Sanatın, sporun ve de müziğin bir arada olduğu bir kompozisyon. İçinde zarafet, teknik riskler, hoş figürler, güzel kızlar ve yakışıklı erkekler yer alır..
bu olay yine gündeme gelmeye başladı..asalet simgesi hesabı..ne asaleti kardeşim g.t baş açıkta kayıyolar işte..hayır üşümezmi bunların g.tleri başları..düşünce sırıtarak kalkmazlarmı birde..türklere de bi yakıştı bi yakıştı..televole oldu gerçi peşin peşin..
hüüüoyypp artistik patinaccılar gene ben :)) ..napıyonuz kızım siz bööle? üşümez mi dötünüz başınız..buza düşünce acımıyomu bi yerleriniz.. bırakın kızım bu işleri..adam gibi bi spor seçin..
kimileri kalaşnikofa yazar,kimileri artistik patinaja..ben devam ediim en iyisi.. saygı duymak saygı duymak saygı duymak saygı duymak saygı duymak saygı duymak
saygıdeğer baletler,alet edevat taytlardan taşmış sanat icra ediyolar :) ..elbette saygı duymak lazım..hele şu pembe donu gözükeni bir saydım bir saydım.
saygı duymak...hımmm....ben bi defter aliim 1.000.000.000 kez yaziim bunu. saygı duymak saygı duymak saygı duymak saygı duymak saygı duymak saygı duymak
keşke silmeyeydi büyük patron..bu konuda yazdıydım eskiden. nasıl bi iştir anlamış değilim bu alemi:puan bekleyen kızların heyecanlı halleri,yanlarında bu kızlara sarılan kokona görüntülü kürklü kadınlar.. ..donları gözüküyor ve asaletin simgesi sayılıyorlar..ne asaleti hocam ya! ..döt baş açıkta kayıyolar işte..hele erkeklerinin tüm alet edevatı ortaya çıkaran taytları yokmu,ne asalet ne asalet..
Artistik patinaj bence dünyadaki en güzel spor.Aslında sadece spor denemez.Artistik patinaj müziğin,dansın,sporun ve kabiliyetin bir arada toplandığı bir sanat bence. Artistik patinaj denilince ilk akla gelen isim tabiki Evgeni Plushenko.Plushenkoyu şu cümlelerle anlatmak istiyorum: Plushenko,adını dünya tarihine gelmiş geçmiş en iyi erkek patenci olarak yazdıracak tek insan, Buzda dans ederken kendisiyle birlikte onu izleyen milyonlarca kişinin gözlerini ve kalplerini de dans ettirebilen tek insan, Sapsarı saçlarıyla,mavi mavi bakan çekik gözleriyle,küçücük ağzı ve kocaman burnuyla da bir insanın bu kadar sempatik ve karizmatik olabileceğini kanıtlayan tek insan, Alexei Yagudin sakatlığı nedeniyle pistleri bırakmasaydı bile,onu muhteşem kabiliyetiyle zirvesinden indirebilecek tek insan, Herkesin bildiği gibi, hatta Yagudin gibi pek çok iyi patencinin de belki yalnızca kendilerine itiraf edebildikleri tek bir şey, onu anlatmaya yeten tek cümle ' PLUSHENKO, BUZDAKİ KRAL '.
Evgeni Plushenko, 1997'de Dünya Gençler şampiyonu olduğu zaman uluslararası planda ilk kez dikkatleri üzerinde topladı. Günümüzde dünyanın en usta patencilerinden biri olarak kabul edilen Plushenko, bu duruma gelebilmek için birçok güçlüğü aşmak zorunda kalmıştı.
Fakir bir ailenin çocuğu olarak 3 Kasım 1982 tarihinde Volgograd'da (eski Stalingrad) dünyaya gelen Plushenko, annesi tarafından dünyanın tanıdığı bir patenci olmaya teşvik edildi. Annesi Buz Pateni'ni çok seviyordu ve 4 yaşındayken onu Buz Pateni'ne başlattı. Plushenko 11 yaşındayken, çalıştığı buz pisti parasal sorunlar yüzünden kapatıldı ve otomobil sergileme salonu haline getirildi. O zamanlar antrenörlüğünü Mikhail Makoveyev yapıyordu. Öğrencisinin yeteneğinin farkında olan Makoveyev, onu Saint Petersburg'a ünlü antrenör Alexei Mishin'e götürdü. Mishin, o sıralarda, 1994'te Kış Olimpiyatlarına katılan Alexei Urmanov ile genç bir patenci olan Alexei Yagudin'i çalıştırıyordu.
Bütün aile Saint Petersburg'a yerleşebilecek durumda değildi. Plushenko, yalnız başına Mishin'in yanına gitti. Bir yıl sonra annesi de Saint Petersburg'a gelmişti ama marangoz olan babası Viktor ve kız kardeşi Elena Volgograd'da kalmıştı. Basit bir apartman dairesine yerleşen Plushenko ve annesi, bir süre sonra bu mütevazı hayat şartlarının bile üstesinden gelemeyeceklerini anladılar. Mishin aileye yardım etmeye başladı. Plushenko'nun yeteneğime inanan Mishin, aylık 60 dolar civarındaki ev kirasının ödenmesine yardımcı oldu. Plushenko da hocasının yüzünü kara çıkarmadı. 13 yaşına geldiğinde bütün üçlü jumpları atabiliyordu. Rusya Şampiyonasında jumplarının kalitesi ve Biellmann spini ile dikkatleri üzerinde toplamıştı. 'Ona iyi bakın. O, Artistik Patinaj'ın geleceği' diyordu antrenörü. Dörtlü toeloop da çalışmaya başlamıştı. 14 yaşındayken İsveç'te bir yaz çalışması sırasında ilk kez dörtlü toeloop atmıştı. 1997/1998 sezonu, Plushenko'nun büyük bir sıçrama kaydettiği yıl oldu. Skate America ve Cup of Russia yarışmalarında ikinci olan Plushenko, böylece 1998 yılındaki ISU Grand Prix Finali'ne katılmaya hak kazandı ve beşinci oldu. Henüz 16 yaşındaydı. 1998'de Avrupa Şampiyonasını 2'nci sırada bitirerek Gümüş madalya, Dünya Şampiyonasında da 3'üncü olarak Bronz madalya sahibi oldu. Bu yarışmaları kazanarak elde ettiği parayla Saint Petersburg'da bir apartman dairesi satın alan Plushenko, ayrıca Volgograd'da yaşayan kız kardeşi ve kocasına para yardımı yaptı.
