Bu arada monad terimine baktım nedirde yok...ekleyelim bakalım belki kabul görür... :)
ne diyorduk yüce monad,tüm küçük monad'ları içerir ve sayıları da hareket halindeki yüce birlikten adeta fışkırır...fışkırır çok abartılı oldu galiba.. :)
(iş dönüşü,gecenin 02:30 kadar uyursa insankızları bu saatte kendisini nedir de boş işlerde bulur...şekil A) ... :)))
Aşkın metafiziği veya kimyası veyahut üç sayfa aşkla ilgili terim başlıkları
ya matematiksel mantığı nasıl tanımlayabiliriz..?
Aşkın matematikte tanımı,sıfır ile sonsuzun çarpımı ile bir elde edilmesi cebirsel olarak ifade edilmesine eş değerdir...Şöyle ki; mutlak fikirler dizisi içinde sıfır,belirsiz varlık anlamına gelmektedir...mabet lisanını hatırlayınız lütfen...neydi mabet lisanı..? başlangıçsızlık bir daire ile veya kendi kuyruğunu ısıran ve bu haliyle hareketinin sebebi bizzat kendisi olan sonsuzluk anlamına gelen yılan ile gösterilmez miydi..?
Sonsuz ve sınırsız olan,tezahür etmeyi dilediği için,aşkın birlik hali içinde muhafaza edip mükemmel bir uyumla çekip çevirdiği tüm sayıları ortaya çıkarmıştı...
schopenauer in güzel bir kitabı.Bence her kadın ve erkeğinb mutlaka okuması gereken temel bir eser. Adam yazmış,noktayı koymuş üzerine söz söylemeye ne hacet
bilinçte TEKlik bedende COKluk’tan etkilenmez bile… her edimde sevgiyi yayar, birebir alıcısı olsa da olmasa da… tıpkı çiçeğin kokusunu kaygısızca herkese sunması gibi… koku alma yeteneğini yitirmiş olanları veya kokusundan hoşlanmayanları umursamadan… tıpkı yağmurun coşkuyla yağması gibi… düştüğü yer kil mi, kum mu, mermer mi,suyunu kabul mu eder, red mi, telaşına düşmeden… veya güneş’in yansızca, yönsüzce ışınlarını yayması gibi… odasının perdelerini sıkıca kapatmış olanları, karanlık gözlükler takanları veya yeraltında yaşayanları hesaplamadan… şartsız,koşulsuz,kuralsız ve umarsız...
aşkın metafiziği olmaz aşk zaten kendi başın bir metefiziksel olaydır, belkide bu yüzden aşk adına herkes bir şeyler yazar ama kimse tam olarak ne olduğunu ifade edemez yani metafizikği akıl yoluyla amlatmak biraz güc olur bence tamamen hissi bir şey. soyut kavaram, sevgi, aşk,hüzün, bunların sözlük anlamı yok. sadece bumları kişileştirerek veya cisimleştirerek ifade edebiliyoruz bence
schopenhauer nin bir kitabi. ozetle; askin, soyun devami icin uygun genlere sahip insanlara doga tarafindan oynanan bir oyun oldugunu, ugrunda her tur hede hodo ye gogus gerilip savaslar verilen, herseyden vazgecilen insanin, nihai hedef olan cocuk un uretiminden sonra pek bir numarasinin kalmayacagini, mantik uzerine kurulu iliskilerin kisileri daha mutlu edecegini, fakat bu kez de soyun devami icin gerekli olan saglikli bebelerin uretilememesi sonucu insanligin mutlu yarinlarinin tehlikeye dusebilecegini anlatir.
Bu arada monad terimine baktım nedirde yok...ekleyelim bakalım belki kabul görür... :)
ne diyorduk yüce monad,tüm küçük monad'ları içerir ve sayıları da hareket halindeki yüce birlikten adeta fışkırır...fışkırır çok abartılı oldu galiba.. :)
(iş dönüşü,gecenin 02:30 kadar uyursa insankızları bu saatte kendisini nedir de boş işlerde bulur...şekil A) ... :)))
Ayrıca fisagorcu teogonideki ilk problemin aşkın anlamı bu değil miydi..?
buydu elbet...bakınız monad'a...
