birileri onun kanına girip isyana teşvik etmiştir. halbuki kendileri milli mücadeleye katkıda bulunan bir kişidir. fakat bu katkıları onun isyancı olmasını göz ardı etmemizi sağlayamaz..
inönü rahmetli ethemi hain ilan ettirdi elinden gelse atatürküde yok edecekti lakin atatürk sonrası dönemde paraların üzerindeki atatürk resimlerini kaldırıp kendi resimlerini koyması gibi.ve türkiyede bugünün chp si ozamankinden farkı yok ya başında bir çerkez kökenli lider barındırıyor ve çerkezlerinde bu partiye oy vermelerini anlamıyorum
Halide Edip(1963) bahsettiği gibi,Ethem Bey Ankara'ya geldiğinde Ankara'daki tek otomobilin kendisine tahsis edilmesi ve Ankara sokaklarının Ethem'i görmek isteyen insanlala dolup taşması...
Cerkes Ethem'e hain demek, bu gun o guzel Vatanda nefes alanlarin,rahatca dolasanlarin,o guzelim Vatana saygi duyanlarin yuregini acitiyor.Bunu yapabilecek zihniyet ancak hirslarinin esiri olmus,kendi cikarlarini vatan cikarlarina tercih etmis zihniyetlerin isidir.Karsisina mertce cikip durumu ogrenmek isteyen Ethem Beye mertce cevap verme yurekliligini gosteremeyen ancak yunan cephesinden asker cekip ethem Beyin uzerine fermanini cikartmaktan geri kalmayan hirslarina maglup olmus zihniyetler ancak Ethem Bey icin hain diyebilir.Bu gun Tukiye Cumhuriyeti diye bir devlet varsa onuda Ethem Beye borcluyuz.Bir vatan borclu oldugumuz bu sahsiyete itibari iadeyi bile cok goruyoruz.Amam artik tarihi kimse carpitamayacaktir ve elbette bir gun herkes hak ettigi yeri bulacaktir
sizce çerkez ethem hain olsaydı onun elinden kim alabilirdiki ismet inönüyü çerkez ethem onu sakaryada tren istasyonunda tabancayı kafasına dayadığında kim alacaktı söyleyin ismet inönü onun başarılarını kıskandı ve çerkez etheme karşı drendi yunanlılar izmiri işgal ederken yunanlılara karşı değilde çerkez etheme karşı şavaştılar çerkez ethem kardeş kanı dökmemek için yunanlılardan geçiş hakkı istedi yunanlılara sığınmadı geçiş hakkı istedi........
yunanlılar izmir e 1919 da çıktılar ve 1920 de eskişehir e kadar gelebilmişlerdi... sorarım size.. düzenli bir orduda yokken yunanlılar karşılarında rakipsiz bir yılda neden bu kadar yavaş ilerleyebilsin...bir yılda anadoluyu baştan başa gitme imkanları varken neden bu kadar az mesafe alabilmişler... cevabı çok basit..çerkez ethem ve onun yiğitleri... düzenli ordu kurulabilmek için gerekli zamanı bulabilmişse çerkez ethem e defalarca teşekkür etmelidirler...ve gelin görünki düzenli ordunun yarısına yakınıda ethem in komutasındaki kuvayi milliye gerillalarıydı...
