idamlarından 18 yıl sonra idamlarının yanlış bir karar ve yanlış bir uygulama olduğunu okumuştum bir kitabın arka kapağında,öyleyse,deniz gezmiş ve arkadaşlarının idamı,yurdumun en büyük ayıplarından biri değilmi sizce,benim aklıma bundan başka birşey gelmiyor doğrusu.....
ne biçim bir ülkedeyiz ki. ülkesini canından bile çok seven, halkını ulusunun sömürülmemesi için canını verenler,yeşil kuşak teorisinin birer şovelyesi haline getirilen ahmaklara karşı canını verenler hain, komonis ilan ediliyorda; sömürge uşakları kahraman, saygın, ilan edildiği bir ülkede yaşıyoruz. acı bir kader olsa gerek
Mare Nostrum(Bizim Deniz) En uzun koşuysa elbet Türkiyede de Devrim O, onun en güzel 100 metresini koştu, En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak. En hızlısıydı hepimizin, En önce göğüsledi ipi. Acıyorsam sana anam avradım olsun Ama aşk olsun sana çocuk aşk olsun!
İşte geldik gidiyoruz hoşça kal kardeşim deniz biraz çakılından aldık biraz da masmavi tuzundan sonsuzluğundan da biraz ışığından da birazcık birazcık da kederinden bir şeyler anlattın bize denizliğin kaderinden biraz daha umutluyuz biraz daha adam olduk işte geldik gidiyoruz hoşça kal kardeşim deniz
deniz, hüseyin inan,, yusuf aslan,amerikan emperyalizmine karşı canlarını hiçe sayarak mücadale edenler.....sizler hiç ölmediniz. her zaman varsınız var olacaksınız birgün yeni denizler hüseyinler yusuflar gelecek ve her şey gönlümüzce olacak ruhlarınız şaad olsun.
Deniz Gezmişin idamı olayı çifte standartın, bu ülkede eşitliğin olmadığının ve yargısız infazın bir kanıtıdır. Anayasa mahkemesi kararın iptali için başvurulduğunda yürütmeyi durdurmamıştır.Davanın sonucu iptal oldu da nooldu deniz geri mi geldi Fakat aynı anayasa mahkemesi yabancıların taşınmaz mal edinmeleriyle ilgili kanunun iptali için başvurulduğunda yürürlüğünün durdurulmasına karar vermiştir. Araştırın daha bi yığın adaletsizlik göreceksiniz
adam gibi bir insan..haklarını sonuna dek savunan ve sırf bu nedenden dolayı katledilmiş bir insan....bugün bir çok gence türk olmanın öğretildiği ancak türke yaraşmayn davranışlar yaptığını biliyoruz.....suskun gençlik.....sanki bir sürüymüşüz gibi yönlendiriliyoruz sadece eziliyoruz ve bir takım sömürgeler altında kalıyoruz.....bugün bir çok gencin yapmak isteyip de yapamadığını yapan bir adam deniz.........ve bazı şeylere başkaldırdığı için haksız yere idama mahkum kalan.......işte halkı böyle susturuyorlar...dinamik atılgan bir gençlik yerine dümdüz sabit bir yolda ilerleyen robotlar yetiştiriyoruz......
(Babasına, yani Cemil Gezmiş'e bana Deniz'i anlatırmısın dedim. Gözleri uzaklarda anlattı. Uzun sözün kısası 'o hayatı ve yurdunu, insanları seven bir İNSAN'dı' dedi. Ve sevdiği saygı duyduğu seyler için her zaman verecek bir seyleri vardı dedi. O HAYATINI VERDİ.) Evet sormak gerek doğru bildiği ve saygı duyduğu 'seylere' hayatını verecek kaç insan bilirsizin. Tanımadan yargılayanlar sizler çok daha kötüsünüz onu yargılayıp asanlardan. Sabahları kalktığınızda aynalara nasıl bakabiliyorsunuz. Kendinizi nasıl sevebiliyorsunuz. Asılmış bir insasın/ların kanında kendinizi nasıl besliyorsunuz. 'Hasan Hüseyin Korkmazgil'in bir siirinden size ithaf! ediyorum su satırları. Çıyan desem akrep küser akrep desem yılan küser. Bre yezit senin soyun sopun nerde gezer. Kandan kına yakılırmı bre yezit. Yakıpta onan varmıdır.' Sorun bir kendinize tabikii kendinize soru sorabilecek kadar bir beyniniz varsa. Ülkelerinin özgürlüğü için hayatlarını verenler, saygılarımı sunuyorum sizlere.
