dünya tarihine yön veren büyük türk hakanı ATİLLA...türkiyede de yüzde 95 oranında ATİLLA olarak yazılır ve kullanılır doğrusu da budur..çok küçük bir azınlık attila şeklinde yazmaya çalışıyor ve bunu anlamıyorum.bu isim attila olarak yabanci kaynaklarda geçer fakat o bile telaffuzda atilla diye okunur.arkadaşlar lütfen batı etkisinde kalıp kendi değerlerimizi bilmeden törpületmeyelim.isimlerimize sahip çıkalım.böyle giderse yarın cengiz han'a da chengis khan mı yazacağız yada isa'ya jesus,davut'a david mi diyeceğiz? .yapmayacağımıza göre ATİLLA'ya da sahip çıkalım.
bildiklerim okuduklarım.. atillanın babası ölünce amcası atillayı bulup yanına alır.. atilla avrupanın neredeyse tamamını fethetmiştir. batı roma seferlerinde papa atillanın önüne diz çöküp roma halkını bagışlaması için af dilemiş..atilla da romayı vergiye baglamıştır.. fransızlar, ingilizler ve italyanlar atillanın adını korku olarak benimsemişlerdir. almanlar ise atillayı sever ve saygı duyarlardı..atillanın sarayında alman hükümdarların yaşaması hüküm sürmesi buna etkendi..
atilla ölümü gerdek gecesinde eşi tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.. atillanın gömüldügü yeri kimse bilmiyor cenazesine katılanların hepsi öldürülmüştür.gömüldügü yerin kimse tarafından bilinmesin diye...
ATİLLA! KARABULUTLAR TAHTI YILDIRIMLAR KIRBACI O HUNLARIN BAŞ TACI! CERMENLER VE ROMALILAR ONA ESİR DOĞMUŞLAR O HUNLARIN BAŞTACI
Tanrının Kırbacı Atilla (395-453) Büyük Türk-Hun Imparatorudur. 395 yilinda dogdu. Hun Devletinin kurucularindan Muncukun ogludur. 434 yilinda kardesi Bledu ile birlikte Imparatorlugun basina geçti. Bir süre sonra kardesinin öldürülmesiyle Tuna kiyilarindan Çin Seddine kadar uzayan imparatorlugun tek hakimi oldu. 750 bin kisilik ordusuyla Galya sehirlerini alt üst etti. Orleansi kusatti. Kuzey Italyayi silindir gibi ezip geçti. Avrupayi titreten bir cihangir oldu. 453 yilinda öldü.Tipki Büyük Iskender gibi bütün dünyaya hakim olmak ihtirasi ile dopdolu bulunan Attila, bu büyük emelini tamamen gerçeklestiremedi. Ancak tarihin tanidigi en ünlü cihangirlerden biri oldu.Gençligini baris için rehin olarak Romada geçirmis, bu yüzden Roma kültürünün yani sira zaaflarini ve karakterlerini incelemisti. Latinceyi de ana dili gibi ögrenmisti. Hükümdar olduktan sonra Romalilar hakkindaki bütün bu bilgilerini en iyi sekilde degerlendirmeyi basardi. Attila önce Dogu Romayi hedef aldi. Bizans üzerine yürüdü. Kendisinden aman dileyen Imparatoru yillik vergiye bagladi. Bir süre sonra vergisini ödemeyen imparatora, bunu pek pahaliya ödetti. Balkanlardan Moraya, oradan Istanbul kapilarina kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Bizanslilar vergiyi iki misline çikartarak Istanbulu kurtardilar. Fakat, bu arada Bizans Imparatoru III. Valentinianus, bir suikastçi göndererek Attilayi öldürtmeye tesebbüs etti. Bu tesebbüs sonuçsuz kaldi. Imparator bu kez kendi emriyle suikasti hazirlayanin kafasini kestirip Attilaya göndermekle, kendisini temize çikarmaya kalkisti. Bu arada III. Valentinianusun hayati boyunca evlenmemeye mahkum ettigi kiz kardesi, rahibe olarak kapatildigi manastirdan Attilaya bir nisan yüzügü göndererek kendisiyle evlenmeye hazir oldugunu bildirdi. Bütün Avrupaya dehset saçan Attila, Bizans Imparatoruna daha sert bir mesaj göndererek, nisanlisinin kapatilmis bulundugu manastirdan serbest birakilmasini ve müstakbel esine çeyiz olarak Bati Roma Imparatorlugunun yarisinin verilmesini istedi. III. Valentinianus, Büyük Türk-Hun Imparatorunun bu teklifi karsisinda kara kara düsüncelere daldi. Bunun verdigi huzursuzluk bütün Bizansi kapladi. Dogu Roma Impatorlugu sinirlari içinde bitip tükenmek bilmeyen korkulu günler ve aylar basladi, Attilanin bütün emeli Bati ile Dogu Roma Imparatorluklarinin kendisine karsi birlesmelerini önlemekti. Iki cephede birden savasmak istemiyordu. Dogu Romayi bu huzursuzlugun içinde biraktiktan sonra ani bir kararla Bati Romaya yürüdü. Bir hallaç pamugu gibi atti, Bati Roma Imparatorlugunu. Romaya girmesinin gün meselesi halini aldigi bir sirada Papa III. Leon, bizzat Attilanin karargahina giderek Romayi çignememesi için ricada bulundu. Hatta bunun için kendisine yalvardi. Papanin bu yalvarisi karsisinda istilayi durdurmayi kabul eden Attila, Romalilari çok agir bir vergiye bagladi.Sekiz yil içinde bütün Avrupada esi görülmemis ölçüde büyük bir istilada bulunan Attila, korku ve dehset ifade eden tek isim oluvermisti. Bu yüzden son derece adil bir hükümdar olmasina ragmen bütün Avrupa kendisini barbar gözüyle gördü. Onun etrafina saçtigi büyük korku ve dehsetin psikolojik bir sonucu olmustu bu yanlis teshis… Attila yalniz büyük bir istilaci ve yaman bir komutan degil, mükemmel bir hükümdardi. Tarih onu, milletine medenî bir düzen veren ve dünyada posta teskilatini kuran ilk kisi olarak tanir.Attilanin ilk esi ve bas kadini Arikan idi. Ölümünden sonra yerine geçen oglu Ilekin anasi olan Arikandan baska bir kaç kadin daha almisti. 453 yilinda büyük Türk-Hun Imparatorlugunun baskenti olan Etzelburgda (Bugün Macaristan sinirlari içinde bulunan Attila sehri) Ilkido adinda genç bir kizla evlendi. Elli sekiz yasinda olmasina ragmen son derece dinç ve kuvvetli idi. Zifaf gecesinin sabahinda, bütün Avrupayi tir tir titreten cihangir, yataginda ölü bulundu. Agzindan, burnundan bosanan kanlarla, bütün yatak kipkirmizi olmustu. Ölümünün siddetli bir burun kanamasindan mi, bir hastaliktan mi, yoksa bir suikast sonucu mu meydana geldigi kesinlikle anlasilamadi. Cenazesi, ölümünün ertesi günü yapilan çok büyük bir törenle kaldirildi. Cesedi altin bir tabuta konulmustu. Bu tabut, önce gümüs, sonra da demir bir mahfazanin içine yerlestirilmis ve böylece topraga verilmisti.Attila, ölümünden sonra, kimse tarafindan rahatsiz edilmeden ebedî uykusunu uyumak isterdi. Bunu, böyle vasiyet etmisti. Bu nedenle mezarini kazip kendisini topraga verenler okla vurulmak suretiyle hemen oracikta öldürüldü. Sonra mezarinin yanindan geçmekte olan bir çayin mecrasi degistirildi. Sular basta tarafa, muhtemel olarak mezarin üzerinden verilen yeni mecrasina akitildi. Böylelikle büyük cihangirin son arzusu yerine getirilmis oldu. Ne yazik ki bugün mezarinin yeri dahi bilinmez…
Hun İmparatorluğunun muhteşem lideri büyük Atilla. Her güçlü ve iyi TÜRK lideri gibi, ATİLLA'nın da ölümü normal olmamıştır. Onun gücünden korkanlar, kalleşçe emellerine ulaşmışlardır.
