Cevşen'in bir dua dan ibaret olduğu, aslında bir şii duası olduğu ehli sünnet kaynaklarında yer almadığı doğrudur. Ama, içinde Allah'ın herkes tarafından bilinen 99 ismi dışında, pek bilinmeyen çok daha fazla isimlerinin zikredildiği bir dua kitabıdır. Reddetmek doğru olmadığı gibi, Cevşen'e olaganüstü değer yüklemek ve Kur'an-ı Kerim'in önüne çıkarmakta doğru değildir, bu benim görüşümdür ve doğrusunu Allah bilir.
Dua,zikir ve salavatın müslümanın hayatında çok mühim bir yeri vardır.Dua kulluğun özü,ibadetin beyni,mü'minin silahıdır.Mü'minin her zaman baş vuracağı bir güç kaynağıdır.Duanın bu öneminden dolayıdır ki Cenab-ı Hak,kullarını duaya davet eder ve yapılacak duaları cevapsız bırakmayacağını bildirir.Bu ilahi davetlerden üçü şu mealdediri 'Bana dua edin,size cevap vereyim.'(Mü'min:60) 'O,iman eden ve güzel işler yapanların dualarına cevap verir.'(Şura:26) 'De ki:'Duanız olmazsa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var? ' '(Furkan:77) Allah'ı çok zikretmek hususunda da bir çok ayet ve hadis vardır.Cuma suresinin 10. ayetinde mealen 'Allah'ı çokça zikredin ki,kurtuluşa eresiniz'diye buyuran Rabbimiz,bir başka ayette ise,mealen şöyle buyurur: 'Beni zikredin ki,Ben de sizi rahmetimle anayım.'(Bakara:152) CEVŞEN ALLAHÜ TEALA'nın isimleriyle yapılan büyük bir duadır HAZRET-İ PEYGAMBER SALLALLAHÜ ALEYHİ VESELLEME CEBRAİL ALEYHİSSELAMIN VAHİYLE getirdiği'Zırhı çıkar bunu oku'dediği,gayet yüksek ve çok kıymettar bir MÜNACAT-I peygamberidir ki ZEYNEL ABİDİN radiyallahü anhdan,tevatürle rivayet edilmiştir. BEDİÜZZAMAN hazretlerininde devam ettiği bir duadır
Dua,zikir ve salavatın müslümanın hayatında çok mühim bir yeri vardır.Dua kulluğun özü,ibadetin beyni,mü'minin silahıdır.Mü'minin her zaman baş vuracağı bir güç kaynağıdır.Duanın bu öneminden dolayıdır ki Cenab-ı Hak,kullarını duaya davet eder ve yapılacak duaları cevapsız bırakmayacağını bildirir.Bu ilahi davetlerden üçü şu mealdediri 'Bana dua edin,size cevap vereyim.'(Mü'min:60) 'O,iman eden ve güzel işler yapanların dualarına cevap verir.'(Şura:26) 'De ki:'Duanız olmazsa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var? ' '(Furkan:77) Allah'ı çok zikretmek hususunda da bir çok ayet ve hadis vardır.Cuma suresinin 10. ayetinde mealen 'Allah'ı çokça zikredin ki,kurtuluşa eresiniz'diye buyuran Rabbimiz,bir başka ayette ise,mealen şöyle buyurur: 'Beni zikredin ki,Ben de sizi rahmetimle anayım.'(Bakara:152) CEVŞEN ALLAHÜ TEALA'nın isimleriyle yapılan büyük bir duadır HAZRET-İ PEYGAMBER SALLALLAHÜ ALEYHİ VESELLEME CEBRAİL ALEYHİSSELAMIN VAHİYLE getirdiği'Zırhı çıkar bunu oku'dediği,gayet yüksek ve çok kıymettar bir MÜNACAT-I peygamberidir ki ZEYNEL ABİDİN radiyallahü anhdan,tevatürle rivayet edilmiştir. BEDİÜZZAMAN hazretlerininde devam ettiği bir duadır
Acemi birliğimdeki görevimi tamamlamış, memleketime izne gidiyordum. Esenler otogarında Çanakkale otobüsünün kalkış saatini bekliyorum. Yaşlı bir teyze geldi, oğlum Cevşen almak istemez misin diye sordu. Cevşen mi? Oda ne ki? diye sordum. Yaşlı Teyze bir çeşit dua olduğunu, boynuma asarsam kazalardan belalardan beni koruyacağını söyledi. Söylediğim ilk şey, inanmamki ben öyle şeylere demek oldu. Neden öyle diyorsun oğlum günaha girme dedi. Hayır teyze yanlış anlama Allaha çok inanır onu da çok severim ama bu boynumuza astığımız (taktığımız) dualar değil, bizi; yürekten okuduğuz dualar, yaptığımız hayırlar, iyilikler...vb. gibi şeyler kazalardan belalardan korur demiştim. Sonra o cevşenlerden bir tane aldım ve askerliğim boyunca boynumdan hiç çıkartmadım. Allah'a çok şükür askerlik boyunca başıma hiç bir kaza bela ya da en ufak bir aksilik gelmedi ama bu boynuma taktığım cevşen sayesinde midir bilemem. Ben şuna inanırım, boynunuza astığınız dualardan ya da üzerinizde taşıdığınız muskalardan falan daha çok Allah'a sığının. Asıl sizi koruyacak olan odur.
