dibe vurmayı göze alarak çıkılırmı ki yükseklere? ? ? yoksa göz ya yüksekte midir yada dipte yada insan gözünün gördüğü yere mi gider ayağının götürdüğü yöne mi? ? ? ?
... bazen öyle bir şiddetle çarparsın ki bütün bedenin bütün için bütün yaşadıkların ağzından çıkacakmış gibi gelir...elbette keşke de çıkarmış olsaydım dersin...ve kurtulsam...sadece hiçlik kalsa...'yok' olan...
nasıl gündüzle gece birbirini takip ediyorsa, herşeyin bir başı ve sonu varsa, insanların durumlarının da bir başı ve sonu vardır. bunu sinusoidal eğriler şeklinde düşünebiliriz. bu nedenle her zaman dip noktaları olacaktır. dibe vurmayı engellemek bizim elimizdedir ama eğer dibe vurduysak, bundan da sağlıklı bir şekilde çıkabiliriz. şöyle ki, herşey öylesine karışmıştır ki toparlamak imkansızdır, dibe vurunca herşey silinir, zaten olabileceğin en kötüsü olmuştur, korkular silinir ve hayata cesaretle yeniden başlanabilir.birşey yere vurduktan sonra, tekrar yukarı çıkma hızı kazanır. dipten çıkmak için bu hızdan istifade etmek ve sadece biraz enerji harcamak gerekir. eğer bu enerjiyi harcamaz isek, o halde dipte kalma süresi çoğalır ve gün geçtikçe tükenen enerjimizle, bu durumdan çıkmak daha da zor hale gelir
her seferinde derecesi git gide artan bir olgudur.zaten yükselmeye başladığınızda -evet dipteydim ben diyebilirsiniz.dipteyken bunun bilincine varamazsınız.çoğu insan birkaç kez yaşamışsa bile çok azı gerçekten dibe vurur.ne demiş sevgili sylvia plath: dibi biliyorum diyor. en kalın kökümle onu yokluyorum. dipten korkulur, ama ben korkmuyorum. çünkü daha önce dibe vurdum.
Sen hiç düştün mü? Düşerken yerle buluşmadan önce neler yaşanır bilir misin? O kadar uzun zamandır ki o.. Sanırsın bir ömür geçiyor. Düş, düş geçmez zaman, Sanki sonsuzluğa uçuyormuş gibi. Ta ki; dibe vurana kadar. Öylece hareketsiz kımıltısız bir çuval gibi... Dibe vurmadan yere çakılmadan, Doğrulmaya çalışmayı düşünme, aklına bile getirme. Aman... Düşmeden toparlayayım diye çırpınırsan, Daha sert çakılırsın yere. Onun için sakin ol, Bırak kendini rahat, rahat düş. Yumuşacık, canın yanmadan. Sonra topla kendini derin bir nefes al ve ayağa kalk! .. GÖR BAK YİNE YÜRÜYECEK, YİNE KOŞACAKSIN... r.u.
yaşam devam ettikçe sayısı artacak acıya alışılması gereken zira şiddeti giderek artacak hal, vaziyet. dibe doğru mu gidiyorsun. çaba sarfetme, yaralanma daha fazla. sakla gücünü. ne kaldıysa.
bazen öyle bi şiddetle vurursunki, öyle bi süratle çarparsınki yere,o hız seni yerden sektirir ve tekrar göğe yükseltir... tutunacak birşer bulamazsan yukarlarda o yaralı halinle tekrar vurursun dibe...ve canın gerçekten ilkinden çok daha fazla acır bu sefer...
"Dipte edindiğiniz bilgelik gerçek hazinedir,acı içinde kazanılır ve bütün meziyetlerden değerlidir."
J.K.Rowling
Dibi biliyorum, diyorum..
En kalın köklerimle onu yokluyorum...
Siz ondan korkarsınız...
Ben korkmuyorum, daha önce de dibe vurdum..
Her olumsuzluk gibi görünen durumundan olumlu yanı görmek gerekir.
Dibe vurmakta böyledir.
Tesellisi, en azından dibe vuurulmuştur,
bundan daha beteri olmayacaktır
ve bir süre sonra çıkış başlayacaktır
böyle umut edilir.
dibe vurmayı göze alarak çıkılırmı ki yükseklere? ? ?
yoksa göz ya yüksekte midir yada dipte
yada insan gözünün gördüğü yere mi gider ayağının götürdüğü yöne mi? ? ? ?
olmak ya da en azından olmaya yaklaşmak icin, her insanın hayatında bir kere olsun yaşaması gereken hadise...
