' Kıyamet alameti olan Dabbe müteşabih bir kavramdır.Dilde, hafifçe de olsa hareket eden herşeye hatta tren,otomobil gibi cansız şeylere de denebilir.Fakat esas itibariyle canlılar hakkında kullanılır.Konuşma sıfatından dolayı çıkarılıcak dabbenin insan olacagı söylenmiştir.Bu konudaki hadis-i şeriflerden birinin meali:'Dabbetü'l-arz Musa'nın asası,Süleyman'ın mührü yanında olarak çıkıcak,mühür ile müminin yüzünü parlatacak, asa ile kafirin burnunu kıracak,insanlar sofraya toplanacak,mümin ve kafir tanınacak'
ewet dabbe kuranda canlı olarak kullanılır ancak arz getirlildiğinde yer canlısı deiye kullanılur rivayetler bir yaratık olarak gösterilmiş ancak efendimiz(sa) söylediklerinin bir çoğu mecaz anlamıda vardır mesela:bir gün mescidden otururken bir ses gelmiş bu ne ya resulallah demişler oda demişki 70 yıl cehenneme yuvarlanan taş sonunda düştü buyurdular sonra haber geldki 70 yaşındaki meşhur münafık öldü.en iyisini allah bilir derlerki dabbe herkesin ne olduğunu bildirecek mümin ile kafir ayrılacak ewet nasılki aids hastalığı bir çok gayri meşru ilişkiye girene bulaşır ve hastalık belli olur öylede zina haramdır mümin yapmaz gayri müslimi işte ayırt eder kemiklerini bititrir hastalık öyle hali alırki çok feci hal alır.bunun gibi sıralır ancak EN İYİSİNİ ALLAH BİLİR VE GAYBIN İLMİ ONUN YANINDADIR
Kıyamet günü çakacak olan bir canavardır.kıyamet yaklaştığı zaman çıkıcak müminlerin yüzünü aydınlatacak kafirlerin ise burnunu kıracak diye belirtiliyo aynı zamanda o muhteşem özellikleri olan bir insandır diyede yazıyo
Ayrıca filmide var ve çok güzel.tavsiye ederim.Ben çok severim öyle filmleri.Azkorkmak gerek ama degil mi?
Dâbbe kelimesi ayette elif namsız kullanılmış ve bilinmeyen, tanınmayan, hareket eden bir varlık anlamındadır..Kur'an da 14 defa kullanılmıştır..
Dâbbetü'l_arz, Kur'an'nın 27. Neml suresi'nin 82. ayetinde geçen ve İslam alimlerinin ne olduğu hakkında ortak bir fikirde bulunamadıkları bir varlık … Kıyamete yakın zaman çıkacak, korkunç bir varlık olduğuna işaret edilir..
Hamiş:
“Göklerde ve yerde Allahtan başkası gaybı bilemez.” (Neml, 65)
dabbe tül arz Kur'an da da geçen gerçek bir durumdur. İnsanların zayıf noktalarını kullanarak onların sonunu hazırlayan varlıklardır. bu varlıkları görebiliriz ya da göremeyiz ama herkesin zayıf noktasından yakalayıp hayatlarını kontrol dışına çıkaran bir şeydir. 'şey' diyorum çünkü bunun bir cismi ebatı yok. Bu durum cinler vasıtasıyla da açığa çıkabilir filmde olduğu gibi internet gibi bir şey vde olabilir. cinler internet aracılığıyla insanlrı etkisi altına alıyor filmde. ama filmin gerçek olabilirliliği ben fena korkutmuştu bunu itiraf edebilirim.
dabbe filmi aslında içerik kurgu ve bilgi edinme açısından iyi düşünülmüş bir film. ama keşke filme pc, internet,mail,cep telefonu gibi teknolojik aletleri karıştırmasalardı.çünkü bunlar filmi biraz gerçek dışı ve saçma yapmış.
okuldan kaçıp o filmi izlemeye gittik keşke gitmez olaydık gülmekten öldük en sonunda sinemadan attılar bizi :) ders dinleseydik daha makbule geçerdi :)
muhtemelen yer sarsıntıları demek ama her yöne çeken müstakil dini yorumcular cevaplasın. her neyse dini bir kavram ve hep olduğu gibi insanlığa tehdit ve korku salmak için üretilmiş. daha ne kadar korkmamız gerek!
dabbetül arz nedir insanlardın ahmaklaşıp ve bunaklaşıp kafayı yedikleri zaman olmayan şeylere, olyaman alemlere inandıkları zaman mutluluğu küçük ayrıntılarda sanayağ da falan aradıkları zaman yeryüzüne inecektir dabbetül narz..........
yazıyı dikkatle okumanızı tavsiye ederim.gelenekte yaratık canavar diye anlatılan Dabbe yi Allah bize açıklamış. uzunca araştırmamın kısa bir özetidir.
Dâbbet’ul-ard, yerden çıkan canlı anlamındadır. Akâid ve kelâm kitaplarında kıyamet alametlerinden; kıyamete çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğine inanılan olağan üstü olaylardan biri olarak kabul edilir. Kelimenin geçtiği âyet şudur: 'Haklarındaki karar kesinleşince onlar için yerden bir dâbbe çıkarırız, onlara der ki; insanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.' (Neml 27/82) Konu ile ilgili olarak Resulullah sallallahu aleyhi ve selemin şöyle dediği rivayet edilir: “Dâbbe çıkacak, beraberinde Süleyman’ın mührü ve Musa’nın asası olacak, müminin yüzünü parlatacak ve kâfirin burnuna mühür basacak. Hainler toplaşacak, onlardan biri, “Ha! Ha! Ey mümin! ” diyecek. Ona, “Ha! Ha! Ey kâfir! ” diye karşılık verilecek. Bu, “Ey mümin! ” diğeri, “Ey kâfir! ” diyecektir.”
