Kültür Sanat Edebiyat Şiir

cumhuriyet sizce ne demek, cumhuriyet size neyi çağrıştırıyor?

cumhuriyet terimi Gamze tarafından tarihinde eklendi

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Cumhuriyet, Yüksek Ahlaki Değer Niteliklere Dayanan Bir İdaredir...
    Mustafa Kemal ATATÜRK.

  • Cemile Ceylan
    Cemile Ceylan

    “Ey milletim,
    Ben Mustafa Kemal’im...
    Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
    Hala en hakiki mürşit, değilse ilim,
    Kurusun damağım, dilim.
    Özür dilerim...
    Unutun tüm dediklerimi.
    Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

    Özgürlük hala,
    En yüce değer
    Değilse eğer...
    Prangalı kalsın diyorsanız, köleler...
    Unutun tüm dediklerimi.
    Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

    Yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,
    Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
    Baş tacı edebiliyorsanız
    Sanatın içine tüküren adamı...
    Unutun tüm dediklerimi.
    Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

    Yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.
    Anlamı kalmadıysa
    Yurtta sulh, dünyada barışın.
    Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.
    Unutun tüm dediklerimi.
    Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

    Özlediyseniz fesi, peçeyi.
    Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
    Hala medet umuyorsanız
    Şıhtan, şeyhten, dervişten.
    Şifa buluyorsanız,
    Muskadan, üfürükçüden...
    Unutun tüm dediklerimi.
    Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

    Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
    Kara çarşafa girsin diyorsanız,
    Yobazın gazabından ürkerek...
    Diyorsanız ki, okumasın
    Kadınımız, kızımız;
    Budur bizim alın yazımız...
    Unutun tüm dediklerimi.
    Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

    Fazla geldiyse size, Hürriyet, Cumhuriyet...
    Özlemini çekiyorsanız,
    Saltanatın, sultanın...
    Hala önemini anlayamadıysanız,
    Millet olmanın...
    Kul olun, ümmet kalın,
    Fetvasını bekleyin, Şeyhülislamın...
    Unutun tüm dediklerimi.
    Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.

    RAHAT BIRAKIN BENİ...”

  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç

    83.YILINDA CUMHURİYETİMİZ VE TEKAYDER’İN ETKİNLİKLERİ

    M.NİHAT MALKOÇ

    Bu yıl da, Atatürk’ün fazilet olarak nitelendirdiği Cumhuriyetimizin 83. yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutladık. Her kurum üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirdi. Halkımız her zaman olduğu gibi Cumhuriyetine sahip çıktı. Törenlere halkımızın çoğunluğu gönüllü olarak iştirak etti. Bu bağlamda Trabzon’da faaliyet gösteren TEKAYDER(Trabzon Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardım Derneği) 31 Ekim 2006 Salı akşamı Trabzon’da Zorlu Grand Otel Konferans Salonunda Cumhuriyetle ilgili konferans tertip etti. ‘83. Yılında Cumhuriyetimiz’ konulu konferansı KTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Hikmet Öksüz kalabalık bir dinleyici topluluğuna verdi.

    Konferanstan evvel TEKAYDER Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Öründü kısa bir açış konuşması yaptı. Ardından TEKAYDER’le ilgili bir tanıtım cd’si izlendi. Derneğin bugüne kadar yaptığı faaliyetler tanıtıldı. Konferanstan evvel konuşmacı Hikmet Öksüz’ün biyografisi okundu. Seçkin bir dinleyici kitlesine konuşan hatip Doç. Dr. Hikmet Öksüz, bir saati aşkın sohbet tadındaki konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

    “Türkiye Cumhuriyeti imparatorluktan milli devlete geçişin meyvesidir. Osmanlı Devleti üç kıtaya hâkimdi ve 23 bin kilometre karelik bir toprak parçasını içine alıyordu. Dünyadaki her beş insandan biri Osmanlı uyruğuna mensuptu. Bugünkü topraklarımız 814 bin kilometrekareye düşmüştür. Cumhuriyet kurulduğunda 13 milyon nüfusumuz vardı.

