beton kuleleri rahatlıkla beyninizde kurabiliyorsunuz, güneşli ama karanlık bir ülke, boş muhabbetler şehri denilebilir diğer bir deyimle. bir sarmala girip çıkıyor içindekiler. bunalımlı ama fazlasıyla eteklerinden tutup aşık olabileceğiniz bir bunalım.
güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. kimse sizin için canını vermez. buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. çünkü benim gülümdür o..
Küçük prens gülünü ben de ankaramı fanus içinde büyütüyorum. Başkaları sevmiş sevmemiş. Benim için hava hoş :)
buraya taşınalı 5 sene oldu. mutlu hareketli biriyken ankaraya geldikten sonra içine kapanık yerinden kıpırdayamaz oldum hakkaten çok ruhsuz bi şehir. ankarada aşık olmak zor iki gözüm boşyere ağlama kalbini bağlama ankara kızlarına
kuzen artık sende kalmayacam. kurtuldun benden, üstkatını satın aldım artık kendi evimdeyim. izmirden sonra ikinci adres ankara. eee televizyonculuk böyle birşey işte. birgün orda birgün burda. taşına toprana kurban olayım başkentim.
bir türlü sevilemeyen şehir.hele eski ve kırık bir gönül hikayesini içinde barındıryorsa,zaten sevilmemesi için milyonlarca sebebi olan bu şehir daha da itici gelir.karamsarlığın,bunaltının tavana çıktığı,gri havalı soğuk bakışlı,gökyüzünde uçan güvercinlerinin ,kuğulu parkının kuğularının bile mutsuz olduğunu düşündüğüm şehir
soğuk,gri ve ruhsuz bi kenttir ankara.. herşey olması gerektiği gibidir ki, en güzel düzenin düzensizlik olduğunu fısıldar istanbul size.. herşey bir film setini andırır, çıkıp hadi arkadaşlar yemek paydosu diyecek yönetmen diye beklersiniz bi yerlerden.. sevdiğiniz tarafından sevilmiyorsanız, hüznünüzü adam gibi yaşayacağınız bi mekan bulamazsınız.. çünkü denizi yoktur vesselam.. benim gibi denizin kızıysanız, deniz bi su birikintisinden öte yaşayan bi organizmaysa sizin için, hiç varmayın derim buralara her yolun sonunda deniz görmeye alışıksanız..
Keşfedilmemiş olup dün keşfettiğim tek şey sıhhıye köprüsü'nün altında, Tren İstasyonuna çıkılan merdivenin hemen solunda olan çeşmeydi.. Çok eski olmasada Cumhuriyet Döneminde yapılmış olabilir.. Başkada keşfedilmemiş yeri yok Ankara'nın.. Kızılcahamam tarafları Sapanca'yı andırıyor, tabii güzelliği var.Bir de hamamı.. Haymana'da da hamam var ve gerçekten şifalı. Beypazarının 'hıdırlık' tepesi görülmeye değer, Ankara'da yaşayanlar için.. Dış şehirlerden gelip görmeye değmez.. Merkezde Kızılay iyidir. Kalabalıktır, insan selidir. Çankaya ve GOP ayrı cumhuriyet.. İnsanları bir tuhaf.. Demetevler birbirine çok girifttir. ürperticidir. A.O.Ç eğlenceliktir ama vasattır, sevilmez tarafımdan.Kazan'lılar adamımdır konuşmaları komiktir, düğünlerinde erkeklere de kına yakarlar, ilginçtirler.. En vasat ve güzel bulduğum ilçesi Keçiören'dir. Altınpark özenerek yapılmıştır. Kocatepe Camii'nin avlusu Ankara'da efkâr dağıtılacak tek yerdir. Zira sakindir, eser hafiften.. Samanpazarı 'samanlıkta kaybolmuş iğne' lerin bulunduğu yerdir. Hacı Bayram kalabalıktır. Ankara Kalesinin durumu gerçekten içler acısıdır, yükseklik fobisi olanlar çıkmamalıdır. Çünkü korku yüzünden manzaranın tadı çıkartılamamaktadır. Aşti'nin kokusu hoşuma gider. Ankara'ya ilk gelişteki, ilk buluşmalardaki hatıraları canlandırır. Nostaljiktir, buruktur. Ostim ömürlüktür, araba pazarı gezipte araba alamadığım bir yerdir. Ankara memur kentidir. İnsanları mesafelidir. Kent soğuktur.Soğukluğu insanlarına sirayet etmiştir. Hâsıl-ı Kelâm DENİZ i yoktur efendim.. Rize'de doğ, Yalova'da büyü, hayata dair her türlü kazığı İstanbul'da ye orada 2 sene (teşbihte hata olmasın) serseri ve bekar ve garip olarak yaşa ama onca eziyetine rağmen burnunda tüttür, özle, İzmir'de askerlik yap.. Hepsinde tek teselli deniz.. Ve sonunda Ankara'ya hapsol.. Seven bir erkeğin sevdiği için katlandığı, sevgisini ispatlayacağı imtihan yeridir Ankara.. Akla sevilen gelince bütün çirkinlikleri güzelliğe dönüşmektedir.. Bir başka 'şey' için katlanılmayacak, sadece onun için katlanılabilecek bir şehirdir Ankara.. bu kadar..