1- Dâbbe
Dâbbe canlı varlık anlamındadır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: 'Allah her dâbbeyi sudan yaratmıştır.' (Nur 24/45) Bir başka âyette şöyle buyurulur: 'Biz, her canlıyı sudan oluşturduk.' (Enbiya 21/30) Buna göre bütün canlılar; böcekler, hayvanlar ve insanlar birer dâbbedir. Kur’an’da bunların her biri ile ilgili âyetler vardır. Şu âyette dâbbe, hayvanlar anlamındadır. 'İnsanlardan, dâbbelerden, büyük ve küçükbaş hayvanlardan (en’âm) da renkleri farklı olanları vardır.' (Fatır 35/28) Aşağıdaki âyette dâbbe, kemirgen hayvan anlamındadır. 'Süleyman’ın ölümüne karar verdiğimizde öldüğünü, düşmesini geciktiren şeyi (minsee) kemiren bir kara dâbbesi ortaya çıkardı. Süleyman düşünce anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bileselerdi o aşağılayıcı azap içinde kalmayı sürdürmezlerdi.' (Sebe’ 34/14) Göklerde de dâbbe vardır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: 'Göklerin ve yerin yaratılışı ve onlarda yaydığı her dâbbe Allah’ın âyetlerindendir. Belirlediği gün gelince onları toplamaya kadirdir.' (Şûrâ 42/29) Göklerdeki dâbbelerin ne olduğunu anlamak için Allah’ın belirlediği günde bir araya gelecek olanların kimler olduğuna bakmak gerekir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: 'Bir gün Allah, onların hepsini toplayacak sonra meleklere,” Size kulluk edenler bunlar mıydı? ” diye soracaktır. Onlar: “Biz sana boyun eğeriz, bizim velimiz onlar değil, sensin. Hayır, onlar cinlere kulluk ederlerdi, onların çoğu bunlara inanmışlardı” diye cevap vereceklerdir. (Sebe’ 34/41-42)
b -Cinler
Mahşerde toplanacak olanların ikincisi cinlerdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Hepsini topladığı gün Allah diyecek ki: Ey cin topluluğu! Şu insanlara neler ettiniz neler! . Cinlerin insan dostları şöyle diyecektir: “Rabbimiz! Birimiz diğerinden yararlandı, bizim için belirlediğin sürenin sonuna vardık.” Allah diyecek ki: Sizin konup kalacağınız yer ateştir, Allah’ın belirledikleri başka. Senin Rabbin bilir, doğru karar verir.” (En’âm 6/128)
c- İnsanlar
Yukarıdaki iki âyette de toplananlar arasında insanların olduğu açıkça görülmektedir. Bir gün toplanacak olanların tamamını bildiren âyet şudur: 'O gün ruh ve melekler saf saf ayağa kalkar, Rahman’ın izin verdikleri dışında hiç kimse tek kelime edemez. Konuşan da doğruyu konuşur.' (Nebe 78/38) Bu âyette melekler açıkça ifade edilmiş, insanlar ve cinler yerine ruh kelimesi kullanılmıştır. Demek ki, ruh sahibi olma bu iki varlığın ortak özelliğidir. Bu ayetteki ruh, genellikle Cebrail diye tefsir edilir. O gün toplanacakları haber verilenler; melekler, insanlar ve cinler olduğuna göre âyete farklı anlam vermek doğru olmaz.
VE, Dâbbet’ul-ard Dâbbet’ul-ard, yerden çıkan canlı demektir. Bunun ne tür bir canlı olduğunu anlamak için ilgili âyetlere bakmak gerekir. Yukarıdaki âyeti tekrarlayalım: 'Haklarındaki karar kesinleşince onlar için yerden bir dâbbe çıkarırız, onlara der ki; insanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.' (Neml 27/82) Burada kesinleşen karar ölümdür; artık dünya hayatı bitmiş ve tevbe imkânı kalmamıştır. Allah’a karşı yanlış yapanlar, ölüm meleklerine teslimiyet göstererek şöyle derler: “Biz kötü bir şey yapmıyorduk ki! ” Meleklerin cevabı şu olur: Hayır, Allah ne yapmış olduğunuzu bilir. (Nahl 16/28) Sonra ruh, işin kötü gittiğini anlar ve Allah’a şöyle yalvarır:“Rabbim! Beni geri döndürünüz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım.” Ruha verilen cevap şudur: “Hayır! O bir sözdür, söyler durur. Arkalarında, tekrar dirilecekleri güne kadar bir engel (berzah) vardır.” (Müminûn 23/99–100) Bu konuşmalardan şöyle bir metin çıkarılabilir: Dâbbe (Ölenin ruhuna hitaben) : İnsanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı. Ölünün ruhu (teslimiyet göstererek) : Biz kötü bir şey yapmıyorduk ki! Melek: Allah ne yapmış olduğunuzu bilir. Ölenin ruhu (Allah’a yalvararak) : Rabbim! Beni geri döndürünüz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım. Melek (Allah adına) : Hayır! O bir sözdür, söyler durur. Arkasında, tekrar dirileceği güne kadar bir engel vardır. Geri gidemez. Bu metindeki dâbbenin melek olduğu açıktır. Onun yerden çıkması, kabirden çıkmasıdır. Demek ki bu konuşmalar, cesedin yanında kabre giren ruh ile olacaktır. Dâbbet’ul-ard ile ilgili âyetlerin devamı da onun böyle bir melek olduğunu destekler. Çünkü o âyetlerde tekrar dirilme gününü anlatmaktadır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: Her ümmetten âyetlerimiz karşısında yalan söyleyenlerden bir bölük topladığımız gün, hesap yerine sevk olunurlar. Oraya geldiklerinde Allah, âyetlerimiz karşısında yalan mı söylediniz, ama onları tam kavramamıştınız. Ya da ne yaptınız? Diye sorar. Zalimlikleri sebebiyle haklarındaki karar kesinleşince artık konuşmazlar. (Neml 27/83-85)
Dabbesiz bir dünya için.....önce aklı sonra aklın tüm tüyoları içinde olan KUR AN ı [meal] okumalı.
