BENİM DERDİM SİZİN DERDİNİZ DEĞİL ????¦???????????????????¦????? Karın tipilediği, ayazın ıslık çaldığı bu soğuk kış gecesinde dertliyim. Benim derdim başka ama. Benim derdim herkesin derdi değil. Tansiyon, şeker, kolestrol değil, Mide, karaciğer, covit, aşı da değil. Bir sonraki öğün değil, Fenerin şampiyon olması hiç değil. Biraz kalp ağrısı, biraz dertlilerin derdi diyebilirim. En hüzünlü şarkılarım benimle. En iç yakıcı türkülerimle birlikteyiz.. Rozeti kalbinden büyük insanları geçiyorum. Vatan, millet nutukları atarak seçilip, maroken koltuklara kıçı değince her şeyi unutan siyaset madrabazları ile işim yok. Mükellef sofralarda tıkınıp, obezleşen, bencil, vicdansız güçlülerle ve zenginlerle de merhabam olmaz. Düşmüşle, düşkünle hemdert, kimsesizlere kimseyim. Yokluktan, yoksulluktan odun kömür alamayan, tirtir titreyen herkesleyim. Hastane köşelerinde inleyen, derdine derman bekleyen dertlilerin derdinde, Sevgisiz, arkasız, kimsesiz kalmış insanların gözyaşlarındayım bugün. Yunanistan’a, oradan Avrupa’ya gitmek için dandik botlarla yola çıkan, buz gibi havada denizin ortasında soğukla, dalgalarla boğuşan, karanlığa karışan yitik insanların çığlıklarındayım. Herkesin konuştuğu "çalan, çırpan rezalet, siyaset" konusu benim konum değil. Elimde sıcak çayım sadece laf ve edebiyatta yapmıyorum. İçi boş retoriklerle hamaset. Ben, 3-5 nöbetlerinde bıçak gibi kesen ayazın altında nöbet tutan Mehmetlerleyim. Tabiata terk edilmiş, donmamak için sığınak arayan aç, çaresiz, köpeklerin derdindeyim. Serçelerim, güvercinlerim nevalesiz kaldı. Açlıktan, soğuktan donup öldü bazıları. Ben kuşlarımın iniltisindeyim. Sizin olsun yalan, dolan, riya üstüne kurulu dünyanız. Yaşanan acılara kör, koparılan feryatlara sağırsınız. Güçlülerin ortaya saçılan pislikleriyle uğraşın siz. Bugün Benim derdim, sizin derdiniz değil. Ahmet Yavas
BENİM DERDİM SİZİN DERDİNİZ DEĞİL
????¦???????????????????¦?????
Karın tipilediği, ayazın ıslık çaldığı bu soğuk kış gecesinde dertliyim.
Benim derdim başka ama.
Benim derdim herkesin derdi değil.
Tansiyon, şeker, kolestrol değil,
Mide, karaciğer, covit, aşı da değil.
Bir sonraki öğün değil, Fenerin şampiyon olması hiç değil.
Biraz kalp ağrısı, biraz dertlilerin derdi diyebilirim.
En hüzünlü şarkılarım benimle.
En iç yakıcı türkülerimle birlikteyiz..
Rozeti kalbinden büyük insanları geçiyorum.
Vatan, millet nutukları atarak seçilip, maroken koltuklara kıçı değince her şeyi unutan siyaset madrabazları ile işim yok.
Mükellef sofralarda tıkınıp, obezleşen, bencil, vicdansız güçlülerle ve zenginlerle de merhabam olmaz.
Düşmüşle, düşkünle hemdert, kimsesizlere kimseyim.
Yokluktan, yoksulluktan odun kömür alamayan, tirtir titreyen herkesleyim.
Hastane köşelerinde inleyen, derdine derman bekleyen dertlilerin derdinde,
Sevgisiz, arkasız, kimsesiz kalmış insanların gözyaşlarındayım bugün.
Yunanistan’a, oradan Avrupa’ya gitmek için dandik botlarla yola çıkan, buz gibi havada denizin ortasında soğukla, dalgalarla boğuşan, karanlığa karışan yitik insanların çığlıklarındayım.
Herkesin konuştuğu "çalan, çırpan rezalet, siyaset" konusu benim konum değil.
Elimde sıcak çayım sadece laf ve edebiyatta yapmıyorum.
İçi boş retoriklerle hamaset.
Ben, 3-5 nöbetlerinde bıçak gibi kesen ayazın altında nöbet tutan Mehmetlerleyim.
Tabiata terk edilmiş, donmamak için sığınak arayan aç, çaresiz, köpeklerin derdindeyim.
Serçelerim, güvercinlerim nevalesiz kaldı.
Açlıktan, soğuktan donup öldü bazıları.
Ben kuşlarımın iniltisindeyim.
Sizin olsun yalan, dolan, riya üstüne kurulu dünyanız.
Yaşanan acılara kör, koparılan feryatlara sağırsınız.
Güçlülerin ortaya saçılan pislikleriyle uğraşın siz.
Bugün
Benim derdim, sizin derdiniz değil.
Ahmet Yavas