Kültür Sanat Edebiyat Şiir

bilgisayar sizce ne demek, bilgisayar size neyi çağrıştırıyor?

bilgisayar terimi Sevim Demiröz tarafından tarihinde eklendi

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    şu meretin arkasına bişeler takmak zorunda kalmasak artık...kasa gidiordu, daha kötüsü tezgahtan düşüyordu 'biri' ;)

  • Mehmet Sadyk
    Mehmet Sadyk

    bilgisayar mühendisliği bölümü ne işe yarar

  • Zeynep Deniz
    Zeynep Deniz

    son bir haftamı zehir ettin:( ama iyiki varsın..

  • Tuğba Okyay
    Tuğba Okyay

    11011000110101011000011100101010011..yeteeeeeeer!

  • Halime Kara
    Halime Kara

    beni kendine bu denli bağlamayı başarmış yegane varlık..!

    ne seninle ne de sensiz inan yaşanmıyor çaresiz :)

  • Blue Send Me
    Blue Send Me

    Aylardır (yaklaşık6-7 ay) 'benir formatlaa' 'beni formatlaaaaa' diye bağıran ama tembelliğimden daha zaman var bu beni bi kaç ay daa idare eder diye salladığım, şu anda içindeki dosyaların %90 nı bosuk olan, windovsu doğru dürüst çalışmayan, internete bağlanmaya çalışıorken bana sinir krizleri geçirten kendine 60 tan geriye sayıp yeniden başlayan ve virüslerin içinde cirit attığı ve hatta üremeye başladığı aptal alet. Bu aletle ilgili öğrendiğim en önemli şey şu oldu bağışıklık sistemi '0'(sıfır) .

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Her biri tek bir amaca yönelik (ses-görüntü kayıt cihazı, görüntü mikseri, ses mikseri, hırsız alarmı, elektronik daktilo, görüntülü telefon, fax, gibi) elektronik devreler ile yapılan olayların oldukça hantal ve yavaş şekilde fakat hepsini birden programlama ile gerçekleştirebilen aletler.

  • Ndk
    Ndk

    önce tetrisler, sonra joystickli atariler derken hayatıma giren en güzel bir şey... sınırsızlık abidesi... 'başka teknoloji istemem, benim bilgisayarım bana yeter' dedirtir insana..ama neme lazım milenyum çağındayız..bu güzel aletlerin yerini de başka aletler alablir muhtemelen

  • Ali Güç
    Ali Güç

    Bilgisayar insan zekası olmadan kullanılması imkansız cihazlar toplulugu.

  • Gamze Kırlangıç
    Gamze Kırlangıç

    En nefret ettigim icat.Bazen pencereden atasim geliyo.

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Bir öğretmenin evine aldığı Commodore türü makinaya 'Atatürk Kimdir? ' yazıp saatlerce cevabını beklediğini gördüğüm herşeyi bilen alet.

  • Fatma Sena Gündüz
    Fatma Sena Gündüz

    kelime anlamı ile turk dil kurumunun en büyük icadı...

  • Akin Sanli
    Akin Sanli

    Zamanın daha iyiy kullanılabilmesi ve degerlendirilebilmesi icin,bir problemin cözüm mantigini programlama dilleri adi verilen,deyim ve komutlardan meydana gelen yöntemlerle derleyen,düzenleyen ve isleyerek yeni bilgiler olusturan sistemlere bilgisyar denir.
    Bilgisayarlar insanın genis düsünce gücünün yarttıgı birer makinedir.genis anlamda yogun ve daginik bilgileri zamaninda istenildigi detaylara eriserek degerlendirebilen sistemler olarak ta tanimlanabilir. Bilhgisayarlar programlar vasitasiyla yönlendirilirler,Burada taninmalanan yöntemlerle bilgileri depolayan,düzenleyen ve isleyerek yeni bilgiler üreten sistemlerdir.