Cevşen-i Kebîr, her biri Allah’ın isim ve sıfatlarından on tanesini ihtivâ eden yüz bölümden ibaret uzunca bir duâdır. Her bölümün sonunda ^^Sübhâneke yâ lâ ilâhe illâ ente’l-emâne’l-emân hallisnâ/ecirnâ/neccinâ mine’n-nâr (Sübhânsın yâ Rab.! Sen’den başka yoktur ilâh.! Emân diliyoruz Sen’den, Koru bizi Cehennem’den.!) ^^ ibaresi tekrarlanmaktadır. Bu yüz bölümden yirmi beşinin başında ^^ve es’elüke bi-esmâik^^ ibaresi bulunmakta ve ^^yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm^^ şeklinde Allah’a ait isimleri ihtiva etmektedir. Bu ifade ile başlayan her bölüm arasında ise genellikle üç paragraf hâlinde ^^Yâ hayra’l-Gâfirîn^^ ibaresiyle başlayıp devam eden değişik münâcatlar şeklinde duâlar yer alır. Böylece duânın tamamı Allah’a ait iki yüz elli isim ile yedi yüz elli sıfat ve münâcâtı kapsamış olur. Bütün bu münâcatların ana gayesi, duânın muhtevasından ve her faslın sonunda tekrarlanan ^^el-Emân el-Emân hallisnâ mine’n-nâr^^ ifadesinden de anlaşılacağı gibi, dünya âfetlerinden ve âhiret azabından kurtuluş niyaz edilmektedir.
Matbaalar ofsetler cevşen hazırlıyormuş Cinci alim kesilmiş muska pazarlıyormuş Fabrikalar açılmış nazar boncuğu için Fen teknik ilerledi fikrinde bizim millet.
Muskasıydı cevşeniydi kesmez ise nazarı Küçük bir iğde dalı delip çatal iğneye Bir çıkı çörek otu azık gibi sırtına Bağladın mı sal gitsin fikrinde bizim millet.
Mülkün evin emaneti üzerlik otlarına Vasıtanın selameti bakıyor at nalına Saray fabrika dersen bir öküz kafasına Muhtaç oldun demektir fikrinde bizim millet.
Caminin duvarına üzerlik asan kim ki? Berduş değil bizim hoca otta çünkü keramet! Korusaydı şu mezarlar yıkık viran olmazdı! Bu ot mezarlık otu, halbuki bilir millet.
Kimse yokken yetiştim esirin imdadına On senelik toz birikmiş otcağızın başına Bir karışlık iğdeyi de sarmışlar kucağına Uyusunda büyüsün bizim camide millet.
İnancımız askıda boncuklu deli olduk Ekmekle kağıt yedik muskalarla büyüdük Akvaryumun içinde ayet hadis yüzdürüp Hergün bir bardak içip büyüleri çözdürdük!
Bir adam ki belinde okutulmuş ipiyle Boynunda hamaylısı, enleme, boylaması Okunmuş çakıları, hanımı yavruları Nüfusun dörtte beşi üfürükten bir millet!
Dağda koyun kaybolsa cinci suya bakacak! Çakılar kapanacak kurt ağzı bağlanacak! Tesbihler çekilecek sağ salim dönsün diye Elif tut getir çek getir, tut getir çek getir!
Elif çoban değil ha bildiğin harfi evvel Harfi med olup çeker mâ kablini bir miktar Onadır dilekçemiz anlar ise meramdan Bizim koyunu da çekse ne olur dağdan yabandan!
Okunmuş da okunmuş her şeyimiz okunmuş Bir Kuran kalmış rafta manası unutulmuş Diriyken babasına bitini vermeyenler Öldüğü gün acilen hatimler okuturmuş
Asmadadır keramet alimleri astırdık Cahiller diyarında muska cevşen bastırdık Ata ite bağladık temel taşa kıstırdık İflah olmadık gitti müzmindir bizim millet.
Allah'a el açmayı bir türlü öğrenmedik Ya rabbi derde çare ver deyip istemedik Ya dörtbin tesbih ile şifreleyip kodladık Yahut dilekçemizi boynumuza bağladık.
Tevekkülün adı yok kalpten kazınıp gitmiş Emaneti Allah’a güvenen inanç bitmiş Alimlerin açlıktan nefesleri tüterken Deccali müftü yapmak fikrinde bizim millet.
Din kalp işidir derler dönüp kalbe bakan yok Kalp kendi işini yapıyor fikri hakim Kalpler karıncalanmış pas tutmuş her yanını Karınca duasını asmakta bizim millet.
Cifr ebced uyduruk ne bulursan eski yazı Çerçeveletip as ki dönüp bakarsın bazı Müşteriler de görür seni dindarmış bilir Helal lokmayı böyle kazanır bizim millet.
Karınca duasının kartonu hürmetine İşlerin rast gidecek ticaret büyüyecek Müşteri celbi için yıldızname nüshası Rızkını vermektedir fikrinde bizim millet.
Kıtmir'in adı bile levhalara kazılmış Rızkı celbeder diye baş köşeye asılmış Eski yazı olsun da felsefe-i Hind olsun Yahut Leyla vü Mecnun pek sever bizim millet.
