okusam da hoşlanıp hoşlanmayacağıma henüz karar vermediğim bir yazardır. çünkü hoşlanmak ya da hoşlanmamak ciddi bir iştir.
elini atmadığı/bulaşmadığı iş kalmamıştır. mühendislikten oyunculuğa, şairlikten müzisyenliğe geniş bir yelpazede -bilmiyorum renkli mi stresli mi- bir hayat sürmüştür.
ama yiğidi öldürmek mübahtır da hakkını yemek günahtır düsturunca, kitaplarına koyduğu isimler gerçekten çok çarpıcı. özellikle 'mezarlarınıza tüküreceğim', 'tüm kötüleri öldürecekler' gibi... bu merhametsiz, öfkeli isimler nasıl da çekiyor insanı.
'gebermek istemem' adlı şiir kitabının ismine odaklanınca yukarıda sayılan kitap adlarından sonra, hakkını yememek lazım kendine karşı kollamacı ve merhametliymiş. tabii gebermek istememek ciddi ve güzel bi iş/se. emin değilim. 'gebertmek istemem' adlı bir başka kitap yazsaydı ve keşke bu söz konusu şiir kitabının ardılı olsaydı. güzel olurdu. bütün kitap isimleriyle birlikte düşünsek bile bu bir çelişki olmazdı. önemli olan da bu zaten. evet.
pekin'de sonbahar, mezarlarınıza tüküreceğim ve günlerin köpüğü bilinen romanlarındandır.. mezarlarınıza tüküreceğim adlı kitabını takma isimle yazmıştır, trompete,caz'a genelde müziğe aşıktır :) claude abadie adli grupla müzik yapmıştır..tiyatro yazarlığı ve senaristliği de vardır.. kitaplarının isimleri çok ilginç ve baştan çıkarıcıdır..örneklemek gerekirse: Ölülerin Derisi Hep Birbirine Benzer, Bütün Kötüler Öldürülecek Kızlar Farkına Varmıyor ve Buzlaşmış Ezgilerle Gebermek İstemiyorum..
Kendinden daha genç bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var Bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var Evlenmekte sayısız yarar var Sayısız yarar var Can sıkıntısını saymazsan
Kendinden daha yaşlı bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var Bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var Evlenmekte sayısız yarar var Sayısız yarar var Can sıkıntısını saymazsan
Sayısız can sıkıntısı var Bir kadınla evlenmenin yararını saymazsan' '
kan kırmızı yasam kan içinde doğurur bizi analar ve yaşam boyu tutarlar etten bir şeride bağlı kıpkırmızı büyürüz kafeslerde çiğneyerek yaşarız kanlı kanlı koparıp beşiklerin kenarına asılan meme parçalarını kana bulanmıştır her yanımız ve sevmediğimiz için görmeyi bunu dökeriz başkalarının kanını tükenecek günün birinde özgür kalacağız'' demiş
hevesler tutkular istiyorum; başkalarınınkini alacağım. bugüne kadar bana hiçbir şey kalmamasının nedenini yeterince ilerlememiş olmama bağlıyorum.tutkuların var olduğunu bilmek ve onları duymamak korkunç bir şey bu.'
Asla bir kadın, erkeklerin kendilerine yapabildiği şeyi, erkekleri kağıt üzerinde iğfal edebilmeyi beceremedi; sonunda oy verme hakkına kavuşmuş olan sevgili yol arkadaşlarımızın bu alanda da özgürleşmelerinin zamanı bence geldi'
'Eğer bir kadını elde etmek, bir kadeh cini ya da bir paket Gauloise sigarasını elde etmek kadar kolay olsaydı ve onun, alkol ve sigara gibi, kirli ve mide bulandırıcı bir odaya tıkılmaya zorlanmaksızın açık havada tadına bakma özgürlüğümüz olsaydı, alkolizm ve nikotin zehirlenmesi çarçabuk ortadan kalkardı ya da en azından makul ölçülere inerdi...' diyor Boris Vian.
iki tane boris var gibi gelir bana hep.Birincisi, 'mezarlarınıza tüküreceğim', 'bütün sarışınlar ölecek', 'allah hepinizi davul etsin' tarzı kitapların yazarı olan adam, bir de 'günlerin köpüğü', 'pekin'de sonbahar' gibi zarif romansların yazarı.
Ayrica, mühendislik mezunudur,matematikçidir ama kabarelerde şarkı söylemekten, caz trompetçiliğine, oyunculuğa, müzik eleştirmenliğine, sanat yönetmenliğine kadar bir çok işte çalışmıştır.
saniyordu ki iyilik yapmakla iyilik elde edilir. oysa boyle birsey varsa bile olsa olsa rastlantidir. gercek olan oc almaktir. hemde en katmerlisinden.... boris vian
günlerin köpüğü, mezarlarınıza tüküreceğim iki kült romanı... 39 yaşında kalp yetmezliğinden öldü. Sullivan takma ismiyle yazdığı bazı kitapları fransızcadan tercüme etmiş gibi gösterdi.Bu ortaya çıkmasın diye onların fransızcasını bile yazmaya kalktı.
okusam da hoşlanıp hoşlanmayacağıma henüz karar vermediğim bir yazardır. çünkü hoşlanmak ya da hoşlanmamak ciddi bir iştir.
elini atmadığı/bulaşmadığı iş kalmamıştır. mühendislikten oyunculuğa, şairlikten müzisyenliğe geniş bir yelpazede -bilmiyorum renkli mi stresli mi- bir hayat sürmüştür.
ama yiğidi öldürmek mübahtır da hakkını yemek günahtır düsturunca,
kitaplarına koyduğu isimler gerçekten çok çarpıcı. özellikle 'mezarlarınıza tüküreceğim', 'tüm kötüleri öldürecekler' gibi... bu merhametsiz, öfkeli isimler nasıl da çekiyor insanı.
