bence bir lütuf aklıma geldiği an başka hiçbir şey düşünemez oluyorum alıp yemezsem olmaz ya da mutlaka anneme yaptırırım hele yanında şalgam ya da turşu varsa bi de marul tabii bence tüm dünya tatmalı bu mucizeyi bazıları sevmiyor anlamıyorum o insanları 'ben çiğ köfte sevmiyorum ıyyyyyy' dedikten sonra bağlarımı koparıyorum zaten o cümleden sonra sanki başka gezegenden başka bi türmüş gibi geliyolar 'sen kimsn nesin anlamıyorum ne konuştuunu hı ne dedin? ? ? ? ? ? ? ? '
Çiğ köfte ilk Hz.İbrahim döneminde Urfalı bir ev hanımı tarafından bulunmuştur. Hz. İbrahim döneminde yaşayan bir Urfalı avcı, avladığı ceylanı eve getirerek hanımından yemek yapmasını ister. Hanımı evde odun bulunmadığını söyler. Çevrede toplanacak bir tek dal dahi kalmamıştır. Zira Nemrut, Hz. İbrahim'i ateşe atmak için yakacak ne varsa toplattırmıştır.
Avcı, hanımından bu duruma bir çare bulmasını ister. Bunun üzerine kadın, ceylanın budundan bir miktar yağsız et çıkararak bir taş üzerinde başka bir taşla ezmeye başlar. Sonra ezilmiş eti bulgur, biber ve tuzla karıştırarak yoğurur. Yeşil soğan, maydanoz ekler. Böylece Urfa'nın o leziz ve tadına doyum olmaz ^^çiğ köftesi^^ meydana gelir. Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı günden bir hatıra da bu yemek kalır.
çok acıı; ( ama yiyenler o kadar ballandırır ki; mai dayanamaz ayrandı kıvırcıktı çeşitli hararet azaltıcıları destek alarak tadına bakar ama o kadar.. ;)
G.Antep'te görev yaptığım yıllara ait bir anı: öğretmen arkadaşlarla oturup çiğ köfte yapmaya karar verdik.arkadaşlarımdan biri(kendisi Adıyaman'ın bir köyündendi.) bizim oralarda çiğ köfte ve içli köfte yapamayan kızlar evde kalıyor demişti.sanırım ahı tuttu bugüne kadar.ne evlendim ne de çiğ köfte yapabiliyorum :-))))))))))))))))
acısının dozu tutturulunca ve bol marula sarılınca güzel.. ama şu tavana atıp yapışma yapışmama mevzusu hala aklımı kurcalamaktadır... bir de çiğ etin zararları konusunda tıbbi nutuk vermemi isteyenler.. -away- konumdayım...:=))
yenilirken alınan tadın, çıkarılırken çekilecek acıyı düşündürtmemeside ayrı bir mazoşistlik örneğidir.(basura kadar yolunuz var) . bazı bulgur(!) beyinlilerin, çiğ köfteyi küçümsemeside ayrı bir entry konusudur.
.. nin ustası olmayan yapmasın kardeşim, mideme kramplar giriyor.
Usta ellerden tatmak ve tattırmak gerek.
Ustalara hürmetler..
bence bir lütuf aklıma geldiği an başka hiçbir şey düşünemez oluyorum alıp yemezsem olmaz ya da mutlaka anneme yaptırırım hele yanında şalgam ya da turşu varsa bi de marul tabii bence tüm dünya tatmalı bu mucizeyi bazıları sevmiyor anlamıyorum o insanları 'ben çiğ köfte sevmiyorum ıyyyyyy' dedikten sonra bağlarımı koparıyorum zaten o cümleden sonra sanki başka gezegenden başka bi türmüş gibi geliyolar 'sen kimsn nesin anlamıyorum ne konuştuunu hı ne dedin? ? ? ? ? ? ? ? '
çok lezzetli her zaman yediğimde Hz İbrahim'i düşünürüm o ateşten kurtulan yüce Rabbim'e şükrederim
Rivayet odur ki;
Çiğ köfte ilk Hz.İbrahim döneminde Urfalı bir ev hanımı tarafından bulunmuştur. Hz. İbrahim döneminde yaşayan bir Urfalı avcı, avladığı ceylanı eve getirerek hanımından yemek yapmasını ister. Hanımı evde odun bulunmadığını söyler. Çevrede toplanacak bir tek dal dahi kalmamıştır. Zira Nemrut, Hz. İbrahim'i ateşe atmak için yakacak ne varsa toplattırmıştır.
Avcı, hanımından bu duruma bir çare bulmasını ister. Bunun üzerine kadın, ceylanın budundan bir miktar yağsız et çıkararak bir taş üzerinde başka bir taşla ezmeye başlar. Sonra ezilmiş eti bulgur, biber ve tuzla karıştırarak yoğurur. Yeşil soğan, maydanoz ekler. Böylece Urfa'nın o leziz ve tadına doyum olmaz ^^çiğ köftesi^^ meydana gelir. Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı günden bir hatıra da bu yemek kalır.
Bööööööööö!
annem öyle güzel yaparki varyaaa
parmaklarınızı yersiniz öff bee canım çekti..aneeeeeeeee.
çok acıı; (
ama yiyenler o kadar ballandırır ki; mai dayanamaz ayrandı kıvırcıktı çeşitli hararet azaltıcıları destek alarak tadına bakar ama o kadar.. ;)
-Dondurma yok çiköfte var...
-Ne var
-çiköfte çiköfte....
G.Antep'te görev yaptığım yıllara ait bir anı:
öğretmen arkadaşlarla oturup çiğ köfte yapmaya karar verdik.arkadaşlarımdan biri(kendisi Adıyaman'ın bir köyündendi.) bizim oralarda çiğ köfte ve içli köfte yapamayan kızlar evde kalıyor demişti.sanırım ahı tuttu bugüne kadar.ne evlendim ne de çiğ köfte yapabiliyorum :-))))))))))))))))
acısının dozu tutturulunca ve bol marula sarılınca güzel..
ama şu tavana atıp yapışma yapışmama mevzusu hala aklımı kurcalamaktadır...
bir de çiğ etin zararları konusunda tıbbi nutuk vermemi isteyenler..
-away- konumdayım...:=))
Ehil ellerde yapılmışsa yenir....
yenilirken alınan tadın, çıkarılırken çekilecek acıyı düşündürtmemeside ayrı bir mazoşistlik örneğidir.(basura kadar yolunuz var) . bazı bulgur(!) beyinlilerin, çiğ köfteyi küçümsemeside ayrı bir entry konusudur.
çerez niyetine,öğün aşırı tüketilen evlerde,bebeklerin ilk cümleleride ” köpte” şeklinde vuku bulmaktadır(bizzat şahit olunmuştur)