9 ocak 1960"da doğan 1 oğlak"ın 9 ocak 1924 doğan başka 1 oğlak"la aynı gezegenlerin etkisinde kalamaz Güneş her yıl aynı tarihte aynı yere gelmez.Bu iki tarih arasındaki sapma yaklaşık 780.000 mildir.Bilime inanın,Astroloji bilim değildir.artık ne derseniz değin
Yıldız falcılığı,müneccimlik.Osmanlı padişahlarının müneccimleri bir de müneccim başıları vardı.Sadrazamlarla beraber en çok kellesi kesilenler bu insanlardı.Asrtoloji bilimsel verilere dayanmayan bir takım insanların yapmış olduğu ve insanları psikolojik olarak rahatlatmayı amaçlayan bir nevi terapati yöntemidir.Bazı insanlar falına baktırırken astrolog abiler,ablalar da içlerinden vay enayiler diyerek küplerini doldururlar.
Zühal (Satürn) en büyük hayırsız yıldız Merih (Mars) küçük hayırsız yıldız Müşteri (Jüpiter) en büyük hayırlı uğurlu yıldız Güneş uğurlu küçük yıldızdır.
Hz Mevlana bu ilmi öğrenmiş, ancak pek önem vermemiştir. Bence sizde öyle yapın. Çok üstünde durmayıon,hayatınızı tamamen yıldızların yönlendirdiğini düşünmek doğru olmasa gerek.
Hz. Mevlana'nın mesnevisine göre, müneccimlik, nücum ilmidir. Bu ilme göre, alemin merkezi dünyadır, yani arzdır. bunun etrafında sırasıyla 1-Kamer(AY) 2.Utarit (Merkür) 3. Merih (Mars) 4. Şems (Güneş) 5. Zühre (Venüs) 6.Müşteri (Jüpiter) 7. Zühal (Satürn)
Astroloji, yıldızların durumundan onların hareketlerinden bir anlam çıkartarak, yeryüzündeki olayları buna göre yorumlamaktır. yıldızların bu hareketine bakarak gelecek hakkında bir takım beklentiler ve hükümler çıkartmaktır.
Yeryüzünde yaşayan milyarlarca insan, ve aynı burçlara mensup milyonlarca insan, günlük astroloji falında sallanılanlardan elbetteki bir tanesi isabet edecektir muhakkak...
gökteki yıldızların yerde birileri tarafından sahiplenilme hali...iki ayaklı bünyeleri on ikili guruplara ayırıp sonra yükselenlerini de ekleyerek bu sınıflandırmayı büyüten kutsal mevzu...olabilir mi? neden olmasın...
Bir gün bir arkadaşım bana, ben onun suratına oldukça aptal bir ifade ile bakarken, 'Astroloji hava durumu gibidir, o gün o işi yapmak için uygun olup, olmadığını gösterir', dedi. Bu konuda oldukça tecrübeli ve bilgili olan birinin bu sözleri beni düşündürdü. Öyle ya, sonuçta yıllardır bu konuyla ilgileniyordu ve de dikkatliydi. Eh her söze önem vermek ve de arkasında yatanı bulmak, sonucuna da varmak lazım mı bilmem ama, benim bunu araştırasım tuttu... Herkesin bir yorumunun ve de merakının olduğu bu konuda, tabii ki kendi yaşadığım olaylar olduğu gibi, izleyerek ders almaya çalıştığım, arkadaşlarımın yaşadıkları var... Yani dünyasal gerçekler. Hani şu elle tutulur ve gözle görülür olanlarından. Bana sorarsanız, bazen en elle tutulmaz ve de gözle görülmezmiş gibi yapılan pek çok şey, zaman içinde öyle ayyuka çıkar ki, birçok ortada yaşanılandan daha gerçek olur …Bazen, zaten Astroloji inanılmak için değil, bilgi edinmek, tecrübelerden faydalanmak veya neyin neden olduğunu, kısmi olarak da olsa bulmak içindir... Hiç kimsenin hayatında kehanetler yüzde yüz yer bulamaz... Çünkü yaşamda, yaşananlar tıpa tıp aynı bile olsa, ruhun aldığı dersler, edindiği tecrübeler ve sevgi potansiyeli insanlara çok ayrı yollar yaratabilir... Kimi korkularıyla bir kafeste, kimi başı kumda devekuşlarına dost, kimi öylesine yolda günlük önüne konanla yetinirken... Konmayanın ya da başkasının önüne konanın derdinde olmayarak, kendi yaşamına güzellikler katarken,başka yaşamlara gülücükler ekler... Haritanız olsun olmasın, hatta bir haritanız olduğundan bile bihaber yaşayın, ama her an sihirli açınız kapınızda, karma bilinciniz zihninizde, AŞK her daim gönlünüzde yaşayın. O'nun sevgisi bir gün bir yerde gelecek ve sizi bulacaktır...
Aaydii el caazlarınızın falcaazlarına bakılıır aanıım...faaalcı geeeldi...! Ankara'da bir hafta sonu arkadaşlarla beraber Botanik parkına gittik.Kendi aramızda muhabbete dalmıştık ki.. ahanda bu sesle kendimize geldik...Falcı teyze bize,'falcaazınıza bakaayım..' diye bi güzel söğüslemişti...İnanma, falsız da kalma ütopyasının bilimcesi...
falcı bacılarımızın uzmanlık dalı. astronomiden farklı bişiy. çünkü ben ahlatlıbelde bide ODTÜ de rasathane gördüm. ordakiler astrolog değildi. biz astromuz diyolardı.
'Yalnız yürüyüşler yaparak, özel hayaller kurarak kişisel gelişimlerini sağlayan Oğlak burcu insanları sorumluluk alabilen, sadık, disiplinli, sabırlı, kararlı güvenilir ve çalışkandırlar. Bu ciddi, ağırbaşlı insanlar için ağırlığı olan, kullanışlı, ciddi hediyeler seçmelisiniz. Oğlak burçlarına onların hayatını kolaylaştıracak, uzun süre kullanabilecekleri saatleri seçmenizde fayda var. Oğlak kadınına bej, krem ya da yumuşak pastel renklerinde kaşmir bluz, hırka takım alabilirsiniz. Soğuk kış gecelerinde ayaklarını sıcak tutması için yumuşacık terlikler seçebilirsiniz. Oğlak burcu geçmişe önem verir. Ona büyükannenizin inci küpelerini hediye edebilirsiniz. Saat de Oğlak kadını için iyi bir seçim.'