Bundan tam 32 yıl önce... Günlerden 6 Mayıs, mevsim ilkbahar... Doğanın uyanışı tamamlanmış, ağaçlar meyveye durmuştu. Ancak Merkez Kapalı Cezaevi’nde kurulan darağacı temsil ettiği sistem gibi kurumuştu. Hiçbir dalı yoktu ki çiçek açsın, doğanın bu canlanışına katılsın, meyveye dursun, geleceği kucaklasın... Geleceği olmayanların, kökleri çürümüş olanların azametiyle salınıyordu Merkez Kapalı Cezaevi’nde. Bu azamet korku olup uçmalıydı dışarı...
Deniz, Hüseyin, Yusuf sloganlarıyla inlettiler darağacını. İdam sehpasında haykırdıkları sloganlar düşmana inat umut olup uçtu dışarı. Öylesine derin kökleri vardı üçünün de. Ezenler ve ezilenler dünyasının ezilenler tarafında olmanın onuruydu taşıdıkları... Bu onuru son nefeslerine kadar yere düşürmediler. Onların sloganları 30 yıldır yankılanıyor dünyanın dört bir yanında, barış ve özgürlüğe susamış topraklarda.
Deniz, Hüseyin, Yusuf yoldaşlar, bu 6 Mayıs’ta dünyada, Türkiye'de, Kıbrıs'ta da haykırıyorlar faşizme karşı öfkeyi, dünya barış şiarlarını ve gelecek uğruna ölümün ölüm olmadığını...
Deniz, “İnsanlar doğar, büyür, ölür! Ben biraz erken gidiyorum” diyor, son mektubunda. Evet, çok erken gittiler. Ama kısacık yaşamlarına sığdırdıkları devrimci, direnişçi kimlik bugün hala bize örnek oluyor, yol gösteriyor. Temsil ettikleri ve yarattıkları direniş geleneği, fedakarlık ruhu yaşıyor.
“Onlar yaşasaydı” diye başlayan bugünün reformistlerine, bu yiğit devrimciler ortaya çıktıkları dönemde gerekli yanıtları vermişlerdi. O dönemde reformizme karşı militan çıkışları, düzenin icazet alanından kopuşlarıyla bugün ellerimizde bayraklaştılar. Evet reformist icazetçiler için “onlar yaşasıydı”! .. Ama bizim için onlar yaşıyor. Düzenin çürümüşlüğüne karşı atılan kavga şiarları, binlerce kişinin ölümüne direniş andı oluyor bugün. Onlar hala yaşıyor ve hiçbir güç onları öldüremiyor. Çünkü teslimiyete karşı direnişin simgesi onlar.
Deniz, Hüseyin, Yusuf bizimle, kavgamızda yaşıyor.
Yüzlerce Denizimiz, Hüseyinimiz, Yusufumuz var şimdi.
Biz büyüdükçe, geleceği ellerimize daha sıkı aldıkça, onlar daha da çoğalacaklar.