'Beni ihanetle itham edenlere soruyorum: Ben ne zaman, hangi tarihte ve mevzide esasen müdafaa ettiğim cepheden bir adım dönmüşümdür, bir tek kardeş kanı dökmüşümdür? ' ÇERKES ETHEM
Milli Mücadele'nin en mânidar fasıllarından birini, o günlerde 'Kuvvei Seyyâre' diye bilinen Çerkes Ethem'e bağlı birliklerin hikâyesi teşkil eder. Bu birlikler, Mondros Mütarekesi hükümlerine göre Osmanlı ordusunun terhise zorlandığı, dağıtıldığı günlerde Anadolu'da ortaya çıkan güvenlik boşluğunu doldurabilecek yegâne güç olarak görünüyorlardı. Nitekim Yunan işgalinin ilk safhasında bu birlikler, düşmanın ileri hareketini geciktirmek, oyalama saldırılarında bulunmak gibi önemli ve elbette 'milli' görevler ifâ etmişler, daha sonra teşkil edilen 'Garp cephesi' bölgesinde önemli askerî hizmetler yerine getirmişlerdi. Çerkes Ethem'e bağlı Kuvvei Seyyâre, 1920 yılında Sivas ve Yozgat civarında başgösteren Yenihan, Yozgat ve Boğazlıyan isyanlarının bastırılmasında ise neredeyse başrolde görünürler. (www.risaleforum.com SİTESİNDEN ALINTIDIR.)
Bunların gercek oldugunu bile bile Çerkes Ethem e hain denilmesi kesinlikle yanlıştır.Bu gerçekler kanıtlanmıştır ve yukarıda bahis ettiğim siteden rahatlıkla bulabilirsiniz.Çerkes Ethem hainliğin aksine bu vatan için canını bile ortaya koymuştur.Ayrıca yaptığı bunca fedakarlıktan sonra hain denilmesinin sebebi nedir acaba? soruyorum size. çerkes ethem kesinlikle hain değildir.
Çerkezlerin Şapsı boyundan İşbirlikçi. Yozgat isyanı sırasında vatandaşa yaptığı zulm yetmiyormuş gibi Atatğrk'ün ifadesiyle 'onuda ağaca çekeceğim' vs. zırvalarda bulunmuş. Bağımsızlıktan ziyade avanesinin çıkarlarını düşünmüş bir tip. Hakkında methiyeler düzenlerin Meclisle ters düştükten sonra kimlerle işbirliği yaptığını bildiklerini sanmıyorum. Çerkez ethem yunanlılara sığınmış ve 9 eylül sonrası yunanistana kaçmıştır.
'Ve 29 Aralık Kütahya: 4 top ve 1800 atlı bir ihanet yani Çerkez Ethem, bir gece vakti kilim ve halı yüklü katırları, koyun ve sığır sürülerini önüne katıp düşmana geçti. Yürekleri karanlık, kemerleri ve kamçıları gümüşlüydü, atları ve kendileri semizdiler...'
Ben Nazımın bu şiirini ilk kez burda duydum. Böylece kendisine (şairliğinden dolayı) olan azıcık saygım da kalmadı. Hainin önden gideni arda kalmayanı olan Nazım; Ethem Beye hain diyor... İtleri salmışlar taşları bağlamışlar işte... Ağzıma başka kelimeler de geliyor ama edebim müsade etmiyor.! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Eğer o olmasaydı milli mücadele büyük ihtimalle bitmiş olcaktı.çünkü ankaraın burnun dibine kadar gelen anzavuru durdurabilme başarısını göstermiştir.Ona hain diyenler ile abdülhamite hain diyenler aynı takımın elemanıdırlar onlr önce kendilerine baksınlar.
Kuvayi Seyyare’nin kurucusu ve komutanı. Devlet tarafından madalya ile onurlandırılmış,halk tarafından ve devlet büyüklerinden saygı görmüş biridir.Ayaklanmaları bastırışı ile tanınırdı.
Fakat,daha sonraları Düzenli Ordu’ya girmeyi reddetmiş,Yunanistan'a sığınmış bu yüzden de “vatan haini” damgası yemiştir.
Bence,orduya katılmayı kabul etmemekle ve Yunanistan’a sığınmakla çok büyük ve affedilemez bir hata yapmıştır.Fakat bu hata,onun vatan haini olduğunun açık bir göstergesi değildir.
