Kısır Döngü.Halk Tarafından Sevilmemiştir.Tek Başına İktitada Ancak Tek Parti Döneminde Gelmiştir...İşe Yaramaz.Laf Ebeliği Yaparlar.Atatürkten Fazla Atatürkçüdürler.Gerçi Ne Olduklarını Kendileride Bilmezler.Bu Tip Partiler İlerlemeyi Engeller. Kapatılması Lazımdır.Çünkü Her Taşın Altından Bunlar Çıkıyor...Aynı Köstebek Gibi...
Ecevit’in 60’ların ortasında “ortanın solu” kavramını ortaya atmasına kadar CHP’nin sol kavramıyla bir ilintisi bulunmuyordu. Yani o güne kadarki 40-45 yıllık varlık süresi boyunca CHP’nin sol olmak gibi bir iddiası yoktu. Nitekim CHP’nin resmi internet sitesinde verilen parti tarihinde, “1960’lı yılların ortalarında CHP sola açılarak kendisini ‘ortanın solu’ olarak tanımladı” ifadesiyle de bu olgu açıkça belirtilmektedir. Bu ifadenin devamında yer alan satırlar da CHP’nin kendisini nasıl gördüğü konusunda aydınlatıcıdır:
“1970’li yıllarda ideolojisini ‘demokratik sol’ kavramıyla tanımlayan CHP, önerdiği sosyal reformlarla ‘düzen değişikliği’ni hedefledi. Bu süreçte CHP, ‘devlet partisinden’ ‘halkın partisine’, ‘düzen partisinden’ ‘değişimin partisine’ dönüştü. Sosyalist enternasyonale katılan CHP, tarihsel geleneğini ve temellerini temsil eden ilkelerin yanı sıra sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini de benimsedi.”
Bu özet, CHP’nin 70’lerde en azından görüntüde yapmaya çalıştığı şeyi anlatsa da, gerçekliği anlatmıyor. Gerçekte CHP, 60’lar ve 70’lerde devrimci gençlik hareketinin ve işçi hareketinin yükselişi temelinde toplumun yaşadığı genel uyanış karşısında sol bir söylem tutturmaksızın ayakta kalamayacağını görmüştü. O bunu yaparak, hem bu dalgayı dizginlemek hem de Süleyman Demirel’in Adalet Partisi gibi halk desteğine sahip tarihi rakibi karşısında kendine bir taban sağlamak istemiştir. “Ortanın solu” aldatmacasının hikmeti buradadır.
CHP’nin sol kavramıyla flörtü başlayana kadarki uzun sicili, amansız bir komünizm ve işçi düşmanlığıyla bezelidir. 60’lı yıllara kadar CHP en sıradan işçi haklarının bile karşıtı olmuş, hatta 1950’de iktidardaki Demokrat Parti sendika, grev yasası gibi düzenlemeler önerdiğinde, CHP’li eski çalışma bakanı Sadi Irmak CHP adına “böyle bir şey olamaz” diye itiraz etmiştir.
Bu özellikler gerici bir burjuva partisinin tipik özellikleridir. Tepeden inme bir burjuva rejim kurma perspektifiyle hareket eden Osmanlı paşalarınca kurulmuş olan CHP tam da böyle bir parti idi. Bırakalım komünistleri ve emekçi sınıfları, CHP cumhuriyetin başlangıcından itibaren yaklaşık çeyrek yüzyıl boyunca başka burjuva partilerine bile izin vermeyen bir tek parti diktatörlüğü kurmuştur. Bu dönemde CHP ve devlet aygıtı neredeyse tümüyle örtüşmekteydi, yani CHP bir bakıma Kemalist devletin kendisiydi. Ya da bir başka ifadeyle CHP, rejimi kuran ayrıcalıklı asker-sivil bürokrasinin partisiydi..............
'Duy da inanma. ‘Sosyalist Enternasyonal’ CHP’yi izlemeye almış... İzleme sonucunda solcu ve sosyalist olmadığına hükmederlerse, CHP’yi Sosyalist Enternasyonal’den atacaklar.
Gerçi haber doğrulanmadı, dış mevzulardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ‘yok böyle bir şey’ diye yalanlama gönderdi ama, bence var böyle bir şey.
Kaldı ki, haber şu ‘doğrulanmamış’ haliyle bile içinde binlerce doğru barındırıyor.
