Unutulan, güneşin nasıl doğduğundan çok Karanlığın bağrına ne zaman battığıdır. Unutulan, rahmetin nasıl yağdığından çok Hangi suskun denizde sessizce battığıdır.
Unutulan, riyanın girip aşk kisvesine Recm hükmünü verecek maşuğun hevesine Ardından miras kalan üç kuruş hissesine Şeytanın talip olup hasrete sattığıdır.
Unutulan, vuslatın önünde eğilenin Kim ne yazmışsa eğer bir kalemde silenin Aydınlık bir sabahı hükm-ü mutlak bilenin Hiç durmayan kalbinin kim için attığıdır.
Unutulan, bir anın can verdiği an değil Aşığı bir gülüşle Mecnun eden can değil Ne geçici bir heves ne de heyecan değil Yalnızca özlemlerin aşkı yarattığıdır.
Unutulan, Leyla'nın karşı gelip kanuna Hükmüne boyun büküp razı olup sonuna Ama kendi gülistan içindeyken Mecnun'a Sahra-yı Kebir'lerde vaha arattığıdır.
Mutasavvuf dusuncelerinden dolayi Mansuru asan Nesimi nin derisini yüzen zihniyet bugün tasavvufu ağzından düşürmuyor. Ne ironik :) Ve o kadar sığlar ki tasavvuf gibi bir Deryayi bir iki isme indirgiyorlar. Tasavvuftaki aşk dünya kaygilarindan tamamen arınıp nefsi öldürme anlayışına dayanır. 4 kapı 40 makamdan geçersin. Çile cekersin. Sonra 'kaygusuz' olursun. Ha, bu arif olanın işidir. Zahid sen sosyal paylaşım sitelerinden Mutasavvuf sözleri paylaşmak yeterli :)
Bu 'Rab' be duyulan aşk fantezisi de yeni moda oldu. Insan oğlu onun kuludur. Sadece emirletine itaat etmekle mukelleftir.insani hisleri ona yoneltip şirke girmeyiniz Ha arif iseniz çile cekiniz. Zahid iseniz sözüm yok
İki kişinin arasındaki ebedi ilişki. Yürekten bağlanmak, çok sevmek. İnsanda Allah aşkı önce olmalıdır. İnsanlar yalnız bırakır ama Allah hep yanımızdadır.
Aşk paralel bir evrene girmektir. Aşıkken başka bir evrene girersin, gücün de güçsüzlüğün de farklı olduğu... Kanatların yoktur ama uçabilirsin, sürünerek yeraltına inebilirsin, dahası sürünmekten uçmak kadar haz alırsın. Gözünde dünyayı seyreder, o göz değmediğinde bir görünmez, bir ‘hiç’ olur, kaybolursun. Tek bir gülüşle sarhoş, bir yüz çevirmeyle berduş, bir yabancı selamla seyyah olursun… Nefesiyle dağlara tırmanabilir, nefessizliğinde bir odadan bir odaya gidemeyecek, halsiz olursun. Bu yeryüzüne ait hiçbir şey yoktur aşkın paralel evreninde, bir gün yine bir kapıdan geçip, yeryüzüne düşünceye kadar.
aynanın diğer yüzüyüm ben sevgi fısıldarken kulaklara dipsiz kuyular açarım aslında parlak yüzüme aldanıp murat dileme her bahar zakkum tohumlarıdır yüreklere saçtığım, keremleri yaktım aslı için ferhat a ben verdim o cesareti başarsada dağı delmeyi ödül olarak ölüm sundum züleyhayı tanrı kurtarmasaydı elimden aynı sonu yaşayacaktı zuhre ile elele tutuşanların umuduyum bilmezlerki aslında sonuyum hani siz aşk diyorsunuz ya işte ben oyum....
Unutulan, güneşin nasıl doğduğundan çok
Karanlığın bağrına ne zaman battığıdır.
Unutulan, rahmetin nasıl yağdığından çok
Hangi suskun denizde sessizce battığıdır.
Unutulan, riyanın girip aşk kisvesine
Recm hükmünü verecek maşuğun hevesine
Ardından miras kalan üç kuruş hissesine
Şeytanın talip olup hasrete sattığıdır.
Unutulan, vuslatın önünde eğilenin
Kim ne yazmışsa eğer bir kalemde silenin
Aydınlık bir sabahı hükm-ü mutlak bilenin
Hiç durmayan kalbinin kim için attığıdır.
Unutulan, bir anın can verdiği an değil
Aşığı bir gülüşle Mecnun eden can değil
Ne geçici bir heves ne de heyecan değil
Yalnızca özlemlerin aşkı yarattığıdır.
Unutulan, Leyla'nın karşı gelip kanuna
Hükmüne boyun büküp razı olup sonuna
Ama kendi gülistan içindeyken Mecnun'a
Sahra-yı Kebir'lerde vaha arattığıdır.
Yavuz Doğan Anımsamalar/3
Gerçek aşk asla incitmez,çünkü karşılık beklemeden gelir.
