Cumhuriyetin temeli hoşgörüdür. Cumhuriyetin suyunda şifalı mantar da zehirli mantar da yetişir. Cumhuriyet güneşinin altında kuzular da kurtlar da güneşlenebilir.
Atatürkün bize en büyük armağanı bir devrim başlangıcı TABİ kıymetini bilenlere çünkü okadar cumhuriyet düşmanı adam varki onu koruyalım Atatürkün bu ölümsüz eserini öldürmeyelim çünkü bizler cumhuriyet çocuklarıyız bizler Atatürkçüyüz! ! !
Cumhuriyetin kiymetini çok iyi bilmeliyiz.Bize cumhutiyeti getiren Atatürk'u çok iyi anlamalıyız onun ilkelerine sahip çıkmalıyız,yoksa elimizden cumhuriyeti yitirirsek bir daha bulmamız mümkün olmayabilir.Saygılarımla... ------- Atatürk ilkeleri bize ışık tutacak. Ona karşı olanlar sonunda aldanacak.
Benim bu görüşüme elbet katılırsınız. Bu yoldan sapanların sonunu bilirsiniz.
Sevgili arkadaşlar sizi candan kutlarım. Askerim ve devletim mağlup olsa ağlarım.
Atatürk bizim için aynen güneş gibidir. Onun yolundan gitmek arşa çıkmak gibidir.
Çıkıyor bazıları bu yolu beğenmiyor. Onlara kör diyorum gerçeği göremiyor.
İslam ülkelerine şöyle bir bakmak yeter. Biz onlara uyarsak oluruz daha beter.
Uygarlığa gidecek yolu yakalamışız. Engelleri aşarak bu kadar başarmışız.
Menzile ulaşmayı mutlak başaracağız. Bazen taşlı topraklı yollardan aşacağız
Atatürk olmasaydı Türk milleti olmazdı. Bu vatan bu topraklar asla bize kalmazdı.
Cumhuriyet laiklik bize göre kutsaldır. Bunlara sahip çıkmak eylem değil yasaldır.
Cumhuriyet kavram olarak ele alınırsa elbette tüm insanlar için aynı anlama gelir; halk yönetimi. Ancak Türk halkı için bambaşka şeyler ifade eder. Cumhuriyet 'nefes' demektir, 'hayat' demektir. Bir halkın kendini yeniden var etmesi demektir. Atatürk demektir Cumhuriyet; kurtuluş demektir, bağımsızlık demektir Türk halkı için. Bayrak, vatan, namus demektir. Bedelini kanımızla ödedik biz bunların. Bir daha bizden alamayacaklar demektir.
Cumhuriyet bir yönetim biçimidir sadece. Ayrıntıya girince iş değişir mi hayır! Sadece Türkiye de Atatürk karşıtı eylemler direk yapılamadığı için Cumhuriyet hedef gösterilmektedir. Bu sebeple yönetme ve yönetilme biçimidir Cumhuriyet. Ama gaze mahiyetinde Cumhuriyet doğruluk köşesidir bana göre.... Saygılarımla...
ben 18 yaşındayım ve cumhuriyetin ne oldunu bilmiyorum...biliyorum tabide kelimelerde kalıyo yani....bırak cumhuriyeti yaşamayı,nasıl yaşadığımızdan haberimiz yok bikere....
cumhuriyeti bir anlayabilsek yaşatabilsek sorun kalmayacakta.körün fili tarif etmesi gibi kişilerin işine geldiği gibi yorumlanan yönetim biçimi.bakınız iran islam cumhuriyeti,çin halk cumhuriyeti...
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 85. yılı tüm ulusumuza kutlu olsun. Cumhuriyet egemenliğin bir tek kişinin elinde olmadığı ve oy hakkına sahip seçilen temsilciler eliyle yasalara uygun biçimde kullanıldığı yönetim biçimidir. Demokrasi ve Cumhuriyet kavramları birbirine karıştırılmamalıdır. Cumhuriyet bir biçimi, demokrasi ise içeriği ifade eder. 1982 Anayasası’nda “Türkiye Devleti bir Cumhuriyet’tir.” ifadesiyle yetinilmemiş Cumhuriyetin nitelikleri başlığı altında Türkiye Cumhuriyeti “..demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devletidir” denerek Cumhuriyetin içeriği de belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği günün 29 Ekim 1923 yıldönümlerinde kutlanan ulusal bayramımız 19 Nisan 1925’te 628 sayılı Cumhuriyet’in ilanına Müsadif 29 Teşrinievvel Gününün Milli Bayram Addi hakkında Kanun ile kabul edildi. Bu yasayla 29 Ekim günü Türkiye içinde ve yurt dışındaki temsilciliklerde ulusal bayram töreni yapılacağı hükmü getirildi.21 Nisan 1925 tarihli ve 1905 sayılı Milli ve Sair Bayramlarda ifa olunacak merasim hakkındaki talimatname ile de kutlamaların düzenlenmesine ilişkin ilkeler belirlendi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 85. yılını her zaman olduğu gibi bu yıl da ulusça onurla, gururla ve coşkuyla kutlayacağız. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk ulusuna armağanı olan Cumhuriyet’i ve Cumhuriyet’in bizlere getirdiği bütün kazanımları sonsuza kadar koruyacağız ve yaşatacağız.