'...bunların hali kağıt üzerinde yürüyen karıncalara benzer.Karıncanın biri yazıları görünce bakar,kalemin yazdığını görür,sevinir,'bu işin aslını anladım,yazıları kalem yazıyor.' der.Öbür karınca biraz daha yukarı bakar,kalemi tutan parmakları görür,'hayır,asıl yazan parmaklardır.' der.
İşte yeryüzündeki olayları maddi sebeplere bağlayanlar; ilk karınca gibi birinci perdeye takılmışlardır.Yıldızarın fail olduklarını sanan astrologlar da öbür karıncanın takıldığı ikinci perdeye takılmışlardır.Oysa bu sebepler perdesinin arkasında dileyen ve yöneten bir kudret vardır.'
beni herkes 'burcun ne' sorusuyla tanıyooo çünkü her insanın burcundan özellikler taşıdığına inanırım astroloji iyi bişey demek yaa. aklıma gelmiyo ne yazsam? ? ?
ben yay eşim koç olduğu için (mükemmel uyummuş) inanmak istediğim, ama insanın iradesini felç eden, yetenek ve güçlerini burçlarıyla sınırlayan bişey işte..belki biraz yüzde 30 falan etkiliyodur karakteri ne biliim yaaaaaa...kafam döndü..
HZ.KURAN-I düzgün inceleyiniz astroleji bir ilim dalıdır öyle yayınlarda okuduğunuz fallarla günlük yazılan köşe yazılarınla gerçekte ilgisi olmayan bir ilim dalıdır.burçlar enerjidir araştırıldığnda görülür.
bu durumda burçları yani davranış biçimlerini şu şekilde sınıflandırabiliriz:
Davranış Biçimi Niteliği Koç Ateşli, hevesli, enerjik ve hayat dolu Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist Boğa pratik, maddi, şekil verici Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu İkizler entellektüel, iletişimci, objektif Değişken, uyumlu ve dağıtan Yengeç Sezgisel, duyarlı, koruyucu ve sübjektif Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist Aslan Ateşli, hevesli, enerjik ve hayat dolu Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu Başak pratik, maddi, şekil verici Değişken, uyumlu ve dağıtan Terazi entellektüel, iletişimci, objektif Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist Akrep Sezgisel, duyarlı, koruyucu ve sübjektif Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu Yay Ateşli, hevesli, enerjik ve hayat dolu Değişken, uyumlu ve dağıtan Oğlak pratik, maddi, şekil verici Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist Kova entellektüel, iletişimci, objektif Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu Balık Sezgisel, duyarlı, koruyucu ve sübjektif Değişken, uyumlu ve dağıtan
Şimdi yeniden ilk örneğimize geri dönersek ne tür bir Merkür’e sahip olduğumuzu görebiliriz. Bu Merkür sezgisel, duyarlı ve çok daha pasif bir Merkür olacaktır. Böyle bir Merkür’e sahip kişinin iletişimde yumuşak konuşan, çekingen ve kolayca etki altında kalan birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu Merkür duygularını rahatça ifade edebilir ama sübjektif olduğu için de objektif gerçekler karşısında bocalayarak ürkeklik gösterecektir. Bu Merkür’de matematik bir zeka yerine Yengeç burcundaki geçmişe yönelik güçlü bir duygusal hafıza olacaktır. Enerjiyi tanımladık, onun kendini nasıl ifade edebileceğini gördük peki bu enerjinin ya da benzin dolu arabanın nereye gittiğini nasıl görebiliriz? İşte arabanın bulunduğu yolu bize gezegenin bulunduğu ev söyleyecektir.
Evler günlük yaşamın alanlarını açıklarlar. Evleri sahne olarak da görebiliriz. Bazı sahneler çok öznel bazılaıı duygu yüklü kimileri de çok kalabalık olabilir. Evlerin burçlara son derece paralel bir anlam kümesi içerdiğini de görebiliriz. Örneğin Koç ilk burç olarak kendini öne sürmeyi, öncü ruhu açıklarken 1. Ev yani diğer adıyla yükselen burç (ekliptiğin ufku kestiği nokta) kişiliğin öne sürülüş biçimini ve günlük yaşamda kullandığımız maskeyi bizim başlangıç referans noktamızı anlatacaktir. Yükselen burç önemli bir referans noktasıdır çünkü tüm diğer evlere düşen burçlar da bu referansa göre dizilmektedir. Yine örneğin 2. Burç Boğa pratikliği, maddi vurguları açıklarken 2. Ev paranın ve kişisel servetin, kişinin kendi kaynaklarına yaklaşımının ve kendine ne kadar değer verdiğinin de evi olacaktır. 3. Burç İkizler iletişim enerjisini anlatırken 3. Ev ilk iletişim alanlarını, yakın çevremizi, ilk okul hayatımızı, kısa yolculukları, iletişimin yoğun olarak yaşandığı okulları, postaneleri, otobüs duraklarını vb. gösterecektir.
Örneğimizde duyarlı iletişim Aslan burcunun evinde yani 5.evdedir. O halde bu duyarlı zihinsel yapı üstündeki çekingenliği atmak durumunda ve kendini göstermeye çalışacaktır. Belki bir Aslan gibi kükremeyecektır ama örneğin çocuklara (5. Ev çocuklar onlar da bizim yaratıcılığımızın bir ürünüdür) masal anlatmayı seven, yaratıcı bir hayalgücü gösteren, şiirler yazan bir karaktere bürünecektir.