TARİH SAHNELERİNE ADINI ALTIN HARFLERLE YAZMIŞ BİR PADİŞAHTIR BÜYÜK HUN DEVLETİ ONUNLA EN PARLAK DÖNEMİNİ YAŞAMIŞ VEDE KİMSENİN BAŞKOYAMADIĞI BİZANSI KENDİ KALESİNE KİTLEMİŞTİR ONDAN ESİNLEREK (CESARET ALARAK) DİĞER TÜRK DEVLETLERİDE BİZANSA KARŞI AKINLAR DÜZENLEMİŞ VEDE İSTANBUL TÜRK ŞEHRİ OLMUŞTUR ŞUANKİ HAYATIMIZIN TEMELİNİ ATMIŞTIR DİYEBİLİRİZ
Kimse titretemedi Hunlar kadar Roma’yı Roma ki Akdeniz’i bir iç göl yapmış Üç kıtaya hakim İleri karakolları Tuna’dan Ren ve Fırat’a Oradan Sahra ve Lud Havzasına ulaşan Bir dünya emperyali
Hiçbir kuvvet korkutamadı Hunlar kadar Roma’yı Hunlarla ittifakı reddeden Gotlar Trakya- İtalya’ya Vizigotlar Güney Fransa’ya Vandallar Kuzeybatı Afrika’ya sürüldü Zenci köle ticaretini Roma’nın Ekonomik öğesi yaparak Roma’ya boyun büktüler
Uranus oğullarını Olympos’a gömmeyi başaran İsa Bu yabanıl kavimleri de Kanatlarının altına almayı başaralı İki yüz yıl olmuştu Pagan Greko - Latin uygarlığı Hıristiyanlaşalı Ve İsa asılıp Konsül Hıristiyanlığı resmi din ilan edeli beri
Roma İsa’yı asıp Sosyal ve kültürel ihtişamını koruyacağını düşünmüştü Oysa İsa’nın gölgesiyle acze düşmüştü
Hunlarla Cermenler aynı amaçla birleşince Atilla’nın amcası Ruga Kuzey Avrupa’da bir tehdit odağı olmuştu
Başbuğ Ruga Orta Asya’dan getirdiği Töre ve törenlere sadık kalıp Kendi kültüründen geri bir kültüre sahip Cermenleri etkisi altına aldı
Hunların giyim kuşamları Pusat ve donanımları At ve araba koşumları Romalılardan ileri düzeydeydi Örgüt yapıları da öyle
Hunların etki ve itkisiyle İlkel Cermen toplulukları Greko - Latinlere kafa tutar hale geldi
Ruga Hunları ve Cermenleri aynı bayrak altında toplayıp Görevi tamamlanınca göğe uçtu Atilla’nın eli amcasının kanına bulaştı.