    Türkiye Cumhuriyeti ‘nin kuruluş sürecinde ve Birinci Dünya Savaşı’nda üç milyon insanımızı kaybettik. O zamanlar Ermeniler devletlerine isyan ettiler. Rumlar fırsatı kaza etmediler. Onlar da ayaklandılar. Bu zor şartlar altında 1923’te Türkiye adında millî bir devlet oluşturduk. Bu pek çok değişimi de beraberinde getirdi. Osmanlı’da halkın yüzde 87’si müslümandı. Milli devlete geçiş sürecinin sonunda bu oran 1927’te yüzde 99’lara yükseldi. O zamanlar halkın yüzde 86’sının dili Türkçeydi. Tarihin hiçbir döneminde bu millet bu kadar homojen bir yapıya kavuşmamıştı.

    Cumhuriyet, İstiklal Harbi gibi çok önemli bir başarının ardından geldi. Türkiye Cumhuriyeti saltanatın devrilmesine karşı bir hareketin neticesi değildir. Mustafa Kemal Samsun’a çıktığından itibaren hep meşruiyetçi bir tavır ortaya koymuştur. O, milli iradeyi hâkim kılmak için mücadele etmiştir. Bu cumhuriyet rejimiydi. Cumhuriyeti ortaya çıkaran Türk milletinin iradesi ve kararlılığıdır. Devleti idare edenlere yetkiyi millet verir. Cumhuriyetin ruhu budur.

    Cumhuriyetle birlikte tebadan vatandaşlığa geçilmiştir. Cumhuriyetle birlikte hukuk birliği gerçekleştirilmiştir. Herkes devletin itibarlı bir üyesi olmuştur. Bu durum vatandaşların devlete bağlılığını güçlendirmiştir. Fakat bugün bu bağlar zayıflatılıyor. Milleti devletten koparma projesi yürütülüyor.
    Cumhuriyet Türkiye’sinin en büyük kazançlarından birisi eğitim birliğidir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla eğitim birleştirilmiş, yabancı okullar da tek çatı altında toplanmıştır. Türkiye topraklarındaki misyoner okulları kapatılmıştır.

    Cumhuriyetle beraber başkentin Ankara’ya taşınması coğrafi bir tercih değil, mücadele ettiğimiz kesime meydan okumadır. O zamanın güçlü ülkeleri Lozan’ı meclislerinde bir yıl boyunca kabul etmemişlerdir. Hatta tepki olarak elçilerini başkent Ankara’ya göndermemişlerdir. Kapitülasyon geleneğinden gelen Avrupa ülkeleri Osmanlı’dan kopardıkları kapitülasyonları Türkiye Cumhuriyeti’nden de beklemişlerdir. Fakat umduklarını bulamamışlardır. Çünkü 1930’da bütün zorluklara rağmen ‘Hayır’ diyebilen bir Türkiye vardı. O zamanki Türkiye’yle ‘AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’ diyen zihniyeti bir karşılaştırın. O zamanlar belki bugünkü kadar ileri bir seviyede değildik ama iktidarda milli iradeyi hâkim kılan idareciler vardı. Üstelik Türkiye; Osmanlı’nın borçlarını ödemeye mecbur edilmişti. Bu borçları ancak 1954 yılında bitirebildik.

    Cumhuriyet Türkiye’si 1945’ten sonra ekonomisini dışa bağımlı hale getirdi. O gün bugündür belimizi doğrultup milli iradeyi hâkim kılamıyoruz. Cumhuriyet hiçbir aileye ilelebet devleti idare etme yetkisi vermedi. Herkese eşit haklar ve şartlar tanıdı. Kadına seçme seçilme hakkı Fransa’da 1944’te verilmesine rağmen bizde 1934’te verildi. 1923’te Mustafa Kemal Paşa tarafından kurulan Cumhuriyet modeli bu milletin dokusuna uygun olduğu için halk tarafından da kolaylıkla benimsenmiştir. Cumhuriyet kurulduktan sonra Osmanoğulları ailesi katledilmemiş, sadece şartlar gereği sınır dışı edilmiştir. Yani bizdeki değişim bir kısım Avrupa ülkelerindeki gibi kanlı olmamıştır.

    Bizler stratejik açıdan zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Karadan sekiz tane komşumuz var. Enerji kaynaklarının kesiştiği noktadayız. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 65’inin hem eski sahibi, hem komşusuyuz. Finlandiya ve Norveç gibi sadece iki komşumuz yok. Bu ülkeler gibi rahat bir konuma sahip olsaydık bugünkünden çok daha ileri konumda olacaktık Bu konumumuzdan dolayı başımıza hep çorap örülüyor. İlerleyişimiz engelleniyor. Bardağı bir türlü dolduramıyoruz. Altını oyup boşaltıyorlar. Cumhuriyet Türk’ün dokusuna çok uygun bir sistemdir. Onu koruyalım ki geleceğimiz aydınlık olsun.”