  • Zeynep Yılmaz
    Zeynep Yılmaz

    1. Modeminizi kapattý ð ý ný zda içinizde bir burukluk hissediyorsaný z;
    2. Defterinizdeki tüm adreslerde @ varsa;
    3. Internet eriþ imi olmadý ð ý icin annenizle haberleþ emiyorsaný z;
    4. Telefon faturaný z 2 sayfadan fazlaysa;
    5. Esiniz resti çekip 'Hayý r, bilgisayar yatað a giremez! ' dediyse;
    6. Bilgisayar masaný zý n sandalyesini bir klozetle deð iþ tirmeyi düþ ündüyseniz;
    7. Gülümsedið inizde basinizi yan çeviriyorsaný z; :-)
    8. Esiniz devamlý olarak evlilikte iletiþ imin önemini vurguluyorsa ve siz de bunun üzerine kendisine yeni Bir telefon hattý ve modem aldý ysaný z;
    9. Kelime iþ lemcinizle birseyler yazarken her noktadan sonra 'com' yazý yorsaný z.com
    10. '0,1,2,3,4,5,6,7,8,9,A,B,C,D,...' diye sayý yorsaný z;
    11. Rüyalarý ný z 256 renkse;
    12. Uyumaya çalý þ ý rken sleep(8*3600) diye düþ ünüyorsaný z;
    13. Asansöre bindið inizde gitmek istedið iniz kata ait düð meyi çift tý klý yorsaný z.
    Bu Internet iþ ini biraz fazla abartmý þ sý ný z demektir

  • 5mevsim
    5mevsim

    Bilgisayarların Cinsiyeti

    X yerde kadınlar ve erkekler bilgisayarın dişi mi yoksa erkek mi
    olduğunu tartışıyorlarmış...

    Kadınlar bu aletin erkek olduğunu savunmuşlar. 'Çünkü' demişler,
    'bilgisayarlar aslında sorunları çözmek için yaratılmış olmalarına
    rağmen ömürlerinin dörtte üçünü sorun yaratarak geçirirler... Daha
    da önemlisi, bunlardan bir tane aldığınız an, biraz daha sabretmiş
    olsaydınız çok daha gelişmiş bir modeline sahip olabileceğinizi
    görüp pişman olursunuz....'

    Erkekler tabii tam ters görüşte... 'Bilgisayar dişidir' diyorlar,
    'çünkü onun mantığını yaratıcısından başka hiç kimsenin anlaması
    mümkün değildir, bu bir. Yaptığınız en küçük hatayı bile derhal
    hafızasına kaydedip tekrar tekrar önünüze koyar bu ikiii... Ve bir
    bilgisayar aldıktan kısa bir süre sonra fark edersiniz ki, bir o
    kadar daha parayı ona gereken aksesuarlar için harcamaktasınız, bu
    da üüüççç....

  • Demet Hocaoğlu
    Demet Hocaoğlu

    onunla tanıştığımdan beri hayatım kaymış vaziyette,naptığımı bilmeden yaşıyorum...
    bilimsel bişeyler yazmak isterdim ama aklıma tek gelen bu...

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    Elektronik bilgisayar düşüncesi, ancak 1919 yılında ortaya atıldı, Çünkü bu tarihte Eccles ve Jordan 'flip-flop' devresini bulmuşlardı. Ancak, elektronik bilgisayar konusundaki ilk ciddi çalışmalar 11. Dünya Savaşı yıllarına rastlar Bu yıllarda A.B.D ordusu, balistik yöriinge hesaplarını hızlı bir biçimde yapabilecek bir makinenin arayışı içindedir. Bu nedenle Pennsylvania Üniversitesinde 1942 yılında başlatılan bir çalışma 1945 yılında sonuçlandı ve ilk modern bilgisayar olarak bilinen ENIAC 'Electronic Numerical lntegrator and Calculator' ortaya çıktı, 18.000 elektronik tüpten oluşan ve 100 KW güç harcayan bu dev bilgisayar J.P. Eckert ve J.W, Mauchley tarafından gerçeklenmiştir. 30 metre boy ve 30 ton ağırlığındaki ENIAC'a çok kişi, haklı olarak, çalışmaz gözü ile baktı. Ancak ENIAC dokuz yıl çalışma başarısı gösterdi. ENIAC aritmetik işlemlerin yanı sıra diferansiyel denklem de çözebiliyordu. Ayrıca bölme ve kök alma için özel devreleri mevcuttu. 'e' sayısını 2000 basamağa kadar hesaplayabiliyordu. Günümüz bilgisayarlarının atası sayılan ENIAC 'ta sayılar onluk düzende saklanıyor ve onluk düzende işleme katılıyordu. Bir toplama işlemini 200 mikro saniyede, bir çarpma işlemini 2300 mikro saniyede yapabiliyordu.