Atilla’nın babası Muncuk sağ olmasa da Cermen anası Yula Abisi Bleda’ya ve Atilla’yı Analık görevini yapıp Hun törelerinde İyi bir bahadır olarak yetiştirdi
Bleda çok genç ve gözü pekti Batı Roma’ya akınlar düzenledi Hun ve Cermen silahlı Güçlerini yeniledi Ardından geniş bir coğrafya üzerinde Hiçbir muhalif odak bırakmadı Uyruğundaki halkalara Dirlik ve düzenlik güvencesi verdi Hun ve Cermen ittifakı Öç ve yağma üzerine kurdu Doğu ve Batı Roma İmparatorluğun alternatifi oldu Greko - Latin uygarlığı step uygarlığının atları altında ezildi
Atilla’nın karısı Albız boş durmadı Atilla’nın içine şer tohumları ekildi “İki kılıç bir kına sığmaz! ” Diye fısıldadı Atilla aldırmadı “Dünya iki başbuğa dardır” Diye mırıldandı Atilla umursamadı “Senin akıbetini Bleda tayin edecek! ” Diye bağırdı “Bleda mı? Olmazdı Olamazdı Niçin olamasındı? Olur olurdu elbet”
Atilla’nın kardeş sevgisiyle yanan kalbi Birden öfkeyle kabardı Hınçla bilendi Sağ kolu Arpad’ı yanına çağırdı Bleda’nın kesilmiş saçı iki hafta sonra Atilla’nın tolgasına sorguç oldu
Diriyken esirgediği kutluğ * değeri başının üstünde tuttu Kendisine katil gözüyle bakanlara “Yeter! ” Diyordu Çığlık gibi yırtıcı sesiyle “Saygısızlık etmeyin Belada benim öz karındaşım Ağabeyimdi Alplik nedir o öğretti bana Kendisini öldürtmem gerektiğini de”
Sonra sırtını bir ağaca dayayıp Uzak bir Sungura ** bakıyormuşçasına Gözlerini kısıp ihanetini ve sebeplerini anlatıyordu Ve sonucu şöyle bağlıyordu “Ağabeyim Bleda’nın malum akıbeti Mevcut koşulların ve doğa yasalarının bir gereğiydi Gerçekte o ölmedi ruhen benim içimde Gücünü bana bahşetti Ondan önce saftım Gözüm açıldı Bleda’nın uçmağa varışından itibaren Uslamlama gücüm arttı”
Tolgasıyla kılıcıyla Çıkık elmacık kemikleri Sakal bırakmış yüzü Kısa boyuyla Bir at çobanına benziyordu
Ne Bayındır Han kadar ihtişamlı Ne Oğuz Kağan gibi bilge Yarı Cermen yarı Hun Sürekli tetikte sürekli dikkatli Bir at çobanı
Kısık çekik gözleri bir step ejderi gibi Kızıl diliyle tıslayarak gülüyordu “Ben Roma İmparatorluğunun baş belasıyım Mağdur ve mazlum halkların öç mızrağı” Tepeden tırnağa insanı titreten bir sesi vardı
Burhan-haldun dağının alnacında ulayarak Yedi düele seyrü sefer eden Cengiz Han’dan el aldı Seyr ü sefer eyleyip Köle ticaretinden büyük gelir sağlayan Burgondları kılınçtan geçirdi Viking ve Saksonları hükümranlık alanlarından kovdu
Kuzey Avrupayı tümden ele geçirdi Kendini kağan ilan edip Şaman kahinlerinin elinden taç giydi
Balkanlara Hunlardan önce gelen Hıristiyanlaşan Türk kabilelerine Romalılarla Hunlar arasında ezilmesinler diye Özel önlemler aldı
Tebaasındaki karındaşlarına Talan ve yağma ganimetlerini eşit paylaştırdı
Ne var ki kağanlığına bağlı Kahinler Kurulu Yeterli bilgi ve bilgeliğe sahip değildi Step törelerinin temelindeki adalet anlayışı Onlar elinde dehşet kan ve gözyaşına döndü En büyük müttefiki Cermenler akıl almaz Tüyler ürpertici cezalar aldı Tarihe acımasız bir hükümdar olarak geçti
Oysa aşk ve adalet anlayışını Bu ilkel insanlara aşıladığını sanıyor Kendi suretine bürünmüş korkunun Kol gezdiğini fark etmiyordu O büyük ideallerin ve Tanrısal aşkların adamıydı Tek amacı yeryüzünü bir Hun cenneti yapmaktı Bu kutluğ ideali uğruna kelleyi koltuğa almış Gerçek bir step bilgesiydi
Atilla bu idealle durmuyor Yeni seyrü seferler düzenliyordu Doğu Romalılar “Atilla Kontantinopolis’e geliyor! ” Diye Trakya bölgesini olduğu gibi step atlılarına terk ettiler Ve Marmara bölgesine çekildiler
Atilla Kontantinopolis’e girmedi Meriç Havzasında durdu Marianopolis’le Serdice dahil Yetmişten fazla kent zapt edildi Şimdilik bu yeter dedi Zamanın sarkacı gidip gelirken Öç duygusu Doğu Romalıların İmparator naibi Krysaphios’un Atilla’ya kininiyle birleşince
Krysaphios kağanın başını Onun sağ kolu Edekon’dan istedi Ona bir servet teklif etti Edekon Krysaphios’un teklifini kabul etti Ve hemen yola koyuldu Atilla’yı katletmek şöyle dursun Krysaphios’un girişimini Atilla’ya bizzat kendi anlattı
Atilla Krysaphios’un başını istedi Krysaphios Hunları hiç tanımamasının Bedelini canıyla ödedi Çünkü, elçi Edekon’un indinde Atilla Gök Tanrı’nın bir suretiydi İstese de ona ihanet edemezdi
Kaldı ki Atilla’nın erkanı Atilla’dan daha iyi koşullarda yaşamaktaydı Atilla ihtişamını tabasından esirgemezdi de Rahip Jordanes ve tarihçi Priskos Bu tuhaf gerçekliğin tanıklarıydı
Trakya’nın ilhakından ve suikast olayından Sonra Atilla kuzeye çekildi Doğu Roma – Batı Roma birleşip Atilla’ya saldırdı Atilla antlaşmalar yapıp bekle gör politikası uyguladı
Ta ki Hororian’ın sesi ta Tuna kıyılarında yankılanınca Kendisine 25 yıl önce gönderilmiş Yüzüğe dudak büken Atilla Hororian’ı kurtarmak için ant içti
İmparator Constantius’un kızı ve varisi Hororian’u İmparator ölünce İmparatoriçe Plancdia Hapse attırıp Oğlu Valentinianus’u imparator yapmıştı
Atilla Hororian’ın zindana kapatılmaması Ve karısı olması için Batı Roma ‘ya dünürcüler gönderip İmparatorluğun yarısını drahoma olarak istedi İmparatorluk reddedince bu isteğini Orleans’da Roma ve ittifakı Got ordularıyla Batı Hun silahşorları göğüs göğse çarpıştı
Kan su gibi aktı Gök Tanrı’nın Kutluğ Alpleri Şaman bahadırlarının ümit ve cesaretle yoğrulmuş step atlıları Batı Roma ordusunu dağıttı Kuzey Galya küçük krallıklar halinde parçalandı Britanya Saksonlara Güney Galya ve İspanya Vizgotlara Jura ve Alp bölgesine Burgonlar yerleşti
Step atlıları vadilerden ağır ağır Po ovasına aktılar Po ovasında salgın kasırga gibi Atilla’nın ordusuna çullanınca O görkemli Hun ordusu hızla eridi Apeninler toynak sesleri yerine Hasta askerlerin öksürüğüyle yankılandı Atilla Hıristiyanların Tanrısı’nın hışmına uğradığını Düşünüp geri döndü
İçindeki ateş bir türlü sönmüyordu Hororian’ın da Roma’nın da Gök tanrı belasını versindi
Tekrar evlenmeye karar verdi Kendisine İlek, Dengizik ve İrmek adlı üç oğul veren Albız yoktu artık
İldiko adlı bir peri kızını sevdi İldiko kimdi nereliydi kimse bilmiyordu Yedi gün şenlik ateşleri yakıldı Davullar vuruldu yedinci gün Atilla gerdeğe gencelip girdi Ecel onu nice savaştan yara almada Kurtulmuş stepleri bozkır kurdu İldiko’nun göğ gözlerinde boğuldu yok oldu Atilla ölmüş Atilla öldürülmüştü
Şaman kahinleri bu kutluğ ve bilge hanı Gömecek yer bulamadılar Tuna nehrinin kollarından birinin yatağını değiştirip Üç günlük yuğ*** töreninden sonra Kızıl otağın önünden Beğümler**** saçlarını yoldu Alpler sakalların yolup Beyler****** hançerleriyle yüzlerini çizip Kızıl ateşlerin önünde sinsin oynadılar Bu nehir yatağına gömdüler ulu hakanları Definle görevli Yund Kabilesi****** Töreleri gereği Batı Hun toprakların terk edip Atlarını bir daha dönmek üzere Anadolu’ya doğru sürdüler Atilla göğe uçup gitti Ulu bir sungurun kanadına takılıp
---------- * Kutluk: Tanrısal ve yüce değer ve bilgi ** Sungur: Şahinden küçük bir yırtıcı bir kuş *** Yuğ: Ölüm ardında yapılan tören **** Beğümler: Prensesler ***** Beyler: Prensler ****** Yund Kabilesi: Ölüm ardından tören yapan rahip kabile ----------
İsmi ve yazılışı konusunda birçok fikir beyan eden arkadaşa rastladım.Benim bilgim de her üç haliyle de (yani attila,atilla,atila) kullanıldığı yönünde.Zaten hepsi de birbirinden türeyen isimler.Bence önemli olan isminin nasıl yazıldığı değil de o ismin dünya tarihinde ne kadar yer etmiş olmasıdır.
