Çok kitap okumak kişinin aydın olduğunu göstermez,Belli konularda bilgili olduğun gösterir Gerçek aydın(entelektüel ),peşinen her türlü bedeli ödemeye hazır,dünyanın neresinde olursa olsun,insanın olduğu her yerde haksızlıklara karşı muhalif tavrını koyan kişidir.Ulusalcılar yanına yaklaşamaz. Aydın olmak, bir okuldan, üniversiteden mezun olmaksa, bir diploma sahibi olmaksa, o diplomayı almak için hangi bilgiler, nasıl ediniliyor? Bu okullardan mezun olanlar eğer ‘bilgi sahibi’ oldukları için ‘aydın’ sayılıyorlarsa, bilgi tek başına aydın sayılmanın yeterli koşuluysa, o zaman bu dünyada ‘aydından’ bol bir şey yok demektir. Aydın olmak, dünyadaki her şeye karşı sorumlu olmaktır” Jean- Paul Sartre.
İKİ AYDIN: 1.1897 yılında Fransız ordusundaYahudi olması nedeniyle askeri mahkemede mahkum edilen Yüzbaşı Dreyfus'u bütün baskılara rağmen savunan ve Fransa devlet başkanına karşı 'İtham ediyorum' makalesini yayınlayan,çabaları sonucunda Dreyfus Davası'nın yeniden görülüp adaletin yerini bulmasını sağlayan EMİL ZOLA
2.Yine,düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylenen,gördüğü bütünn işkencelere rağmen,görüşlerinden taviz vermeyen ve ölüme mahkum edilerek diri diri yakılan GİORDONO BRUNO
“Kaldır başını kan uykulardan Böyle yürek böyle atardamar Atmaz olsun Tam çağı ise başlamanın doğan günle Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden Yollar kesilmiş alanlar sarılmış Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yana Korkuluk ol” Rıfat Ilgaz.
Yaşadığı ülkenin insanlarını hor görmeyen,onlara ışık götürmek için,onlarla bütünleşmeye çaba harcayan aydın(entelektüel) kesim ile kendilerine sadece seçimden,seçime oy kullanma keyfiyeti verilen geniş halk yığınları arasındaki kopukluğu aydınların aymazlığı olarak değerlendirmek haksızlıktır,yanıltıcıdır,doğru değildir.Çoğu insanın şuuraltına nüfuz etmiş alaycı bir tabirle dillendirilen entel-dantel teriminin sorumlusu bu ülkeyi darbeler ülkesi haline getirenlerdir.
Gerçek aydın,peşinen her türlü bedeli ödemeye hazır,dünyanın neresinde olursa olsun,insanın olduğu her yerde haksızlıklara karşı muhalif tavrını koyan kişidir.
Ülkemiz coğrafyasında bolca yetişen, içi dişi kömür karası alnında bir tutam beyaz kıl bulunan öküz olacak danalara köylülerimizin koyduğu isim derdi BİLGE dedem
Dönem öyle bir dönem ki kimin güneş kılıgında mum ışıgı, kimin de mum ışıgında güneş oldugu ayırt edilemeyen bir dönem.ama bilin ki bir şey yazdıgı cizdigi zaman deyim yerindeyse dokuz köyden kovulan,dışlanan,hain sayılan birileri varsa o aydındır.Ama birilerini sürekli pohpohlayan,basında yanında hele birde magazin proglarımda boy kesteren elinde piposu üstünde röpteşambırı olan kişi varsa ve ona aydın denılıyorsa büyük bir ihtimal aydınlı olmasından ötürü öyle deniliyordur.yoksa gercek aydın oldugundan degıl.(yanlış anlasılmasın burda aydın ilinden aydın cıkılmaz diye bir anlam yoktur.burda ki tek sey aydınla 'Aydın' kavramının karıştırılmış olmasıdır :)))
aydın şöyle olmalı: hergün bir başka pencere açmalı insanların zihninde.hergün başka dünya sorunundan dünya bilgisinden bahsetmeli. hergün hergün yeni yeni bilgilerle donatmalı insanları ve demeliki insan hım yaw neler varmış görmediğim bilmediğim daha benim.