Aşağıda gezegenlere ait temel fonksiyonları yani enerji kümelerini bulabilirsiniz:
Güneş Yaratıcı, bilinçli, kumanda edici, maskulen, otorite kuran, amaç düşkünü, ifade dolu, aktif, otoriter, dominant, güç arayan enerji Ay Duygusal ihtiyaçlar, subjektif, mutluluk ve hemen tatmin arayan, çocukuğa ve eve ait, hayal gücü ve irrasyonellik arayan güç Merkür Zihinsel iletişim, objektif, rasyonel, uyumlu ve kıvrak zihinsel süreçler Venüs Sosyal iletişim, bir araya gelme, değerlerimiz, sevdiklerimiz, zevklerimiz, kooperatif, barışçıl ama tembel pasif çekimler Mars Fiziksel enerji, maskulen, kendini koruyan ya da saldıran, hayvansal olabilen, kas gücü, doğrudan kullanılan aktif enerji Jüpiter Genişlemek, olgunlaşmak isteyen gerek maddi gerekse ruhsal yönden öğrenme ve olgunlaşma, yeni deneyinler arayan enerji Satürn Kısıtlayan, disipline eden, sorumluluk arayan, öğreten, maddi ve şekle sokucu, korku yaratan, fobik self kontrol getiren enerji Uranüs Bireyciliği öne koyan, aniden değiştiren, başkaldıran, asi ve buluşçu, elektrik dolu, saptıran ve ilerici dehasal kollektif enerji Neptün Rafine edici, hassaslaştıran, ruhsallığa önem veren, son derece dağıtıcı, organize olmayan, şiirsel ama irrasyonel dehasal kollektif enerji Pluto Varolan biçimi aşarak değiştirerek güç arayan, yoğun, aşırıya kaçan, yokeden, sert ve acımasız olabilen çoğu zaman kollektif biçimde ortaya çıkan dehasal enerji
İster bilimsel metotlarla inceleyin isterseniz pür sezgilerle, Astroloji bir semboller yığınıdır. Bu sembollere aslında hiç de yabancı olmadığınızı göreceksiniz çünkü bu değerler günlük yaşamda paylaştığımız değerlerin kümesidir. Bu anlam kümeleri insanın kollektif tarihsel belleğinin ürünleri olarak da görülebilir. (İsviçreli psikolog, Kollektif bilinçaltı ve arketipler evrenini ortaya koyan Carl Jung Astroloji’de Jungian Astroloji adı verilen psikolojik astroloji yaklaşımına neden olmuştur)
Astroloji bir dildir ve bu dili konuşabilmeniz için onun kurduğu cümleleri anlamınız gerekir. Gökharitasına baktığınızda tonlarca bilgi, birbiri ile çatışan ögelerle karşılaşabilirsiniz, bu son derece doğaldır çünkü insan psişesi yani ruhsal hayatı biribiri ile iletişim içerisinde sonra derece değişik boyultar taşımaktadır. Bir astrolog olarak yaratıcı olmak bu ögeleri bir araya getirerek ortaya koyacağınız derinlikte yatar.
Bir idli öğrenmek ilk bakışta karmaşık hatta korkutucu derecede zor gibi görülebilir ama bu dile ait temel gramer kuralları çalışılırsa yavaş yavaş Astrolojice konuşmaya başlayabilirsiniz.
Şimdi karşınıza çıkabilecek örnek bir Astrolojice söz getirelim: Merkür Yengeç’te 5. Evde
Bu anlatım insan psişesi içerisinde kendi içinde belirli bir anlam kümesidir. Bunun yorumunu kitaplara bakarak çıkarabilirsiniz ama herharitanın kendine has olduğunu unutmamalısınız başka bir deyişle kitaplardan alacağınız bilgiler aslında sadece ham işlenmemiş ve hala elden geçirilmesi gereken bilgilerdir.
Burada 3 ayrı ama birbiri ile organik bir bağ içerisinde olan sistem vardır. En basit astrolojik bilgi parçasında bir gezegen bir burçta ve aynı zamanda bir evdedir. Bu birleşimin yaratıcı çıkış noktaları, zayıflıkları ve gerilim alıntada kaldığı zamanlara ait reaksiyonları olacaktır.
Gezegenler bize insan psişesindeki yaşamsal fonksyonları çok kısa olarak sahip olduğumuz enerjileri anlatırlar. Bu enerjilerin sadece insani değil aynı zamanda hayvani de olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.
Örneğin Merkür burada kişinin zihinsel algılama sürecini, zihinsel iletişimi, rasyonel kavrayışı ve sinirsel yapısını tanımlanmaktadır. Bu temeldeki fonksiyon ve enerjinin ta kendisidir ama bu enerjinin nasıl bir renk alacağı ve nasıl bir şekle gireceği içinde bulunduğa burca bağlı olacaktır. O halde gezegenler enerjiyi burçlar ise bu enerjinin nasıl bir ortamda olduğunu yani onu çevreleyen kabı göstermektedir. Örneğin bu enerjiyi bir litre benzine benzetirseniz bu bir litre benzini hangi tip arabaya koyduğunuz önem taşıyacaktır. Burada araba burç gibidir. Her kombinasyonun doğal bir akışı ve zorlandığı noktaları, diğer ögelerle çatışma ya da uyuşumları (açılar) söz konusu olabilir. Başka bir deyişle burçlar içlerine aldıkları gezegenlerin enerjilerini şekillendireceklerdir. Bu durumda iletişim arayan, oynak, hareketli Merkür ilkesi yani fonksiyonu su elementinden Yengeç’te gevşeyecek, çözülecek duyarlılık kazanacaktır. Bu Merkür’den kükreyen bir ses duyamayız ama örneğin Merkür Aslan’da olsaydı bu çok mümkün olacaktır. O halde Yengeç’teki Merkür bulunduğu burcun doğasını yansıtmaya başlayacak, kendini başarılı ya da başarısız bu yolla ifade etmeye çalışacaktır.
