kimsenin başörtüsüyle bir işi yok siyasi bir simge olmadığı sürece,eğer milletin din ve inançlarını kullanarak hain planlarını başörtüsüyle kapama ugrasıyorsan işde ozaman göze batar ve batıyorda
Başörtüsü, islamın emirlerinden sadece biridir. İslamı sadece başörtüsüne indirgemek doğru değildir. Örtünmek ten başka, namaz kılmak, oruç tutmak, yalan söylememek, şahitlikten kaçınmamak, yalan yere şahitlik etmemek, yetim malı yememek, haramdan kaçınmak, zina etmemek, hırsızlık etmemek, belaya saretmek, kanatkar olmak, anne babaya ittat etmek, akrabaya yardımcı olmak gibi daha bir çok islamın emri vardır.
Bunların bir yada birkaçını yapmayana yada yapamayana kafir demek doğru değilken, başı açık olanlarada kafir damgasını basmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bu emirleri yapmamak başka şeydir, bu emirleri gereksiz bulmak, inkar etmek daha başka bir şeydir.
İçin temiz olmadıktan sonra, örtünmüşsün kaç para, hırka,türban güzel amma, tanrı kanar mı bunlara?
Başörtüsü takanların savaşı başörtüsü takmayanlarla değil, yine kendileri gibi başörtüsü takan ancak başörtüsü altında dini yobazlaştıranlarla olmalıdır. Bazı zamanlarda hepimiz görmüşüzdür başörtü maskesinin altında tek ayak üstünde yalan söyleyen, 'başörtüsünü saflık göstergesi' olarak bağlayıp ne naneler yiyenler.. Elbette yokmudur temizce başını bağlayan dini inancını yerine getiren, var elbet onlarla kimsenin işi yok,ne mutlu onlara! ! Her başörtüsü takan kişi arasına karbon kağıdı konmuş gibi hepsi iyi niyetli değildir.. :)) önermesi açıklar içinde geçerlidir efendim :))
Başörtüsü ve tesettür Hz.Allah'ın Nur süresinin 31.,Ahzab süresininde 59.ayeti kerimesinde müslüman hanımlara farz kıldığı bir emridir.. Bu emri inkar edenler farzı inkar ettikleri için kafir olacakları gibi,tatbik etmeyenlerde emre uymadıkları için fâsıkdırlar..(günahkardırlar) ..
(Başörtüsünün İslamî bir emir olmadığını iddia eden ilahiyatçılar Nur süresi 31.ayeti kerimedeki başörtüsünün bir emir değilde tavsiye mahiyetinde olduğunu öne sürmüşlerdir..) Halbuki Nûr Sûresi’nin ilk ayetine baktığımızda bu hakikati bir kez daha görmekteyiz. Bu ayetin meali şöyledir: “Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.”
Öte yandan Nûr Sûresi’nin ilk ayeti, bu Sûre’deki emirlerin birer tavsiye olmayıp, aksine farz olduğunu bildiriyor. Dolayısıyla ayetlerde, tesettürün gerekçeleri gösterilirken, bunların geçici olabileceği yolunda hiç bir işaret gösterilmemektedir.
Bu ayettede görüldüğü üzere Başörtüsü ve tesettür Allahın apaçık bir emridir.. Allahın açıkça farz kılmış olduğu bir ibadeti terk etmekde günahdır,fasıklıktır..
Öyleyse Bu emri tatbik etmeyenlerin; Ben başımı örtmüyorum ama kalbim temiz, Allah benim kalbimi biliyor nice başörtüsü takıpta namussuz bir sürü kişi var, Allah katında kalbin temizliği önemli bir metre bezin ne önemi var, namus bir metre bezemi bağlı, başörtüsü altında her türlü ahlaksızlığı yapıyorlar, kapanmak namus belirtisi olamaz, kıstası hiç olamaz, başörtüsü peygamber zamanında mekke çok sıcak olduğu için sıcaktan korunmak için emredilmiş yoksa şimdiki zamanda hükmü geçmez, yada İmanın ve ibadetin kimde olduğu belli olmaz,ibadetin sevabını veren Allahdır, türünden başörtüsü ve tesettür emrini istihfaf ederek,yapmış oldukları karşılaştırma,genelleme ve beyânatlar, ve dahi bu emri tatbik edenlerede dil uzatarak tahkir ve tahrik etmeleri kendilerini fasıklıktan ve günahkar olmaktan kurtaramaz.. Bütün bunlar yerine getirmedikleri emri ilahi için isyan eden vicdanlarını rahatlatmak ve susturmak babından yapılmış izahatlardır
Başörtü emrini mahsa Allah rızası için tatbik eden hiç bir müslümanda bu emri tatbik etmeyen müslüman ama fasık olan kardeşini hiç bir şekilde tekfir edemez..
Yüce Rabbim en iyi bilendir.. Rabbim emirlerini tatbik eden âbid ve zâhid kulları arasına ilhak etsin..
Not:başörtüsü ve tesettürden kasdım Allah için tesettüre giren müminelerdir. Yoksa islamın örtünme emrini sadece başını kapatmaktan ibaret sanıp başını örterek,vücud hatlarını belli eden daracık ve içini gösteren açık saçık kıyafetler giyerek diğer yerlerini teşhir etmekten çekinmeyen teşhirciler,yüzünde bir ton makyajla gezinen palyaçolar yada başörtüsü altında her türlü rezilliği icra eden sefih ve ahlaksızlar değildir..
efenim sadece 'inanç belirtisi'yoksa 'ibadet ölçüsü'değildir laf söyleyip bal kabağı konumuna düşmeyiniz derim her daim... şahsıma saldırmaya da amma heveslisiniz... o kadar mı popüleriz... hava ilen... kapak ilen...
kimse kimsenin içini bilemediği gibi dış görüntüsüne göre yargılama lüksüne de sahip değildir.
dışardaki bir insanın namaz kılması onun illa kapalı olacağına, namaz kılındığı görülmeyen birinin de Allah'a ne kadar ibadet ettiğine ancak Allah karar verir. başkası buna yorum yaparsa bu gereksiz sayılır.
başını örtmeyen bu konuda atıp tutamaz! ! ! namus belirtisi olmadığı gibi inanç belirtisi de olamaz -tek başına-pekala... inancın da namusun da göstergesi namazdır efenim...en azından günümüz şartlarında...ha bi de öyle haftalık değil...istediğin zaman kılarım istemediğimde kılmam lüksüyle de değil... itina ilen...
Ben anlamıyorum açık kapalı ne farkeder..İnsanlar nasıl bu kadar gaddar olabiliyorlar.Ne alıpveremedileri war başörtüyle ya da ne zararını görmüşler.Biz onlardan fazla bişey istemiyoruz sadece haklarımızı elimizden almasınlar yeter.
Ve Sizler... O gün ayetler, sizin omuzlarınızdan söz ediyordu.. Başörtüsünü bir sancak gibi yapan Eliftiniz. İnce Ceylan derisinde, sülûs yazılarla, süslü 'Nur' ayetlerinin şavkıydı dalgalanan.. Üç küçük ağaç dallarını size dönüp çiçeğe döndü O gün. Rüzgar bazen pervaz ediyor, ince beyaz çiçeklerin arasından süzülüp, sizin başörtünüzde duruluyordu... Ve derken.. Gökte, güneş gelip başınızın üstünde durdu.. Hüznün şerefelerinde mavi ezan çiçekleri açıldı... Siz.. bir zulmün üzerine yürür gibi yürüdünüz.. Siz.. ayetlerde omuzlarından söz edilenlersiniz Siz.. yeryüzünün bütün meydanlarında başörtüsünü birer sancak gibi taşıyanlarsınız.. Siz.. iffet ve namus timsalleri... yeryüzünün zümrüt parıltılarısınız... Siz.. yeryüzüne sığmayan, iman çağlayanlarısınız.. Ve Sizler BACILARIM.. Başörtüsü için çile çeken, gözyaşı döken bacılarım... .....
İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar. Düz bir yolda giderken yürüdüğünüz doğrultudan bir milim saparsanız bir müddet sonra tam tersi bir yönde gitmeye başlarsınız ve bunun farkında bile olmayabilirsiniz. o yüzden diyorumki; SEN İSLAMI MUHAFAZA ETKİ İSLAMDA SENİ MUHAFAZA ETSİN...
Sosyal Psikoloji Laboratuvarında Başörtüsü_Prof. Dr. Nevzat TARHAN
Başını örtenler:
Eğer inanmadan örtünüyorsanız, başörtüsünü çıkarınız.
Eğer siyasi simge olarak örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer mahalle baskısı ile örtüyorsanız çıkarınız.