Köstebeğe bir muska, sarımsağı yemesin Kaplumbağaya efsun bizim bağa girmesin Ağaçlara kurşun asın meyve nazar görmesin El açmayı pek sevmez mağrurdur bizim millet.
Temeldeki harçta cin Ahmed'in suyu var Duvarda kisbetlinin uçkurunun bağı var Çatıda çörek otu üzerlik yaprağı var Çimentoya demire güvenmez bizim millet.
Allah ile aramızda hoşnutsuzluk var biraz O bizden memnun değil biliriz suçumuzu Yine de muhtaç olmak el açmak ağır gelir Asar gömer halleder işini bizim millet.
Asmalar da yosmalar da takılarla korunur Hem kurşun döktürülür yoksa cinler dokunur Cinler de sapıtmıştır bu insanları görüp Eminim ki onlar da alüminyum döktürür.
İnsancı hocaları bile vardır korunmak için İnsan ilişmesin de sağ salim kalsın diye Cine musallat olmuş sapkın insanın biri Aklını alacakmış güpegündüz be komşu!
Sapıtan sapıtana korkan korkana Boynuna Allah yazılı kolye asmış kokana Muskalı züppe gibi ilginç bir nesil yâhu Bir çörek otu kadar imanları var m'ola?
Sonsuznur; Araştırdım da vahiyle geldi dedin; Kuranda yer almıyor, Hadis dedin; Hadislerde yer almıyor, böyle bir rivayet yok, rivayette bulunan yok. ZEynel abidin den rivayet ediliyor dedin; Başk ravi yokmu, direkt o mu rivayette bulunuyor? Ama bediüzzaman söylüyorsa; O aslaa yalan söylemez, amenna....
İran'da ortaya çıkarılan ve ülkemizde de üzerinde taşındığında fayda getireceğine inanılan bir çeşit duadır. Ama kaynaklarda böyle birşeyin ASLI yoktur.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi veselleme Cebrail aleyhisselamın vahiy ile getirdiği ve 'Zırhını çıkar bunu oku dediği' gayet yüksek ve çok kıymettar bir münacât-ı Peygamberiyedir ki: Zeynel Abidin radyallahü anhü' dan rivayet edilmiştir. (Bediüzzaman Said Nursi)
Büyük Cevşen'de yer alan duaların anlamlarını okuduğumda.. yüce yaratıcıya layık olan övgü ve şükranların ne kadar çok, benim ise bu dualardan ne kadar yoksun olduğumu anlıyorum..
ben 1993 den beri takıyorum cevşeni ama süs olsun diye değil..cevşen bir duadır. Hz muhammed hz ebubekir ile hicret ederken cebrail aleyselam tarafından ögretilmiştir bu dua... ben bir yolculuga çıkacagım vakit evde unuttum cevşeni ve bir kere kavga iki kere trafik kazası yaptık..gerçekten inançla takarsan koruyor.
İşte size hemen herkesin boynunda asılı, yok satan, iyi para bırakan, hatta gayr–i Müslim olanların bile tavsiye ettiği (mesela Vatikan’ın Türkiye temsilcisi Marovich de takıyor) cevşenin hikayesi.
Cevşen–i Kebir ve Cevşen–i Sağır olmak üzere iki dua vardır. Uhud harbi esnasında Efendimizi öldürme teşebbüsleri çoğalıp havanın da sıcak olması hasebiyle zırhın da ağırlık yaptığı bir ortamda Cebrail Aleyhisselam gelir ve: “Ey Muhammed! Rabbin sana selam ediyor ve üzerindeki zırhı çıkarıp bu duayı okumanı istiyor. Bu dua hem sana hem de ümmetine zırhtan daha sağlam bir emniyet sağlayacaktır.” (1) (Bu veya buna benzer metinler cevşen satılırken ufak bir kağıtla beraber verilir.)
İşte yaklaşık 15 sayfa olan bu dua bize böyle gönderilmiştir. O günden bu güne kim onu üzerinde taşırsa başına musibet gelmez. Evinde olursa evi yanmaz. Çocuğunda olursa başına bir şey gelmez. Gel vatandaş... Sadece bir milyonlarla artık pazara bile ulaştı. Bu konu hakkındaki ilmi mütalaalardan şu sonuçlar çıkmıştır:
1– Peygamber Efendimiz Uhud’da zırhını çıkarmamıştır. Hatta üzerinde iki zırh birden vardı. (2)
2– Madem bu dua Peygamber Efendimizi koruyacaktı da Efendimiz Uhud harbinde niye yaralandı.
“Ebu Said el Hudri der ki: Rasulullah’ın yüzüne baktım. Her iki şakağında gümüş para yerini andırır iz, alnında saçının dibinde de bir yara vardı. Alt dudağı yarılmış, sağ yanındaki rebaiye dişinden birisi de kırılmıştı... Yardım edilmedikçe attan inemedi... Her iki Sa’d’e (Sa’d b. Ubade ile Sa’d b Muaze) dayanarak evine girdi.” (3)
Hani bu dua zırhtan daha iyiydi. Bu savaştan sonraki savaşlarda niye yaralanmalar oldu? (Sadece yaralanma değil, nice sahabeler şehit oldu. M.K.) Efendimiz mübarek dişini niye yitirdi?