Rabbim den her sabah uyandırdığında ne istemem gerektiğini düşünüyorum... hayırlar.salih ameller,faydalı ilim, hepimiz için sağlık milli ve evrensel barış ve bunun gibi bir sürü istekler. daha sonra düşünmeğe yoruluyorum ve bunların arasında karışıp kalıyorum. isteklerimi göz den geçirip düşünerek gülmeye başlıyorum... bunları zaten tanrı bizim için istiyor. Allah öyle güzel sistemler var etmiş ki her yapılanın hayrı lehine şerrin ise aleyhine döneceğini de bildiriyor. mükafat da cezayıda aslın da o değil biz veriyoruz kendimize. eeeeeeeee diyorum her şey zaten yerli yerinde, yapmam gereken hiç bir şey bana bırakılmamış, bana bırakılan günümü minnet duyguları içinde geçirmek ve anı yakalamak. boş beyinle dolaşmak kadar yersiz olduğunu anlatıyor bana istekler furyasına dalmamı. -Rabbim bu düşüncemden sonra bana gülmeğe başlıyor eh be nihayet hiç bir şeye ihtiyacın olmaığını anladın.. kainatı size market misali yaptım ve ücretsiz giriş verdim... sizin imtiyazınız ben i tanımanız. tanıdıklara [inanan] hediye ediyorum karşılıksız. aslen herkezi tanıyorum hediye etmek istiyorum lakin onlar benim sonsuz ve karşılıksız ekrem olduğumu kavrayamadılar. sanki bir ücret talep ediyorum onlardan.... ey cahil olduğunu bilmeyen insan . sizi dünyaya gönderip siz isteyince mi verdim nimetleri. basacağımız,ekeceğimiz toprak ver dediniz demi verdim toprağı. içecek ver dedinizdemi yarattım yağmurları ve suyunuzu. oksiijeni siz istediniz demi yarattım ne isteyeyim diye düşüneceğine ne hediyeler üzerine gönderildim diye düşün.... yokları değil varları düşündükçe onlar artar sistem bu...... önce kendi sistemini çöz...dışına değil içine çevir göz. üstten hem konuşup hem yiyorsun, onları sen mi idare diyp yol gösteriyorsun. bak hepsi görevine kitli ve sana hizmet veriyor. beden nefs aracın olmuş seni gezdiriyor. kainat dükkanına uğruyorsun mecburen. gözlerin zevki içinb çiçeler ve güzelliler yarattım. burnun için nefis kokular sundum... her şeyi 7 kat göğü.yerin tüm faidelerini sizler için sizden önc var edip sizi daha sonra oraya yerleştirdim..... bak bir düşün,,,eksik nerde, yerde mi gökte mi yoksa düşünmeden konuşan akılsız sende mi? ? ? ? ? ? ? ? ? akıl = düşünmek........ oksijeni kullanmasan yaşamın devam eder mi? aklını kullanmayın cada huzurun daim olmaz.............. huzur ise akılsız beden de bulunmaz.............. haydi akıl kapasitesi dolu ama kullanmayan kulum şimdi benden onu kullanmayı dile. ALLAH IM TÜM VERDİĞİN NİMETLERİ FARKEDİP SENİN İSTEDİĞİN ŞEKİLDE KULLAN MAMI SAĞLA. NİMETLERİNİ TAMAMINA ERDİR. AKLIMI AÇ VE İLMİMİ ARTTIR. BASİRETİMİ AÇ Kİ FARKEDEYİM. KAİNAT KAPILARINDAN HUZURLA GİREYİM. İLMİM BEDENİMİ GEÇSİN DE GÖĞE TAKILI KALMADAN BANA GERİ DÖNSÜN.............. AKLIM HAVADA DEĞİL BAŞIMDA OLSUN. UÇMAYI DEĞİL YERE SAĞLAM BASMAMI SAĞLA. BİZE VERDİKLERİNİN İLMİNİ ÖĞRET. SEN BUNLARI BOŞUNA YARATMADIN, SENİ SEVENLER YÜCELİRKEN DÜNYAYI İSTEYENLER KÖRLEŞİYOR.... ÇEVREDEKİ GÜZELLİKLERE AŞIK OLUP SENDEKİ GÜZELLİKLERE ULAŞAMIYORUZ..... GÖRDÜKLERİMİZİ İSTEMEYE DEVAM EDERSEK. Gözümüzü kapattığımız da hiç br şeyimiz kalmaz. dua beş türlü imiş. ya gözün gördüğüne ulaşmak, ya sesin geldiği yöne bakmak, ya ağzına layık olanı yutmak, ya nefsine hoş geleni bulmak [heva ve heves] bedenine hürmet edip onun rahatına koşmak Tüm bunlar topraktan yarattığım et ve kemik olan bedeni arzular. yok olmaya mahkumlar. kalbi istek akıl ile gerçekleşir....... her şey ben de mevcut ise, ben içinde gizlenmiş se senin görevin seni ebedi kılacak olan İŞTE BU GİZ DE. SEN BEN DİYORSUN. AKIL SEN KALP BEN İSEM KİMSE DEVİREMEZ BİRLEŞİNCE YALNIZ MÜTEVAZİ OL KALBE KADAR İN MÜMKÜNSE...... DÜŞÜNCELER GELDİĞİ GİBİ ÇIKARMA DİLİNDEN BERİ İN BOĞAZDAKİ YEDİ MERDİVENİ GEL KALBE MİSAFİR EDEYİM SENİ. BAK EĞER FAYDALI İSE DÜŞÜNCENİN ESERİ GENİŞLETİP AÇARIM SANA EVİMİ -YOOOOOOOOOK ZARARLI İSE GELEN DÜŞÜNCE DARALTIR SIKARIM KALBİNİ SEN ANLA O ZAMAN Kİ, İÇİN DARALMASI İLE OLAN HİSLERİ NE SANA NEDE BANA OLMAYACAKTIR FAİDESİ....... KALP O BENİM EVİM, SOKARMIYIM ORAYI KİRLETENLERİ. SEN EY DÜŞÜNCEYİ İDRAKTEN ACİZ İSEN KENDİ DÜNYA EVİN İLE KIYASLA KALBİNİ. MİKROP ŞEKLİNE GİRMİŞLERİ ALIRMISIN İÇERİ. EVİMİ KOLLAMAM DA İŞTE BÖYLE EY NEFSİN ESERİ KAPATIRIM KAPILARIMI DARALTIRIM STRES ADI ALTINDA DAMARLARIMI, KALBİN FRYADIDIR, DEPRESYON HASTALIĞI TEMİZLİK İÇİN İNDİRDİM TÜM DUALARIMI......... HAYDİ KOPYA ÇEK KUR ANIMDAN KOVMAM SENİ SINIFIMDAN BAŞARI İSTE ÖĞRETMENİN OLAN AKLINDAN DOĞRULARI SUNACAKTIR FATİHANIN 5. VE 6 SIRASIINDAN. İŞTE SANA TİYOLAR YA AKLINI KULLAN YA DA KOPYA ÇEKMEYE DEVAM ET KUR AN DAN. AMA HEPSİNİ SAĞLAMASI YAPILIYOR YALNIZ CA BENİM KATMDA O KAT İSE SENİN VUCUDUN OLAN YAPIDA AKIL SENDE KALP BEN DE SENDEN İSTEDİĞİM TEK ŞEY İSE GÖZ ÜN SÖZÜN DE SÖZ ÜN İSE SADECE ÖZ ÜNDE OLMALI. HADİ SĞLICAKLA SELAM DEDEN SIFATTA BULUNUYOR MAYANDA.,, SİZ NUR DAN YARATTIM KENDİNİ NARA ATMA............ HER ŞEY ZATEN ELİNİN ALTINDA... selam ve minnetler. aklımı kendinle meşgul eden düşünceler. Rabbim sana çok çok teşekkürler....
