miraç sonrasında sorduklarında Peygamber Efendimize...anlattığı rivayet edilir gördüklerini...
bir kare canlanıyor nakledilenlerden mütemadiyen gözümün önünde...
diyor ki: bir adam gördüm cehennemdeydi.. başını sürekli sağa sola vuruyordu...öyle şiddetle vuruyordu ki..beyni parçalanıyor,hemen akabinde tekrar toparlanıp eski hâlini alıyor ve tekrar başını sağa sola vurarak tekrar parçalıyordu beynini..sordum bu adam neden böyle davranıyor kendine?
-o ilmiyle amel etmeyenlerdendi..bilgisini kötüye kullananlardandı..bildikleriyle ışık vermeyenlerdendi...
cehennemin allah tarafından neden yapıldığını hep merak ettim... insanları çok iyi karakter yapmak çok zor muyduki.. güçlü(ymüş) istese yapardı.. ama o kamurga pişirmeyi seçmiş.. ilginçç...
selamın aleykum Allahın ınsan oglu ıcın yaratmıs oldugu bır ceza mekanı bır azap atesı ınsan oglunun aklına geldıgı anda cehennem allah utalayı hatılamaları ve ona ınanclarının artması benı memnun edıyor allahın emır ve yasaklarını yerıne getırelım cehennem atesınden kurtulmayı bekleyelım allahın ıznı ıle ummetı muhammet peygamber efendımız s.a.v; in sefatıne naıl olalım o bızım cehennem atesınde yanmamızı ıstemez onun ummetıne layık olalım.allahın rahmetı ve bereketı uzerınıze olsun.S.A
Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin? Ne alıkoyar, ne bırakır. Beşere delicesine susamıştır. (Müdessir Suresi, 27-29)
Ateş Azabı
Cehennemdeki bu hayatın içinde, en büyük ve temel azap kuşkusuz ateştir. Ateşin cehennemin karakteristik özelliği olması ateşin diğer işkencelere kıyasla insanın benliğini kökünden sarsan yok eden bir unsur olmasından kaynaklanır. İnsan vücudunun en derin noktalarına, Kuran'ın tabiriyle 'hücrelerine' kadar işleyen bir azaptır ateş.
İşte cehennem ehli, cehennemde 'cayır cayır yanmakta olan' (Mearic Suresi, 15) , öfkeli, 'alevleri kabardıkça kabaran' (Leyl Suresi, 14) , 'çılgınca yanan' (Furkan Suresi, 11) bu ateşin içine atılırlar ve çığlık çığlığa yanarlar. Bir ayette şöyle denir:
Kimin tartıları hafif kalırsa. Artık onun da anası (son durağı) 'haviye'dir (uçurum) . Onun ne olduğunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, kızgın bir ateştir. (Kaaria Suresi, 8-11)
Ayetlerden anlaşıldığına göre, ateş cehennemin her yerini kaplamıştır. Bu çukurda ateşten korunulan, ateşin erişmediği bir yer yoktur. Kafir diğer fiziksel ve ruhsal işkencelere tabi olurken de hayatının her anında ateşle muhataptır. Ateş, son derece büyüktür. Kuran, onun büyüklüğünü ve şiddetini ifade ederken, ateşin kıvılcımları için 'saray' ve 'deve sürüleri' benzetmelerini kullanır:
O gün, yalanlayanların vay haline. Kendisini yalanladığınız (azab) a gidin. Üç dala ayrılmış bir gölgeye gidin. Ne gölge altında barındırır, ne (yakıcı) alevden korur. Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar. Her biri, sanki sapsarı erkek deve sürüleri gibidir. (Mürselat Suresi, 28-33)
Kafirler ateşten kaçmak, ondan kurtulmak için tüm güçlerini harcarlar. Ama kaçmalarına izin verilmez. O öyle bir ateştir ki, 'yüz çevirip arkasını döneni çağırır-durur'. (Mearic Suresi, 17) Bir başka ayette ise şöyle denir:
Fasık olanlar içinse, artık onların da barınma yeri ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, geri çevrilirler ve onlara: 'Kendisini yalanladığınız ateş azabını tadın' denir. (Secde Suresi, 20)
Böyle bir ateşle yananların tahayyül edilemeyecek çığlık ve inlemeleri ortalığı kaplar. Yalnızca bu korkunç çığlık ve inlemeler bile cehennem ehli için özel bir azap kaynağıdır. Orada 'kemikleri çatırdatan inlemeler vardır'. (Enbiya Suresi, 100) Bir başka ayete belirtilene göre ise, 'mutsuz olanlar ateştedirler, onlar için orada (kahırla ve acıyla) nefes alıp vermeler vardır'. (Hud Suresi, 106)
Ateş, dayanılmaz bir acıdır. İnsan bir kibrit çöpünün alevine bile parmağını bir saniye tutamaz. Korkunç bir acı duyar. Ancak bu dünyada bu ve benzeri şekillerde hissettiğimiz ateş azabı, cehennemdekinin yanında çok çok zayıftır. Çünkü insan, dünyada uzun süre yanamaz. Eğer yanan bir ateşin içine düşmüşse, 5-10 saniye içinde can verir, ateşin büyük acısını çok kısa bir anda yaşar.