3– Demek ki bu İslam’ın tevekkül mantığına ters. O halde bu hadis nerede geçiyor diye araştırdığımızda şu sonuca varırız ki, bu olay ehli sünnetin ne birinci derece hadis kitaplarında, ne de ikinci derece hadis kitaplarında yok. Peki bu uydurma şey bize nasıl ulaştı diye bakarsak şu sonuca varırız. Bu duanın aslı “cevşen” kelimesinde saklı. “Cevşen” Farsça bir kelimedir. “Zırh” demektir. İran kaynaklarına göre Cevşen–i Kebir ile Allah’a müracaatta bulunan kimseye Bedir Şehitleri derecesinde 900.000 şehit sevabı verilir. Bu duayı kefenin üzerine yazan mü’min azap görmez onu okuyan kimse dört semavi kitabı okumuş gibi olur... vesaire, vesaire...
Bazen kendi kendime şöyle derim: Beş milyona normal patiska alacağına, altı milyona cevşen baskılısını al hiç olmazsa azaptan kurtul. Hakikaten buna inanılır mı derdim ama inanılıyor. İran’da binlerce cevşenli kefen var bizde de binlerce insan.
Her dönemde dinini bilmeyen insanları istismar etmek için birileri çıkıp din adına bir şeyler uydurup onunla menfaat sağlamak istemiştir. Hıristiyanlar da cennetten arsa satmadılar mı?
Bundan birkaç yıl önce Fethullah Gülen hocaefendinin Zaman gazetesinin ikinci sayfasında cevşen adı altında üç gün boyunca tam sayfa yazısı çıkmıştı. Sonuç olarak şu kanıya ulaşılıyordu:
Evet! Bu olay ehli sünnetin hadis kitaplarında yok.
Evet! Bu olayın silsilesi şia silsilesi.
Evet! Bu olayın aslı olmayabilir. Ama bu duayı üstadın okuması bizim için yeterlidir...
Dipnot: 1) İslam Ansiklopedisi Cevşen bölümünde güzel mülahazalar vardır. Konuyu daha derin araştırmak isteyenlere tavsiye olunur. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c: 7, s: 462–3–4 2) İslam Tarihi Mustafa Asım Köksal, c. 3, s. 172 3) a.g.e., c. 3, s. 233
'Sen aczden,şerikten ve bütün noksanlıklardan münezzehsin.Sen de başka ilah yok ki bize imdat etsin.Eman ver bize,eman diliyoruz.Bizi cehennem azabından kurtar.'
Cevşenü'l Kebir ismindeki bu duayı peygamberimize,Uhud Savaşı esnasında Cebrail(a.s.) getirmiştir. Kelime manası 'büyük zırh' demektir. Ve Cebrail(a.s.) Cevşen hakkında şunları ifade etmiştir:'Üzerindeki zırhımı çıkar ve bu duayı oku.Bu duayı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır.'
sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin.senden başka ilah yok ki bize imdat etsin.el aman,el aman..bizi azap ateşinden ve cehennemden halas et...(cevşen..her bölüm sonunda tekrarlanan ibare-kynk a.g.e.)
biz ecevşeni gönderen v ebin bir ismini öğreten alemlerin rabbine ezelden ebede büütn isimlerinin v ebüütn sıfatlarının büütn tecelliyatı adedince hamd ü senalr olsun..(a.g.e)
cevşeni insanlığa hediye eden ahirzaman peygamberine,cevşenin ihtiva ettiği hakikatler v eo hakikatlerin kainattaki tecelliyatı adedince salat ve selamaolsun(a.g.e.)
cevşeni bize tanıtan risale i nur muellifine kıyamete kadar okunan büütn cevşenlerin sevapları ve mana ve hurufatının temessülatı adedince Allah rahmet etsin..(risalei nur ışığında cevşen meali-ümit şimşek-takdim)
cevşeni kebir mana ve muhteva bakımından Allah a nisbetinde hiç bir sakınca bulunmayan kelime ve cümlelerle münacat ve niyazlardan ibaret bir metin olup bu tür metinlerle duada bulunmak dini hayat bakımından tavsiyeye şayan bir bir davranış olarak görülür..(a.g.e)
Cevşen'in bir dua dan ibaret olduğu, aslında bir şii duası olduğu ehli sünnet kaynaklarında yer almadığı doğrudur.
Ama, içinde Allah'ın herkes tarafından bilinen 99 ismi dışında,
pek bilinmeyen çok daha fazla isimlerinin zikredildiği bir dua kitabıdır.
Reddetmek doğru olmadığı gibi, Cevşen'e olaganüstü değer yüklemek ve Kur'an-ı Kerim'in önüne çıkarmakta doğru değildir,
bu benim görüşümdür ve doğrusunu Allah bilir.
zırh.