Atilla, itil(volga nehri çevresinde Türklerin yaşadığı yerleşim birimi) de doğan anlamına geliyor.Belkide tarihin gördüğü en cesur kişi. Her ne kadar barbar denilsede çok zeki- politik, aynı zamanda nazik bir insan. Sevdiği kadın asahip çıkmasını bilmiş ve Nakara sını geri almayı başarmış. Tıpkı rüyalardaki gibi
Kavimler göçünden bu yana Avrupalıların korktuğu, gece rüaylarına giren, şimdilerde çocuklarını uyuturen 'Bak uyumazsan Atilla gelir yoksa....' diye korkuttukları kimilerince iyi, kimilerince kötü Türk hükümdarı
Attila şimdiki ülkücü arkadaşların deyimiyle gerçekten bir bozkurttu... Hayatını Türklüğe adadı...Macaristana girince bütün slav halkını imha ve göç yoluyla macaristandan yolladı ve oraya orta asyadan gelme macar türklerini yerleştirdi..(şu anki macaristan ismide oradan geliyor macarlar aslen türktü ama sonra slav halklarla karışınca bozuldular) Eğer Attila gibi birkaç hükümdar daha gelseydi şu anda Macaristan da mühim bir Türk azınlığı eğer böyle birkaç devlet daha olsaydı şu anda macaristan bir Türk devletiydi... aynı şekilde bulgaristanda öyle Attila tam olmasda bulgaristanıda türkleştirdi...Bulgarlarda aslen türktür...şu anki Bulgaristan topraklarına orta asyadan gelme bulgar türklerini yerleştirdi ama ne yazıkki devamı gelmedi... Attila dünyada iz bırakmış bazıları beğenmesede Türk tarihinin sayılı hakanlarından biriydi tek arzusu tek emeli milletini yüceltmek Türklüğe hizmet etmekti... Macaristanın şu anki ingilize adı Hungary... Hun-gary yani avrupalılar Macaristandakilerin Hunların torunları olduğunu sanıyorlar...
atilla türktü amma osmalıda fatih süleyman yavuz beyazıt... vs ne kadar turk tuler? bizde de mustafa kemal turktu aynı atiila gibi amma geri kalanı........................?
Türk tarihinin en iyi hükümdarlarından biridir Hristiyanlar tanrıya karşı çok günah işlediklerinin ve tanrınında ceza olarak onlara Attila yı gönderdiklerine inanıyorlardı. Attila dağınık haldeki Türk boylarını birleştirip Moğollar ve diğer Asya kavimleriylede ittifak yapınca Avrupa nın içlerine yürüdü.Adı büyük bir korkuyla anılıyordu,İtalya üzerine sefer kalkışınca Papa ayağına gelip yalvarmıştır. O 1058 Roma imparatorluğu ile kedinin faeyle oynadığı gibi oynamış istediği zaman istediğini yaptırmıştır..
Doğrusu ATTİLA. Avrupa Hun Devleti'nin en büyük hükümdarı. Batı Roma prensesi Honoria tarafından zehirlenerek öldürüldüğü sanılıyor. Avrupalılar ona 'Tanrı'nın kırbacı' derler. Onlara göre Tanrı zalim bir kavme ceza vermek için üzerine Attila'yı gönderirmiş.
ilk akla gelen büyük komutan sonra attilla ilhan hep farklı ve iddialı bir isim olarak kalmıştır belleğimde.delilik doluluk anlamında kullanıldığı da bilinir. yukarıdaki iki isme bakınca da tezi doğruluyor. insanları isimlerininde yönlendirdiği konusunda.
hayatinin anlamınıda gönderebilirmisiniz
dünya tarihine yön veren büyük türk hakanı ATİLLA...türkiyede de yüzde 95 oranında ATİLLA olarak yazılır ve kullanılır doğrusu da budur..çok küçük bir azınlık attila şeklinde yazmaya çalışıyor ve bunu anlamıyorum.bu isim attila olarak yabanci kaynaklarda geçer fakat o bile telaffuzda atilla diye okunur.arkadaşlar lütfen batı etkisinde kalıp kendi değerlerimizi bilmeden törpületmeyelim.isimlerimize sahip çıkalım.böyle giderse yarın cengiz han'a da chengis khan mı yazacağız yada isa'ya jesus,davut'a david mi diyeceğiz? .yapmayacağımıza göre ATİLLA'ya da sahip çıkalım.