'gebermek istemem' adlı şiir kitabının ismine odaklanınca yukarıda sayılan kitap adlarından sonra,
hakkını yememek lazım kendine karşı kollamacı ve merhametliymiş. tabii gebermek istememek ciddi ve güzel bi iş/se. emin değilim. 'gebertmek istemem' adlı bir başka kitap yazsaydı ve keşke bu söz konusu şiir kitabının ardılı olsaydı. güzel olurdu. bütün kitap isimleriyle birlikte düşünsek bile bu bir çelişki olmazdı.
önemli olan da bu zaten.
evet.
pekin'de sonbahar, mezarlarınıza tüküreceğim ve günlerin köpüğü bilinen romanlarındandır..
mezarlarınıza tüküreceğim adlı kitabını takma isimle yazmıştır, trompete,caz'a genelde müziğe aşıktır :)
claude abadie adli grupla müzik yapmıştır..tiyatro yazarlığı ve senaristliği de vardır..
kitaplarının isimleri çok ilginç ve baştan çıkarıcıdır..örneklemek gerekirse:
Ölülerin Derisi Hep Birbirine Benzer, Bütün Kötüler Öldürülecek
Kızlar Farkına Varmıyor ve Buzlaşmış Ezgilerle Gebermek İstemiyorum..
Kendinden daha genç bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var
Bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var
Evlenmekte sayısız yarar var
Sayısız yarar var
Can sıkıntısını saymazsan
Kendinden daha yaşlı bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var
Bir kadınla evlenmekte sayısız yarar var
Evlenmekte sayısız yarar var
Sayısız yarar var
Can sıkıntısını saymazsan
Sayısız can sıkıntısı var
Bir kadınla evlenmenin yararını saymazsan' '
böyle bi şarkısize sayin ba$kanim
dokturdugum bu mektup
belki de okursunuz
birazcik vakit bulup
askerlik kagitlarim
demin geçti elime
çar$ambaymi$ son gunum
gitmek için cepheye
ama sayin ba$kanim
bunu yapmak istemem
zavalli insanlari
vurmak için dogmadim ben
istemem sizi uzmek
söylemek zorundayim
benim kararim karar
kaçagim, firardayim ''bu da bir şarkısı
kan kırmızı yasam
kan içinde doğurur bizi analar
ve yaşam boyu tutarlar
etten bir şeride bağlı kıpkırmızı
büyürüz kafeslerde
çiğneyerek yaşarız kanlı kanlı
koparıp beşiklerin kenarına asılan
meme parçalarını
kana bulanmıştır her yanımız
ve sevmediğimiz için görmeyi bunu
dökeriz başkalarının kanını
tükenecek günün birinde
özgür kalacağız'' demiş
hevesler tutkular istiyorum; başkalarınınkini alacağım. bugüne kadar bana hiçbir şey kalmamasının nedenini yeterince ilerlememiş olmama bağlıyorum.tutkuların var olduğunu bilmek ve onları duymamak korkunç bir şey bu.'
'zaman bazılarının düşündüğü gibi saatlere bölünmüş sabit bir yapı değildir.'
Asla bir kadın, erkeklerin kendilerine yapabildiği şeyi, erkekleri kağıt üzerinde iğfal edebilmeyi beceremedi; sonunda oy verme hakkına kavuşmuş olan sevgili yol arkadaşlarımızın bu alanda da özgürleşmelerinin zamanı bence geldi'
'Eğer bir kadını elde etmek, bir kadeh cini ya da bir paket Gauloise sigarasını elde etmek kadar kolay olsaydı ve onun, alkol ve sigara gibi, kirli ve mide bulandırıcı bir odaya tıkılmaya zorlanmaksızın açık havada tadına bakma özgürlüğümüz olsaydı, alkolizm ve nikotin zehirlenmesi çarçabuk ortadan kalkardı ya da en azından makul ölçülere inerdi...' diyor Boris Vian.
iki tane boris var gibi gelir bana hep.Birincisi, 'mezarlarınıza tüküreceğim', 'bütün sarışınlar ölecek', 'allah hepinizi davul etsin' tarzı kitapların yazarı olan adam, bir de 'günlerin köpüğü', 'pekin'de sonbahar' gibi zarif romansların yazarı.
Ayrica, mühendislik mezunudur,matematikçidir ama kabarelerde şarkı söylemekten, caz trompetçiliğine, oyunculuğa, müzik eleştirmenliğine, sanat yönetmenliğine kadar bir çok işte çalışmıştır.
saniyordu ki iyilik yapmakla iyilik elde edilir. oysa boyle birsey varsa bile olsa olsa rastlantidir. gercek olan oc almaktir. hemde en katmerlisinden.... boris vian
'mezarlarınıza tüküreceğim'
Yanlış hatırlamıyosam çok iyi bir saksafoncu yazarlığının yanı sıra..
günlerin köpüğü, mezarlarınıza tüküreceğim iki kült romanı...
39 yaşında kalp yetmezliğinden öldü. Sullivan takma ismiyle yazdığı bazı kitapları fransızcadan tercüme etmiş gibi gösterdi.Bu ortaya çıkmasın diye onların fransızcasını bile yazmaya kalktı.