Eğer babanızın baskısı ile örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer kocanızın baskısı ile örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer ağabeyinizin baskısı ile örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer yaşadığınız ortamda prim yaptığı için örtüyorsanız, başörtünüzü çıkarınız.
Eğer gelenek olduğu için örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer sizi güzelleştirdiği için başınızı örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer Allah için örtüyorsanız, sizi tebrik ederiz.
Eğer inandığınız için örtüyorsanız, sizi tebrik ederiz.
Eğer dini gereklilik için örtüyorsanız, sizi tebrik ederiz devam ediniz. Ancak artık özgür olmadığınızı unutmayın. Başörtüsü ile sakız çiğneyerek dolaşamazsınız. Karşı cinsle sarmaş dolaş olamazsınız. Artık temsil ettiğiniz bazı değerlerin var olduğunu unutmayınız. Eğer inandığınız için örtünüyorsanız içini doldurunuz. Dürüstlüğünüz, çalışkanlığınız, hoşgörünüzle örnek olurken; ahlakî anlayışınız, oturup kalkışınızda da daha dikkatli olmalısınız.
Çünkü başörtüsü sizin için hem bir hak hem bir değerdir.
Haktır; çünkü sonradan çıkarılmış bir kavram değildir. 1400 yıllık bir geçmişi vardır. O halde örtündüğünüz gibi yaşayın. Yaşadığınız gibi örtünün.
Karşı çıkanlar:
Başörtüsüne size ölümü hatırlattığı için karşıysanız, vazgeçiniz. Ölüm vardır ve gerçektir.
Başörtüsüne din karşıtlığınız sebebiyle muhalifseniz, vazgeçiniz. Dinin teselli etme ve hayata anlam katma gücünü yok edemezsiniz.
Başörtüsüne korktuğunuz için karşıysanız, korkunuzu analiz ediniz.
Korkunuz dini bir veriden kaynaklanıyorsa, o veriyi tartışınız.
Korkunuz dinin yanlış yorumlarından kaynaklanıyorsa, doğru yorum bulmak ya da oluşturmak için mücadele ediniz.
Korkunuz küçük kentler ve Anadolu’daki mahalle baskısı ile insanlarla diyologa giriniz. Birlikte yaşama bilincini oluşturmak gibi bir misyon üstleniniz. Yasağı yasakla gidermek çözüm olamaz.
Korkunuz İran gibi olmaktan kaynaklanıyorsa, başörtüsüne karşı çıkmak yerine radikalliğe karşı çıkınız.
Korkunuz Atatürkçülüğün tehlikede olmasından kaynaklanıyorsa hangi Atatürk’ü savunduğunuzu sorgulayınız.
Korkunuz Cumhuriyetin tehlikede olmasından kaynaklanıyorsa “Tek Parti Cumhuriyeti”ni mi, “Çok Partili Cumhuriyeti” mi savunduğunuzu sorgulayınız.
Korkunuzun sebebi özgürlüklerin kaybolması ise, ise herkese özgür yaşayacağı ortam sağlayacak çözümler üretiniz.
Korkunuz laikliğin tehlikede olmasından ileri geliyorsa, laiklikle din karşıtlığını karıştırıp karıştırmadığınızı sorgulayınız.
Korkunuz sahip olduklarınızı yitirmekse, elde ettiğiniz varlıklara “düşünceye karşı düşünce” yöntemiyle mi mücadele ediyorsunuz, bunu sorgulayınız.
Başörtülü birini gördüğünüzde size ‘dinsiz’ denildiğini hissediyorsanız, vazgeçiniz. Çünkü bu sizin algınız olabilir. Niyet okuyarak hükme varmak, insanı realite körlüğüne götürür.
Başörtülü bir kadını gördüğünüzde, ‘dinde böyle bir uygulama yok’ diye düşünüyorsanız, bırakınız onu konunun uzmanları söylesin. Bilimsel cahillik yapmayınız.
Başörtüsünü ‘gericilik’ olarak değerlendiriyorsanız, asıl gericiliğin öğrenme hakkını engelleme olduğunu görünüz. Gericilikle mücadele cehaletle mücadeledir; dinle mücadele değildir.
Başörtülüleri ‘kendilerini kısıtlayan insanlar’ olarak görüyorsanız, inandığı değerler için zevklerinden vazgeçenlere saygı duyunuz.
Başörtülüler size ‘Usame Bin Ladin’i hatırlatıyorsa, zihin haritanızı değiştiriniz. Radikal din anlayışının, İslam dininin ilk doğuşunda üç halifeyi öldürdüğünü unutmayınız.
Bir insanın başının zorla kapatılmasından yana iseniz, ceberutsunuz. İslam tarihinde selefi, harici radikalizm yorumu bunu öngörmüştür.
Bir insanın başını zorla açtırıyorsanız yine ceberutsunuz. Bu durum, din karşıtlığını dogma haline getirdiğinizin ispatıdır: Kendinizle yüzleşiniz. Belki de ‘Modern Tiran’lığı savunuyorsunuz.
Güç kullanarak kendi dogmalarınızı kabul ettirmek istiyorsanız, siz Ortaçağ’a aitsiniz. Dinî görünümlü ya da modern görünümlü olmanız fark etmez.
Siyasî talebi olmayan bir genç kızın inançlarının gereğine göre yaşamasına karşı çıkıyorsanız, laikliğe de karşı çıkıyorsunuz demektir.
Siyasî talebi olmayan bir ailelerin çocuklarına dinin öngördüğü ahlakî normları öğretmeyi, din dersi vermelerini laikliğe aykırı görüyorsanız; bu davranış bilimsel, çağdaş, ilerleme ve aydınlanmaya uygun değildir. Alternatif üretiniz.
Siyasî talebi olmayan ama dinini yaşamak isteyen doktora, mühendise, subaya karışmayınız. Aydınlanmanın Descartes döneminde takılıp kalmışsınız demektir. Allah’a hesap verme duygusu yaşayan bir subay ya da doktor ülke için şanstır.
Siyasî talebi olmayan ama dinin teselli gücünü, yaşama anlam katma özelliğini ve ölümden sonraki hayatı öngörme fikrini bilimle birleştirenlere karşıysanız, bilimsel gelişmeye ve düşüncenin ilerlemesine de karşısınız demektir.
Başörtüsüne ‘bazı siyasîler sahip çıkıyor’ diye karşıysanız, demokratlığınızı sorgulayınız.
‘Başörtüsü istismar ediliyor’ diye düşünerek muhalefet ediyorsanız, istismar edenle etmeyeni anlamanın en iyi yolunu deneyiniz.
Bu konuyu istismar edeni etmeyenden, önyargılı olanı olmayandan ayıran laboratuar, sosyal alanlardır. Üniversitelerde serbest bırakın. Üç, beş sene gözlemleyin. Eğer kamu düzeni bozulursa ve başı açıkların hakları ellerinden alınırsa, aptallık yapmayın; mücadelenizi verin.
Eğer askerseniz ve sezgileriniz, Türkiye’nin geleceğini tehdit edecek bir tehlikeyi haber veriyorsa; üniversiteler sizin için birer sosyal psikoloji laboratuarı olacak. Böylece siz de deneyecek ve göreceksiniz: Kamu düzeni, provokasyonlara rağmen bozuluyor mu bozulmuyor mu?
İnsan davranışlarının dilini, yalan söylenip söylenmediğini, niyetleri anlamayı ve korkuları yenmeyi gösterecek en iyi yol, deneme sınamadır.
Deneme-sınama yöntemi her zaman risklidir, ancak radikalliği önlemek için bu riski göze almak gerekir.
Adalet, cesaret istediği gibi doğruları bulmakta, risk almayı gerektirir.
Özgürlük ve barış tarihte hiç kolay elde edilmemiştir.
Bazıları başının dışını örtüyor, bazıları içini örtüyor. Bunun için sosyal psikoloji laboratuarı en etkili bilimsel deney ve gözlem yeridir.
Türkiye kendi modernizmini geliştirmek dünyaya model olma şansını yakalayabilir.
Bu konuda da rehberimiz akıl ve bilim olmalıdır.
Bilim inancı taklit etmez ama tehdit de etmez. İnceler, rapor eder ve tarih sahnesine sunar. Özellikle üniversiteler hiçbir fikre kapısını kapamazlar. Analiz ederler, yorumlarlar. Evrensel yaklaşım bu olmalıdır.
İnanç bilimsel kategoridir. Üniversitelerin sosyal psikolojik laboratuvar olması fırsatını kaçırmayalım. Türkiyemiz bu sınavı dünyaya örnek olacak şekilde aşması dileğiyle…
Dr. Sivilay Abla'ya gelen ilginç başörtüsü soruları Taraf Gazetesi'nden Dr. Sivilay Abla bu perşembe okuyucularının türban sorularını yanıtladı...
