Hıraş kelimesinin farsçada isimden sıfat türeten bir 'ek' olmasından mütevellit bu deyim bitişik yazılmalıydı, neyse. Tek başına kullanıldığında gürültüye sebebiyet veren, ürperten anlamlarına gelir hıraş. Şöyle ki 'hurûş' kelimesiyle de aynı kökendendir. Hurûş, yani coşku, telâş..
Canhırâş ise her daim vücud denilen memleketin yönetimini elinde bulunduran, bizim yürek, bazılarının kalp, lazların ise ' guri ' dediği Farisilerin ise cân dediği organın telaşa kapılması anlamına gelir.
Hıraş kelimesinin farsçada isimden sıfat türeten bir 'ek' olmasından mütevellit bu deyim bitişik yazılmalıydı, neyse. Tek başına kullanıldığında gürültüye sebebiyet veren, ürperten anlamlarına gelir hıraş. Şöyle ki 'hurûş' kelimesiyle de aynı kökendendir. Hurûş, yani coşku, telâş..
Canhırâş ise her daim vücud denilen memleketin yönetimini elinde bulunduran, bizim yürek, bazılarının kalp, lazların ise ' guri ' dediği Farisilerin ise cân dediği organın telaşa kapılması anlamına gelir.
türkiyede tarih bilgim beni yanıltmıyrsa 1928 den bu yana türkçe kullanılıyor haberiniz yok sanırım!