-kızım ne arayıp duruyon? açmıyo işte adam! ! ! ! kaç saat oldu istese arardı..
-yaa belki bi işi vardır duymamıştır..
-hıhı..
...
bazen öyle bir şiddetle çarparsın ki bütün bedenin bütün için bütün yaşadıkların ağzından çıkacakmış gibi gelir...elbette keşke de çıkarmış olsaydım dersin...ve kurtulsam...sadece hiçlik kalsa...'yok' olan...
nasıl gündüzle gece birbirini takip ediyorsa, herşeyin bir başı ve sonu varsa, insanların durumlarının da bir başı ve sonu vardır. bunu sinusoidal eğriler şeklinde düşünebiliriz. bu nedenle her zaman dip noktaları olacaktır. dibe vurmayı engellemek bizim elimizdedir ama eğer dibe vurduysak, bundan da sağlıklı bir şekilde çıkabiliriz. şöyle ki, herşey öylesine karışmıştır ki toparlamak imkansızdır, dibe vurunca herşey silinir, zaten olabileceğin en kötüsü olmuştur, korkular silinir ve hayata cesaretle yeniden başlanabilir.birşey yere vurduktan sonra, tekrar yukarı çıkma hızı kazanır. dipten çıkmak için bu hızdan istifade etmek ve sadece biraz enerji harcamak gerekir. eğer bu enerjiyi harcamaz isek, o halde dipte kalma süresi çoğalır ve gün geçtikçe tükenen enerjimizle, bu durumdan çıkmak daha da zor hale gelir
her seferinde derecesi git gide artan bir olgudur.zaten yükselmeye başladığınızda -evet dipteydim ben diyebilirsiniz.dipteyken bunun bilincine varamazsınız.çoğu insan birkaç kez yaşamışsa bile çok azı gerçekten dibe vurur.ne demiş sevgili sylvia plath:
dibi biliyorum diyor.
en kalın kökümle onu yokluyorum.
dipten korkulur,
ama ben korkmuyorum.
çünkü daha önce dibe vurdum.
dibe vurdum canım yandı
dibin bile canı yandı
fight club ile popüler olan deyim...her halükarda kıyıya vurmaktan hallicedir ;)
yok bişey.
Sen hiç düştün mü?
Düşerken yerle buluşmadan önce neler yaşanır bilir misin?
O kadar uzun zamandır ki o..
Sanırsın bir ömür geçiyor.
Düş, düş geçmez zaman,
Sanki sonsuzluğa uçuyormuş gibi.
Ta ki; dibe vurana kadar.
Öylece hareketsiz kımıltısız bir çuval gibi...
Dibe vurmadan yere çakılmadan,
Doğrulmaya çalışmayı düşünme, aklına bile getirme.
Aman...
Düşmeden toparlayayım diye çırpınırsan,
Daha sert çakılırsın yere.
Onun için sakin ol,
Bırak kendini rahat, rahat düş.
Yumuşacık, canın yanmadan.
Sonra topla kendini derin bir nefes al ve ayağa kalk! ..
GÖR BAK YİNE YÜRÜYECEK, YİNE KOŞACAKSIN...
r.u.
'sonunda ne olacakki ile biten beyin zonklamalarının' hissedilmediği an..
yaşam devam ettikçe sayısı artacak acıya alışılması gereken zira şiddeti giderek artacak hal, vaziyet.
dibe doğru mu gidiyorsun. çaba sarfetme, yaralanma daha fazla. sakla gücünü. ne kaldıysa.
gerekli.
gerçekten yaşamaya başlamak için gerekli mi? ? ?
Zayıf kişiliklerin arasıra kendilerini bir anda buldukları derinlik.
dibe vurmuşların gidebileceği tek yön vardır.O da; yukarısı...
bazen öyle bi şiddetle vurursunki, öyle bi süratle çarparsınki yere,o hız seni yerden sektirir ve tekrar göğe yükseltir...
tutunacak birşer bulamazsan yukarlarda o yaralı halinle tekrar vurursun dibe...ve canın gerçekten ilkinden çok daha fazla acır bu sefer...