her bakışın bir anlamı, anlamların sözden derin, eylemden geniş etkileri vardır. bazı bakışlar öyle gönendir, öyle mutlandırır ki, her şeyin eskidiği ve unutulduğu esnada sadece o bakışın sevinci anımsanır. kimi bakışlarsa sivri* köşelidir*, batar, incitir, kanatır, yarası iyileşse de acısı unutulmaz.
yokluğundu gözlerinde ki SONBAKIŞ, olmayacaktı birdaha, gelmeyecekti, dağlar kavuşsa bile, biliyordum, özlemin vuracaktı, kanatacaktı hemde, yüreğime her değdiğinde, ve biliyorum, hep yeniden acıtacaksın gönlümü, ruhumun enkazında bulacağım seni, ve yine yokluğunda olacağım ben, çayımı yudumlarken, özleminin zehirinde, kimbilir kaç kez öleceğim ben................
'bakışların köpük köpük sonsuzluğu anlatır gibi... bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim güldürecek misin sevgilim..' diyor İlhan İrem.. ne de güzel söylüyor :)
Alt tarafı bir bakış değil miydi? Kalbi böylesine yakıp yıkan..Ama en elasından...Yok yok en üzüm karasından...Off karar veremedim :) Her iki göz rengi de yakar yıkar... :)
lise hatıra defterinden alıntı :) 'bir bakış bir bakışa neler neler anlatır,bir bakış bir bakışı senelerce ağlatır.' lise biteli çok olunca insan diyor kiiii ha-di beeeee :))))
Bana tablovari bir resim uzatmıştı… Orta yaşlı bıyıklı ve sakallı bir adam… ^^Passion-Tutku^^..filminin izlerini henüz beyninden atamamış biri olarak…eğer başında dikenli telden bir taç olsaydı…onun Hz.İsa olduğuna kanaat getirirdim hemen dürüstçesi….
Ama gözlerine bakmalıydım… Her zaman insanlarla konuşurken yapmakta olduğum gibi… Bu insanlara inanılmaz bir güven telkin ederdi… Gözlerine bakmak…bir insanı kaale aldığının en önemli göstergesi… Ki o insanların her gün en az yüz tanesi benden medet umarak gözlerime bakmaktaydı…omuzlarımdaki sorumluluk yükünü bin kat daha artırdığının bilincini yaşamadan….
^^Gözler kalbin aynasıdır^^ diye şarkılar bile yazılmıştı… Öyle miydi gerçekten…? O resmi çizen parmaklar o kadar ustaca tutmuştu ki fırçayı… Mona Lisa tablosu gibiydi sanki resim… Tıpkı onun gibi ne yana geçersen geç..sağda solda nerede olursan ol… sana bakacakmış gibi…
Peki neydi bende yarattığı bu etki? Neden baktıkça bakasım geliyordu…. ve neden…bilmeden anlamını…gözlerimin arkasını yağmur bulutları kaplıyordu böyle…?