'Beni ihanetle itham edenlere soruyorum: Ben ne zaman, hangi tarihte ve mevzide esasen müdafaa ettigim cepheden bir adim dönmüsümdür, bir tek kardes kani dökmüsümdür? '
Çerkes Ethem Bey: İstiklal Mahkemesi'nce yokluğunda idama mahkûm edildi, Amman'da öldü. Tek istediği bağımsız bir mahkemede yargılanmaktı. Ama O'na bu imkânı tanımadılar.
sava$in en can alici noktasinda her$eyi bir kalemde silip duzenli ordu kurma fikrine kar$i cikan ve duzenli ordunun bastiramadigi ayaklanmalari bastiran (orn: yozgat isyani) osmanli ordusu mensubu kuvay-i milliyeci. resmi tarihciler ve onlarin mamulleri haricinde o donemde ya$ayan halkin cok sevdigi, ölüm yerinin bile (ürdün) tek basina yunanlılarla hiç bir zaman işbirligi yapmadigini ispatlamaya yetecek buyuk vatansever.
çerkes ethem 2 adet subay abisi olan,kendisi de subay olmak istemiş ancak kapasitesi yeteneği yeterli görülmediği için osmanlı ordusunda astsubay olabilmiş biriydi.çeşitli cephelerde savaştı.bildiğimiz gedikli başçavuştu bu adam. osmanlı ordusunda ordular kolordular yönetmiş paşalar varken başkumandanlık istemesi densizlikti.bu konuda ısrarcı olunca da refüze edildi. yunan tarafına nasış geçtiğini bilemem ama osmanlı ordusunda astsubayken paşalardan başkomutanlık istemesi herşeyden önce askerlik kurallarına ve terbiyesine aykırıdır.ayrıca kuvvetleri ve yaptıklarıyla fazla gurur duydu ve anadoluda çok da can aldı.sadece eğridirde karşılama yapılamdığı için 4 kişiyi astığını okumuştum cumhuryet gazetesinde.
Çerkez Ethem asla hain değildir onun meselesi İsmet İnönüyleydi... O Kuvay-i Milliye ruhunu canlandıran şahıs... O Ankara ya gelince Ankara halkı sokaklara dökülmüş bu kahramanı görebilmek için... TBMM hükümetinin tek arabasına binmeye nail olmuş birisi o... O meclisde konuştuğunda bütün mebuslar tarafından ayakta alkışlanmıştır o... O en çok yunan kellesi kesen adam(mecazen) nasıl Yunan tarafına geçer hem geçmek istese bile bir sürü milletdaşının kanını akıtmış bir adamı Yunanlılar kabul edermi... O Atina ya gitmedi götürüldü... Ethem İnönü savaşlarında başkumandanlık istedi ama ikinci kumandanlık verildi meclis tarafından...O da ben İsmet ten daha kıdemliyim altında çalışmam dedi ve kendini dağlara vurdu...yine çeteler kurarak Yunanlılarla savaştı ama artık eli silah tutan herkes düzenli orduya koştuğu için bu pek etkili olamadı... Sonrada o Yunanlılar tarafından yakalandı ve işkencelerden geçtikten sonra Atina ya zorla götürüldü ama o oradan kaçtı sonra Kahire falan derken 150likler listesine girdi..
çerkez Ethem 1.Dünya Savaşında Teşkilat-ı Mahsusa da önemli görevlerde bulunmuş Kurtuluş Savaşına ilk katılanlardan olmuş düzenli orduya zaman kazandırarak düşmana zaman ve mal kaybettirmiştir. eeee bunları yapan birisi nasıl hain oluyor bunu araştırmak lazım ama içinden bir his bu olayında Vahdeddin gibi sonradan ışığa çıkacağını söylüyor. [email protected]
Ateşi ve ihaneti gördük. Ve kanlı bankerler pazarında memleketi Alaman'a satanlar, yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar düştüler can kaygusuna ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından karanlığa karışarak basıp gittiler. Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet, en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat, dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat, iki kat soyulmamak için.