ATİLLA
bildiklerim okuduklarım..
atillanın babası ölünce amcası atillayı bulup yanına alır.. atilla avrupanın neredeyse tamamını fethetmiştir. batı roma seferlerinde papa atillanın önüne diz çöküp roma halkını bagışlaması için af dilemiş..atilla da romayı vergiye baglamıştır..
fransızlar, ingilizler ve italyanlar atillanın adını korku olarak benimsemişlerdir. almanlar ise atillayı sever ve saygı duyarlardı..atillanın sarayında alman hükümdarların yaşaması hüküm sürmesi buna etkendi..
atilla ölümü gerdek gecesinde eşi tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.. atillanın gömüldügü yeri kimse bilmiyor cenazesine katılanların hepsi öldürülmüştür.gömüldügü yerin kimse tarafından bilinmesin diye...
Atilla:Tanrının kırbacı
ATİLLA!
KARABULUTLAR TAHTI YILDIRIMLAR KIRBACI
O HUNLARIN BAŞ TACI!
CERMENLER VE ROMALILAR ONA ESİR DOĞMUŞLAR
O HUNLARIN BAŞTACI
Tanrının Kırbacı Atilla
(395-453)
Büyük Türk-Hun Imparatorudur. 395 yilinda dogdu. Hun Devletinin kurucularindan Muncukun ogludur. 434 yilinda kardesi Bledu ile birlikte Imparatorlugun basina geçti. Bir süre sonra kardesinin öldürülmesiyle Tuna kiyilarindan Çin Seddine kadar uzayan imparatorlugun tek hakimi oldu. 750 bin kisilik ordusuyla Galya sehirlerini alt üst etti. Orleansi kusatti. Kuzey Italyayi silindir gibi ezip geçti. Avrupayi titreten bir cihangir oldu. 453 yilinda öldü.Tipki Büyük Iskender gibi bütün dünyaya hakim olmak ihtirasi ile dopdolu bulunan Attila, bu büyük emelini tamamen gerçeklestiremedi. Ancak tarihin tanidigi en ünlü cihangirlerden biri oldu.Gençligini baris için rehin olarak Romada geçirmis, bu yüzden Roma kültürünün yani sira zaaflarini ve karakterlerini incelemisti. Latinceyi de ana dili gibi ögrenmisti. Hükümdar olduktan sonra Romalilar hakkindaki bütün bu bilgilerini en iyi sekilde degerlendirmeyi basardi.
Attila önce Dogu Romayi hedef aldi. Bizans üzerine yürüdü. Kendisinden aman dileyen Imparatoru yillik vergiye bagladi. Bir süre sonra vergisini ödemeyen imparatora, bunu pek pahaliya ödetti. Balkanlardan Moraya, oradan Istanbul kapilarina kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Bizanslilar vergiyi iki misline çikartarak Istanbulu kurtardilar. Fakat, bu arada Bizans Imparatoru III. Valentinianus, bir suikastçi göndererek Attilayi öldürtmeye tesebbüs etti. Bu tesebbüs sonuçsuz kaldi. Imparator bu kez kendi emriyle suikasti hazirlayanin kafasini kestirip Attilaya göndermekle, kendisini temize çikarmaya kalkisti.
Bu arada III. Valentinianusun hayati boyunca evlenmemeye mahkum ettigi kiz kardesi, rahibe olarak kapatildigi manastirdan Attilaya bir nisan yüzügü göndererek kendisiyle evlenmeye hazir oldugunu bildirdi. Bütün Avrupaya dehset saçan Attila, Bizans Imparatoruna daha sert bir mesaj göndererek, nisanlisinin kapatilmis bulundugu manastirdan serbest birakilmasini ve müstakbel esine çeyiz olarak Bati Roma Imparatorlugunun yarisinin verilmesini istedi. III. Valentinianus, Büyük Türk-Hun Imparatorunun bu teklifi karsisinda kara kara düsüncelere daldi. Bunun verdigi huzursuzluk bütün Bizansi kapladi. Dogu Roma Impatorlugu sinirlari içinde bitip tükenmek bilmeyen korkulu günler ve aylar basladi, Attilanin bütün emeli Bati ile Dogu Roma Imparatorluklarinin kendisine karsi birlesmelerini önlemekti. Iki cephede birden savasmak istemiyordu. Dogu Romayi bu huzursuzlugun içinde biraktiktan sonra ani bir kararla Bati Romaya yürüdü. Bir hallaç pamugu gibi atti, Bati Roma Imparatorlugunu.
Romaya girmesinin gün meselesi halini aldigi bir sirada Papa III. Leon, bizzat Attilanin karargahina giderek Romayi çignememesi için ricada bulundu. Hatta bunun için kendisine yalvardi. Papanin bu yalvarisi karsisinda istilayi durdurmayi kabul eden Attila, Romalilari çok agir bir vergiye bagladi.Sekiz yil içinde bütün Avrupada esi görülmemis ölçüde büyük bir istilada bulunan Attila, korku ve dehset ifade eden tek isim oluvermisti. Bu yüzden son derece adil bir hükümdar olmasina ragmen bütün Avrupa kendisini barbar gözüyle gördü. Onun etrafina saçtigi büyük korku ve dehsetin psikolojik bir sonucu olmustu bu yanlis teshis…
Attila yalniz büyük bir istilaci ve yaman bir komutan degil, mükemmel bir hükümdardi. Tarih onu, milletine medenî bir düzen veren ve dünyada posta teskilatini kuran ilk kisi olarak tanir.Attilanin ilk esi ve bas kadini Arikan idi. Ölümünden sonra yerine geçen oglu Ilekin anasi olan Arikandan baska bir kaç kadin daha almisti. 453 yilinda büyük Türk-Hun Imparatorlugunun baskenti olan Etzelburgda (Bugün Macaristan sinirlari içinde bulunan Attila sehri) Ilkido adinda genç bir kizla evlendi. Elli sekiz yasinda olmasina ragmen son derece dinç ve kuvvetli idi. Zifaf gecesinin sabahinda, bütün Avrupayi tir tir titreten cihangir, yataginda ölü bulundu. Agzindan, burnundan bosanan kanlarla, bütün yatak kipkirmizi olmustu. Ölümünün siddetli bir burun kanamasindan mi, bir hastaliktan mi, yoksa bir suikast sonucu mu meydana geldigi kesinlikle anlasilamadi.
Cenazesi, ölümünün ertesi günü yapilan çok büyük bir törenle kaldirildi. Cesedi altin bir tabuta konulmustu. Bu tabut, önce gümüs, sonra da demir bir mahfazanin içine yerlestirilmis ve böylece topraga verilmisti.Attila, ölümünden sonra, kimse tarafindan rahatsiz edilmeden ebedî uykusunu uyumak isterdi. Bunu, böyle vasiyet etmisti. Bu nedenle mezarini kazip kendisini topraga verenler okla vurulmak suretiyle hemen oracikta öldürüldü. Sonra mezarinin yanindan geçmekte olan bir çayin mecrasi degistirildi. Sular basta tarafa, muhtemel olarak mezarin üzerinden verilen yeni mecrasina akitildi. Böylelikle büyük cihangirin son arzusu yerine getirilmis oldu.