Bu hafta başörtüsü ile ilgili çok sayıda soru aldım. Kısaltarak buraya koyduğum sorularınıza kısa cevaplar vereceğim. Zira bugünlerde olan bitenler benim de ruh sağlığımı bozdu. Size ne kadar yararlı olacağımı bilemiyorum.
Soru: Türbanlılar neden babaannelerimizin taktığı gibi takmıyor. O zaman bir sorun kalmayacak. (Şebnem Balaban-Aydın)
Cevap: Şebnem kızım güzel söyledin. Örneğin benim torunlarım görücü usulüyle evlenmeyi düşünüyor. Belleri ağrıyınca kupa çektiriyorlar. Yemeklerinde vitadan başka yağ kullanmazlar. Ancak ben örtülü olmadığım için başları örtme şansları yok. Bu konuda kara kara düşünüyoruz.. Başlarını örtmeye karar verirlerse senin babaanneni onlara ödünç verir misin?
Soru: CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal, 'türban bizim geleneksel kıyafetimiz değil. Bir Arap üniformasıdır ' diyor. Türk kızları neden geleneksel Anadolu giysilerini tercih etmiyor da bu Arap üniformasını giymekte ısrar ediyor? (Ankara Olgunlaşma Enstitüsü son sınıf öğrencisi)
Cevap: Baykal yine çok haklı. Halbuki biz sadece geleneksel kıyafetlerimizi giyeriz. Örneğin; blue jean Selçuklu döneminden kalma bir mahalli kıyafetimizdir. Göbek piercingi çok kadim bir şaman ritüelidir. Bildiğimiz tüm geleneksel Anadolu kıyafetlerinde sırt dekoltesi standarttır. Ayrıca bu Arap kıyafetleri Suudi Arabistan'ın Bursa eyaletinde ve Mısır'ın Denizli kentinde dokunuyor. Ben de anlamıyorum niye bu ısrar?
Soru: Üniversitede Türbanı serbest bırakan kanun çıkarsa kampusumuzun ve sınıflarımızın laikliğini korumak için ne yapmalıyız? (Rumuz: Doçent Dr. Kaygılı)
Cevap: Sayın Hocam, türbanlılar takımının hücum oyuncularını durdurmak için önce üniversite nizamiyesinde dokuz kişilik bir baraj kurun. Yine de barajı aşıp sınıfa girenler olacaktır. Örneğin; sınav tarihini değiştirin ama türbanlılara söylemeyi unutuverin. Bir şekilde sınavı öğrenip girenlerin kağıdını okurken yakın gözlüğünüzü bir türlü bulamayın. Bana ayrılan yer yetmediği için daha fazlasını sizin yaratıcılığınıza bırakıyorum.
Soru: Ben bir üniversite öğrencisiyim. Türbanlılar üniversiteye girerse üzerimde baskı kuracaklar ve beni de kapatacaklar diye çok korkuyorum. Acaba şimdiden ne gibi tedbirler almalıyım? (Çiyse)
Cevap: Sevgili Çiyse, Çantanda mutlaka biber gazı bulundurmalısı n. Sana yaklaşıp beynini yıkamaya çalışan bir türbanlıyla karşılaştığında yüzüne sıkabilirsin. Tabi bu işi telepatik yollardan da yaptıkları oluyormuş. Tıpkı şofbenden zehirlenenler gibi hiç hissetmiyormuş sun. Bu konuda en tesirli şey bir zikir matik almak, otobüste, metroda, tramvayda, ders aralarında olmak üzere günde 4444 kez 'Çiyse laiktir laik kalacak' çekmek.
- Dr.. Sivilay Abla Ruh ve Sivil Hastalıkları Mütehassısı Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
ninemin başında iken başörtüsü benim başımda iken ise 'türban' olarak adlandırılan ipek, saten, şifon gibi kumaşlardan mamul büyüklü küçüklü örtülerdir... __ herkes ninelr gibi bağlasın başını, pekala ama herkes kendi ninesinin baş bağlayış biçiminde bağlasn madem... böylelikle aile geleneği olarak gelecek kuşaklara aktarırız hem... ha bir de benim ninem benden farklı olarak başörtüsüyle yüzünü de kapatıyor ama nine modeli işte napalım uyacaz:P
hâli hazırda ve mustakbelde yaşayacak olan yasakçılara..
kim kime ne diyebilir.. insan özgür değilmidir kardeşim.. özgür değilse bile sizinle ilintili değildir ki özgürsüzlüğü.. yapıcı bir şeyler söyleyin.. deyinki böyle böyle.. ama yok! varsa yoksa. laiklik, devrim.. satatücocular sizi. yok şöyle.. yok böyle.. bilmem böyle dini emirmi olurmuş.. bilmem nerden uydurulmuş.. kardeşim senin niyetin kötüyse ben ne yapayım.. bi laf öğrenmişler böyle dini emir olmaz diye.. sorsan din nedir.. onuda bilmez.. dininizi yok saydınız yüz yıl.. aklınız önünüzdeydi tabi.. din deyince hiç ilgisi yokken gericilik geldi aklınıza.. aklınızı, aklınızı taşıyan beyninizi... eğer beyinse tabi.. kafamı bozmayın benim.. editör yazımı silme, git tarihte ki binlerce ahlaksızla kavga et... ve siz beni ahlaksızlıkla itham ederek kendi değersizliğinize değer ekleme çabası içinde olmayın.. aha bu dinle ilgileniyo, ben ilgilenmiyom.. o değersizse ben değerliyim diyonuz.. değer yargınızı.... ahlaksızlığınıza tahammül edemediğimden bozuldum ve bozdum lisanımı.. gül gibi çocuktum oysa.. menekşenin dilinden anlar.. söğüt ağaçlarına şiir, kavrulmuş çöllere ağıtlar dizerdim.. bir yaprak nedir ulan.. bir yaprak bile duygulandırırdı beni.. gözünüz kör olsun.. medinede kfc nin önünde dilenin.. üstünüzden devvari şimali geçsin, beyin felci geçirin sakat olup piyango satın camilerde. solucan ruhlu sürüngenler sürüsüsünüz.. dağda bayırda bozuk zeytin, koyun çişisiniz.. bıktım sizinle aynı oksijeni solumaktan.. bastığınız yerlere dokunduğu için iğrendim ayaklarımdan.. koparım atmak istedim kelimeleri ruhumdan.. sırf bir kez telaffuz ettiniz diye.. ne yapsam ne yapılsa azdır size.. ne diyeyim pizza kulesi ile hemhâl olunda rahatlayın.
AK Parti'den açıklama: 'Kamuya yönelik bazı arkadaşların yaptığı açıklamalar tamamen kişiseldir. Partimizin böyle bir programı yoktur, böyle bir hedefi de söz konusu değildir'
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 'Kamuda çalışanlara yönelik bazı arkadaşların yaptığı açıklamalar tamamen kişiseldir. Partimizin böyle bir programı yoktur, böyle bir hedefi de söz konusu değildir' dedi.Yazıcı, Vakıflar Kanunu tasarısına ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğünde düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
Yazıcı, başörtüsüyle ilgili hazırlıkları devam eden yasal düzenlemenin, bu 'sorunu' çözüp çözmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, 'Başını kapayan vatandaşların yüksek öğrenim haklarını kullanamamaları nedeniyle bir sorun yaşanıyor. Bu konuda bir yasal düzenleme getirmek isteyenler ile düzenlemeyi istemeyenler bile bunun bir sorun olduğunu kabul ediyor' dedi. Hiç kimsenin eğitim-öğrenim hakkından yoksun bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, AK Parti ve MHP arasında hazırlıkları devam eden yasal çalışmanın bu sorunu çözmeye yönelik olduğunu vurguladı.
Yazıcı, 'Bu önerilen düzenlemenin sorunu çözebilecek boyutta, içerikte olup olmadığı, başka sorunlar doğurup doğurmayacağı konusunda bir şey söylemem mümkün değil. Temennim, çözülmesidir' diye konuştu. Yazıcı, bazı milletvekillerinin başörtüsü konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin sorular üzerine de 'Kamuda çalışanlara yönelik bazı arkadaşların yaptığı açıklamalar tamamen kişiseldir. Partimizin böyle bir programı yoktur, böyle bir hedefi de söz konusu değildir' yanıtını verdi.
