4 yaşında başarı ….pantolonuna işememektir. 12 yaşında başarı……….arkadaş bulabilmektir. 16 yaşında başarı……………..araba kullanabilmektir. 20 yaşında başarı……………………seks yapabilmektir. 35 yaşında başarı …………………..para kazanabilmektir. 50 yaşında başarı ……………........ daha da çok para kazanabilmektir. 60 yaşında başarı …………………..seks yapabilmektir. 70 yaşında başarı …………….araba kullanabilmektir. 75 yaşında başarı ………arkadaş bulabilmektir. 80 yaşında başarı ….pantolonuna işememektir.
Kapitalizmin eğitim sistemindeki uzantısı.Çan eğrisi yüzünden öğrenciler birbirleriyle rekabete zorlanıyor ve birbirlerini ezerek önde olmaya çalışıyorlar.Karşındaki ne kadar kötü durumda olursa sen o kadar iyi olursun.Bunun uygulandığı derslerde kimse kimseye bildiğini söylemez,aldığı notları falan vermez.gereksiz bir uygulama..Allah tan bizim hocalar yapmıyor..
aritmetik ortalamanın alınmasıdır. mesela selcukta 2003 yılı öncesi sınav sonuçlarına göre sınıftakilerin aldığı notlar toplanır sınıf mevcutuna bölünürmüş.çıkan sonuç o dersten geçme notunu oluştururmuş. bu na çan eğrisi sistemi deniyor.çan eğrisi sistemi kaldırılğı için çok kızgınım :) sınıf olarak anlaşma yapıldığında bütün dersleri geçerdik. oh negüzel :)
Ne kadar saçmada bulsam bu sene bir çok dersten bu sistem sayesinde geçtiğimi söylemeden edemeyeceğim....yoksa 70 barajını hayatta aşamazdım.. İşe yaradığı yönlerde var yani.....
Sınıfın en gerizekalısı ile en çalışkanı arasında yapılan ölçeklendirme ile ortalama hesabının bulunup buna göre geçme notunun belirlenmesi..
Genelde fabrikalarda da benzeri bir sistem uygulanır. İşçilerin performansına bakılarak yeni bir düzenek kurulur. Fakat tıpkı öğrencilik hayatımızda olduğu gibi performans ölçümlerinde de işçiler işi bilerek yavaş yapar. Dolayısıyla çan eğrimiz düşük olur.
Gerçek hayatta bu gibi durumlarda o işçi kovulur. Gerçi bu tür olaylarda bir iki işçi değil onlarca işçinin işi yavaşlatması söz konusudur. İşini hızlı yapanlar ise diğer işçiler tarafından korkutulur. Ya da dışarda dövülür.
Bu gibi durumlarda da her birinin başına bir elektronik sayaç konur. Yaptıkları işte parça başına göre para verilir. Bu seferde işçi ilk başta iyi performans verirken, sonraları tuhaf bir şekilde normal ücretinin çok altına düşeceğini bile bile işini yine yavaşlatır.
4 yaşında başarı ….pantolonuna işememektir.
12 yaşında başarı……….arkadaş bulabilmektir.
16 yaşında başarı……………..araba kullanabilmektir.
20 yaşında başarı……………………seks yapabilmektir.
35 yaşında başarı …………………..para kazanabilmektir.
50 yaşında başarı ……………........ daha da çok para kazanabilmektir.
60 yaşında başarı …………………..seks yapabilmektir.
70 yaşında başarı …………….araba kullanabilmektir.
75 yaşında başarı ………arkadaş bulabilmektir.
80 yaşında başarı ….pantolonuna işememektir.
*Biz buna ÇAN EĞRİSİ diyoruz! ! …
Prof. Albert Follanberg
kilisenin temel taşı,notre damme ın kamburudur,
kusura bakma dostum,sana düle düle
bagıl degişkenlik....cogunlugun ortalaması alınarak yapılan degerlendirme
Kapitalizmin eğitim sistemindeki uzantısı.Çan eğrisi yüzünden öğrenciler birbirleriyle rekabete zorlanıyor ve birbirlerini ezerek önde olmaya çalışıyorlar.Karşındaki ne kadar kötü durumda olursa sen o kadar iyi olursun.Bunun uygulandığı derslerde kimse kimseye bildiğini söylemez,aldığı notları falan vermez.gereksiz bir uygulama..Allah tan bizim hocalar yapmıyor..
sınıftaki herkesin birbirine rakip olduğunu hissettiren an...(vize-final haftaları)
nefret edilesi...
düşmanlarını ortaya çıkarası...
aritmetik ortalamanın alınmasıdır. mesela selcukta 2003 yılı öncesi sınav sonuçlarına göre sınıftakilerin aldığı notlar toplanır sınıf mevcutuna bölünürmüş.çıkan sonuç o dersten geçme notunu oluştururmuş. bu na çan eğrisi sistemi deniyor.çan eğrisi sistemi kaldırılğı için çok kızgınım :)
sınıf olarak anlaşma yapıldığında bütün dersleri geçerdik. oh negüzel :)
arkadaşlığa ve akıllara zarar.
iyi yanı 26 dan geçtiğim çok ders oldu
kötü yanı herkes birbirine yalan söylüyor ve birbirlerinin düşük not almasını istiyor
öğrencilik yıllarım....... :)))
bizim kulakları çınlasın istatistik hocası pek severdi bunu.. yoksa ne o okul biterdi ne ben mezun olurdum...
geçme notu 70 olan bir üniversitedeyseniz bu çan eğrisi dünyanın en güzel şeyi olarak karşınıza çıkacakıtır...
öğrenciler arasında dostluk namına birşey bırakmayan saçma bi sistem
yaa bizde işte ölee sınıfın en gerizekalısıyla en zekisi arasında yapılmıyor bu çan eğrisi... bizim hocalar nedense en aşşağı puanı 50 alıyorlar ee tabii sınıfta sürüyle 100de oluyor (inekler) işte geçme notumuz 75 oluyor...) : .... üühüüü bi sürü dersten kaldım
Gereksiz bir standardizasyon çabası, tektip kolaycılığı...
Ne kadar saçmada bulsam bu sene bir çok dersten bu sistem sayesinde geçtiğimi söylemeden edemeyeceğim....yoksa 70 barajını hayatta aşamazdım.. İşe yaradığı yönlerde var yani.....
Sınıfın en gerizekalısı ile en çalışkanı arasında yapılan ölçeklendirme ile ortalama hesabının bulunup buna göre geçme notunun belirlenmesi..
Genelde fabrikalarda da benzeri bir sistem uygulanır. İşçilerin performansına bakılarak yeni bir düzenek kurulur. Fakat tıpkı öğrencilik hayatımızda olduğu gibi performans ölçümlerinde de işçiler işi bilerek yavaş yapar. Dolayısıyla çan eğrimiz düşük olur.
Gerçek hayatta bu gibi durumlarda o işçi kovulur. Gerçi bu tür olaylarda bir iki işçi değil onlarca işçinin işi yavaşlatması söz konusudur. İşini hızlı yapanlar ise diğer işçiler tarafından korkutulur. Ya da dışarda dövülür.
Bu gibi durumlarda da her birinin başına bir elektronik sayaç konur. Yaptıkları işte parça başına göre para verilir. Bu seferde işçi ilk başta iyi performans verirken, sonraları tuhaf bir şekilde normal ücretinin çok altına düşeceğini bile bile işini yine yavaşlatır.
O zaman da patronlar sık sık işçi değiştirir.
Eğitimde kaliteyi düşüren sistem...