EN BÜYÜK TÜRK DEVRİMİ OLAN CUMHURİYET ULUSAL GÜNEŞİMİZDİR!
Türk ulusunun gerçek kurtuluşu, yaşam felsefemiz ve varlık nedenimiz olan Atatürk ilkeleri ile sağlanmıştır. Devletin anayasal niteliklerini dokuyan Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devrimcilik, Devletçilik ve Laiklik başlıcalarıdır. Bilindiği üzere Türkiye’de Cumhuriyet yönetimine 29 Ekim 1923 tarihinde geçilmiştir. Ancak 23 Nisan 1920 tarihinin, Cumhuriyet yönetiminin de fiili başlangıcı olduğunu söylemek gerekir. 23 Nisan 1920’de “Egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu” ilan edilmiş. Ulusun seçtiği TBMM’nin denetimindeki hükümet ulusun kaderini belirlemek üzere çalışmaya başlamıştır.1 Kasım 1922 gecesi halifelikle saltanatı birbirinden ayırmış ve daha sonra da kaldırmıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra halifenin iktidar odağı haline getirmesi için çalışmalar başlayınca 3 Mart 1924 tarihinde de halifelik kaldırılmıştır. Bu aşamalardan geçerek kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyet’i tarihimizdeki en önemli dönüşüm noktasıdır. Cumhuriyet, ulusun vatan ve hukuka sevgisi ve içten bağlılığı ile yaşatılmalıdır. Bu nedenle Cumhuriyet’e hayat veren damarların başında demokrasi gelir. Bunun içindir ki; Türk vatandaşı olarak Türkiye Cumhuriyet’ini çok iyi kavramalı ve sahip çıkmalıyız diyorum. Şu an da üzerine bastığımız her karış topraklarımız Cumhuriyet’in kurulması için onurla mücadele eden şehitlerimizin kanlarıyla yıkanmıştır. Nur içinde yatsınlar, mekânları cennet olsun. Türk ulusu olarak başta Atatürk ve silah arkadaşlarına, şehitlerimize, gazilerimize şükran borçluyuz. Atatürk; Türk gençliğine inanmış, güvenmiş ve ülkemizi onlara emanet etmiştir. Bütün ulus olarak büyük-küçük herkesin Atatürk’ün Büyük Söylevi’ni, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin kararlarını mutlaka okumamız gerekir diye düşünüyorum. Aksi halde gençlerimizi son yıllarda birileri tarafından kulaktan dolma yanlış bilgiler ile aydınlığa değil karanlığa sürüklemeye çalışanlar vardır(!) .Türk ulusu olarak buna asla fırsat vermemeliyiz. Ne yazık ki yeni kuşak gençlerimiz içerisinde Cumhuriyet’in anlamını ve önemini yeteri kadar kavrayamayan halen büyük çoğunluk vardır. Elbette bunun tek nedeni gençlerimiz değil; aile ve eğitimcilerin çocuklarımıza milli ve manevi değerlerimizi yeteri kadar veremediğindendir. Çünkü milli ve manevi değerlerin temeli çocukluk döneminde başlamalı, öğretilmeli ve sevdirilmelidir. Bizler bu duyguları çocukluğumuzda yaşadık ve halen de yaşatıyoruz. Bağımsızlığın, Özgürlüğün, Ulusal Egemenliğin, Müdafaa-i Hukuk ruhu ve Kuvayi Milliye ateşi ile kazanılan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın sonucu; Laik ve Demokratik Cumhuriyet’in aydınlanması, çağdaşlığın temeli 4 Eylül Sivas Kongresi ile Sivas’ta atılmıştır. Bir Sivaslı olarak onur duyuyorum.
