eger birinden biri gece calısmıyorsa,bırbırlerını sadece aksam goren,zaten sadece aksam gormelerıde daha hayırlı olan,maddi bakımdan fazla zorluk cekecegıne ınanmadıgım,kadınında çalışması gerektıgını dusundugumden,bana gayet hoş gelen sözcuk grubu 'calışan eşler'...
erkek işyerinde patronunun kaprisini çeker bitmez bide işten gelen hatunun kaprisini çeker...yemek bekler ama yok hatun yorgundur, çay ister, giderken bitane de bana doldur getir olur, kahve istemeye bile korkar...çalışmak iyidir kapris ise hiç birşey.. emperyalist amerikaya karşı kapris yapmayan hatun istiyorum
belkide biraz muhafazakar düşünüyorum ama kim ne derse desin galiba düşüncem hiç değişmeyecek bence bi bayan evinde oturmalı eviyle evlatlarıyla ilgilenmeli kendisini bi çok yabancı gözden korumalı az veya çok her ne olursa olsun eşinin kazandığına kanaat getirmeli işte ancak o zaman malın ve mülkün bereketi olur ve evlatlar hayırla yetişir mülk yalnızca allahındır o istemedikten sonra siz arzu ederseniz bütün sülalenizi çalıştırın yinede olmaz ama o arzu ettikten sonra size ayrılanı alsın kim istiyorsa elinizden ve sizi fakir yapsın kimin gücü yetebilir saygılarımla
Kadın açısından: Düzenli gelir ve hayat güvencesi
Erkek açısından: Düzensiz ev hayatı, daha fazla ilgi isteyen çocuklar, telaş.
eger birinden biri gece calısmıyorsa,bırbırlerını sadece aksam goren,zaten sadece aksam gormelerıde daha hayırlı olan,maddi bakımdan fazla zorluk cekecegıne ınanmadıgım,kadınında çalışması gerektıgını dusundugumden,bana gayet hoş gelen sözcuk grubu 'calışan eşler'...
calisan es calisan esinden para istemez
kendilerinin vardir ondan harcarlar
yetmezse
esin hesabindan cekilir
arada rol değişirler...
eve erken gelen baba çocuklara annedir kimi zaman...
yurtdışındaysa baba iş için,anne pazar günü baba rolünü üstlenir bazen...çocukların nazıyla oynanır,istedikleri yere gidilir...
adı üzerinde 'eş' tirler..birbirinin aynısıdır..biri yoksa diğeri onun vazifesini aynen üstlenir...
yani birbirlerinin yerine jokerdirler... ;)
ııııı hatunun bunu okuma ihtimaline karşı bir not
sana kapris bilem bi yakışıyo bi yakışıyo annatamam
erkek işyerinde patronunun kaprisini çeker bitmez bide işten gelen hatunun kaprisini çeker...yemek bekler ama yok hatun yorgundur, çay ister, giderken bitane de bana doldur getir olur, kahve istemeye bile korkar...çalışmak iyidir kapris ise hiç birşey..
emperyalist amerikaya karşı kapris yapmayan hatun istiyorum
belkide biraz muhafazakar düşünüyorum ama kim ne derse desin galiba düşüncem hiç değişmeyecek bence bi bayan evinde oturmalı eviyle evlatlarıyla ilgilenmeli kendisini bi çok yabancı gözden korumalı az veya çok her ne olursa olsun eşinin kazandığına kanaat getirmeli işte ancak o zaman malın ve mülkün bereketi olur ve evlatlar hayırla yetişir mülk yalnızca allahındır o istemedikten sonra siz arzu ederseniz bütün sülalenizi çalıştırın yinede olmaz ama o arzu ettikten sonra size ayrılanı alsın kim istiyorsa elinizden ve sizi fakir yapsın kimin gücü yetebilir saygılarımla
Harika :))
Demek ki eşin çalışması kazanımları da beraberinde getiriyor..
Hem işleyen demir pas tutmaz- demiş ya atalarımız.
bu durumun bana kazandırdıkları;
* mevsimlik salata çeşitlerini öğrenmem
* en azından yemekten sonra masayı toparlamam
* bulaşık makinesinin boşaltılması ve yerleştirilmesini başarmam
* yalnız kaldığımda ütü yababilmeyi becerebilmem
* zaman zaman 'başımın ağrıması' ve sırtımı dönüp yatabilme lüksüm
* 'paylaşmak güzelmiş be anasını satiim' söyleminin meşrulaşması