Dua,zikir ve salavatın müslümanın hayatında çok mühim bir yeri vardır.Dua kulluğun özü,ibadetin beyni,mü'minin silahıdır.Mü'minin her zaman baş vuracağı bir güç kaynağıdır.Duanın bu öneminden dolayıdır ki Cenab-ı Hak,kullarını duaya davet eder ve yapılacak duaları cevapsız bırakmayacağını bildirir.Bu ilahi davetlerden üçü şu mealdediri
'Bana dua edin,size cevap vereyim.'(Mü'min:60)
'O,iman eden ve güzel işler yapanların dualarına cevap verir.'(Şura:26)
'De ki:'Duanız olmazsa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var? ' '(Furkan:77)
Allah'ı çok zikretmek hususunda da bir çok ayet ve hadis vardır.Cuma suresinin 10. ayetinde mealen 'Allah'ı çokça zikredin ki,kurtuluşa eresiniz'diye buyuran Rabbimiz,bir başka ayette ise,mealen şöyle buyurur:
'Beni zikredin ki,Ben de sizi rahmetimle anayım.'(Bakara:152)
CEVŞEN ALLAHÜ TEALA'nın isimleriyle yapılan büyük bir duadır
HAZRET-İ PEYGAMBER SALLALLAHÜ ALEYHİ VESELLEME CEBRAİL ALEYHİSSELAMIN VAHİYLE getirdiği'Zırhı çıkar bunu oku'dediği,gayet yüksek ve çok kıymettar bir MÜNACAT-I peygamberidir ki ZEYNEL ABİDİN radiyallahü anhdan,tevatürle rivayet edilmiştir.
BEDİÜZZAMAN hazretlerininde devam ettiği bir duadır
Dua,zikir ve salavatın müslümanın hayatında çok mühim bir yeri vardır.Dua kulluğun özü,ibadetin beyni,mü'minin silahıdır.Mü'minin her zaman baş vuracağı bir güç kaynağıdır.Duanın bu öneminden dolayıdır ki Cenab-ı Hak,kullarını duaya davet eder ve yapılacak duaları cevapsız bırakmayacağını bildirir.Bu ilahi davetlerden üçü şu mealdediri
'Bana dua edin,size cevap vereyim.'(Mü'min:60)
'O,iman eden ve güzel işler yapanların dualarına cevap verir.'(Şura:26)
'De ki:'Duanız olmazsa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var? ' '(Furkan:77)
Allah'ı çok zikretmek hususunda da bir çok ayet ve hadis vardır.Cuma suresinin 10. ayetinde mealen 'Allah'ı çokça zikredin ki,kurtuluşa eresiniz'diye buyuran Rabbimiz,bir başka ayette ise,mealen şöyle buyurur:
'Beni zikredin ki,Ben de sizi rahmetimle anayım.'(Bakara:152)
CEVŞEN ALLAHÜ TEALA'nın isimleriyle yapılan büyük bir duadır
HAZRET-İ PEYGAMBER SALLALLAHÜ ALEYHİ VESELLEME CEBRAİL ALEYHİSSELAMIN VAHİYLE getirdiği'Zırhı çıkar bunu oku'dediği,gayet yüksek ve çok kıymettar bir MÜNACAT-I peygamberidir ki ZEYNEL ABİDİN radiyallahü anhdan,tevatürle rivayet edilmiştir.
BEDİÜZZAMAN hazretlerininde devam ettiği bir duadır
Acemi birliğimdeki görevimi tamamlamış, memleketime izne gidiyordum. Esenler otogarında Çanakkale otobüsünün kalkış saatini bekliyorum. Yaşlı bir teyze geldi, oğlum Cevşen almak istemez misin diye sordu. Cevşen mi? Oda ne ki? diye sordum. Yaşlı Teyze bir çeşit dua olduğunu, boynuma asarsam kazalardan belalardan beni koruyacağını söyledi. Söylediğim ilk şey, inanmamki ben öyle şeylere demek oldu. Neden öyle diyorsun oğlum günaha girme dedi. Hayır teyze yanlış anlama Allaha çok inanır onu da çok severim ama bu boynumuza astığımız (taktığımız) dualar değil, bizi; yürekten okuduğuz dualar, yaptığımız hayırlar, iyilikler...vb. gibi şeyler kazalardan belalardan korur demiştim. Sonra o cevşenlerden bir tane aldım ve askerliğim boyunca boynumdan hiç çıkartmadım. Allah'a çok şükür askerlik boyunca başıma hiç bir kaza bela ya da en ufak bir aksilik gelmedi ama bu boynuma taktığım cevşen sayesinde midir bilemem. Ben şuna inanırım, boynunuza astığınız dualardan ya da üzerinizde taşıdığınız muskalardan falan daha çok Allah'a sığının. Asıl sizi koruyacak olan odur.
Firewall
Cevşen-i Kebîr, her biri Allah’ın isim ve sıfatlarından on tanesini ihtivâ eden yüz bölümden ibaret uzunca bir duâdır.
Her bölümün sonunda ^^Sübhâneke yâ lâ ilâhe illâ ente’l-emâne’l-emân hallisnâ/ecirnâ/neccinâ mine’n-nâr (Sübhânsın yâ Rab.! Sen’den başka yoktur ilâh.! Emân diliyoruz Sen’den, Koru bizi Cehennem’den.!) ^^ ibaresi tekrarlanmaktadır.
Bu yüz bölümden yirmi beşinin başında ^^ve es’elüke bi-esmâik^^ ibaresi bulunmakta ve ^^yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm^^ şeklinde Allah’a ait isimleri ihtiva etmektedir. Bu ifade ile başlayan her bölüm arasında ise genellikle üç paragraf hâlinde ^^Yâ hayra’l-Gâfirîn^^ ibaresiyle başlayıp devam eden değişik münâcatlar şeklinde duâlar yer alır.