Atatürk, Mudanya yoluyla giderken Bursa’ya, Yanına bir kadın yanaştı yaşlı zayıfça. Etrafını saran kalabalığı yardı güçlükle, Kolunu tutarak konuştu titrek bir sesle. “Beni tanıdın mı oğul? Selânikte komşunuzdum Bir oğlum var hayattaki tek umudum. Demir yollarına alınması için tavsiyede bulundun, Fakat müdür dinlemedi, Onu işe görmedi uygun. Ne olur bir kere de sen söyle, Oğlum aylak, işsiz kalmasın öyle.” Atatürk’ün çelik bakışları içtenlikle parladı, Elleriyle geniş jestler yaparak haykırdı: “Oğlunu almadılar mı? Ben tavsiye ettiğim halde! Demek ki oğlun uygun değildi işe.” Kadın kaybolurken kalabalık içinde, Atatürk söyleniyordu inançlı bir sesle: “İyi yapmışlar. Ne kadar iyi olmuş! İşte Cumhuriyet’ten beklediğimiz sonuç…”
Bugün Cumhuriyet Bayramı… Bugün egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin eline geçmesi, Bugün bir milletin istiklâl ve hürriyetine erişmesi, Bugün kula kulluk dönemine son verilmesidir. Necip milletime kutlu olsun. *** Cumhuriyet Nedir? Cumhuriyet milletin egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekili aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir. Ülkemizin yönetim şekli hamdolsun ki cumhuriyettir. Kurucusu ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’tür. O büyük kurtarıcıyı rahmetle, şükranla, saygıyla anıyorum. *** Öğretmen sınıfta cumhuriyetin özelliklerini anlatıyor. Arka sıralarda iki afacanın kendi alemlerinde olduğunu görünce onlara yönelip “Söyle bakalım Mehmet, Cumhuriyet nedir? ”. Mehmet’in dersten de, konudan da haberi yok içinden geldiği gibi cevap veriyor. “Cumhuriyet adam olmaktır öğretmenim” diyor. Öğretmenin gözleri doluyor, Mehmet’ine sarılıyor, gözlerinden öpüyor. “Doğru evladım doğru, Cumhuriyeti anlamak adam olmaktır.” *** Çünkü: Cumhuriyet hürriyettir, Cumhuriyet medeniyettir, Cumhuriyet ahlaktır, fazilettir, kemaliyettir, Cumhuriyet kişiliktir, haysiyettir, Cumhuriyet akla gelen her nimettir. *** Bu günlere öyle sanıldığı kadar kolay erişilmedi. Cumhuriyet denilen o güzellik kendiliğinden gelmedi. 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. İşte bu esaret yıllarında “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır” diyen Mustafa Kemal Paşa Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da açlıkla savaştılar, yoklukla savaştılar, cehaletle savaştılar, İngiliz’le, Fransız’la, İtalyan’la, Yunan’la savaştılar. Yetmedi yedi düvelle savaştılar. Binlerce şühedanın al kanları ile sulanan bu mübarek toprakları düşman çizmesinden kurtardılar. Bu kurtuluş sonrası Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet kurdular. İşte bu devlet genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti idi. *** Türkiye Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923'te Ankara başkent oldu. Atatürk düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, zihninde tasarladığı Cumhuriyetin ilânı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. Yakın arkadaşlarına 'Yarın Cumhuriyet'i ilân edeceğiz.' dedi. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimiz ilân edildi. Karakterinde ‘hür yaşama, ulusunu hür yaşatma, yaşadığı zamana damgasını vurma’ özelliği bulunan Mustafa Kemal Atatürk genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı oldu. *** Atatürk ülkenin bekası, milletinin istiklali için didindi durdu. Ömrü savaş meydanlarında geçti, en büyük savaşını cehaletle yaptı. İnkılapları ile ülkenin ufuklarını açtı. Hasta adam tabir edilen ülkemizin varlığını dünya devletlerine kabul ettirdi. Bugün onun bize armağan ettiği Cumhuriyetin güzelliklerini soluyoruz. Biz, siz, hepimiz! .. Dünya durdukça.payidar kalsın ülkemiz, Yaşasın milletimiz, Yaşasın Cumhuriyetimiz. ***///*** Mehmet Şükrü Baş///29 Ekim 2008///Elazığ Nurhak Gazetesi
Kestik ayağını, kırdık kolunu, Koyduk tencereye, yaktık yağını, Üşüştük başına, içtik suyunu, Bir kuşa benzettik oy cumhuriyeti.
