Ayetlerimizi yalanlayıp, onlara karşı kibirlenenlerlere onlara Sema kapıları açılmaz ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete dahil olamazlar. (Araf 40)
mübarek hayvan..insanlığın azıp azıp su kaynaklarını tüketeceğini bilen rabbim bu hayvanı bu konuda dayanıklı yaratmış..sormuşlar neren eğri,bakış açını ölçte gel demiş..güzel hayvan güzelll..
Belki genetik olarak bozukluktan dolayı bi-iki gri deve olabilir albino olanlar gibi...ancak bu en kıymetli deve türünün sarı olduğu gerçeğini değiştirmez :)))
Kendisine takıntılı huysuz bir ihtiyar tarafından sürekli olarak gündeme taşınan sempatik bir hayvandır...herhangi bir kutsallığı olmamasına rağmen huysuz ihtiyar ile aralarında garip bir platonik ilişki olduğundan şüphelenilmektedir... ;)
deve dayanıklılığı, gücü ve hafızasıyla ünlü bir hayvandır... bazı hayvanlar vardır benzetmek veya benzetilmek hakaret olarak telakki edilmez...bknz: ayı, boğa, kartal, kaplan, deve.... :)
THY apronlarında başı kesilmesine rağmen hala lafazanlık yapan aksi ihtiyar... Bu arada deve cinsini en kalitelisi sarı renkli olanıymış, bir nevi sarı mercedes yani :)))
Bir de bana dedirtir insanoğlu, 'Nerem doğru ki' diye... Başımdan geçeni anlatayım da siz söyleyin kim eğri, kim doğru...
Urfalıyım. 'Bayram için' İstanbul'a gelmiştim. Habiblerdeki besicide yatmış geviş getiriyordum. Bir telaş kaldırıp beni bir kamyonun sırtına yüklediler. İte kaka hangar gibi bir yere getirdiler. Boynuma doladıkları ipi kamyonun kasasına bağladılar. Karşımda çelikten beyaz bir kuş gördüm. Son gördüğüm şey bu oldu. Etraftaki konuşmalara kulak kabarttım. 'Tayyare' derlermiş çelik kuşa.... Sabıkalı katilmiş. Yolcu taşımak için almışlar. 3 kere düşmüş, 75 cana kıymış. Onlar da hepsini üreticiye iade etmek için sözleşme süresinin bitmesini beklemişler. Ama, o süre içinde de yolcu taşımaya devam etmişler. Düşen tayyareleri daha çok bizim oralara, yani Doğu ve Güneydoğu'ya vermişler. Bu konuşmayı oradaki bir adam duydu; Güneydoğuluymuş: 'Vay develer' diye söylendi. Üstüme alınmadım. 'Bu işte bir eğrilik var' dedi adam... 'Neremiz doğru ki' diye güldü diğerleri... Akrabalarımı bulmuş gibi sevindim.
Beklerken biri çıkageldi. Süsledi beni; hörgücüme iki heybe koyup gözüme kırmızı kurdele taktı. Zaten kıllıydım; hepten kıllandım: 'Ulan bunlar burada kesmesin beni' diye geçirdim içimden... 'Yok deve' dedim kendi kendime; 'Düşecek tayyarelerin iadesinden bana ne? ..' Meğer ekip şefi söz vermiş; 'Şu kuşlardan kurtulalım, size benden bir deve' demiş. Benim mevzuuyla ne ilgim varsa? Sonra, 'Çok şükür, iade ettik düşen kuşları' filan diye konuşmalar yapıldı. Derken ayaklarımı bağlayıp beni katil tayyarenin altına yatırdılar. Canım yandı, ama sonra olacakların yanında 'devede kulak'mış bu... 'Düşmeden kurtulduk' dedikleri uçak bana mezar oldu. Birkaç kişi boynuma çöktü, öbürü gırtlağıma satır dayadı. 'Etmeyin' demeye kalmadı; boşaldı damarlarımdan kanım; 7 yerimden boğazlandım.
Bu aralar tayyareye binerseniz THY dergisine bir göz atın. 'Türklerin nasıl hayvanlarla dost ve vefakâr olduğunu' anlatan harika bir yazı var. Hayvanları öyle severlermiş ki, onlarla birlikte gömülürlermiş. Bana öylesi kısmet değilmiş; o gün etlerimi lime lime edip uçak önünde kanlı kaslarımla resim çektirenlerin, 'deveyi havuduyla' evine götürenlerin midesine gömüldüm ben de... Urfa'da kendi halinde bir deveydim; 'Uçak altında kesilen ilk deve' olarak havacılık tarihine geçtim. Türklerin sevdiğine 'yerim seni' demesi boşa değilmiş; hayvanım ya bilemedim. Buradaki insanlığı hissedemedim. Kurban'ı erken kutladım bu yıl... Eğriyim ben eğri... Nerem doğru ki
Develiği nasıl anlarsınız, kamburunu görünce mi, yere çökünce mi, ya pisliği, temizlenince mi.
Develer, högüçleride yağ depolarlar.
Devenin,ana vatanı G.Amerikadır.
- bi daha o develi sigarayı sende görmiyiimmm:@
(annem :)
susuzluğa ço k dayanıklılarr
çöl
Parmaksız... :)
Ayetlerimizi yalanlayıp, onlara karşı kibirlenenlerlere onlara Sema kapıları açılmaz ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete dahil olamazlar. (Araf 40)
mübarek hayvan..insanlığın azıp azıp su kaynaklarını tüketeceğini bilen rabbim bu hayvanı bu konuda dayanıklı yaratmış..sormuşlar neren eğri,bakış açını ölçte gel demiş..güzel hayvan güzelll..