    Konferanstan derlediğim kırık dökük notlar bunlar… Bilinmelidir ki KTÜ, Trabzon için büyük bir nimettir. Çünkü bu köklü bilim yuvasında çok değerli ilim adamları var. Hikmet Öksüz de onlardan biri… Kendisi Çaykaralı… İçimizden biri… Çok akıcı bir konuşma tarzı var. Engin bir bilgi ve birikim sahibi… Ben onu geleceğin Osman Turan’ı olarak görüyorum. Zaten Osman Turan da Çaykaralıydı. Çaykara tarih bilimi sahasında yeni bir değer yetiştiriyor. Trabzon ondan istifade etmelidir.

    TEKAYDER’in “83. Yıl Cumhuriyet Kültür ve Sanat Etkinlikleri” hafta boyunca devam etti. 01 Kasım 2006 Çarşamba günü Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde Cumhuriyetimizin 83. Yılı Fotoğraf Sergisi açıldı. “Vatan Sağolsun” adlı kısa bir tiyatro gösterisi sunuldu. Halk oyunları gösterisi yapıldı. Yöresel yemekler standı açıldı. İstiklal Harbi’ne ait temsili siper oluşturuldu. Abide şahsiyetlerimiz ve abide eserleri standı kuruldu.

    Bunun yanında İlimizde kaybolmaya yüz tutmuş meslekler standı ziyaretçilerin dikkatine sunuldu. 02 Kasımda yine aynı mekânda “Kuruluşundan Günümüze Cumhuriyetimiz” konulu sinevizyon gösterisi yapıldı. Aynı günün akşamı saat 19.00’da Akçaabat Belediyesi Korosu Türk Sanat Müziği Konseri verdi. Bu yıl TEKAYDER sayesinde dolu dolu bir Cumhuriyet Bayramı geçirdik. Emeği geçen herkese Trabzonlular adına teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Umarım bu faaliyetler gelecek yıllarda da artarak devam eder. Çünkü bu tarz programlar rutin törenlere nazaran çok daha faydalı ve ilgi çekici oluyor.

  • Necla Gündoğan
    Necla Gündoğan

    cumhuriyet nedir? komposizyon

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    'Şapka giydirdim; anlasınlar ki insan, kılık kıyafet ile din değiştirmez ve dini, herhangi bir kılık kıyafete alet etmez.'

    Mustafa Kemal ATATÜRK

  • Harun İşlek
    Harun İşlek

    Türk toplumuna verilen en güzel hediye...

    ama rantçısı çok yazık ediyorlar cumhuriyete...

    bunların en başında kendilerini cumhuriyetin muhafızı olarak gören chp...

    söylemeye bile dilimin varmadığı 'Atatürk'ün partisi...

    eee siyaseti sadece muhalefet olarak ele alan bir partinin, ülkeye kazandıracağı hiç bir şey olamaz...

    rahmetli Atatürk ülkenin gündemini sadece giyim kuşamdan tutmamışdır...Ülkeye büyük zaferler getirdikten sonra bu konuları ele almaştır...

    Ama bugünkü siyasiler ve Cumhuriyetçi arkadaşlar hemen sabit konular üzerine nutuklarını söylüyorlar...

    Yunan askeri karadan istilaya başlasa ilk başta üniformasına bakar bunlar...Laikliğe aykırımı diye...

    Herkes giyim kuşam ve adâb konusunda özgürdür...Cumhuriyetede bu yakışır...

  • Yıldız Demirel
    Yıldız Demirel

    BAĞIMSIZLIK GÜLÜ

    Yerden alıp o gülü
    Hangi gülü?
    Bir topçu neferinin
    Sakaryalı yaz toprağında
    Sıcak kan gülü.

    Alıp koklamak o gülü
    Hangi baharda?
    Türkçenin özgür kırlarında
    Türkülerde burcu burcu,
    Bilgeliğin ana gülü!

    Bir basmadan alıp o gülü,
    Hangi basmadan?
    Nazilli fabrikasından
    Pamuğumuzdan, emeğimizden,
    Dokuduğumuz halk gülü.