Ancak cehennemdeki durum, çok korkunçtur, çünkü oradaki ateş insanı öldürmez, yalnızca acı çektirir. Cehennem ehli, sonsuza kadar sürecek olan bir ateşin içinde sonsuza kadar yanacaktır. Bu işlemin sonsuza kadar süreceğini bilmenin verdiği dayanılmaz bir çaresizlik, umutsuzluk ve yıkım içindedir.
Azabın bir başka yönü de, özel olarak yüzlerinin yakılmasıdır. İnsanı kibirlendiren, bu kibirle kendisini müstağni görmesini sağlayan vücudunun en önemli yeri yüzüdür. Çünkü yüz kişiye ayrı bir fert olma özelliği kazandırır. 'Ben' diye tanımlanan varlığın en belirgin göstergesidir. Güzellik ve çirkinlik kavramlarının en yoğun olarak toplandığı bölgedir. İnsanlar, gazetelerde ya da televizyonda yüzü ileri derece yanmış birisinin görüntüsüne rastladıklarında, şiddetli bir acımayla karışık ürperti hissederler. Ardından benzer bir felakete karşı Allah'tan koruma isterler. Hiç kimse böyle bir felaketi kendisine kondurmak istemez ve zaten kısa sürede bu görüntü unutulur. Ancak inkarcıların gaflette olduğu bir şey vardır ki, o da benzer bir sona hem de akıllarının alamayacağı kadar şiddetlisine adım adım yaklaşmakta olduklarıdır. Cehennemdeki ateş insan vücudunun her noktasına büyük acılar verir. Ama insanın yüzünün yanması en acısıdır. Gözler, kulaklar, burun, dil ve derinin, yani beş duyu kaynağının aynı anda bulunduğu tek ve en önemli bölgedir yüz. İnsan yüze gelecek darbelere karşı çok hassastır, en ufak bir harekete şiddetli bir refleksle cevap verir. Cehennemde ise yüz, ateşte kızartılır, kaynar sularla haşlanır. Acının en yoğun olarak hissedildiği yere en ağır işkenceler yapılır. Ayetlerde, bu azap şöyle tasvir edilir:
o kadar çocuk okutuyom (benimkiler özel kolejde) o kadar tinerciye ipsiz sapsıza migrostan alışveriş yapıyom, herhalde allah beni cehennemde yakmaz dimi? hem yaksada az yakar, ben biliyom, ben iyi bir kulum, yaşlanınca hacca gitmeyen namerttir (babam gibi)
çöl sıcaklarında kavrulan biri için daha kötü ne olabilir? .... daha da sıcak bir ortam tabii...işte bu basit mantıkla yola çıkılıp, cehennemi ''yanan ateşlerle'' anlatmaya çalışmışlar....bknz. cennet tarifine....yeşillikler, şarıl şarıl akan buz gibi dereler, ırmaklar.....yani, yine basit mantık, aynı çölde sıcaktan kavrulan adama ödül...be kardeşim o zaman adama sorarlar...Allah sadece çöldekileri mi düşünmüş? ? ? ? ? ?
cennete giriş başkalarının yargılarına bağlıdır. oysa kişi ile cehennem arasında kimse yoktur. gözüne girmeye çalışacağımız, yalan söyleyeceğimiz, lütuf isteyeceğimiz ya da adakta bulunacağımız hiç kimse yoktur arada. cehennem ancak yargılayanlar ve yargılanmayı kabul edenler için kötüdür. cennetin ve onu yasallaştıranların tersine, cehennem özgür ruhun meskenidir.