şimdi bizim 'aydın' dediklerimize bir bakalım. gazetelerde yazıyorlar mesela bazıları. yazdıkları konulara bir bakın.sağ görüşlü aydıncıklarımız sola çatar,sol görüşlü aydıncıklarımız da sağa elbette :)))) 1500 yazısı vardır aydıncığımızın ve bu 1500 yazısının içinde kaç farklı konuda halkı aydınlatır? sadece 5..bilemedin6. yaw bir elin parmağıını geçmiyor.bu mu aydın? bu mudur aydınlık? arkadaşlar bu işte bir tuhaflık var. aydın sadece kendi doğrusunu yazmaz,çizmez.bir tek başörtü konusunda yazıyorsan gidip hidrolik santralleri yazmıyorsan,siyanürün sadece altın değil gümüş çıkarmakta da kullanıldığından bahsetmiyorsan senin ne kadarın aydındır?
bizdeki aydın dediklerimiz böyle :))) gülüyorum e komikler çünkü.ama trajikomik.aydın deyince kasım kasım kasılır bunlar. protokolde en önde oturtulurlar.
gençliğe öğretmediklerinden ve habersiz bıraktıkları her bilgiden sorumludur aydın.önyargılı ve sadece kendi fikirlerini yazan dünyada tüm olup biteni köşeye atmış insan değildir aydın.aydın yazmalı aborijinleri de.afrikadaki zuluları da.acemleri de.çeçenleri de. pandaları da..ne bileyim otu kuşu dünyaya dair ne varsa gözlemlemeli ve benden derin ve farklı bakabilmeli bunu da imbikten akıtmalı bi zahmet...yoksa aydın maydın değildir benim gözümde. vazifelerini yerine getirmeyen sadece etiket aydınlarıyla dolu kalabalıklar içinde nefessiz kalmışız.
aydın kimdir,nedir işi? ... nerde bizim aydınlarımız? ... dünya yıkılıyor,üçüncü dünya savaşının eşiğindeyiz,israil müslümanları katlediyor....bizim 'aydın' ilan ettiğimiz kişilerden eser yok.. tek cümlelik protesto yazısı,tek kelimelik savaşa hayır duymadım çoook üzgünüm:((
Bence Aydınları en iyi temsil eden kişi, 'Kuşum Aydın'. :)
Aydın kelimesini hiçbir zaman sevmedim. Çünkü, aslında 'dinsiz, vicdansız, her şeyi bildiğini sanan, yarı-cahil, ahlâken düşük, seçkinci ve kendini üstün gören' bir grubun kendini tanımlamak için kullandığı bir terim olagelmiştir genellikle...
Çok kitap okumak kişinin aydın olduğunu göstermez,Belli konularda bilgili olduğun gösterir
Gerçek aydın(entelektüel ),peşinen her türlü bedeli ödemeye hazır,dünyanın neresinde olursa olsun,insanın olduğu her yerde haksızlıklara karşı muhalif tavrını koyan kişidir.Ulusalcılar yanına yaklaşamaz.
Aydın olmak, bir okuldan, üniversiteden mezun olmaksa, bir diploma sahibi olmaksa, o diplomayı almak için hangi bilgiler, nasıl ediniliyor? Bu okullardan mezun olanlar eğer ‘bilgi sahibi’ oldukları için ‘aydın’ sayılıyorlarsa, bilgi tek başına aydın sayılmanın yeterli koşuluysa, o zaman bu dünyada ‘aydından’ bol bir şey yok demektir.
