Kültür Sanat Edebiyat Şiir

bekir sıtkı erdoğan sizce ne demek, bekir sıtkı erdoğan size neyi çağrıştırıyor?

bekir sıtkı erdoğan terimi Cay Keyfi tarafından tarihinde eklendi

  • Zeynep Öztürk
    Zeynep Öztürk

    ATLARIMIZ ALDAN KIRDAN YAĞIZDAN
    AKINCILAR KOPMUŞ GELMİŞ OĞUZDAN
    KÜÇÜKLÜ BÜYÜKLÜ HEP BİR AĞIZDAN DÜNYACA SÖYLENIR TÜRKÜMÜZ BİZİM....

  • Mehlika Ersan
    Mehlika Ersan

    81 yaşında asker kökenli, tam bir İstanbu beyefendisi olan şairimiz aslen karamanlı olup, halen hayattadır (hemen öldürmeyelim lütfen, 2 gün önce kendilerini dinleme şerefine eriştim) , aruz veznini çok seven fakat hece vezniyle de şiirler yazan, divan ve rubailer adlı basıma hazır iki eseri olan (ama henüz bastırılmadı) kalemi kuvvetli bir şairimizdir.

    karagözlüm efkarlanma gül gayrı,
    hancı gibi şiirleri bestelenmiştir.

  • Baran Çaçan
    Baran Çaçan

    gurbetten gelmişim yorgunum hancı
    şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
    aman karanlığı görmesin yüzüm
    beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
    b.s.erdoğan

  • Ali Muzaffer
    Ali Muzaffer

    KARA GÖZLÜM EFKARLANMA GÜL GAYRİ

    Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri!
    İbibikler, öter ötmez ordayım.
    Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri! '
    Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.

    Ah çekerim resmine her bakışta!
    Bir mahzunluk var o boyun büküşte.
    Emin ol ki, her sigara yakışta,
    Sanki, duman tüter tütmez ordayım...

    Mor dağlara, karargahlar kurulur;
    Eteğinde bölük bölük durulur...
    On dakika istirahat verilir;
    Tüfekleri çatar çatmaz ordayım! ..

    Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde;
    Sabır, sebat etmez gönül yurdunda!
    Akşam olur, tepelerin ardında,
    Daha güneş batar batmaz ordayım...

    Aramıza dağlar girmiş koskoca!
    Meraklanma, gönlüm dağlardan yüce...
    Bir gün değil, beş gün değil, her gece,
    Yatağıma yatar yatmaz ordayım...

    Bahar geldi; koyun, kuzu koklaştı,
    İki aşık, senelerdir bekleşti...
    Kara gözlüm, düğün dernek yaklaştı;
    Vatan borcu biter bitmez ordayım!

    BEKİR SITKI ERDOĞAN

  • Ali Muzaffer
    Ali Muzaffer

    MARIA

    Sustu Another Life gazinosu
    Sustu şarkılar,
    Paletimde renk sustu, fırçamda şekil
    Ve bu gece ilk defa şimal körfezinde
    Sustu Peramos'un mazgallarından
    Şehre pancur pancur dökülen arya,
    Artık ne tayfalar mevcut, ne komondoslar,
    Ne o kor tenli, kızıl saçlı kanarya.
    Bu medar ikliminin tenha gecesinde
    Sardı bambu kamışlarını pişman bir sükut
    Sardı bu sızı
    Hani birdenbire bazen bütün etrafımızı
    Sapsarı bir şüphe sarar ya işte öylesine berbat bir hal var.
    Hiç bir şey düşünmek istemiyorum, hiç bir şey
    Ama dördüncü tarassut kulesinde
    Bir şüpheli sinyal var
    Hayır hayır yalan bütün bunlar
    Artık ne kadere inanıyorum ne fala
    Yalan söylüyor o falcı kadın
    O hintli parya.
    Ben yalnız sana inanıyorum
    Yalnız sana, MARYA...
    Beni kahrediyor böyle geçen her gece
    Bu hoyrat yıldızlar, bu su, bu okyanus, bu yer
    Ve gökyüzünde emanet duran şu asma fener.
    İnan ki sevgili MARYA
    Ne varsa hepsi yalan, hepsi keder
    Ve hepsi omuzumun üstünde çaresiz bir yük
    Ve hepsi angarya.
    Biliyorum bu sabah güneşle beraber biliyorum
    Bir vapur demirleyecek bu nankör limanda
    Pol'un ebedi matemine rağmen
    Virjini olabilirdi bu vapurda
    Ama sen yoksun biliyorum sen yoksun.
    Baharda geleceğim diyordun hani
    Haydi gel daha ne bekliyorsun işte mevsim bahar ya.
    Fırçam neden böyle titrer bilir misin?
    Ve neden resimlerimde fon sapsarı
    Anlıyorsun değil mi yavrum
    Bütün kağıtlara sinmiş anlıyorsun
    Bu tropikal zehir, Bu müzmin malarya,
    Sensiz nasıl da boş iskele, sensiz nasıl da tenha şehir
    Müfreze nöbetçilerinin gözü önünde
    Koydan yıldızları çalmışlar bir bir,
    Yine de birkaç çımacı, birkaç palikarya.
    Ama kim düşünür yıldızları,
    Yüzbaşı Arnold'u vurmuş yerliler
    Matemler içinde tekmil batarya.
    Bu insanlar, bu gök, bu deniz, bu yer
    Birer birer kaybolmaya mahkum, birer birer
    Biz ki çoktan bu sapsarı hasret içinde susuz
    Biz ki çoktan beri kaybolmuşuz.
    Nasıl, ağlıyor musun MARİA? ..
    Sil gözlerini, sil yavrum
    Bizim yokluğumuzdan ne çıkar
    Aşkımız var ya.

    BEKİR SITKI ERDOĞAN