    ENIAC' ın yapımı sürerken Dr. Von Neumann ve arkadaşları, Babbage'nin önerdiği makine üzerinde çalışıyorlardı. Bu çalışmalar sonunda, programı bellekte saklanabilen ilk bilgisayar olan EDVAC (Electronic Discrete Variable Automatic Computer) ortaya çıktı (1952) . EDVAC' ın 4096 bellek gözü bulunmaktaydı ve veriler ile program aynı bellekte saklanmaktaydı. Bu yöntem günümüz bilgisayarlarının çoğunda kullanılmaktadır.



    1947 yılında 23.000 röle ve 13.000 tüpten oluşan SSEC (Selective Sequence Electromc Calculator) IBM firmasınca gerçeklenmiştir.



    1948 yılında transistörün bulunuşu, bilgisayar teknolojisinin gelişmesinde sıçramaya neden olmuştur. 1960'lı yıllara gelindiğinde, artık bilgisayarlar standart olarak üretilip satılmakta veya kiraya verilmekteydi.



    60'lı yıllarda gerçeklenen bilgisayarlar, boyutça büyük olmalarının yanı sıra ortam koşulları açısından nazlı makinelerdi. Çalışma ortamları nem ve sıcaklık açısından denetlenmek zorunda idi. Bu durum, bilgisayarı, bilgi işlem odasına hapsetmekte ve ofis ve fabrika ortamına inmesini engellemekte idi. Transistör teknolojisindeki gelişmeler, hem bilgisayarın boyutunu küçülttü hem de ortama olan bağımlılığını azalttı. Bu arada harcadığı gücü de önemli ölçüde azalttı. Sonuçta, fiyat olarak ucuz, boyut olarak küçük, fabrika veya ofis ortamında çalışabilen orta boy (mini) bilgisayarlar devri başlamış oldu.

    Boyut ve fiyatı azaltan bir başka gelişme, tüm devre teknolojisinin gelişmesidir. Bu yeni teknoloji sayesinde çok sayıda transistör ve pasif elemandan oluşan elektronik devre tek bir tüm devre içine sığdırabilmiştir.



    60'lı yıllara kadar bilgisayarın elektronik yapısı ön plandaydı. Bilgisayarın programlanması özel bilgi ve beceri gerektiriyordu. Giderek bilgisayarların standart olarak üretilmesi, dolayısıyla bilgisayar sayılarının ve bilgisayar kullanıcılarının artması, kullanıcılara kolay gelecek ve makineden bağımsız programlama dillerinin geliştirilmesinin gerektiğini ortaya çıkardı. Bu nedenle bu dönemlerde (daha çok bilimsel ve mühendislik çalışmaları için) , FORTRAN, (ticari uygulamalar için) COBOL programlama dili ve bu diller için derleyiciler geliştirildi. Bu yıllarda bilgisayar donanım fiyatları, yazılım fiyatlarına göre o denli yüksekti ki, bilgisayar satın alana yazılım, genelde çok ucuza, hatta bazen bedava veriliyordu.

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    ENİAC:üretilen ilk bilgisayardır..14 şubat 1946'da üretilen eniac yaklaşık 30 tondu...IBM 1950'lerde müjdeyi verdi..müjde 1950 yılında çıkacak olan IBM bilgisayarlar 1,5 ton olacak....

  • Oktay Karaca
    Oktay Karaca

    Samurai shadow da ukyo ile herkesin (özellikle boynuzlu olanların :) kafasını kırdığım, ekmek paramı sırtından kazandığım sevimsiz alet.

