Zerdüşt'lerde,sevap ve günahları eşit olanlar,cennet ile cehennem arasında bir yerde kalacaklardır.Bu konu 7yy'da İslamiyet'te de tartışıldıktan sonra aynı şekilde benimsenmiştir.
gövdeniz, canınız için ne diyor? Canınız, yoksulluk ve kirlilik ve acınacak rahatlık değil mi? Evet, kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi. Bakın, size Üstinsanı öğretiyorum: o, işte bu denizdir, onda batabilir sizin büyük horgörmeniz.'
Kardeşlerim, daha değerli düşmanlar için kendinizi gizleyin.Onun için çok düşmanların önünden geçip gidin.Özellikle ulustan, uluslardan sözeden sokak takımını, bir tarafa bırakın.Onların leh ve alyhteki düşüncelerine aldırmayın.Çok haksızlık vardır.Bunları seyreden öfkelenilir.Onların içine bakmak onlara saldırmakla birdir.Onun için ormanlara kaçın ve bırakın kılıcınız uyusun.
Nietzsche - Böyle Buyurdu Zerdüşt
Kitabı henüz okumadım ama rasgele açtığım bi sayfadan denk gelen bu paragraf hoşuma gitti.
Kardeşlerim, daha değerli düşmanlar için kendinizi gizleyin.Onun için çok düşmanların önünden geçip gidin.Özellikle ulustan, uluslardan sözeden sokak takımını, bir tarafa bırakın.Onların leh ve alyhteki düşüncelerine aldırmayın.Çok haksızlık vardır.Bunları seyreden öfkelenilir.Onların içine bakmak onlara saldırmakla birdir.Onun için ormanlara kaçın ve bırakın kılıcınız uyusun.
Nietzsche - Böyle Buyurdu Zerdüşt
Kitabı henüz okumadım ama rasgele açtığım bi sayfadan denk gelen bu paragraf hoşuma gitti.
Nietzche’nin öykülediği, dağ doruklarının ıssızlığındaki inzivasından çıkıp sıradanların arasına inen bal yüklü güneş yüzlü Zerdüşt, veremez. Verdiğini söylediği, ne vermedir ne armağan. Bir kere, dinmiştir elinden çıkardığına arzusu. Yükünü boşaltacaktır. Arzuladığı verdiği değil, başkasıdır. Vermeyi istediğini alanı arzular ama sadece bir köprüdür o. Öğrencilerin heves dolu olmaları yetmez. Ona minnet duymalarını da istemez zaten. Öğrenci olarak kalmamalıdırlar, ancak o zaman balını değil onu arzulayabilirler. Zerdüşt’ün arzuladığı kendisini arzulayandır.
böyle buyurdu zerdüşt... Kitap diyemem.Yukardan gelen bişey o.Bir insan yazamaz.Kitapta anlatılanı biraz olsun kavradığınızda hayatın değişmemesi ve düşünmemek elde değil.Son sayfa okunduktan sonra kim olduğunuzu hatırlayamazsınız.İşte böyle devam eden bi yorum olcak...
böyle buyurdu zerdüşt demek: şeytan böyle buyurdu demektir. nietzche yi anlaşalır hale getireceğim. o ermiş bir yalnız kişidir.cok acılar cekmiştir.erdikten sonra tanrı olmaz. cünkü tanrıya erilmiştir.
devamı gelecek......... mailime yazanlara merak ettiği şeyleri cevaplayacağım....
nietzsche az sozle cok sey ifade etmeyi amaclayan birisi...dolayisiyla bilhassa bu kitabinda oldukca kapali bir dil kullanmis...kendisi bu ozelligiyle ovunur...bir yerde bazilarinin bir kitapta anlattiklarini ben on cumlede anlatiyorum dedigini hatirliyorum...ayrica bazi arkadaslarin yaptigi gibi hemen silinip atiliverilecek bir adam degildir nie...o herseyden once cins bir kafadir ve ben bu adamin cehennem icindeki heyecanli ruyalarindan cok sey ogrenilebilecegini dusunuyorum...
Ben, gönlü har vurup harman savuranı severim - ne teşekkür bekler, ne teşekkür eder: çünkü hep verir o ve kendini korumak istemez. Ben, zar kendine uygun düşünce utananı ve soranı severim: 'Ben düzenci bir oyuncu muyum yoksa? ' - çünkü yok olmak ister o. Ben, işine başlamadan önce altın sözler saçanı ve hep sözverdiğinden fazla yapanı severim: çünkü batışını ister o. Ben, tanrısını yola getireni severim, çünkü tanrısını sever o; tanrının öfkesinden yok olması gerekir de. Ben, yaralanmada bile gönlü derin olanı ve küçücük bir şeyden yok olabileni severim: böyle geçer o köprüyü seve seve. Ben, gönlü dolup taşanı severim, öyle ki kendini unutur ve her şey onun içindedir; her şey onun batışı olur böylece. Ben, özgür ruhlu ve özgür yürekli olanı severim: böylece kafası, yüreğinin içi yalnız olur, ama yüreği batmaya zorlar onu.
Böyle Buyurdu Zerdüşt ten daha öncede yazdığım ama nedense silinen çok sevdiğim ve insanlardan uzaklaşmak istediğimde tekrarlayıp durduğum bir bölüm..
Yalnızlığına kaç dostum..görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç! Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler. Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki...
oğlumun hediye ettiği kitap...
yillar önce almistim kitabi ama henuz okuma cesaretini kendimde bulamdim
Zerdüşt'lerde,sevap ve günahları eşit olanlar,cennet ile cehennem arasında bir yerde kalacaklardır.Bu konu 7yy'da İslamiyet'te de tartışıldıktan sonra aynı şekilde benimsenmiştir.
gövdeniz, canınız için ne diyor? Canınız, yoksulluk ve kirlilik ve acınacak rahatlık değil mi? Evet, kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi. Bakın, size Üstinsanı öğretiyorum: o, işte bu denizdir, onda batabilir sizin büyük horgörmeniz.'