Böylece duânın tamamı Allah’a ait iki yüz elli isim ile yedi yüz elli sıfat ve münâcâtı kapsamış olur. Bütün bu münâcatların ana gayesi, duânın muhtevasından ve her faslın sonunda tekrarlanan ^^el-Emân el-Emân hallisnâ mine’n-nâr^^ ifadesinden de anlaşılacağı gibi, dünya âfetlerinden ve âhiret azabından kurtuluş niyaz edilmektedir.
Matbaalar ofsetler cevşen hazırlıyormuş
Cinci alim kesilmiş muska pazarlıyormuş
Fabrikalar açılmış nazar boncuğu için
Fen teknik ilerledi fikrinde bizim millet.
Muskasıydı cevşeniydi kesmez ise nazarı
Küçük bir iğde dalı delip çatal iğneye
Bir çıkı çörek otu azık gibi sırtına
Bağladın mı sal gitsin fikrinde bizim millet.
Mülkün evin emaneti üzerlik otlarına
Vasıtanın selameti bakıyor at nalına
Saray fabrika dersen bir öküz kafasına
Muhtaç oldun demektir fikrinde bizim millet.
Caminin duvarına üzerlik asan kim ki?
Berduş değil bizim hoca otta çünkü keramet!
Korusaydı şu mezarlar yıkık viran olmazdı!
Bu ot mezarlık otu, halbuki bilir millet.
Kimse yokken yetiştim esirin imdadına
On senelik toz birikmiş otcağızın başına
Bir karışlık iğdeyi de sarmışlar kucağına
Uyusunda büyüsün bizim camide millet.
İnancımız askıda boncuklu deli olduk
Ekmekle kağıt yedik muskalarla büyüdük
Akvaryumun içinde ayet hadis yüzdürüp
Hergün bir bardak içip büyüleri çözdürdük!
Bir adam ki belinde okutulmuş ipiyle
Boynunda hamaylısı, enleme, boylaması
Okunmuş çakıları, hanımı yavruları
Nüfusun dörtte beşi üfürükten bir millet!
Dağda koyun kaybolsa cinci suya bakacak!
Çakılar kapanacak kurt ağzı bağlanacak!
Tesbihler çekilecek sağ salim dönsün diye
Elif tut getir çek getir, tut getir çek getir!
Elif çoban değil ha bildiğin harfi evvel
Harfi med olup çeker mâ kablini bir miktar
Onadır dilekçemiz anlar ise meramdan
Bizim koyunu da çekse ne olur dağdan yabandan!
Okunmuş da okunmuş her şeyimiz okunmuş
Bir Kuran kalmış rafta manası unutulmuş
Diriyken babasına bitini vermeyenler
Öldüğü gün acilen hatimler okuturmuş
Asmadadır keramet alimleri astırdık
Cahiller diyarında muska cevşen bastırdık
Ata ite bağladık temel taşa kıstırdık
İflah olmadık gitti müzmindir bizim millet.
İpsiz adam kalmasın deyip hediye ettik
İpe sapa gelmezlerin esvabına diktirdik
Allah'a el açmayı bir türlü öğrenmedik
Ya rabbi derde çare ver deyip istemedik
Ya dörtbin tesbih ile şifreleyip kodladık
Yahut dilekçemizi boynumuza bağladık.
Tevekkülün adı yok kalpten kazınıp gitmiş
Emaneti Allah’a güvenen inanç bitmiş
Alimlerin açlıktan nefesleri tüterken
Deccali müftü yapmak fikrinde bizim millet.
Din kalp işidir derler dönüp kalbe bakan yok
Kalp kendi işini yapıyor fikri hakim
Kalpler karıncalanmış pas tutmuş her yanını
Karınca duasını asmakta bizim millet.
Cifr ebced uyduruk ne bulursan eski yazı
Çerçeveletip as ki dönüp bakarsın bazı
Müşteriler de görür seni dindarmış bilir
Helal lokmayı böyle kazanır bizim millet.
Karınca duasının kartonu hürmetine
İşlerin rast gidecek ticaret büyüyecek
Müşteri celbi için yıldızname nüshası
Rızkını vermektedir fikrinde bizim millet.
Kıtmir'in adı bile levhalara kazılmış
Rızkı celbeder diye baş köşeye asılmış
Eski yazı olsun da felsefe-i Hind olsun
Yahut Leyla vü Mecnun pek sever bizim millet.
Köstebeğe bir muska, sarımsağı yemesin
Kaplumbağaya efsun bizim bağa girmesin
Ağaçlara kurşun asın meyve nazar görmesin
El açmayı pek sevmez mağrurdur bizim millet.
Temeldeki harçta cin Ahmed'in suyu var
Duvarda kisbetlinin uçkurunun bağı var
Çatıda çörek otu üzerlik yaprağı var
Çimentoya demire güvenmez bizim millet.
Allah ile aramızda hoşnutsuzluk var biraz
O bizden memnun değil biliriz suçumuzu
Yine de muhtaç olmak el açmak ağır gelir
Asar gömer halleder işini bizim millet.
Asmalar da yosmalar da takılarla korunur
Hem kurşun döktürülür yoksa cinler dokunur
Cinler de sapıtmıştır bu insanları görüp
Eminim ki onlar da alüminyum döktürür.
