Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) sizce ne demek, Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) size neyi çağrıştırıyor?
Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) terimi Elif Key tarafından tarihinde eklendi
Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) terimi Elif Key tarafından tarihinde eklendi
Gitmek isteyeni kırk düğüm halatla bağlasan, tutamazsın. Kalmak isteyene saç teli yeter...
Elifim, özledim seni...
Sevgiler :)
Kimin gözlerini,
Sabah güneşiyle kıyaslarım şimdi?
Salomeye
Öyle bir hayat yaşadım ki
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
Bazıları seyrederken hayatı en önden
Kendime bir sahne buldum oynadım
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum okudum anlamadım
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime
Sonra dedim ki "söz ver kendine"
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman
Hep acele etmem bundan,
Anladım...
Friedrich Nietzsche
Bir Ben Biliyorum
Friedrich Nietzsche’ye
Bir ben biliyorum
Yorgun gözlerinin altındaki halkaların
Ebem kuşağı olduğunu ve
İstediğinde yedi renk bakabileceğini
Siyah saçlarındaki akların aslında
Hırçın dalgaların gelgitlerinden oluşan
Köpüklerin bulaşığı olduğunu
Bir ben biliyorum
Yüreğinin severken
Ölmekten değil de öldürmekten korktuğu için
Tir tir titrediğini
Kayboluşlarında kendini bulup
Her şeye yeniden başlama hevesini
Yalnızlığının nasıl kursağında bıraktığını
Bir ben biliyorum
Dağların eteklerine ziller takıp
Hızla doruklara kaçışından olduğunu
Ruhunun serin esintisinin
Hayatın çarmıhına
Yalpalarda çürüyen tahtaların
Paslı çivileriyle gerildiğini
Bir ben biliyorum
Her kundaklama sonrası
Ormanlarının zehrini
Bir hışımla genzine çektiğini
Bu yangınlarla
Ciğerinin de yandığını
Yine de hiç ağlamadığını
Bir ben biliyorum
Bu şehrin goncalarını bile sevmediğini
İnim inim inleyen gecelerinde
Demlenemediğini
Bir ben tanıyorum
Ve bir ben seviyorum adamım seni
Bu şehirde adam gibi...
Lou Andreas Salome
Ne ölülerin ne sağların arasındayım,
Ne sağım ne de ölüyüm.
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa...
Bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bin kez budadılar körpe dallarımızı
bin kez kırdılar.
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz...
Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne
ne tan atışı doğumların sevincine
ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
bu seslenişimiz yalnızca sana
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
Şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey herşey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Adnan YÜCEL
Sen yürürsün rüzgar yürür
Sabahlar sığmaz olur gözlerine
Her adımda çözülür bir karanlık
Şafaklar çiçek sunar ellerine
Gün tutuşur
Dağlar aydınlanır
Yeniden aydınlanır
Yeniden canlanan bu yaşam
Türküler dizer saçının tellerine
Sen yürürsün rüzgar yürür
Alıp savurur beni saçların
En kalabalık alanlara götürür
Bir cellat çıkar apansız
Bir fidan yeşermeden çürür
Ve kana bulanır ırmaklar
Baştan başa geçer kentleri
Kan temizlenir cellat ölür
Sen yürürsün rüzgar yürür
Mahpuslar soluğunla umutlanır
Toprak çatlar
Gökyüzü bıçak bıçak şimşeklenir
Görkemli bir yürüyüş başlar içimde
Ve bir tan vakti
Kırılır bütün güzellik yasaları
Ağaçlar aşk açar bahçelerimde
Sen yürürsün rüzgar yürür
Dallar eğilir
Yapraklar secde eder yürüyüşüne
Sular kabarıp dalgalanır
Köpüklü başlarıyla selamlar seni
Ve tanrılar kalır önünde
Ne beyler ne krallar
Seninle yazılır en büyük destan
En güzel tarih seninle başlar
Sen yürürsün rüzgar yürür
Bir sevinç boylanır dünyada
Çocuklar korkusuz büyür
Kan boğulur susar
Dokunup geçtiğin her kuraklık
Yemyeşil bir vadiye dönüşür
Sen yürürsün rüzgar yürür
Bizi bu deprem günlerinde
İnan ki bir şiirsiz yaşamak
Bir de sensiz savaşmak öldürür
Adnan Yücel
Güzellik sensin :D
Selamin _basim üstüne ___________/
Nice depremlerle sınandığımız bu yaralı Coğrafyada,
Atçı acıların ardı kesilmedi hiç
Yeni doğmuş çocuklarımıza, kimliksiz gözlerimizle baktık hep
Çünkü Yasak adlı isimlerdik...