'MARE NOSTRUM EN UZUN KOŞUYSA ELBET TÜRKİYE'DE DE DEVRİM O, ONUN EN GÜZEL YÜZ METRESİNİ KOŞTU EN SEKMEZ LÜVERİN NAMLUSUNDAN FIRLAYARAK... EN HIZLISIYDI HEPİMİZİN EN ÖNCE GÖĞÜSLEDİ İPİ... AMA AŞK OLSUN SANA ÇOCUK, AŞK OLSUN! '
Bence benim için çok önemli hepsi....darağacında üç fidanı okuduğumda günlerce kendime gelememiştim....ama denizin söyledikleri çok doğruydu; onlar asılarak bir kere şerefleriyle öldüler ama onları asanlar hergün vivdanlarıyla savaştılar....kimisi öldü kimisi hala azapta......denizler yusuflar hüseyinler ölmemeli yaşamalı bu türkiyenin onlara ihtiyaçları var
12 Mart fasist darbesinden sonra daragacina gönderilen üç devrimci den birtanesi.Denizi katleden ve katlettirenlerin hepsi tarihin çöplügünde kalip unutuldu ama DENIZ GEZMIS,YUSUF ASLAN,HUSEYIN INAN unutulmadi unutulmayacak
' Bilmeyenler, menfatleri geregi bilmek istemeyenler veya Türkiye'de Amerikan emperyalizmi yoktur diyenler iyi dinlesinler: Bu tarihi savunmada söyleyecegimiz bir kaç söz kulaklarına küpe olsun.Mevkiler, kürsüler, menfaatler ve başkalarına yaranmalar, bilimi ve gerçekleri engellemeye, doguları susturmaya yeterli degildir.Insanlık tarihi, nice yıkılmaz sanılan tahtları yerlebir etmiştir.Gercegin ve o ugurda verilen kutsal kavgaların yıkamıyacagı, ezemiyecegi ve alt edemiyacegi hiç bir şey tasavvur edilemez.Bizler dışarda hayatımızı ortaya koyarak, hiç bir menfaat beklemeden, gözümüzü kırpmadan nasıl mücadele ettiysek,bu savunmada da görevimizi yapacak ve bilmek istemyenlere Amerikan emperyalizminin varlıgını belgelerle ispatlayacagız. Buna ragmen belli zümre ve kişiler, bildiklerini yine yapmaya devamedecek.Bunu da çok iyi biliyor ve haykırıyoruz.Bizler ölsekde, kalsak da bu kavga devam edecektir.Iki kere ikinin dört olduguna nasıl inanıyorsak, Amerikan emperyalizmi ve uşaklarının alt edilecegine de öyle inanıyoruz. Türkiye Halkı bu kavgadan alnı açık ve muzaffer çıkacaktır.'..Ama bu defa kurtuluş savaşımızda sorulması unutulmuş bütün hesaplar, bugünkülerle beraber mutlaka sorulacaktır. (..) Amerikan Emperyalizmi, patronlar, agalar, onların emrindeki uşaklar dinleyiniz.Kurtuluşa kanla, ateşle varılacaktır.talan ettiginiz vatan, esaretinizden mutlaka kurtulacaktır..Geri kalmamızın, sefaletimizin sebebi sizlersiniz.Menfaatiniz için yaptıgınız antlaşma ve ittifaklarla Türkiye halkını esaret altına soktunuz. Bu kavga otuz beş milyon nüfuslu Türkiye Halkının bagımsızlık ve kurtuluş kavgasıdır. ' -Deniz GEZMİŞ (Toplu savunmadan)
Dusuncelerini ve idolojisini sevmezdim ama olmus bir insana saygili olmaliyiz..Belki oda buna inandi...Ne diyelim Allah hepsinin gunahlarini affetsin...Bence onlarda ulkuculer gibi oyuna geldiler...Dis gucler bizi birbirimize kirdirdi...selam ve dua ile...
Fikirler ters olsada işte adam gibi adam fikirlerini yaşamış vurmuş vurulmuş her dogruyu heryerde solemiş bi insan mert adam ne kadar karşı düsüncedede olsam elini öperdim be simdikiler gibi ben yapmadım etmedim deil kellesi gidecek korkusuyla hareket etmeyen biri Neyse O: Hani bi deyim varya harbi adam aynen öle işte..!