kişi kendini ve aklının sonsuzluğunu kavrayana kadar............... başına gelen ve başkalarının başına getirdiği deprem misali yaşadıkları............................ [ Dabbe] darbe, ve çeşitleri..akli darbe, kalbi darbe, bedeni darbe, ailevi, toplumsal ve evrensel darbe. [TÜL ARZ] YERYÜZÜN DE BULUNAN HER TÜRLÜ VARLIĞIN YAŞADIĞI MEKAN..... İNSAN, HAYVAN, DOĞA, GÖREMEDİĞİMİZ VE VAR OLDUĞUNU BİLDİĞİMİZ SİSTEMLER ZİNCİRİ. GÖRÜNMEYEN SİSTEM....AKIL,SES, KOKU, ENERJİ, IŞINSAL BOYUTTA VAROLAN LAR... TÜM BUNLARDAN MEYDANA GELEN ŞİDDET VE YIKICI DEFORMASYON ÇEŞİTLERİ................. *************************************** AKLİ DABBE RUHİ DABBE KALBİ DABBE SONUN DA BEDENSEL DABBE GERÇEKLEŞİYOR. SONUN DA AİLEVİ DABBE GERÇEKLEŞİYOR. SONUN DA TOPLUMSAL DABBE GERÇEKLEŞİR. SONUN DA ULUSAL DABBE GERÇEK LEŞİR. TABİİ Kİ TÜM BUNLAR DAN SONRA HALA AKLIMIZI GEREĞİ GİBİ KULLANARAK EVRENSEL VE KOŞULSUZ SEVMEYİ ÖĞRENEMEDİYSEK EVRENSEL DABBE EBETTE Kİ GERÇEKLEŞMESİ KAÇINILMAZ BİR DABBE DİR. GEÇİRDİĞİ AİLEVİ DABBE SONUCU aklımı kullanmayı öğreten RABBE hamd olsun.... kur an meali ile aklını kullanmayı öğrenen bir öğrenci.... tüm tüyolar onda. haydi kendi dilimizde kur an mealini yaşamaya... tüm dabbelerden kurtulmaya. saygılarımla ışığımız dan................
DABBE TÜL ARZ Kuran daki NEML suresinin 82. ayetinde gecen kıyamet sırasında ortaya cıkacağı anlatılan ve ceşitli şekillerde yorumlanan ve yerden cıkacak olan bir hayvandır,DABBE canlı demektir ARZ-yerden-yani yeryüzünden cıkacak canlı anlamına gelir,DABBE TÜL ARZ ın 30 metre boyunda olacağı ve elinde hz.süleyman A.S. in mührü,diğer elinde ise hz.musa A.S.in asası olacağı bilinmektedir,asasıyle inananların yüzünü nurlandırır,mührü ile ise kafirlerin burunlarını mühürler,buna göre ozamanlarda yaşayanlar bir araya geldiklerinde müminler ve kafirler diye birbirlerini tanıyabilirler........
dabbetül arz la, şu meşhur 'korku filmi'yle tanıştım, konu güzel ilginç, gerçekten düşünülesi bi konu, ama filme para veripte izlediğim için çok pişmanım, geri verin paramı, korku filmiymiş, bari altta bi müzik duysaydık gerilim 'SIFIR', tiksindim be
O söz başlarına geldiğinde,yerden bi Dabbe çıkarırız ve o onlara Ayetlerimize tam olarak iman etmediklerini söyler. Dabbe nin söyleyeceği ortadayken,ona inanıp,halini düzelten,hiç hala Dabbe nin ne olduğunu tartışmakla zaman kaybeden gibi olurmu. Yer, Beşeriyettir,toplamın birliğidir.o binliğin birliğinden,o akıl birliğinden,bir bakış,bir söz bir birliğin birliği çıkarırız.Ve Dabbesel halin kendisinden doğmuş olanı.İnsan suretinde bilip görememek mümkün değildir.Dabbenin insanla bir olmasına imkanyok.BİR GÖRÜNÜR.
savaşa filen gerek yok kardeş bu zamanda daha ehemmiyrtli meseleler var onları gayeyi hayat yapsak daha iyi olmaz mı kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir
' Kıyamet alameti olan Dabbe müteşabih bir kavramdır.Dilde, hafifçe de olsa hareket eden herşeye hatta tren,otomobil gibi cansız şeylere de denebilir.Fakat esas itibariyle canlılar hakkında kullanılır.Konuşma sıfatından dolayı çıkarılıcak dabbenin insan olacagı söylenmiştir.Bu konudaki hadis-i şeriflerden birinin meali:'Dabbetü'l-arz Musa'nın asası,Süleyman'ın mührü yanında olarak çıkıcak,mühür ile müminin yüzünü parlatacak, asa ile kafirin burnunu kıracak,insanlar sofraya toplanacak,mümin ve kafir tanınacak'
12.02.2006 tarihinde tarafımdan eklenen... kelime...
ayrica bana süleyman demireli çağriştiriyor her taşın dibinde... insanlığı tehtit eden kimyasal saldırıya eş değer bi vaka sülö
kıyametin alemeti olarak insanlara cinler gözükmeye başlıyacaktır.
