Turkiye Basketbol Ligi'nde oynanan serinin dorduncu macinda, Galatasaray'a 115 - 102 yenilerek elenen takimdir...
Macin normal suresi 83 - 83, ilk uzatma devresi de 98 - 98 bitiyor. Ikinci uzatmada 17 - 4'luk bir seri yakalayan konuk ekip, karsilasmadan 115 - 102'lik bir skorla ayrilarak adini yari finale yazdiriyor... Kendilerini tebrik ediyoruz...
Ve tabi bu arada, Besiktasli oyuncu ve taknik ekibe de, harcadiklari emek adina tesekkur ediyoruz...
ilk önce şunu belirteyim bu konunun yazılışında sorun var KLUBU değil türkçemizi katletmişler yine,neyse zaman zaman formdan düşüşüne kızsamda renklerinden vazgeçemediğim,bana göre en asil renkleri kendinde toplayan delikanlıların takımı
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935'te 'Atatürk Günü' adı altında yapılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e gençliğin beslediği sevgi ve saygıyı dile getirebilmek amacıyla bir 'Atatürk Spor Günü' düzenlemeye karar veren Beşiktaş Jimnastik Kulübü, 1935 Mayıs ayı içinde Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri ile bir toplantı düzenleyerek, bu öneriyi gündeme getirmiştir.
24 Mayıs 1935 günü bu bayram nedeniyle, Kadıköy Stadı'nda yapılacak hareketleri izlemek üzere 20 binden fazla seyirci toplanmıştır.
O gün yarışmalardan önce yapılan resmi geçitte, başta 100'ü aşkın sporcu kadrosuyla Beşiktaş, onu takiben Fenerbahçe ve Galatasaraylı sporcular, tek tip kıyafetleriyle başları dimdik, sert adımlarla yürürken, çılgınca alkışlanmışlardır. Bu çok güzel olaydan kısa bir zaman sonra, Türk Spor Teşkilatı ileri gelenleri, 1924'ten beri her yıl yapılmakta olan Spor Kongresi için, Ankara'da bir araya gelmişlerdir.
Beşiktaş'ın kurucularından Ahmet Fetgeri Bey, ilk gün kürsüye çıkmış ve kongreye şu öneriyi getirmişti:
'Muhterem Kongre üyeleri, Beşiktaş Jimnastik Kulübü, uzun zamandan beri tasarlamakta olduğu bir spor projesini, kardeş kulüpler olan Fenerbahçe ve Galatasaray ile nihayet uygulamaya koymuş ve 24 Mayıs 1935 günü Kadıköy sahasında bir 'Atatürk Spor Günü' düzenlemiştir.
Türk spor basını ve spor kamuoyunda çok geniş yankılar uyandıran bu gençlik hareketi, gerçekte Türk Gençliği'nin Ulu Önder Atatürk'e olan sevgi ve saygısını gösterebilmesi için bir vesile olmuştur. Amacımız şudur; İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz bu 'Atatürk Günü'nün tüm Türk Gençliğine mal edilebilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında ve her yıl yapılmasını teklif ediyorum. Kabul edilmesi halinde bu karar, Beşiktaş Kulübünden çok, kongrenin onuru olacaktır. Saygılarımla.'
Ahmet Fetgeri Bey, alkışlar arasında kürsüden indikten sonra, tasarı oylamada kabul edilmiş ve Atatürk'e arz edilmiştir. Atatürk, bu güzel tasarıyı tereddütsüz kabul etmiş ve kanunlaşması için ilgililere gerekli son emirleri de vermiştir.
İşte 1935 yılının Mayıs ayı içinde Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarafından önerilip, gerçekleştirilen bu gençlik hareketi kanunlaştıktan sonra, '19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı' olarak büyük bir coşkuyla, büyük bir onurla kuşaklar boyu kutlanmaya devam ediyor.
Bana bir kez daha, Ankara'ya gitmenin en guzel tarafi, sonunda Istanbul'a donulecek olmasidir dedirten terimdir... :)
Dogrusunu soylemek gerekirse, Besiktas'in bu son bir hafta icinde yaptigi uc mactan (Ankaraspor ve Ankaragucu deplasmanlari ile hafta arasi yaptigi Fortis Turkiye Kupasi finali) da galibiyetle ayrilabilecegine inanmakla birlikte, ters bir sonuc olma olasiligini da dusunmedim degil...
Ankaraspor, ligin birinci devresinde yapilan macta Besiktas'i Istanbul'da yendigi gibi, Turkiye Kupasi macinda da yenme basarisini gostermis bir takimdi. Hep ters gelen bir takimdi yani. Yine mi dedirtti bir an bana. NTV'de izledigim Ridvan Dilmen, Ankaraspor'un bu macta sezonun en iyi futbollarindan birini oynadigini soyleyince hic sasirmadim. Aykut bunu hep yapar Besiktas'a karsi :)
Fenerbahce ile oynanan Kupa finali oncesi dusuncelerim: Ayni takima daha on gun once, hem de kendi sahanda ve kendi seyircin onunde yenilmissin, son yillarda rakibinin sana karsi belirgin ustunlugu var, kolay kolay mac alamiyorsun ve ayrica onlarin 26 senelik bir acligi vardi bu kupaya karsi... Bu gibi gibi ducuncelerin yanina, bir de takimin bir baska cephede daha mucadele etmesinin motivasyon acisindan sorunlar yaratabilirini de ekledigimde, cok zor bir macin beklendigini soylemek yanlis olmasa gerekirdi... Oyle ya, Sampiyonluk ya da lig ikinciligi demek Sampiyonlar Ligi demek, Sampiyonlar Ligi demek ise bol para ve kariyer demekti ve Besiktas'in asil hedefinin bu oldugunu dusunuyordum... Ama, Besiktas, cikti Izmir Ataturk Stadi'na, kartallar gibi oynadi ve aldi alacagini rakibinden. Onlarin vuslati da (Fenerbahce - Turkiye Kupasi) bir baska bahara kaldi haliyle :)
Ve son Ankaragucu... Mactan once de yazmistim, onlara kardes ama Besiktas'a dusman Bursaspor'un bu haftaki macinin Bursa'ya cok uzak olan Trabzon'da olmasi, Bursasporlu taraftarlarin da Ankaragucu taraftarlariyla birlikte olacagi ve her Ankara deplasmaninda Besiktas'a bol bol edilen hakaret ve kufurlerin bu macta daha katmerlilerinin yapilacagini goz onune almis, takimin da hafta arasi Turkiye Kupasi Finali gibi bir mactan cikacak olmasini dusunmus, ayrica Ankaragucu'nun ligdeki durumuna bakmis ve demistim ki, bu mac cok zor gecer... Gecti de...
Ama her seye ragmen her uc mactan da alinlarinin akiyla cikan bu cocuklari, alinlarindan tek tek opmek istiyorum simdi...
Bir onceki yazida alma mazlumun ahini, cikar aheste aheste deyisi geliyor insanin aklina diye yazmistim, okuyanlar gormustur. Ne alaka diyen olur belki, kisaca aciklayayim efendim...
Fenerbahce, bu kupayi son olarak bundan tam 26 yil once kazanmisti. O sene ceyrek finlade Besiktas ile eslesen Fenerbahce, Kadikoy'deki ilk mactan 1 - 1 lik beraberlikle ayrilmisti. Ancak donemin Fenerbahce baskani Ali Sen, o zamanlar Besiktas kaptani olan Mehmet Eksi'nin bir onceki turda oynanan Besiktas - Boluspor macinda gordugu sari kart nedeniyle cezali olmasi, dolayisi ile Fenerbahce macinda oynamamasi gerektigini one surerek itiraz etmisti. O macin hakemi Ihsan Ture'nin ustune basa basa 'sari karti Mehmet Eksi'ye gostermedim' diye soylemesine ragmen, federasyon maci 3 - 0 Fenerbahce'ye vermisti. Rovans maci Ali Sami Yen Stadi'nda oynanmis, Besiktas 2 - 1 kazanmasina ragmen elenmisti...
Haksiz kazanilan kupanin, kazananin son kupasi olmasidir ki, insanin aklina mazlumun ahi gelir...
Tribünlerde verdikleri sosyal mesajlara dikkat çeken Çarşı grubuna sahip olan takimdir...
Bugun ogreniyoruz ki, bu sosyal mesajlara bir yenisini daha eklemis bu harika tribun olusumu. Kendilerine tesekkur ediyor, boylesi guzellliklerin diger tribun gruplarina da ornek olmasini diliyoruz...
Haber:
Carsi, Kütahya'nın Tavşanlı İlçesine bağlı Karapelit Köyündeki 48 öğrenciye eğitim ve kıyafet yardımında bulundu. Berlin Çarşı'nın hazırladığı yardım paketlerini Çarşı Tribün Lideri Alen Markaryan dağıttı.
Tavşanlı Karapelit İÖO Müdürü Maksut Serin’in öğretmenlere ait bir web sayfası forumunda okulu ve öğrencileri için istediği yardım çağrısına Almanya’dan Berlin Çarşı Grubundan olumlu yanıt geldi.
Berlin Çarşı Temsilcisi İlker Altınsır’ın; okul müdürü Maksut Serin’i arayarak Karapelit İlköğretim Okulu öğrencilerine yardımcı olmak istediğini belirtti.
48 öğrenci için hazırlanan ayakkabı, kaban ve kazaktan oluşan kıyafet yardımları ile; kitap, defter, suluboya, kalem, silgi vb eğitim yardımları Berlin Çarşı tarafından hazırlanarak Kütahya’ya gönderildi.Kütahya Çarşı Grubu başta olmak üzere Tavşanlı Moymulspor futbolcularının ve köy halkının geniş katılımı ile Karapelit İÖO bahçesinde yapılan törenle yardım paketleri Çarşı Tribün Lideri Alen Markaryan tarafından öğrencilere dağıtıldı.
Ulu Önderimiz Atatürk, Kulübümüz’ün kurulmasından büyük mutluluk duymuş ve kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada mektebini bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı.
Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihati Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.”
1914 ile 1920 yılları arasında Akaretler/Spor Caddesi'nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne komşu olan Atatürk, görevi gereği sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesiyle kız kardeşinin Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet ederdi. Taraftarlar arasında asker kökenli olmanın getirdiği sevgi ve saygıyla pekişen bağlılık, Ulu Önder'in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara verdiği belgelerle sabittir.
Atatürk’ün Akaretler Yokuşu üzerinde oturduğu 76 nolu binanın dış kapısı yanındaki Mermer Kitabe'de şu satırlar yer almaktadır: 'Atatürk, 1.Dünya Savaşı'ndan düşmana karşı İstanbul'u koruyup kurtaran, Çanakkale Müdafihi Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa iken bu evde kiracı olarak kalmıştır.'
Mustafa Kemal Atatürk; Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce 1916'nın ilk günlerinde Akaretler'deki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki Plazalar'ın bulunduğu alan) , Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler'i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır: 'Efendiler; sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle, dikkatle izliyorum. Spordan yoksun bir gençlik nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni ikişafı noksan ve yetersiz olursa o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp, ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim.'
Üst üste beş yıl İstanbul Şampiyonu olan tek Kulüp (1939-1943) .
İstanbul Ligleri’nde en fazla gol atan takım (1 Sezonda 90 Gol, 8 Yılda 599 Gol)
Resmi Lig’de 18 maçta 18 galibiyet alan tek takım.
Resmi Ligler’de en fazla 'namağlup şampiyon' olan takım (7 Kez) .
Türkiye Ligi’nde 'Namağlup Şampiyon' olan tek takım.
Türk Milli Takımı'nı temsil hakkı verilen tek takım.
Ambleminde AY-YILDIZ olan tek Kulüp.
En fazla Centilmenlik Kupası alan takım (19 Kez) .
Genç Takımlar Futbol Ligi'nde en çok İstanbul ve Türkiye Şampiyonu olan Kulüp (30 Kez) .
Eskrimde Balkan şampiyonu olan Kulüp.
'19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı' fikrini ortaya atıp uygulamasını ve kanunlaşmasını sağlayan Kulüp.
Grekoromen güreşi, öncelikle kulüplere, daha sonra da Türkiye'ye yayan Kulüp.
Atletizm, eskrim, boks, basketbol, güreş ve futbolda Türkiye şampiyonlukları olan Kulüp.
Sırıkla atlamayı Türkiye'ye getiren Kulüp (Ressam Namik İsmail) .
Okullarda 'Beden Terbiyesi' dersleri veren Kulüp.
Türkiye'nin en zengin tesislerine sahip Kulübü.
Türkiye'de her branşta 'Spor Okulları' açan tek Kulüp.
Alt yapısından en çok yıldız yetiştiren Kulüp.
Üst üste 56 maç yenilmeyen tek kulüp 'Yenilmez Armada'.
Üst üste en fazla arka arkaya galip gelen takım (18 Kez) .
İki senede sadece 1 yenilgi alan tek takım.
Resmi bir maçta 10 gol atan tek takım; 1989-90 sezonunda Beşiktaş-Adana Demirspor: 10-0 Ali Gültekin (4) , Metin Tekin (3) ve Feyyaz Uçar (3) .
Evinde 10 sene hiçbir Anadolu takımına yenilmeyen tek takım.
Lig tarihinde en uzun süre yenilmeyen ekip (48 maç) Beşiktaş, 1990-91 sezonunun 26. haftasında Gençlerbirliği'ne 2-0 yenildikten sonra, 1991-92 sezonunu yenilgisiz kapattı. Besiktaş tam 48 hafta sonra, 1992-93 sezonunun 13. haftasında Galatasaray'a 3-1 yenildi
Birinci futbol liginde üst üste en çok maç kazanma rekoru (1959-60 sezonu üst üste 13 maç) .
Türkiye'de bütün kuruluşlar ISO 9001: 1994'e göre belgeli olmasına rağmen, Beşiktaş Jimnastik Kulübü ISO 9001: 2000 revizyonuna göre belgelendirilmiş ilk kuruluş. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, sportif branşlar yönetimi ve spor tesisleri işletimi, marka ve amblemli ürün pazarlama ve satışı, basın, halk, üye ve taraftar iletişimi ile üyelik hizmetleri alanlarında ISO 9001: 2000 versiyonuyla Türkiye'de belgelendirilmiş ilk ve tek spor kulübü.
Eskisehirspor macina, sakatligi suren Mert Nobre disinda butun futbolcularinin hazir oldugu takimdir.
Gecen haftaki Bursaspor macinda kirmizi kart gorerek takiminin bir devre on kisi eksik oynamasina neden olan Ibrahim Toraman, hafta arasi yapilan Fortis Turkiye Kupasi yari final rovans macinda oynamayarak cezasini tamamladigindan takimdaki yerini alabilecek olusu, eminim teknik kadroyu oldugu kadar, taraftarlari da mutlu etmistir...
Bu hafta sonu Eskisehirspor ile zorlu bir deplasman macina cikacak olan takimdir.
Bitime alti hafta kala, kendisi sampiyonluk yolunda yururken, rakip Eskisehirspor da kumede kalma savasi vermekte. Alinacak her puanin cok cok onemli oldugu bu aralar, her ikisinin de puan kaybetmek istemiyor olusu, macin zorlugunu artirici en buyuk etken kuskusuz... Bakalim neler gosterecek mac bize...
Yaptiklari tezahuratlarla her zaman begenimi kazanmis olan taraftarlarinin, dun aksamki Fortis Turkiye Kupasi yari final macindaki tezahuratlariyla da beni benden almis takimdir...
Duyanlara bu insanlarin akillarina 'Sampiyon olamazsak, kendimizi kopruden atariz' demek de nerden geldi dedirten topluluga selam olsun...
Bir GALATASARAY'lı olarak, Beşiktaş'ın şampiyonluğunu içtenlikle kutlarım.
bu yılın şampiyon olan takımıdır :))
ÇARŞI SABAHA KARŞI! ! ! ! :)))
Beşiktaş,kötü günler de Yıldırım Demirören'in isyanları iyi günde ise gözyaşları demek :)
Piyangodan şampiyonluk...
...
Hele 2 yıl önce F.B.nin son maçta Denizliyi yense şampiyon olacağı maçta 17 dakika uzatmay rağmen şampiyon olamamasını unutmamak gerekir.
Tamam,
Bir Galatasaray'lı olarak,
BJK'li kardeşlerimizin şampiyonluğunu kutlarız.
Amam henüz bir maç daha var,
ve futbolda herşey mümkün.
Bir GALATASARAY'lı olarak,
Kardeş BJK'yi ve şampiyonluğunu kutlarız.
profesyonel FUTBOL takımı
şimdiden
süper lig şampiyonu oldu
tebrikler
Futbolda 11. Lig Şampiyonluğuna çok yaklaşmış spor kulübü...
bu yıl şampiyon olamıycak ama en güzel takım..
Turkiye Basketbol Ligi'nde oynanan serinin dorduncu macinda, Galatasaray'a 115 - 102 yenilerek elenen takimdir...
Macin normal suresi 83 - 83, ilk uzatma devresi de 98 - 98 bitiyor. Ikinci uzatmada 17 - 4'luk bir seri yakalayan konuk ekip, karsilasmadan 115 - 102'lik bir skorla ayrilarak adini yari finale yazdiriyor... Kendilerini tebrik ediyoruz...
Ve tabi bu arada, Besiktasli oyuncu ve taknik ekibe de, harcadiklari emek adina tesekkur ediyoruz...
ilk önce şunu belirteyim bu konunun yazılışında sorun var KLUBU değil türkçemizi katletmişler yine,neyse zaman zaman formdan düşüşüne kızsamda renklerinden vazgeçemediğim,bana göre en asil renkleri kendinde toplayan delikanlıların takımı
en delikanlı takım...
İlk kurulduğunda ismi 'Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü' imiş, Jimnastiği de atsalardı ya daha karizmatik olurdu..
Gunun mana ve onemine binaen...
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935'te 'Atatürk Günü' adı altında yapılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e gençliğin beslediği sevgi ve saygıyı dile getirebilmek amacıyla bir 'Atatürk Spor Günü' düzenlemeye karar veren Beşiktaş Jimnastik Kulübü, 1935 Mayıs ayı içinde Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri ile bir toplantı düzenleyerek, bu öneriyi gündeme getirmiştir.
24 Mayıs 1935 günü bu bayram nedeniyle, Kadıköy Stadı'nda yapılacak hareketleri izlemek üzere 20 binden fazla seyirci toplanmıştır.
O gün yarışmalardan önce yapılan resmi geçitte, başta 100'ü aşkın sporcu kadrosuyla Beşiktaş, onu takiben Fenerbahçe ve Galatasaraylı sporcular, tek tip kıyafetleriyle başları dimdik, sert adımlarla yürürken, çılgınca alkışlanmışlardır. Bu çok güzel olaydan kısa bir zaman sonra, Türk Spor Teşkilatı ileri gelenleri, 1924'ten beri her yıl yapılmakta olan Spor Kongresi için, Ankara'da bir araya gelmişlerdir.
Beşiktaş'ın kurucularından Ahmet Fetgeri Bey, ilk gün kürsüye çıkmış ve kongreye şu öneriyi getirmişti:
'Muhterem Kongre üyeleri, Beşiktaş Jimnastik Kulübü, uzun zamandan beri tasarlamakta olduğu bir spor projesini, kardeş kulüpler olan Fenerbahçe ve Galatasaray ile nihayet uygulamaya koymuş ve 24 Mayıs 1935 günü Kadıköy sahasında bir 'Atatürk Spor Günü' düzenlemiştir.
Türk spor basını ve spor kamuoyunda çok geniş yankılar uyandıran bu gençlik hareketi, gerçekte Türk Gençliği'nin Ulu Önder Atatürk'e olan sevgi ve saygısını gösterebilmesi için bir vesile olmuştur. Amacımız şudur; İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz bu 'Atatürk Günü'nün tüm Türk Gençliğine mal edilebilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında ve her yıl yapılmasını teklif ediyorum. Kabul edilmesi halinde bu karar, Beşiktaş Kulübünden çok, kongrenin onuru olacaktır. Saygılarımla.'
Ahmet Fetgeri Bey, alkışlar arasında kürsüden indikten sonra, tasarı oylamada kabul edilmiş ve Atatürk'e arz edilmiştir. Atatürk, bu güzel tasarıyı tereddütsüz kabul etmiş ve kanunlaşması için ilgililere gerekli son emirleri de vermiştir.
İşte 1935 yılının Mayıs ayı içinde Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarafından önerilip, gerçekleştirilen bu gençlik hareketi kanunlaştıktan sonra, '19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı' olarak büyük bir coşkuyla, büyük bir onurla kuşaklar boyu kutlanmaya devam ediyor.
Bayramınız kutlu olsun.
Bana bir kez daha, Ankara'ya gitmenin en guzel tarafi, sonunda Istanbul'a donulecek olmasidir dedirten terimdir... :)
Dogrusunu soylemek gerekirse, Besiktas'in bu son bir hafta icinde yaptigi uc mactan (Ankaraspor ve Ankaragucu deplasmanlari ile hafta arasi yaptigi Fortis Turkiye Kupasi finali) da galibiyetle ayrilabilecegine inanmakla birlikte, ters bir sonuc olma olasiligini da dusunmedim degil...
Ankaraspor, ligin birinci devresinde yapilan macta Besiktas'i Istanbul'da yendigi gibi, Turkiye Kupasi macinda da yenme basarisini gostermis bir takimdi. Hep ters gelen bir takimdi yani. Yine mi dedirtti bir an bana. NTV'de izledigim Ridvan Dilmen, Ankaraspor'un bu macta sezonun en iyi futbollarindan birini oynadigini soyleyince hic sasirmadim. Aykut bunu hep yapar Besiktas'a karsi :)
Fenerbahce ile oynanan Kupa finali oncesi dusuncelerim: Ayni takima daha on gun once, hem de kendi sahanda ve kendi seyircin onunde yenilmissin, son yillarda rakibinin sana karsi belirgin ustunlugu var, kolay kolay mac alamiyorsun ve ayrica onlarin 26 senelik bir acligi vardi bu kupaya karsi... Bu gibi gibi ducuncelerin yanina, bir de takimin bir baska cephede daha mucadele etmesinin motivasyon acisindan sorunlar yaratabilirini de ekledigimde, cok zor bir macin beklendigini soylemek yanlis olmasa gerekirdi... Oyle ya, Sampiyonluk ya da lig ikinciligi demek Sampiyonlar Ligi demek, Sampiyonlar Ligi demek ise bol para ve kariyer demekti ve Besiktas'in asil hedefinin bu oldugunu dusunuyordum... Ama, Besiktas, cikti Izmir Ataturk Stadi'na, kartallar gibi oynadi ve aldi alacagini rakibinden. Onlarin vuslati da (Fenerbahce - Turkiye Kupasi) bir baska bahara kaldi haliyle :)
Ve son Ankaragucu... Mactan once de yazmistim, onlara kardes ama Besiktas'a dusman Bursaspor'un bu haftaki macinin Bursa'ya cok uzak olan Trabzon'da olmasi, Bursasporlu taraftarlarin da Ankaragucu taraftarlariyla birlikte olacagi ve her Ankara deplasmaninda Besiktas'a bol bol edilen hakaret ve kufurlerin bu macta daha katmerlilerinin yapilacagini goz onune almis, takimin da hafta arasi Turkiye Kupasi Finali gibi bir mactan cikacak olmasini dusunmus, ayrica Ankaragucu'nun ligdeki durumuna bakmis ve demistim ki, bu mac cok zor gecer... Gecti de...
Ama her seye ragmen her uc mactan da alinlarinin akiyla cikan bu cocuklari, alinlarindan tek tek opmek istiyorum simdi...
Helal olsun size cocuklar, helal olsun...
Fenei kupa finalinde yenerek,
onlaraın 27 yıllık hasretinin devam etmesini sağlayan kardeş takım.
Bir onceki yazida alma mazlumun ahini, cikar aheste aheste deyisi geliyor insanin aklina diye yazmistim, okuyanlar gormustur. Ne alaka diyen olur belki, kisaca aciklayayim efendim...
Fenerbahce, bu kupayi son olarak bundan tam 26 yil once kazanmisti. O sene ceyrek finlade Besiktas ile eslesen Fenerbahce, Kadikoy'deki ilk mactan 1 - 1 lik beraberlikle ayrilmisti. Ancak donemin Fenerbahce baskani Ali Sen, o zamanlar Besiktas kaptani olan Mehmet Eksi'nin bir onceki turda oynanan Besiktas - Boluspor macinda gordugu sari kart nedeniyle cezali olmasi, dolayisi ile Fenerbahce macinda oynamamasi gerektigini one surerek itiraz etmisti. O macin hakemi Ihsan Ture'nin ustune basa basa 'sari karti Mehmet Eksi'ye gostermedim' diye soylemesine ragmen, federasyon maci 3 - 0 Fenerbahce'ye vermisti. Rovans maci Ali Sami Yen Stadi'nda oynanmis, Besiktas 2 - 1 kazanmasina ragmen elenmisti...
Haksiz kazanilan kupanin, kazananin son kupasi olmasidir ki, insanin aklina mazlumun ahi gelir...
Türkiye'nin ilk spor kulübü...
Ekseriya karıştırılır...
'Futbol kulübü' demiyorum bakın, 'spor kulübü...'
Türkiye'nin ilk futbol kulübü Galatasaray'dır çünkü...
...
Fenerbahce'yi Fortis Turkiye Kupasi finalinde, Yusuf Simsek, Bobo (2) ve Holosko'nun golleriyle 4 - 2 yenerek kupayi kazanan takimdir...
Kendilerini tebrik ediyoruz...
1-0 geride. ne yapıp edip yenmesi lazım. evet. sivasspor'un puan kaybettiği bu haftada. fırsat değerlendirilsin.
hadi çocuklar.
emrim olur.:p
Tribünlerde verdikleri sosyal mesajlara dikkat çeken Çarşı grubuna sahip olan takimdir...
Bugun ogreniyoruz ki, bu sosyal mesajlara bir yenisini daha eklemis bu harika tribun olusumu. Kendilerine tesekkur ediyor, boylesi guzellliklerin diger tribun gruplarina da ornek olmasini diliyoruz...
Haber:
Carsi, Kütahya'nın Tavşanlı İlçesine bağlı Karapelit Köyündeki 48 öğrenciye eğitim ve kıyafet yardımında bulundu. Berlin Çarşı'nın hazırladığı yardım paketlerini Çarşı Tribün Lideri Alen Markaryan dağıttı.
Tavşanlı Karapelit İÖO Müdürü Maksut Serin’in öğretmenlere ait bir web sayfası forumunda okulu ve öğrencileri için istediği yardım çağrısına Almanya’dan Berlin Çarşı Grubundan olumlu yanıt geldi.
Berlin Çarşı Temsilcisi İlker Altınsır’ın; okul müdürü Maksut Serin’i arayarak Karapelit İlköğretim Okulu öğrencilerine yardımcı olmak istediğini belirtti.
48 öğrenci için hazırlanan ayakkabı, kaban ve kazaktan oluşan kıyafet yardımları ile; kitap, defter, suluboya, kalem, silgi vb eğitim yardımları Berlin Çarşı tarafından hazırlanarak Kütahya’ya gönderildi.Kütahya Çarşı Grubu başta olmak üzere Tavşanlı Moymulspor futbolcularının ve köy halkının geniş katılımı ile Karapelit İÖO bahçesinde yapılan törenle yardım paketleri Çarşı Tribün Lideri Alen Markaryan tarafından öğrencilere dağıtıldı.
Bu alemin iki buyugunden biridir (Digeri, 70'lik raki) ...
İLKLER
Ulu önder Atatürk'ün ilk ilgilendiği ve ziyaret ettiği Kulüp (1914) .
İlk kurulan Spor Kulubü (1903)
ilk tescil edilen Spor Kulübü (1910) .
İlk spor tesisi ve lokali kuran Kulüp (Akaretler-1909) .
İlk resmi İstanbul Ligi şampiyonu (1924) .
İlk eskirim şampiyonu Kulüp.
İlk atletizm şampiyonu Kulüp.
İlk güreş şampiyonu takım.
İlk voleybol şampiyonu takım.
İlk Başbakanlık Kupası.
İlk Federasyon Kupası.
20 takım arasında yapılan ilk Türkiye Ligi'nde şampiyonu.
Olimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan Kulüp (1936-Berlin) .
Ülkemizde ilk defa sahnede spor gösterisi ve jimnastik hareketi düzenleyen Kulüp (1910 / Kadıköy Apollon Sineması) .
İlk sualtı sporları yapan Kulüp.
İlk kıtalar arası seyahat yapan Kulüp (USA) .
İlk boks şubesi kuran antrenörler yetiştiren Kulüp.
Türkiye'de dekatlon yarışları yapan ilk Kulüp.
İstanbul'da ilk defa uluslararası güreş turnuvası yöneten Kulüp (1910-1911) .
İlk maraton müsabakasını kazanan sporcu 'Maratoncu İbrahim'.
İlk 'Atış Poligonunu' kuran Kulüp.
Türkiye’de Engelli Şubesi olan ilk ve tek Spor Kulübü.
Dünya’da ve Türkiye’de çocuk dergisi çıkartan ilk ve tek Spor Kulübü.
Türkiye’de turizm şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
Türkiye’de sigorta şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
Türkiye Süper Kupası'nı (2006-2007 sezonu) kazanan ilk Spor Kulübü
Ulu Önderimiz Atatürk, Kulübümüz’ün kurulmasından büyük mutluluk duymuş ve kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada mektebini bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı.
Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihati Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.”
1914 ile 1920 yılları arasında Akaretler/Spor Caddesi'nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne komşu olan Atatürk, görevi gereği sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesiyle kız kardeşinin Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet ederdi. Taraftarlar arasında asker kökenli olmanın getirdiği sevgi ve saygıyla pekişen bağlılık, Ulu Önder'in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara verdiği belgelerle sabittir.
Atatürk’ün Akaretler Yokuşu üzerinde oturduğu 76 nolu binanın dış kapısı yanındaki Mermer Kitabe'de şu satırlar yer almaktadır: 'Atatürk, 1.Dünya Savaşı'ndan düşmana karşı İstanbul'u koruyup kurtaran, Çanakkale Müdafihi Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa iken bu evde kiracı olarak kalmıştır.'
Mustafa Kemal Atatürk; Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce 1916'nın ilk günlerinde Akaretler'deki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki Plazalar'ın bulunduğu alan) , Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler'i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır: 'Efendiler; sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle, dikkatle izliyorum. Spordan yoksun bir gençlik nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni ikişafı noksan ve yetersiz olursa o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp, ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim.'
BAŞARILARIMIZ
En fazla resmi İstanbul Ligi Şampiyonu (15 Kez) .
Üst üste beş yıl İstanbul Şampiyonu olan tek Kulüp (1939-1943) .
İstanbul Ligleri’nde en fazla gol atan takım (1 Sezonda 90 Gol, 8 Yılda 599 Gol)
Resmi Lig’de 18 maçta 18 galibiyet alan tek takım.
Resmi Ligler’de en fazla 'namağlup şampiyon' olan takım (7 Kez) .
Türkiye Ligi’nde 'Namağlup Şampiyon' olan tek takım.
Türk Milli Takımı'nı temsil hakkı verilen tek takım.
Ambleminde AY-YILDIZ olan tek Kulüp.
En fazla Centilmenlik Kupası alan takım (19 Kez) .
Genç Takımlar Futbol Ligi'nde en çok İstanbul ve Türkiye Şampiyonu olan Kulüp (30 Kez) .
Eskrimde Balkan şampiyonu olan Kulüp.
'19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı' fikrini ortaya atıp uygulamasını ve kanunlaşmasını sağlayan Kulüp.
Grekoromen güreşi, öncelikle kulüplere, daha sonra da Türkiye'ye yayan Kulüp.
Atletizm, eskrim, boks, basketbol, güreş ve futbolda Türkiye şampiyonlukları olan Kulüp.
Sırıkla atlamayı Türkiye'ye getiren Kulüp (Ressam Namik İsmail) .
Okullarda 'Beden Terbiyesi' dersleri veren Kulüp.
Türkiye'nin en zengin tesislerine sahip Kulübü.
Türkiye'de her branşta 'Spor Okulları' açan tek Kulüp.
Alt yapısından en çok yıldız yetiştiren Kulüp.
Üst üste 56 maç yenilmeyen tek kulüp 'Yenilmez Armada'.
Üst üste en fazla arka arkaya galip gelen takım (18 Kez) .
İki senede sadece 1 yenilgi alan tek takım.
Resmi bir maçta 10 gol atan tek takım; 1989-90 sezonunda Beşiktaş-Adana Demirspor: 10-0 Ali Gültekin (4) , Metin Tekin (3) ve Feyyaz Uçar (3) .
Evinde 10 sene hiçbir Anadolu takımına yenilmeyen tek takım.
Lig tarihinde en uzun süre yenilmeyen ekip (48 maç) Beşiktaş, 1990-91 sezonunun 26. haftasında Gençlerbirliği'ne 2-0 yenildikten sonra, 1991-92 sezonunu yenilgisiz kapattı. Besiktaş tam 48 hafta sonra, 1992-93 sezonunun 13. haftasında Galatasaray'a 3-1 yenildi
Birinci futbol liginde üst üste en çok maç kazanma rekoru (1959-60 sezonu üst üste 13 maç) .
Türkiye'de bütün kuruluşlar ISO 9001: 1994'e göre belgeli olmasına rağmen, Beşiktaş Jimnastik Kulübü ISO 9001: 2000 revizyonuna göre belgelendirilmiş ilk kuruluş. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, sportif branşlar yönetimi ve spor tesisleri işletimi, marka ve amblemli ürün pazarlama ve satışı, basın, halk, üye ve taraftar iletişimi ile üyelik hizmetleri alanlarında ISO 9001: 2000 versiyonuyla Türkiye'de belgelendirilmiş ilk ve tek spor kulübü.
Eskisehirspor macina, sakatligi suren Mert Nobre disinda butun futbolcularinin hazir oldugu takimdir.
Gecen haftaki Bursaspor macinda kirmizi kart gorerek takiminin bir devre on kisi eksik oynamasina neden olan Ibrahim Toraman, hafta arasi yapilan Fortis Turkiye Kupasi yari final rovans macinda oynamayarak cezasini tamamladigindan takimdaki yerini alabilecek olusu, eminim teknik kadroyu oldugu kadar, taraftarlari da mutlu etmistir...
Bu hafta sonu Eskisehirspor ile zorlu bir deplasman macina cikacak olan takimdir.
Bitime alti hafta kala, kendisi sampiyonluk yolunda yururken, rakip Eskisehirspor da kumede kalma savasi vermekte. Alinacak her puanin cok cok onemli oldugu bu aralar, her ikisinin de puan kaybetmek istemiyor olusu, macin zorlugunu artirici en buyuk etken kuskusuz... Bakalim neler gosterecek mac bize...
Yaptiklari tezahuratlarla her zaman begenimi kazanmis olan taraftarlarinin, dun aksamki Fortis Turkiye Kupasi yari final macindaki tezahuratlariyla da beni benden almis takimdir...
Duyanlara bu insanlarin akillarina 'Sampiyon olamazsak, kendimizi kopruden atariz' demek de nerden geldi dedirten topluluga selam olsun...
Basligi yanlis yazilmis terimdir...
O kadar da yazdigim hale bu baslik altina, basligin yanlis yazildigini yeni farkettim.
Klup diye bir sozcuk bulunmamaktadir Turkce'de. Dogrusu 'Kulüp' seklinde olmaliydi.
Site yonetiminden rica ediyorum efendim...