Plushenko, Mishin'in çalıştırdığı ve uluslararası alanda başarı kazanan tek patenci değildi. Mishin'in öğrencilerinden Alexei Yagudin, 1998'de Avrupa şampiyonu olmuştu ve Avrupa 2'nciliğini kazanan Plushenko'nun en önemli rakibi haline gelmişti. Bir süre sonra Plushenko ile Yagudin arasındaki rekabet öylesine artmıştı ki Yagudin, Rusya'nın ünlü antrenörlerinden Tatiana Tarasova ile çalışmak için Mishin'den ayrıldı. Plushenko, 1999 yılında, dörtlü toeloop-üçlü toeloop-ikili ritberger jump kombinezonu atarak paten dünyasını şaşırttı ve rakibi Yagudin'i geçerek Rusya şampiyonu oldu. 16 yaşındaydı ve Rusya Şampiyonluğunu kazanan en genç patenci unvanını elde etti. Bu jump kombinezonu o tarihten beri Plushenko'nun simgesi oldu ve her Serbest Programı'na bu kombinezonu yaparak başladı. İkinci bir simgesi daha vardı: Biellmann spini... Plushenko halen bu spini senior (büyükler) yarışmalarında yapan tek erkek patenci konumunda bulunuyor. Patene başladıktan bir süre sonra bir kızın bunu yaptığını görünce, Bielmann spinini öğrenmeye karar vermişti.
Yagudin, 1999 Avrupa Şampiyonasında Plushenko'yu geçerek birinci oldu ve böylece rövanşı aldı. Plushenko ise, Avrupa ikincisi olmuştu. 1999 Dünya Şampiyonası, iki patenci arasında tam bir rekabete ve sinir savaşına sahne oldu. İki Rus patenci, basın yayın organları aracılığıyla birbirlerine saldırdı ve iş öylesine ileri gitti ki, Plushenko ve Yagudin, birbirlerinden nefret ettiklerini söylediler. Yagudin, müthiş bir mücadeleye sahne olan yarışmada, Plushenko'yu geçerek Dünya şampiyonu oldu ve eski antrenman arkadaşını yine ikinci sıraya indirdi.
2000 sezonu başladığında, Plushenko bu kez ikinci sıraya inmeye asla razı olmayacağını ortaya koymuştu. Aynı yıl Rusya Şampiyonasında yine Plushenko birinci oldu. Avrupa Şampiyonluğu unvanını bu kez Yagudin elinden almaya kararlıydı. Aldı da... Şimdi sıra Dünya Şampiyonu unvanını Yagudin'den almaya gelmişti. Oysa Yagudin de üçüncü kez Dünya şampiyonu olmaya kararlıydı. Plushenko, Serbest Programı'nda biz dizi hata yapınca, hayalini gerçekleştirmek şöyle dursun, dereceye dahi giremedi ve ancak 4'üncü olabildi. Yagudin ise, ardarda üçüncü yıl Dünya şampiyonluğunu kazandı. Adeta Dünya şampiyonluğu'açlığı çeken' Plushenko, hayalini gerçekleştirmek için, 2001'de Kanada'nın Vancouver kentinde düzenlenen Dünya Şampiyonasını beklemek zorunda kalacaktı.
Bu ikili, 2000 yılı sonlarında yapılan ISU Grand Prix yarışmalarında, finale kadar karşı karşıya gelmediler. Her biri ayrı yarışmalarda piste çıktı ama 2001 Dünya Şampiyonasında formlarının zirvesinde olacakları ve Dünya Şampiyonasını kazanacakları mesajını verdiler. 2000/2001 sezonu Plushenko için çok parlak oldu. Formunun zirvesindeydi, artık şampiyonluklar onu bekliyordu. Önlenemez yükselişi başlamıştı ve artık onu durdurmak imkânsız hale gelmişti. Sezon boyunca sekiz yarışmaya girdi, yedisini kazandı. Bunların beşinde Yagudin'le karşı karşıya geldi ve dördünde rakibini geçti. Önce Aralık 2000'deki Rusya Şampiyonasında Yagudin'i geride bıraktı. Ocak 2001'de Japonya Open yarışmasında Yagudin'e geçildi. Yine Ocak 2001'de Avrupa Şampiyonasında, Şubat 2001 ISU Grand Prix Finali'nde ve Mart 2001'de Dünya Şampiyonasında Yagudin'i geride bıraktı ve rakibinin üç yıldır elinde tuttuğu Dünya şampiyonu unvanına son vererek sezonu kapattı. Artık fakirlik günleri geride kalmıştı. Kazandığı her yarışmadan büyük paralar alıyordu. En son, Dünya Şampiyonasında birinci olduğu için ISU'dan 55.000 dolar para ödülü almaya hak kazandı.
Annesi ve babası, Saint Petersburg'da yapılsa bile, onu canlı bir yarışmada kayarken hiç seyretmemişler... Plushenko, bu durumu, 'Bu, benim çocukluğumdan beri gelenek halini aldı. Şimdi de bunu değiştirmek istemiyoruz' diye açıklıyor.