ewet dabbe kuranda canlı olarak kullanılır ancak arz getirlildiğinde yer canlısı deiye kullanılur rivayetler bir yaratık olarak gösterilmiş ancak efendimiz(sa) söylediklerinin bir çoğu mecaz anlamıda vardır mesela:bir gün mescidden otururken bir ses gelmiş bu ne ya resulallah demişler oda demişki 70 yıl cehenneme yuvarlanan taş sonunda düştü buyurdular sonra haber geldki 70 yaşındaki meşhur münafık öldü.en iyisini allah bilir derlerki dabbe herkesin ne olduğunu bildirecek mümin ile kafir ayrılacak ewet nasılki aids hastalığı bir çok gayri meşru ilişkiye girene bulaşır ve hastalık belli olur öylede zina haramdır mümin yapmaz gayri müslimi işte ayırt eder kemiklerini bititrir hastalık öyle hali alırki çok feci hal alır.bunun gibi sıralır ancak EN İYİSİNİ ALLAH BİLİR VE GAYBIN İLMİ ONUN YANINDADIR
Kıyamet günü çakacak olan bir canavardır.kıyamet yaklaştığı zaman çıkıcak müminlerin yüzünü aydınlatacak kafirlerin ise burnunu kıracak diye belirtiliyo aynı zamanda o muhteşem özellikleri olan bir insandır diyede yazıyo
Ayrıca filmide var ve çok güzel.tavsiye ederim.Ben çok severim öyle filmleri.Azkorkmak gerek ama degil mi?
Dâbbe kelimesi ayette elif namsız kullanılmış ve bilinmeyen, tanınmayan, hareket eden bir varlık anlamındadır..Kur'an da 14 defa kullanılmıştır..
Dâbbetü'l_arz, Kur'an'nın 27. Neml suresi'nin 82. ayetinde geçen ve İslam alimlerinin ne olduğu hakkında ortak bir fikirde bulunamadıkları bir varlık … Kıyamete yakın zaman çıkacak, korkunç bir varlık olduğuna işaret edilir..
Hamiş:
“Göklerde ve yerde Allahtan başkası gaybı bilemez.” (Neml, 65)
'Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. O'ndan başkası onları bilemez... ' (En'âm, 59) .
'yer yürüyücüsü 'anlamına geliyor..kıyamete yakın çıkı,fesada sebep olacaktır..yani kıyamet alameti...((korkunç hayvan))
En güzel komedi filmi
deccal olabilir mi veya ona yakın?
aynı görevi için varlar sanırım:s
dabbe tül arz Kur'an da da geçen gerçek bir durumdur. İnsanların zayıf noktalarını kullanarak onların sonunu hazırlayan varlıklardır. bu varlıkları görebiliriz ya da göremeyiz ama herkesin zayıf noktasından yakalayıp hayatlarını kontrol dışına çıkaran bir şeydir. 'şey' diyorum çünkü bunun bir cismi ebatı yok. Bu durum cinler vasıtasıyla da açığa çıkabilir filmde olduğu gibi internet gibi bir şey vde olabilir. cinler internet aracılığıyla insanlrı etkisi altına alıyor filmde. ama filmin gerçek olabilirliliği ben fena korkutmuştu bunu itiraf edebilirim.
dabbe filmi aslında içerik kurgu ve bilgi edinme açısından iyi düşünülmüş bir film. ama keşke filme pc, internet,mail,cep telefonu gibi teknolojik aletleri karıştırmasalardı.çünkü bunlar filmi biraz gerçek dışı ve saçma yapmış.
okuldan kaçıp o filmi izlemeye gittik keşke gitmez olaydık gülmekten öldük en sonunda sinemadan attılar bizi :) ders dinleseydik daha makbule geçerdi :)
tom ve jerry den daha korkunç....
ahiret günü korku
muhtemelen yer sarsıntıları demek ama her yöne çeken müstakil dini yorumcular cevaplasın. her neyse dini bir kavram ve hep olduğu gibi insanlığa tehdit ve korku salmak için üretilmiş. daha ne kadar korkmamız gerek!
dabbetül arz nedir
insanlardın ahmaklaşıp ve bunaklaşıp kafayı yedikleri zaman
olmayan şeylere, olyaman alemlere inandıkları zaman
mutluluğu küçük ayrıntılarda sanayağ da falan aradıkları zaman
yeryüzüne inecektir dabbetül narz..........
kıyametı
yazıyı dikkatle okumanızı tavsiye ederim.gelenekte yaratık canavar diye anlatılan Dabbe yi Allah bize açıklamış. uzunca araştırmamın kısa bir özetidir.
Dâbbet’ul-ard, yerden çıkan canlı anlamındadır. Akâid ve kelâm kitaplarında kıyamet alametlerinden; kıyamete çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğine inanılan olağan üstü olaylardan biri olarak kabul edilir. Kelimenin geçtiği âyet şudur:
'Haklarındaki karar kesinleşince onlar için yerden bir dâbbe çıkarırız, onlara der ki; insanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.' (Neml 27/82)
Konu ile ilgili olarak Resulullah sallallahu aleyhi ve selemin şöyle dediği rivayet edilir:
“Dâbbe çıkacak, beraberinde Süleyman’ın mührü ve Musa’nın asası olacak, müminin yüzünü parlatacak ve kâfirin burnuna mühür basacak. Hainler toplaşacak, onlardan biri, “Ha! Ha! Ey mümin! ” diyecek. Ona, “Ha! Ha! Ey kâfir! ” diye karşılık verilecek. Bu, “Ey mümin! ” diğeri, “Ey kâfir! ” diyecektir.”
1- Dâbbe
Dâbbe canlı varlık anlamındadır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
'Allah her dâbbeyi sudan yaratmıştır.' (Nur 24/45)
Bir başka âyette şöyle buyurulur:
'Biz, her canlıyı sudan oluşturduk.' (Enbiya 21/30)
Buna göre bütün canlılar; böcekler, hayvanlar ve insanlar birer dâbbedir. Kur’an’da bunların her biri ile ilgili âyetler vardır.
Şu âyette dâbbe, hayvanlar anlamındadır.