İnsancı hocaları bile vardır korunmak için
İnsan ilişmesin de sağ salim kalsın diye
Cine musallat olmuş sapkın insanın biri
Aklını alacakmış güpegündüz be komşu!
Sapıtan sapıtana korkan korkana
Boynuna Allah yazılı kolye asmış kokana
Muskalı züppe gibi ilginç bir nesil yâhu
Bir çörek otu kadar imanları var m'ola?
müslümanın zırhıdır boyunda kolye gibi taşımak yerine faydasını görmek için okumak gerekiyor
Arapçada örme zincirden yapılan bir tür zırh.
'cevş' (zincir baklası)
Istılahî anlamı aşağıda uzun uzun yazılmış zaten.
Okumakta fayda var (cevşeni) .
Sonsuznur;
Araştırdım da vahiyle geldi dedin; Kuranda yer almıyor,
Hadis dedin; Hadislerde yer almıyor, böyle bir rivayet yok, rivayette bulunan yok.
ZEynel abidin den rivayet ediliyor dedin; Başk ravi yokmu, direkt o mu rivayette bulunuyor?
Ama bediüzzaman söylüyorsa; O aslaa yalan söylemez, amenna....
İran'da ortaya çıkarılan ve ülkemizde de üzerinde taşındığında fayda getireceğine inanılan bir çeşit duadır. Ama kaynaklarda böyle birşeyin ASLI yoktur.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi veselleme Cebrail aleyhisselamın vahiy ile getirdiği ve 'Zırhını çıkar bunu oku dediği' gayet yüksek ve çok kıymettar bir münacât-ı Peygamberiyedir ki: Zeynel Abidin radyallahü anhü' dan rivayet edilmiştir. (Bediüzzaman Said Nursi)
bu zırh, beni koruma hissiyle seven birinden aldığım ilk hediyeydi..
Büyük Cevşen'de yer alan duaların anlamlarını okuduğumda.. yüce yaratıcıya layık olan övgü ve şükranların ne kadar çok, benim ise bu dualardan ne kadar yoksun olduğumu anlıyorum..
belanın gelmemesini yine Allahtan umuyorsun kardeşim.o cevşende ayetler dualar var...
ben 1993 den beri takıyorum cevşeni ama süs olsun diye değil..cevşen bir duadır. Hz muhammed hz ebubekir ile hicret ederken cebrail aleyselam tarafından ögretilmiştir bu dua... ben bir yolculuga çıkacagım vakit evde unuttum cevşeni ve bir kere kavga iki kere trafik kazası yaptık..gerçekten inançla takarsan koruyor.
walla tasidanda bisey omuyor ben nediye diye takiyorum bisey umdugumda degil ZATEN ALLAHTAN BSAKA SEYLERDEN BİSEY UMMAK APTALLIK
CEVŞEN İN GERÇEK HİKAYESİ
İşte size hemen herkesin boynunda asılı, yok satan, iyi para bırakan, hatta gayr–i Müslim olanların bile tavsiye ettiği (mesela Vatikan’ın Türkiye temsilcisi Marovich de takıyor) cevşenin hikayesi.
Cevşen–i Kebir ve Cevşen–i Sağır olmak üzere iki dua vardır.
Uhud harbi esnasında Efendimizi öldürme teşebbüsleri çoğalıp havanın da sıcak olması hasebiyle zırhın da ağırlık yaptığı bir ortamda Cebrail Aleyhisselam gelir ve: “Ey Muhammed! Rabbin sana selam ediyor ve üzerindeki zırhı çıkarıp bu duayı okumanı istiyor. Bu dua hem sana hem de ümmetine zırhtan daha sağlam bir emniyet sağlayacaktır.” (1)
(Bu veya buna benzer metinler cevşen satılırken ufak bir kağıtla beraber verilir.)
İşte yaklaşık 15 sayfa olan bu dua bize böyle gönderilmiştir. O günden bu güne kim onu üzerinde taşırsa başına musibet gelmez. Evinde olursa evi yanmaz. Çocuğunda olursa başına bir şey gelmez. Gel vatandaş... Sadece bir milyonlarla artık pazara bile ulaştı. Bu konu hakkındaki ilmi mütalaalardan şu sonuçlar çıkmıştır:
1– Peygamber Efendimiz Uhud’da zırhını çıkarmamıştır. Hatta üzerinde iki zırh birden vardı. (2)
2– Madem bu dua Peygamber Efendimizi koruyacaktı da Efendimiz Uhud harbinde niye yaralandı.
“Ebu Said el Hudri der ki: Rasulullah’ın yüzüne baktım. Her iki şakağında gümüş para yerini andırır iz, alnında saçının dibinde de bir yara vardı. Alt dudağı yarılmış, sağ yanındaki rebaiye dişinden birisi de kırılmıştı... Yardım edilmedikçe attan inemedi... Her iki Sa’d’e (Sa’d b. Ubade ile Sa’d b Muaze) dayanarak evine girdi.” (3)
Hani bu dua zırhtan daha iyiydi. Bu savaştan sonraki savaşlarda niye yaralanmalar oldu? (Sadece yaralanma değil, nice sahabeler şehit oldu. M.K.) Efendimiz mübarek dişini niye yitirdi?