Aşkın metafiziği veya kimyası veyahut üç sayfa aşkla ilgili terim başlıkları
ya matematiksel mantığı nasıl tanımlayabiliriz..?
Aşkın matematikte tanımı,sıfır ile sonsuzun çarpımı ile bir elde edilmesi cebirsel olarak ifade edilmesine eş değerdir...Şöyle ki; mutlak fikirler dizisi içinde sıfır,belirsiz varlık anlamına gelmektedir...mabet lisanını hatırlayınız lütfen...neydi mabet lisanı..? başlangıçsızlık bir daire ile veya kendi kuyruğunu ısıran ve bu haliyle hareketinin sebebi bizzat kendisi olan sonsuzluk anlamına gelen yılan ile gösterilmez miydi..?
Sonsuz ve sınırsız olan,tezahür etmeyi dilediği için,aşkın birlik hali içinde muhafaza edip mükemmel bir uyumla çekip çevirdiği tüm sayıları ortaya çıkarmıştı...
schopenauer in güzel bir kitabı.Bence her kadın ve erkeğinb mutlaka okuması gereken temel bir eser.
Adam yazmış,noktayı koymuş üzerine söz söylemeye ne hacet
bilinçte TEKlik bedende COKluk’tan etkilenmez bile… her edimde sevgiyi yayar, birebir alıcısı olsa da olmasa da…
tıpkı çiçeğin kokusunu kaygısızca herkese sunması gibi… koku alma yeteneğini yitirmiş olanları veya kokusundan hoşlanmayanları umursamadan…
tıpkı yağmurun coşkuyla yağması gibi… düştüğü yer kil mi, kum mu, mermer mi,suyunu kabul mu eder, red mi, telaşına düşmeden…
veya güneş’in yansızca, yönsüzce ışınlarını yayması gibi… odasının perdelerini sıkıca kapatmış olanları, karanlık gözlükler takanları veya yeraltında yaşayanları hesaplamadan…
şartsız,koşulsuz,kuralsız ve umarsız...
aşkın metafiziği olmaz aşk zaten kendi başın bir metefiziksel olaydır, belkide bu yüzden aşk adına herkes bir şeyler yazar ama kimse tam olarak ne olduğunu ifade edemez yani metafizikği akıl yoluyla amlatmak biraz güc olur bence tamamen hissi bir şey.
soyut kavaram, sevgi, aşk,hüzün, bunların sözlük anlamı yok.
sadece bumları kişileştirerek veya cisimleştirerek ifade edebiliyoruz
bence
şopenarın bir kitabıdır....
unutmak isteyen herkes okusun
kendini bile unutur..
sex sın doruk naoktasıdır
schopenhauer nin bir kitabi. ozetle; askin, soyun devami icin uygun genlere sahip insanlara doga tarafindan oynanan bir oyun oldugunu, ugrunda her tur hede hodo ye gogus gerilip savaslar verilen, herseyden vazgecilen insanin, nihai hedef olan cocuk un uretiminden sonra pek bir numarasinin kalmayacagini, mantik uzerine kurulu iliskilerin kisileri daha mutlu edecegini, fakat bu kez de soyun devami icin gerekli olan saglikli bebelerin uretilememesi sonucu insanligin mutlu yarinlarinin tehlikeye dusebilecegini anlatir.
aşk denen şu illet hep peşinde millet vallahi de zillet gel de idare et...
güneşin doğuşu batışı farksız. nasıl yaşanırsa yaşadım ben aşksız.
avcı yaralar kekliği ağrıma gider zor gelir.
unutmaki evlisin yuvana dönmelisin sen artık gitmelisin vakit çok geç olmadan
şopenhavır'ın kitabıydı galiba.
aşkın hem metafiziği hem de metakimyası olmazsa halimiz nicedir
aşk yok ki metafiziği olsun.kağıtları çıkarın çabuk,yazılı yapıcam.