Bu gün bağımsızlık ve özgürlüğün yarini para ve şöhret aldığını görmek istemeyenler ne DENİZİ nede diğerlerini anlayabilirler nede düşünebilirler.ideolojisi davası uğruna hayatını veren vatan haini oluyorsa o bir vatan haini oysa bizler onu olduğu gibi yaşayalım yargılamayalım zaten kendini bilmeyenler yargılamış daha fazla aynı yanlış sürmesin. Mart 1972 sırf bu infazlar gerçekleşsin diye yasa değişikliğine gidebilen siyasetçiler Bugün ceza evlerinde yaşattıkları vatan hainleri için neden bir şeyler yapmıyorlar ve bunu görebilen sözde sözde vatan severler 72 de yaşanmış bir ekolü sorgulamak yerine günümüzün hırsızlarını vatan hainlerini sorgulasın ya.! ! ! ! ! ! ! ! ! !
amerikaya karsi olacaksin amma rus askerinin botuna bagcik olmakla seref duyacaksin sonrada birileri cikacak sizi kahraman diye savunacak. bu ne lahana bu ne tursu.bakin bu kesimlerin muhtesem kahramanlarina -nazim hikmet -deniz gezmis -dogu perincek -aziz nesin -apo -ve benzerleri
idamlarından 18 yıl sonra idamlarının yanlış bir karar ve yanlış bir uygulama olduğunu okumuştum bir kitabın arka kapağında,öyleyse,deniz gezmiş ve arkadaşlarının idamı,yurdumun en büyük ayıplarından biri değilmi sizce,benim aklıma bundan başka birşey gelmiyor doğrusu.....
güzel uyuyun,güzel arkadaşlar..
ne biçim bir ülkedeyiz ki. ülkesini canından bile çok seven, halkını ulusunun sömürülmemesi için canını verenler,yeşil kuşak teorisinin birer şovelyesi haline getirilen ahmaklara karşı canını verenler hain, komonis ilan ediliyorda;
sömürge uşakları kahraman, saygın, ilan edildiği bir ülkede yaşıyoruz. acı bir kader olsa gerek
Mare Nostrum(Bizim Deniz)
En uzun koşuysa elbet Türkiyede de
Devrim
O, onun en güzel 100 metresini koştu,
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak.
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi.
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk aşk olsun!
Can Yücel
İşte geldik gidiyoruz
hoşça kal kardeşim deniz
biraz çakılından aldık
biraz da masmavi tuzundan
sonsuzluğundan da biraz
ışığından da birazcık
birazcık da kederinden
bir şeyler anlattın bize
denizliğin kaderinden
biraz daha umutluyuz
biraz daha adam olduk
işte geldik gidiyoruz
hoşça kal kardeşim deniz
deniz, hüseyin inan,, yusuf aslan,amerikan emperyalizmine karşı canlarını hiçe sayarak mücadale edenler.....sizler hiç ölmediniz. her zaman varsınız var olacaksınız birgün yeni denizler hüseyinler yusuflar gelecek ve her şey gönlümüzce olacak ruhlarınız şaad olsun.
Deniz Gezmişin idamı olayı çifte standartın, bu ülkede eşitliğin olmadığının ve yargısız infazın bir kanıtıdır. Anayasa mahkemesi kararın iptali için başvurulduğunda yürütmeyi durdurmamıştır.Davanın sonucu iptal oldu da nooldu deniz geri mi geldi
Fakat aynı anayasa mahkemesi yabancıların taşınmaz mal edinmeleriyle ilgili kanunun iptali için başvurulduğunda yürürlüğünün durdurulmasına karar vermiştir.
Araştırın daha bi yığın adaletsizlik göreceksiniz
adam gibi bir insan..haklarını sonuna dek savunan ve sırf bu nedenden dolayı katledilmiş bir insan....bugün bir çok gence türk olmanın öğretildiği ancak türke yaraşmayn davranışlar yaptığını biliyoruz.....suskun gençlik.....sanki bir sürüymüşüz gibi yönlendiriliyoruz sadece eziliyoruz ve bir takım sömürgeler altında kalıyoruz.....bugün bir çok gencin yapmak isteyip de yapamadığını yapan bir adam deniz.........ve bazı şeylere başkaldırdığı için haksız yere idama mahkum kalan.......işte halkı böyle susturuyorlar...dinamik atılgan bir gençlik yerine dümdüz sabit bir yolda ilerleyen robotlar yetiştiriyoruz......
savundugu ilkeler ugruna ölmeyi göze alacak kadar delikanli bi insan...