Ben yağmur bulutlarına alışkındım.. ^^Sulugözüm^^ diye severlerdi beni arkadaşlarım..can dostlarım… Acıklı bir türk filmi ve romantik yabancı film sahnelerinde deşarj olmak için Sonsuz’la(Eternalmoon) biz… birer kutu selpak alır önümüze…koltuklarımıza kurulur…burun çekerdik.… Çay…çekirdek ve ağlayan iki hatun….komik duruyor değil mi? Oysa ne zevklidir onunla burun çekmek…canım kızkardeşim…ikinci yarım…genetik kodumun parçası…. Hemen tatilde onunla bir seans düzenleyelim bari aklıma gelmişken…
Bir yengem var…Kirpiklerinin ucunda bir damla gözyaşı saklar hep… O çekik kahverengi güzel gözler sevinçten de üzüntüden de her an gözyaşlarını salıvermeye hazırolda beklerler… Teyze gibidir…amcamın eşi olmasına rağmen kızkardeşimle üzerimizde büyük emeği geçmiş…neredeyse bizi yetiştirmiş…yaşantımızın her ilkini bizimle paylaşmıştır anne yarısı gibi… Havaalanına geldiğinde uğurlarken arkamızdan mendilini sallarken ağlar… Keplerimizi havaya fırlatırken de diploma töreninde…yine gözlerini silmektedir usulca sevinçten…. O kadar masum…o kadar saf ve güzel bir sevgi yumağıdır kalbi ki…anlatılmaz yaşanır gözyaşlarında o asil kadın…
Ve o gözler… Babamın gözlerine de benziyordu sanki… Güven telkin eden bir yanı vardı…iyi niyet gibi bir duygu sezinliyordum kaşların yumuşak kıvrımlarından…. Yumuşak başlı birisinin ifadesiz olmaya çalışan…. ama arkasında …beyninde fırtınalar kopan bakışları…
Sol gözünün alt konturları… Fırça darbesi miydi o…? Ağlayan çocuk resmi vardı bir zamanlar… Açık seçikti gözyaşları….alane…
Gizli gizli mi ağlıyordu? ....Sezdirmemeye çalışarak…? Yoksa dikkatsiz bir fırça darbesinin bende yarattığı etki miydi o belirsiz gözyaşı…? Seçemiyordum….
Bakmakla görmek arasında fark vardı sonuçta… Günün birçok anında birçok şeye bakardık görmeden…. Beynimizin kıvrımlarından silüetler geçedursun…kuytu bir köşeye atar unuturduk hatta gözümüzün önünden geçen hayalet misali çehreleri… Taa ki…o an gelene ve semasını hatırlamak gerekene kadar….
Oysa ^^O gözlerde ne gördün? ^^….diye soruyordu inatla…. Bense bakıyor… bakıyordum… Bakmakla görmenin tezatlığına kapılmak istemeden… Görmek isteyerek… Ama itiraf dahi edemiyordum kendime ki…
Ben o gözlerde… Ben o bakışlarda… Kendimi…gördüm….
Bakışınla sönen, dokunuşunla, dokunuşunla sönen, bakışınla canlanır.
Karşılıklı, birbirinin üreteni.
Açılarında boğulası,kaybolunası efsunlu terimlerimizden...
en derin sulara bakıyorsa bu gözler öylesine içten...
en soğuk buzulları eritiyorsa bakışlar..şans işte
Bakışların kör değilse, dil lal olmuş kulak sağır kime ne :))
Senden çok uzakta değilim
Görmesini bilen gözlerin bakışındayım.....
Belki sana senden daha yakın
Bir yerdeyim
Çarpan kalbin atışındayım
(Hz. MEVLANA)
Gerek yok her sözü.. Laf ile Beyana.. Bir Bakış bin Söz eder.. Bakıştan anlayana... Hz. Mevlana....
görmeye çalışma...düşünce açısı.kacamaklık, masum capkınlık
öküzün trene bakışı :)))
çok sexsi çok güzel cok komik:D :) :)
____________Y Ü Z Ü N
__________________________h
__________________________er
__________________________bit
_________________________kinin
_______________________yaprağından
_____________________farklı__görünür
____________________yüzün______yüzün
_____________________her_________her
___________________çiçeğin_______çiçeğin
_________________giysisinde______giysisinde
________________başka__________________başka
_______________kesimsin_______________kesimsin
_______________renksin__________________renksin
_______________her__________________________her
_______________yerden___________________yerden
________________bakarsın______________bakarsın
__________________gözlerime________gözlerime
________________________her_______her
_______________________yerden___yerden
_______________________her______renkte
________________________ve________her
___________________________biçimde
_____________________________gözle
______________________________rin
______________________________ya
_______________________________ra
________________________________ta
_________________________________nı
__________________________________m
____________Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=598001&order=oto
Otomatik sıralamaya göre 30. sayfadaki 600. şiir...
her bakışın bir anlamı, anlamların sözden derin, eylemden geniş etkileri vardır. bazı bakışlar öyle gönendir, öyle mutlandırır ki, her şeyin eskidiği ve unutulduğu esnada sadece o bakışın sevinci anımsanır. kimi bakışlarsa sivri* köşelidir*, batar, incitir, kanatır, yarası iyileşse de acısı unutulmaz.