    Hoyrat ellerinden alıp o gülü
    Hangi ellerden?
    Uzak Teksaslı çobanların

    Bilmediği, uğruna can vermediği
    Türkiyeli o çileler gülü.

    Yerine koymak, kutsamak o gülü,
    Hangi yerine?
    Mustafa Kemal'in bahçesine
    Bir ulusun suladığı beslediği
    Yediveren bağımsızlık gülü!

    CEYHUN ATUF KANSU

  • Efe Güven
    Efe Güven

    Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

    “Beni görmek demek behemehal yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi ve hislerimi anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” Sözlerinde de ifade edildiği gibi Mustafa Kemal ülküsünü sözde değil özde anlamak, Atatürk’ü Atatürkçülüğü şeklen değil özde kavramak, özümsemek temel husustur. Cumhuriyetin nasıl doğduğunu unutmayarak, onun nereye gideceğini bilerek, geleceğe sahip çıkmak, Atatürkçülük bayrağını göklerde dalgalandırmak Türk gençliğinin temel görevidir

    GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

  • Tahtına Dargın Padişah
    Tahtına Dargın Padişah

    CUMHURİYET
    özgürlüklerin şaha kalması
    ve haykırması bağımsızlığı ruhumun
    bin hengamede savaşması sanki
    eski eski nara atan yüzlerle
    özgürlüklerin şaha kalkması işte
    büyük lider başkomutan
    ATATÜRK den ulusuma armağan

  • İmran Tekin
    İmran Tekin

    cumhuriyet çocukları ne işiniz var burda neden törenlere gitmiyosunuz bak atanızın kemikleri sızlıyo gidin atanızı üzmeyin

  • Deniz
    Deniz

    güvencesi ALEVİLER olan yönetim biçimi

  • Yusuf Ates
    Yusuf Ates

    29 ekim nedir

  • Semih Yıldız
    Semih Yıldız

    sosyalist cumhuriyrt olmadıktan sonra cumhuriyetin faydası nedir ki
    bizi hala sermaye yönetiyor basbakanlar halkın içinden çıkıyor ama onu da sermaye yönetiyor.
    Bir nevi oligarşi....

  • Kaptan Mechul
    Kaptan Mechul

    önemli olan cumhuriyet değil özgürlüktür konuşurken polis ağızınızı kapatıyorsa ister cumhuriyet ister krallık ne fark eder

  • Ayşe Sıdıka Karakoç
    Ayşe Sıdıka Karakoç

    Devletimizin yönetim şekli olup, büyük bir birlik ve büyük bir yürek ile sahip olduğumuz lakin işte bu nasıl sahip olduğumuzu unuttuk.

    Devlet olarak varlığımızı, bayrağımızın dalgalanmasının gururunu yaşamamızda temel sebep olan yönetim şeklimizin kabul ediliş gününü, coşkusuzca ve sadece tatil olarak düşünüp değerlendirme amacında olup üstüne eğerki haftasonu gününe denk gelirse ' yazık ' denildiğini duymanın üzüntüsünün yaşandığı günlerdeyiz.

    Millet olmanın hem de nasıl bir millet olmanın dünyaya göstermiş ceddimizin emeğinin sonucu olan cumhuriyet bayramımızı isterdim ki, 10.yıl, 50. yıl kutlamaları gibi coşkulu ve milletçe kaynaşarak-tek yumruk olduğumuzu hissedip hissettirerek kutlayabilelim. Sadece okullar, okul çocukları değil, Türkiye Cumhuriyeti Halkının kutladığı Bayramımız olabilsin.

    Bunu yapabiliriz.

  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç

    83. YILINDA CUMHURİYET VE GELECEĞİMİZ

    M.NİHAT MALKOÇ

    Cumhuriyet halkın kendi kendisini yönetmesi olarak ifade edilir. Aslında bu cumhuriyetin değil, demokrasinin tanımıdır. Oysa demokrasiyle cumhuriyet birebir aynı şeyler değildir. Cumhuriyet milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığı ile kullandığı devlet biçimidir. Anayasamızın birinci maddesine göre ‘Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.’ Bu madde değiştirilemez.