(Babasına, yani Cemil Gezmiş'e bana Deniz'i anlatırmısın dedim. Gözleri uzaklarda anlattı. Uzun sözün kısası 'o hayatı ve yurdunu, insanları seven bir İNSAN'dı' dedi. Ve sevdiği saygı duyduğu seyler için her zaman verecek bir seyleri vardı dedi. O HAYATINI VERDİ.)
Evet sormak gerek doğru bildiği ve saygı duyduğu 'seylere' hayatını verecek kaç insan bilirsizin. Tanımadan yargılayanlar sizler çok daha kötüsünüz onu yargılayıp asanlardan. Sabahları kalktığınızda aynalara nasıl bakabiliyorsunuz. Kendinizi nasıl sevebiliyorsunuz. Asılmış bir insasın/ların kanında kendinizi nasıl besliyorsunuz. 'Hasan Hüseyin Korkmazgil'in bir siirinden size ithaf! ediyorum su satırları. Çıyan desem akrep küser akrep desem yılan küser. Bre yezit senin soyun sopun nerde gezer. Kandan kına yakılırmı bre yezit. Yakıpta onan varmıdır.'
Sorun bir kendinize tabikii kendinize soru sorabilecek kadar bir beyniniz varsa.
Ülkelerinin özgürlüğü için hayatlarını verenler, saygılarımı sunuyorum sizlere.
Vatansever.
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!
Bundan tam 32 yıl önce... Günlerden 6 Mayıs, mevsim ilkbahar... Doğanın uyanışı tamamlanmış, ağaçlar meyveye durmuştu. Ancak Merkez Kapalı Cezaevi’nde kurulan darağacı temsil ettiği sistem gibi kurumuştu. Hiçbir dalı yoktu ki çiçek açsın, doğanın bu canlanışına katılsın, meyveye dursun, geleceği kucaklasın... Geleceği olmayanların, kökleri çürümüş olanların azametiyle salınıyordu Merkez Kapalı Cezaevi’nde. Bu azamet korku olup uçmalıydı dışarı...
Deniz, Hüseyin, Yusuf sloganlarıyla inlettiler darağacını. İdam sehpasında haykırdıkları sloganlar düşmana inat umut olup uçtu dışarı. Öylesine derin kökleri vardı üçünün de. Ezenler ve ezilenler dünyasının ezilenler tarafında olmanın onuruydu taşıdıkları... Bu onuru son nefeslerine kadar yere düşürmediler. Onların sloganları 30 yıldır yankılanıyor dünyanın dört bir yanında, barış ve özgürlüğe susamış topraklarda.
Deniz, Hüseyin, Yusuf yoldaşlar, bu 6 Mayıs’ta dünyada, Türkiye'de, Kıbrıs'ta da haykırıyorlar faşizme karşı öfkeyi, dünya barış şiarlarını ve gelecek uğruna ölümün ölüm olmadığını...
Deniz, “İnsanlar doğar, büyür, ölür! Ben biraz erken gidiyorum” diyor, son mektubunda. Evet, çok erken gittiler. Ama kısacık yaşamlarına sığdırdıkları devrimci, direnişçi kimlik bugün hala bize örnek oluyor, yol gösteriyor. Temsil ettikleri ve yarattıkları direniş geleneği, fedakarlık ruhu yaşıyor.