Ateşi ve ihaneti gördük. Murat nehri, Canik dağları ve Fırat, Yeşilırmak, Kızılırmak, Gültepe, Tilbeşar Ovası, gördü uzun dişli İngiliz'i. Ve Aksu'yla Köpsu, Karagöl'le Söğüt Gölü ve gümüş basamaklı türbesinde yatan büyük, âşık ölü, şapkası horoz tüylü İtalyan'ı gördü. Ve Çukurova, kıyasıya düzlük, uçurumlar, yamaçlar, dağlar kıyasıya ve Seyhan ve Ceyhan ve kara gözlü Yürük kızı, gördü mavi üniformalı Fransız'ı. Ve devam ettik ateşi ve ihaneti görmekte. Eşraf ve âyân ve mütehayyizânın çoğu ve ağalar: Bağdasar Ağa'dan Kellesi Büyük Mehmet Ağa'ya kadar, düşmanla birlik oldular. Ve inekleri, koyunları, keçileri sürüp, götürüp, gelinlerin ırzına geçip, çocukları öldürüp ve istiklâli yakıp yıktıkça düşman, dağa çıktı mavzerini, nacağını, çiftesini kapan ve çığ gibi çoğaldı çeteler ve köylülerden paşalar görüldü, kara donlu köylülerden. Ve bizim tarafa geçenler oldu Tunuslu ve Hindli kölelerden. Ve Türkistanlı Hacı Ahmet, kısık gözleri, seyrek sakalı, hafif makinalı tüfeğiyle dağlarda bir başına dolaştı. Ve sabahleyin ve öğle sıcağında ve akşamüstü ve ayışığında ve yıldız alacasında geceleyin, ne zaman sıkışsa bizimkiler, peyda oluverdi, yerden biter gibi o ve ateş etti ve düşmanı dağıttı ve kayboldu dağlarda yine.
............................... Ateşi ve ihaneti gördük. Dayandık dayanmaktayız. ................................
Ve 29 Aralık Kütahya: 4 top ve 1800 atlı bir ihanet yani Çerkez Ethem, bir gece vakti kilim ve halı yüklü katırları, koyun ve sığır sürülerini önüne katıp düşmana geçti. Yürekleri karanlık, kemerleri ve kamçıları gümüşlüydü, atları ve kendileri semizdiler...
Çerkes Ethem öyle bir kişidir ki gönüllerde edindiği sevginin büyüklüğü hala yaşar ve insanlar Çerkes Ethemin üstüne atılan çamuru kabul etmez, onun hain olmadığı konusunda direnir.
Yaw bunu Milli eğitim bile kabul ediyor artık yakında hain damgasını kaldıracaklardır. Kaldırmasalarda üç beş kişi dışında Çerkes Etheme hain diyen birisi yok :)) Hain lafını anmazlarsa Ethmen beyin ruhu şaad olur. Lise derslerimizde Tarih hocalarımız Ethemin hain olmadığını söylerken temkinli davranırlardı ama şimdi basa basa üstüne söyleyebiliyorlar buda güzel birşey :))
O dağa çıkan Kaplandır, Ankara halkı onu caddelerde ayakta aklışlar tutarak bu ismi ona vererek karşılamıştır. Cemal Kutayında dediği gibi Ethem beye bu ulus çok şey borçlu, o ve yaptıkları olmasaydı İstiklal mücadelesi en başından sona erebilirdi.
İsmetin kumpas kurduğu büyük kahraman...
birileri onun kanına girip isyana teşvik etmiştir. halbuki kendileri milli mücadeleye katkıda bulunan bir kişidir. fakat bu katkıları onun isyancı olmasını göz ardı etmemizi sağlayamaz..
Ethem Bey diye anılırken,Çerkez Ethem'e dönüştürülen,Ankara ile iktidar savasını kaybeden Kurtuluş Savaşının ünlü çetecisi.
inönü rahmetli ethemi hain ilan ettirdi elinden gelse atatürküde yok edecekti lakin atatürk sonrası dönemde paraların üzerindeki atatürk resimlerini kaldırıp kendi resimlerini koyması gibi.ve türkiyede bugünün chp si ozamankinden farkı yok ya başında bir çerkez kökenli lider barındırıyor ve çerkezlerinde bu partiye oy vermelerini anlamıyorum
Sonradan Düzenli Ordu'ya katılmak istememiş ve Yunanlılara sığınmıştır...