Gezegenler fonksiyonları gösterirken, burçlar bize temel davranış biçimlerini anlatırlar. Burçlar insan yaşamında ve evrende görülen tüm anlam kümelerini içine alacaklardır. Örneğin dikkatli,titiz, kılı kırk yaran, sinirli bir görünüm Başak davranış biçimidir. Sabırsız, impulsif ve saf çocuksu bir davranış biçimi Koç’a aittir. Bildiğiniz gibi Astroloji’de bu davranış biçimleri belirli kategoriler altında paketlenip kolayca taşınabilirler. Biz bunlara elementler ve nitelikler demekteyiz. Elementlerde dörtlü bir ayırım söz konusudur. (12/4, her üç burç bir elementtendir) Zodyak’taki sınıflamaya bakarsanız ilk önce ateşli bir davranış gözünüze çarpar. İlk gelen Koç, Aslan ve Yay ateşin enerjik, sıcak, hareket halinde ve sürekli bir yaşam enerjisi yayan hevesini ama aynı zamanda yakıp yıkıcılığını da yansıtırlar.
Doğal akış içerisinde hemen arkadan gelen Boğa Koç’un enerjisini pratik alana taşımak ister. Toprak elementi burçlar maddi, somutluk yanlısı, güvene önem veren, şekil verici ama aynı zamanda daha ağırkanlı ve donuk olabilirler. Başak ve Oğlak da bu gruptadır.
Sırada maddi hayata geçen enerjinin başkalarına ifade edilmesi, etrafla kontakt halinde sunulması gelmektedir. Bu enerjiyi hava elementinden burçlar yansıtırlar. İkizler bu enerjinin en primitif halidir. İkizler sürekli hareket eden, meraklı, maymun iştahlı ve son derece kıvrak, eğilip bükülen bir enerji sunacaktır. Terazi ve Kova’da da hava elementinin rasyonel, daha soğuk ama iletişime açık yani objektif özellikleri görülecektir.
Bunun tam tersine su elementi objektif değil son derece subjektif yani kişiye özgü nitelikleri açıklar. Şimdi sıra zihinsel düzeyde ifade edilen olayın psişik düzeyde, yani duygusal boyutta ifadesine, adeta sindirilmesine gelmiştir. İlk su elementi burç Yengeç bu sindirme işini çok güzel yapacaktır. Yengeç’le birlikte Akrep ve Balık burçları sezgisel, duygusal derinlik taşıyan, adeta mantık dışı, koruyucu ama kimi zamanda çürütücü özellikler taşıyacaktır.
Burçlar kuşağındaki ikinci sınıflama üçlü ayırımdır. (12/4, her nitelikte 4 burç vardır) Bu üçlü ayırıma nitelikler diyoruz. Nitelikler sahip olunan enerjinin diğer bir boyutunu, bu enerjinin hangi yönde ifade edildiğini açıklar. Nedir bu yönler? Enerjinin önce bir çıkış yapması gerekir. Bu en doğal akıştır. Bu analojiden hareket edersek ilk nitelik öncü olacaktır. Öncü adı üstünde liderlik vasıfı gösteren, sürekli yeni bir proje üreten, stratejiye önem veren burçlardır. Koç ateşin yani fiziksel enerjinin öncüsü, Yengeç duygusal enerjinin öncüsü, hava zihinisel enerjinin öncüsü, Oğlak da pratik, somuta geçiş sağlayan enerjinin öncüsü konumundadır.Öne fırlayan enerji şimdi olgunlaşmak, sıkışmak ve iyice şekil almak yani katı hale gelmek durumundadır. İşte sabit nitelik bu sıkışmayı, konsantrasyon gücünü, kararlılığı ve aşırı durumda statükoya düşkünlüğü ve inatçılığı anlatırlar. Boğa maddenin katı hali gibidir. (Toprak) Aslan’da yaratıcı enerji somut bir hal alır. (Ateş) Akrep’te duygular yoğunlaşır, derinlik kazanır. (Su) Kova ise düşüncelerin ve fikirlerin sağlamlığını ve aşırı durumlarda kayıtsızlığını gösterir.
Sıkışan enerji nereye yönelir? Ya patlayacak ya da dağılmaya uğrayacaktır. İşte bu görevi değişken nitelikteki burçlar yapar. Değişken nitelik enerjinin dağılan halini anlatırlar. Çözülme, dağılma ve dağıtma başlamıştır taa ki yen bir yön bulana kadar. Bu bakımdan değişken nitelik uyum, esneklik ve boyun eğişi de gösterecektir. İkizler dağılan zihni, Başak esneyen ve dağılan maddeyi, Yay dağılan enerjiyi ve Balık ise tümüyle evrenle birleşmeye çalışan duygusallığı anlatır ve enerji çarkına son noktayı koyar.
Gezegenlerin ve yıldızların insanın kişiliğine, davranışlarına ve hayatının belli zamanlarına olan etkisini inceleyen Astroloji, bilinen en eski bilim dalıdır. Astroloji dönemleri inceler; insan hayatındaki şanslı zamanları, fırsat alanlarını ve bunlara karşı nasıl hareket edilebileceği hakkında yol gösterir. Ama size belirtilmiş, yıldızınızın yüksek olduğu dönemlerde hiçbir şey yapmadan oturursanız bu fırsatları kaçırabilirsiniz. Aynı şekilde, olumsuz etkilenebileceğiniz dönemlerde gereksiz bir çaba göstermeniz de fayda sağlayamayabilir. Ancak gezegenlerin zorlayıcı etkileri zaman zaman içinizdeki gücü ortaya çıkarmanıza da yardımcı olabilir.
9 ocak 1960"da doğan 1 oğlak"ın 9 ocak 1924 doğan başka 1 oğlak"la aynı gezegenlerin etkisinde kalamaz Güneş her yıl aynı tarihte aynı yere gelmez.Bu iki tarih arasındaki sapma yaklaşık 780.000 mildir.Bilime inanın,Astroloji bilim değildir.artık ne derseniz değin
astrologlar rüyalarla yaşıyorlar, astrogların rüyalarla yaşaması kötü şey ama.
