Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya calışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yurekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
AŞK ATEŞTEN GÖMLEKTİR, GİYİNCE YAKAR ÇIKARMAK İSTEDİĞİN ZAMAN ÇIKARAMAZSIN ZAMANLA BAKARSIN O SEN OLMUŞSUN VE ONUNLA YAŞAMAYA MECBURSUN İSTESENDE İSTEMESENDE
Aşk, Sen-Ben kavramının yıkılması, insanın kendisini biçare hissetmesiyle, mutlu hissetmesi arasında kaldığı soyutsallık... Duyguların Araf'ı... Nazım' ın Adam kavramı...
Ask... Öyle birseydirki nerde bir imkansiz varsa onu secer.... Onu gördügün an sanki kalbin duracakmis gibi olur, gözlerine baktiginda ise icindeki ates hic sönmeyecek gibi olur...Onu severken onsuz olmak cok kötü birseydir, fakat onun baskasiyla mutlu oldugunu görmek her ne kadar aci versede bir yandan sevindirici...Karsindakine duyulan ask cok önemlidir her ne kadar ask önemliyse saygida önemlidir..o bir baskasini seviyor diye beddua okumamiza gerek yok..herkesin yüregi kalbi ayridir...Eger ki oda sana karsi birseyler hissediyorsa zamana birakmalisin, herkesin dedigi gibi zaman herseyin ilacidir...
Ask... kalbini ne kadar parcalasada sana ne kadar aci versede yikilmamayi ögrenmelisin....ayakta durabildigin kadar duydugun his ASKTIR...! ! !
çimlere sırtüstü uzanmış çocuğun gökyüzünde ki kartalı izlediğini hayal et... kanatlarının eminliğinde uykuya dalmış kartalı... bir kadının çırılçıplak okyanusa uzandığını hayal et... özgürlüğünden hoşnut huzurunu... herkes yürüyerek işe giderken bir adamın seksek oynayarak gittiğini düşün... elleri ceplerinde yağmur altında sahilde gezen bir şairi hayal et... şiirlerinin sancısına çarpan yağmur damlasının serinliğini... estetik ve tutkulu bir sevişmeden sonra birbirlerinin gözlerine bakan iki sevgiliyi hayal et... zamanın ötesine ve kendi önemine varmış şaşkınlığı... unutulmuşluğu... sahipsiz,hesapsız ve ait olmadan yaşayabileceğin bir an düşle... düşleyebilirsen yaşayabilirsin de... bunun için dünyanın değiştiğini göreceksin sevgilinin yüzünde... ve o zaman hayatı seveceksin... öfkelerimizin nedeninin onu anlamaya çalışmak olduğunu görecek... ve bir çocuk gibi gülümsiyeksin... bu noktaya varmak istiyorsan aşık olacaksın... aşka gideceğin yolun bütün tanrılarıyla kavga etmektir sadece bunun bedeli... yaşa genç adam ve genç kadın... yaşa... bir aşk var senin olan... ötesi senin olmayan... bırakma... yaşa...
aşk bir sokak lambasıydı
ve hâla aydınlatıyor içimizi
aşk bir sokak lambasıydı
ve hâlâ aydınlatıyor içimizi
aşk bence yalannnnnnnn
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya calışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yurekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
kelimelerin bittiği yer :)
fuzuli'de güzel duran damatlık. çok mu iğrenç oldu acaba?
Ölümdür tek başına yaşanan
Aşk iki kişiliktir(A.Behramoğlu)
Allah tüm asker yolu bekleyenlere sabır versin.bende sevdiğimi nısanımız olduktan 2 gün sonra askere uğurladım.canım askerim.
AŞK ATEŞTEN GÖMLEKTİR, GİYİNCE YAKAR ÇIKARMAK İSTEDİĞİN ZAMAN ÇIKARAMAZSIN ZAMANLA BAKARSIN O SEN OLMUŞSUN VE ONUNLA YAŞAMAYA MECBURSUN İSTESENDE İSTEMESENDE
Boşa Mecnun olup Leyla arama!
Dizginle aşkını çöl şımarmasın. Sevda lehçesinde çok söz var ama beyhude
konuş ki dil
şımarmasın! ..
aşk yalanın ta kendisidir.Ardından gelen evlilik ise insanın bitişinin,tükenişinin başlangıcıdır.