    Cumhuriyet olmasına rağmen demokratik olmayan pek çok devlet vardır. Demek ki cumhuriyet demokrasiyi çağrıştırsa da pek çok cumhuriyet idaresindeki uygulamalar hiç de bu doğrultuda değil. Bugün dünyadaki antidemokratik devletlerin çoğunun cumhuriyet yönetim biçimiyle idare edildiğini düşünürseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Kendisine bağlı olan onlarca devleti sömüren eski SSCB de bir cumhuriyet idi. Hatta Irak ve İran da cumhuriyetle yönetilir. Bu örnekler bazı ülkelerde cumhuriyetin içinin boşaltıldığını gösterir.

    Avustralya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Norveç, İsveç, Yeni Zelanda gibi ülkelerin demokrat olmadıklarını söyleyebilir misiniz? Aksine bu ülkeler demokrasinin gelişip serpildiği devletlerdir. Fakat bunların yönetim biçimi monarşidir. Okul sıralarında bize monarşiyle demokrasinin zıt kavramlar olduğu öğretildi hep… Monarşiyle yönetilen ülkelerde demokrasiden bahsedilemeyeceği bilinçaltımıza yerleştirildi. Demek ki her cumhuriyet demokrat olmadığı gibi her monarşi de anti demokrat değildir. Mühim olan idareler değil, idarecilerdir.

    Ülkemizin bir cumhuriyet olduğu Anayasa’yla teminat altına alınmıştır. Atatürk, kendisinin de içinden çıktığı bu milleti çok iyi bildiği ve tanıdığı için onların ruhuna en uygun yönetim biçiminin cumhuriyet olduğunu anlamış ve gereğini yapmıştır. Bunu ‘Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.’ sözüyle dile getirmiştir. 29 Ekim 1923 senesinde Cumhuriyeti ilan etmiş, bu anlamlı günü de bayram saymıştır. O gün bugündür 29 Ekimleri Cumhuriyet Bayramı olarak kutlamaktayız. Bu yıl Cumhuriyetimizin 83. sene-i devriyesini kutluyoruz. Cumhuriyetin körpe zihinlere nakşedilmesi için bu günleri vesile kabul ediyoruz. Çünkü insan ruhuna en uygun yönetim ancak cumhuriyettir.

    Türkiye’de cumhuriyet, 29 Ekim 1923 tarih ve 364 sayılı “Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Mevaddınının Tavzihen Tadiline Dair Kanun” ile ilan edilmiştir. Bu Kanunun birinci maddesine göre, “Türkiye Devletinin şekl-i hükümeti, Cumhuriyettir”. 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları da “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir” ibaresini kullanarak yönetim anlayışının cumhuriyet olarak devam edeceğini teyit etmiştir.

    Atatürk cumhuriyete çok değer vermiş ve onu halkına en güzel bir hediye olarak takdim etmiştir. O kendini düşünseydi monarşiyi tercih eder, ömür boyu iktidarda kalırdı. Fakat o geleceğimizi hesaba katarak milletin zalim yöneticiler tarafından ezilmesini, halka söz hakkı verilmemesini engellemiştir. Herkesin yönetime dair fikirlerinden azami derecede yaralanmıştır. Cumhuriyetle beraber hak ve hukuk kavramları daha bir anlam kazanmıştır. Rüşvet, yolsuzluk ve suiistimaller en aza indirilmiştir. Nereden nereye geldiğimizi anlamanız için bununla ilgili olarak anlatılan bir anekdotu dikkatinize sunmak istiyorum:

    “Atatürk, Mudanya yolu ile Bursa’ya gidiyordu. Kalabalık bir halk kitlesi iskelede etrafını çevirmiş bulunmaktaydı. Bir kadının elinde bir kâğıtla Atatürk'e yaklaştığı görüldü. İhtiyar, zayıf bir kadındı. Ata’nın yolunu keserek titrek bir sesle: ‘- Beni tanıdın mı oğul? ’ dedi. ‘Ben sizin Selanik’te komşunuzdum. Bir oğlum var. Devlet demiryollarına girmek istiyor. Siz onu alsınlar dediniz. Fakat müdür dinlemedi. Oğlumu yine işe almamış. Ne olur bir kere de siz söyleseniz.’

    Bu sözlerden sonra Atatürk’ün çelik bakışlı gözleri samimiyetle parladı. Elleriyle geniş jestler yaparak ve yüksek sesle: ‘- Oğlunu almadılar mı? ’ dedi. ‘Ben tavsiye ettiğim hâlde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş... Çok iyi yapmışlar... İşte Cumhuriyet böyle anlaşılacak...’ Kadın, kalabalığın içinde kaybolmuştu. Ve Atatürk adeta kendinden geçmiş bir sesle:
    ’-İşte cumhuriyetten beklediğimiz netice...’ diyordu.”