Zeytin dalına tutunmuş çocuğun, bir hatırı olmalı
Suda ki balığın,
Annemin çorak topraklara dönmüş ellerinin
Her bahar yeniden yuva yapan kırlangıçların
Bir hatırı olmalı,
Yoksa yakarım bütün şarkıları
Gökkuşağı bakışlıydık geleceğe dair
Bir bakıma şanslıydık,
Tarihin en amansız doğusunda
Bir acayip Afrikalıydık,
Bir acayip Asyalı,
Ermeni, Süryani, Kürt'tük
Düşten ibarettik...
Yaralıydık, yaslıydık, yasaklı
Biz Mezopotamyalıydık..
Usulca akan bir suyun kıyısında
Seni düşünüyorum,
Üşümüyorum...
Elif, ne güzel bir paylaşım bu, çok sevdim :))
Sevgiler Dersim'e.. Munzur a... Mezopotamya'ya...
Usulca akan bir suyun kıyısında
Seni düşünüyorum,
Üşümüyorum....
Elif, ne güzelmiş paylaşımın ;)
Sevgiler Dersim'e.. Munzur'a... Mezopotamya'ya..
Bir kadın tanıdım;
Bir fotoğraf karesine
Sığamayacak kadar güzel bakıyordu.
Dersim gibiydi kadın,
İşgal altındaydı fakat
Gülüşleri düşman çatlatıyordu../a.p
Ben uyandım bir aşk demekti bu dünyada
-Sesin, bir gülü bırakmak gibi birşeydi.
Karaydım, kağıt gibiydim yaşamalarda
Adım görseniz her gün o denizlerdeydi
Bin yıl bir M sesiydim aşağı Mısır'da.
Ben vurdum sevilere belli değil miydi
Bin yıl seni açtım işte yalnızlığımda.
Ne zaman aydınlığında adım geçti miydi
Bir aşk demekti bu dünyada.
Bir zamanlar yalnızlık güzeldi Mısır'da
Seninle yepyeni bir göktü gidilirdi
Baktım mı, büyürdü bir zambaktı anımda
Şimdi bir gölgedir uzar ovalarımda
Böyle uyanırdım ya uyanmak değildi
Bir aşk demekti bu dünyada.
Ben şimdi bir şiirden geçenim çok eski
-Uyuyarak severek siz benim aşkımsınız.
Şimdi dünyada beni anmalara dursanız
Kimbilir denizi gösteriyorsunuz belki.
Görüyorum ne kadar büyük yalnızlığınız.
Durun beni daha ansıyın bir daha eski
Öylesine çok ki yenilensin sularınız
Ne varsa anımla genişliyen evrende ki
Bir şiirde şimdi yalnız
Sarı, hep aşktı açan benden bu dünyadaki
Çıplak daha uzun daha güzel daha ıssız.
Hâlâ vurur sizden bir yağmur gecede eski
Kalandı yalnızlığınız gibi rüzgârınız
O durduğunuz ön güzelliğim bir zaman ki
Bir şiirde şimdi yalnız.
Ülkem bölündü bu öğlemi sana ayırdım
Ben kentlerimi hep sana bakarak yapardım
Gecene derin kadırgalarımı bırakır
Öpüşünün o ıssız kentlerine varırdım
-Kleopatra bir gökyüzüydü geçmişte anladım
Sen ey benim uzak güzelim, Sur kırallığım
Sizden o gecelerde bir pencere açıktır
Hanlarım uyur, ben dünyada sana çıkardım
Ülkem bölündü önüm yalnızlıktır
Ben dünyada bir senin yalnızlığına vardım
Geldiniz, seninle bir ikindilerdi kalır
Ey şimdi denizlere açılanlar yıllardır
Kentlerim düzen yüzü görmiyecek anladım
Ülkem bölündü önüm yalnızlıktır
İlhan Berk
üstüme yıllar damlıyor
bak, nasıl ıslanıyor ömrüm
bende bir çığlık uyuyor
ayaklarımın ucuna basarak yürüyor ömrüm
Elifim, teşekkür ederim bıraktığın kalp için..