'HAK VE ÖZGÜRLÜKLER...'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, başörtüsü konusunda alınacak kararların referanduma götürülmesi gerektiği yönündeki sözlerinin hatırlatılması ve yeni yasal düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürülüp görülemeyeceği ihtimaline ilişkin soru üzerine Yazıcı, şunları kaydetti: 'Sayın Cumhurbaşkanının sözlerini sadece basından izledim. Referanduma yönelik basında bazı değerlendirmeler yapıldı. Hak ve özgürlükler, referandum konusu olamaz. Bireyin temel hakkı ise, bireyin temel özgürlüğü ise, insan hakları kapsamında mütalaa edilecek bir hususiyet ise bu oylamayla belirlenemez. O hakkın her halükarda verilmesi lazım. Oylamaya sunularak hakkın verilmesinin çok demokratik olduğunu düşünmüyorum. Mahkemeye gitmenin koşulları var. Koşulları oluşursa dava konusu olur. Mahkeme her olayı kendi somut şartları içinde irdeler, yeni düzenlemeler içinde kararını oluşturur diye düşünüyorum. Hukukçu ön yargı içinde olmaz, inatçılık içinde olmaz. Mevcut koşullar içinde değerlendirir diye düşünüyorum.'
Yazıcı, bir başka gazetecinin başörtüsüyle ilgili yapılacak yeni bir yasal düzenlemenin parti kapatmaya yol açıp açmayacağı yönündeki sorusuna, 'Parlamento her şeyin üstündedir. Parlamento iradesi üstünde kim ne diyebilir ki? Bence soru konusu bile olmamalı' karşılığını verdi. Başka bir soru üzerine de Yazıcı, başörtüsüyle ilgili yasal düzenlemenin sadece yüksek öğrenimi kapsayacak şekilde olacağını, bu konuda gelecek eleştirileri de saygıyla karşılayacağını söyledi. Yazıcı, sorunun bu yaklaşımla belli ölçüde çözülmüş olacağını düşündüğünü sözlerine ekledi
AKP ve Türban
iki haberi yorumsuz olarak sizlere veriyorum:
AK Parti Grup Yönetim Kurulu, Konya Milletvekili Hüsnü Tuna hakkında inceleme başlatılmasına karar verdi. Alınan bilgiye göre, AK Parti Yönetim Kurulu, bugün TBMM Grubunda yaklaşık bir saat süren toplantı yaparak, Konya Milletvekili Hüsnü Tuna'nın türban konusundaki açıklamasını görüştü. Görüşmede, Tuna'nın açıklamalarının incelenmesi ve gelecek hafta yapılacak toplantıda da durumun karara bağlanması benimsendi. Grup Yönetim Kurulu, Tuna'nın parti disiplinine aykırı hareket ettiği sonucuna varırsa, tedbirli olarak Müşterek Disiplin Kuruluna sevk edebilecek. Konya Milletvekili Tuna, AK Parti ve MHP Yöneticilerinin türban konusunda görüşme yaptıkları gün, Konya Gazeteciler Cemiyetinde kendisine yöneltilen bir soru üzerine, 'Hedefimiz, kamu hizmeti veren personelde de böyle bir yasağın olmamasıdır...' şeklinde açıklama yapmıştı. http://www.haberdem.com/haber/6275/AKPli...a-Sok.html
AK Parti'den türban açıklaması
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, türbanın kamusal alana kesinlikle girmeyeceğini söyledi.
AKP Grubu 23. Dönem Meclis'te her pazartesi basınla sohbet toplantılarını yeniden yapmaya başladı. Canikli, basınla yaptığı sohbette Meclis'in bu haftaki çalışmaları ve gündemde yerini koruyan türbanla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Canikli, türbanın kamusal alanda serbest kalmasının sözkonusu bile olmayacağını belirterek, 'AKP'nin böyle bir çalışması yok, gündeminde yok gündemde de hiç olmadı. Amacımız bu sorunu üniversitelerle sınırlı tutmak. Gündemimizde yükseköğretim dışında kamusal alan hiç yoktu' dedi
kamusal alanda başörtüsü yasak ama içki ve dansöz serbest 18 devlet üniversitesinde yılbaşı programı düzenlendi.öğrenim üyeleri ve öğrenciler birlikte içip birlikte dansöz seyredecek...ohh..kamusal alana bile içki girdi... tam girdi hemde... bi başartüsü giremedi
vücutlarını sergileyerek orasını burasını açıp egolarını tatmin eden bayanlara a tanınan kıyafet özgürlüğünü örtünmek için isteyen hemcinslerinin saçlarını kapatmak için kullandığı biçimli kumaş..
Başörtüsü Allah' ın kesin emri olan bir ibadet şeklidir! Kadınlar için kesinlikle farz olan tesettür ibadetinin olmazsa olmaz parçasıdır! Son zamanlarda nefislerine kul olmuş ve bunedenle bazı hakikatleri inkar yoluna sapmış art niyetli insanların, insanlarımızı kandırmak amaçlı olarak, insanımıza sunduğu; saçların ön kısmının göründüğü, boyun kısmının açıkta kaldığı örtünme şekli değildir. Bilhassa türban diye imani bir zaaf olarak çağdışıymış gibi gösterilmeye çalışılan türüdür! Bazı din adamı ünvanlı kişiler çeşitli nedenlerden dolayı bu konuda insanlarımızın nefislerini tatmin edici, güç odaklarına yaranma amaçlı olarak çok değişik şeyler söylüyorlar ama asıl olan bizim anlattığımızdır! Başörtüsünü inkar edenler, bir müslüman kadına başörtülü olduğu için saldıranlar. Onları çirkin ve hakir görüp nefret edenler İslam dairesinin dışına çıkmış olurlar. Anneleri nekadar başörtülü olursa olsun. Teyzeleri kaçkere hacca gitmiş olursa olsun. Halasının gelininin bir arkadaşı nekadar dindar olursa olsun o kişiler bu hal ve inanış üzere tövbe edemeyip imanlarını tazeleyemeden ölürlerse ebediyen cehenneme giderler! Bazı başı açık olan müslüman kadınlar eğer şu niyet üzeri olup şöyle dua ederlerse ' Rabbim başörtüsü, yani tesettür senin emrin. Buna inanıyor ve kabul ediyorum. Yalnız içinde bulunduğum ortamda bu ibadetimi yerine getiremiyorum. Beni affet! Sana sığınıyorum! ' imanlarını kurtarmış olurlar. Yalnız namazını kılmayan, orucunu tutmayan yani yapması gereken şeyleri yapmayan müslüman kardeşleri gibi suçlu duruma düşer. Mahşer günü işi yüce Rabbimize kalmıştır, eğer O dilerse affeder! Sevgi ve saygılarım ile. Elhamdülillah bende müslümanım diyen kardeşlerimi biliçlendirmek amacı ile bu yazıyı kaleme aldım. Allah a emanet olun.
kimsenin başörtüsüyle bir işi yok siyasi bir simge olmadığı sürece,eğer milletin din ve inançlarını kullanarak hain planlarını başörtüsüyle kapama ugrasıyorsan işde ozaman göze batar ve batıyorda
Sonuçta, tüm diğer emirler gibi, Başörtüsüde islamın emirlerinden sadece biridir.
Dileyen uyar, dileyen uymaz, her iki halde de hüküm Allah'a aittir.
Kimsenin bu konuda bir başkasına örtünmesi için baskı yapması da,
açıkması için baskı yapmasıda doğru değildir.
Kimse örtünenleri öcü görmemeli,
kimsede açıklara kafir gözüyle bakmamalıdır.
İnsanları yargılayacak olan biri varsa, oda hiç günah işlememiş olandır.
Varsa böyle biri yargılayabilir.
Başörtüsü, islamın emirlerinden sadece biridir.
İslamı sadece başörtüsüne indirgemek doğru değildir.
Örtünmek ten başka, namaz kılmak, oruç tutmak, yalan söylememek, şahitlikten kaçınmamak, yalan yere şahitlik etmemek, yetim malı yememek, haramdan kaçınmak, zina etmemek, hırsızlık etmemek, belaya saretmek, kanatkar olmak, anne babaya ittat etmek, akrabaya yardımcı olmak gibi daha bir çok islamın emri vardır.
Bunların bir yada birkaçını yapmayana yada yapamayana kafir demek doğru değilken, başı açık olanlarada kafir damgasını basmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bu emirleri yapmamak başka şeydir, bu emirleri gereksiz bulmak, inkar etmek daha başka bir şeydir.
Ömer Hayyam gerekli cevabı 950 yıl önce vermiş..
İçin temiz olmadıktan sonra,
örtünmüşsün kaç para,
hırka,türban güzel amma,
tanrı kanar mı bunlara?