DERECELERİ
YIL YARIŞMA DERECE
2003 International Figure Skating Challenge 1 2003 Dünya Şampiyonası 1 2003 ISU Grand Prix Finali 1 2003 Avrupa Şampiyonası 1 2002 Crest Whitestrips Challenge 1 2002 Cup of Russia 1 2002 Bofrost Cup 1 2002 Campbell's International Figure Skating Classic 2 2002 Kış Olimpiyatları 2 2002 ISU Grand Prix Finali 2 2001 Cup of Russia 1 2001 Sparkassen Cup 1 2001 İyi Niyet Oyunları 1 2001 Dünya Şampiyonası 1 2001 ISU Grand Prix Finali 1 2001 Japan Open 2 2001 Avrupa Şampiyonası 1 2001 Rusya Şampiyonası 1 2000 NHK Trophy 1 2000 Cup of Russia 1 2000 Sparkassen Cup 1 2000 Finlandia Trophy 1 2000 Dünya Şampiyonası 4 2000 Avrupa Şampiyonası 1 2000 ISU Grand Prix Finali 1 1999 Rusya Şampiyonası 1 1999 NHK Trophy 1 1999 Sparkassen Cup 1 1999 Keri Lotion Classic 2 1999 Grand Slam 1 1999 Dünya Şampiyonası 2 1999 ISU Grand Prix Finali 3 1999 Avrupa Şampiyonası 2 1999 Japan Open 1 1999 Rusya Şampiyonası 1 1998 NHK Trophy 1 1998 Cup of Russia 2 1998 Skate Canada 1 1998 Grand Slam 4 1998 İyi Niyet Oyunları 3 1998 Dünya Şampiyonası 3 1998 Avrupa Şampiyonası 2 1998 ISU Grand Prix Finali 5 1998 Rusya Şampiyonası 3 1997 Cup of Russia 2 1997 Skate America 2 1997 Findlandia Trophy 3 1997 Rusya Şampiyonası 4 1997 Rusya Gençler Şampiyonası 1 1996 Cup of Russia 4 1996 Blue Swords 1 1996 Finlandia Trophy 7 1996 Dünya Gençler Şampiyonası 6 1996 Rusya Şampiyonası 6
Alexei Yagudin, Buz Pateni dünyasında amansız bir rekabetin önemli bir parçasını oluşturuyor. Yagudin, katıldığı her yarışmada, takım arkadaşı Evgeni Plushenko ile acımasız bir mücadeleye giriyor. Yakında başlayacak 2001 Dünya Şampiyonasında da, yalnızca bir patencinin şampiyon olacağını, her ikisi de çok iyi biliyor.
Yagudin, tarihi ve Artistik Patinaj geçmişi zengin bir kent olan Saint-Petersburg'da 18 Mart 1980'de dünyaya geldi. Annesi Yagudin'i, daha 4,5 yaşındayken, küçük çocuklara yönelik olarak hükümet tarafından paraca desteklenen bir program çerçevesinde Buz Pateni'ne başlattı. Bir süre sonra anlaşılmıştı ki, küçük Yagudin, iyi bir patenci olma potansiyeline sahipti.
Yagudin, 1984 yılında, Olimpiyatlarda çiftlerde madalya kazanan ve 1984 Kış Olimpiyatlarında şampiyon olan Alexei Urmanov'un antrenörü Alexei Mishin'in himayesine verildi. Yagudin, Mishin'in çalıştırmasıyla, 1996'da 15 yaşındayken, Dünya Gençler şampiyonluğuna ulaştı. Bir sonraki yıl, 1997 Dünya Şampiyonasında Bronz madalyanın sahibi oldu. Bu, Yagudin'in Artistik Patinaj'daki parlak döneminin başlangıcını oluşturdu.
1998, Yagudin için kötü başlayan bir yıldı. Nagano Kış Olimpiyatlarına giden ve orada, birçok sporcuyu olumsuz etkileyen 'Nagano Gribi'ne yakalanan Yagudin, Serbest Programı'nı sunarken iki kez düştü ve ancak 5'inci olabildi. Daha sonra da hastaneye kaldırıldı. Aynı yıl, Dünya Şampiyonası sırasında yine hastalandı. Hastalığı bu kez besin zehirlenmesiydi. Olumsuz koşullara rağmen, Kısa Programı birinci, Uzun Programı da ikinci sırada bitirdi ve 17 yaşındayken, 1998 Dünya Şampiyonasında birinci oldu. Bu, dev bir başarıydı ama gölgelendi. Ortalıkta dolaşan söylentilere göre, Mishin kendisine şansının yardım ettiğini söylemişti. Yagudin, bunun üzerine, Mishin'den ayrılmaya karar verdi. Bu, beklenmeyen bir gelişmeydi. Gösterdiği gerekçe ise, programlarının daha yaratıcı olmasını istemesiydi. Hem arzuladığı derecede Mishin'in ilgisini üzerinde toplayamıyordu çünkü Mishin, hem Alexei Urmanov'u, hem de yeni yetişmekte olan Evgeni Plushenko'yu da çalıştırıyordu... Paten dünyasında söylentilerin ardı arkası kesilmiyordu. Söylenenlere göre, Mishin ile Yagudin'in arası şeker renkti; ayrıca Yagudin'in en büyük rakibi de zaten Plushenko'ydu.
Yagudin, Artistik Patinaj'daki yeni hayatına Tatiana Tarasova ile başladı. Tarasova, Buz Dansı antrenörlüğünde efsanevî bir üne sahipti. Ilia Kulik'i Nagano Olimpiyatlarında şampiyon yapan oydu. Yagudin, yeni antrenörüyle birlikte New Jersey'e taşındı. Aralarındaki ilişki, öğrenci-öğretmen ilişkisinden daha ziyade 'anlayışların buluşması'ydı. Yagudin, adeta bir çiçek gibi açtı ve 1998-1999 sezonuna hakim oldu. Skate America, Sparkassen Cup ve Trophée Lalique yarışmalarında Altın madalyanın sahibi olan Yagudin, ISU Grand Prix Finali yarışmalarına katılma hakkını kazandı ve yine Altın madalyanın sahibi oldu. 1999'da, ikinci yıl artarda olmak üzere, yine Avrupa Şampiyonu oldu. Böyle bir başarı, uzun zamandan bu yana ilk kez görülüyordu. Yagudin, sanki yenilmez hale gelmişti. Ama 1999'da Rusya Şampiyonasında Evgeni Plushenko bu görünüme son verdi.