Yıldız falcılığı,müneccimlik.Osmanlı padişahlarının müneccimleri bir de müneccim başıları vardı.Sadrazamlarla beraber en çok kellesi kesilenler bu insanlardı.Asrtoloji bilimsel verilere dayanmayan bir takım insanların yapmış olduğu ve insanları psikolojik olarak rahatlatmayı amaçlayan bir nevi terapati yöntemidir.Bazı insanlar falına baktırırken astrolog abiler,ablalar da içlerinden vay enayiler diyerek küplerini doldururlar.
Buna göre
Zühal (Satürn) en büyük hayırsız yıldız
Merih (Mars) küçük hayırsız yıldız
Müşteri (Jüpiter) en büyük hayırlı uğurlu yıldız
Güneş uğurlu küçük yıldızdır.
Hz Mevlana bu ilmi öğrenmiş, ancak pek önem vermemiştir.
Bence sizde öyle yapın.
Çok üstünde durmayıon,hayatınızı tamamen yıldızların yönlendirdiğini düşünmek doğru olmasa gerek.
Hz. Mevlana'nın mesnevisine göre, müneccimlik, nücum ilmidir.
Bu ilme göre, alemin merkezi dünyadır, yani arzdır.
bunun etrafında sırasıyla
1-Kamer(AY)
2.Utarit (Merkür)
3. Merih (Mars)
4. Şems (Güneş)
5. Zühre (Venüs)
6.Müşteri (Jüpiter)
7. Zühal (Satürn)
yıldızları yer alır.
Astroloji,
yıldızların durumundan onların hareketlerinden bir anlam çıkartarak, yeryüzündeki olayları buna göre yorumlamaktır.
yıldızların bu hareketine bakarak gelecek hakkında bir takım beklentiler ve hükümler çıkartmaktır.
İlgilenmesi güzeldir, doğru olduğunu düşündüğüm pek çok verileri mevcuttur. Ama bununla kafayı bozarsanız sanırım evde kaldığınızın resmidir... :)
Yeryüzünde yaşayan milyarlarca insan, ve aynı burçlara mensup milyonlarca insan, günlük astroloji falında sallanılanlardan elbetteki bir tanesi isabet edecektir muhakkak...
gökteki yıldızların yerde birileri tarafından sahiplenilme hali...iki ayaklı bünyeleri on ikili guruplara ayırıp sonra yükselenlerini de ekleyerek bu sınıflandırmayı büyüten kutsal mevzu...olabilir mi? neden olmasın...
Bir gün bir arkadaşım bana, ben onun suratına oldukça aptal bir ifade ile bakarken, 'Astroloji hava durumu gibidir, o gün o işi yapmak için uygun olup, olmadığını gösterir', dedi.
Bu konuda oldukça tecrübeli ve bilgili olan birinin bu sözleri beni düşündürdü. Öyle ya, sonuçta yıllardır bu konuyla ilgileniyordu ve de dikkatliydi. Eh her söze önem vermek ve de arkasında yatanı bulmak, sonucuna da varmak lazım mı bilmem ama, benim bunu araştırasım tuttu...
Herkesin bir yorumunun ve de merakının olduğu bu konuda, tabii ki kendi yaşadığım olaylar olduğu gibi, izleyerek ders almaya çalıştığım, arkadaşlarımın yaşadıkları var...
Yani dünyasal gerçekler.
Hani şu elle tutulur ve gözle görülür olanlarından. Bana sorarsanız, bazen en elle tutulmaz ve de gözle görülmezmiş gibi yapılan pek çok şey, zaman içinde öyle ayyuka çıkar ki, birçok ortada yaşanılandan daha gerçek olur …Bazen, zaten Astroloji inanılmak için değil, bilgi edinmek, tecrübelerden faydalanmak veya neyin neden olduğunu, kısmi olarak da olsa bulmak içindir...
Hiç kimsenin hayatında kehanetler yüzde yüz yer bulamaz...
Çünkü yaşamda, yaşananlar tıpa tıp aynı bile olsa, ruhun aldığı dersler, edindiği tecrübeler ve sevgi potansiyeli insanlara çok ayrı yollar yaratabilir...
Kimi korkularıyla bir kafeste, kimi başı kumda devekuşlarına dost, kimi öylesine yolda günlük önüne konanla yetinirken... Konmayanın ya da başkasının önüne konanın derdinde olmayarak, kendi yaşamına güzellikler katarken,başka yaşamlara gülücükler ekler... Haritanız olsun olmasın, hatta bir haritanız olduğundan bile bihaber yaşayın, ama her an sihirli açınız kapınızda, karma bilinciniz zihninizde, AŞK her daim gönlünüzde yaşayın. O'nun sevgisi bir gün bir yerde gelecek ve sizi bulacaktır...
Aaydii el caazlarınızın falcaazlarına bakılıır aanıım...faaalcı geeeldi...! Ankara'da bir hafta sonu arkadaşlarla beraber Botanik parkına gittik.Kendi aramızda muhabbete dalmıştık ki.. ahanda bu sesle kendimize geldik...Falcı teyze bize,'falcaazınıza bakaayım..' diye bi güzel söğüslemişti...İnanma, falsız da kalma ütopyasının bilimcesi...
falcı bacılarımızın uzmanlık dalı. astronomiden farklı bişiy. çünkü ben ahlatlıbelde bide ODTÜ de rasathane gördüm. ordakiler astrolog değildi. biz astromuz diyolardı.
Seviyorum...
İlgimi çekiyor...
'Yalnız yürüyüşler yaparak, özel hayaller kurarak kişisel gelişimlerini sağlayan Oğlak burcu insanları sorumluluk alabilen, sadık, disiplinli, sabırlı, kararlı güvenilir ve çalışkandırlar. Bu ciddi, ağırbaşlı insanlar için ağırlığı olan, kullanışlı, ciddi hediyeler seçmelisiniz. Oğlak burçlarına onların hayatını kolaylaştıracak, uzun süre kullanabilecekleri saatleri seçmenizde fayda var. Oğlak kadınına bej, krem ya da yumuşak pastel renklerinde kaşmir bluz, hırka takım alabilirsiniz. Soğuk kış gecelerinde ayaklarını sıcak tutması için yumuşacık terlikler seçebilirsiniz. Oğlak burcu geçmişe önem verir. Ona büyükannenizin inci küpelerini hediye edebilirsiniz. Saat de Oğlak kadını için iyi bir seçim.'
buyur burdan yak...