Kimine göre vatan hainidir, kimine göre değildir...
...
Halide Edip(1963) bahsettiği gibi,Ethem Bey Ankara'ya geldiğinde Ankara'daki tek otomobilin kendisine tahsis edilmesi ve Ankara sokaklarının Ethem'i görmek isteyen insanlala dolup taşması...
bir Türk gerillası.Gerillacılık sanatının en büyük Türk sanatçılarından biridir.
Tarih senin gibi vatan evladı aslanlarıda seni hain ilan eden asıl hainleride unutmayacaktır Ethem komutanım! ! !
Kuvay-ı Milliye ruhu bitmez! !
Cerkes Ethem'e hain demek, bu gun o guzel Vatanda nefes alanlarin,rahatca dolasanlarin,o guzelim Vatana saygi duyanlarin yuregini acitiyor.Bunu yapabilecek zihniyet ancak hirslarinin esiri olmus,kendi cikarlarini vatan cikarlarina tercih etmis zihniyetlerin isidir.Karsisina mertce cikip durumu ogrenmek isteyen Ethem Beye mertce cevap verme yurekliligini gosteremeyen ancak yunan cephesinden asker cekip ethem Beyin uzerine fermanini cikartmaktan geri kalmayan hirslarina maglup olmus zihniyetler ancak Ethem Bey icin hain diyebilir.Bu gun Tukiye Cumhuriyeti diye bir devlet varsa onuda Ethem Beye borcluyuz.Bir vatan borclu oldugumuz bu sahsiyete itibari iadeyi bile cok goruyoruz.Amam artik tarihi kimse carpitamayacaktir ve elbette bir gun herkes hak ettigi yeri bulacaktir
sizce çerkez ethem hain olsaydı onun elinden kim alabilirdiki ismet inönüyü çerkez ethem onu sakaryada tren istasyonunda tabancayı kafasına dayadığında kim alacaktı söyleyin ismet inönü onun başarılarını kıskandı ve çerkez etheme karşı drendi yunanlılar izmiri işgal ederken yunanlılara karşı değilde çerkez etheme karşı şavaştılar çerkez ethem kardeş kanı dökmemek için yunanlılardan geçiş hakkı istedi yunanlılara sığınmadı geçiş hakkı istedi........
yunanlılar izmir e 1919 da çıktılar ve 1920 de eskişehir e kadar gelebilmişlerdi...
sorarım size.. düzenli bir orduda yokken yunanlılar karşılarında rakipsiz bir yılda neden bu kadar yavaş ilerleyebilsin...bir yılda anadoluyu baştan başa gitme imkanları varken neden bu kadar az mesafe alabilmişler...
cevabı çok basit..çerkez ethem ve onun yiğitleri...
düzenli ordu kurulabilmek için gerekli zamanı bulabilmişse çerkez ethem e defalarca teşekkür etmelidirler...ve gelin görünki düzenli ordunun yarısına yakınıda ethem in komutasındaki kuvayi milliye gerillalarıydı...
kesinlikle hain denilemez denilmesi de saçmalıktır.O nun hain olmadığı bugün kanıtlanmıstır.
bu vatan için bircok cephede savasmış bir kişidir.