Rusya Şampiyonası hiçbir zaman Yagudin'e 'yar olmadı' ve bu durum 2000'de de değişmedi. Yagudin için asıl sinir bozucu nokta, Plushenko'ydu. Mishin'i elinden almıştı! Bu, kendisiyle Plushenko arasında amansız bir rekabetin başlangıç noktası oldu. Bu dayanılmaz rekabet, birbirlerine basın yoluyla hakaret etmekle ya da yarışmalarda ortaya çıkan gerginlikle kendisini gösteriyordu. Bu rekabet, Helsinki'deki 1999 Dünya Şampiyonasında, Plushenko Kısa Programı birinci sırada bitirip Yagudin'i ikinci sıraya düşürdüğünde iyice arttı. Mishin'in dediği gibi 'şanslı' olup olmadığını merak eden Yagudin, Serbest Program'a 'Rus inatçılığı ile başladı. 'Lawrence of Arabia' ile mükemmel denebilecek bir program sunan Yagudin, toplam sekiz üçlü ve bir dörtlü jump attı. Programını bitirdiğinde, ellerini başının üzerinde birleştirip sevinçle salladı, eğilip buzu öptü ve Tarasova'ya koştu. Yagudin, unvanını korumuş, Plushenko'yu saf dışı bırakmış ve sezonu birçoklarına şaşırtıcı gelen bir performansla bitirmişti.
2000 sezonu, Yagudin için dramatik biçimde başladı. Plushenko Grand Prix'de Altın madalyayı kazanmıştı... Nefesini Yagudin'in ensesinde hissettiriyordu. Yagudin ise, sorunlarla uğraşıyordu. Uygunsuz davranış ve alkol kullanımı gerekçesiyle Tom Collins Champions on Ice grubundan çıkarılmıştı. Aşırı alkol tüketimi ve seksüel eğilimi konusunda da söylentiler alıp başını gitmişti. Neyse ki, bir süre sonra bu söylentileri yatıştırmayı bildi. Bu arada, Plushenko, Rusya Şampiyonasında Yagudin'i yine geçti. Ama asıl darbe, Yagudin, rakibi Plushenko'ya Avrupa Şampiyonluğunu kaptırdığı zaman geldi. Öylesine allak bullak olmuştu ki, Tarasova'nın zorlaması olmasa, kürsüye çıkmayacak, madalyasını almayacaktı. En önemli rakibi karşısında kaybetmenin verdiği utanç duygusuyla olsa gerek, beklenmedik şekilde New Jersey'e döndü ve programını baştan sona yeniden çalıştı. Böylesi bir şeyin, sezonun ortasında olması düşünülemezdi. Grand Prix Finali'ne katılmadı. Basın da hemen, Yagudin'in rakibinden korktuğunu yazdı.
Nice'deki 2000 Dünya Şampiyonasında, paten dünyası sinirleri gerilmiş bekliyordu. Her iki patenciyi de yakından izleyenler, şaşıp kaldılar. Daha sezonun başında o enfes dörtlü toeloop-üçlü-toeloop-ikili ritberger jump kombinezonunu atmış olan Plushenko, yarışmada sadece üçlü-üçlü jump kombinezonu yapabildi. Buna karşılık, dörtlülerle başı hep dertte olan Yagudin, biri kombine olmak üzere iki dörtlü jump attı, böylece bir kez daha, Dünya Şampiyonasında Plushenko'yu geçti ve üçüncü kez Dünya şampiyonu oldu. Plushenko ise, ancak dördüncü sırayı elde edebilmişti.
Rekabet bakımından, 2000 sezonu da diğerlerinden farklı olmadı. Her ikisi de Grand Prix yarışmalarında başarılı sonuçlar almıştı ama sanki sezon Plushenko'ya daha fazla gülümsemişti. Plushenko, Grand Prix Finali'ni, Rusya Şampiyonluğunu ve Avrupa Şampiyonluğunu kazanmıştı. Yagudin ise, Avrupa'da ikinci olmuştu. Ama geçmişte de görüldüğü gibi, Buz Pateni'nde her şey olabilir. Vancouver'deki 2001 Dünya Şampiyonası, bu iki rakip arasında yine büyük bir mücadeleye sahne olacak. Bütün dünyadaki hayranları da, nefeslerini tutup bekleyecekler: Altın madalyayı kim kazanacak?
Dereceleri:
2001 Japan Open: 1 Avrupa Şampiyonası: 2 ISU Grand Prix Finali: 2
2000 Japan Open: 1 Evrupa Şampiyonası: 2 Dünya Şampiyonası: 1 Skate America: 2 Skate Canada: 1 Trophée Lalique: 1 Sears Figure Skating Open: 1 2001 Rusya Şampiyonası: 2
1999 Japan Open: 2 ISU Grand Prix Finali: 1 Keri Lotion FS Classic: 1 Masters of Figure Skating: 2 Skate Canada: 1 Trophée Lalique: 1 Dünya Şampiyonası: 1 Avrupa Şampiyonası: 1 Rusya Şampiyonası: 2 Skate America: 1
1998 Olimpiyat Oyunları: 5 Dünya Şampiyonası: 1 Rusya Şampiyonası: 2 Avrupa Şampiyonası: 1 Skate America: 1 Sparkassen Cup on Ice: 1 Trophée Lalique: 1 Dünya Profesyonel Şampiyonası: 1
1997 Avrupa Şampiyonası: 5 Rusya Şampiyonası: 3 Dünya Şampiyonası: 3 Trophée Lalique: 1 Champions Series Final 1997/1998: 4 Cup of Russia: 1
1996 Avrupa Şampiyonası: 6 Dünya Gençler: 1 Rusya Şampiyonası: 4
Ya da iki atletik yapının bir arada, bazen hayal kırıklığı yaşayarak, bazen düşüp kalkarak yaptıkları spora verilen ad.
