İnsanları bir ayna olarak gör elif hanım , eğer bu aynada çizikler çatlaklar kırıklar yıpranmalar varsa , o aynayı ne tarafa çevirirsen çevir , aynaya yansıyan herşeyde o çizikler lekeler kırıklar yıpranmalar yinede gözükecektir. O yüzden bakılan aynaya, o çizikleri lekeleri kırıkları görmemiş yada aynadaki hataları umursamadan gülümsemeyle bakarsak , o zaman ayna görevinden hiç bir şey kaybetmez :)) SAYGILARIMLA YUSUF SAYGILI
Aşağıdaki 20.02.2025 - 19:38 mesajımı okuyanlar, kendi kendime konuştuğumu filan sanacaklar herhalde :))
Hayır, kendi kendime konuşma değil.
O mesajım, Sn.Key"in, 16 01 2025 tarihinde girdiği; "Mum kadar Işığı olmayanı güneş yerine koyduk...Bu da bizim ayıbımız olsun" biçimindeki tepkisel mesajinda dikkatimi çeken "GÜNEŞ" ve her anlamda karşıtı olan "mum" sözcükleri üzerine yaptığım bir yorumdur.
Ancak, Sn.Key mesajını nedense bir telaşla silince, benim mesajım boşa düşmüş. Doldurmak için bu açıklamayı yapıyorum :))
Keşke silmeseydi Sn.Key...Çünkü insan artığı yüz karası utanmaz ucubelerin EDERİ(!) üzerine o denli yerin dibine sokucu bir deyişti ki; daha isabetlisi olamaz.
Bir insanı birisinin tam olarak tanıması mümkün değildir. Karşımızdakinin bildiğimiz davranışlarından kafamızda bir imaj çizeriz. Tanıdığını zannettiği, Kendi kafasında oluşturduğu varsayımdan ibarettir.
“Yani ön izlenim (düşünceden)” ibarettir. Aslı ..... aslında herkes, herkes hakkında önyargılıdır.
“Aslında herkesin herkes hakkında ön izlenimi vardır” Aslı
ön yargısı olmayan insan boş kafalı demektir;
“Ön izlenimi!!” olmayan insan boş kafalı demektir” o ana kadar eline gelen verileri değerlendirememiş insan demektir. Uygar insan ise önyargısının (Ön düşüncelerinin) yalnızca bir varsayım olduğunun bilincinde olarak onu her an yeni verilerle kontrole açık tutan kişi demektir.
“Ve tanıdıkça düşüncelerin değişeceğini çok iyi bildiğinden ön yargı ile eylemlerde bulunmaz. Kişi hakkındaki düşüncelerini kendi aklında analiz eder. Böylece ön yargılı değil olması gerektiği gibi hareket etmiş olur.” Aslı H.B. :)
“o ana kadar eline gelen verileri değerlendirememiş insan demektir.”
Bak burada kendisiyle de çelişmiş!
Belli bir birikim olmuş fikir edinilmiştir! Ama bu kişileri bağlayamaz, kendi birikimleri sonucunda kişisel karar vermek kişilik haklarına da saygısızlıktır. He dediğim gibi susup düşündüklerini kendine saklamak gibi bir hakkın ve özgürlüğün var elbette. Ama konuştuğunuz anda kişisel olarak haksızlık etme durumunuz çok yüksek. “Ön yargı iyi bir davranış modeli değildir”
Aslında ön yargı boştur ve beyinde üretilen kişisel yaşanmışlıkların birikiminden kaynaklanan durumdur.
Bi düşün bakalım sadece ırkından dolayı bir kişiye kötü ya da iyi demek mantıklı mı? Ve bunun gibi birçok şey. :)
Şimdi ben de buradan herkes kendi işiyle ilgilensin ve yorumlar yapsın desem..?
:))
( sanırım Celal hocanın anlatmak istediği ön yargı değil de insanın kendini koruma içgüdüsüyle temkinli olmak durumu bu farklı bir konu.)
Bunu sağlıklı olarak aşmak için yine tanımak gerekir ya da susmak. Bu ince çizgiyi aşmadığımız sürece önyargı kendiliğinden aşılmış olur. Evet herkese güvenilmez ama herkes için de olur olmaz fikir yürütülmez. Hiç tanımadığınız bir kişi hakkında fikir beyan etmek mantıksız ve aptallıktır aslında “ kafama göre atayım ben “ ya tutarsa! “ efenim:)
Hak etmeyene verilen fazla saygı ve değer o kişiye aslında hakaret etmekmiş ..
ne kadar yön değiştirirsen değiştir, yeni rotalar oluşturursan oluştur, yolun yine kaderine çıkıyormuş..
İnsanları bir ayna olarak gör elif hanım , eğer bu aynada çizikler çatlaklar kırıklar yıpranmalar varsa , o aynayı ne tarafa çevirirsen çevir , aynaya yansıyan herşeyde o çizikler lekeler kırıklar yıpranmalar yinede gözükecektir. O yüzden bakılan aynaya, o çizikleri lekeleri kırıkları görmemiş yada aynadaki hataları umursamadan gülümsemeyle bakarsak , o zaman ayna görevinden hiç bir şey kaybetmez :)) SAYGILARIMLA YUSUF SAYGILI
Bazı insanlar kendi içlerindeki savaşları başka insanlar üzerinden verir...aln
Sayfa benim keyf benim
siler im
silmem
Bundan Kimene ..