Bir kısmımız aldı, baş tacı yaptı, Başından indirip, yerlere attı, On iki eylülde Evrene çarptı, Kaç kez yaraladık, gül cumhuriyeti
Kimine dar geldi, çıkarıp attı, Kimisi usanıp, çabuk terk etti, O nu kullanarak, ne haltlar yaptı. Acımadan yaptık, pul cumhuriyeti.
İçini boşalttık, saman doldurduk, İlkeleri tek, tek, rafa kaldırdık. Temeline bomba koyduk çıldırdık, Ne hale getirdik, vay cumhuriyeti.
Kabullenemedik tüm ilkesini, Her nedense hep okuduk tersini, Bize dokununca kestik sesini, Birçoğumuz gördü, hor Cumhuriyeti.
Görevimi yaptım, yazdım Atam’a Canım kurban Ay Yıldızlı Vatana, Soruyorum cennet yurdu satana. Ne hale getirdik, gör Cumhuriyeti. …………………….29EKİM2008 ……………………….Ali KILIÇ
CUMHURİYET DEYİNCE Cumhuriyet deyince Aklıma koca köklü bir çınar geliyor Koskoca gölgesinde Anne şefkatiyle serinletiyor Olgun ve bilgece Herkese huzur veriyor Koskoca dallarıyla el geriyor Asırlık kökleriyle birlik diliyor Cumhuriyet deyince Aklıma eşitlik, saygı ve dirlik geliyor Din, ırk, dil ayrımı yok Alt, üst gayrımı yok Cumhuriyet deyince Aklıma halkın sırtında değil Önünde koşan yöneticiler geliyor Milletin önünde el pençe divan duruyor Halk en üst, en üstte oluyor Cumhuriyet halkı koruyor Cumhuriyet deyince Dinde, fikirde, giyimde hürriyet geliyor Yıkın ayrımcılığı cumhuriyet geliyor Nuray Ülker 29.10.2008
Cumhuriyet halkın kendisini idare etmek için seçimle başa getirdiği insanların halkı rahat rahat sömürmesi ve onların iradesini temsil etmek yerine kendi istekleri doğrultusunda ülkeyi yönetmeleridir...
Ne mutlu bize ki Cumhuriyetin aydınlığında yaşıyoruz. Bunu da Atatürk’ümüze borçluyuz. Şöyle etrafımızdaki ülke yönetimlerine bakacak olursak, krallıklar, imparatorluklar ya da babalardan oğullara geçen yönetim biçimlerini görürüz. Adı cumhuriyet olanlarda içinde laiklik ve demokrasi bulunmadığı için despot yönetimlerdir. Bizde eksik ola da, her yerinden çekiştirilerek yıpratılmaya ve yıkılmaya çalışılsa da o Cumhuriyetin ışığı aydınlatmaya devam edecektir.
Olmazsa olmazlarımızdan
atatürkün öğretmeni kemal ismi vermiştiya onun resmini yollarmısınız:D
Cumhuriyetin temeli hoşgörüdür.
Cumhuriyetin suyunda şifalı mantar da zehirli mantar da yetişir.
Cumhuriyet güneşinin altında kuzular da kurtlar da güneşlenebilir.
Cumhuriyet insanlığa ve akla verilen rahmet kredisidir.
Cumhuriyet totaliter zihniyeti reddeder.
cumhuriyet bizi
biz yapan özelliktir..
cumhuriyet
bizi
amerikadn
moskvodan ayıran özelliktir..
cumhuriyett
herseyimizdir! ! !
Halklara yedirilmedikten sonra fazla bir önemi yok, isimden öteye....
Atatürkün bize en büyük armağanı bir devrim başlangıcı TABİ kıymetini bilenlere çünkü okadar cumhuriyet düşmanı adam varki onu koruyalım Atatürkün bu ölümsüz eserini öldürmeyelim çünkü bizler cumhuriyet çocuklarıyız bizler Atatürkçüyüz! ! !
Cumhuriyetin kiymetini çok iyi bilmeliyiz.Bize cumhutiyeti getiren Atatürk'u çok iyi anlamalıyız onun ilkelerine sahip çıkmalıyız,yoksa elimizden cumhuriyeti yitirirsek bir daha bulmamız mümkün olmayabilir.Saygılarımla...
-------
Atatürk ilkeleri bize ışık tutacak.
Ona karşı olanlar sonunda aldanacak.
Benim bu görüşüme elbet katılırsınız.
Bu yoldan sapanların sonunu bilirsiniz.
Sevgili arkadaşlar sizi candan kutlarım.
Askerim ve devletim mağlup olsa ağlarım.
Atatürk bizim için aynen güneş gibidir.
