Back To The Future / Geleceğe Dönüş sizce ne demek, Back To The Future / Geleceğe Dönüş size neyi çağrıştırıyor?
Back To The Future / Geleceğe Dönüş terimi Başak Titiz tarafından tarihinde eklendi
Back To The Future / Geleceğe Dönüş terimi Başak Titiz tarafından tarihinde eklendi
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
80'ler denince ilk akla gelen filmlerden.. Daha doğrusu film serisinden..
İzlediğim en etkileyici filmlerdendi.
Gideceğimiz yerde yola ihtiyacımız olmayacak...
2.filminde kafamın karman çoban olduğu seridir.profesörün martine gelip oğlun ilerde kötü biri olcak falan demesi üzerine hoop beraber geleceğe giderler.işleri düzeltirler ama bu sefer kötü adam ismini hatırlayamadım gidip son yılların at yarışı kitabını çaldığı için geleceğin geçmişin her bo.un dengesi sarsılır.en çok 1.filmini sevmişimdir bu serinin.hani tekrar 2000 li yılların versiyonu çekilse 4.filmi fena olmaz
Limonları kullanıp elektrik ürettikleri bölümü izledikten sonra evdeki bütün limonları delik deşik ettiğim film.
1985 yapımı bir film..beterböcekten sonra en çok aklımda kalan film..ağzım açık izlerdim tv. de her gördüğümde..hayal dünyamı geliştiren bir film olma özelliği de var bunu da unutmamak lazım..
Parkinson hastası olan Michael J. Fox ve Çılgın doktor rolünde Cristopher Lloyd'un oynadığı içinde zor farkedilir detaylar saklanmış amerikan yapımı film.
Bu önemli eserden bazı göz yaşartıcı bilgiler;
* Proje başından beri üç bölüm olarak tasarlanmıştır. İlk bölüm 1985'te, ikincisi 1989'ta, sonuncusu ise 1991 de vizyona fışkırtılmıştır.
* Konusu oldukça ağır olmakla birlikte inanılmaz bir sadelikte anlatılmaya çalışılmıştır. (Halen bile anlamadığım kısımlar yok değil)
* Terimatik konuşmak gerekirse şöyle açıklayabilirim; Elimizde evrenin sonsuz olduğu inancı var. Buna bir alternatifde aslında sonsuz olmadığı, görülen yıldızlar, gezegenlerin...vs hepsi sonsuz yansımadan ibaret olduğu. Film ikinci teori üzerinde yoğunlaşıyor ve bu sebeple başka Elvis Presley'ler, başka Deniz Gezmiş'ler olabileceğini savunuyor. Daha doğrusu bunların sonsuz yansımaları. Bu da bize zamanda yolculuğun kapısını aralıyor.
* Filmde doktor Elmot Brown aslında gayet global bir sorunun yanıtını bulmak için çabalıyor.(Tabi işler sonra tersine dönüyor) . 'Neden' Hayat Var? . Asıl soru bu iken bi anda ilgimiz neden Martin'le anası ensest bir ilişki yumağına dahil oluyora kaydırılıyor.
* Yönetmen, bu teorinin temellerini atan ünlü fizikçi Albert Einstein'a büyük bir kıyak yapıyor. Cristopher Lloyd tartışmasız mükemmel uymuş.
* En iyi gerçekleştirilmiş Türkçe Dublaj örneği (Alf'ten sonra) . Özellikle filmi orijinal dilinde izleyenler, bir anda 'biz daha iyi yapmışız lan? ! ? ' diyeceklerdir. Seslendirmenler ve karakterlere uyumları süper.
* Fakat filmin acı ama gerçek bir noktası da var. O da 2015 yılında ortamın uçan arabalar, süper-sonik evler ve uçan kaykaylarla tasvir edilmesi ki burda sıçtılar. Önümüzdeki 30 yılda zor gerçekleşecek bir hadise.
* Filmin 'pekiyi' alan diğer bir ayrıntısı ise 2015 yılında gençlerin punk müzik takılmasıdır. Bu nasıl yerinde ve inanılmaz ilerici bir mantıktır. Gidiş o yönde zati.
* Filmde hiç sivil savaş dönemine değinilmedi.
Özet olarak eğer insan 'öküz' veya anti-amerikan değilse üzerinde ciddi düşünülmesi gereken bir film.
Çocukken izlemesi çok zevkliydi..Ama ne yazıkki insan yaşını alıp kamile erince bu tip filmlerin saçmalığını çok iyi anlıyor..Bana göre bilim ne kadar gelişirse gelişsin asla bir 'zaman makinesi' yapamaz..Zaman,tanımı bile yapılamayan fizik ötesi göreceli bir olgu..Stephen Hawking'e sormuşlar zaman makinesi sizce icad edilebilirmi diye Hawking gülmüş ve şöyle demiş: 'zaman yokki,makinesi olsun! '
en sevdiğim filmdi..
defalarca izlemişliğim var ;)
Hayatımda Gördüğüm en güzel Film.
bence filmin ismi ingilizceden turkçeye çevirilen en guzel isim. çevirene tebrikler. ve çok güzel bir filmdi. bende back to the past ı çevireceğim yakında:d
Küçükken filmin adınındaki anlam bozukluğu sandığım ve 'geleceğe dönülür mü yahu? 'dediğim ifadeyi ancak biraz büyüyüp tekrar izlediğimde anlayabilmiştim.Micheal J. Fox'un Johny be Good'u çaldığı sahne müthiştir.Yönetmenliğini Robert Zemeckis'in yaptığı film serisi izlediğim en iyi seridir.
çılgın konuklar çıktı sonra buna benzer olarak.. nedense ben onu daa çok sevdim..
Michael J. Fox, ZZ-Top,
Geçmişteki sorunları düzeltemediği takdirde geleceğe dönememek ve hep orda kalmak.
Anılarda kalan bir başarısızlığın gelecekte yarattığı pasif kimlik.
Elvis Presley'in yeni yeni meşhur olacağı bir zamanda küçük bir metal solo.
Çocuğun anne ile babasını hep bir arada görme isteği..
ben bilmem beyim bilir :)) ama
sanki filmin adında bi anlam bozuklugu var...
bi kere gelecege dönülmez geleceğe gidilir...
illa ki bir yerlere gidelim diyorsak; geçmişe dönüş olarak filmin adını değiştirebiliriz...
1,60 boyundaki foxu bu seride ünlü, hatta unutulmayacaklar bölümüne koyan film...
Michael J.Fox
O posteri teenager'ken yatağımın baş ucuna nasıl astım ben...
inanamıyorum kendime...
Süper üçleme, bilimkurguda bir efsane.
benim dehşet şekilde izlediğim iki film vardır; biri ahanda bu..
diğeri karete çocuk :)
hani ustası miyagi midir nedir (nerden aklımda kaldıysa :)
cilala parlat..
bi keresinde bilmemkaçıncı defa izlemek istedim filmi,anne izin vermedi..uyuman lazım dedi şlakk kapadı ışığı..
yarım saat uludum..
sesime katlanamamış olsa gerek; problem çıkarmadı :)
ne mutluluktu o be..
benim de aklıma ilk o sahne gelir :)