Suya aşina bütün şairlerin ortak lisânıdır bu. Çölü aşıyor, kireçtaşlarında mağaralar açıyor, bir kalderanın göğsünde hüzün biriktiriyor. Bir kitabenin başında çaresizce bekleşen dilbilimciler bu dili bilmiyor. Bir şiir okumak istiyorsan, evvela bir taşa dokunman gerekir
Göktürk kağanlığının kurucu boyudur.
İçe örgülü bir yalnızlıktır
Yitikleşmek
Kaybedilmek esnasında söylenir:
Yokluk da varlığın bir uzantısıdır..
Bulduğun yitirdiklerinden azalmıyorsa
Sa
Ya
Kaybetmek hep önce..
Kaybolmak hep sonra...
“Ölçülü sev”
Demişti Allah'ın Rasûlu…
Bunun ne demek olduğunu gönlünüz yorulunca anlıyorsunuz…
'Ben üzgündüm.
Ama onlara yorgunum dedim'
Suya aşina bütün şairlerin ortak lisânıdır bu. Çölü aşıyor, kireçtaşlarında mağaralar açıyor, bir kalderanın göğsünde hüzün biriktiriyor. Bir kitabenin başında çaresizce bekleşen dilbilimciler bu dili bilmiyor. Bir şiir okumak istiyorsan, evvela bir taşa dokunman gerekir
Kaybetmek hep önce gelir.
Yüzümü bul sessizliğinde!
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Sular hiç yanar mı... Çorak bir başkenttir artık sevgin.
Yüzüme kapaklanan telefon izlerinden
Sözlerin ardısızlığına
...
Kendine iltica eden ülkeler gibi. Her yeri metruk, göz göre göre âşina, alabildiğine hüzün..
Bir anlamı bugün dahi umumiyetle bilinen tanıma tanışma,diğer anlamı ise yüzmedir.
ey benim aynalarda gülümseyen çokluğum
nar tadında umutlar taşıyan çocukluğum
gözlerinin ışığı yayıldı mahzenime
ey benim can sarayım, ey benim eşsiz kuğum
asil tebessümünü düşürdün izlerime
müpteladır gemiler benim denizlerime
gülümsedin; kalmadı kederim, burukluğum
çehresinde hâtıran büyüyor bebeklerin
gizemine âşina varlığım ve yokluğum
deniz tuzundan çok şehir tozuna
âşina oldu yüzüm son zamanlarda
tanıdık..