Ne yazik ki bugün mezarinin yeri dahi bilinmez…
Hun İmparatorluğunun muhteşem lideri büyük Atilla.
Her güçlü ve iyi TÜRK lideri gibi,
ATİLLA'nın da ölümü normal olmamıştır.
Onun gücünden korkanlar, kalleşçe emellerine ulaşmışlardır.
sewgilimin hayatımın aşkımınn herşeyimin ismiiiii atillammmmmm
TARİH SAHNELERİNE ADINI ALTIN HARFLERLE YAZMIŞ BİR PADİŞAHTIR BÜYÜK HUN DEVLETİ ONUNLA EN PARLAK DÖNEMİNİ YAŞAMIŞ VEDE KİMSENİN BAŞKOYAMADIĞI BİZANSI KENDİ KALESİNE KİTLEMİŞTİR ONDAN ESİNLEREK (CESARET ALARAK) DİĞER TÜRK DEVLETLERİDE BİZANSA KARŞI AKINLAR DÜZENLEMİŞ VEDE İSTANBUL TÜRK ŞEHRİ OLMUŞTUR ŞUANKİ HAYATIMIZIN TEMELİNİ ATMIŞTIR DİYEBİLİRİZ
Kimse titretemedi Hunlar kadar Roma’yı
Roma ki Akdeniz’i bir iç göl yapmış
Üç kıtaya hakim
İleri karakolları
Tuna’dan Ren ve Fırat’a
Oradan Sahra ve Lud Havzasına ulaşan
Bir dünya emperyali
Hiçbir kuvvet korkutamadı Hunlar kadar Roma’yı
Hunlarla ittifakı reddeden
Gotlar Trakya- İtalya’ya
Vizigotlar Güney Fransa’ya
Vandallar Kuzeybatı Afrika’ya sürüldü
Zenci köle ticaretini Roma’nın
Ekonomik öğesi yaparak
Roma’ya boyun büktüler
Uranus oğullarını Olympos’a gömmeyi başaran İsa
Bu yabanıl kavimleri de
Kanatlarının altına almayı başaralı
İki yüz yıl olmuştu
Pagan Greko - Latin uygarlığı Hıristiyanlaşalı
Ve İsa asılıp Konsül Hıristiyanlığı resmi din ilan edeli beri
Roma İsa’yı asıp
Sosyal ve kültürel ihtişamını koruyacağını düşünmüştü
Oysa İsa’nın gölgesiyle acze düşmüştü
Hunlarla Cermenler aynı amaçla birleşince
Atilla’nın amcası Ruga
Kuzey Avrupa’da bir tehdit odağı olmuştu
Başbuğ Ruga Orta Asya’dan getirdiği
Töre ve törenlere sadık kalıp
Kendi kültüründen geri bir kültüre sahip
Cermenleri etkisi altına aldı
Hunların giyim kuşamları
Pusat ve donanımları
At ve araba koşumları
Romalılardan ileri düzeydeydi
Örgüt yapıları da öyle
Hunların dinsel inançlarından da etkilenip
Şaman tapınma törenleri
Yekten Cermen kültürünün temeli oluşturdu
Hunların etki ve itkisiyle
İlkel Cermen toplulukları
Greko - Latinlere kafa tutar hale geldi
Ruga
Hunları ve Cermenleri aynı bayrak altında toplayıp
Görevi tamamlanınca göğe uçtu
Atilla’nın eli amcasının kanına bulaştı.
Atilla’nın babası Muncuk sağ olmasa da
Cermen anası Yula
Abisi Bleda’ya ve Atilla’yı
Analık görevini yapıp
Hun törelerinde
İyi bir bahadır olarak yetiştirdi
Bleda çok genç ve gözü pekti
Batı Roma’ya akınlar düzenledi
Hun ve Cermen silahlı
Güçlerini yeniledi
Ardından geniş bir coğrafya üzerinde
Hiçbir muhalif odak bırakmadı
Uyruğundaki halkalara
Dirlik ve düzenlik güvencesi verdi
Hun ve Cermen ittifakı
Öç ve yağma üzerine kurdu
Doğu ve Batı Roma İmparatorluğun alternatifi oldu
Greko - Latin uygarlığı step uygarlığının atları altında ezildi
Atilla’nın karısı Albız boş durmadı
Atilla’nın içine şer tohumları ekildi
“İki kılıç bir kına sığmaz! ”
Diye fısıldadı
Atilla aldırmadı
“Dünya iki başbuğa dardır”
Diye mırıldandı
Atilla umursamadı
“Senin akıbetini Bleda tayin edecek! ”
Diye bağırdı
“Bleda mı?
Olmazdı
Olamazdı
Niçin olamasındı?