Sanatın, sporun ve de müziğin bir arada olduğu bir kompozisyon. İçinde zarafet, teknik riskler, hoş figürler, güzel kızlar ve yakışıklı erkekler yer alır..
ekseriyyet ilen kısa etekli, kısa bacaklı ammavelakin güzel olurlar :)
Gonzales...Bu gece tam artistik patinajları vardı...
bu olay yine gündeme gelmeye başladı..asalet simgesi hesabı..ne asaleti kardeşim g.t baş açıkta kayıyolar işte..hayır üşümezmi bunların g.tleri başları..düşünce sırıtarak kalkmazlarmı birde..türklere de bi yakıştı bi yakıştı..televole oldu gerçi peşin peşin..
sorunuz evgeni açıklasın size :)))
Buda sporun bölesi.
İsmini kim düşündü acep
Evgeni Plushenko için yaratilmis bir spor dali...
Sanatla sporun birlesimi...
hüüüoyypp artistik patinaccılar gene ben :)) ..napıyonuz kızım siz bööle? üşümez mi dötünüz başınız..buza düşünce acımıyomu bi yerleriniz..
bırakın kızım bu işleri..adam gibi bi spor seçin..
kimileri kalaşnikofa yazar,kimileri artistik patinaja..ben devam ediim en iyisi..
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
saygıdeğer baletler,alet edevat taytlardan taşmış sanat icra ediyolar :) ..elbette saygı duymak lazım..hele şu pembe donu gözükeni bir saydım bir saydım.
ice skating....
saygı duymak...hımmm....ben bi defter aliim 1.000.000.000 kez yaziim bunu.
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
saygı duymak
keşke silmeyeydi büyük patron..bu konuda yazdıydım eskiden.
nasıl bi iştir anlamış değilim bu alemi:puan bekleyen kızların heyecanlı halleri,yanlarında bu kızlara sarılan kokona görüntülü kürklü kadınlar..
..donları gözüküyor ve asaletin simgesi sayılıyorlar..ne asaleti hocam ya! ..döt baş açıkta kayıyolar işte..hele erkeklerinin tüm alet edevatı ortaya çıkaran taytları yokmu,ne asalet ne asalet..
ARTIK,kral :))
Artistik patinaj bence dünyadaki en güzel spor.Aslında sadece spor denemez.Artistik patinaj müziğin,dansın,sporun ve kabiliyetin bir arada toplandığı bir sanat bence.
Artistik patinaj denilince ilk akla gelen isim tabiki Evgeni Plushenko.Plushenkoyu şu cümlelerle anlatmak istiyorum:
Plushenko,adını dünya tarihine gelmiş geçmiş en iyi erkek patenci olarak yazdıracak tek insan,
Buzda dans ederken kendisiyle birlikte onu izleyen milyonlarca kişinin gözlerini ve kalplerini de dans ettirebilen tek insan,
Sapsarı saçlarıyla,mavi mavi bakan çekik gözleriyle,küçücük ağzı ve kocaman burnuyla da bir insanın bu kadar sempatik ve karizmatik olabileceğini kanıtlayan tek insan,
Alexei Yagudin sakatlığı nedeniyle pistleri bırakmasaydı bile,onu muhteşem kabiliyetiyle zirvesinden indirebilecek tek insan,
Herkesin bildiği gibi, hatta Yagudin gibi pek çok iyi patencinin de belki yalnızca kendilerine itiraf edebildikleri tek bir şey, onu anlatmaya yeten tek cümle ' PLUSHENKO, BUZDAKİ KRAL '.
Evgeni Plushenko, 1997'de Dünya Gençler şampiyonu olduğu zaman uluslararası planda ilk kez dikkatleri üzerinde topladı. Günümüzde dünyanın en usta patencilerinden biri olarak kabul edilen Plushenko, bu duruma gelebilmek için birçok güçlüğü aşmak zorunda kalmıştı.
Fakir bir ailenin çocuğu olarak 3 Kasım 1982 tarihinde Volgograd'da (eski Stalingrad) dünyaya gelen Plushenko, annesi tarafından dünyanın tanıdığı bir patenci olmaya teşvik edildi. Annesi Buz Pateni'ni çok seviyordu ve 4 yaşındayken onu Buz Pateni'ne başlattı. Plushenko 11 yaşındayken, çalıştığı buz pisti parasal sorunlar yüzünden kapatıldı ve otomobil sergileme salonu haline getirildi. O zamanlar antrenörlüğünü Mikhail Makoveyev yapıyordu. Öğrencisinin yeteneğinin farkında olan Makoveyev, onu Saint Petersburg'a ünlü antrenör Alexei Mishin'e götürdü. Mishin, o sıralarda, 1994'te Kış Olimpiyatlarına katılan Alexei Urmanov ile genç bir patenci olan Alexei Yagudin'i çalıştırıyordu.
Bütün aile Saint Petersburg'a yerleşebilecek durumda değildi. Plushenko, yalnız başına Mishin'in yanına gitti. Bir yıl sonra annesi de Saint Petersburg'a gelmişti ama marangoz olan babası Viktor ve kız kardeşi Elena Volgograd'da kalmıştı. Basit bir apartman dairesine yerleşen Plushenko ve annesi, bir süre sonra bu mütevazı hayat şartlarının bile üstesinden gelemeyeceklerini anladılar. Mishin aileye yardım etmeye başladı. Plushenko'nun yeteneğime inanan Mishin, aylık 60 dolar civarındaki ev kirasının ödenmesine yardımcı oldu. Plushenko da hocasının yüzünü kara çıkarmadı. 13 yaşına geldiğinde bütün üçlü jumpları atabiliyordu. Rusya Şampiyonasında jumplarının kalitesi ve Biellmann spini ile dikkatleri üzerinde toplamıştı. 'Ona iyi bakın. O, Artistik Patinaj'ın geleceği' diyordu antrenörü. Dörtlü toeloop da çalışmaya başlamıştı. 14 yaşındayken İsveç'te bir yaz çalışması sırasında ilk kez dörtlü toeloop atmıştı. 1997/1998 sezonu, Plushenko'nun büyük bir sıçrama kaydettiği yıl oldu. Skate America ve Cup of Russia yarışmalarında ikinci olan Plushenko, böylece 1998 yılındaki ISU Grand Prix Finali'ne katılmaya hak kazandı ve beşinci oldu. Henüz 16 yaşındaydı. 1998'de Avrupa Şampiyonasını 2'nci sırada bitirerek Gümüş madalya, Dünya Şampiyonasında da 3'üncü olarak Bronz madalya sahibi oldu. Bu yarışmaları kazanarak elde ettiği parayla Saint Petersburg'da bir apartman dairesi satın alan Plushenko, ayrıca Volgograd'da yaşayan kız kardeşi ve kocasına para yardımı yaptı.