“Onlar yaşasaydı” diye başlayan bugünün reformistlerine, bu yiğit devrimciler ortaya çıktıkları dönemde gerekli yanıtları vermişlerdi. O dönemde reformizme karşı militan çıkışları, düzenin icazet alanından kopuşlarıyla bugün ellerimizde bayraklaştılar. Evet reformist icazetçiler için “onlar yaşasıydı”! .. Ama bizim için onlar yaşıyor. Düzenin çürümüşlüğüne karşı atılan kavga şiarları, binlerce kişinin ölümüne direniş andı oluyor bugün. Onlar hala yaşıyor ve hiçbir güç onları öldüremiyor. Çünkü teslimiyete karşı direnişin simgesi onlar.
Deniz, Hüseyin, Yusuf bizimle, kavgamızda yaşıyor.
Yüzlerce Denizimiz, Hüseyinimiz, Yusufumuz var şimdi.
Biz büyüdükçe, geleceği ellerimize daha sıkı aldıkça, onlar daha da çoğalacaklar.
'MARE NOSTRUM
EN UZUN KOŞUYSA ELBET TÜRKİYE'DE DE DEVRİM
O, ONUN EN GÜZEL YÜZ METRESİNİ KOŞTU
EN SEKMEZ LÜVERİN NAMLUSUNDAN FIRLAYARAK...
EN HIZLISIYDI HEPİMİZİN
EN ÖNCE GÖĞÜSLEDİ İPİ...
AMA AŞK OLSUN SANA ÇOCUK, AŞK OLSUN! '
CAN YÜCEL
devrimin en yakışıklı fotoğrafı.
o bir vatan sever o vatanını herkezden daha cok sevdi ve bunu ıspatladı 25 yasında
Deniz Gezmiş bana, 'Deniz'ler kadar geniş bir yaşamı ve bu yaşam uğruna nelerin nasıl yapılacağının nakış nakış anlatılmasını çağrıştırıyor.
bir şairimizinde dediği gibi
neler yapmadık ki hürriyet ugruna
kimimiz öldük kimimiz nutuk attık.
hepsi bu işte!
devrim kağıttan bir gemidir bir çok 'deniz gezmiş'
İnsanları seven devrim uğruna bile olsa insan öldürmeyen şerefli bir şekilde ölen eşsiz insan
Bence benim için çok önemli hepsi....darağacında üç fidanı okuduğumda günlerce kendime gelememiştim....ama denizin söyledikleri çok doğruydu; onlar asılarak bir kere şerefleriyle öldüler ama onları asanlar hergün vivdanlarıyla savaştılar....kimisi öldü kimisi hala azapta......denizler yusuflar hüseyinler ölmemeli yaşamalı bu türkiyenin onlara ihtiyaçları var
12 Mart fasist darbesinden sonra daragacina gönderilen üç devrimci den birtanesi.Denizi katleden ve katlettirenlerin hepsi tarihin çöplügünde kalip unutuldu ama DENIZ GEZMIS,YUSUF ASLAN,HUSEYIN INAN unutulmadi unutulmayacak
Ölümü özledim anne, yaşamak isterken denizi
Ölmek ne garip şey.
Denizleri seviyorum, gökyüzünden aldığı mavisinden mi yoksa senin bize öğrettiklerindenmi bilinmez ama şunu bil
Seni Özledik...
' Bilmeyenler, menfatleri geregi bilmek istemeyenler veya Türkiye'de Amerikan emperyalizmi yoktur diyenler iyi dinlesinler:
Bu tarihi savunmada söyleyecegimiz bir kaç söz kulaklarına küpe olsun.Mevkiler, kürsüler, menfaatler ve başkalarına yaranmalar, bilimi ve gerçekleri engellemeye, doguları susturmaya yeterli degildir.Insanlık tarihi, nice yıkılmaz sanılan tahtları yerlebir etmiştir.Gercegin ve o ugurda verilen kutsal kavgaların yıkamıyacagı, ezemiyecegi ve alt edemiyacegi hiç bir şey tasavvur edilemez.Bizler dışarda hayatımızı ortaya koyarak, hiç bir menfaat beklemeden, gözümüzü kırpmadan nasıl mücadele ettiysek,bu savunmada da görevimizi yapacak ve bilmek istemyenlere Amerikan emperyalizminin varlıgını belgelerle ispatlayacagız. Buna ragmen belli zümre ve kişiler, bildiklerini yine yapmaya devamedecek.Bunu da çok iyi biliyor ve haykırıyoruz.Bizler ölsekde, kalsak da bu kavga devam edecektir.Iki kere ikinin dört olduguna nasıl inanıyorsak, Amerikan emperyalizmi ve uşaklarının alt edilecegine de öyle inanıyoruz.