Gewceyi şehrin ucuz otellerinden birinde geçiren adam, odalara bakan görevliye telefon eder: -Burası nasıl otel böyle, bütün gece fareler güreş etti. Otel görevlisi olan teml aldırmaz bir tavırla cevap verir: -Siz ha bu odayi kaç parya tutuniz peyefendi? -50. liraya -E o zamaninsaf edun. 50. liraya size teve küreştirecek teğilduk ya...
''Angara'ya zaten,Angara'lılardan başgası Angara diyemez gardaş...'''Cümlesini duyuyorsanız etrafınızda bir yerlerde, bilin ki Angara'lıların Gapsama alanı içindesinizdir...Bu siteyi bu kadar çok sevmemin yegane sebebi,merkezi Angara'da olması ve bana Angara'yı unutturmaması...Memleketimi seviyom la gardaşlar...
Has Ankara'lılar Ankara demezler Angara derler.. Galatça söyleniş tarzıyla söylerler..(angora) hatta Angora isminde işyerleri bile var Ankara'da reklam olacak ama bknz. Angora pastanesi..
^^Güneş doğduğunda başka bir şehrin sabahında olacağım, Her insanın bir öyküsü vardır ya, Benim ki de böyle işte, Bu sabah pencerene bak, Bu koca şehri sana bıraktım, Başka bir şehrin sabahından, Başka bir dilde; ELVEDA! ! ! ^^
TOPRAĞIM; Angara'ya Angara'lılardan Başkası Angara diyemez... Ne diyeyim,nereden başlayayım? bilemiyorum.Doğduğum Topraklar,Emeklediğim Topraklar,Yürümeye ve hatta ilk adımımı atmaya başladığım Topraklar,İlk okuluma başladığım Topraklar,Rahmetli babamın yattığı Topraklar,Sevmeyi ilk defa öğrendiğim Topraklar,Acı çekmeyi ve acıların iz bıraktığı Topraklar,Hayat mücadelemde kalleşlerle tanıştığım Topraklar,Geride anılarımı bıraktığım Topraklar,Hasretini her zaman çektiğim Topraklar....yazacak bir çok şey var ama,bu kadarı bile gözlerimi buğulandırmışken bir virgül ile ara vermek lazım.yoksa; ...... =0( =0( =0(
başkent Ankara dan İstanbul a taşınmak isteniyor. Arkadaşlar uyanalım burada asıl düşünce bize Kurtuluş Savaşı nı Atatürk ü şehitlerimizi unutturmak. Ankara Kuvay-i Milliye ruhudur. Ankara İstiklal Harbimizn gerçek anlamda başladığı yerdir. Ankara ya sahip çıkalım.
Son kez ıslattı yağmurun ellerimi... Son kez toprağının kokusunu içime çektim... Şimdi başka yağmurlarda ıslanıp Başka bir şehrin sabahlarına uyanıyorum hergün...
İsimler var bildik ama senin değil... Tanıdık bir sima arıyorum Senden, senin kokunu alabileceğim...
ah griliğinle gözümü boyayan şehir..önyargıların arkasında gizlediğin yüzünü saklayan...binalar değildi seni güzel kılan elbet...özlemler,sana yağdırılan lanetler,gözyaşlarımla suladığım sokakların,hüznüm..sonra gelen mutluluklar,aşk,dostluklar,birbirine tutunan hayatlar,büyük gençlik hayalleri..sana gelirken gözümdeki griliğinin yerinde binlerce renk şimdi..hepsi uzak bir geçmiş..hepsi sana duyulan özlem...
Çankaya yolları şeriata kapalı..........
beton kuleleri rahatlıkla beyninizde kurabiliyorsunuz, güneşli ama karanlık bir ülke, boş muhabbetler şehri denilebilir diğer bir deyimle. bir sarmala girip çıkıyor içindekiler. bunalımlı ama fazlasıyla eteklerinden tutup aşık olabileceğiniz bir bunalım.
kuru karabalık boşuna yürüdü olan ayaklara oldu ne demişler akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş :)
güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. kimse sizin için canını vermez. buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. çünkü benim gülümdür o..
Küçük prens gülünü ben de ankaramı fanus içinde büyütüyorum.