Ortalığı bulandırma
Aşağıdaki 20.02.2025 - 19:38 mesajımı okuyanlar, kendi kendime konuştuğumu filan sanacaklar herhalde :))
Hayır, kendi kendime konuşma değil.
O mesajım, Sn.Key"in, 16 01 2025 tarihinde girdiği; "Mum kadar Işığı olmayanı güneş yerine koyduk...Bu da bizim ayıbımız olsun" biçimindeki tepkisel mesajinda dikkatimi çeken "GÜNEŞ" ve her anlamda karşıtı olan "mum" sözcükleri üzerine yaptığım bir yorumdur.
Ancak, Sn.Key mesajını nedense bir telaşla silince, benim mesajım boşa düşmüş. Doldurmak için bu açıklamayı yapıyorum :))
Keşke silmeseydi Sn.Key...Çünkü insan artığı yüz karası utanmaz ucubelerin EDERİ(!) üzerine o denli yerin dibine sokucu bir deyişti ki; daha isabetlisi olamaz.
Kontrast (mum > < güneş) cuk oturmuş. Kutlarım!.. Tabii "günaydın"la birlikte :))
Ne kadar hüzün geçmişse dünyadan
Ne kadar acı geçmişse yaşayacağız..
< < göğe bakma durağı >>
çok laf yalansız, çok mal haramsız olmuyormuş...
Bekleyebilmekmiş karanlıktan aydınlığa çıkmayı sabırla, göğe gökkuşağını hazırlayan yağmur gibi…
Aslı Birer
evdeki hesap uymuyormuş çarşıya hiçbir zaman.....
…İnsan, insana önyargılı değil, temkinli ve saygıyla yaklaşması gerekirmiş.
Bir insanı birisinin tam olarak tanıması mümkün değildir. Karşımızdakinin bildiğimiz davranışlarından kafamızda bir imaj çizeriz.
Tanıdığını zannettiği, Kendi kafasında oluşturduğu varsayımdan ibarettir.
“Yani ön izlenim (düşünceden)” ibarettir.
Aslı
..... aslında herkes, herkes hakkında önyargılıdır.
“Aslında herkesin herkes hakkında ön izlenimi vardır”
Aslı
ön yargısı olmayan insan boş kafalı demektir;
“Ön izlenimi!!” olmayan insan boş kafalı demektir”
o ana kadar eline gelen verileri değerlendirememiş insan demektir.
Uygar insan ise önyargısının
(Ön düşüncelerinin) yalnızca bir varsayım olduğunun bilincinde olarak onu her an yeni verilerle kontrole açık tutan kişi demektir.
“Ve tanıdıkça düşüncelerin değişeceğini çok iyi bildiğinden ön yargı ile eylemlerde bulunmaz. Kişi hakkındaki düşüncelerini kendi aklında analiz eder. Böylece ön yargılı değil olması gerektiği gibi hareket etmiş olur.”
Aslı H.B. :)
Rica ederim :)
Düşünce; yargıdan önceki aşamadır. Yargı ise düşünce sonucu iki şey arasında karar verme ya da bir düşünce hakkında onaylama ya da değillemedir.
Sanırım burada kafaları karışıyor.
Aşağıdaki yazıda cevap verdiğimi düşünüyorum sevgili Elif:)
“o ana kadar eline gelen verileri değerlendirememiş insan demektir.”
Bak burada kendisiyle de çelişmiş!
Belli bir birikim olmuş fikir edinilmiştir! Ama bu kişileri bağlayamaz, kendi birikimleri sonucunda kişisel karar vermek kişilik haklarına da saygısızlıktır.
He dediğim gibi susup düşündüklerini kendine saklamak gibi bir hakkın ve özgürlüğün var elbette. Ama konuştuğunuz anda kişisel olarak haksızlık etme durumunuz çok yüksek. “Ön yargı iyi bir davranış modeli değildir”
Aslında ön yargı boştur ve beyinde üretilen kişisel yaşanmışlıkların birikiminden kaynaklanan durumdur.
Bi düşün bakalım sadece ırkından dolayı bir kişiye kötü ya da iyi demek mantıklı mı? Ve bunun gibi birçok şey. :)
Şimdi ben de buradan herkes kendi işiyle ilgilensin ve yorumlar yapsın desem..?
:))
( sanırım Celal hocanın anlatmak istediği ön yargı değil de insanın kendini koruma içgüdüsüyle temkinli olmak durumu bu farklı bir konu.)
Bunu sağlıklı olarak aşmak için yine tanımak gerekir ya da susmak.
Bu ince çizgiyi aşmadığımız sürece önyargı kendiliğinden aşılmış olur. Evet herkese güvenilmez ama herkes için de olur olmaz fikir yürütülmez. Hiç tanımadığınız bir kişi hakkında fikir beyan etmek mantıksız ve aptallıktır aslında “ kafama göre atayım ben “ ya tutarsa! “ efenim:)
Selamlar:)
Sen de der, başlığa dönerim.:)
Ön yargılarla alınan kararlar ile, verilen zararları telafi etmek kolay olmazmış.
Her telden, her dilden, her dinden adam da çıkar, cudam da…
Selam, bir görünüp bir kaybolan sayfa sahibesi:)
Hayat, sürekli somurtup etrafa negatif enerji yayıp mutsuz olup, mutsuz edecek kadar uzun değilmiş!
:)