'Beni ihanetle itham edenlere soruyorum: Ben ne zaman, hangi tarihte ve mevzide esasen müdafaa ettiğim cepheden bir adım dönmüşümdür, bir tek kardeş kanı dökmüşümdür? ' ÇERKES ETHEM
Milli Mücadele'nin en mânidar fasıllarından birini, o günlerde 'Kuvvei Seyyâre' diye bilinen Çerkes Ethem'e bağlı birliklerin hikâyesi teşkil eder. Bu birlikler, Mondros Mütarekesi hükümlerine göre Osmanlı ordusunun terhise zorlandığı, dağıtıldığı günlerde Anadolu'da ortaya çıkan güvenlik boşluğunu doldurabilecek yegâne güç olarak görünüyorlardı. Nitekim Yunan işgalinin ilk safhasında bu birlikler, düşmanın ileri hareketini geciktirmek, oyalama saldırılarında bulunmak gibi önemli ve elbette 'milli' görevler ifâ etmişler, daha sonra teşkil edilen 'Garp cephesi' bölgesinde önemli askerî hizmetler yerine getirmişlerdi. Çerkes Ethem'e bağlı Kuvvei Seyyâre, 1920 yılında Sivas ve Yozgat civarında başgösteren Yenihan, Yozgat ve Boğazlıyan isyanlarının bastırılmasında ise neredeyse başrolde görünürler. (www.risaleforum.com SİTESİNDEN ALINTIDIR.)
Bunların gercek oldugunu bile bile Çerkes Ethem e hain denilmesi kesinlikle yanlıştır.Bu gerçekler kanıtlanmıştır ve yukarıda bahis ettiğim siteden rahatlıkla bulabilirsiniz.Çerkes Ethem hainliğin aksine bu vatan için canını bile ortaya koymuştur.Ayrıca yaptığı bunca fedakarlıktan sonra hain denilmesinin sebebi nedir acaba? soruyorum size. çerkes ethem kesinlikle hain değildir.
Tarih kahramanları asanlar tarafından yazılır.
Çerkezlerin Şapsı boyundan İşbirlikçi. Yozgat isyanı sırasında vatandaşa yaptığı zulm yetmiyormuş gibi Atatğrk'ün ifadesiyle 'onuda ağaca çekeceğim' vs. zırvalarda bulunmuş. Bağımsızlıktan ziyade avanesinin çıkarlarını düşünmüş bir tip.
Hakkında methiyeler düzenlerin Meclisle ters düştükten sonra kimlerle işbirliği yaptığını bildiklerini sanmıyorum.
Çerkez ethem yunanlılara sığınmış ve 9 eylül sonrası yunanistana kaçmıştır.
'Ve 29 Aralık Kütahya:
4 top
ve 1800 atlı bir ihanet
yani Çerkez Ethem,
bir gece vakti
kilim ve halı yüklü katırları,
koyun ve sığır sürülerini önüne katıp
düşmana geçti.
Yürekleri karanlık,
kemerleri ve kamçıları gümüşlüydü,
atları ve kendileri semizdiler...'
Ben Nazımın bu şiirini ilk kez burda duydum. Böylece kendisine (şairliğinden dolayı) olan azıcık saygım da kalmadı. Hainin önden gideni arda kalmayanı olan Nazım; Ethem Beye hain diyor... İtleri salmışlar taşları bağlamışlar işte... Ağzıma başka kelimeler de geliyor ama edebim müsade etmiyor.! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
başçavuşun savaş ortamında emre itaatsizlik yapması,,,,,,paşalarla komutanlık rekabetine girmesi ve refüze edilince düşmana sığınması vatan hainliği değilse vatan hailiği nedir arkadaşım?
Eğer o olmasaydı milli mücadele büyük ihtimalle bitmiş olcaktı.çünkü ankaraın burnun dibine kadar gelen anzavuru durdurabilme başarısını göstermiştir.Ona hain diyenler ile abdülhamite hain diyenler aynı takımın elemanıdırlar onlr önce kendilerine baksınlar.
Kuvayi Seyyare’nin kurucusu ve komutanı.
Devlet tarafından madalya ile onurlandırılmış,halk tarafından ve devlet büyüklerinden saygı görmüş biridir.Ayaklanmaları bastırışı ile tanınırdı.
Fakat,daha sonraları Düzenli Ordu’ya girmeyi reddetmiş,Yunanistan'a sığınmış bu yüzden de “vatan haini” damgası yemiştir.
Bence,orduya katılmayı kabul etmemekle ve Yunanistan’a sığınmakla çok büyük ve affedilemez bir hata yapmıştır.Fakat bu hata,onun vatan haini olduğunun açık bir göstergesi değildir.