Olur olurdu elbet”
Atilla’nın kardeş sevgisiyle yanan kalbi
Birden öfkeyle kabardı
Hınçla bilendi
Sağ kolu Arpad’ı yanına çağırdı
Bleda’nın kesilmiş saçı iki hafta sonra
Atilla’nın tolgasına sorguç oldu
Diriyken esirgediği kutluğ * değeri başının üstünde tuttu
Kendisine katil gözüyle bakanlara
“Yeter! ”
Diyordu
Çığlık gibi yırtıcı sesiyle
“Saygısızlık etmeyin
Belada benim öz karındaşım
Ağabeyimdi
Alplik nedir o öğretti bana
Kendisini öldürtmem gerektiğini de”
Sonra sırtını bir ağaca dayayıp
Uzak bir Sungura ** bakıyormuşçasına
Gözlerini kısıp ihanetini ve sebeplerini anlatıyordu
Ve sonucu şöyle bağlıyordu
“Ağabeyim Bleda’nın malum akıbeti
Mevcut koşulların ve doğa yasalarının bir gereğiydi
Gerçekte o ölmedi ruhen benim içimde
Gücünü bana bahşetti
Ondan önce saftım
Gözüm açıldı
Bleda’nın uçmağa varışından itibaren
Uslamlama gücüm arttı”
Tolgasıyla kılıcıyla
Çıkık elmacık kemikleri
Sakal bırakmış yüzü
Kısa boyuyla
Bir at çobanına benziyordu
Ne Bayındır Han kadar ihtişamlı
Ne Oğuz Kağan gibi bilge
Yarı Cermen yarı Hun
Sürekli tetikte sürekli dikkatli
Bir at çobanı
Kısık çekik gözleri bir step ejderi gibi
Kızıl diliyle tıslayarak gülüyordu
“Ben
Roma İmparatorluğunun baş belasıyım
Mağdur ve mazlum halkların öç mızrağı”
Tepeden tırnağa insanı titreten bir sesi vardı
Burhan-haldun dağının alnacında ulayarak
Yedi düele seyrü sefer eden Cengiz Han’dan el aldı
Seyr ü sefer eyleyip
Köle ticaretinden büyük gelir sağlayan
Burgondları kılınçtan geçirdi
Viking ve Saksonları hükümranlık alanlarından kovdu
Kuzey Avrupayı tümden ele geçirdi
Kendini kağan ilan edip
Şaman kahinlerinin elinden taç giydi
Atilla kağan olur olmaz
Step törelerini kesintisiz yürürlüğe koydu
Uyruğundaki halkların
Dinler mozaiğine saygılı davrandı
Balkanlara Hunlardan önce gelen
Hıristiyanlaşan Türk kabilelerine
Romalılarla Hunlar arasında ezilmesinler diye
Özel önlemler aldı
Tebaasındaki karındaşlarına
Talan ve yağma ganimetlerini eşit paylaştırdı
Ne var ki kağanlığına bağlı Kahinler Kurulu
Yeterli bilgi ve bilgeliğe sahip değildi
Step törelerinin temelindeki adalet anlayışı
Onlar elinde dehşet kan ve gözyaşına döndü
En büyük müttefiki Cermenler akıl almaz
Tüyler ürpertici cezalar aldı
Tarihe acımasız bir hükümdar olarak geçti
Oysa aşk ve adalet anlayışını
Bu ilkel insanlara aşıladığını sanıyor
Kendi suretine bürünmüş korkunun
Kol gezdiğini fark etmiyordu
O büyük ideallerin ve Tanrısal aşkların adamıydı
Tek amacı yeryüzünü bir Hun cenneti yapmaktı
Bu kutluğ ideali uğruna kelleyi koltuğa almış
Gerçek bir step bilgesiydi
Atilla bu idealle durmuyor
Yeni seyrü seferler düzenliyordu
Doğu Romalılar
“Atilla Kontantinopolis’e geliyor! ”
Diye
Trakya bölgesini olduğu gibi step atlılarına terk ettiler
Ve Marmara bölgesine çekildiler
Atilla Kontantinopolis’e girmedi
Meriç Havzasında durdu
Marianopolis’le Serdice dahil
Yetmişten fazla kent zapt edildi
Şimdilik bu yeter dedi
Zamanın sarkacı gidip gelirken
Öç duygusu
Doğu Romalıların İmparator naibi Krysaphios’un
Atilla’ya kininiyle birleşince
Krysaphios kağanın başını
Onun sağ kolu Edekon’dan istedi
Ona bir servet teklif etti
Edekon Krysaphios’un teklifini kabul etti
Ve hemen yola koyuldu
Atilla’yı katletmek şöyle dursun
Krysaphios’un girişimini
Atilla’ya bizzat kendi anlattı
Atilla Krysaphios’un başını istedi
Krysaphios Hunları hiç tanımamasının
Bedelini canıyla ödedi
Çünkü, elçi Edekon’un indinde
Atilla Gök Tanrı’nın bir suretiydi
İstese de ona ihanet edemezdi
Kaldı ki Atilla’nın erkanı
Atilla’dan daha iyi koşullarda yaşamaktaydı
Atilla ihtişamını tabasından esirgemezdi de
Rahip Jordanes ve tarihçi Priskos
Bu tuhaf gerçekliğin tanıklarıydı
Trakya’nın ilhakından ve suikast olayından
Sonra Atilla kuzeye çekildi
Doğu Roma – Batı Roma birleşip
Atilla’ya saldırdı
Atilla antlaşmalar yapıp bekle gör politikası uyguladı
Ta ki Hororian’ın sesi ta Tuna kıyılarında yankılanınca
Kendisine 25 yıl önce gönderilmiş
Yüzüğe dudak büken Atilla
Hororian’ı kurtarmak için ant içti
İmparator Constantius’un kızı ve varisi Hororian’u
İmparator ölünce İmparatoriçe Plancdia
Hapse attırıp
Oğlu Valentinianus’u imparator yapmıştı
Atilla Hororian’ın zindana kapatılmaması
Ve karısı olması için
Batı Roma ‘ya dünürcüler gönderip
İmparatorluğun yarısını drahoma olarak istedi
İmparatorluk reddedince bu isteğini
Orleans’da Roma ve ittifakı Got ordularıyla
Batı Hun silahşorları göğüs göğse çarpıştı
Kan su gibi aktı
Gök Tanrı’nın Kutluğ Alpleri
Şaman bahadırlarının ümit ve cesaretle yoğrulmuş step atlıları
Batı Roma ordusunu dağıttı
Kuzey Galya küçük krallıklar halinde parçalandı
Britanya Saksonlara
Güney Galya ve İspanya Vizgotlara
Jura ve Alp bölgesine Burgonlar yerleşti
Step atlıları vadilerden ağır ağır Po ovasına aktılar
Po ovasında salgın kasırga gibi
Atilla’nın ordusuna çullanınca
O görkemli Hun ordusu hızla eridi
Apeninler toynak sesleri yerine
Hasta askerlerin öksürüğüyle yankılandı
Atilla Hıristiyanların Tanrısı’nın hışmına uğradığını
Düşünüp geri döndü
İçindeki ateş bir türlü sönmüyordu
Hororian’ın da Roma’nın da
Gök tanrı belasını versindi
Tekrar evlenmeye karar verdi
Kendisine İlek, Dengizik ve İrmek adlı üç oğul veren
Albız yoktu artık
İldiko adlı bir peri kızını sevdi
İldiko kimdi nereliydi kimse bilmiyordu
Yedi gün şenlik ateşleri yakıldı
Davullar vuruldu yedinci gün
Atilla gerdeğe gencelip girdi
Ecel onu nice savaştan yara almada
Kurtulmuş stepleri bozkır kurdu
İldiko’nun göğ gözlerinde boğuldu yok oldu
Atilla ölmüş
Atilla öldürülmüştü
Şaman kahinleri bu kutluğ ve bilge hanı
Gömecek yer bulamadılar
Tuna nehrinin kollarından birinin yatağını değiştirip
Üç günlük yuğ*** töreninden sonra
Kızıl otağın önünden
Beğümler**** saçlarını yoldu
Alpler sakalların yolup
Beyler****** hançerleriyle yüzlerini çizip
Kızıl ateşlerin önünde sinsin oynadılar
Bu nehir yatağına gömdüler ulu hakanları
Definle görevli Yund Kabilesi******
Töreleri gereği Batı Hun toprakların terk edip
Atlarını bir daha dönmek üzere Anadolu’ya doğru sürdüler
Atilla göğe uçup gitti
Ulu bir sungurun kanadına takılıp
----------
* Kutluk: Tanrısal ve yüce değer ve bilgi
** Sungur: Şahinden küçük bir yırtıcı bir kuş
*** Yuğ: Ölüm ardında yapılan tören
**** Beğümler: Prensesler
***** Beyler: Prensler
****** Yund Kabilesi: Ölüm ardından tören yapan rahip kabile
----------
Kaynak: www.dergi.havuz.de
İsmi ve yazılışı konusunda birçok fikir beyan eden arkadaşa rastladım.Benim bilgim de her üç haliyle de (yani attila,atilla,atila) kullanıldığı yönünde.Zaten hepsi de birbirinden türeyen isimler.Bence önemli olan isminin nasıl yazıldığı değil de o ismin dünya tarihinde ne kadar yer etmiş olmasıdır.