Başörtüsü takanların savaşı başörtüsü takmayanlarla değil, yine kendileri gibi başörtüsü takan ancak başörtüsü altında dini yobazlaştıranlarla olmalıdır. Bazı zamanlarda hepimiz görmüşüzdür başörtü maskesinin altında tek ayak üstünde yalan söyleyen, 'başörtüsünü saflık göstergesi' olarak bağlayıp ne naneler yiyenler.. Elbette yokmudur temizce başını bağlayan dini inancını yerine getiren, var elbet onlarla kimsenin işi yok,ne mutlu onlara! ! Her başörtüsü takan kişi arasına karbon kağıdı konmuş gibi hepsi iyi niyetli değildir.. :)) önermesi açıklar içinde geçerlidir efendim :))
Başörtüsü ve tesettür Hz.Allah'ın Nur süresinin 31.,Ahzab süresininde 59.ayeti kerimesinde müslüman hanımlara farz kıldığı bir emridir..
Bu emri inkar edenler farzı inkar ettikleri için kafir olacakları gibi,tatbik etmeyenlerde emre uymadıkları için fâsıkdırlar..(günahkardırlar) ..
(Başörtüsünün İslamî bir emir olmadığını iddia eden ilahiyatçılar Nur süresi 31.ayeti kerimedeki başörtüsünün bir emir değilde tavsiye mahiyetinde olduğunu öne sürmüşlerdir..)
Halbuki Nûr Sûresi’nin ilk ayetine baktığımızda bu hakikati bir kez daha görmekteyiz. Bu ayetin meali şöyledir: “Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.”
Öte yandan Nûr Sûresi’nin ilk ayeti, bu Sûre’deki emirlerin birer tavsiye olmayıp, aksine farz olduğunu bildiriyor. Dolayısıyla ayetlerde, tesettürün gerekçeleri gösterilirken, bunların geçici olabileceği yolunda hiç bir işaret gösterilmemektedir.
Bu ayettede görüldüğü üzere Başörtüsü ve tesettür Allahın apaçık bir emridir..
Allahın açıkça farz kılmış olduğu bir ibadeti terk etmekde günahdır,fasıklıktır..
Öyleyse Bu emri tatbik etmeyenlerin;
Ben başımı örtmüyorum ama kalbim temiz,
Allah benim kalbimi biliyor nice başörtüsü takıpta namussuz bir sürü kişi var,
Allah katında kalbin temizliği önemli bir metre bezin ne önemi var,
namus bir metre bezemi bağlı,
başörtüsü altında her türlü ahlaksızlığı yapıyorlar,
kapanmak namus belirtisi olamaz, kıstası hiç olamaz,
başörtüsü peygamber zamanında mekke çok sıcak olduğu için sıcaktan korunmak için emredilmiş yoksa şimdiki zamanda hükmü geçmez,
yada İmanın ve ibadetin kimde olduğu belli olmaz,ibadetin sevabını veren Allahdır,
türünden başörtüsü ve tesettür emrini istihfaf ederek,yapmış oldukları karşılaştırma,genelleme ve beyânatlar,
ve dahi bu emri tatbik edenlerede dil uzatarak tahkir ve tahrik etmeleri kendilerini fasıklıktan ve günahkar olmaktan kurtaramaz..
Bütün bunlar yerine getirmedikleri emri ilahi için isyan eden vicdanlarını rahatlatmak ve susturmak babından yapılmış izahatlardır
Başörtü emrini mahsa Allah rızası için tatbik eden hiç bir müslümanda bu emri tatbik etmeyen müslüman ama fasık olan kardeşini hiç bir şekilde tekfir edemez..
Yüce Rabbim en iyi bilendir..
Rabbim emirlerini tatbik eden âbid ve zâhid kulları arasına ilhak etsin..
Not:başörtüsü ve tesettürden kasdım Allah için tesettüre giren müminelerdir.
Yoksa islamın örtünme emrini sadece başını kapatmaktan ibaret sanıp başını örterek,vücud hatlarını belli eden daracık ve içini gösteren açık saçık kıyafetler giyerek diğer yerlerini teşhir etmekten çekinmeyen teşhirciler,yüzünde bir ton makyajla gezinen palyaçolar yada başörtüsü altında her türlü rezilliği icra eden sefih ve ahlaksızlar değildir..
efenim sadece 'inanç belirtisi'yoksa 'ibadet ölçüsü'değildir laf söyleyip bal kabağı konumuna düşmeyiniz derim her daim...
şahsıma saldırmaya da amma heveslisiniz...
o kadar mı popüleriz...
hava ilen...
kapak ilen...
başörtüsü içn yorum yapabilen sadece başörtü takan vatandaşlarımız sayılırsa, o zaman erkekleri yok sayalım? :)
kimse kimsenin içini bilemediği gibi dış görüntüsüne göre yargılama lüksüne de sahip değildir.
dışardaki bir insanın namaz kılması onun illa kapalı olacağına, namaz kılındığı görülmeyen birinin de Allah'a ne kadar ibadet ettiğine ancak Allah karar verir. başkası buna yorum yaparsa bu gereksiz sayılır.
başını örtmeyen bu konuda atıp tutamaz! ! !
namus belirtisi olmadığı gibi inanç belirtisi de olamaz -tek başına-pekala...
inancın da namusun da göstergesi namazdır efenim...en azından günümüz şartlarında...ha bi de öyle haftalık değil...istediğin zaman kılarım istemediğimde kılmam lüksüyle de değil...
itina ilen...
kapanmak namus belirtisi olamaz, kıstası hiç olamaz.
Ben anlamıyorum açık kapalı ne farkeder..İnsanlar nasıl bu kadar gaddar olabiliyorlar.Ne alıpveremedileri war başörtüyle ya da ne zararını görmüşler.Biz onlardan fazla bişey istemiyoruz sadece haklarımızı elimizden almasınlar yeter.
BİRİ NAMUSUNU GİZLEMEK İÇİN,
DİĞERİ NAMUSSUZKUĞUNU GİZLEMEK İÇİN ÖRTÜNÜR.
(Başını örten dini bir disiplin altına gönüllü olarak girmiştir.)
Medeniyet, söküp atmaksa baştaki ağı,
Sizden daha medeni afrika yamyamları!
Eğer medeniyet açmaksa bedeni,
Desenize, hayvanlar sizden daha medeni! ! !
Ve Sizler...
O gün ayetler, sizin omuzlarınızdan söz ediyordu..
Başörtüsünü bir sancak gibi yapan Eliftiniz.
İnce Ceylan derisinde, sülûs yazılarla, süslü 'Nur' ayetlerinin şavkıydı dalgalanan..
Üç küçük ağaç dallarını size dönüp çiçeğe döndü O gün.
Rüzgar bazen pervaz ediyor, ince beyaz çiçeklerin arasından süzülüp, sizin başörtünüzde duruluyordu...
Ve derken..
Gökte, güneş gelip başınızın üstünde durdu..
Hüznün şerefelerinde mavi ezan çiçekleri açıldı...
Siz.. bir zulmün üzerine yürür gibi yürüdünüz..
Siz.. ayetlerde omuzlarından söz edilenlersiniz
Siz.. yeryüzünün bütün meydanlarında başörtüsünü birer sancak gibi taşıyanlarsınız..
Siz.. iffet ve namus timsalleri...
yeryüzünün zümrüt parıltılarısınız...
Siz.. yeryüzüne sığmayan, iman çağlayanlarısınız..
Ve Sizler BACILARIM..
Başörtüsü için çile çeken, gözyaşı döken bacılarım...
.....
İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar.
Düz bir yolda giderken yürüdüğünüz doğrultudan bir milim saparsanız bir müddet sonra tam tersi bir yönde gitmeye başlarsınız ve bunun farkında bile olmayabilirsiniz. o yüzden diyorumki; SEN İSLAMI MUHAFAZA ETKİ İSLAMDA SENİ MUHAFAZA ETSİN...
ALLAHIM sen Mevlamızsın.. Bizleri bağışla.. bizleri şuurlandır.. gözlerimizi aç.. kalplerimizi yumuşat.. ayaklarımızı kaydırma...
AMİN...
Müslümanlık, eşittir türban mıdır?
Bugün ülkede, insanların hiç bir konusu kalmamış gibi, “müslümanlık” denilince ortaya hep aynı konu atılıyor... Başörtüsü! .
Kimi, başını örtmeyen hanımı müslüman saymıyor! . Kimileri de başörtülü olanı insandan saymayıp, insanlık haklarını elinden almaya kalkışıyorlar! .
Baş örtüsü takanlar takmayanlara saygı duysun! . Baş örtüsü takmayalar da takanlara saygı duysun! .
kavgamın çiçeği
hayatımın tek gerçeği
namusum şerefim iffetim
Adil davranmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tesbih, post, seccade güzel ama
Tanrı kanar mı bunlara....(Ömer Hayyam)
Sosyal Psikoloji Laboratuvarında Başörtüsü_Prof. Dr. Nevzat TARHAN
Başını örtenler:
Eğer inanmadan örtünüyorsanız, başörtüsünü çıkarınız.