'Beni ihanetle itham edenlere soruyorum: Ben ne zaman, hangi tarihte ve mevzide esasen müdafaa ettigim cepheden bir adim dönmüsümdür, bir tek kardes kani dökmüsümdür? '
-Çerkez Ethem-
Çerkes Ethem Bey: İstiklal Mahkemesi'nce yokluğunda idama mahkûm edildi, Amman'da öldü. Tek istediği bağımsız bir mahkemede yargılanmaktı. Ama O'na bu imkânı tanımadılar.
sava$in en can alici noktasinda her$eyi bir kalemde silip duzenli ordu kurma fikrine kar$i cikan ve duzenli ordunun bastiramadigi ayaklanmalari bastiran (orn: yozgat isyani) osmanli ordusu mensubu kuvay-i milliyeci. resmi tarihciler ve onlarin mamulleri haricinde o donemde ya$ayan halkin cok sevdigi, ölüm yerinin bile (ürdün) tek basina yunanlılarla hiç bir zaman işbirligi yapmadigini ispatlamaya yetecek buyuk vatansever.
çerkes ethem 2 adet subay abisi olan,kendisi de subay olmak istemiş ancak kapasitesi yeteneği yeterli görülmediği için osmanlı ordusunda astsubay olabilmiş biriydi.çeşitli cephelerde savaştı.bildiğimiz gedikli başçavuştu bu adam.
osmanlı ordusunda ordular kolordular yönetmiş paşalar varken başkumandanlık istemesi densizlikti.bu konuda ısrarcı olunca da refüze edildi. yunan tarafına nasış geçtiğini bilemem ama osmanlı ordusunda astsubayken paşalardan başkomutanlık istemesi herşeyden önce askerlik kurallarına ve terbiyesine aykırıdır.ayrıca kuvvetleri ve yaptıklarıyla fazla gurur duydu ve anadoluda çok da can aldı.sadece eğridirde karşılama yapılamdığı için 4 kişiyi astığını okumuştum cumhuryet gazetesinde.
Çerkez Ethem asla hain değildir onun meselesi İsmet İnönüyleydi...
O Kuvay-i Milliye ruhunu canlandıran şahıs...
O Ankara ya gelince Ankara halkı sokaklara dökülmüş bu kahramanı görebilmek için...
TBMM hükümetinin tek arabasına binmeye nail olmuş birisi o...
O meclisde konuştuğunda bütün mebuslar tarafından ayakta alkışlanmıştır o...
O en çok yunan kellesi kesen adam(mecazen) nasıl Yunan tarafına geçer hem geçmek istese bile bir sürü milletdaşının kanını akıtmış bir adamı Yunanlılar kabul edermi...
O Atina ya gitmedi götürüldü...
Ethem İnönü savaşlarında başkumandanlık istedi ama ikinci kumandanlık verildi meclis tarafından...O da ben İsmet ten daha kıdemliyim altında çalışmam dedi ve kendini dağlara vurdu...yine çeteler kurarak Yunanlılarla savaştı ama artık eli silah tutan herkes düzenli orduya koştuğu için bu pek etkili olamadı...
Sonrada o Yunanlılar tarafından yakalandı ve işkencelerden geçtikten sonra Atina ya zorla götürüldü ama o oradan kaçtı sonra Kahire falan derken 150likler listesine girdi..
çerkez Ethem 1.Dünya Savaşında Teşkilat-ı Mahsusa da önemli görevlerde bulunmuş Kurtuluş Savaşına ilk katılanlardan olmuş düzenli orduya zaman kazandırarak düşmana zaman ve mal kaybettirmiştir.
eeee bunları yapan birisi nasıl hain oluyor bunu araştırmak lazım ama içinden bir his bu olayında Vahdeddin gibi sonradan ışığa çıkacağını söylüyor.
[email protected]
çerkes etheme hain diyenler tarihi bilmiolar biliolarsa hainin daniskasıdırlar..
Ateşi ve ihaneti gördük.