Plushenko, Mishin'in çalıştırdığı ve uluslararası alanda başarı kazanan tek patenci değildi. Mishin'in öğrencilerinden Alexei Yagudin, 1998'de Avrupa şampiyonu olmuştu ve Avrupa 2'nciliğini kazanan Plushenko'nun en önemli rakibi haline gelmişti. Bir süre sonra Plushenko ile Yagudin arasındaki rekabet öylesine artmıştı ki Yagudin, Rusya'nın ünlü antrenörlerinden Tatiana Tarasova ile çalışmak için Mishin'den ayrıldı. Plushenko, 1999 yılında, dörtlü toeloop-üçlü toeloop-ikili ritberger jump kombinezonu atarak paten dünyasını şaşırttı ve rakibi Yagudin'i geçerek Rusya şampiyonu oldu. 16 yaşındaydı ve Rusya Şampiyonluğunu kazanan en genç patenci unvanını elde etti. Bu jump kombinezonu o tarihten beri Plushenko'nun simgesi oldu ve her Serbest Programı'na bu kombinezonu yaparak başladı. İkinci bir simgesi daha vardı: Biellmann spini... Plushenko halen bu spini senior (büyükler) yarışmalarında yapan tek erkek patenci konumunda bulunuyor. Patene başladıktan bir süre sonra bir kızın bunu yaptığını görünce, Bielmann spinini öğrenmeye karar vermişti.
Yagudin, 1999 Avrupa Şampiyonasında Plushenko'yu geçerek birinci oldu ve böylece rövanşı aldı. Plushenko ise, Avrupa ikincisi olmuştu. 1999 Dünya Şampiyonası, iki patenci arasında tam bir rekabete ve sinir savaşına sahne oldu. İki Rus patenci, basın yayın organları aracılığıyla birbirlerine saldırdı ve iş öylesine ileri gitti ki, Plushenko ve Yagudin, birbirlerinden nefret ettiklerini söylediler. Yagudin, müthiş bir mücadeleye sahne olan yarışmada, Plushenko'yu geçerek Dünya şampiyonu oldu ve eski antrenman arkadaşını yine ikinci sıraya indirdi.
2000 sezonu başladığında, Plushenko bu kez ikinci sıraya inmeye asla razı olmayacağını ortaya koymuştu. Aynı yıl Rusya Şampiyonasında yine Plushenko birinci oldu. Avrupa Şampiyonluğu unvanını bu kez Yagudin elinden almaya kararlıydı. Aldı da... Şimdi sıra Dünya Şampiyonu unvanını Yagudin'den almaya gelmişti. Oysa Yagudin de üçüncü kez Dünya şampiyonu olmaya kararlıydı. Plushenko, Serbest Programı'nda biz dizi hata yapınca, hayalini gerçekleştirmek şöyle dursun, dereceye dahi giremedi ve ancak 4'üncü olabildi. Yagudin ise, ardarda üçüncü yıl Dünya şampiyonluğunu kazandı. Adeta Dünya şampiyonluğu'açlığı çeken' Plushenko, hayalini gerçekleştirmek için, 2001'de Kanada'nın Vancouver kentinde düzenlenen Dünya Şampiyonasını beklemek zorunda kalacaktı.
Bu ikili, 2000 yılı sonlarında yapılan ISU Grand Prix yarışmalarında, finale kadar karşı karşıya gelmediler. Her biri ayrı yarışmalarda piste çıktı ama 2001 Dünya Şampiyonasında formlarının zirvesinde olacakları ve Dünya Şampiyonasını kazanacakları mesajını verdiler. 2000/2001 sezonu Plushenko için çok parlak oldu. Formunun zirvesindeydi, artık şampiyonluklar onu bekliyordu. Önlenemez yükselişi başlamıştı ve artık onu durdurmak imkânsız hale gelmişti. Sezon boyunca sekiz yarışmaya girdi, yedisini kazandı. Bunların beşinde Yagudin'le karşı karşıya geldi ve dördünde rakibini geçti. Önce Aralık 2000'deki Rusya Şampiyonasında Yagudin'i geride bıraktı. Ocak 2001'de Japonya Open yarışmasında Yagudin'e geçildi. Yine Ocak 2001'de Avrupa Şampiyonasında, Şubat 2001 ISU Grand Prix Finali'nde ve Mart 2001'de Dünya Şampiyonasında Yagudin'i geride bıraktı ve rakibinin üç yıldır elinde tuttuğu Dünya şampiyonu unvanına son vererek sezonu kapattı. Artık fakirlik günleri geride kalmıştı. Kazandığı her yarışmadan büyük paralar alıyordu. En son, Dünya Şampiyonasında birinci olduğu için ISU'dan 55.000 dolar para ödülü almaya hak kazandı.
Annesi ve babası, Saint Petersburg'da yapılsa bile, onu canlı bir yarışmada kayarken hiç seyretmemişler... Plushenko, bu durumu, 'Bu, benim çocukluğumdan beri gelenek halini aldı. Şimdi de bunu değiştirmek istemiyoruz' diye açıklıyor.