Başkaları sevmiş sevmemiş. Benim için hava hoş :)
buraya taşınalı 5 sene oldu. mutlu hareketli biriyken ankaraya geldikten sonra içine kapanık yerinden kıpırdayamaz oldum hakkaten çok ruhsuz bi şehir.
ankarada aşık olmak zor iki gözüm
boşyere ağlama kalbini bağlama ankara kızlarına
kuzen artık sende kalmayacam. kurtuldun benden, üstkatını satın aldım artık kendi evimdeyim. izmirden sonra ikinci adres ankara. eee televizyonculuk böyle birşey işte. birgün orda birgün burda. taşına toprana kurban olayım başkentim.
anka kuşu
ille de şehriyarim.... ille de şehriyarim...
bir türlü sevilemeyen şehir.hele eski ve kırık bir gönül hikayesini içinde barındıryorsa,zaten sevilmemesi için milyonlarca sebebi olan bu şehir daha da itici gelir.karamsarlığın,bunaltının tavana çıktığı,gri havalı soğuk bakışlı,gökyüzünde uçan güvercinlerinin ,kuğulu parkının kuğularının bile mutsuz olduğunu düşündüğüm şehir
soğuk,gri ve ruhsuz bi kenttir ankara.. herşey olması gerektiği gibidir ki, en güzel düzenin düzensizlik olduğunu fısıldar istanbul size.. herşey bir film setini andırır, çıkıp hadi arkadaşlar yemek paydosu diyecek yönetmen diye beklersiniz bi yerlerden..
sevdiğiniz tarafından sevilmiyorsanız, hüznünüzü adam gibi yaşayacağınız bi mekan bulamazsınız.. çünkü denizi yoktur vesselam.. benim gibi denizin kızıysanız, deniz bi su birikintisinden öte yaşayan bi organizmaysa sizin için, hiç varmayın derim buralara her yolun sonunda deniz görmeye alışıksanız..
Keşfedilmemiş olup dün keşfettiğim tek şey
sıhhıye köprüsü'nün altında, Tren İstasyonuna çıkılan merdivenin hemen solunda olan çeşmeydi..
Çok eski olmasada Cumhuriyet Döneminde yapılmış olabilir..
Başkada keşfedilmemiş yeri yok Ankara'nın.. Kızılcahamam tarafları Sapanca'yı andırıyor, tabii güzelliği var.Bir de hamamı.. Haymana'da da hamam var ve gerçekten şifalı. Beypazarının 'hıdırlık' tepesi görülmeye değer, Ankara'da yaşayanlar için.. Dış şehirlerden gelip görmeye değmez.. Merkezde Kızılay iyidir. Kalabalıktır, insan selidir. Çankaya ve GOP ayrı cumhuriyet.. İnsanları bir tuhaf.. Demetevler birbirine çok girifttir. ürperticidir. A.O.Ç eğlenceliktir ama vasattır, sevilmez tarafımdan.Kazan'lılar adamımdır konuşmaları komiktir, düğünlerinde erkeklere de kına yakarlar, ilginçtirler..
En vasat ve güzel bulduğum ilçesi Keçiören'dir. Altınpark özenerek yapılmıştır. Kocatepe Camii'nin avlusu Ankara'da efkâr dağıtılacak tek yerdir. Zira sakindir, eser hafiften.. Samanpazarı 'samanlıkta kaybolmuş iğne' lerin bulunduğu yerdir. Hacı Bayram kalabalıktır. Ankara Kalesinin durumu gerçekten içler acısıdır, yükseklik fobisi olanlar çıkmamalıdır. Çünkü korku yüzünden manzaranın tadı çıkartılamamaktadır. Aşti'nin kokusu hoşuma gider. Ankara'ya ilk gelişteki, ilk buluşmalardaki hatıraları canlandırır. Nostaljiktir, buruktur. Ostim ömürlüktür, araba pazarı gezipte araba alamadığım bir yerdir. Ankara memur kentidir. İnsanları mesafelidir. Kent soğuktur.Soğukluğu insanlarına sirayet etmiştir. Hâsıl-ı Kelâm DENİZ i yoktur efendim..
Rize'de doğ, Yalova'da büyü, hayata dair her türlü kazığı İstanbul'da ye orada 2 sene (teşbihte hata olmasın) serseri ve bekar ve garip olarak yaşa ama onca eziyetine rağmen burnunda tüttür, özle, İzmir'de askerlik yap.. Hepsinde tek teselli deniz..
Ve sonunda Ankara'ya hapsol..
Seven bir erkeğin sevdiği için katlandığı, sevgisini ispatlayacağı imtihan yeridir Ankara..
Akla sevilen gelince bütün çirkinlikleri güzelliğe dönüşmektedir..