  • Ekrem Erbil
    Ekrem Erbil

    başkalarının yapıp bizim kullandığımız cihaz.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Bilgisayarınızı koruyun:
    bkz. Virüs
    bkz. Spyware

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    konuya tam hakim olmasam da onsuz yapamam.

  • Arthas
    Arthas

    İlk Bilgisayarlar

    Bilgisayardan, PC, Kişisel Bilgisayar, IBM-uyumlu bilgisayar diye söz edildiğini, kimi zaman 386,486, Pentium adlarıyla adlandırıldığını duymuş olmalısınız. Biraz daha ileri giderek, ISA, EISA, PCI bilgisayarlardan da söz edildiğine rastlamışsınızdır. Biraz daha teknik konulara meraklı olanlar, AT, XT, Ps/2 gibi terimlere de aşina olmalılar.

    1980'lerden bu yana kişisel bilgisayarları ya anakartının genel mimarisi, ya da anaişlemcinin modeline göre türlere ayırmak gelenek oldu. Şimdi PC dünyasına biraz daha yakından bakabiliriz:

    IBM-PC

    Bilgisayar çılgınlığını başlatan bu cihaz, 1981 yılında piyasaya sürüldüğünde, hangi tür mağazalarda satılabileceği bile belli değildi. İki adet 5.25 inçlik floppy disket sürücüsü olan IBM PC'nin sabit diski yoktu. Ana işlemcisi Intel 8086 idi; beş adet kart yuvası vardı. Bir süre sonra IBM bu modele sabit disk koydu; ama RAM çipi denilen bilgisayarın hafızasını oluşturan çipi anakartla birleşik olduğu için arttırılması mümkün değildi. Elinizde böyle bir antika bilgisayar varsa, yenilemek güncelleştirmekten vazgeçin; olduğu gibi saklayın. Bir süre sonra antikacılara ya da bilgisayar-teknoloji müzelerine satabilirsiniz.

    IBM XT

    IBM firmasının 10 megabyte sabit disk koyduğu ilk kişisel bilgisayarı olan XT'nin CPU'su da ilk PC'ye göre daha hızlı Intel 8088'di. Kart yuvası sayısı 8'e çıkartılmıştı. 8-bit tabir edilen standartta kart kabul eden bu bilgisayarın da bugün layık olduğu tek yer müze!

    IBM AT

    1985'te piyasaya sürülen ve bugünkü şekliyle PC'nin gerçek büyükannesi olan AT, Intel 80286 CPU üzerine inşa edilmişti. Orijinal PC'ye göre beş kere daha hızlıydı ve 16-bit standardında kart kabul ediyordu. IBM firması, bu bilgisayarla, ISA denen anakart mimarisini bütün endüstrinin yararlanabileceği şekilde kullanıma açtı. ISA bütün bilgisayar endüstrisi için standart mimari anlamına geliyordu; nitekim öyle de oldu. Bir anda yüzlerce şirket, AT ile uyumlu cihazlar imal etmeye başladı. Modemlerin, tarayıcı ve diğer harici cihazların bilgisayara bağlanmasında kullanılan ara-birim kartlarının bir anda mağazaları doldurması, bu standardın gerçekten bütün endüstri tarafından kabul edilmesiyle mümkün oldu. Ancak AT bilgisayarların anakart hızı bugünkülere oranla son derece düşük olduğu için böyle bir bilgisayarın yeni kartlarla güncelleştirilmesi, yeni kartlara verilecek paranın çöpe atılması olur. IBM-AT bilgisayarın anakart büyüklüğü, günümüzdeki modern kartlarla aynı olduğuna göre, kasasının boş kutu olarak değerlendirilip, içindeki herşeyi değiştirmek mümkündür. Ancak orijinal AT'nin güç birimine ayırdığı yer çok küçük olduğu için, yenilemek için göstereceğiniz zahmet, boş kutu masrafından sağlayacağınız tasarrufa değmeyecektir.