'İnsanlardan, dâbbelerden, büyük ve küçükbaş hayvanlardan (en’âm) da renkleri farklı olanları vardır.' (Fatır 35/28)
Aşağıdaki âyette dâbbe, kemirgen hayvan anlamındadır.
'Süleyman’ın ölümüne karar verdiğimizde öldüğünü, düşmesini geciktiren şeyi (minsee) kemiren bir kara dâbbesi ortaya çıkardı. Süleyman düşünce anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bileselerdi o aşağılayıcı azap içinde kalmayı sürdürmezlerdi.' (Sebe’ 34/14)
Göklerde de dâbbe vardır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
'Göklerin ve yerin yaratılışı ve onlarda yaydığı her dâbbe Allah’ın âyetlerindendir. Belirlediği gün gelince onları toplamaya kadirdir.' (Şûrâ 42/29)
Göklerdeki dâbbelerin ne olduğunu anlamak için Allah’ın belirlediği günde bir araya gelecek olanların kimler olduğuna bakmak gerekir.
2- Mahşerde toplanacak dâbbeler
Mahşer, yeniden dirilip kalkma günündeki toplanma yeridir. Mahşerde toplanacak dâbbeler şunlardır:
a- Melekler
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
'Bir gün Allah, onların hepsini toplayacak sonra meleklere,” Size kulluk edenler bunlar mıydı? ” diye soracaktır.
Onlar: “Biz sana boyun eğeriz, bizim velimiz onlar değil, sensin. Hayır, onlar cinlere kulluk ederlerdi, onların çoğu bunlara inanmışlardı” diye cevap vereceklerdir. (Sebe’ 34/41-42)
b -Cinler
Mahşerde toplanacak olanların ikincisi cinlerdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Hepsini topladığı gün Allah diyecek ki: Ey cin topluluğu! Şu insanlara neler ettiniz neler! . Cinlerin insan dostları şöyle diyecektir: “Rabbimiz! Birimiz diğerinden yararlandı, bizim için belirlediğin sürenin sonuna vardık.” Allah diyecek ki: Sizin konup kalacağınız yer ateştir, Allah’ın belirledikleri başka. Senin Rabbin bilir, doğru karar verir.” (En’âm 6/128)
c- İnsanlar
Yukarıdaki iki âyette de toplananlar arasında insanların olduğu açıkça görülmektedir.
Bir gün toplanacak olanların tamamını bildiren âyet şudur:
'O gün ruh ve melekler saf saf ayağa kalkar, Rahman’ın izin verdikleri dışında hiç kimse tek kelime edemez. Konuşan da doğruyu konuşur.' (Nebe 78/38)
Bu âyette melekler açıkça ifade edilmiş, insanlar ve cinler yerine ruh kelimesi kullanılmıştır. Demek ki, ruh sahibi olma bu iki varlığın ortak özelliğidir. Bu ayetteki ruh, genellikle Cebrail diye tefsir edilir. O gün toplanacakları haber verilenler; melekler, insanlar ve cinler olduğuna göre âyete farklı anlam vermek doğru olmaz.
VE, Dâbbet’ul-ard
Dâbbet’ul-ard, yerden çıkan canlı demektir. Bunun ne tür bir canlı olduğunu anlamak için ilgili âyetlere bakmak gerekir. Yukarıdaki âyeti tekrarlayalım:
'Haklarındaki karar kesinleşince onlar için yerden bir dâbbe çıkarırız, onlara der ki; insanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.' (Neml 27/82)
Burada kesinleşen karar ölümdür; artık dünya hayatı bitmiş ve tevbe imkânı kalmamıştır. Allah’a karşı yanlış yapanlar, ölüm meleklerine teslimiyet göstererek şöyle derler:
“Biz kötü bir şey yapmıyorduk ki! ”
Meleklerin cevabı şu olur: Hayır, Allah ne yapmış olduğunuzu bilir. (Nahl 16/28)
Sonra ruh, işin kötü gittiğini anlar ve Allah’a şöyle yalvarır:“Rabbim! Beni geri döndürünüz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım.”
Ruha verilen cevap şudur: “Hayır! O bir sözdür, söyler durur. Arkalarında, tekrar dirilecekleri güne kadar bir engel (berzah) vardır.” (Müminûn 23/99–100)
Bu konuşmalardan şöyle bir metin çıkarılabilir:
Dâbbe (Ölenin ruhuna hitaben) : İnsanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.
Ölünün ruhu (teslimiyet göstererek) : Biz kötü bir şey yapmıyorduk ki!
Melek: Allah ne yapmış olduğunuzu bilir.
Ölenin ruhu (Allah’a yalvararak) : Rabbim! Beni geri döndürünüz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım.
Melek (Allah adına) : Hayır! O bir sözdür, söyler durur. Arkasında, tekrar dirileceği güne kadar bir engel vardır. Geri gidemez.
Bu metindeki dâbbenin melek olduğu açıktır. Onun yerden çıkması, kabirden çıkmasıdır. Demek ki bu konuşmalar, cesedin yanında kabre giren ruh ile olacaktır.
Dâbbet’ul-ard ile ilgili âyetlerin devamı da onun böyle bir melek olduğunu destekler. Çünkü o âyetlerde tekrar dirilme gününü anlatmaktadır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Her ümmetten âyetlerimiz karşısında yalan söyleyenlerden bir bölük topladığımız gün, hesap yerine sevk olunurlar. Oraya geldiklerinde Allah, âyetlerimiz karşısında yalan mı söylediniz, ama onları tam kavramamıştınız. Ya da ne yaptınız? Diye sorar. Zalimlikleri sebebiyle haklarındaki karar kesinleşince artık konuşmazlar. (Neml 27/83-85)
Dabbesiz bir dünya için.....önce aklı sonra aklın tüm tüyoları içinde olan KUR AN ı [meal] okumalı.