Gözlerim
neden güzeldir halka bakinca
beni neden küflemez o çökertilmiş anlam
herdaim karnimda tikili duran şafak
dünyalar biriktirir halk adina?
....
yokluğundu gözlerinde ki SONBAKIŞ,
olmayacaktı birdaha,
gelmeyecekti,
dağlar kavuşsa bile,
biliyordum,
özlemin vuracaktı, kanatacaktı hemde,
yüreğime her değdiğinde,
ve biliyorum,
hep yeniden acıtacaksın gönlümü,
ruhumun enkazında bulacağım seni,
ve yine yokluğunda olacağım ben,
çayımı yudumlarken,
özleminin zehirinde,
kimbilir kaç kez öleceğim ben................
dile gelmeyen bir duygu,bazen bir dusunce; sevgi,ofke,hirs gibi
Bakmasını bilen, anlatır pek çok şeyi...
Görmesini bilen, anlar ne denmek istediğini...
bakış açınıza hayran kalmamak için kendimi zor tutuyorum :)
bakışlarını kaldır
AMA bakma bana.....
INGEBORG BACHMANN
beden dili diye birşey var.. belli etmemeye çalışsan da bakışlar yakayı ele veriyor.. gözler yalan söylemez.. :)
'bakışların köpük köpük
sonsuzluğu anlatır gibi...
bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim
bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim
güldürecek misin sevgilim..'
diyor İlhan İrem.. ne de güzel söylüyor :)
kişinin karşısındaki ile ilk iletişimi sağlayan geçerli yol
ETKİSİ,KUVVETİ HİÇBİR LİSANDA YOKTUR...
Bir 'bakış' ın manası hiç bir lisanda yoktur....
Bir 'bakış' bazen şifa,bazen zehirli oktur....
Alt tarafı bir bakış değil miydi? Kalbi böylesine yakıp yıkan..Ama en elasından...Yok yok en üzüm karasından...Off karar veremedim :) Her iki göz rengi de yakar yıkar... :)
Bir bakış,
Bir bakışa
Neler neler anlatır....
Bir bakış ki
Bir aşığı
Ömür boyu
Ağlatır.....
bakılan pencere burda çok önemli! !
hagi pencereden bakıyorsaniz dünyaya o pencerenin kapasitesi kadar alanı görebilirsiniz..
başka pencerelerde var bilginize..
yanlız mutfak penceresi= komşu kızı değildir :)
her bakış insan ruhundan kopup gelen birer nakıştır efendim..
lise hatıra defterinden alıntı :)
'bir bakış bir bakışa neler neler anlatır,bir bakış bir bakışı senelerce ağlatır.'
lise biteli çok olunca insan diyor kiiii
ha-di beeeee :))))
İnsanın iç dünyasını yansıtan,eleveren enönemli organıdır.
BAKMAKLA GÖRMEK ARASINDAKİ FARK…
^^O gözlerde ne gördün? ^^….diye sordu….
İnatçıydı biraz…
Üstelemedim ama… duraksadım birden…şaşalamayla karışık…
Bana tablovari bir resim uzatmıştı…
Orta yaşlı bıyıklı ve sakallı bir adam…
^^Passion-Tutku^^..filminin izlerini henüz beyninden atamamış biri olarak…eğer başında dikenli telden bir taç olsaydı…onun Hz.İsa olduğuna kanaat getirirdim hemen dürüstçesi….
Ama gözlerine bakmalıydım…
Her zaman insanlarla konuşurken yapmakta olduğum gibi…
Bu insanlara inanılmaz bir güven telkin ederdi…
Gözlerine bakmak…bir insanı kaale aldığının en önemli göstergesi…
Ki o insanların her gün en az yüz tanesi benden medet umarak gözlerime bakmaktaydı…omuzlarımdaki sorumluluk yükünü bin kat daha artırdığının bilincini yaşamadan….