    PCjr ve PS/2

    ISA standardının kabulü ile IBM dışındaki firmaların IBM-uyumlu denilen bilgisayar imalatı da hızlandı. IBM'in ilk AT bilgisayarları oldukça pahalı idi. Diğer firmaların IBM-uyumlu bilgisayarları ise çok daha ucuzdu. IBM, 1986 ve 1987 yıllarında çıkarttığı PCjr modeli ile diğer firmalara kaptırmaya başladığı ev-bilgisayarı pazarını geri almaya çalıştı. PS/2 ise, IBM başka firmalar tarafından benzerinin yapılmasına izin vermediği bir mimari ile yapılıyordu. IBM bu mimariye MCA (Micro Channel mimarisi) adını veriyordu. ISA'dan farklı, günümüzdeki Tak-Çalıştır türü kartlar gibi, MCA bilgisayarları için yapılacak kartların ayarlarının kullanıcı tarafından değil, bilgisayar tarafından otomatik yapılacak olmasıydı. Ne var ki, bu strateji tutmadı. PCjr, çok az yetenekli oluşu; PS/2 ise herhangi bir mağazadan satın alınabilecek ISA kartları kabul etmediği ve MCA kartları diğerlerine oranla üç-dört kat daha pahalı olduğu için PS/2 bilgisayarları birkaç kişi ve firmanın antikaları arasında yer aldı. IBM, daha sonra fazla duyurmadan, PS/2 bilgisayarların ISA modellerini de çıkarttı. Eğer böyle bir bilgisayara sahipseniz, anakart yeri yeni anakartları alacağı ve güç birimine ayrılan köşe oldukça geniş olduğu için her şeyi yenilemek şartıyla, boş kutusu olarak kullanabilirsiniz. Ancak dökme-metal şasesi yüzünden yerinden kaldırması zor olan PS/2, kullanıcıya hayatı bayağı zorlaştırabilir.

    386, 486 ve PENTIUM

    Ve geldik günümüzün modern bilgisayarlarına. 1987'den itibaren Intel firması her iki yılda bir ana-işlem çipini daha hızlı ve daha çok işlem yapabilen modellerle geliştirmeye başladı. 486'yı 586 izledi. Bu sırada diğer firmalarda CPU üretmeye ve kendi çiplerine Intel-benzeri isimler vermeye başlamışlardı. Intel firması, rakamdan oluşan marka ve mamul adlarının telif hakkını korumanın güç, hatta imkansız olduğunu acı şekilde öğrenince, 586 çipine 'beş kelimesinin Latincesinden (Penta) türetme Pentium adını verdi. (Pentium adı o kadar tuttu ki, Intel 686 ve 786 olması gereken çiplerine Pentium II ve Pentium III adını verdi.)

    İntel Ailesinin Gelişimi

    Intel firmasının 386 çipi ile geliştirdiği bilgi işlem yöntemi, daha sonraki bütün çiplerinde aynen uygulanmıştır.Bir başka deyişle 486 ve Pentium çipleri sadece daha gelişmiş 386'dır. Bugün sadece '386-çipi' diye adlandırılan ISA mimarisinde inşa edilmiş bilgisayarlar, hafıza ve sabit disk alanına göre modern işletim sistemlerinin bir sürümü ile çalışırlar. Bu tür bilgisayarlarda CPU, RAM ve Sabit Disk imkanlarına göre Windows 3.1, Windows 3.11, Windows 95...2000,Windows NT işletim sistemini görebilirsiniz. 'Açık sistem' veya GNU gurubu denilen işletim sistemleri (Linux gibi) 386-tipi bilgisayarlarda yeni Windows sürümlerine göre daha rahat çalışır.

    Intel 386 veya Intel 486 (ve bunların dengi olan AMD ve Cyrix çipleri) bulunan bilgisayarlar, ISA ve bunun geliştirilmişi olan EISA mimariye sahiptir; yani çarşıdan alacağınız herhangi bir ara-birim kartını takabilirsiniz. Fakat Intel, ISA'nın ve EISA'nın en büyük zorluğu olan, takılan kartın ince ayarlarının kullanıcı tarafından yapılması zorunluluğunu ortadan kaldıran ve adına kısaca PCI dediği yeni bilgisayar mimarisi geliştirdi. PCI mimarisinin en büyük özelliği bu mimariye uygun kartlar katıldığında kartın bilgisayarla uyumlu hale getirilmesi için hiçbir ayarının yapılması zorunluğu (ve çoğu zaman imkanı) olmamasıdır. Bu tür bir kartı ISA ve EISA bilgisayara takamazsınız, ama PCI mimarisindeki anakartlarda genellikle birkaç ISA, hatta EISA kart yuvası bulunabilir.