Ve kanlı bankerler pazarında
memleketi Alaman'a satanlar,
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
düştüler can kaygusuna
ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
karanlığa karışarak basıp gittiler.
Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet,
en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat,
dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat,
iki kat soyulmamak için.
Ateşi ve ihaneti gördük.
Murat nehri, Canik dağları ve Fırat,
Yeşilırmak, Kızılırmak,
Gültepe, Tilbeşar Ovası,
gördü uzun dişli İngiliz'i.
Ve Aksu'yla Köpsu,
Karagöl'le Söğüt Gölü
ve gümüş basamaklı türbesinde yatan
büyük, âşık ölü,
şapkası horoz tüylü İtalyan'ı gördü.
Ve Çukurova,
kıyasıya düzlük,
uçurumlar, yamaçlar, dağlar kıyasıya
ve Seyhan ve Ceyhan
ve kara gözlü Yürük kızı,
gördü mavi üniformalı Fransız'ı.
Ve devam ettik ateşi ve ihaneti görmekte.
Eşraf ve âyân ve mütehayyizânın çoğu
ve ağalar:
Bağdasar Ağa'dan
Kellesi Büyük Mehmet Ağa'ya kadar,
düşmanla birlik oldular.
Ve inekleri, koyunları, keçileri sürüp, götürüp,
gelinlerin ırzına geçip,
çocukları öldürüp
ve istiklâli yakıp yıktıkça düşman,
dağa çıktı mavzerini, nacağını, çiftesini kapan
ve çığ gibi çoğaldı çeteler
ve köylülerden paşalar görüldü,
kara donlu köylülerden.
Ve bizim tarafa geçenler oldu
Tunuslu ve Hindli kölelerden.
Ve Türkistanlı Hacı Ahmet,
kısık gözleri,
seyrek sakalı,
hafif makinalı tüfeğiyle
dağlarda bir başına dolaştı.
Ve sabahleyin ve öğle sıcağında ve akşamüstü
ve ayışığında ve yıldız alacasında geceleyin,
ne zaman sıkışsa bizimkiler,
peyda oluverdi, yerden biter gibi o
ve ateş etti
ve düşmanı dağıttı
ve kayboldu dağlarda yine.
N.H.Ran
...............................
Ateşi ve ihaneti gördük.
Dayandık
dayanmaktayız.
................................
Ve 29 Aralık Kütahya:
4 top
ve 1800 atlı bir ihanet
yani Çerkez Ethem,
bir gece vakti
kilim ve halı yüklü katırları,
koyun ve sığır sürülerini önüne katıp
düşmana geçti.
Yürekleri karanlık,
kemerleri ve kamçıları gümüşlüydü,
atları ve kendileri semizdiler...
N.H. Ran
yine sen geldin aklıma yine gözlerim doldu DEDECİĞİM ALLAH RUHUNU ŞAAD ETSİN DEDEM:((((((((((
Çerkes Ethem öyle bir kişidir ki gönüllerde edindiği sevginin büyüklüğü hala yaşar ve insanlar Çerkes Ethemin üstüne atılan çamuru kabul etmez, onun hain olmadığı konusunda direnir.
Yaw bunu Milli eğitim bile kabul ediyor artık yakında hain damgasını kaldıracaklardır. Kaldırmasalarda üç beş kişi dışında Çerkes Etheme hain diyen birisi yok :)) Hain lafını anmazlarsa Ethmen beyin ruhu şaad olur. Lise derslerimizde Tarih hocalarımız Ethemin hain olmadığını söylerken temkinli davranırlardı ama şimdi basa basa üstüne söyleyebiliyorlar buda güzel birşey :))
O dağa çıkan Kaplandır, Ankara halkı onu caddelerde ayakta aklışlar tutarak bu ismi ona vererek karşılamıştır. Cemal Kutayında dediği gibi Ethem beye bu ulus çok şey borçlu, o ve yaptıkları olmasaydı İstiklal mücadelesi en başından sona erebilirdi.