DERECELERİ
YIL
YARIŞMA
DERECE
2003 International Figure Skating Challenge 1
2003 Dünya Şampiyonası 1
2003 ISU Grand Prix Finali 1
2003 Avrupa Şampiyonası 1
2002 Crest Whitestrips Challenge 1
2002 Cup of Russia 1
2002 Bofrost Cup 1
2002 Campbell's International Figure Skating Classic 2
2002 Kış Olimpiyatları 2
2002 ISU Grand Prix Finali 2
2001 Cup of Russia 1
2001 Sparkassen Cup 1
2001 İyi Niyet Oyunları 1
2001 Dünya Şampiyonası 1
2001 ISU Grand Prix Finali 1
2001 Japan Open 2
2001 Avrupa Şampiyonası 1
2001 Rusya Şampiyonası 1
2000 NHK Trophy 1
2000 Cup of Russia 1
2000 Sparkassen Cup 1
2000 Finlandia Trophy 1
2000 Dünya Şampiyonası 4
2000 Avrupa Şampiyonası 1
2000 ISU Grand Prix Finali 1
1999 Rusya Şampiyonası 1
1999 NHK Trophy 1
1999 Sparkassen Cup 1
1999 Keri Lotion Classic 2
1999 Grand Slam 1
1999 Dünya Şampiyonası 2
1999 ISU Grand Prix Finali 3
1999 Avrupa Şampiyonası 2
1999 Japan Open 1
1999 Rusya Şampiyonası 1
1998 NHK Trophy 1
1998 Cup of Russia 2
1998 Skate Canada 1
1998 Grand Slam 4
1998 İyi Niyet Oyunları 3
1998 Dünya Şampiyonası 3
1998 Avrupa Şampiyonası 2
1998 ISU Grand Prix Finali 5
1998 Rusya Şampiyonası 3
1997 Cup of Russia 2
1997 Skate America 2
1997 Findlandia Trophy 3
1997 Rusya Şampiyonası 4
1997 Rusya Gençler Şampiyonası 1
1996 Cup of Russia 4
1996 Blue Swords 1
1996 Finlandia Trophy 7
1996 Dünya Gençler Şampiyonası 6
1996 Rusya Şampiyonası 6
19 Ocak 2005 Çarşamba 13:46:16
Alexei Yagudin, Buz Pateni dünyasında amansız bir rekabetin önemli bir parçasını oluşturuyor. Yagudin, katıldığı her yarışmada, takım arkadaşı Evgeni Plushenko ile acımasız bir mücadeleye giriyor. Yakında başlayacak 2001 Dünya Şampiyonasında da, yalnızca bir patencinin şampiyon olacağını, her ikisi de çok iyi biliyor.
Yagudin, tarihi ve Artistik Patinaj geçmişi zengin bir kent olan Saint-Petersburg'da 18 Mart 1980'de dünyaya geldi. Annesi Yagudin'i, daha 4,5 yaşındayken, küçük çocuklara yönelik olarak hükümet tarafından paraca desteklenen bir program çerçevesinde Buz Pateni'ne başlattı. Bir süre sonra anlaşılmıştı ki, küçük Yagudin, iyi bir patenci olma potansiyeline sahipti.
Yagudin, 1984 yılında, Olimpiyatlarda çiftlerde madalya kazanan ve 1984 Kış Olimpiyatlarında şampiyon olan Alexei Urmanov'un antrenörü Alexei Mishin'in himayesine verildi. Yagudin, Mishin'in çalıştırmasıyla, 1996'da 15 yaşındayken, Dünya Gençler şampiyonluğuna ulaştı. Bir sonraki yıl, 1997 Dünya Şampiyonasında Bronz madalyanın sahibi oldu. Bu, Yagudin'in Artistik Patinaj'daki parlak döneminin başlangıcını oluşturdu.
1998, Yagudin için kötü başlayan bir yıldı. Nagano Kış Olimpiyatlarına giden ve orada, birçok sporcuyu olumsuz etkileyen 'Nagano Gribi'ne yakalanan Yagudin, Serbest Programı'nı sunarken iki kez düştü ve ancak 5'inci olabildi. Daha sonra da hastaneye kaldırıldı. Aynı yıl, Dünya Şampiyonası sırasında yine hastalandı. Hastalığı bu kez besin zehirlenmesiydi. Olumsuz koşullara rağmen, Kısa Programı birinci, Uzun Programı da ikinci sırada bitirdi ve 17 yaşındayken, 1998 Dünya Şampiyonasında birinci oldu. Bu, dev bir başarıydı ama gölgelendi. Ortalıkta dolaşan söylentilere göre, Mishin kendisine şansının yardım ettiğini söylemişti. Yagudin, bunun üzerine, Mishin'den ayrılmaya karar verdi. Bu, beklenmeyen bir gelişmeydi. Gösterdiği gerekçe ise, programlarının daha yaratıcı olmasını istemesiydi. Hem arzuladığı derecede Mishin'in ilgisini üzerinde toplayamıyordu çünkü Mishin, hem Alexei Urmanov'u, hem de yeni yetişmekte olan Evgeni Plushenko'yu da çalıştırıyordu... Paten dünyasında söylentilerin ardı arkası kesilmiyordu. Söylenenlere göre, Mishin ile Yagudin'in arası şeker renkti; ayrıca Yagudin'in en büyük rakibi de zaten Plushenko'ydu.
Yagudin, Artistik Patinaj'daki yeni hayatına Tatiana Tarasova ile başladı. Tarasova, Buz Dansı antrenörlüğünde efsanevî bir üne sahipti. Ilia Kulik'i Nagano Olimpiyatlarında şampiyon yapan oydu. Yagudin, yeni antrenörüyle birlikte New Jersey'e taşındı. Aralarındaki ilişki, öğrenci-öğretmen ilişkisinden daha ziyade 'anlayışların buluşması'ydı. Yagudin, adeta bir çiçek gibi açtı ve 1998-1999 sezonuna hakim oldu. Skate America, Sparkassen Cup ve Trophée Lalique yarışmalarında Altın madalyanın sahibi olan Yagudin, ISU Grand Prix Finali yarışmalarına katılma hakkını kazandı ve yine Altın madalyanın sahibi oldu. 1999'da, ikinci yıl artarda olmak üzere, yine Avrupa Şampiyonu oldu. Böyle bir başarı, uzun zamandan bu yana ilk kez görülüyordu. Yagudin, sanki yenilmez hale gelmişti. Ama 1999'da Rusya Şampiyonasında Evgeni Plushenko bu görünüme son verdi.