Atilla, itil(volga nehri çevresinde Türklerin yaşadığı yerleşim birimi) de doğan anlamına geliyor.Belkide tarihin gördüğü en cesur kişi. Her ne kadar barbar denilsede çok zeki- politik, aynı zamanda nazik bir insan. Sevdiği kadın asahip çıkmasını bilmiş ve Nakara sını geri almayı başarmış. Tıpkı rüyalardaki gibi
Kavimler göçünden bu yana Avrupalıların korktuğu, gece rüaylarına giren, şimdilerde çocuklarını uyuturen 'Bak uyumazsan Atilla gelir yoksa....' diye korkuttukları kimilerince iyi, kimilerince kötü Türk hükümdarı
ATİLA DİYEDE KULLANILIR BUDA BNM KATKM OLSN
alla ın yolu dışında başka bir yol yokturrrrr
benim adımda atilla güzel isim ama atilla bir anlam taşımaz sadece isimdir
romalilarin 'canavar ' sandiklari bu adam..aslinda kisa boyluydu ve halkin hayal ettigi gibi korkunc degildi..
giyinisi cevresindeki yaverlerinden farksizdi
tahta bir masada otururdu.tahta kasiklarla ve tahta bir kaptan yemek yerdi.
roma 'nin degerli taslarla bezeli imparatorlarina benzemiyordu
cok mutaveziydi
zetanin notlarindan...
Attila şimdiki ülkücü arkadaşların deyimiyle gerçekten bir bozkurttu...
Hayatını Türklüğe adadı...Macaristana girince bütün slav halkını imha ve göç yoluyla macaristandan yolladı ve oraya orta asyadan gelme macar türklerini yerleştirdi..(şu anki macaristan ismide oradan geliyor macarlar aslen türktü ama sonra slav halklarla karışınca bozuldular)
Eğer Attila gibi birkaç hükümdar daha gelseydi şu anda Macaristan da mühim bir Türk azınlığı eğer böyle birkaç devlet daha olsaydı şu anda macaristan bir Türk devletiydi...
aynı şekilde bulgaristanda öyle Attila tam olmasda bulgaristanıda türkleştirdi...Bulgarlarda aslen türktür...şu anki Bulgaristan topraklarına orta asyadan gelme bulgar türklerini yerleştirdi ama ne yazıkki devamı gelmedi...
Attila dünyada iz bırakmış bazıları beğenmesede Türk tarihinin sayılı hakanlarından biriydi tek arzusu tek emeli milletini yüceltmek Türklüğe hizmet etmekti...
Macaristanın şu anki ingilize adı Hungary...
Hun-gary yani avrupalılar Macaristandakilerin Hunların torunları olduğunu sanıyorlar...
atilla türktü amma osmalıda fatih süleyman yavuz beyazıt... vs ne kadar turk tuler? bizde de mustafa kemal turktu aynı atiila gibi amma geri kalanı........................?
Türk tarihinin en iyi hükümdarlarından biridir
Hristiyanlar tanrıya karşı çok günah işlediklerinin ve tanrınında ceza olarak onlara Attila yı gönderdiklerine inanıyorlardı.
Attila dağınık haldeki Türk boylarını birleştirip Moğollar ve diğer Asya kavimleriylede ittifak yapınca Avrupa nın içlerine yürüdü.Adı büyük bir korkuyla anılıyordu,İtalya üzerine sefer kalkışınca Papa ayağına gelip yalvarmıştır.
O 1058 Roma imparatorluğu ile kedinin faeyle oynadığı gibi oynamış istediği zaman istediğini yaptırmıştır..
ATİLLA İLHAN
Üstat neden “olamayan kadınları” sevmek zorunda kaldı? ....
Yuce Allahin bizansi cezalandirmak için saldigi bozkurttu, bizans degimiyle Allahin kirbaci
atilla'nın anlamı büyük denizdir
giz...
Attila'dır doğrusu. Kendisini çok fazla sevdiğimi anlatmama gerek yok herhalde? ? ?
Doğrusu ATTİLA. Avrupa Hun Devleti'nin en büyük hükümdarı. Batı Roma prensesi Honoria tarafından zehirlenerek öldürüldüğü sanılıyor. Avrupalılar ona 'Tanrı'nın kırbacı' derler. Onlara göre Tanrı zalim bir kavme ceza vermek için üzerine Attila'yı gönderirmiş.
tarih dersinin vazgeçilmezi
duydunn! ! öldü.
ilk akla gelen büyük komutan
sonra attilla ilhan hep farklı ve iddialı bir isim olarak kalmıştır belleğimde.delilik doluluk anlamında kullanıldığı da bilinir. yukarıdaki iki isme bakınca da tezi doğruluyor. insanları isimlerininde yönlendirdiği konusunda.
Atıl ne manaya geliyorsa yumuşatılmış hali, savaşlar artık bedenle yapılmıyor akılla!
atilla