Çünkü CHP solcu, sosyalist yahut sosyal demokrat bir parti değildir.
Daha önce binlerce kez yazıldığı, bundan sonra da binlerce kez yazılacağı gibi, devletin söylediklerini tekrarlayarak, devletin söyledikleri dışında yeni hiçbir şey üretmeyerek solcu olunmuyor.
Hele, darbeleri destekleyerek, muhtıralara omuz vererek, otarşi politikalarından medet umarak, millî şef asr-ı saadetinin ‘başımıza gelmiş en iyi şey’ olduğunu savunarak hiç olunmuyor.
Türkiye hiçbir zaman sınıflı bir toplum olmadı. Geçerli olan ‘sınıflar’ değil, ‘kastlar’dır. Devlete yaslanarak semiren bürokrat kastını ‘sınıf’ sayarsanız, evet, Türkiye sınıflı bir toplumdur ama bu bir arazdır. Bu araz da sadece Sovyetik yapılarda görülmektedir. CHP işte bu ‘oluşturulmuş’ ve ‘marazlı’ sınıfın partisidir.
Kaldı ki, öyle bir gecede, hiçbir bedel ödemeden de solcu olunmuyor.
Malum, ‘dünyada yükselen sol cereyanlar’ ve Türkiye’deki İşçi Partisi’nin görece başarısı, CHP’yi kendine çeki-düzen vermeye zorlamış, İsmet Paşa’nın ‘O halde biz de ortanın solundayız’ açıklamasından sonra bir gecede solcu oluvermiştir.
Sol, en basit ifadesiyle Marx’a, marksizmin (yahut sosyalizmin) söylediklerine dayanmak zorundadır. CHP oysa, Marx’a (yani sosyalizme) değil, Mustafa Kemal’in kurdurduğu ‘Türkiye Komünist Fırkası’na dayanmaktadır.
Devlete dayanan bir sol olmaz.
Deniz Baykal’a, Zülfü Livaneli’ye, Mustafa Sarıgül’e dayanan bir sol da olmaz. Bedri Baykam’a dayanan bir sol sadece şaka olur.
Kaldı ki, kurumsal hüviyet kazandıktan sonra CHP, Türkiye komünistleriyle de hesaplaşmış, çoğunu ya sürgüne göndermiş, ya da cezaevine atmıştır. Meşru siyaset yapmaya çabalayan TKP’yi de yer altına itmiştir.
CHP, sol ve sosyal demokrat bir parti olmadığı gibi, artık ‘sağ’ bir parti de değildir. Oysa sağ (Serbest Fırka’dan Demokrat Parti’ye, ANAP’tan AK Parti’ye) her zaman dönüşümcü, reformcu ve kalkınmacı bir görüntü çizmiştir. CHP ne değişimi algılayabilmiş, ne de değişimden yana oy kullanan kara kalabalıklarla ünsiyet kurabilmiştir.
Dahası, ‘muhafazakar’ ve ‘dinci’dir.
Çünkü Türkiye’nin geleceğini statükonun muhafazasında aramaktadır. Çünkü hálá ‘altı ok teokrasisi’ni savunmaktadır. Çünkü hálá halkın Cumhuriyet’e temel teşkil eden ilkelere biat etmesini istemektedir.
Bugün birçok partili, CHP’deki sorunun arızi ve konjonktürel olduğunu, ‘sağlam bir liderlik etrafında birleşilmesi’ durumunda sorunların aşılacağını düşünüyor.
Sorun liderlikte değildir.
Sorun CHP’nin kendisindedir.
Hani sık sık ‘Biz devlet kuran partiyiz, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamıyız’ derler ya. Küçük çarpıtmalarla birlikte söyledikleri doğrudur. Parti, bildiğimiz ‘Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden değil de, bu cemiyeti oluşturan alt gruplardan birinden, yani ‘1. Müdafaa-i Hukuk Grubu’ndan neşet etmiştir; dolayısıyla ‘devlet kuran parti’ değil, ‘devletin kurduğu parti’dir.