Aydın olmak, dünyadaki her şeye karşı sorumlu olmaktır”
Jean- Paul Sartre.
türkiyede aydın geçinenler doğu'yadoğru seyreden bir geminin güvertesinde batı yönüne koşuturarak batıaştıklarını sanırlar.
türkiyede aydın geçinenler doğu'yadoğru seyreden bir geminin güvertesinde batı yönüne koşuturarak batıaştıklarını sanırlar.(sakallı celal)
İKİ AYDIN:
1.1897 yılında Fransız ordusundaYahudi olması nedeniyle askeri mahkemede mahkum edilen Yüzbaşı Dreyfus'u bütün baskılara rağmen savunan ve Fransa devlet başkanına karşı 'İtham ediyorum' makalesini yayınlayan,çabaları sonucunda Dreyfus Davası'nın yeniden görülüp adaletin yerini bulmasını sağlayan EMİL ZOLA
2.Yine,düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylenen,gördüğü bütünn işkencelere rağmen,görüşlerinden taviz vermeyen ve ölüme mahkum edilerek diri diri yakılan GİORDONO BRUNO
Aydın mısın?
“Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Tam çağı ise başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yana
Korkuluk ol”
Rıfat Ilgaz.
Yaşadığı ülkenin insanlarını hor görmeyen,onlara ışık götürmek için,onlarla bütünleşmeye çaba harcayan aydın(entelektüel) kesim ile kendilerine sadece seçimden,seçime oy kullanma keyfiyeti verilen geniş halk yığınları arasındaki kopukluğu aydınların aymazlığı olarak değerlendirmek haksızlıktır,yanıltıcıdır,doğru değildir.Çoğu insanın şuuraltına nüfuz etmiş alaycı bir tabirle dillendirilen entel-dantel teriminin sorumlusu bu ülkeyi darbeler ülkesi haline getirenlerdir.
Gerçek aydın,peşinen her türlü bedeli ödemeye hazır,dünyanın neresinde olursa olsun,insanın olduğu her yerde haksızlıklara karşı muhalif tavrını koyan kişidir.
Ülkemiz coğrafyasında bolca yetişen, içi dişi kömür karası alnında bir tutam beyaz kıl bulunan öküz olacak danalara köylülerimizin koyduğu isim derdi BİLGE dedem
bir zamanlar canımın okuıduğu il
Dönem öyle bir dönem ki kimin güneş kılıgında mum ışıgı, kimin de mum ışıgında güneş oldugu ayırt edilemeyen bir dönem.ama bilin ki bir şey yazdıgı cizdigi zaman deyim yerindeyse dokuz köyden kovulan,dışlanan,hain sayılan birileri varsa o aydındır.Ama birilerini sürekli pohpohlayan,basında yanında hele birde magazin proglarımda boy kesteren elinde piposu üstünde röpteşambırı olan kişi varsa ve ona aydın denılıyorsa büyük bir ihtimal aydınlı olmasından ötürü öyle deniliyordur.yoksa gercek aydın oldugundan degıl.(yanlış anlasılmasın burda aydın ilinden aydın cıkılmaz diye bir anlam yoktur.burda ki tek sey aydınla 'Aydın' kavramının karıştırılmış olmasıdır :)))
Bir Ermeni ölünce Ermeni,
3 Hıristiyan ölünce Hıristiyan olan aydınlarımız (!)
30.000+15 şehit verdik!
Neden hâlâ Türk olamadınız?
Hayat ağacım.Hayatımın anlamı.Eşim,kankam,arkadaşım.Aydın'ım Aydınlığım. Kısacası herşeyim...HANDE'n
Projektör... :)
aydın?
'efendisinin ilacını yutarak iyleşeceğini sanan uşak...'
Adnan Menderes Bulvarı
Efeler diyarı. Dağından yağ,ovasından bal akar. 7,000 yıllık tarihiyle uygarlıklar kenti. Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü.
Efeler diyarı Aydın.Dağından yağ,ovasından bal akar.
'Yani ne bileyim, doksan bile değil yüz derece döndüm o olaydan sonra...'