'...bunların hali kağıt üzerinde yürüyen karıncalara benzer.Karıncanın biri yazıları görünce bakar,kalemin yazdığını görür,sevinir,'bu işin aslını anladım,yazıları kalem yazıyor.' der.Öbür karınca biraz daha yukarı bakar,kalemi tutan parmakları görür,'hayır,asıl yazan parmaklardır.' der.
İşte yeryüzündeki olayları maddi sebeplere bağlayanlar; ilk karınca gibi birinci perdeye takılmışlardır.Yıldızarın fail olduklarını sanan astrologlar da öbür karıncanın takıldığı ikinci perdeye takılmışlardır.Oysa bu sebepler perdesinin arkasında dileyen ve yöneten bir kudret vardır.'
(Kimya-ı Saadet,İmam-ı Gazali,sh.55)
beni herkes
'burcun ne' sorusuyla tanıyooo
çünkü her insanın burcundan özellikler taşıdığına inanırım
astroloji iyi bişey demek yaa.
aklıma gelmiyo ne yazsam? ? ?
kendini tanımak,öğrenmek. Kısacası ' tanıtım bilimi'
ben yay eşim koç olduğu için (mükemmel uyummuş) inanmak istediğim, ama insanın iradesini felç eden, yetenek ve güçlerini burçlarıyla sınırlayan bişey işte..belki biraz yüzde 30 falan etkiliyodur karakteri ne biliim yaaaaaa...kafam döndü..
..'astroloji, akilli bir anne olan astronominin budala kizidir..' die bi soz vardir, ben cok severim :)
Pekçok insan kabul etmsede degerli bir ilim dali..
HZ.KURAN-I düzgün inceleyiniz astroleji bir ilim dalıdır öyle yayınlarda okuduğunuz fallarla günlük yazılan köşe yazılarınla gerçekte ilgisi olmayan bir ilim dalıdır.burçlar enerjidir araştırıldığnda görülür.
hocamdan aldığım bilgiye göre kafası az çalışan bi kızı kandırmanın en iyi yolu lafa burçlardan girmekmiş :)
Abbasiler döneminde belkide İslamın dostu gözüken en büyük düşmanı..
bu durumda burçları yani davranış biçimlerini şu şekilde sınıflandırabiliriz:
Davranış Biçimi Niteliği
Koç Ateşli, hevesli, enerjik ve hayat dolu Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist
Boğa pratik, maddi, şekil verici Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu
İkizler entellektüel, iletişimci, objektif Değişken, uyumlu ve dağıtan
Yengeç Sezgisel, duyarlı, koruyucu ve sübjektif Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist
Aslan Ateşli, hevesli, enerjik ve hayat dolu Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu
Başak pratik, maddi, şekil verici Değişken, uyumlu ve dağıtan
Terazi entellektüel, iletişimci, objektif Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist
Akrep Sezgisel, duyarlı, koruyucu ve sübjektif Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu
Yay Ateşli, hevesli, enerjik ve hayat dolu Değişken, uyumlu ve dağıtan
Oğlak pratik, maddi, şekil verici Öncü ve inisyatif sahibi, stratejist
Kova entellektüel, iletişimci, objektif Sabit, kararlı ve inatçı, statükocu
Balık Sezgisel, duyarlı, koruyucu ve sübjektif Değişken, uyumlu ve dağıtan
Şimdi yeniden ilk örneğimize geri dönersek ne tür bir Merkür’e sahip olduğumuzu görebiliriz. Bu Merkür sezgisel, duyarlı ve çok daha pasif bir Merkür olacaktır. Böyle bir Merkür’e sahip kişinin iletişimde yumuşak konuşan, çekingen ve kolayca etki altında kalan birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu Merkür duygularını rahatça ifade edebilir ama sübjektif olduğu için de objektif gerçekler karşısında bocalayarak ürkeklik gösterecektir. Bu Merkür’de matematik bir zeka yerine Yengeç burcundaki geçmişe yönelik güçlü bir duygusal hafıza olacaktır.
Enerjiyi tanımladık, onun kendini nasıl ifade edebileceğini gördük peki bu enerjinin ya da benzin dolu arabanın nereye gittiğini nasıl görebiliriz? İşte arabanın bulunduğu yolu bize gezegenin bulunduğu ev söyleyecektir.
Evler günlük yaşamın alanlarını açıklarlar. Evleri sahne olarak da görebiliriz. Bazı sahneler çok öznel bazılaıı duygu yüklü kimileri de çok kalabalık olabilir. Evlerin burçlara son derece paralel bir anlam kümesi içerdiğini de görebiliriz. Örneğin Koç ilk burç olarak kendini öne sürmeyi, öncü ruhu açıklarken 1. Ev yani diğer adıyla yükselen burç (ekliptiğin ufku kestiği nokta) kişiliğin öne sürülüş biçimini ve günlük yaşamda kullandığımız maskeyi bizim başlangıç referans noktamızı anlatacaktir. Yükselen burç önemli bir referans noktasıdır çünkü tüm diğer evlere düşen burçlar da bu referansa göre dizilmektedir. Yine örneğin 2. Burç Boğa pratikliği, maddi vurguları açıklarken 2. Ev paranın ve kişisel servetin, kişinin kendi kaynaklarına yaklaşımının ve kendine ne kadar değer verdiğinin de evi olacaktır. 3. Burç İkizler iletişim enerjisini anlatırken 3. Ev ilk iletişim alanlarını, yakın çevremizi, ilk okul hayatımızı, kısa yolculukları, iletişimin yoğun olarak yaşandığı okulları, postaneleri, otobüs duraklarını vb. gösterecektir.
Örneğimizde duyarlı iletişim Aslan burcunun evinde yani 5.evdedir. O halde bu duyarlı zihinsel yapı üstündeki çekingenliği atmak durumunda ve kendini göstermeye çalışacaktır. Belki bir Aslan gibi kükremeyecektır ama örneğin çocuklara (5. Ev çocuklar onlar da bizim yaratıcılığımızın bir ürünüdür) masal anlatmayı seven, yaratıcı bir hayalgücü gösteren, şiirler yazan bir karaktere bürünecektir.