Bütün mesele de budur işte. ' 19/10/2006 Star Ahmet KEKEÇ
ulu önder Atatürk'ün kurduğu şanlı parti...Altı Ok bu ülke için hep gerekli olucaktır...Yaşasın Cumhuriyet...Yaşasın Neo-Kemalizm..Savulun yobazlar Neo-Kemalizm geliyor bunu siz istediniz...Yobaza demokrasi yok...
altı oku vardı bir zamanlar tabiiki lafta...beşi kayboldu her ne hikmetse kaldı biri...şimdi o mefhum üzerinden körükörüne muhalefet yapıyor...bağnazlık ve taassub içinde...hasılı mürteci mürteci der dururlar yaaa burunlarının dibini göremezler,aynaya bakmaktan dahi acizdirler..kaldıki devlet yönetsinler...ağzimdan yelalsın ALLAH bunları bi daha bu millete musallat etmesin.
Çağdaş politikalar üretemeyen bunu kapatmak için kavga etmeyi siyasi çizgileri yapmış olan, bu yüzden de halkın iktidara layık görmeyip, bekleme salonu olarak gördüğüm muhalefette bekleyen lüzumsuz bir parti. Atatürk'ün kurmuş olduğu bu parti ne zaman Atatürk'e layık bir parti olacak? Ne zaman aklı başında bir lider çıkaracak merak ediyorum...
akla yıllarca sadece 'muhalefet' ve 'statükocu' yu getiren parti, atatürk bugün canlansa geyiği gerçekten gerçekleşse ilk bunları döverdi sonrada bunu yazan şahsı :))
bu parti ne yaptığını bilmeyen garip bir parti.. doğru düzgün siyaseti yok.. çalışması yok muhalefetliği yok. kısacası bu partinin varlığı ile yokluğu arasında fark yok...
Sn.Baykal krallığı...Partinin tüzüğü genel başkanın koltuğunu koruması için düzenlenmiştir..Allah 1 dersiniz Sn.Baykal 2 olduğunu üstün demogoji gücüyle kabul ettiriverir...Muhalefeti sağlamdır ama canları çıksa^^ bu memlekette bu işte doğru yapılmış^^ demezler...Ayrıca Atatürk ün defaatle sosyalist olmayacağımızı belirtmesine rağmen CHP adına Sosyalist Enternasyonale katılır...Bu parti adına Türkiyede çakılan bir çivi,üstüste konulmuş bir taş bilmiyorum...
Baykalın ciftliği küçükolsun benim olsun rüyasının ete kemiğe bürünmüş hali.Sosyal demokrasi uydurmcasının(marxizme alternatif olsu7n diye) iflas ettiği son nokta.Hadi gel CHP ye geri dönelim Baykalın kongresinde halay çekelim tribi.
İçindeki tek yanlış Baykal değil.Bir çok CHPli 6 okun sadece Laiklik ilkesine saplantı halinde takılıp kalmışlar.'Laikçilik' yapıyorlar.(Örn:Üniversitelerde başörtüsü yasağı) Oysa Devletçilik, Halkıçılık, Devrimcilikten bahseden hiç kimse yok. Atatürk'ün ' Tam Bağımsızlık ' ilkesinden bahseden yok! Vahşi Kapitalizmin ve Emperyalizmin esiri olmuş bir parti Atatürk'ün partisi değildir, olamaz!
Hazreti Deniz baykal sayesinde bir düşüşe geçiyor bir yükselişe şimdi gene düşüşte ne yapar bırakır gene siyaseti biraz tatil yapar sonra gene gelir partinin başına.. sosyal darbuka..
üyesi bulunduğum partidir
geçmişinde tek bir leke olmayan deniz baykal ın liderliğini yaptığı,atatürk ümüzün izinde laikligi savunan partidir.
deniz baykal ın yönetimini seçimle aldığı vasiyetle bırakacağı parti
Kısır Döngü.Halk Tarafından Sevilmemiştir.Tek Başına İktitada Ancak Tek Parti Döneminde Gelmiştir...İşe Yaramaz.Laf Ebeliği Yaparlar.Atatürkten Fazla Atatürkçüdürler.Gerçi Ne Olduklarını Kendileride Bilmezler.Bu Tip Partiler İlerlemeyi Engeller. Kapatılması Lazımdır.Çünkü Her Taşın Altından Bunlar Çıkıyor...Aynı Köstebek Gibi...
eskiden gizli faşoydu simdi aleni..............................