    Zor şartlar altında yepyeni bir devlet kuran Atatürk, cumhuriyeti fazilet olarak görüyor, halkın onu korumasını, sahiplenmesini istiyordu. Cumhuriyeti korumak ve yükseltmek görevini çok güvendiği gençlere yüklüyordu. O, yıkıcı ve bölücü olmamak şartıyla her fikre saygı gösteriyordu. Çünkü cumhuriyet ancak bu bakış açısıyla ayakta kalabilirdi. Günümüzde doğal özgürlükleri kısıtlayanlar aslında Atatürk’ün mirasına ihanet ediyorlar. Cumhuriyet ve demokrasi özgürlüklerle beslenir, gelişir, serpilir.

    Yarınlarımızın teminatı olan gençlere cumhuriyeti tanıtmalı, faziletlerini kavratmalı ve bu güzel idare şeklini sevdirmeliyiz. Çünkü onlar gelecekte bu ülkenin idaresinin başında bulunacaklardır. Onların bilinçaltını nasıl şekillendirirsek bakış açıları da o doğrultuda olur. Doğruları anlatalım, sevdirelim, fakat dayatmayalım. 83. kuruluş yılında hepinizin cumhuriyet bayramını kutluyor, bu güzel idare şeklinin ebediyen sürmesini temenni ediyorum.

  • Begüm Su
    Begüm Su

    ne kadar hain insan dolu memlekitim....Cumhuriyeti Atatürk ü topa tutanlar önce dönüp kendilerine baksınlar bi zahmet...ne kadar onursuz gurursuz haysiyetsiz kişilikler var yaa ama olmaması gereken....Cumhuriyet hiçte dalga geçilip gülünecek bişey değil lütfen varkına varalım tabi ilk önce insan oldugunuzun nerde yaşadığınızn farkına varabilirseniz...

  • Korkut Orhan
    Korkut Orhan

    gölköy adında bir yer varmış gelibolu'da
    televizyonda gösterdiler geçen gün.
    gelenek edinmiş köy halkı,
    'ben kendimi bildim bileli bu böyledir'
    diyor muhtar:
    29 ekim’de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
    derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
    kirvesi tutmuş kolundan
    yatırdılar bir kamp yatağına,
    ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
    elinde bıçağıyla,
    çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
    'yaşasın cumhuriyet' diye
    bunun üzerine de ekran karardı

    korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumumuzun
    sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
    düştüğü bir tarihsel yanılgı
    çünkü sünnet değil, farzdır 'cumhuriyet '

    Can Yücel

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    Halkımızın yapısına en uygun yönetim biçimidir.........

  • Selçuk Akçaören
    Selçuk Akçaören

    Atatürk ün mirası.
    Ama günmüzde olduça zedelenmiş durumda.

  • Gökhan Tutam
    Gökhan Tutam

    UYGARLIĞIN GEREKLİLİĞİ CUMHURİYET
    -CUMHURİYET DEVLETİ YÖNETME GÜCÜNÜN HALKIN ELİNDE OLDUĞU YÖNETİM BİÇMİ
    -MONARŞİNİN ZITTI
    -ATATÜRK'ÜN MİRASI
    -' EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR'
    -KÜLTÜRÜMÜZÜN TAŞIDIĞI EGEMENLİK
    -UYGARLIĞIN VE ÇAĞDAŞLIĞIN YOLU
    -ZOR KAZANILMIŞ BİR ŞEY

  • Talha Yasin
    Talha Yasin

    bugün 23 nisan neşe doluyor insan değildi tabe. 29 ekim anlamına geliyor cumhuriyet.

  • Kaptan Mechul
    Kaptan Mechul

    cumhuriyet denince aklıma devlet beslemesi cumhuriyet gazetesi,cumhuriyet meyhenesi,bide hani cumhuriyete sahip çıkalım lafları sanki çalacaklar sanki cumhuriyet türkiyeye has bir şey bunlara göre cumhuriyet kutsal bir kavram ama anlayamıyorum niye hep iran islam cumhuriyetine atıp tutuyorlar acaba oradaki'islam' kelimesine mi gıcık oluyorlar

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    o zaman tabiatta karıncalardan daha cumhuriyetçi
    canlı yok.
    isteseler
    çekip gidebilirler ama
    hepsi kolonisi için çalışıp çabalıyor
    başlarında bir kırbaçlayan
    olmamasına rağmen...