    Çeşitli anakart firmaları, 386 çipinden CPU'yu takılıp çıkartılabilen tarzda yapıyorlar. Ayrıca 386-tipi ile bilgisayarın hafıza çiplerinin de değiştirilmesi ve artırılması mümkün hale geldi. Bu tür bir anakarta sahipseniz, büyük bir ihtimalle bilgisayarınızın CPU, RAM ve benzeri birçok unsurunu yenileyebilirsiniz.


    Intel Firması 1968 yılında hafıza tümdevreleri yapmak üzere kuruldu. Üretecekleri bir hesap makinesi için CPU tümdevresi isteyen, hesap makinesi üreten bir firmanın talebi; ve yine üretecekleri bir terminal için yine özel bir tümdevre isteyen, diğer bir firmanın isteklerini karşılamak için, Intel firması 4004 (1971) ve 8008 (1972) CPU'larını yapmıştır.

    Mikroişlemciler ve mikrobilgisayarların sınıflandırılmasında en temel bir ölçü, mikroişlemcinin tümdevre-üzerinde işlem yaptığı en uzun verinin bit sayısı, yani kelime uzunluğudur (word length) . 4-bit işlemci olan 4004 ve 8-bit işlemci olan 8008'den başlayarak, mikroişlemciler ve mikrobilgisayarlar için, 4-bit, 8-bit, 16-bit, 32-bit, 64-bit gibi veri uzunluk standartları doğmuştur.

    Intel, bu ilk müşterilerden başkasının, 4004 ve 8008 tümdevrelerine ilgi göstereceklerini tahmin etmediği için, üretim hattını düşük kapasitede tutmuştu. Fakat tahminlerinin aksine, bu tümdevrelere çok büyük bir ilgi oldu. Bunun sonucu ve aynı zamanda 8008'in 16K'lık hafıza limitini aşmak amacıyla, Intel firması 1974 yılında genel-amaçlı 8080 CPU'sunu üretti. Birden bu tümdevreye büyük bir talep oldu ve kısa bir süre içinde 8080, 8-bit mikroişlemci endüstri standardı oldu. Intel, iki yıl sonra 1976'da, gelişmiş bir 8080 işlemcisi olan 8085'i piyasaya sürdü.

    Intel 1978 yılında ilk 16-bit mikroişlemci olan 8086'yı üretti. 8086 daha önceki 8080/8085 ürününe bazı yönlerle benzemesine karşın, iki işlemci ailesi birbiri ile uyumlu değildi. Bir yıl sonra 1979'da üretilen, 8086'nın 8-bit veri yoluna sahip sürümü olan 8088, 1981 yılında üretilen IBM PC mikrobilgisayarlarının ilk işlemcisi olmuştur. Kısa sürede endüstrinin 16-bit mikroişlemci standardı olan 8086/8088, günümüze kadar uzanan pek çok değişik ürünüyle, x86 ailesi diye adlandırılan mikroişlemci ailesinin çekirdeği (core) oldu.

  • Arthas
    Arthas

    Yüzyılımızın belki en önemli buluşu olan bilgisayarlar, artık günlük yaşantımızın her aşamasına girmeye başladı. Bu cihazlar önceleri belirli amaçlar için kullanılabilmesine karşılık, zaman içinde boyutlarının küçülmesi ve ucuzlaması sonucunda her alanda kullanılır olmuştur.