CHP ve sol
Ecevit’in 60’ların ortasında “ortanın solu” kavramını ortaya atmasına kadar CHP’nin sol kavramıyla bir ilintisi bulunmuyordu. Yani o güne kadarki 40-45 yıllık varlık süresi boyunca CHP’nin sol olmak gibi bir iddiası yoktu. Nitekim CHP’nin resmi internet sitesinde verilen parti tarihinde, “1960’lı yılların ortalarında CHP sola açılarak kendisini ‘ortanın solu’ olarak tanımladı” ifadesiyle de bu olgu açıkça belirtilmektedir. Bu ifadenin devamında yer alan satırlar da CHP’nin kendisini nasıl gördüğü konusunda aydınlatıcıdır:
“1970’li yıllarda ideolojisini ‘demokratik sol’ kavramıyla tanımlayan CHP, önerdiği sosyal reformlarla ‘düzen değişikliği’ni hedefledi. Bu süreçte CHP, ‘devlet partisinden’ ‘halkın partisine’, ‘düzen partisinden’ ‘değişimin partisine’ dönüştü. Sosyalist enternasyonale katılan CHP, tarihsel geleneğini ve temellerini temsil eden ilkelerin yanı sıra sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini de benimsedi.”
Bu özet, CHP’nin 70’lerde en azından görüntüde yapmaya çalıştığı şeyi anlatsa da, gerçekliği anlatmıyor. Gerçekte CHP, 60’lar ve 70’lerde devrimci gençlik hareketinin ve işçi hareketinin yükselişi temelinde toplumun yaşadığı genel uyanış karşısında sol bir söylem tutturmaksızın ayakta kalamayacağını görmüştü. O bunu yaparak, hem bu dalgayı dizginlemek hem de Süleyman Demirel’in Adalet Partisi gibi halk desteğine sahip tarihi rakibi karşısında kendine bir taban sağlamak istemiştir. “Ortanın solu” aldatmacasının hikmeti buradadır.
CHP’nin sol kavramıyla flörtü başlayana kadarki uzun sicili, amansız bir komünizm ve işçi düşmanlığıyla bezelidir. 60’lı yıllara kadar CHP en sıradan işçi haklarının bile karşıtı olmuş, hatta 1950’de iktidardaki Demokrat Parti sendika, grev yasası gibi düzenlemeler önerdiğinde, CHP’li eski çalışma bakanı Sadi Irmak CHP adına “böyle bir şey olamaz” diye itiraz etmiştir.
Bu özellikler gerici bir burjuva partisinin tipik özellikleridir. Tepeden inme bir burjuva rejim kurma perspektifiyle hareket eden Osmanlı paşalarınca kurulmuş olan CHP tam da böyle bir parti idi. Bırakalım komünistleri ve emekçi sınıfları, CHP cumhuriyetin başlangıcından itibaren yaklaşık çeyrek yüzyıl boyunca başka burjuva partilerine bile izin vermeyen bir tek parti diktatörlüğü kurmuştur. Bu dönemde CHP ve devlet aygıtı neredeyse tümüyle örtüşmekteydi, yani CHP bir bakıma Kemalist devletin kendisiydi. Ya da bir başka ifadeyle CHP, rejimi kuran ayrıcalıklı asker-sivil bürokrasinin partisiydi..............
'Duy da inanma. ‘Sosyalist Enternasyonal’ CHP’yi izlemeye almış... İzleme sonucunda solcu ve sosyalist olmadığına hükmederlerse, CHP’yi Sosyalist Enternasyonal’den atacaklar.
Gerçi haber doğrulanmadı, dış mevzulardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ‘yok böyle bir şey’ diye yalanlama gönderdi ama, bence var böyle bir şey.
Kaldı ki, haber şu ‘doğrulanmamış’ haliyle bile içinde binlerce doğru barındırıyor.
Çünkü CHP solcu, sosyalist yahut sosyal demokrat bir parti değildir.
Daha önce binlerce kez yazıldığı, bundan sonra da binlerce kez yazılacağı gibi, devletin söylediklerini tekrarlayarak, devletin söyledikleri dışında yeni hiçbir şey üretmeyerek solcu olunmuyor.
Hele, darbeleri destekleyerek, muhtıralara omuz vererek, otarşi politikalarından medet umarak, millî şef asr-ı saadetinin ‘başımıza gelmiş en iyi şey’ olduğunu savunarak hiç olunmuyor.