Nietzsche nin bir kitabı.Bol zırva var
Kardeşlerim, daha değerli düşmanlar için kendinizi gizleyin.Onun için çok düşmanların önünden geçip gidin.Özellikle ulustan, uluslardan sözeden sokak takımını, bir tarafa bırakın.Onların leh ve alyhteki düşüncelerine aldırmayın.Çok haksızlık vardır.Bunları seyreden öfkelenilir.Onların içine bakmak onlara saldırmakla birdir.Onun için ormanlara kaçın ve bırakın kılıcınız uyusun.
Nietzsche - Böyle Buyurdu Zerdüşt
Kitabı henüz okumadım ama rasgele açtığım bi sayfadan denk gelen bu paragraf hoşuma gitti.
kendi alevleninle yanmaya hazır olmalısın; önce kül olmadan kendini nasıl yenileyebilirsinki? ..
! ! !
Kardeşlerim, daha değerli düşmanlar için kendinizi gizleyin.Onun için çok düşmanların önünden geçip gidin.Özellikle ulustan, uluslardan sözeden sokak takımını, bir tarafa bırakın.Onların leh ve alyhteki düşüncelerine aldırmayın.Çok haksızlık vardır.Bunları seyreden öfkelenilir.Onların içine bakmak onlara saldırmakla birdir.Onun için ormanlara kaçın ve bırakın kılıcınız uyusun.
Nietzsche - Böyle Buyurdu Zerdüşt
Kitabı henüz okumadım ama rasgele açtığım bi sayfadan denk gelen bu paragraf hoşuma gitti.
Nietzche’nin öykülediği, dağ doruklarının ıssızlığındaki inzivasından çıkıp sıradanların arasına inen bal yüklü güneş yüzlü Zerdüşt, veremez. Verdiğini söylediği, ne vermedir ne armağan. Bir kere, dinmiştir elinden çıkardığına arzusu. Yükünü boşaltacaktır. Arzuladığı verdiği değil, başkasıdır. Vermeyi istediğini alanı arzular ama sadece bir köprüdür o. Öğrencilerin heves dolu olmaları yetmez. Ona minnet duymalarını da istemez zaten. Öğrenci olarak kalmamalıdırlar, ancak o zaman balını değil onu arzulayabilirler. Zerdüşt’ün arzuladığı kendisini arzulayandır.
böyle buyurdu zerdüşt...
Kitap diyemem.Yukardan gelen bişey o.Bir insan yazamaz.Kitapta anlatılanı biraz olsun kavradığınızda hayatın değişmemesi ve düşünmemek elde değil.Son sayfa okunduktan sonra kim olduğunuzu hatırlayamazsınız.İşte böyle devam eden bi yorum olcak...
Bana Zerdüst buyurmaz: KARIM BUYURUR...
böyle buyurdu zerdüşt demek:
şeytan böyle buyurdu demektir.
nietzche yi anlaşalır hale getireceğim.
o ermiş bir yalnız kişidir.cok acılar cekmiştir.erdikten sonra tanrı olmaz. cünkü tanrıya erilmiştir.
devamı gelecek.........
mailime yazanlara merak ettiği şeyleri cevaplayacağım....
Böyle buyurdu Antoloji üyeleri....
gelmiş geçmiş bütün şeytan yolcuları gibi..ahmakül hamakattan tahakküm etmiş sersem ahmak....lar dan bi tanesi...
nietzsche az sozle cok sey ifade etmeyi amaclayan birisi...dolayisiyla bilhassa bu kitabinda oldukca kapali bir dil kullanmis...kendisi bu ozelligiyle ovunur...bir yerde bazilarinin bir kitapta anlattiklarini ben on cumlede anlatiyorum dedigini hatirliyorum...ayrica bazi arkadaslarin yaptigi gibi hemen silinip atiliverilecek bir adam degildir nie...o herseyden once cins bir kafadir ve ben bu adamin cehennem icindeki heyecanli ruyalarindan cok sey ogrenilebilecegini dusunuyorum...
nietzsche'nin insanliga en derin eseri verdigini soyleyerek ovundugu kitabi...
Ben, gönlü har vurup harman savuranı severim
- ne teşekkür bekler, ne teşekkür eder: çünkü hep verir o ve kendini korumak istemez.
Ben, zar kendine uygun düşünce utananı ve soranı severim: 'Ben düzenci bir oyuncu muyum yoksa? '
- çünkü yok olmak ister o.
Ben, işine başlamadan önce altın sözler saçanı ve hep sözverdiğinden fazla yapanı severim:
çünkü batışını ister o.
Ben, tanrısını yola getireni severim,
çünkü tanrısını sever o; tanrının öfkesinden yok olması gerekir de.
Ben, yaralanmada bile gönlü derin olanı ve küçücük bir şeyden yok olabileni severim: böyle geçer o köprüyü seve seve.
Ben, gönlü dolup taşanı severim, öyle ki kendini unutur ve her şey onun içindedir; her şey onun batışı olur böylece.
Ben, özgür ruhlu ve özgür yürekli olanı severim: böylece kafası, yüreğinin içi yalnız olur, ama yüreği batmaya zorlar onu.
.....Evet, kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi.
Böyle Buyurdu Zerdüşt ten daha öncede yazdığım ama nedense silinen çok sevdiğim ve insanlardan uzaklaşmak istediğimde tekrarlayıp durduğum bir bölüm..
Yalnızlığına kaç dostum..görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç!
Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler.
Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki...