Kültür Sanat Edebiyat Şiir

bertolt brecht sizce ne demek, bertolt brecht size neyi çağrıştırıyor?

bertolt brecht terimi Tarhan Tekelioglu tarafından tarihinde eklendi

  • Fırat Cengiz
    Fırat Cengiz

    işçi sınıfının şairi. devrimci bir şair.

  • Saime Gültekin
    Saime Gültekin

    İkinci Dünya Savaşı nazi Almanya'sında devrimci olmak,halktan yana olmak,yenilikçi bir tiyatro yazarı olmak,sıkı bir şair olmak,Brecht olmak demekti.

    İnan yalnız gözlerinle gördüğüne
    Yalnız kulaklarınla duyduğuna
    Gözlerinle gördüğüne bile inanma
    Kulaklarınla duyduğuna bile
    Bir şeye inanmamak,
    İnanmaktır bir başka şeye...

  • Aylin Ay
    Aylin Ay

    ayrıca bu şiiri de çok anlamlı..
    İyilik neye yarar,
    Öldürülürse iyiler çarçabuk,
    ya da iyilik görenler?

    Özgürlük neye yarar,
    yaşarsa bir arada
    özgürlerle tutsaklar?

    Akılsız olmak madem ekmek sağlar herkese,
    akıl neye yarar?

  • Aylin Ay
    Aylin Ay

    daha bugün,ahmet telli'nin 'gitmek' şiirinin başında yazan yazıdan sonra keşfettiğim alman şair..
    'Bu vadideki karanlığı
    ve büyük soğuğu düşün ' diye başlıyor şiir..

  • Duney Neuh
    Duney Neuh

    'duruşunu' beğenmesemde seviyorum ben bu adamı...özelliklede bu şiiri enfesss...

    ÇAĞCIL SÖYLEM

    Akşam savaş alanına çöktüğünde
    Düşmanlar yenilmişti
    Telgraf tellerinin tınıları
    Haberleri uzaklara taşıda
    Dünyanın bir ucunda için için yandı
    Bir haykırış, gök kubbede parçalanarak
    Bir çığlık, çılgın ağızlardan taşan
    Ve esrik göğü aşan.
    Bin dudak ilençle soldu
    Bin yumruk, vahşi bir öfkeyle sıkıldı.
    Dünyanın bir başka ucunda
    Bir sevinç, gök kubbede parçalanarak
    Büyük bir sevinç, bir eğlence, bir çılgınlık
    Rahat bir soluklanma, gerinme
    Bin dudak eski bir duayı söyledi,
    Bin el inançla birleşti.
    Gecenin geç saatlerinde
    Sayıyordu telgraf telleri
    Savaş alanında kalan ölüleri
    O zaman dost ve düşman sessizleşti
    Yalnız analar ağladı
    Her iki yanda.

  • Erkan Orhan
    Erkan Orhan

    yıllar önce tiyatroda bir oyun izlemiştim adı' Ben Bertolt Brecht' idi galiba...doğru mu hatırlıyorum? biri bana bi şey söylesin..böyle bir oyun var mıydı? konusunu bile hatırlıyamadım yaw :)) imdaat!

  • Meral Dağkıran
    Meral Dağkıran

    İYİLİK NEYE YARAR?


    1.

    İyilik neye yarar,
    Öldürülürse iyiler çarçabuk,
    ya da iyilik görenler?

    Özgürlük neye yarar,
    yaşarsa bir arada
    özgürlerle tutsaklar?

    Akılsız olmak madem ekmek sağlar herkese,
    akıl neye yarar?


    2.

    İyi insan olacağınıza,
    öyle bir yere götürün ki dünyayı,
    iyilik beklenmesin!

    Özgür insan olacağınıza,
    öyle bir yere götürün ki dünyayı,
    kavuşsun özgürlüğe herkes,
    özgürlük sevgisi geçersiz olsun!

    Akıllı insan olacağınıza,
    öyle bir yere götürün ki dünyayı,
    akılsızlık zararlı olsun!

  • Emre Saka
    Emre Saka

    oyunlarını oynamaktan korktuğum çok iyi bir tiyatro adamı.

  • Aylin Aslım
    Aylin Aslım

    DUYUMSADIĞIN HER ŞEYE

    Duyumsadığın her şeye
    En küçük önemi ver

    Söylemişti sensiz yaşayamacağını
    Unutma bunu, yeniden rastlarsan ona
    Tanıyacaktır seni.

    Bana bir iyilik yap, bu kadar çok sevme beni.

    Son sevildiğimde
    Duymamıştım en küçük bir sevinç bile.