Türkiye hiçbir zaman sınıflı bir toplum olmadı. Geçerli olan ‘sınıflar’ değil, ‘kastlar’dır. Devlete yaslanarak semiren bürokrat kastını ‘sınıf’ sayarsanız, evet, Türkiye sınıflı bir toplumdur ama bu bir arazdır. Bu araz da sadece Sovyetik yapılarda görülmektedir. CHP işte bu ‘oluşturulmuş’ ve ‘marazlı’ sınıfın partisidir.
Kaldı ki, öyle bir gecede, hiçbir bedel ödemeden de solcu olunmuyor.
Malum, ‘dünyada yükselen sol cereyanlar’ ve Türkiye’deki İşçi Partisi’nin görece başarısı, CHP’yi kendine çeki-düzen vermeye zorlamış, İsmet Paşa’nın ‘O halde biz de ortanın solundayız’ açıklamasından sonra bir gecede solcu oluvermiştir.
Sol, en basit ifadesiyle Marx’a, marksizmin (yahut sosyalizmin) söylediklerine dayanmak zorundadır. CHP oysa, Marx’a (yani sosyalizme) değil, Mustafa Kemal’in kurdurduğu ‘Türkiye Komünist Fırkası’na dayanmaktadır.
Devlete dayanan bir sol olmaz.
Deniz Baykal’a, Zülfü Livaneli’ye, Mustafa Sarıgül’e dayanan bir sol da olmaz. Bedri Baykam’a dayanan bir sol sadece şaka olur.
Kaldı ki, kurumsal hüviyet kazandıktan sonra CHP, Türkiye komünistleriyle de hesaplaşmış, çoğunu ya sürgüne göndermiş, ya da cezaevine atmıştır. Meşru siyaset yapmaya çabalayan TKP’yi de yer altına itmiştir.
CHP, sol ve sosyal demokrat bir parti olmadığı gibi, artık ‘sağ’ bir parti de değildir. Oysa sağ (Serbest Fırka’dan Demokrat Parti’ye, ANAP’tan AK Parti’ye) her zaman dönüşümcü, reformcu ve kalkınmacı bir görüntü çizmiştir. CHP ne değişimi algılayabilmiş, ne de değişimden yana oy kullanan kara kalabalıklarla ünsiyet kurabilmiştir.
Dahası, ‘muhafazakar’ ve ‘dinci’dir.
Çünkü Türkiye’nin geleceğini statükonun muhafazasında aramaktadır. Çünkü hálá ‘altı ok teokrasisi’ni savunmaktadır. Çünkü hálá halkın Cumhuriyet’e temel teşkil eden ilkelere biat etmesini istemektedir.
Bugün birçok partili, CHP’deki sorunun arızi ve konjonktürel olduğunu, ‘sağlam bir liderlik etrafında birleşilmesi’ durumunda sorunların aşılacağını düşünüyor.
Sorun liderlikte değildir.
Sorun CHP’nin kendisindedir.
Hani sık sık ‘Biz devlet kuran partiyiz, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamıyız’ derler ya. Küçük çarpıtmalarla birlikte söyledikleri doğrudur. Parti, bildiğimiz ‘Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden değil de, bu cemiyeti oluşturan alt gruplardan birinden, yani ‘1. Müdafaa-i Hukuk Grubu’ndan neşet etmiştir; dolayısıyla ‘devlet kuran parti’ değil, ‘devletin kurduğu parti’dir.
Bütün mesele de budur işte. '
19/10/2006 Star Ahmet KEKEÇ
Cumhuriyetin
Huysuz
Parazitleri...
ulu önder Atatürk'ün kurduğu şanlı parti...Altı Ok bu ülke için hep gerekli olucaktır...Yaşasın Cumhuriyet...Yaşasın Neo-Kemalizm..Savulun yobazlar Neo-Kemalizm geliyor bunu siz istediniz...Yobaza demokrasi yok...
Umudunu toplumdaki çatışmaya bağlıyor. Çatışmanın kendisine oy kayması olarak geri döneceği rüyasıyla.