Imana geldim :)
Aşk davaya benzer, cefa da şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın. MEVLANA
Mutasavvuf dusuncelerinden dolayi Mansuru asan Nesimi nin derisini yüzen zihniyet bugün tasavvufu ağzından düşürmuyor. Ne ironik :) Ve o kadar sığlar ki tasavvuf gibi bir Deryayi bir iki isme indirgiyorlar. Tasavvuftaki aşk dünya kaygilarindan tamamen arınıp nefsi öldürme anlayışına dayanır. 4 kapı 40 makamdan geçersin. Çile cekersin. Sonra 'kaygusuz' olursun. Ha, bu arif olanın işidir. Zahid sen sosyal paylaşım sitelerinden Mutasavvuf sözleri paylaşmak yeterli :)
Bu 'Rab' be duyulan aşk fantezisi de yeni moda oldu. Insan oğlu onun kuludur. Sadece emirletine itaat etmekle mukelleftir.insani hisleri ona yoneltip şirke girmeyiniz Ha arif iseniz çile cekiniz. Zahid iseniz sözüm yok
Oğullarım..
İki kişinin arasındaki ebedi ilişki. Yürekten bağlanmak, çok sevmek. İnsanda Allah aşkı önce olmalıdır. İnsanlar yalnız bırakır ama Allah hep yanımızdadır.
Aşk paralel bir evrene girmektir.
Aşıkken başka bir evrene girersin, gücün de güçsüzlüğün de farklı olduğu...
Kanatların yoktur ama uçabilirsin, sürünerek yeraltına inebilirsin, dahası sürünmekten uçmak kadar haz alırsın.
Gözünde dünyayı seyreder, o göz değmediğinde bir görünmez, bir ‘hiç’ olur, kaybolursun.
Tek bir gülüşle sarhoş, bir yüz çevirmeyle berduş, bir yabancı selamla seyyah olursun…
Nefesiyle dağlara tırmanabilir, nefessizliğinde bir odadan bir odaya gidemeyecek, halsiz olursun.
Bu yeryüzüne ait hiçbir şey yoktur aşkın paralel evreninde, bir gün yine bir kapıdan geçip, yeryüzüne düşünceye kadar.
aşk, zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değildi!
aşk, yol kenarında beklemedik şekilde açan bir çiçekti...
(mart menekşeleri)
kaç büyümden
'Bazen en güzeli,
Her şeyin güzel olması için Dûa etmektir.'
günler öylece kendi kendine geçsin diye
bir camın arkasında durdum
bana dokunmasın hiçbir şey
hiçbir şey yarama merhem olmasın
iyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye
bir camın arkasında durup
akan hayata ve zaman baktım.
bilirdim, biliyordum, biliyorum,
bittiğinde, geçtiğinde,
azaldığında sızı, iyileştiğimde,
o saman tadıyla karıştığında;
her şey daha acı olacak.
Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde
İyi ki geçtin dünyadan
Sahi, ya doğmasaydın? '
Aşk yutkunamamaktır...
Aşk kiminin yandığı, kiminin sandığıdır...
Kiminin adandığı, kiminin bile bile kandığıdır..
Velhasıl AŞK herkesin kendince yaşadığıdır...
Özledikçe ama kavuşamadıkça acı veren bişey işte...
Uzaktan hissedilenin yerini doldurmayan; çoğu kişide konuşunca bile sona eren duygu.Hayaller ve gerçekler diyoruz biz buna.
Şanslı olduğum bir konu AŞK yaşadım AŞIK oldum çok sevildim hala da çok seviliyorum şimarıklıkta yapıyorum farkındayım...
~Aşk, ölümün dudaklarından öptüğü zaman yüreğimdeki zehirli çiçeği
usulca bıraktım dünyanın dışına... ~../.. Cezmi Ersöz~
Aşk;
İki değil üç kişiliktir:
Seven, Sevilen, SEVDİREN
Ey yar seni dua'mla çağırsam gelir misin?
Kazanmak veya kaybetmek değildir.İnandığın davanın neferi olmaktır...
Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!
hepte hiç olmak hiçte hep bulmak...
Aşk...
Büyük bir ' aşk her' zaman rastlantıdır.
İlişki sipariş edilir. Satın alınır. Hak edilir. Hatta çalınır.
Ama aşk sadece bulunuverir. Birdenbire.
Emre Yılmaz
Aşk...
Aşkı güzel kılan bilmemektir; öğrendikçe bilirsin ve bir gün bildiklerin seni uyandırır...
Aşk...
Aşk,aşkı yaşayan kişidedir...asla başkasında değil...
aynanın diğer yüzüyüm ben
sevgi fısıldarken kulaklara
dipsiz kuyular açarım aslında
parlak yüzüme aldanıp murat dileme
her bahar zakkum tohumlarıdır
yüreklere saçtığım,
keremleri yaktım aslı için
ferhat a ben verdim o cesareti
başarsada dağı delmeyi
ödül olarak ölüm sundum
züleyhayı tanrı kurtarmasaydı elimden
aynı sonu yaşayacaktı zuhre ile
elele tutuşanların umuduyum
bilmezlerki aslında sonuyum
hani siz aşk diyorsunuz ya
işte ben oyum....
“Çekingenim Biraz
Biraz da Yalnızlıktan Bıkkın
Biraz Seni
Biraz Beni
Biraz da Hayatımı Yaşamak İstiyorum.”
Aşk...
sanırım senle yaşlanmak istedim sadece.
hiç ilgilenmedim beni sevip sevmediğinle.
zaten olmayan bebeklerime
tülden elbiseler dikerdim çocukken de.
Arzu Eşbah