    B.Brecht

  • Aylin Aslım
    Aylin Aslım

    bulunanı kaybettiren, kaybedileni ellerine bırakan... önünde saygıyla eğiliyorum...

  • Senem Shamsili
    Senem Shamsili

    Cocugum, asi bir cocuk... ele avuca sigmayan bir cocuk... asilikte cekici olan ne var? susuz bir ruh mu? ciplak bir ten mi? kollarini alabildigince acip bir kayaliktan kendini birakmak gibi bir sey mi? ucmak ucmak ucmak... nereye kadar? asilik onune set cekilen bir nehir... baska turlu susturulmuyor... seviyorum asiligi asi olani... egitilmez, erisilmez, tutulmaz olani... vahsi bir at misali gem vurulamayani...
    Babam tiyatroya duskun; her Cuma gidilecek... tiyatroyu seviyorum, asiligimi sevdigim kadar... sahnenin erisilmezligini... isikla, sesle, hareketle aramda duran o gorunmez tul perdeyi... seyrederken akan kanimi, aktikca caglayan, cagladikca daha cok benim olani...
    isik: bazen gozler kamastiran, bazen ipeksi bir doku, bazen de hic olmayan...
    ses: 'gel yanima otur soyle' diyen; 'ben buradayim ama yokum' diyen; 'o hapiste yasama cik! '...
    hareket: anlatilmaz...
    seviyorum tiyatroyu... tahtalarin kokusunu, pabuclarin kaygan sesini, siluetleri, asilik ogesini!
    Kafkas Tebesir Dairesi ni seyrediyorum, seyretmiyorum icinde kayboluyorum... o hircin tabiatin, o ipeksi dokunun, o isyanin icinde kayboluyorum...

    'sIk rastlanmayan bagimsiz bir ruhun ifadesi' dir Brecht...

  • Tarhan Tekelioglu
    Tarhan Tekelioglu

    almanca biyografisini bir internet sitesinden okumustum tercümesini yapiyordum..
    her kelimede sözlüge bakmak zorunda kalinca,
    yarida biraktim,
    insaallah bir gün devamini...

    dogu berlin'li
    komünist..
    Dogu Alman yönetiminin sanatcisi...
    edebiyatcisi,
    teorik denemecisi
    vs vs'si...

  • Tarhan Tekelioglu
    Tarhan Tekelioglu

    Brecht 10 subat 1898'de Augsburg'da bir fabrika yöneticisinin oglu olarak dünyaya geldi..1917'de (ortqa ögretim sonrasi, üniversite öncesi elde edilmesi gereken son egitim derecesi olan) Abitur'unu yapti. Akabinde Münih'te tib egitimine basladi...1918'de sihhiye olarak savas hizmeti yapti..1923'te Münih salon tiyatrosu'nda,1924'te de Alman tiyatrolari'na (Münhener Kammerspiele) dramatürj (edebi sanat müsaviri) oldu.1924'ten itibaren Berlin'de serbest yazar olarak hayatini devam ettirdi.. Bu arada marxizmle de esasli olarak mesgul olmaya basladi.
    Ilk eseri 1918 tarihli 'Ball'i idi. Ikinci olarak da henüz 21 yasinda iken bir kismini Augsburg'da bir kismini Münih'te tamamladigi 'Trommeln in der Nacht' adli eserini yazdi.. Bu eseri devrimci bir konuya odaklanmisti: Komünist ayaklanma. Bu eserinde, daha cok sinif catismasinin araci olarak gördügü icin didaktik enstrümanlardan kacinmistir...Yine bu eseri, diger erken devresinde verdigi tüm eserleri gibi nihilizm ve anarsizmin izlerini tasir. Toplumsal kritikte bulunan ögeler bu eserde artan oranda ortaya ciksa da, daha cok colgin ve alayci bir üslüp agir basar. bu edebi üretkten ikili yapisi, brecht'e dünya capindaki basarisini getiren eseri 'dreigroschenoper'i de sekillendirir... Brecht bu eserini bestekar Kurt Weill ile birlikte, E. Hauptmann tarafindan almancaya cevrilen ingiliz John Gay'in 18. yy'a ait eseri 'Beggar's Opera'nin temel yapisi üzerine insa etmistir... 'Die Dreigroschenoper' 31 Agustos 1928'de theater am Schiffbauerdamm'da sahnelendi. Rejisörlügü Erich Engel tarafindan yapilan bu temsilin sahne mizansenini Caspar Neher kompoze etti. Bu eser 20'li yillarin acitatli ve suurlu isveli hafifmesreb havasini tasir. Bu yönüyle zamaninin tüm eserlerini gölgede birakmistir.
    ........................................