Onun yolundan gitmek arşa çıkmak gibidir.
Çıkıyor bazıları bu yolu beğenmiyor.
Onlara kör diyorum gerçeği göremiyor.
İslam ülkelerine şöyle bir bakmak yeter.
Biz onlara uyarsak oluruz daha beter.
Uygarlığa gidecek yolu yakalamışız.
Engelleri aşarak bu kadar başarmışız.
Menzile ulaşmayı mutlak başaracağız.
Bazen taşlı topraklı yollardan aşacağız
Atatürk olmasaydı Türk milleti olmazdı.
Bu vatan bu topraklar asla bize kalmazdı.
Cumhuriyet laiklik bize göre kutsaldır.
Bunlara sahip çıkmak eylem değil yasaldır.
CUMHURİYET KENYA KÖKENLİ Bİ AFRİKALININ AMERİKA BAŞKANI OLABİLMESİDİR........................
Cumhuriyet kavram olarak ele alınırsa elbette tüm insanlar için aynı anlama gelir; halk yönetimi. Ancak Türk halkı için bambaşka şeyler ifade eder. Cumhuriyet 'nefes' demektir, 'hayat' demektir. Bir halkın kendini yeniden var etmesi demektir. Atatürk demektir Cumhuriyet; kurtuluş demektir, bağımsızlık demektir Türk halkı için. Bayrak, vatan, namus demektir. Bedelini kanımızla ödedik biz bunların. Bir daha bizden alamayacaklar demektir.
Cumhuriyet bir yönetim biçimidir sadece. Ayrıntıya girince iş değişir mi hayır! Sadece Türkiye de Atatürk karşıtı eylemler direk yapılamadığı için Cumhuriyet hedef gösterilmektedir. Bu sebeple yönetme ve yönetilme biçimidir Cumhuriyet. Ama gaze mahiyetinde Cumhuriyet doğruluk köşesidir bana göre....
Saygılarımla...
ben 18 yaşındayım ve cumhuriyetin ne oldunu bilmiyorum...biliyorum tabide kelimelerde kalıyo yani....bırak cumhuriyeti yaşamayı,nasıl yaşadığımızdan haberimiz yok bikere....
Cumhur'un yani halkın idaresi.
Tüm kurumları düzgün çalıştığında elbette en iyi idare şekli.
Cumhuriyet karanligin dusmanidir.Fakat gunumuzde bundan en cok yararlanan gerici zihniyettir.
cumhuriyeti bir anlayabilsek yaşatabilsek sorun kalmayacakta.körün fili tarif etmesi gibi kişilerin işine geldiği gibi yorumlanan yönetim biçimi.bakınız iran islam cumhuriyeti,çin halk cumhuriyeti...
Ulu Önder Atatürk´ün kurdugu ve belli bir kesimin,iclerine asla sindiremedikleri bir yönetim.
CUMHURİYETİN ANLAMINI BİLİİYORMUYUZ?
SANIRIM BİLMİYORUZ.
BAKSANIZA GERİ GERİ GİDİYORUZ.
cumhuriyet özgürlük ve halkın kendi kendisini yönetmek demek ama bu bizde asla geçerli olmayacak tabi.
ULUSAL GÜNEŞİMİZ CUMHURİYET
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 85. yılı tüm ulusumuza kutlu olsun.
Cumhuriyet egemenliğin bir tek kişinin elinde olmadığı ve oy hakkına sahip seçilen temsilciler eliyle yasalara uygun biçimde kullanıldığı yönetim biçimidir.
Demokrasi ve Cumhuriyet kavramları birbirine karıştırılmamalıdır. Cumhuriyet bir biçimi, demokrasi ise içeriği ifade eder. 1982 Anayasası’nda “Türkiye Devleti bir Cumhuriyet’tir.” ifadesiyle yetinilmemiş Cumhuriyetin nitelikleri başlığı altında Türkiye Cumhuriyeti “..demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devletidir” denerek Cumhuriyetin içeriği de belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği günün 29 Ekim 1923 yıldönümlerinde kutlanan ulusal bayramımız 19 Nisan 1925’te 628 sayılı Cumhuriyet’in ilanına Müsadif 29 Teşrinievvel Gününün Milli Bayram Addi hakkında Kanun ile kabul edildi. Bu yasayla 29 Ekim günü Türkiye içinde ve yurt dışındaki temsilciliklerde ulusal bayram töreni yapılacağı hükmü getirildi.21 Nisan 1925 tarihli ve 1905 sayılı Milli ve Sair Bayramlarda ifa olunacak merasim hakkındaki talimatname ile de kutlamaların düzenlenmesine ilişkin ilkeler belirlendi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 85. yılını her zaman olduğu gibi bu yıl da ulusça onurla, gururla ve coşkuyla kutlayacağız. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk ulusuna armağanı olan Cumhuriyet’i ve Cumhuriyet’in bizlere getirdiği bütün kazanımları sonsuza kadar koruyacağız ve yaşatacağız.
