiçbir sonuca varmıyor. En iyisi herkesin kendi inancı ile baş başa kalması ve kimseye bu konuda bir telkinde bulunmamasıdır. Çünkü aksi takdirde kırgınlıklar oluyor ve bazen bunlar çok vahim sonuçlar doğurabiliyor.
Bir din adına ortaya çıktığını ileri süren insanların bir kısmı, o dini yanlış anlıyor ve yanlış uyguluyor olabilirler. O nedenle bu insanlara bakarak o din hakkında fikir edinmek yanlış olur. Bir dini tanımanın en doğru yolu, o dinin kutsal kaynağını incelemektir.
Din bir tür yargı kurumudur. İşin kötüsü; mensubu olsanız da olmasanız da yargılanırsınız.
DİN; bence din tefekkür demektir.
Nüfus cüzdanlarımızı boşuna taşımıyoruz.Kaybedince neden hükümsüzdür denilir?
Kişiliğinizin ve yaşam felsefenizin başlangıcıdır.Hangi dinden olursanız olun, yeterki inandığınız dine saygılı olun.
Lütfen değerlerimize sahip çıkalım...
Sadece Müslümanım demekle Müslüman olunmaz...
din, insanlık tarihi kadar eski sosyal bir kurumdur.ve ilkel toplumlardan, uygar toplumlara kadar her zaman var olmuştur.
her din bir tez ile gelir ve her dinin amacı insanların ruhlarını kötülüklerden arındırmak, ahlakını yükseltmektir.kişinin iç dünyasını ve dış dünya ile ilişkilerini düzene sokmayı amaçlar.din felsefesi ise insanlardaki din duygusunun ne olduğunu inceler.ve dini akla dayanarak açıklamayı ve sorgulamayı amaçlar...
Davranış ve düşünüşlerinde özgür bırakılan daha doğrusu doğru ile yanlışı seçmekte özgür olan fakat hep yanlış işler yapan insanların; menfaatları, hırsları, hataları ve bir düzen oluşturmadaki yetersizlikleri sonucunda yaratıcı tarafından konulmuş yasaları kapsayan bunun yanısıra da insanlara huzur veren inanç biçimidir.(biraz ilahi dinin tanımı gibi oldu ama neyse) aslında ne uzatıyorum ki;
LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULLAH
düşünemeyenlerin anlayamayacağı bir olgu!
Din herşeydir.Bu kokuşmuş dünyayı yaşanır hale getiren sihirli iksir dindir.
Insanlarin tapinma duygulari ilk insandan beri var olan ve insanlik var oldukcada olacak olan bir duygudur.
Allahin gönderdigi dinler veya insanlarin icat ettigi dinler olmak üzere ikiye ayrilir.
Yahudilik, Hiristiyanlik ve Islam Allahin peygamberleri vasitasiyla insanlara gönderdigi dinlerdir...
Insanlarin kendilerinin icat ettigi dinler ise sayisiszdir..Bilge bir insanin ölümünden sonra onun yolunun din haline getirilmesi gibi...Mesela; Konfücyüz, Buda, Mazdaizim vs.