Kapatılması Gerek Ama Atatürk Kurdu Diye Kapatılamayan, Orta Çağ Zihniyetine Sahip Bir Parti.
altı oku vardı bir zamanlar tabiiki lafta...beşi kayboldu her ne hikmetse kaldı biri...şimdi o mefhum üzerinden körükörüne muhalefet yapıyor...bağnazlık ve taassub içinde...hasılı mürteci mürteci der dururlar yaaa burunlarının dibini göremezler,aynaya bakmaktan dahi acizdirler..kaldıki devlet yönetsinler...ağzimdan yelalsın ALLAH bunları bi daha bu millete musallat etmesin.
Asalaklar topluluğu,
Günden güne gücünü kaybeden, halkın artık ne mal olduğunu anladığı
yobazlar grubu.
Siz hiiç merak etmeyin, bu memlekette inançlı insan sayısı her geçen gün artıyor.
akp terimi neden yok yawww neyse ben yazım burya belki chpliler anlar (zor ama) demi arkadaşlarr...
akp tc e bir destan yazdı siyasette bi çağ kapatım bir çağ açan partİ adalet ve kalkınma partisi AKP
bu son muhalefeti bir daha gelemez oralara merak etmeyinnnnnnn
Çağdaş politikalar üretemeyen bunu kapatmak için kavga etmeyi siyasi çizgileri yapmış olan, bu yüzden de halkın iktidara layık görmeyip, bekleme salonu olarak gördüğüm muhalefette bekleyen lüzumsuz bir parti. Atatürk'ün kurmuş olduğu bu parti ne zaman Atatürk'e layık bir parti olacak? Ne zaman aklı başında bir lider çıkaracak merak ediyorum...
sola benzeyen
copy paste tuşu bozulasıcaları
inanın komünist partisi bile bunların yaptığını yapmaz,bu partiye oy verenlerin akıllarından şüphe ediyorum.
akla yıllarca sadece 'muhalefet' ve 'statükocu' yu getiren parti, atatürk bugün canlansa geyiği gerçekten gerçekleşse ilk bunları döverdi sonrada bunu yazan şahsı :))
birlik şart
bu parti ne yaptığını bilmeyen garip bir parti.. doğru düzgün siyaseti yok.. çalışması yok muhalefetliği yok. kısacası bu partinin varlığı ile yokluğu arasında fark yok...
bu partiden ne köy olur nede kasaba :))
atatürke sığınıp siyaset yapıyorlar.içinde halk kelimesi geçiyor ama halktan kopukların partisi...
Sn.Baykal krallığı...Partinin tüzüğü genel başkanın koltuğunu koruması için düzenlenmiştir..Allah 1 dersiniz Sn.Baykal 2 olduğunu üstün demogoji gücüyle kabul ettiriverir...Muhalefeti sağlamdır ama canları çıksa^^ bu memlekette bu işte doğru yapılmış^^ demezler...Ayrıca Atatürk ün defaatle sosyalist olmayacağımızı belirtmesine rağmen CHP adına Sosyalist Enternasyonale katılır...Bu parti adına Türkiyede çakılan bir çivi,üstüste konulmuş bir taş bilmiyorum...
Cumhuriyet Halt Partisi. Artık bu isim daha çok yakışıyor.
Baykalın ciftliği küçükolsun benim olsun rüyasının ete kemiğe bürünmüş hali.Sosyal demokrasi uydurmcasının(marxizme alternatif olsu7n diye) iflas ettiği son nokta.Hadi gel CHP ye geri dönelim Baykalın kongresinde halay çekelim tribi.
İçindeki tek yanlış Baykal değil.Bir çok CHPli 6 okun sadece Laiklik ilkesine saplantı halinde takılıp kalmışlar.'Laikçilik' yapıyorlar.(Örn:Üniversitelerde başörtüsü yasağı)
Oysa Devletçilik, Halkıçılık, Devrimcilikten bahseden hiç kimse yok.
Atatürk'ün ' Tam Bağımsızlık ' ilkesinden bahseden yok!
Vahşi Kapitalizmin ve Emperyalizmin esiri olmuş bir parti Atatürk'ün partisi değildir, olamaz!
Hazreti Deniz baykal sayesinde bir düşüşe geçiyor bir yükselişe şimdi gene düşüşte ne yapar bırakır gene siyaseti biraz tatil yapar sonra gene gelir partinin başına.. sosyal darbuka..
aslında buraya yazmaya bile gerek yok Atatürkün kurduğu parti şimdi nehallerde
vay bee