EN BÜYÜK TÜRK DEVRİMİ OLAN CUMHURİYET ULUSAL GÜNEŞİMİZDİR!
Türk ulusunun gerçek kurtuluşu, yaşam felsefemiz ve varlık nedenimiz olan Atatürk ilkeleri ile sağlanmıştır. Devletin anayasal niteliklerini dokuyan Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devrimcilik, Devletçilik ve Laiklik başlıcalarıdır.
Bilindiği üzere Türkiye’de Cumhuriyet yönetimine 29 Ekim 1923 tarihinde geçilmiştir. Ancak 23 Nisan 1920 tarihinin, Cumhuriyet yönetiminin de fiili başlangıcı olduğunu söylemek gerekir.
23 Nisan 1920’de “Egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu” ilan edilmiş. Ulusun seçtiği TBMM’nin denetimindeki hükümet ulusun kaderini belirlemek üzere çalışmaya başlamıştır.1 Kasım 1922 gecesi halifelikle saltanatı birbirinden ayırmış ve daha sonra da kaldırmıştır.
Cumhuriyet’in ilanından sonra halifenin iktidar odağı haline getirmesi için çalışmalar başlayınca 3 Mart 1924 tarihinde de halifelik kaldırılmıştır. Bu aşamalardan geçerek kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyet’i tarihimizdeki en önemli dönüşüm noktasıdır. Cumhuriyet, ulusun vatan ve hukuka sevgisi ve içten bağlılığı ile yaşatılmalıdır. Bu nedenle Cumhuriyet’e hayat veren damarların başında demokrasi gelir.
Bunun içindir ki; Türk vatandaşı olarak Türkiye Cumhuriyet’ini çok iyi kavramalı ve sahip çıkmalıyız diyorum. Şu an da üzerine bastığımız her karış topraklarımız Cumhuriyet’in kurulması için onurla mücadele eden şehitlerimizin kanlarıyla yıkanmıştır. Nur içinde yatsınlar, mekânları cennet olsun.
Türk ulusu olarak başta Atatürk ve silah arkadaşlarına, şehitlerimize, gazilerimize şükran borçluyuz.
Atatürk; Türk gençliğine inanmış, güvenmiş ve ülkemizi onlara emanet etmiştir. Bütün ulus olarak büyük-küçük herkesin Atatürk’ün Büyük Söylevi’ni, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin kararlarını mutlaka okumamız gerekir diye düşünüyorum. Aksi halde gençlerimizi son yıllarda birileri tarafından kulaktan dolma yanlış bilgiler ile aydınlığa değil karanlığa sürüklemeye çalışanlar vardır(!) .Türk ulusu olarak buna asla fırsat vermemeliyiz.
Ne yazık ki yeni kuşak gençlerimiz içerisinde Cumhuriyet’in anlamını ve önemini yeteri kadar kavrayamayan halen büyük çoğunluk vardır. Elbette bunun tek nedeni gençlerimiz değil; aile ve eğitimcilerin çocuklarımıza milli ve manevi değerlerimizi yeteri kadar veremediğindendir. Çünkü milli ve manevi değerlerin temeli çocukluk döneminde başlamalı, öğretilmeli ve sevdirilmelidir. Bizler bu duyguları çocukluğumuzda yaşadık ve halen de yaşatıyoruz.
Bağımsızlığın, Özgürlüğün, Ulusal Egemenliğin, Müdafaa-i Hukuk ruhu ve Kuvayi Milliye ateşi ile kazanılan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın sonucu; Laik ve Demokratik Cumhuriyet’in aydınlanması, çağdaşlığın temeli 4 Eylül Sivas Kongresi ile Sivas’ta atılmıştır. Bir Sivaslı olarak onur duyuyorum.
SABİHA SERİN
Araştırmacı Yazar Şair
SİVAS
[email protected]
Not: Bu makalem
www.birharf.net
www.bizimsivas.net
www.huryildiz.com
www.sivaslilarvakfi.com
siitelerindeki köşe yazımdır....
cumhuriyet cumhurun hürriyetidir...
CUMHURİYET BUDUR!