Rusya Şampiyonası hiçbir zaman Yagudin'e 'yar olmadı' ve bu durum 2000'de de değişmedi. Yagudin için asıl sinir bozucu nokta, Plushenko'ydu. Mishin'i elinden almıştı! Bu, kendisiyle Plushenko arasında amansız bir rekabetin başlangıç noktası oldu. Bu dayanılmaz rekabet, birbirlerine basın yoluyla hakaret etmekle ya da yarışmalarda ortaya çıkan gerginlikle kendisini gösteriyordu. Bu rekabet, Helsinki'deki 1999 Dünya Şampiyonasında, Plushenko Kısa Programı birinci sırada bitirip Yagudin'i ikinci sıraya düşürdüğünde iyice arttı. Mishin'in dediği gibi 'şanslı' olup olmadığını merak eden Yagudin, Serbest Program'a 'Rus inatçılığı ile başladı. 'Lawrence of Arabia' ile mükemmel denebilecek bir program sunan Yagudin, toplam sekiz üçlü ve bir dörtlü jump attı. Programını bitirdiğinde, ellerini başının üzerinde birleştirip sevinçle salladı, eğilip buzu öptü ve Tarasova'ya koştu. Yagudin, unvanını korumuş, Plushenko'yu saf dışı bırakmış ve sezonu birçoklarına şaşırtıcı gelen bir performansla bitirmişti.
2000 sezonu, Yagudin için dramatik biçimde başladı. Plushenko Grand Prix'de Altın madalyayı kazanmıştı... Nefesini Yagudin'in ensesinde hissettiriyordu. Yagudin ise, sorunlarla uğraşıyordu. Uygunsuz davranış ve alkol kullanımı gerekçesiyle Tom Collins Champions on Ice grubundan çıkarılmıştı. Aşırı alkol tüketimi ve seksüel eğilimi konusunda da söylentiler alıp başını gitmişti. Neyse ki, bir süre sonra bu söylentileri yatıştırmayı bildi. Bu arada, Plushenko, Rusya Şampiyonasında Yagudin'i yine geçti. Ama asıl darbe, Yagudin, rakibi Plushenko'ya Avrupa Şampiyonluğunu kaptırdığı zaman geldi. Öylesine allak bullak olmuştu ki, Tarasova'nın zorlaması olmasa, kürsüye çıkmayacak, madalyasını almayacaktı. En önemli rakibi karşısında kaybetmenin verdiği utanç duygusuyla olsa gerek, beklenmedik şekilde New Jersey'e döndü ve programını baştan sona yeniden çalıştı. Böylesi bir şeyin, sezonun ortasında olması düşünülemezdi. Grand Prix Finali'ne katılmadı. Basın da hemen, Yagudin'in rakibinden korktuğunu yazdı.
Nice'deki 2000 Dünya Şampiyonasında, paten dünyası sinirleri gerilmiş bekliyordu. Her iki patenciyi de yakından izleyenler, şaşıp kaldılar. Daha sezonun başında o enfes dörtlü toeloop-üçlü-toeloop-ikili ritberger jump kombinezonunu atmış olan Plushenko, yarışmada sadece üçlü-üçlü jump kombinezonu yapabildi. Buna karşılık, dörtlülerle başı hep dertte olan Yagudin, biri kombine olmak üzere iki dörtlü jump attı, böylece bir kez daha, Dünya Şampiyonasında Plushenko'yu geçti ve üçüncü kez Dünya şampiyonu oldu. Plushenko ise, ancak dördüncü sırayı elde edebilmişti.
Rekabet bakımından, 2000 sezonu da diğerlerinden farklı olmadı. Her ikisi de Grand Prix yarışmalarında başarılı sonuçlar almıştı ama sanki sezon Plushenko'ya daha fazla gülümsemişti. Plushenko, Grand Prix Finali'ni, Rusya Şampiyonluğunu ve Avrupa Şampiyonluğunu kazanmıştı. Yagudin ise, Avrupa'da ikinci olmuştu. Ama geçmişte de görüldüğü gibi, Buz Pateni'nde her şey olabilir. Vancouver'deki 2001 Dünya Şampiyonası, bu iki rakip arasında yine büyük bir mücadeleye sahne olacak. Bütün dünyadaki hayranları da, nefeslerini tutup bekleyecekler: Altın madalyayı kim kazanacak?
Dereceleri:
2001
Japan Open: 1
Avrupa Şampiyonası: 2
ISU Grand Prix Finali: 2
2000
Japan Open: 1
Evrupa Şampiyonası: 2
Dünya Şampiyonası: 1
Skate America: 2
Skate Canada: 1
Trophée Lalique: 1
Sears Figure Skating Open: 1
2001 Rusya Şampiyonası: 2
1999
Japan Open: 2
ISU Grand Prix Finali: 1
Keri Lotion FS Classic: 1
Masters of Figure Skating: 2
Skate Canada: 1
Trophée Lalique: 1
Dünya Şampiyonası: 1
Avrupa Şampiyonası: 1
Rusya Şampiyonası: 2
Skate America: 1
1998
Olimpiyat Oyunları: 5
Dünya Şampiyonası: 1
Rusya Şampiyonası: 2
Avrupa Şampiyonası: 1
Skate America: 1
Sparkassen Cup on Ice: 1
Trophée Lalique: 1
Dünya Profesyonel Şampiyonası: 1
1997
Avrupa Şampiyonası: 5
Rusya Şampiyonası: 3
Dünya Şampiyonası: 3
Trophée Lalique: 1
Champions Series Final 1997/1998: 4
Cup of Russia: 1
1996
Avrupa Şampiyonası: 6
Dünya Gençler: 1
Rusya Şampiyonası: 4
1995
Rusya Şampiyonası: 5
1994
Rusya Şampiyonası: 5
Dünya Gençler: 4
These photos copyright to Andrea 'Hoo' Chempinski
18 Ocak 2005 Salı 22:37:15