Türkiye Halkı bu kavgadan alnı açık ve muzaffer çıkacaktır.'..Ama bu defa kurtuluş savaşımızda sorulması unutulmuş bütün hesaplar, bugünkülerle beraber mutlaka sorulacaktır. (..)
Amerikan Emperyalizmi, patronlar, agalar, onların emrindeki uşaklar dinleyiniz.Kurtuluşa kanla, ateşle varılacaktır.talan ettiginiz vatan, esaretinizden mutlaka kurtulacaktır..Geri kalmamızın, sefaletimizin sebebi sizlersiniz.Menfaatiniz için yaptıgınız antlaşma ve ittifaklarla Türkiye halkını esaret altına soktunuz.
Bu kavga otuz beş milyon nüfuslu Türkiye Halkının bagımsızlık ve kurtuluş kavgasıdır. '
-Deniz GEZMİŞ (Toplu savunmadan)
Dusuncelerini ve idolojisini sevmezdim ama olmus bir insana saygili olmaliyiz..Belki oda buna inandi...Ne diyelim Allah hepsinin gunahlarini affetsin...Bence onlarda ulkuculer gibi oyuna geldiler...Dis gucler bizi birbirimize kirdirdi...selam ve dua ile...
Fikirler ters olsada işte adam gibi adam fikirlerini yaşamış vurmuş vurulmuş her dogruyu heryerde solemiş bi insan mert adam ne kadar karşı düsüncedede olsam elini öperdim be simdikiler gibi ben yapmadım etmedim deil kellesi gidecek korkusuyla hareket etmeyen biri
Neyse O: Hani bi deyim varya harbi adam aynen öle işte..!
Mezarı Türkiye topraklarında, Ankara'da Karşıyaka mezarlığındadır.
Bu gün bağımsızlık ve özgürlüğün yarini para ve şöhret aldığını görmek istemeyenler ne DENİZİ nede diğerlerini anlayabilirler nede düşünebilirler.ideolojisi davası uğruna hayatını veren vatan haini oluyorsa o bir vatan haini oysa bizler onu olduğu gibi yaşayalım yargılamayalım zaten kendini bilmeyenler yargılamış daha fazla aynı yanlış sürmesin. Mart 1972 sırf bu infazlar gerçekleşsin diye yasa değişikliğine gidebilen siyasetçiler
Bugün ceza evlerinde yaşattıkları vatan hainleri için neden bir şeyler yapmıyorlar ve bunu görebilen sözde sözde vatan severler 72 de yaşanmış bir ekolü sorgulamak yerine günümüzün hırsızlarını vatan hainlerini sorgulasın ya.! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Onun ayak izlerinden yürüyoruz hala. Beyni sağlam, yüreği sağlam...
amerikaya karsi olacaksin amma rus askerinin botuna bagcik olmakla seref duyacaksin sonrada birileri cikacak sizi kahraman diye savunacak.
bu ne lahana bu ne tursu.bakin bu kesimlerin muhtesem kahramanlarina
-nazim hikmet
-deniz gezmis
-dogu perincek
-aziz nesin
-apo
-ve benzerleri
vatana.millete.dine.saldirirsan tamamdir kahramansin
islam muslumanlik vatan millet dedinmi tamam hemen damgayi yersin
gerici-yobaz-irkci-fasist-
halkını arkasına almış bir emekçi ve türkiye halk kufrtuluş ordusunun kurucusu..
'baba,...
insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir.'