Eğer siyasi simge olarak örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer mahalle baskısı ile örtüyorsanız çıkarınız.
Eğer babanızın baskısı ile örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer kocanızın baskısı ile örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer ağabeyinizin baskısı ile örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer yaşadığınız ortamda prim yaptığı için örtüyorsanız, başörtünüzü çıkarınız.
Eğer gelenek olduğu için örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer sizi güzelleştirdiği için başınızı örtüyorsanız, çıkarınız.
Eğer Allah için örtüyorsanız, sizi tebrik ederiz.
Eğer inandığınız için örtüyorsanız, sizi tebrik ederiz.
Eğer dini gereklilik için örtüyorsanız, sizi tebrik ederiz devam ediniz. Ancak artık özgür olmadığınızı unutmayın. Başörtüsü ile sakız çiğneyerek dolaşamazsınız. Karşı cinsle sarmaş dolaş olamazsınız. Artık temsil ettiğiniz bazı değerlerin var olduğunu unutmayınız. Eğer inandığınız için örtünüyorsanız içini doldurunuz. Dürüstlüğünüz, çalışkanlığınız, hoşgörünüzle örnek olurken; ahlakî anlayışınız, oturup kalkışınızda da daha dikkatli olmalısınız.
Çünkü başörtüsü sizin için hem bir hak hem bir değerdir.
Haktır; çünkü sonradan çıkarılmış bir kavram değildir. 1400 yıllık bir geçmişi vardır. O halde örtündüğünüz gibi yaşayın. Yaşadığınız gibi örtünün.
Karşı çıkanlar:
Başörtüsüne size ölümü hatırlattığı için karşıysanız, vazgeçiniz. Ölüm vardır ve gerçektir.
Başörtüsüne din karşıtlığınız sebebiyle muhalifseniz, vazgeçiniz. Dinin teselli etme ve hayata anlam katma gücünü yok edemezsiniz.
Başörtüsüne korktuğunuz için karşıysanız, korkunuzu analiz ediniz.
Korkunuz dini bir veriden kaynaklanıyorsa, o veriyi tartışınız.
Korkunuz dinin yanlış yorumlarından kaynaklanıyorsa, doğru yorum bulmak ya da oluşturmak için mücadele ediniz.
Korkunuz küçük kentler ve Anadolu’daki mahalle baskısı ile insanlarla diyologa giriniz. Birlikte yaşama bilincini oluşturmak gibi bir misyon üstleniniz. Yasağı yasakla gidermek çözüm olamaz.
Korkunuz İran gibi olmaktan kaynaklanıyorsa, başörtüsüne karşı çıkmak yerine radikalliğe karşı çıkınız.
Korkunuz Atatürkçülüğün tehlikede olmasından kaynaklanıyorsa hangi Atatürk’ü savunduğunuzu sorgulayınız.
Korkunuz Cumhuriyetin tehlikede olmasından kaynaklanıyorsa “Tek Parti Cumhuriyeti”ni mi, “Çok Partili Cumhuriyeti” mi savunduğunuzu sorgulayınız.
Korkunuzun sebebi özgürlüklerin kaybolması ise, ise herkese özgür yaşayacağı ortam sağlayacak çözümler üretiniz.
Korkunuz laikliğin tehlikede olmasından ileri geliyorsa, laiklikle din karşıtlığını karıştırıp karıştırmadığınızı sorgulayınız.
Korkunuz sahip olduklarınızı yitirmekse, elde ettiğiniz varlıklara “düşünceye karşı düşünce” yöntemiyle mi mücadele ediyorsunuz, bunu sorgulayınız.
Başörtülü birini gördüğünüzde size ‘dinsiz’ denildiğini hissediyorsanız, vazgeçiniz. Çünkü bu sizin algınız olabilir. Niyet okuyarak hükme varmak, insanı realite körlüğüne götürür.
Başörtülü bir kadını gördüğünüzde, ‘dinde böyle bir uygulama yok’ diye düşünüyorsanız, bırakınız onu konunun uzmanları söylesin. Bilimsel cahillik yapmayınız.
Başörtüsünü ‘gericilik’ olarak değerlendiriyorsanız, asıl gericiliğin öğrenme hakkını engelleme olduğunu görünüz. Gericilikle mücadele cehaletle mücadeledir; dinle mücadele değildir.
Başörtülüleri ‘kendilerini kısıtlayan insanlar’ olarak görüyorsanız, inandığı değerler için zevklerinden vazgeçenlere saygı duyunuz.
Başörtülüler size ‘Usame Bin Ladin’i hatırlatıyorsa, zihin haritanızı değiştiriniz. Radikal din anlayışının, İslam dininin ilk doğuşunda üç halifeyi öldürdüğünü unutmayınız.
Başörtüsünü görünce ‘dinî faşizm’den korkuyorsanız, Hitler’den hareketle ‘bütün Almanlar faşisttir’ deme adaletsizliğini yapmayınız.
Başörtülüler, size ‘tehdit altında olduğunuz’ izlenimini veriyorlarsa, kendinize konuyu kişiselleştirip kişiselleştirmediğinizi sorunuz. Başörtülülerle konuşmayı deneyiniz. Önyargıları, diyaloglar aydınlatır.
Bir insanın başının zorla kapatılmasından yana iseniz, ceberutsunuz. İslam tarihinde selefi, harici radikalizm yorumu bunu öngörmüştür.
Bir insanın başını zorla açtırıyorsanız yine ceberutsunuz. Bu durum, din karşıtlığını dogma haline getirdiğinizin ispatıdır: Kendinizle yüzleşiniz. Belki de ‘Modern Tiran’lığı savunuyorsunuz.
Güç kullanarak kendi dogmalarınızı kabul ettirmek istiyorsanız, siz Ortaçağ’a aitsiniz. Dinî görünümlü ya da modern görünümlü olmanız fark etmez.
Siyasî talebi olmayan bir genç kızın inançlarının gereğine göre yaşamasına karşı çıkıyorsanız, laikliğe de karşı çıkıyorsunuz demektir.
Siyasî talebi olmayan bir ailelerin çocuklarına dinin öngördüğü ahlakî normları öğretmeyi, din dersi vermelerini laikliğe aykırı görüyorsanız; bu davranış bilimsel, çağdaş, ilerleme ve aydınlanmaya uygun değildir. Alternatif üretiniz.
Siyasî talebi olmayan ama dinini yaşamak isteyen doktora, mühendise, subaya karışmayınız. Aydınlanmanın Descartes döneminde takılıp kalmışsınız demektir. Allah’a hesap verme duygusu yaşayan bir subay ya da doktor ülke için şanstır.
Siyasî talebi olmayan ama dinin teselli gücünü, yaşama anlam katma özelliğini ve ölümden sonraki hayatı öngörme fikrini bilimle birleştirenlere karşıysanız, bilimsel gelişmeye ve düşüncenin ilerlemesine de karşısınız demektir.
Başörtüsüne ‘bazı siyasîler sahip çıkıyor’ diye karşıysanız, demokratlığınızı sorgulayınız.
‘Başörtüsü istismar ediliyor’ diye düşünerek muhalefet ediyorsanız, istismar edenle etmeyeni anlamanın en iyi yolunu deneyiniz.
Bu konuyu istismar edeni etmeyenden, önyargılı olanı olmayandan ayıran laboratuar, sosyal alanlardır. Üniversitelerde serbest bırakın. Üç, beş sene gözlemleyin. Eğer kamu düzeni bozulursa ve başı açıkların hakları ellerinden alınırsa, aptallık yapmayın; mücadelenizi verin.
Eğer askerseniz ve sezgileriniz, Türkiye’nin geleceğini tehdit edecek bir tehlikeyi haber veriyorsa; üniversiteler sizin için birer sosyal psikoloji laboratuarı olacak. Böylece siz de deneyecek ve göreceksiniz: Kamu düzeni, provokasyonlara rağmen bozuluyor mu bozulmuyor mu?
İnsan davranışlarının dilini, yalan söylenip söylenmediğini, niyetleri anlamayı ve korkuları yenmeyi gösterecek en iyi yol, deneme sınamadır.
Deneme-sınama yöntemi her zaman risklidir, ancak radikalliği önlemek için bu riski göze almak gerekir.
Adalet, cesaret istediği gibi doğruları bulmakta, risk almayı gerektirir.
Özgürlük ve barış tarihte hiç kolay elde edilmemiştir.