Atatürk, Mudanya yoluyla giderken Bursa’ya,
Yanına bir kadın yanaştı yaşlı zayıfça.
Etrafını saran kalabalığı yardı güçlükle,
Kolunu tutarak konuştu titrek bir sesle.
“Beni tanıdın mı oğul? Selânikte komşunuzdum
Bir oğlum var hayattaki tek umudum.
Demir yollarına alınması için tavsiyede bulundun,
Fakat müdür dinlemedi, Onu işe görmedi uygun.
Ne olur bir kere de sen söyle,
Oğlum aylak, işsiz kalmasın öyle.”
Atatürk’ün çelik bakışları içtenlikle parladı,
Elleriyle geniş jestler yaparak haykırdı:
“Oğlunu almadılar mı? Ben tavsiye ettiğim halde!
Demek ki oğlun uygun değildi işe.”
Kadın kaybolurken kalabalık içinde,
Atatürk söyleniyordu inançlı bir sesle:
“İyi yapmışlar. Ne kadar iyi olmuş!
İşte Cumhuriyet’ten beklediğimiz sonuç…”
Blogumda CUMHURİYET'İN DESTANI'nı okuyabilirsiniz.
cumhuriyet milletimizin aynasidir
Yılmaz bekçileriyiz...Nice 85.yıllara.Ülkemin aydınlık yüzüdür Cumhuriyet
HASBİHÂL MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
[email protected]
CUMHURİYETİ ANLAMAK
Bugün Cumhuriyet Bayramı…
Bugün egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin eline geçmesi,
Bugün bir milletin istiklâl ve hürriyetine erişmesi,
Bugün kula kulluk dönemine son verilmesidir.
Necip milletime kutlu olsun.
***
Cumhuriyet Nedir?
Cumhuriyet milletin egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekili aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir.
Ülkemizin yönetim şekli hamdolsun ki cumhuriyettir. Kurucusu ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’tür.
O büyük kurtarıcıyı rahmetle, şükranla, saygıyla anıyorum.
***
Öğretmen sınıfta cumhuriyetin özelliklerini anlatıyor. Arka sıralarda iki afacanın kendi alemlerinde olduğunu görünce onlara yönelip “Söyle bakalım Mehmet, Cumhuriyet nedir? ”.
Mehmet’in dersten de, konudan da haberi yok içinden geldiği gibi cevap veriyor. “Cumhuriyet adam olmaktır öğretmenim” diyor. Öğretmenin gözleri doluyor, Mehmet’ine sarılıyor, gözlerinden öpüyor. “Doğru evladım doğru, Cumhuriyeti anlamak adam olmaktır.”
***
Çünkü:
Cumhuriyet hürriyettir,
Cumhuriyet medeniyettir,
Cumhuriyet ahlaktır, fazilettir, kemaliyettir,
Cumhuriyet kişiliktir, haysiyettir,
Cumhuriyet akla gelen her nimettir.
***
Bu günlere öyle sanıldığı kadar kolay erişilmedi. Cumhuriyet denilen o güzellik kendiliğinden gelmedi. 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.
İşte bu esaret yıllarında “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır” diyen Mustafa Kemal Paşa Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da açlıkla savaştılar, yoklukla savaştılar, cehaletle savaştılar, İngiliz’le, Fransız’la, İtalyan’la, Yunan’la savaştılar. Yetmedi yedi düvelle savaştılar. Binlerce şühedanın al kanları ile sulanan bu mübarek toprakları düşman çizmesinden kurtardılar. Bu kurtuluş sonrası Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet kurdular.
İşte bu devlet genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti idi.
***
Türkiye Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923'te Ankara başkent oldu. Atatürk düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, zihninde tasarladığı Cumhuriyetin ilânı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. Yakın arkadaşlarına 'Yarın Cumhuriyet'i ilân edeceğiz.' dedi.
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimiz ilân edildi. Karakterinde ‘hür yaşama, ulusunu hür yaşatma, yaşadığı zamana damgasını vurma’ özelliği bulunan Mustafa Kemal Atatürk genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı oldu.
***
Atatürk ülkenin bekası, milletinin istiklali için didindi durdu. Ömrü savaş meydanlarında geçti, en büyük savaşını cehaletle yaptı. İnkılapları ile ülkenin ufuklarını açtı. Hasta adam tabir edilen ülkemizin varlığını dünya devletlerine kabul ettirdi. Bugün onun bize armağan ettiği Cumhuriyetin güzelliklerini soluyoruz. Biz, siz, hepimiz! ..