Sevgimi bırakıyorum ben de sana..
Alıp başımızı giderken, kırık kalpler durağında mola verelim biraz..
Seninle her şeye varim ben
Videonun sonunda hediyem :))
Videolara telif hakki geliyor :)
Elifcim, bir meleğin yüzü olacaksa bakmak istediğin, neden O, ben olmayayım ki :)))
Kar, hayatı zorlaştırırken, aynı zamanda nasıl bu kadar çekici olabiliyor? Çok güzel bir video olmuş, eline sağlık...
Sevgiyle sarıldım güzelim ;))
Haydi gel, "karlı, kayın ormanında" yürüyelim..
Bu dünyadan ayrılırken neye bakmak istediğimi kavradım : Senin yüzüne....
Simge-Ben Bazen
Gökhan Tepe-Yürü Yüreğim
Emir Can İğrek-Kafa Tatili
Yüreğine sağlık Güneşli Melek:)
Şarkıyı kendime armağan ediyorum;)
Adım düşerse aklına
Duramazsın, duramazsın
Bir kuş konar yamacına
Sen, o kuşu vuramazsın...
Kar yağıyordu dışarıda,
İçimdeki KORa hiçbir tesiri olmayan...
Karda ayak izlerimi bırakıyordum,
Yüreğimdi, KORun izlerini taşıyan...
Oradasın işte, içimin söndüğü yerde. Elimi tutsan bir kemana değmiş olursun..
ne gül
ne yarın!
gül,
küle karılmış günlerin tortusunda
yarın,
vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda
sakla yamalarını kalbim...
insanlar büyüdükçe günler kısalırlar
günlerimiz gibi aşklarımız da
yittikleri duraklarda kalırlar
sakla yamalarını kalbim...
kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla
yürü, arkana bakma, ama umursa
bazen anılara en çok yakışan elbise
birkaç damla gözyaşıdır unutma...
y.o
Gittin ;
Şimdi bir mevsim değil
Koca bir ömür girdi aramıza
Biliyorum, ne sen dönersin artık
Ne de ben, kapıyı açabilirim sana...
M. Mungan
Aşktan yana söz duyunca,
Ben hep seni düşünürüm.
Uçsuz hayaller boyunca,
Ben hep seni düşünürüm.
Yıldızlar kayar yüceden;
Renkler sıyrılır geceden;
Yüreğim sızlar inceden;
Ben hep seni düşünürüm.
Aklın ucu değer hiçe;
Yol ararım içten içe.
Kâinat uyur sessizce,
Ben hep seni düşünürüm. .../ s.k
Belki Gelmem Gelemem
Sen istinyede bekle ben burdayım
İçimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
Çünkü ben buradayım, karanlıktayım
Belki gelmem, gelemem, beş dakika bekle git
Çünkü elimi kestim, beni kan tutuyor
Şarabım bütün ekşi, suyum soğuk
Yanımda olmadın mı, seni daha bir çok seviyorum
Belki gelmem, gelemem, beş dakika bekle git
Yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin
Yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç
Karanlık adamlar hüvviyetini sordu mu
Ben senin olmadığını arıyorum
Belki gelmem, gelemem, beş dakika bekle git
Belki gelmem, gelemem, beş dakika bekle git
Bana ait ne varsa, hepsi seni korkutuyor
Sana ait ne varsa, hiçbiri benim değil
Belki ölmek hakkımı kullanıyorum
Belki gelmem, gelemem, 5 dakika bekle git
Belki gelmem, gelemem, 5 dakika bekle git...
Attila İlhan
Güneş ve Ay kadar uzakta, ama bir adım kadar yakınımda olan CAN DOST , sevgiyle kucaklıyorum seni.. <3
Buraya senin için , sonsuz açık kucak bırakıyorum, için de ay ve güneş tutulması var ..
Sarılalım < 3
Güneşi bağlasam AYa,
Seyreylesem doya doya...
Özlem budur işte :
bomboş bir varlık ve dopdolu bir yokluk...