Bazıları başının dışını örtüyor, bazıları içini örtüyor. Bunun için sosyal psikoloji laboratuarı en etkili bilimsel deney ve gözlem yeridir.
Türkiye kendi modernizmini geliştirmek dünyaya model olma şansını yakalayabilir.
Bu konuda da rehberimiz akıl ve bilim olmalıdır.
Bilim inancı taklit etmez ama tehdit de etmez. İnceler, rapor eder ve tarih sahnesine sunar. Özellikle üniversiteler hiçbir fikre kapısını kapamazlar. Analiz ederler, yorumlarlar. Evrensel yaklaşım bu olmalıdır.
İnanç bilimsel kategoridir. Üniversitelerin sosyal psikolojik laboratuvar olması fırsatını kaçırmayalım. Türkiyemiz bu sınavı dünyaya örnek olacak şekilde aşması dileğiyle…
istediğimiz şey sadece verilen özgürlüğün bizede verilmesi
buraya yazdığım yorumumun onaylanmamasını protesto ediyorum :)
Dr. Sivilay Abla'ya gelen ilginç başörtüsü soruları
Taraf Gazetesi'nden Dr. Sivilay Abla bu perşembe okuyucularının türban sorularını yanıtladı...
Bu hafta başörtüsü ile ilgili çok sayıda soru aldım. Kısaltarak buraya koyduğum sorularınıza kısa cevaplar vereceğim. Zira bugünlerde olan bitenler benim de ruh sağlığımı bozdu. Size ne kadar yararlı olacağımı bilemiyorum.
Soru: Türbanlılar neden babaannelerimizin taktığı gibi takmıyor. O zaman bir sorun kalmayacak. (Şebnem Balaban-Aydın)
Cevap: Şebnem kızım güzel söyledin. Örneğin benim torunlarım görücü usulüyle evlenmeyi düşünüyor. Belleri ağrıyınca kupa çektiriyorlar. Yemeklerinde vitadan başka yağ kullanmazlar. Ancak ben örtülü olmadığım için başları örtme şansları yok. Bu konuda kara kara düşünüyoruz.. Başlarını örtmeye karar verirlerse senin babaanneni onlara ödünç verir misin?
Soru: CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal, 'türban bizim geleneksel kıyafetimiz değil. Bir Arap üniformasıdır ' diyor. Türk kızları neden geleneksel Anadolu giysilerini tercih etmiyor da bu Arap üniformasını giymekte ısrar ediyor? (Ankara Olgunlaşma Enstitüsü son sınıf öğrencisi)
Cevap: Baykal yine çok haklı. Halbuki biz sadece geleneksel kıyafetlerimizi giyeriz. Örneğin; blue jean Selçuklu döneminden kalma bir mahalli kıyafetimizdir. Göbek piercingi çok kadim bir şaman ritüelidir. Bildiğimiz tüm geleneksel Anadolu kıyafetlerinde sırt dekoltesi standarttır. Ayrıca bu Arap kıyafetleri Suudi Arabistan'ın Bursa eyaletinde ve Mısır'ın Denizli kentinde dokunuyor. Ben de anlamıyorum niye bu ısrar?
Soru: Üniversitede Türbanı serbest bırakan kanun çıkarsa kampusumuzun ve sınıflarımızın laikliğini korumak için ne yapmalıyız? (Rumuz: Doçent Dr. Kaygılı)
Cevap: Sayın Hocam, türbanlılar takımının hücum oyuncularını durdurmak için önce üniversite nizamiyesinde dokuz kişilik bir baraj kurun. Yine de barajı aşıp sınıfa girenler olacaktır. Örneğin; sınav tarihini değiştirin ama türbanlılara söylemeyi unutuverin. Bir şekilde sınavı öğrenip girenlerin kağıdını okurken yakın gözlüğünüzü bir türlü bulamayın. Bana ayrılan yer yetmediği için daha fazlasını sizin yaratıcılığınıza bırakıyorum.
Soru: Ben bir üniversite öğrencisiyim. Türbanlılar üniversiteye girerse üzerimde baskı kuracaklar ve beni de kapatacaklar diye çok korkuyorum. Acaba şimdiden ne gibi tedbirler almalıyım? (Çiyse)
Cevap: Sevgili Çiyse, Çantanda mutlaka biber gazı bulundurmalısı n. Sana yaklaşıp beynini yıkamaya çalışan bir türbanlıyla karşılaştığında yüzüne sıkabilirsin. Tabi bu işi telepatik yollardan da yaptıkları oluyormuş. Tıpkı şofbenden zehirlenenler gibi hiç hissetmiyormuş sun. Bu konuda en tesirli şey bir zikir matik almak, otobüste, metroda, tramvayda, ders aralarında olmak üzere günde 4444 kez 'Çiyse laiktir laik kalacak' çekmek.
-
Dr.. Sivilay Abla
Ruh ve Sivil Hastalıkları Mütehassısı
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
Bazilarinin basa dolanmasini cok sakincali bulup,
dillerine dolamayi marifet saydiklari nesne...
ninemin başında iken başörtüsü benim başımda iken ise 'türban' olarak adlandırılan ipek, saten, şifon gibi kumaşlardan mamul büyüklü küçüklü örtülerdir...
__
herkes ninelr gibi bağlasın başını,
pekala ama herkes kendi ninesinin baş bağlayış biçiminde bağlasn madem...
böylelikle aile geleneği olarak gelecek kuşaklara aktarırız hem...
ha bir de benim ninem benden farklı olarak başörtüsüyle yüzünü de kapatıyor ama nine modeli işte napalım uyacaz:P
hâli hazırda ve mustakbelde yaşayacak olan yasakçılara..
kim kime ne diyebilir.. insan özgür değilmidir kardeşim.. özgür değilse bile sizinle ilintili değildir ki özgürsüzlüğü.. yapıcı bir şeyler söyleyin.. deyinki böyle böyle..
ama yok!
varsa yoksa. laiklik, devrim.. satatücocular sizi.
yok şöyle.. yok böyle.. bilmem böyle dini emirmi olurmuş.. bilmem nerden uydurulmuş..
kardeşim senin niyetin kötüyse ben ne yapayım..
bi laf öğrenmişler böyle dini emir olmaz diye.. sorsan din nedir.. onuda bilmez..
dininizi yok saydınız yüz yıl.. aklınız önünüzdeydi tabi.. din deyince hiç ilgisi yokken gericilik geldi aklınıza..
aklınızı, aklınızı taşıyan beyninizi... eğer beyinse tabi..
kafamı bozmayın benim..
editör yazımı silme, git tarihte ki binlerce ahlaksızla kavga et... ve siz beni ahlaksızlıkla itham ederek
kendi değersizliğinize değer ekleme çabası içinde olmayın..
aha bu dinle ilgileniyo, ben ilgilenmiyom.. o değersizse ben değerliyim diyonuz..
değer yargınızı....
ahlaksızlığınıza tahammül edemediğimden bozuldum ve bozdum lisanımı..
gül gibi çocuktum oysa..
menekşenin dilinden anlar.. söğüt ağaçlarına şiir, kavrulmuş çöllere ağıtlar dizerdim..
bir yaprak nedir ulan.. bir yaprak bile duygulandırırdı beni..
gözünüz kör olsun.. medinede kfc nin önünde dilenin..
üstünüzden devvari şimali geçsin, beyin felci geçirin sakat olup piyango satın camilerde.
solucan ruhlu sürüngenler sürüsüsünüz.. dağda bayırda bozuk zeytin, koyun çişisiniz..
bıktım sizinle aynı oksijeni solumaktan..
bastığınız yerlere dokunduğu için iğrendim ayaklarımdan..
koparım atmak istedim kelimeleri ruhumdan.. sırf bir kez telaffuz ettiniz diye..
ne yapsam ne yapılsa azdır size.. ne diyeyim pizza kulesi ile hemhâl olunda rahatlayın.
İktidarın niyetini açıkladı
AK Parti'den açıklama: 'Kamuya yönelik bazı arkadaşların yaptığı açıklamalar tamamen kişiseldir. Partimizin böyle bir programı yoktur, böyle bir hedefi de söz konusu değildir'
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 'Kamuda çalışanlara yönelik bazı arkadaşların yaptığı açıklamalar tamamen kişiseldir. Partimizin böyle bir programı yoktur, böyle bir hedefi de söz konusu değildir' dedi.Yazıcı, Vakıflar Kanunu tasarısına ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğünde düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
Yazıcı, başörtüsüyle ilgili hazırlıkları devam eden yasal düzenlemenin, bu 'sorunu' çözüp çözmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, 'Başını kapayan vatandaşların yüksek öğrenim haklarını kullanamamaları nedeniyle bir sorun yaşanıyor. Bu konuda bir yasal düzenleme getirmek isteyenler ile düzenlemeyi istemeyenler bile bunun bir sorun olduğunu kabul ediyor' dedi. Hiç kimsenin eğitim-öğrenim hakkından yoksun bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, AK Parti ve MHP arasında hazırlıkları devam eden yasal çalışmanın bu sorunu çözmeye yönelik olduğunu vurguladı.