Dünya durdukça.payidar kalsın ülkemiz,
Yaşasın milletimiz,
Yaşasın Cumhuriyetimiz.
***///***
Mehmet Şükrü Baş///29 Ekim 2008///Elazığ Nurhak Gazetesi
CUMHURİYET; ULUBATLI HASANIN VURULUŞUNU VE ELİNDE SANCAK DİZLERİNİN ÜZERİNE ÇÖKÜP SANCAĞA SARILIŞINI ÇAĞRIŞTIRIYOR.
Ne Hale Getirdik, Gör Cumhuriyeti
Kestik ayağını, kırdık kolunu,
Koyduk tencereye, yaktık yağını,
Üşüştük başına, içtik suyunu,
Bir kuşa benzettik oy cumhuriyeti.
Bir kısmımız aldı, baş tacı yaptı,
Başından indirip, yerlere attı,
On iki eylülde Evrene çarptı,
Kaç kez yaraladık, gül cumhuriyeti
Kimine dar geldi, çıkarıp attı,
Kimisi usanıp, çabuk terk etti,
O nu kullanarak, ne haltlar yaptı.
Acımadan yaptık, pul cumhuriyeti.
İçini boşalttık, saman doldurduk,
İlkeleri tek, tek, rafa kaldırdık.
Temeline bomba koyduk çıldırdık,
Ne hale getirdik, vay cumhuriyeti.
Kabullenemedik tüm ilkesini,
Her nedense hep okuduk tersini,
Bize dokununca kestik sesini,
Birçoğumuz gördü, hor Cumhuriyeti.
Görevimi yaptım, yazdım Atam’a
Canım kurban Ay Yıldızlı Vatana,
Soruyorum cennet yurdu satana.
Ne hale getirdik, gör Cumhuriyeti.
…………………….29EKİM2008
……………………….Ali KILIÇ
CUMHURİYET DEYİNCE
Cumhuriyet deyince
Aklıma koca köklü bir çınar geliyor
Koskoca gölgesinde
Anne şefkatiyle serinletiyor
Olgun ve bilgece
Herkese huzur veriyor
Koskoca dallarıyla el geriyor
Asırlık kökleriyle birlik diliyor
Cumhuriyet deyince
Aklıma eşitlik, saygı ve dirlik geliyor
Din, ırk, dil ayrımı yok
Alt, üst gayrımı yok
Cumhuriyet deyince
Aklıma halkın sırtında değil
Önünde koşan yöneticiler geliyor
Milletin önünde el pençe divan duruyor
Halk en üst, en üstte oluyor
Cumhuriyet halkı koruyor
Cumhuriyet deyince
Dinde, fikirde, giyimde hürriyet geliyor
Yıkın ayrımcılığı cumhuriyet geliyor
Nuray Ülker 29.10.2008
DTP nin yeni çözüm önerisini şak şak şak... kutlarız! ! ! cumhuriyet bayramında yaptılar gene yapacaklarını.
Cumhuriyet halkın kendisini idare etmek için seçimle başa getirdiği insanların halkı rahat rahat sömürmesi ve onların iradesini temsil etmek yerine kendi istekleri doğrultusunda ülkeyi yönetmeleridir...
Evet sevgili dostlar!
CUMHURİYET....başlıca medeniyet, CUMHURİYET....ondadır hürriyet,
CUMHURİYET.... birey için hakimiyet, CUMHURİYET....oysa, gerçek adalet,
CUMHURİYET.... hepten, asıl saadet, CUMHURİYET.... sanki biri ibadet.
CUMHURİYET....büyük bir egemenlik, CUMHURİYET.... bir tamam olan eşitlik,
Bir CUMHURİYET.... Cocugu Gizemlikartaldan...gurbet diyarindan
Sevgiler hepinize dostlar sevgiler yüreginize!
GiZEMLiKARTAL
CUMHURİYET
Ne mutlu bize ki Cumhuriyetin aydınlığında yaşıyoruz. Bunu da Atatürk’ümüze borçluyuz.
Şöyle etrafımızdaki ülke yönetimlerine bakacak olursak, krallıklar, imparatorluklar ya da babalardan oğullara geçen yönetim biçimlerini görürüz. Adı cumhuriyet olanlarda içinde laiklik ve demokrasi bulunmadığı için despot yönetimlerdir.
Bizde eksik ola da, her yerinden çekiştirilerek yıpratılmaya ve yıkılmaya çalışılsa da o Cumhuriyetin ışığı aydınlatmaya devam edecektir.
Kazım ÜÇOK