    Bilgisayar tarihçesine bir göz atarsak, bilgisayar fikrinin çok eskilere dayanmadığını görürüz. Daha 1830'larda Charles Babbage(1792-1871) fark makinasını ve ardından analitik makinayı yapmasıyla hesaplama işlerinin elektro mekanik araçlara yaptırılması ve sonuçların elde edilmesi görüşü doğmuştu. Charles Babbage yaptığı bu makinalar ile başarılı sonuçlar elde edememesine rağmen, bilgisayarların temelinin onun tarafından atıldığı kabul edilmektedir.

    1850 yılında George Boole kendi adıyla anılan ve sadece 1 ve 0 rakamlarının kullanıldığı Boole Cebiri sistemini bularak, bilgisayarların gelişimi üzerinde önemli rol oynamıştır.

    1890'da Herman Hollerith tarafından, delikli kartlarla bilgilerin yüklenebildiği ve bu bilgiler üzerinde toplama işlemlerinin yapılabildiği bir elektro mekanik araç geliştirdi. Bu hesaplayıcı ABD'nin 1890 nüfus sayımında başarılı biçimde kullanıldı.

    İlk analog bilgisayar 1931 yılında Vannevar Bush tarafından gerçekleştirildi. Buna karşılık, ilk sayısal bilgisayarı George Stibiz 1939'da New York'taki Bell Laboratuvarında üretti. Stibiz ikili sistemi bu makinaya uygulayarak komplex sayılarla aritmetik işlemler yapılmasını sağladı.

    Bilgisayarlar konusunda en önemli ve hızlı gelişmelerin 2. Dünya Savaşından sonra başladığı görülüyor. Haward Aitken IBM ile işbirliği yapmak suretiyle 1944'de MARK I'i tamamladı. Bu bilgisayar küçük kapasiteli olmasına rağmen o günün koşullarında büyük bir başarı olarak kabul edildi. MARK I'e bilgiler delikli kartlarla veriliyor ve sonuçlar yine delikli kartlarla alınıyordu.

    Bir grup bilim adamı tarafından 1945'de ENIAC isimli bir bilgisayar yapıldı. ENIAC askeri amaçlar için geliştirildi. Radyo lambaları kullanılıyordu ve MARK I'e göre oranla oldukça hızlıydı. Bu bilgisayar ile elektronik bilgisayara geçiş başlamış ve mekanik donanım yerini elektronik devrelere bırakmıştır.

    Ticari amaçlarla kullanılabilen ve seri halde üretimi yapılan ilk bilgisayar UNIVAC I oldu. Bu bilgisayarın giriş-çıkış birimleri manyetik bant idi ve bir yazıcıya sahipti. Aynı yıllarda IBM 701 bilgisayarı piyasaya çıktı. Bu bilgisayarın vakum tüplü ve basit biçimde programlanabilen bir yapısı bulunuyordu. IBM firması 1958'den itibaren bilgisayarda vakum tüpleri yerine diot ve transistörleri kullanmaya başladı. Buna bağlı olarak daha küçük, hafif ve daha az ısınan bilgisayarlar pazarlandı. Ayrıca bilgi depolama ortamları olarak disk ve tamburlar kullanılmaya başlandı.

    1964 yılından itibaren transistörlerin yerini bütünleşik devrelerin alması bilgisayar alanındaki gelişmelere ivme kazandırmış; daha hızlı, güvenilir ve maliyeti daha ucuz bilgisayarlar üretilmeye başlanmıştır. 1970 yılından itibaren geniş çapta bütünleşik devrelerin kullanılmaya başlanmasının bilgisayar devrimine yeni boyutlar kattığı görülmüştür. Özellikle 1993 yılından itibaren geniş bellekli ve hızlı bilgisayarlar yanısıra güçlü programlama dilleri ve işletim sistemlerinin ortaya çıktığı dikkatleri çekmektedir. Artık eski bilgisayarlarda kullanılan çekirdek bellek yerine daha ucuz manyetik iç bellekler kullanılmakta ve bilgisayar maliyetleri gün geçtikçe düşmektedir.

  • Bora Bozkurt
    Bora Bozkurt

    TDK'nun belki de en başarılı ürünü! ..

  • Hayda Bre
    Hayda Bre

    zamnımın cogunu birlikte gecirdigim bi nevi arkadas...cok zaman aldıgı icinse bi dusman :)