Bir başka 'şey' için katlanılmayacak, sadece onun için katlanılabilecek bir şehirdir Ankara..
bu kadar..
Gewceyi şehrin ucuz otellerinden birinde geçiren adam, odalara bakan görevliye telefon eder:
-Burası nasıl otel böyle, bütün gece fareler güreş etti.
Otel görevlisi olan teml aldırmaz bir tavırla cevap verir:
-Siz ha bu odayi kaç parya tutuniz peyefendi?
-50. liraya
-E o zamaninsaf edun. 50. liraya size teve küreştirecek teğilduk ya...
''Angara'ya zaten,Angara'lılardan başgası Angara diyemez gardaş...'''Cümlesini duyuyorsanız etrafınızda bir yerlerde, bilin ki Angara'lıların Gapsama alanı içindesinizdir...Bu siteyi bu kadar çok sevmemin yegane sebebi,merkezi Angara'da olması ve bana Angara'yı unutturmaması...Memleketimi seviyom la gardaşlar...
Ben de sendeyim... :)
Has Ankara'lılar Ankara demezler
Angara derler..
Galatça söyleniş tarzıyla söylerler..(angora)
hatta Angora isminde işyerleri bile var Ankara'da
reklam olacak ama
bknz.
Angora pastanesi..
^^Güneş doğduğunda başka bir şehrin sabahında olacağım,
Her insanın bir öyküsü vardır ya,
Benim ki de böyle işte,
Bu sabah pencerene bak,
Bu koca şehri sana bıraktım,
Başka bir şehrin sabahından,
Başka bir dilde;
ELVEDA! ! ! ^^
TOPRAĞIM;
Angara'ya Angara'lılardan Başkası Angara diyemez...
Ne diyeyim,nereden başlayayım? bilemiyorum.Doğduğum Topraklar,Emeklediğim Topraklar,Yürümeye ve hatta ilk adımımı atmaya başladığım Topraklar,İlk okuluma başladığım Topraklar,Rahmetli babamın yattığı Topraklar,Sevmeyi ilk defa öğrendiğim Topraklar,Acı çekmeyi ve acıların iz bıraktığı Topraklar,Hayat mücadelemde kalleşlerle tanıştığım Topraklar,Geride anılarımı bıraktığım Topraklar,Hasretini her zaman çektiğim Topraklar....yazacak bir çok şey var ama,bu kadarı bile gözlerimi buğulandırmışken bir virgül ile ara vermek lazım.yoksa; ...... =0( =0( =0(
Ah Ankara ahhhhhh...
Ne çok anı yüklüsün...
Beni de bağrına bastın...
başkent Ankara dan İstanbul a taşınmak isteniyor.
Arkadaşlar uyanalım burada asıl düşünce bize Kurtuluş Savaşı nı Atatürk ü şehitlerimizi unutturmak.
Ankara Kuvay-i Milliye ruhudur.
Ankara İstiklal Harbimizn gerçek anlamda başladığı yerdir.
Ankara ya sahip çıkalım.
Son kez ıslattı yağmurun ellerimi...
Son kez toprağının kokusunu içime çektim...
Şimdi başka yağmurlarda ıslanıp
Başka bir şehrin sabahlarına uyanıyorum hergün...
İsimler var bildik ama senin değil...
Tanıdık bir sima arıyorum
Senden, senin kokunu alabileceğim...
-da sahil yoook:(
yok yok yok yok..... :))))
ah griliğinle gözümü boyayan şehir..önyargıların arkasında gizlediğin yüzünü saklayan...binalar değildi seni güzel kılan elbet...özlemler,sana yağdırılan lanetler,gözyaşlarımla suladığım sokakların,hüznüm..sonra gelen mutluluklar,aşk,dostluklar,birbirine tutunan hayatlar,büyük gençlik hayalleri..sana gelirken gözümdeki griliğinin yerinde binlerce renk şimdi..hepsi uzak bir geçmiş..hepsi sana duyulan özlem...
Sen aşk de buna, ben çıkmaz sokak Ankara.
istanbuldan sonra çekilmeyen, tam çekmeye alıştığın zaman arkanda bırakıp dönme ihtimalinin çok yüksek olduğu bi acaip soğuk, koyu şehir...
anılarımı tazelemek için geliyorum sana,kaybolma korkusu da cabası...
hep söylerim yine söylüyorum
ey ruhsuz şehir
senden adam olmaz...
ve sen ankara..
senden adam olmaz..
Ankara' ya öyle yakışırdı ki kar; asfaltlar ışıldar, buz tutardı resmi yalanlar....
Saygımla....
Gri kenttt.......
doyduğum yersin ama asla memleketim değil...
sevemedim ankarayı...