Rabbim den her sabah uyandırdığında ne istemem gerektiğini düşünüyorum...
hayırlar.salih ameller,faydalı ilim, hepimiz için sağlık milli ve evrensel barış ve bunun gibi bir sürü istekler.
daha sonra düşünmeğe yoruluyorum ve bunların arasında karışıp kalıyorum.
isteklerimi göz den geçirip düşünerek gülmeye başlıyorum...
bunları zaten tanrı bizim için istiyor. Allah öyle güzel sistemler var etmiş ki
her yapılanın hayrı lehine şerrin ise aleyhine döneceğini de bildiriyor.
mükafat da cezayıda aslın da o değil biz veriyoruz kendimize.
eeeeeeeee diyorum her şey zaten yerli yerinde, yapmam gereken hiç bir şey bana bırakılmamış, bana bırakılan günümü minnet duyguları içinde geçirmek ve anı yakalamak. boş beyinle dolaşmak kadar yersiz olduğunu anlatıyor bana istekler furyasına dalmamı.
-Rabbim bu düşüncemden sonra bana gülmeğe başlıyor eh be nihayet
hiç bir şeye ihtiyacın olmaığını anladın..
kainatı size market misali yaptım ve ücretsiz giriş verdim...
sizin imtiyazınız ben i tanımanız. tanıdıklara [inanan] hediye ediyorum karşılıksız.
aslen herkezi tanıyorum hediye etmek istiyorum lakin onlar benim sonsuz ve karşılıksız ekrem olduğumu kavrayamadılar.
sanki bir ücret talep ediyorum onlardan....
ey cahil olduğunu bilmeyen insan
. sizi dünyaya gönderip siz isteyince mi verdim nimetleri.
basacağımız,ekeceğimiz toprak ver dediniz demi verdim toprağı.
içecek ver dedinizdemi yarattım yağmurları ve suyunuzu.
oksiijeni siz istediniz demi yarattım
ne isteyeyim diye düşüneceğine ne hediyeler üzerine gönderildim diye düşün....
yokları değil varları düşündükçe onlar artar sistem bu......
önce kendi sistemini çöz...dışına değil içine çevir göz.
üstten hem konuşup hem yiyorsun,
onları sen mi idare diyp yol gösteriyorsun.
bak hepsi görevine kitli ve sana hizmet veriyor.
beden nefs aracın olmuş seni gezdiriyor.
kainat dükkanına uğruyorsun mecburen.
gözlerin zevki içinb çiçeler ve güzelliler yarattım.
burnun için nefis kokular sundum...
her şeyi 7 kat göğü.yerin tüm faidelerini sizler için sizden önc var edip
sizi daha sonra oraya yerleştirdim.....
bak bir düşün,,,eksik nerde, yerde mi gökte mi yoksa düşünmeden konuşan akılsız sende mi? ? ? ? ? ? ? ? ?
akıl = düşünmek........ oksijeni kullanmasan yaşamın devam eder mi?
aklını kullanmayın cada huzurun daim olmaz..............
huzur ise akılsız beden de bulunmaz..............
haydi akıl kapasitesi dolu ama kullanmayan kulum şimdi benden onu kullanmayı dile.
ALLAH IM TÜM VERDİĞİN NİMETLERİ FARKEDİP SENİN İSTEDİĞİN ŞEKİLDE KULLAN MAMI SAĞLA.
NİMETLERİNİ TAMAMINA ERDİR.
AKLIMI AÇ VE İLMİMİ ARTTIR.
BASİRETİMİ AÇ Kİ FARKEDEYİM.
KAİNAT KAPILARINDAN HUZURLA GİREYİM.
İLMİM BEDENİMİ GEÇSİN DE GÖĞE TAKILI KALMADAN BANA GERİ DÖNSÜN..............
AKLIM HAVADA DEĞİL BAŞIMDA OLSUN.
UÇMAYI DEĞİL YERE SAĞLAM BASMAMI SAĞLA.
BİZE VERDİKLERİNİN İLMİNİ ÖĞRET.
SEN BUNLARI BOŞUNA YARATMADIN,
SENİ SEVENLER YÜCELİRKEN
DÜNYAYI İSTEYENLER KÖRLEŞİYOR....
ÇEVREDEKİ GÜZELLİKLERE AŞIK OLUP
SENDEKİ GÜZELLİKLERE ULAŞAMIYORUZ.....
GÖRDÜKLERİMİZİ İSTEMEYE DEVAM EDERSEK.
Gözümüzü kapattığımız da hiç br şeyimiz kalmaz.
dua beş türlü imiş.
ya gözün gördüğüne ulaşmak,
ya sesin geldiği yöne bakmak,
ya ağzına layık olanı yutmak,
ya nefsine hoş geleni bulmak [heva ve heves]
bedenine hürmet edip onun rahatına koşmak
Tüm bunlar topraktan yarattığım et ve kemik olan bedeni arzular.
yok olmaya mahkumlar.
kalbi istek akıl ile gerçekleşir.......
her şey ben de mevcut ise,
ben içinde gizlenmiş se
senin görevin seni ebedi kılacak olan
İŞTE BU GİZ DE.
SEN BEN DİYORSUN.
AKIL SEN KALP BEN İSEM
KİMSE DEVİREMEZ BİRLEŞİNCE
YALNIZ MÜTEVAZİ OL KALBE KADAR İN
MÜMKÜNSE......
DÜŞÜNCELER GELDİĞİ GİBİ ÇIKARMA DİLİNDEN BERİ
İN BOĞAZDAKİ YEDİ MERDİVENİ
GEL KALBE MİSAFİR EDEYİM SENİ.
BAK EĞER FAYDALI İSE DÜŞÜNCENİN ESERİ
GENİŞLETİP AÇARIM SANA EVİMİ
-YOOOOOOOOOK ZARARLI İSE GELEN DÜŞÜNCE
DARALTIR SIKARIM KALBİNİ
SEN ANLA O ZAMAN Kİ, İÇİN DARALMASI İLE OLAN HİSLERİ
NE SANA NEDE BANA OLMAYACAKTIR FAİDESİ.......
KALP O BENİM EVİM, SOKARMIYIM ORAYI KİRLETENLERİ.
SEN EY DÜŞÜNCEYİ İDRAKTEN ACİZ İSEN
KENDİ DÜNYA EVİN İLE KIYASLA KALBİNİ.
MİKROP ŞEKLİNE GİRMİŞLERİ ALIRMISIN İÇERİ.