  • Ömer Afacan
    Ömer Afacan

    yönetimin halkın elinde olduğu demokratik bir idare biçimi..

  • Huri Doğrul
    Huri Doğrul

    Mustafa Kemal'in milletini insan gibi yaşatma arzusunu gerçekleştirmesine verilen addır

  • İmran Tekin
    İmran Tekin

    şu cumhuriyetin çocuklarına bakarmısınız akılları fikirleri bel altında atatürk sizin gibileremi emanet etmiş bu vatanı güliym barii

  • Ulaş Umut
    Ulaş Umut

    CUMHURİYET MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİDİR.DEMOKRATİK,LAİK,ÖZGÜRLÜĞE,İNSAN HAKLARINA DAYALI BİR YÖNETİM ŞEKLİDİR Şu anki CUMHURİYETİMİZDE genel yönetim bunların hiçbirine değer vermeyen sadece tabanına vede dış ve iç tarikatlara show yapan abd nin vede a.b nin kucağında, Laklikle bozmuş VEDE BUNUN YANINDA ÜLKEYİ İKİYE BÖLEN LAİKLER VEDE LAİK OLMAYANLAR GİBİ BİR TAVIR UYGULAYAN, el kaide,İislami cihad,hizbullah,hamas vede Fettllah gibi sponsorlarına DESTEK VEREN VEDE ALAN BU ÖRGÜTLERİ FİNANSE EDEN ARAP İŞ ADAMLARINLA GÖRÜŞEN bu ÜLKEYİ her alanda kadrolaşarak karanlığa gömmeye çalışan bir yönetim biçimini eze eze benimsetmeye çalışan berbat bir yönetim şekli var CUMHURİYET yok..
    LAİKLİKLE BOZMUŞLARA SORUYORUM? BU ÜLKE GERÇEKTEN LAİK Mİ? DİYANET İŞLERİ DEVLETE BAĞLI DEĞİLMİ? İMAM HATİPLER VEDE İLAHİYATLAR M.E.BAKANLIĞINA BAĞLI DEĞİLMİ? TÜRBAN TAKIYOR DİYE,ORUÇ TUTUYOR DİYE,CAMİYE GİDİYOR DİYE BU ÜLKEDE KİMSE ÖLDÜRÜLDÜMÜ?
    AMA YILLARDIR BİR ÇOK ÜNİVERSİTEDE ORUÇ TUTMUYOR DİE BİR ÇOK GENCECİK İNSAN ÖLDÜRÜLMEDİMİ,ETEĞİ KISA DİYE KIZLARIMIZ BIÇAKLANMADIMI,YİNE SORUYORUM LAİKLERMİ ÖLDÜRÜYOR LAİK OLMAYANLARMI ÖLDÜRÜYOR YANİ SADECE KENDİNİ MÜSLÜMAN GÖREN AHMAKLARMI? SALOZ MECLİS BAŞKANININ SIKINTISI NE?
    CUMHURİYET tehlike altında bunlara daha ne kadar taviz verilir belli değil ama bu tehlikeyi herkez farkında. Herkezin İBADETİNİ RAHAT YAPTIĞI BİR ÜLKEDE SADECE KAMUSAL ALANDAKİ TÜRBANI BAYRAK YAPANA KADAR BUNCA AÇ İNSAN VAR,BUNCA İŞSİZ VAR,İNSANIN DEĞERİ SIFIR SADECE KENDİLERİNİN MÜSLÜMAN OLDUĞUNU İDDİA EDENLER PEYGAMBERİMİZDEN BARİ UTANSALARDA ÖNCE İNSANA ÖNEM VERSELER

    TEHLİKEYİ FARKINDA OLALIM SATILMIŞ MEDYAYA GÜVENMEYELİM GERÇEKLERİ MERCEK ALTINDA İNCELEYELİM YOKSA KARANLIK GÜNLER BİZİ BEKLİYOR,

    AKIN VAR AKIN GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN DİYEREK, TÜRK HALKINA GERÇEK CUMHURİYETİ YAŞATALIM

  • Faruk Arslan
    Faruk Arslan

    erdem yenilik

  • Faruk Arslan
    Faruk Arslan

    adalet ve doğruluk