3– Demek ki bu İslam’ın tevekkül mantığına ters. O halde bu hadis nerede geçiyor diye araştırdığımızda şu sonuca varırız ki, bu olay ehli sünnetin ne birinci derece hadis kitaplarında, ne de ikinci derece hadis kitaplarında yok. Peki bu uydurma şey bize nasıl ulaştı diye bakarsak şu sonuca varırız. Bu duanın aslı “cevşen” kelimesinde saklı. “Cevşen” Farsça bir kelimedir. “Zırh” demektir. İran kaynaklarına göre Cevşen–i Kebir ile Allah’a müracaatta bulunan kimseye Bedir Şehitleri derecesinde 900.000 şehit sevabı verilir. Bu duayı kefenin üzerine yazan mü’min azap görmez onu okuyan kimse dört semavi kitabı okumuş gibi olur... vesaire, vesaire...
Bazen kendi kendime şöyle derim: Beş milyona normal patiska alacağına, altı milyona cevşen baskılısını al hiç olmazsa azaptan kurtul. Hakikaten buna inanılır mı derdim ama inanılıyor. İran’da binlerce cevşenli kefen var bizde de binlerce insan.
Her dönemde dinini bilmeyen insanları istismar etmek için birileri çıkıp din adına bir şeyler uydurup onunla menfaat sağlamak istemiştir. Hıristiyanlar da cennetten arsa satmadılar mı?
Bundan birkaç yıl önce Fethullah Gülen hocaefendinin Zaman gazetesinin ikinci sayfasında cevşen adı altında üç gün boyunca tam sayfa yazısı çıkmıştı. Sonuç olarak şu kanıya ulaşılıyordu:
Evet! Bu olay ehli sünnetin hadis kitaplarında yok.
Evet! Bu olayın silsilesi şia silsilesi.
Evet! Bu olayın aslı olmayabilir. Ama bu duayı üstadın okuması bizim için yeterlidir...
Dipnot:
1) İslam Ansiklopedisi Cevşen bölümünde güzel mülahazalar vardır. Konuyu daha derin araştırmak isteyenlere tavsiye olunur. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c: 7, s: 462–3–4
2) İslam Tarihi Mustafa Asım Köksal, c. 3, s. 172
3) a.g.e., c. 3, s. 233
Müslüm KARABACAK
Kaynak: http://www.yenimesaj.com.tr/index.php? sayfa=yazarlar&haberno=6828&tarih=2004-10-19
(ayrıca bkz) http://www.dinibilgiler.org/BirBileneSoralim/DuaninOnemiveCesitliDualar/CevsenDuasiHakkinda.htm
CEVŞENİN HİKAYESİ:
'Sen aczden,şerikten ve bütün noksanlıklardan münezzehsin.Sen de başka ilah yok ki bize imdat etsin.Eman ver bize,eman diliyoruz.Bizi cehennem azabından kurtar.'
Okurum ve taşırım....
NurPenceresi.com'da İhsan ATASOY Abinin çok güzel okuduğu sesli cevşeni bilgisayarınıza inmdirebilirsiniz. Onu hergün okumaya ihtiyacımız vardır.
Cevşenü'l Kebir ismindeki bu duayı peygamberimize,Uhud Savaşı esnasında Cebrail(a.s.) getirmiştir. Kelime manası 'büyük zırh' demektir.
Ve Cebrail(a.s.) Cevşen hakkında şunları ifade etmiştir:'Üzerindeki zırhımı çıkar ve bu duayı oku.Bu duayı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır.'
sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin.senden başka ilah yok ki bize imdat etsin.el aman,el aman..bizi azap ateşinden ve cehennemden halas et...(cevşen..her bölüm sonunda tekrarlanan ibare-kynk a.g.e.)
biz ecevşeni gönderen v ebin bir ismini öğreten alemlerin rabbine ezelden ebede büütn isimlerinin v ebüütn sıfatlarının büütn tecelliyatı adedince hamd ü senalr olsun..(a.g.e)
cevşeni insanlığa hediye eden ahirzaman peygamberine,cevşenin ihtiva ettiği hakikatler v eo hakikatlerin kainattaki tecelliyatı adedince salat ve selamaolsun(a.g.e.)
cevşeni bize tanıtan risale i nur muellifine kıyamete kadar okunan büütn cevşenlerin sevapları ve mana ve hurufatının temessülatı adedince Allah rahmet etsin..(risalei nur ışığında cevşen meali-ümit şimşek-takdim)
cevşeni kebir mana ve muhteva bakımından Allah a nisbetinde hiç bir sakınca bulunmayan kelime ve cümlelerle münacat ve niyazlardan ibaret bir metin olup bu tür metinlerle duada bulunmak dini hayat bakımından tavsiyeye şayan bir bir davranış olarak görülür..(a.g.e)
dua nın tamamı Allah a ait 250 isim ve 750 sıfat v emünacatı kapsar...
münacatların ana gayesi dünya afetlerinden ve ahiret azabındna kurtuluş niyaz etmektir..(kynk a.g.e)
cevşeni kebir her biri Allah ın iism ve sıfatlarından on tanesini ihtiva eden 100 bölümden ibaret emsalsiz bir duadır..(kynk a.g.e)