EVİMİ KOLLAMAM DA İŞTE BÖYLE EY NEFSİN ESERİ
KAPATIRIM KAPILARIMI DARALTIRIM STRES ADI ALTINDA DAMARLARIMI, KALBİN FRYADIDIR, DEPRESYON HASTALIĞI
TEMİZLİK İÇİN İNDİRDİM TÜM DUALARIMI.........
HAYDİ KOPYA ÇEK KUR ANIMDAN KOVMAM SENİ SINIFIMDAN
BAŞARI İSTE ÖĞRETMENİN OLAN AKLINDAN
DOĞRULARI SUNACAKTIR FATİHANIN 5. VE 6 SIRASIINDAN.
İŞTE SANA TİYOLAR
YA AKLINI KULLAN YA DA KOPYA ÇEKMEYE DEVAM ET KUR AN DAN.
AMA HEPSİNİ SAĞLAMASI YAPILIYOR YALNIZ CA BENİM KATMDA
O KAT İSE SENİN VUCUDUN OLAN YAPIDA
AKIL SENDE KALP BEN DE
SENDEN İSTEDİĞİM TEK ŞEY İSE
GÖZ ÜN SÖZÜN DE
SÖZ ÜN İSE SADECE ÖZ ÜNDE OLMALI.
HADİ SĞLICAKLA SELAM DEDEN SIFATTA
BULUNUYOR MAYANDA.,,
SİZ NUR DAN YARATTIM
KENDİNİ NARA ATMA............
HER ŞEY ZATEN ELİNİN ALTINDA...
selam ve minnetler.
aklımı kendinle meşgul eden düşünceler.
Rabbim sana çok çok teşekkürler....
kişi kendini ve aklının sonsuzluğunu kavrayana kadar...............
başına gelen ve başkalarının başına getirdiği deprem misali
yaşadıkları............................
[ Dabbe] darbe, ve çeşitleri..akli darbe, kalbi darbe, bedeni darbe,
ailevi, toplumsal ve evrensel darbe.
[TÜL ARZ] YERYÜZÜN DE BULUNAN HER TÜRLÜ VARLIĞIN
YAŞADIĞI MEKAN.....
İNSAN, HAYVAN, DOĞA, GÖREMEDİĞİMİZ VE VAR OLDUĞUNU BİLDİĞİMİZ SİSTEMLER ZİNCİRİ.
GÖRÜNMEYEN SİSTEM....AKIL,SES, KOKU, ENERJİ, IŞINSAL BOYUTTA VAROLAN LAR...
TÜM BUNLARDAN MEYDANA GELEN ŞİDDET VE YIKICI DEFORMASYON ÇEŞİTLERİ.................
***************************************
AKLİ DABBE
RUHİ DABBE
KALBİ DABBE
SONUN DA BEDENSEL DABBE GERÇEKLEŞİYOR.
SONUN DA AİLEVİ DABBE GERÇEKLEŞİYOR.
SONUN DA TOPLUMSAL DABBE GERÇEKLEŞİR.
SONUN DA ULUSAL DABBE GERÇEK LEŞİR.
TABİİ Kİ TÜM BUNLAR DAN SONRA
HALA AKLIMIZI GEREĞİ GİBİ KULLANARAK
EVRENSEL VE KOŞULSUZ SEVMEYİ ÖĞRENEMEDİYSEK
EVRENSEL DABBE EBETTE Kİ GERÇEKLEŞMESİ KAÇINILMAZ BİR DABBE DİR.
GEÇİRDİĞİ AİLEVİ DABBE SONUCU aklımı kullanmayı öğreten RABBE hamd olsun....
kur an meali ile aklını kullanmayı öğrenen bir öğrenci....
tüm tüyolar onda. haydi kendi dilimizde kur an mealini yaşamaya...
tüm dabbelerden kurtulmaya.
saygılarımla ışığımız dan................
DABBE TÜL ARZ Kuran daki NEML suresinin 82. ayetinde gecen kıyamet sırasında ortaya cıkacağı anlatılan ve ceşitli şekillerde yorumlanan ve yerden cıkacak olan bir hayvandır,DABBE canlı demektir ARZ-yerden-yani yeryüzünden cıkacak canlı anlamına gelir,DABBE TÜL ARZ ın 30 metre boyunda olacağı ve elinde hz.süleyman A.S. in mührü,diğer elinde ise hz.musa A.S.in asası olacağı bilinmektedir,asasıyle inananların yüzünü nurlandırır,mührü ile ise kafirlerin burunlarını mühürler,buna göre ozamanlarda yaşayanlar bir araya geldiklerinde müminler ve kafirler diye birbirlerini tanıyabilirler........
dabbetül arz la, şu meşhur 'korku filmi'yle tanıştım, konu güzel ilginç, gerçekten düşünülesi bi konu, ama filme para veripte izlediğim için çok pişmanım, geri verin paramı, korku filmiymiş, bari altta bi müzik duysaydık gerilim 'SIFIR', tiksindim be
O söz başlarına geldiğinde,yerden bi Dabbe çıkarırız ve o onlara Ayetlerimize tam olarak iman etmediklerini söyler.
Dabbe nin söyleyeceği ortadayken,ona inanıp,halini düzelten,hiç hala Dabbe nin ne olduğunu tartışmakla zaman kaybeden gibi olurmu.
Yer, Beşeriyettir,toplamın birliğidir.o binliğin birliğinden,o akıl birliğinden,bir bakış,bir söz bir birliğin birliği çıkarırız.Ve Dabbesel halin kendisinden doğmuş olanı.İnsan suretinde bilip görememek mümkün değildir.Dabbenin insanla bir olmasına imkanyok.BİR GÖRÜNÜR.
savaşa filen gerek yok kardeş bu zamanda daha ehemmiyrtli meseleler var onları gayeyi hayat yapsak daha iyi olmaz mı kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir
bayramini kutluyor, ellerinden opuyorum dabbeh.
bende onu soruyom işte
bi gün gelecekk:o:p
DİNİ öcü.
O söz onlara vaki olduğunda, onlar için Arz’dan bir dabbe çıkarırız ki, onlara, insanların ayetlerimize iman etmiyor olduklarını, konuşur. (Neml 82)
haaaaaaa şu film bildiğim kadarıyla internetin alamet olduğunu konu alan film
Etkileyici bir konu...