Kuşum Aydın
aydın şöyle olmalı:
hergün bir başka pencere açmalı insanların zihninde.hergün başka dünya sorunundan dünya bilgisinden bahsetmeli. hergün hergün yeni yeni bilgilerle donatmalı insanları ve demeliki insan hım yaw neler varmış görmediğim bilmediğim daha benim.
şimdi bizim 'aydın' dediklerimize bir bakalım.
gazetelerde yazıyorlar mesela bazıları. yazdıkları konulara bir bakın.sağ görüşlü aydıncıklarımız sola çatar,sol görüşlü aydıncıklarımız da sağa elbette :))))
1500 yazısı vardır aydıncığımızın ve bu 1500 yazısının içinde kaç farklı konuda halkı aydınlatır? sadece 5..bilemedin6.
yaw bir elin parmağıını geçmiyor.bu mu aydın? bu mudur aydınlık? arkadaşlar bu işte bir tuhaflık var.
aydın sadece kendi doğrusunu yazmaz,çizmez.bir tek başörtü konusunda yazıyorsan gidip hidrolik santralleri yazmıyorsan,siyanürün sadece altın değil gümüş çıkarmakta da kullanıldığından bahsetmiyorsan senin ne kadarın aydındır?
bizdeki aydın dediklerimiz böyle :))) gülüyorum e komikler çünkü.ama trajikomik.aydın deyince kasım kasım kasılır bunlar. protokolde en önde oturtulurlar.
gençliğe öğretmediklerinden ve habersiz bıraktıkları her bilgiden sorumludur aydın.önyargılı ve sadece kendi fikirlerini yazan dünyada tüm olup biteni köşeye atmış insan değildir aydın.aydın yazmalı aborijinleri de.afrikadaki zuluları da.acemleri de.çeçenleri de. pandaları da..ne bileyim otu kuşu dünyaya dair ne varsa gözlemlemeli ve benden derin ve farklı bakabilmeli bunu da imbikten akıtmalı bi zahmet...yoksa aydın maydın değildir benim gözümde.
vazifelerini yerine getirmeyen sadece etiket aydınlarıyla dolu kalabalıklar içinde nefessiz kalmışız.
..gerçek manasını çok dışında kullanılıyo günümüzde...
Madımakta Yanan Aydınlarımız:Kapıcı, Kürekçi, Oda Temizlikçisi,Garson..Diğer Geri Klanlarının İse Aydınla Yakından Uzaktan Alakası Yok...Dine Küfredenlerin Aydınla Yakından Uzaktan Alakası Olamaz.
aydın kimdir,nedir işi? ...
nerde bizim aydınlarımız? ...
dünya yıkılıyor,üçüncü dünya savaşının eşiğindeyiz,israil müslümanları katlediyor....bizim 'aydın' ilan ettiğimiz kişilerden eser yok..
tek cümlelik protesto yazısı,tek kelimelik savaşa hayır duymadım çoook üzgünüm:((
Bence Aydınları en iyi temsil eden kişi, 'Kuşum Aydın'. :)
Aydın kelimesini hiçbir zaman sevmedim. Çünkü, aslında 'dinsiz, vicdansız, her şeyi bildiğini sanan, yarı-cahil, ahlâken düşük, seçkinci ve kendini üstün gören' bir grubun kendini tanımlamak için kullandığı bir terim olagelmiştir genellikle...
'Aydın' olmamak büyük bir üstünlük.
EN BÜYÜK AYDIN,
KUŞUM AYDIN.... :)
'Kuşum Aydın'ı çağrıştırıyor :)
Kuşum Aydın çıktı, 'aydınlık' bozuldu. :)
Gökyüzünün Altındaki En Güzel Yeryüzü.
Türkiye'de en çok incir,zeytin ve kestane üretilen il.
efeler diyar.dağından yağ,ovasından bal akar.
Türkiye'nin en güzel diyarı...
münevver, bilgili, agah, kültür edinimleri fazla olan ve etrafını aydınlatan