Aşağıda gezegenlere ait temel fonksiyonları yani enerji kümelerini bulabilirsiniz:
Güneş Yaratıcı, bilinçli, kumanda edici, maskulen, otorite kuran, amaç düşkünü, ifade dolu, aktif, otoriter, dominant, güç arayan enerji
Ay Duygusal ihtiyaçlar, subjektif, mutluluk ve hemen tatmin arayan, çocukuğa ve eve ait, hayal gücü ve irrasyonellik arayan güç
Merkür Zihinsel iletişim, objektif, rasyonel, uyumlu ve kıvrak zihinsel süreçler
Venüs Sosyal iletişim, bir araya gelme, değerlerimiz, sevdiklerimiz, zevklerimiz, kooperatif, barışçıl ama tembel pasif çekimler
Mars Fiziksel enerji, maskulen, kendini koruyan ya da saldıran, hayvansal olabilen, kas gücü, doğrudan kullanılan aktif enerji
Jüpiter Genişlemek, olgunlaşmak isteyen gerek maddi gerekse ruhsal yönden öğrenme ve olgunlaşma, yeni deneyinler arayan enerji
Satürn Kısıtlayan, disipline eden, sorumluluk arayan, öğreten, maddi ve şekle sokucu, korku yaratan, fobik self kontrol getiren enerji
Uranüs Bireyciliği öne koyan, aniden değiştiren, başkaldıran, asi ve buluşçu, elektrik dolu, saptıran ve ilerici dehasal kollektif enerji
Neptün Rafine edici, hassaslaştıran, ruhsallığa önem veren, son derece dağıtıcı, organize olmayan, şiirsel ama irrasyonel dehasal kollektif enerji
Pluto Varolan biçimi aşarak değiştirerek güç arayan, yoğun, aşırıya kaçan, yokeden, sert ve acımasız olabilen çoğu zaman kollektif biçimde ortaya çıkan dehasal enerji
İster bilimsel metotlarla inceleyin isterseniz pür sezgilerle, Astroloji bir semboller yığınıdır. Bu sembollere aslında hiç de yabancı olmadığınızı göreceksiniz çünkü bu değerler günlük yaşamda paylaştığımız değerlerin kümesidir. Bu anlam kümeleri insanın kollektif tarihsel belleğinin ürünleri olarak da görülebilir. (İsviçreli psikolog, Kollektif bilinçaltı ve arketipler evrenini ortaya koyan Carl Jung Astroloji’de Jungian Astroloji adı verilen psikolojik astroloji yaklaşımına neden olmuştur)
Astroloji bir dildir ve bu dili konuşabilmeniz için onun kurduğu cümleleri anlamınız gerekir. Gökharitasına baktığınızda tonlarca bilgi, birbiri ile çatışan ögelerle karşılaşabilirsiniz, bu son derece doğaldır çünkü insan psişesi yani ruhsal hayatı biribiri ile iletişim içerisinde sonra derece değişik boyultar taşımaktadır. Bir astrolog olarak yaratıcı olmak bu ögeleri bir araya getirerek ortaya koyacağınız derinlikte yatar.
Bir idli öğrenmek ilk bakışta karmaşık hatta korkutucu derecede zor gibi görülebilir ama bu dile ait temel gramer kuralları çalışılırsa yavaş yavaş Astrolojice konuşmaya başlayabilirsiniz.
Şimdi karşınıza çıkabilecek örnek bir Astrolojice söz getirelim:
Merkür Yengeç’te 5. Evde
Bu anlatım insan psişesi içerisinde kendi içinde belirli bir anlam kümesidir. Bunun yorumunu kitaplara bakarak çıkarabilirsiniz ama herharitanın kendine has olduğunu unutmamalısınız başka bir deyişle kitaplardan alacağınız bilgiler aslında sadece ham işlenmemiş ve hala elden geçirilmesi gereken bilgilerdir.
Burada 3 ayrı ama birbiri ile organik bir bağ içerisinde olan sistem vardır. En basit astrolojik bilgi parçasında bir gezegen bir burçta ve aynı zamanda bir evdedir. Bu birleşimin yaratıcı çıkış noktaları, zayıflıkları ve gerilim alıntada kaldığı zamanlara ait reaksiyonları olacaktır.
Gezegenler bize insan psişesindeki yaşamsal fonksyonları çok kısa olarak sahip olduğumuz enerjileri anlatırlar. Bu enerjilerin sadece insani değil aynı zamanda hayvani de olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.
Örneğin Merkür burada kişinin zihinsel algılama sürecini, zihinsel iletişimi, rasyonel kavrayışı ve sinirsel yapısını tanımlanmaktadır. Bu temeldeki fonksiyon ve enerjinin ta kendisidir ama bu enerjinin nasıl bir renk alacağı ve nasıl bir şekle gireceği içinde bulunduğa burca bağlı olacaktır. O halde gezegenler enerjiyi burçlar ise bu enerjinin nasıl bir ortamda olduğunu yani onu çevreleyen kabı göstermektedir. Örneğin bu enerjiyi bir litre benzine benzetirseniz bu bir litre benzini hangi tip arabaya koyduğunuz önem taşıyacaktır. Burada araba burç gibidir. Her kombinasyonun doğal bir akışı ve zorlandığı noktaları, diğer ögelerle çatışma ya da uyuşumları (açılar) söz konusu olabilir. Başka bir deyişle burçlar içlerine aldıkları gezegenlerin enerjilerini şekillendireceklerdir. Bu durumda iletişim arayan, oynak, hareketli Merkür ilkesi yani fonksiyonu su elementinden Yengeç’te gevşeyecek, çözülecek duyarlılık kazanacaktır. Bu Merkür’den kükreyen bir ses duyamayız ama örneğin Merkür Aslan’da olsaydı bu çok mümkün olacaktır. O halde Yengeç’teki Merkür bulunduğu burcun doğasını yansıtmaya başlayacak, kendini başarılı ya da başarısız bu yolla ifade etmeye çalışacaktır.