”Kahverengi” ve “açık kahve” develer vardır.Bir yerlerimizden yeni renkte develer çıkarmamalıyız…
Belki genetik olarak bozukluktan dolayı bi-iki gri deve olabilir albino olanlar gibi...ancak bu en kıymetli deve türünün sarı olduğu gerçeğini değiştirmez :)))
' mevsim yazmış
ben de okudum.
bi deve
asla bi deve değilmiş
bunu bil, konu bu! '
Kendisine takıntılı huysuz bir ihtiyar tarafından sürekli olarak gündeme taşınan sempatik bir hayvandır...herhangi bir kutsallığı olmamasına rağmen huysuz ihtiyar ile aralarında garip bir platonik ilişki olduğundan şüphelenilmektedir... ;)
deve dayanıklılığı, gücü ve hafızasıyla ünlü bir hayvandır...
bazı hayvanlar vardır benzetmek veya benzetilmek hakaret olarak telakki edilmez...bknz: ayı, boğa, kartal, kaplan, deve.... :)
THY apronlarında başı kesilmesine rağmen hala lafazanlık yapan aksi ihtiyar...
Bu arada deve cinsini en kalitelisi sarı renkli olanıymış, bir nevi sarı mercedes yani :)))
Bir devenin ağzından bayram...
Bir de bana dedirtir insanoğlu, 'Nerem doğru ki' diye...
Başımdan geçeni anlatayım da siz söyleyin kim eğri, kim doğru...
Urfalıyım.
'Bayram için' İstanbul'a gelmiştim.
Habiblerdeki besicide yatmış geviş getiriyordum.
Bir telaş kaldırıp beni bir kamyonun sırtına yüklediler.
İte kaka hangar gibi bir yere getirdiler. Boynuma doladıkları ipi kamyonun kasasına bağladılar.
Karşımda çelikten beyaz bir kuş gördüm. Son gördüğüm şey bu oldu.
Etraftaki konuşmalara kulak kabarttım.
'Tayyare' derlermiş çelik kuşa....
Sabıkalı katilmiş. Yolcu taşımak için almışlar. 3 kere düşmüş, 75 cana kıymış. Onlar da hepsini üreticiye iade etmek için sözleşme süresinin bitmesini beklemişler. Ama, o süre içinde de yolcu taşımaya devam etmişler.
Düşen tayyareleri daha çok bizim oralara, yani Doğu ve Güneydoğu'ya vermişler.
Bu konuşmayı oradaki bir adam duydu; Güneydoğuluymuş:
'Vay develer' diye söylendi.
Üstüme alınmadım.
'Bu işte bir eğrilik var' dedi adam...
'Neremiz doğru ki' diye güldü diğerleri...
Akrabalarımı bulmuş gibi sevindim.
Beklerken biri çıkageldi.
Süsledi beni; hörgücüme iki heybe koyup gözüme kırmızı kurdele taktı. Zaten kıllıydım; hepten kıllandım:
'Ulan bunlar burada kesmesin beni' diye geçirdim içimden...
'Yok deve' dedim kendi kendime; 'Düşecek tayyarelerin iadesinden bana ne? ..'
Meğer ekip şefi söz vermiş; 'Şu kuşlardan kurtulalım, size benden bir deve' demiş.
Benim mevzuuyla ne ilgim varsa?
Sonra, 'Çok şükür, iade ettik düşen kuşları' filan diye konuşmalar yapıldı.
Derken ayaklarımı bağlayıp beni katil tayyarenin altına yatırdılar. Canım yandı, ama sonra olacakların yanında 'devede kulak'mış bu... 'Düşmeden kurtulduk' dedikleri uçak bana mezar oldu.
Birkaç kişi boynuma çöktü, öbürü gırtlağıma satır dayadı.
'Etmeyin' demeye kalmadı; boşaldı damarlarımdan kanım; 7 yerimden boğazlandım.
Bu aralar tayyareye binerseniz THY dergisine bir göz atın.
'Türklerin nasıl hayvanlarla dost ve vefakâr olduğunu' anlatan harika bir yazı var.
Hayvanları öyle severlermiş ki, onlarla birlikte gömülürlermiş.
Bana öylesi kısmet değilmiş; o gün etlerimi lime lime edip uçak önünde kanlı kaslarımla resim çektirenlerin, 'deveyi havuduyla' evine götürenlerin midesine gömüldüm ben de...
Urfa'da kendi halinde bir deveydim; 'Uçak altında kesilen ilk deve' olarak havacılık tarihine geçtim.
Türklerin sevdiğine 'yerim seni' demesi boşa değilmiş; hayvanım ya bilemedim.
Buradaki insanlığı hissedemedim.
Kurban'ı erken kutladım bu yıl...
Eğriyim ben eğri...
Nerem doğru ki
Kendisine kambur gözüyle bakanlara aldırmadan geleceğini sırtında taşıyan...
İnsanlara Arabistan'ı ve Çölü çağrıştırsada
%100 türkçe bir kelime..
'tibe, dive'
en Cok Soru sorulan hayvan.
Kendisi hendek atlayamaz...
'Deveden büyük fil var.'
(Atasözü)
İnatçı.
Uzun boylulara deve deniyor. Örneğin: Deve Dilaver.