Yazıcı, 'Bu önerilen düzenlemenin sorunu çözebilecek boyutta, içerikte olup olmadığı, başka sorunlar doğurup doğurmayacağı konusunda bir şey söylemem mümkün değil. Temennim, çözülmesidir' diye konuştu. Yazıcı, bazı milletvekillerinin başörtüsü konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin sorular üzerine de 'Kamuda çalışanlara yönelik bazı arkadaşların yaptığı açıklamalar tamamen kişiseldir. Partimizin böyle bir programı yoktur, böyle bir hedefi de söz konusu değildir' yanıtını verdi.
'HAK VE ÖZGÜRLÜKLER...'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, başörtüsü konusunda alınacak kararların referanduma götürülmesi gerektiği yönündeki sözlerinin hatırlatılması ve yeni yasal düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürülüp görülemeyeceği ihtimaline ilişkin soru üzerine Yazıcı, şunları kaydetti: 'Sayın Cumhurbaşkanının sözlerini sadece basından izledim. Referanduma yönelik basında bazı değerlendirmeler yapıldı. Hak ve özgürlükler, referandum konusu olamaz. Bireyin temel hakkı ise, bireyin temel özgürlüğü ise, insan hakları kapsamında mütalaa edilecek bir hususiyet ise bu oylamayla belirlenemez. O hakkın her halükarda verilmesi lazım. Oylamaya sunularak hakkın verilmesinin çok demokratik olduğunu düşünmüyorum. Mahkemeye gitmenin koşulları var. Koşulları oluşursa dava konusu olur. Mahkeme her olayı kendi somut şartları içinde irdeler, yeni düzenlemeler içinde kararını oluşturur diye düşünüyorum. Hukukçu ön yargı içinde olmaz, inatçılık içinde olmaz. Mevcut koşullar içinde değerlendirir diye düşünüyorum.'
Yazıcı, bir başka gazetecinin başörtüsüyle ilgili yapılacak yeni bir yasal düzenlemenin parti kapatmaya yol açıp açmayacağı yönündeki sorusuna, 'Parlamento her şeyin üstündedir. Parlamento iradesi üstünde kim ne diyebilir ki? Bence soru konusu bile olmamalı' karşılığını verdi. Başka bir soru üzerine de Yazıcı, başörtüsüyle ilgili yasal düzenlemenin sadece yüksek öğrenimi kapsayacak şekilde olacağını, bu konuda gelecek eleştirileri de saygıyla karşılayacağını söyledi. Yazıcı, sorunun bu yaklaşımla belli ölçüde çözülmüş olacağını düşündüğünü sözlerine ekledi
AKP ve Türban
iki haberi yorumsuz olarak sizlere veriyorum:
AK Parti Grup Yönetim Kurulu, Konya Milletvekili Hüsnü Tuna hakkında inceleme başlatılmasına karar verdi.
Alınan bilgiye göre, AK Parti Yönetim Kurulu, bugün TBMM Grubunda yaklaşık bir saat süren toplantı yaparak, Konya Milletvekili Hüsnü Tuna'nın türban konusundaki açıklamasını görüştü. Görüşmede, Tuna'nın açıklamalarının incelenmesi ve gelecek hafta yapılacak toplantıda da durumun karara bağlanması benimsendi. Grup Yönetim Kurulu, Tuna'nın parti disiplinine aykırı hareket ettiği sonucuna varırsa, tedbirli olarak Müşterek Disiplin Kuruluna sevk edebilecek. Konya Milletvekili Tuna, AK Parti ve MHP Yöneticilerinin türban konusunda görüşme yaptıkları gün, Konya Gazeteciler Cemiyetinde kendisine yöneltilen bir soru üzerine, 'Hedefimiz, kamu hizmeti veren personelde de böyle bir yasağın olmamasıdır...' şeklinde açıklama yapmıştı.
http://www.haberdem.com/haber/6275/AKPli...a-Sok.html
AK Parti'den türban açıklaması
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, türbanın kamusal alana kesinlikle girmeyeceğini söyledi.
AKP Grubu 23. Dönem Meclis'te her pazartesi basınla sohbet toplantılarını yeniden yapmaya başladı. Canikli, basınla yaptığı sohbette Meclis'in bu haftaki çalışmaları ve gündemde yerini koruyan türbanla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Canikli, türbanın kamusal alanda serbest kalmasının sözkonusu bile olmayacağını belirterek, 'AKP'nin böyle bir çalışması yok, gündeminde yok gündemde de hiç olmadı. Amacımız bu sorunu üniversitelerle sınırlı tutmak. Gündemimizde yükseköğretim dışında kamusal alan hiç yoktu' dedi
kamusal alanda başörtüsü yasak ama içki ve dansöz serbest 18 devlet üniversitesinde yılbaşı programı düzenlendi.öğrenim üyeleri ve öğrenciler birlikte içip birlikte dansöz seyredecek...ohh..kamusal alana bile içki girdi... tam girdi hemde... bi başartüsü giremedi
kafam açık başım kapalı başörtüsünü siyasi simge yapanların kafası kapalı
vücutlarını sergileyerek orasını burasını açıp egolarını tatmin eden bayanlara a tanınan kıyafet özgürlüğünü örtünmek için isteyen hemcinslerinin saçlarını kapatmak için kullandığı biçimli kumaş..
Başörtüsü Gerçeği
Başörtüsü Allah' ın kesin emri olan bir ibadet şeklidir! Kadınlar için kesinlikle farz olan tesettür ibadetinin olmazsa olmaz parçasıdır! Son zamanlarda nefislerine kul olmuş ve bunedenle bazı hakikatleri inkar yoluna sapmış art niyetli insanların, insanlarımızı kandırmak amaçlı olarak, insanımıza sunduğu; saçların ön kısmının göründüğü, boyun kısmının açıkta kaldığı örtünme şekli değildir. Bilhassa türban diye imani bir zaaf olarak çağdışıymış gibi gösterilmeye çalışılan türüdür! Bazı din adamı ünvanlı kişiler çeşitli nedenlerden dolayı bu konuda insanlarımızın nefislerini tatmin edici, güç odaklarına yaranma amaçlı olarak çok değişik şeyler söylüyorlar ama asıl olan bizim anlattığımızdır!
Başörtüsünü inkar edenler, bir müslüman kadına başörtülü olduğu için saldıranlar. Onları çirkin ve hakir görüp nefret edenler İslam dairesinin dışına çıkmış olurlar. Anneleri nekadar başörtülü olursa olsun. Teyzeleri kaçkere hacca gitmiş olursa olsun. Halasının gelininin bir arkadaşı nekadar dindar olursa olsun o kişiler bu hal ve inanış üzere tövbe edemeyip imanlarını tazeleyemeden ölürlerse ebediyen cehenneme giderler! Bazı başı açık olan müslüman kadınlar eğer şu niyet üzeri olup şöyle dua ederlerse ' Rabbim başörtüsü, yani tesettür senin emrin. Buna inanıyor ve kabul ediyorum. Yalnız içinde bulunduğum ortamda bu ibadetimi yerine getiremiyorum. Beni affet! Sana sığınıyorum! ' imanlarını kurtarmış olurlar. Yalnız namazını kılmayan, orucunu tutmayan yani yapması gereken şeyleri yapmayan müslüman kardeşleri gibi suçlu duruma düşer. Mahşer günü işi yüce Rabbimize kalmıştır, eğer O dilerse affeder!
Sevgi ve saygılarım ile. Elhamdülillah bende müslümanım diyen kardeşlerimi biliçlendirmek amacı ile bu yazıyı kaleme aldım. Allah a emanet olun.
ben sadce ornek wermek ıstıorum umarım bu konunn ii anlaşılmasınabır katkım olur..once bır soru? sıze cok sewdıgınnzz bı yakınnınz hedıye alsaa ama elının kolunu salıya salııya getrse dusun kı bır saat olece getıror sızee hosunuza gıder mı? ? sımdı dıceksıız basortyle ne alaka dıe....yada o hedıyeyı guselce pakete sarsa we sıze wersemı ii olur? ıste bayanların turbaı kapanmasıda bunun gıbı bıısy acıkken dgerı olmas cunku herkes gormustr ama paketleyınce turbana gırınce sadce hedıye edılecegı kişi ıcın ozeldır.allah yardımcımız olsun