Gezegenler fonksiyonları gösterirken, burçlar bize temel davranış biçimlerini anlatırlar. Burçlar insan yaşamında ve evrende görülen tüm anlam kümelerini içine alacaklardır.
Örneğin dikkatli,titiz, kılı kırk yaran, sinirli bir görünüm Başak davranış biçimidir. Sabırsız, impulsif ve saf çocuksu bir davranış biçimi Koç’a aittir. Bildiğiniz gibi Astroloji’de bu davranış biçimleri belirli kategoriler altında paketlenip kolayca taşınabilirler. Biz bunlara elementler ve nitelikler demekteyiz.
Elementlerde dörtlü bir ayırım söz konusudur. (12/4, her üç burç bir elementtendir) Zodyak’taki sınıflamaya bakarsanız ilk önce ateşli bir davranış gözünüze çarpar. İlk gelen Koç, Aslan ve Yay ateşin enerjik, sıcak, hareket halinde ve sürekli bir yaşam enerjisi yayan hevesini ama aynı zamanda yakıp yıkıcılığını da yansıtırlar.
Doğal akış içerisinde hemen arkadan gelen Boğa Koç’un enerjisini pratik alana taşımak ister. Toprak elementi burçlar maddi, somutluk yanlısı, güvene önem veren, şekil verici ama aynı zamanda daha ağırkanlı ve donuk olabilirler. Başak ve Oğlak da bu gruptadır.
Sırada maddi hayata geçen enerjinin başkalarına ifade edilmesi, etrafla kontakt halinde sunulması gelmektedir. Bu enerjiyi hava elementinden burçlar yansıtırlar. İkizler bu enerjinin en primitif halidir. İkizler sürekli hareket eden, meraklı, maymun iştahlı ve son derece kıvrak, eğilip bükülen bir enerji sunacaktır. Terazi ve Kova’da da hava elementinin rasyonel, daha soğuk ama iletişime açık yani objektif özellikleri görülecektir.
Bunun tam tersine su elementi objektif değil son derece subjektif yani kişiye özgü nitelikleri açıklar. Şimdi sıra zihinsel düzeyde ifade edilen olayın psişik düzeyde, yani duygusal boyutta ifadesine, adeta sindirilmesine gelmiştir. İlk su elementi burç Yengeç bu sindirme işini çok güzel yapacaktır. Yengeç’le birlikte Akrep ve Balık burçları sezgisel, duygusal derinlik taşıyan, adeta mantık dışı, koruyucu ama kimi zamanda çürütücü özellikler taşıyacaktır.
Burçlar kuşağındaki ikinci sınıflama üçlü ayırımdır. (12/4, her nitelikte 4 burç vardır) Bu üçlü ayırıma nitelikler diyoruz. Nitelikler sahip olunan enerjinin diğer bir boyutunu, bu enerjinin hangi yönde ifade edildiğini açıklar. Nedir bu yönler? Enerjinin önce bir çıkış yapması gerekir. Bu en doğal akıştır. Bu analojiden hareket edersek ilk nitelik öncü olacaktır. Öncü adı üstünde liderlik vasıfı gösteren, sürekli yeni bir proje üreten, stratejiye önem veren burçlardır. Koç ateşin yani fiziksel enerjinin öncüsü, Yengeç duygusal enerjinin öncüsü, hava zihinisel enerjinin öncüsü, Oğlak da pratik, somuta geçiş sağlayan enerjinin öncüsü konumundadır.Öne fırlayan enerji şimdi olgunlaşmak, sıkışmak ve iyice şekil almak yani katı hale gelmek durumundadır. İşte sabit nitelik bu sıkışmayı, konsantrasyon gücünü, kararlılığı ve aşırı durumda statükoya düşkünlüğü ve inatçılığı anlatırlar. Boğa maddenin katı hali gibidir. (Toprak) Aslan’da yaratıcı enerji somut bir hal alır. (Ateş) Akrep’te duygular yoğunlaşır, derinlik kazanır. (Su) Kova ise düşüncelerin ve fikirlerin sağlamlığını ve aşırı durumlarda kayıtsızlığını gösterir.
Sıkışan enerji nereye yönelir? Ya patlayacak ya da dağılmaya uğrayacaktır. İşte bu görevi değişken nitelikteki burçlar yapar. Değişken nitelik enerjinin dağılan halini anlatırlar. Çözülme, dağılma ve dağıtma başlamıştır taa ki yen bir yön bulana kadar. Bu bakımdan değişken nitelik uyum, esneklik ve boyun eğişi de gösterecektir. İkizler dağılan zihni, Başak esneyen ve dağılan maddeyi, Yay dağılan enerjiyi ve Balık ise tümüyle evrenle birleşmeye çalışan duygusallığı anlatır ve enerji çarkına son noktayı koyar.
Bilimdir....aşağılayanlar için kadın dedikodusu!
Gezegenlerin ve yıldızların insanın kişiliğine, davranışlarına ve hayatının belli zamanlarına olan etkisini inceleyen Astroloji, bilinen en eski bilim dalıdır.
Astroloji dönemleri inceler; insan hayatındaki şanslı zamanları, fırsat alanlarını ve bunlara karşı nasıl hareket edilebileceği hakkında yol gösterir. Ama size belirtilmiş, yıldızınızın yüksek olduğu dönemlerde hiçbir şey yapmadan oturursanız bu fırsatları kaçırabilirsiniz. Aynı şekilde, olumsuz etkilenebileceğiniz dönemlerde gereksiz bir çaba göstermeniz de fayda sağlayamayabilir. Ancak gezegenlerin zorlayıcı etkileri zaman zaman içinizdeki gücü ortaya çıkarmanıza da yardımcı olabilir.
-Fransızca kökenli bir söcük...
-Müneccimlik...
akrp burcu olmamaktansa, olmamayı terciz ederdim...
diğerlerinin hakkında bilgi sahibi olmasamda...