^^Gözler kalbin aynasıdır^^ diye şarkılar bile yazılmıştı…
Öyle miydi gerçekten…?
O resmi çizen parmaklar o kadar ustaca tutmuştu ki fırçayı…
Mona Lisa tablosu gibiydi sanki resim…
Tıpkı onun gibi ne yana geçersen geç..sağda solda nerede olursan ol… sana bakacakmış gibi…
Peki neydi bende yarattığı bu etki?
Neden baktıkça bakasım geliyordu…. ve neden…bilmeden anlamını…gözlerimin arkasını yağmur bulutları kaplıyordu böyle…?
Ben yağmur bulutlarına alışkındım..
^^Sulugözüm^^ diye severlerdi beni arkadaşlarım..can dostlarım…
Acıklı bir türk filmi ve romantik yabancı film sahnelerinde deşarj olmak için Sonsuz’la(Eternalmoon) biz… birer kutu selpak alır önümüze…koltuklarımıza kurulur…burun çekerdik.…
Çay…çekirdek ve ağlayan iki hatun….komik duruyor değil mi?
Oysa ne zevklidir onunla burun çekmek…canım kızkardeşim…ikinci yarım…genetik kodumun parçası….
Hemen tatilde onunla bir seans düzenleyelim bari aklıma gelmişken…
Bir yengem var…Kirpiklerinin ucunda bir damla gözyaşı saklar hep…
O çekik kahverengi güzel gözler sevinçten de üzüntüden de her an gözyaşlarını salıvermeye hazırolda beklerler…
Teyze gibidir…amcamın eşi olmasına rağmen kızkardeşimle üzerimizde büyük emeği geçmiş…neredeyse bizi yetiştirmiş…yaşantımızın her ilkini bizimle paylaşmıştır anne yarısı gibi…
Havaalanına geldiğinde uğurlarken arkamızdan mendilini sallarken ağlar…
Keplerimizi havaya fırlatırken de diploma töreninde…yine gözlerini silmektedir usulca sevinçten….
O kadar masum…o kadar saf ve güzel bir sevgi yumağıdır kalbi ki…anlatılmaz yaşanır gözyaşlarında o asil kadın…
Ve o gözler…
Babamın gözlerine de benziyordu sanki…
Güven telkin eden bir yanı vardı…iyi niyet gibi bir duygu sezinliyordum kaşların yumuşak kıvrımlarından….
Yumuşak başlı birisinin ifadesiz olmaya çalışan…. ama arkasında …beyninde fırtınalar kopan bakışları…
Sol gözünün alt konturları…
Fırça darbesi miydi o…?
Ağlayan çocuk resmi vardı bir zamanlar…
Açık seçikti gözyaşları….alane…
Gizli gizli mi ağlıyordu? ....Sezdirmemeye çalışarak…?
Yoksa dikkatsiz bir fırça darbesinin bende yarattığı etki miydi o belirsiz gözyaşı…?
Seçemiyordum….
Bakmakla görmek arasında fark vardı sonuçta…
Günün birçok anında birçok şeye bakardık görmeden….
Beynimizin kıvrımlarından silüetler geçedursun…kuytu bir köşeye atar unuturduk hatta gözümüzün önünden geçen hayalet misali çehreleri…
Taa ki…o an gelene ve semasını hatırlamak gerekene kadar….
Oysa ^^O gözlerde ne gördün? ^^….diye soruyordu inatla….
Bense bakıyor… bakıyordum…
Bakmakla görmenin tezatlığına kapılmak istemeden…
Görmek isteyerek…
Ama itiraf dahi edemiyordum kendime ki…
Ben o gözlerde…
Ben o bakışlarda…
Kendimi…gördüm….
Ben o gözlerde…….^^HÜZNÜ^^…..gördüm……
Eternalflame