Ismi guzel, kendi guzel bir hanimefendi. ''Guzel''den kastim, cikolata renkli kocaman govdesinde buyuttugu nuhtesem sarkilaridir elbette. Bir yaz gunu aksamin ilikligi ile ferahladiginiz zaman bir oh cekip ''iste hayat bu'' dersiniz ya, Evora hanimin sarkilarini dinlerken de guzel bir manzara belirir gozlerinizin onunde; burnunuzda denizin kokusu, cigerlerinizde yaz ilikligi, huzunlu sarki sozleri, romantik melodiler... Asmis biri; aslinda ne desek bos, muzigi ne koca bir yaz mevsimine sigar, ne de ilik ruzgarin esintisine... Bir de bir album tavsiye etmek gerekirse, ''Miss Perfumado'' derim; en az ''Besame Mucho'' parcasi kadar ozel, en az derin sesi kadar degerli bir albumdur. ''Sodade'' ile baslar, siz ''iste hayat bu... Iste hayat boyle sarkilar dinleyip romantizmin ta kendisine asik olmaktir'' diyene kadar surer gider... Hayat hep gunluk guneslik de degildir elbet, her zaman yaz degildir yasadigimiz mevsim; iste o zaman sarkilarindaki huznu kesfedersiniz... Kohne bir meyhanenin en kosesindeki masada oturup yalnizligin tadini cikartmak gelir icinizden. ama ille de denizin iyotlu havasindan nemli olmustur meyhanenin tahta masasi. Uzaktan gelsin istersiniz sesi, dusuncelerinizi ve hislerinizi oksasin, anne ilgisi gibi, belki de bilgin bir kimsenin sevkati gibi hucrelerinizi doldursun istersiniz...
Abarttigimi dusunenler icin, sadece susmak, ve de en azindan birkac sarkisini dinleyip karanlikta bir o yana bir bu yana sallanin, ne demek istedigimi anlayacaksiniz, bir anda ne kadar uzaklara gidebileceginizi goreceksiniz demek duser bana...
salif keita' yla söylediği yamore' ye niye tutuldum bilmem ama
besame mucho tabii ki...
Besame Mucho
onun o puslu sesi beni cok uzaklara göturuyor,ne zaman dinlesem kendimi istanbul da buluyorum..izmirli.
Ismi guzel, kendi guzel bir hanimefendi. ''Guzel''den kastim, cikolata renkli kocaman govdesinde buyuttugu nuhtesem sarkilaridir elbette. Bir yaz gunu aksamin ilikligi ile ferahladiginiz zaman bir oh cekip ''iste hayat bu'' dersiniz ya, Evora hanimin sarkilarini dinlerken de guzel bir manzara belirir gozlerinizin onunde; burnunuzda denizin kokusu, cigerlerinizde yaz ilikligi, huzunlu sarki sozleri, romantik melodiler... Asmis biri; aslinda ne desek bos, muzigi ne koca bir yaz mevsimine sigar, ne de ilik ruzgarin esintisine... Bir de bir album tavsiye etmek gerekirse, ''Miss Perfumado'' derim; en az ''Besame Mucho'' parcasi kadar ozel, en az derin sesi kadar degerli bir albumdur. ''Sodade'' ile baslar, siz ''iste hayat bu... Iste hayat boyle sarkilar dinleyip romantizmin ta kendisine asik olmaktir'' diyene kadar surer gider... Hayat hep gunluk guneslik de degildir elbet, her zaman yaz degildir yasadigimiz mevsim; iste o zaman sarkilarindaki huznu kesfedersiniz... Kohne bir meyhanenin en kosesindeki masada oturup yalnizligin tadini cikartmak gelir icinizden. ama ille de denizin iyotlu havasindan nemli olmustur meyhanenin tahta masasi. Uzaktan gelsin istersiniz sesi, dusuncelerinizi ve hislerinizi oksasin, anne ilgisi gibi, belki de bilgin bir kimsenin sevkati gibi hucrelerinizi doldursun istersiniz...
Abarttigimi dusunenler icin, sadece susmak, ve de en azindan birkac sarkisini dinleyip karanlikta bir o yana bir bu yana sallanin, ne demek istedigimi anlayacaksiniz, bir anda ne kadar uzaklara gidebileceginizi goreceksiniz demek duser bana...
hüzün, yalnizlik, umarsizlik,ama yine de umut.. böyle bir yorum var diye....