Arkadaşlar Cehennem hakkında söylenen söylenmiş neden sıkıyosunuz ki kendinizi. İşte Allah zaten açıklamış, onun söylediği yerde söz biter. Haa bu arada ister inaan ister inanma, inanmayınca da kaçabileceğini sanma;
İnkâr edenlere de ki: 'Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz.' Ne kötü yataktır o. (Al-i İmran Suresi/ 12)
Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: 'İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın' (denilir) . (Al-i İmran Suresi / 106)
Ayetlerimize karşı inkâra sapanları şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tadmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten, Allah, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi/ 56)
Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: 'Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık.' (Enam Suresi / 27)
Rablerinin karşısında durdurulduklarında onları bir görsen: (Allah :) 'Bu, gerçek değil mi? ' dedi. Onlar: 'Evet, Rabbimiz hakkı için' dediler. (Allah :) 'Öyleyse inkâr edegeldikleriniz nedeniyle azabı tadın' dedi. (Enam Suresi/ 30)
Ayetlerimiz açık açık kendilerine okunduğunda,kafirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin.Onlar,kendilerine ayetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar.Deki:Size bundan(bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem! ALLAH,onu kafirlere(ceza olarak) bildirdi.O,ne kötü sondur!
cennet kolay değil cehennem lüzumsuz değil
sonunda hepimizin gideceği yer galibaaa,bu gidişleee..hele bu savaşlarda varken.....
miraç sonrasında sorduklarında Peygamber Efendimize...anlattığı rivayet edilir gördüklerini...
bir kare canlanıyor nakledilenlerden mütemadiyen gözümün önünde...
diyor ki:
bir adam gördüm cehennemdeydi.. başını sürekli sağa sola vuruyordu...öyle şiddetle vuruyordu ki..beyni parçalanıyor,hemen akabinde tekrar toparlanıp eski hâlini alıyor ve tekrar başını sağa sola vurarak tekrar parçalıyordu beynini..sordum bu adam neden böyle davranıyor kendine?
-o ilmiyle amel etmeyenlerdendi..bilgisini kötüye kullananlardandı..bildikleriyle ışık vermeyenlerdendi...
manidar...
cayır cayır yanan ateşte, çatır çatır yanan insanlar.
kömür ateşinde 'ateist mangal'
şizofrennn ' den arak...........- ;)) .Pp
inananlar için yaratıcının 'ceza odası'
özellikle müslümanlar için 'kebapçı dükkanı' mübârek..! ! !
kaburga haşlama...
kâfir buğlama..
deist kebap
münafık orman kebabı
agnostik tandır
vs.vs.vs..
...............
- ;)))) .Pp
diğerleri...! ! !
cehennemin allah tarafından neden yapıldığını hep merak ettim...
insanları çok iyi karakter yapmak çok zor muyduki..
güçlü(ymüş) istese yapardı..
ama o kamurga pişirmeyi seçmiş..
ilginçç...
Allah(c.c) ım inşallah hıc bı kuLuna orayı yasattrmas...beLqi imqansıs ama ben coq korkuorm...
çok da güzel bir yer oldugunu sanmıyorum....
dahı lüzümsüz değil
BAKARA SÛRESİ
(39) İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(12) İnkar edenlere de ki: 'Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır! '
içinde.!
farkında değil zavallı.!
varlığı beni rahatlatıyor...
Cehennem dediğin od - odun yoktur...
Herkes ateşini burdan götürür... (Hey Koca Yunus heeey!)
ben cennetede cehennemede inanmıyorum...
selamın aleykum Allahın ınsan oglu ıcın yaratmıs oldugu bır ceza mekanı bır azap atesı ınsan oglunun aklına geldıgı anda cehennem allah utalayı hatılamaları ve ona ınanclarının artması benı memnun edıyor allahın emır ve yasaklarını yerıne getırelım cehennem atesınden kurtulmayı bekleyelım allahın ıznı ıle ummetı muhammet peygamber efendımız s.a.v; in sefatıne naıl olalım o bızım cehennem atesınde yanmamızı ıstemez onun ummetıne layık olalım.allahın rahmetı ve bereketı uzerınıze olsun.S.A
bazen iyiki cehennem varmış diyorum o kadar haksızlıklar zulüm yaşanıyorki bu zulümlerin yanlarına kalmıyacağı inancı insanı rahatlatıyor vesselam....
bir suç varsa bunun cezasıda olmalı olacakta. tüm kötülerin cezasını çekeceği yerdir.
Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin?
Ne alıkoyar, ne bırakır.
Beşere delicesine susamıştır.