Bir gönül gönüle aktığı zaman,
Yüreğin hızlıca çarptığı zaman,
Dillerin lal olup sustuğu zaman,
İşte ona aşk diyorlar be dostum.
İnsan;
Cehalete
Cehalet sevdaya
Sevda sevgiye
Sevgi AŞK a varınca
Kaybolur.
İşte aşk budur.
İnsan;
Cehalete
Cehalet sevdaya
Sevda sevgiye
Sevgi AŞK a varınca
Kaybolur.
İşte aşk budur.
aşk koca bir saçmalıktır başlı başına şimdilerde aşk diye birşey varmı varsa nerde merakta etmiyor değilim hanii
Aşk, Sen-Ben kavramının yıkılması, insanın kendisini biçare hissetmesiyle, mutlu hissetmesi arasında kaldığı soyutsallık... Duyguların Araf'ı... Nazım' ın Adam kavramı...
süper bişeydir aşk......
Yalanın kuyruklusu!
Sevişmenin doruk noktasının adı olabilir mi...?
Veya amaç için bir araç değil mi...
Neden olmasın ama...
aşk nesneleştirerek harcamaktır maşuku..
Evrende yanlız dolaşan iki noktanın, şans eseri çakışmasının ardından, yön değiştirerek yeniden buluşmasına aşk denir :))
Aşk, imkansız olanı olur hale getirmektir. Yıldızına ulaşmak demektir.
Ask...
Öyle birseydirki nerde bir imkansiz varsa onu secer....
Onu gördügün an sanki kalbin duracakmis gibi olur, gözlerine baktiginda ise icindeki ates hic sönmeyecek gibi olur...Onu severken onsuz olmak cok kötü birseydir, fakat onun baskasiyla mutlu oldugunu görmek her ne kadar aci versede bir yandan sevindirici...Karsindakine duyulan ask cok önemlidir her ne kadar ask önemliyse saygida önemlidir..o bir baskasini seviyor diye beddua okumamiza gerek yok..herkesin yüregi kalbi ayridir...Eger ki oda sana karsi birseyler hissediyorsa zamana birakmalisin, herkesin dedigi gibi zaman herseyin ilacidir...
Ask... kalbini ne kadar parcalasada sana ne kadar aci versede yikilmamayi ögrenmelisin....ayakta durabildigin kadar duydugun his ASKTIR...! ! !
.................................Sabret Sevdam BirGÜN Sende Güleceksin.......................
ruhun acıyla mutluluk dengesinin ne kadar girift olduğunu gözümüze gözümüze sokan his..
Sevgiliye ulaşıldığında biten duygu hali
LOVE İS: Yanındayken bile onu özlemektir...
Geçici bir hormon yansıması....
çimlere sırtüstü uzanmış çocuğun gökyüzünde ki kartalı izlediğini hayal et...
kanatlarının eminliğinde uykuya dalmış kartalı...
bir kadının çırılçıplak okyanusa uzandığını hayal et...
özgürlüğünden hoşnut huzurunu...
herkes yürüyerek işe giderken bir adamın seksek oynayarak gittiğini düşün...
elleri ceplerinde yağmur altında sahilde gezen bir şairi hayal et...
şiirlerinin sancısına çarpan yağmur damlasının serinliğini...
estetik ve tutkulu bir sevişmeden sonra birbirlerinin gözlerine bakan iki sevgiliyi hayal et...
zamanın ötesine ve kendi önemine varmış şaşkınlığı...
unutulmuşluğu...
sahipsiz,hesapsız ve ait olmadan yaşayabileceğin bir an düşle...
düşleyebilirsen yaşayabilirsin de...
bunun için dünyanın değiştiğini göreceksin sevgilinin yüzünde...
ve o zaman hayatı seveceksin...
öfkelerimizin nedeninin onu anlamaya çalışmak olduğunu görecek...
ve bir çocuk gibi gülümsiyeksin...
bu noktaya varmak istiyorsan aşık olacaksın...
aşka gideceğin yolun bütün tanrılarıyla kavga etmektir sadece bunun bedeli...
yaşa genç adam ve genç kadın...
yaşa...
bir aşk var senin olan...
ötesi senin olmayan...
bırakma...
yaşa...
korkutucu ama hep davetkar
samimi ama hep gizemli
albenili ama tehditkar
haticeye bakma neticeye bak! ?
Bir sen vardın,
Sen de gittin.
Bırakıp beni çaresiz ve bir başıma
Solgun bir sonbahar akşamında.