(Müdessir Suresi, 27-29)
Ateş Azabı
Cehennemdeki bu hayatın içinde, en büyük ve temel azap kuşkusuz ateştir. Ateşin cehennemin karakteristik özelliği olması ateşin diğer işkencelere kıyasla insanın benliğini kökünden sarsan yok eden bir unsur olmasından kaynaklanır. İnsan vücudunun en derin noktalarına, Kuran'ın tabiriyle 'hücrelerine' kadar işleyen bir azaptır ateş.
İşte cehennem ehli, cehennemde 'cayır cayır yanmakta olan' (Mearic Suresi, 15) , öfkeli, 'alevleri kabardıkça kabaran' (Leyl Suresi, 14) , 'çılgınca yanan' (Furkan Suresi, 11) bu ateşin içine atılırlar ve çığlık çığlığa yanarlar. Bir ayette şöyle denir:
Kimin tartıları hafif kalırsa. Artık onun da anası (son durağı) 'haviye'dir (uçurum) . Onun ne olduğunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, kızgın bir ateştir. (Kaaria Suresi, 8-11)
Ayetlerden anlaşıldığına göre, ateş cehennemin her yerini kaplamıştır. Bu çukurda ateşten korunulan, ateşin erişmediği bir yer yoktur. Kafir diğer fiziksel ve ruhsal işkencelere tabi olurken de hayatının her anında ateşle muhataptır. Ateş, son derece büyüktür. Kuran, onun büyüklüğünü ve şiddetini ifade ederken, ateşin kıvılcımları için 'saray' ve 'deve sürüleri' benzetmelerini kullanır:
O gün, yalanlayanların vay haline. Kendisini yalanladığınız (azab) a gidin. Üç dala ayrılmış bir gölgeye gidin. Ne gölge altında barındırır, ne (yakıcı) alevden korur. Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar. Her biri, sanki sapsarı erkek deve sürüleri gibidir. (Mürselat Suresi, 28-33)
Kafirler ateşten kaçmak, ondan kurtulmak için tüm güçlerini harcarlar. Ama kaçmalarına izin verilmez. O öyle bir ateştir ki, 'yüz çevirip arkasını döneni çağırır-durur'. (Mearic Suresi, 17) Bir başka ayette ise şöyle denir:
Fasık olanlar içinse, artık onların da barınma yeri ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, geri çevrilirler ve onlara: 'Kendisini yalanladığınız ateş azabını tadın' denir. (Secde Suresi, 20)
Böyle bir ateşle yananların tahayyül edilemeyecek çığlık ve inlemeleri ortalığı kaplar. Yalnızca bu korkunç çığlık ve inlemeler bile cehennem ehli için özel bir azap kaynağıdır. Orada 'kemikleri çatırdatan inlemeler vardır'. (Enbiya Suresi, 100) Bir başka ayete belirtilene göre ise, 'mutsuz olanlar ateştedirler, onlar için orada (kahırla ve acıyla) nefes alıp vermeler vardır'. (Hud Suresi, 106)
Ateş, dayanılmaz bir acıdır. İnsan bir kibrit çöpünün alevine bile parmağını bir saniye tutamaz. Korkunç bir acı duyar. Ancak bu dünyada bu ve benzeri şekillerde hissettiğimiz ateş azabı, cehennemdekinin yanında çok çok zayıftır. Çünkü insan, dünyada uzun süre yanamaz. Eğer yanan bir ateşin içine düşmüşse, 5-10 saniye içinde can verir, ateşin büyük acısını çok kısa bir anda yaşar.
Ancak cehennemdeki durum, çok korkunçtur, çünkü oradaki ateş insanı öldürmez, yalnızca acı çektirir. Cehennem ehli, sonsuza kadar sürecek olan bir ateşin içinde sonsuza kadar yanacaktır. Bu işlemin sonsuza kadar süreceğini bilmenin verdiği dayanılmaz bir çaresizlik, umutsuzluk ve yıkım içindedir.
Azabın bir başka yönü de, özel olarak yüzlerinin yakılmasıdır. İnsanı kibirlendiren, bu kibirle kendisini müstağni görmesini sağlayan vücudunun en önemli yeri yüzüdür. Çünkü yüz kişiye ayrı bir fert olma özelliği kazandırır. 'Ben' diye tanımlanan varlığın en belirgin göstergesidir. Güzellik ve çirkinlik kavramlarının en yoğun olarak toplandığı bölgedir. İnsanlar, gazetelerde ya da televizyonda yüzü ileri derece yanmış birisinin görüntüsüne rastladıklarında, şiddetli bir acımayla karışık ürperti hissederler. Ardından benzer bir felakete karşı Allah'tan koruma isterler. Hiç kimse böyle bir felaketi kendisine kondurmak istemez ve zaten kısa sürede bu görüntü unutulur. Ancak inkarcıların gaflette olduğu bir şey vardır ki, o da benzer bir sona hem de akıllarının alamayacağı kadar şiddetlisine adım adım yaklaşmakta olduklarıdır. Cehennemdeki ateş insan vücudunun her noktasına büyük acılar verir. Ama insanın yüzünün yanması en acısıdır. Gözler, kulaklar, burun, dil ve derinin, yani beş duyu kaynağının aynı anda bulunduğu tek ve en önemli bölgedir yüz. İnsan yüze gelecek darbelere karşı çok hassastır, en ufak bir harekete şiddetli bir refleksle cevap verir. Cehennemde ise yüz, ateşte kızartılır, kaynar sularla haşlanır. Acının en yoğun olarak hissedildiği yere en ağır işkenceler yapılır. Ayetlerde, bu azap şöyle tasvir edilir:
Yüzlerinin ateşte evrilip çevrileceği gün, derler ki: 'Eyvahlar bize, keşke Allah'a itaat etseydik ve Resule itaat etseydik.' (Ahzap Suresi, 66)
Giyimleri katrandandır, yüzlerini ateş bürümektedir. (İbrahim Suresi, 50)
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler. (Müminun Suresi, 104)
o kadar çocuk okutuyom (benimkiler özel kolejde) o kadar tinerciye ipsiz sapsıza migrostan alışveriş yapıyom, herhalde allah beni cehennemde yakmaz dimi? hem yaksada az yakar, ben biliyom, ben iyi bir kulum, yaşlanınca hacca gitmeyen namerttir (babam gibi)
çöl sıcaklarında kavrulan biri için daha kötü ne olabilir? .... daha da sıcak bir ortam tabii...işte bu basit mantıkla yola çıkılıp, cehennemi ''yanan ateşlerle'' anlatmaya çalışmışlar....bknz. cennet tarifine....yeşillikler, şarıl şarıl akan buz gibi dereler, ırmaklar.....yani, yine basit mantık, aynı çölde sıcaktan kavrulan adama ödül...be kardeşim o zaman adama sorarlar...Allah sadece çöldekileri mi düşünmüş? ? ? ? ? ?
cennete giriş başkalarının yargılarına bağlıdır. oysa kişi ile cehennem arasında kimse yoktur. gözüne girmeye çalışacağımız, yalan söyleyeceğimiz, lütuf isteyeceğimiz ya da adakta bulunacağımız hiç kimse yoktur arada. cehennem ancak yargılayanlar ve yargılanmayı kabul edenler için kötüdür. cennetin ve onu yasallaştıranların tersine, cehennem özgür ruhun meskenidir.
gündüz vassaf
verdiginiz sifrede okadar uzunkı gördugumde cennet kapısının sıfresın sadım :D ki öyle olsa desene oraya hıc gıremıyecez
:DDD
cehennem demek dunya demek farkı varmı :D sizce
çok yazık çok bizlere çünkü bunu hakedecek çook kişi var herkes cehennemi görecektir ve yaşayacaktır:(
Arkadaşlar Cehennem hakkında söylenen söylenmiş neden sıkıyosunuz ki kendinizi. İşte Allah zaten açıklamış, onun söylediği yerde söz biter. Haa bu arada ister inaan ister inanma, inanmayınca da kaçabileceğini sanma;
İnkâr edenlere de ki: 'Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz.' Ne kötü yataktır o. (Al-i İmran Suresi/ 12)
Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: 'İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın' (denilir) . (Al-i İmran Suresi / 106)
Ayetlerimize karşı inkâra sapanları şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tadmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten, Allah, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi/ 56)
Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: 'Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık.' (Enam Suresi / 27)
Rablerinin karşısında durdurulduklarında onları bir görsen: (Allah :) 'Bu, gerçek değil mi? ' dedi. Onlar: 'Evet, Rabbimiz hakkı için' dediler. (Allah :) 'Öyleyse inkâr edegeldikleriniz nedeniyle azabı tadın' dedi. (Enam Suresi/ 30)
İşte Cehennem ve daha daha daha....
Ayetlerimiz açık açık kendilerine okunduğunda,kafirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin.Onlar,kendilerine ayetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar.Deki:Size bundan(bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem! ALLAH,onu kafirlere(ceza olarak) bildirdi.O,ne kötü sondur!
(Hac suresi 72.)
Cehennem benim Serkan!
Ve canıma tad vermek bir zebaninin işi değil!