''... Bu benim ilk üzüntüm, alıp başını giden Arayıp soran ama, hayırlı evlat gibi Kimseye benzemeyen yalnız kendine Dilsiz bir serçenin içinden geçirdiği...''
Bir baba gittiğinde; Arkanı yasladığın duvar Sabahları sıcak ekmek Okul harçlığı, otobüs bileti Ciğerinden bir parça gider Gider de gider...
En sinirli anında bile, Dudağının kenarında bir gülümseme Bayramda öpülecek el Çocuklarımızı sırtında taşıyan O sevimli dede gider Gider de gider...
Bir içten 'oğlum, kızım' sözünün sahibi İnatçı bir siyasetçi Koca bir beden Çocuk bir yürek Anneyle yapılan lüzumsuz tartışmalar Heyecanlı bir taraftar Çalışkan bir 'Adam' gider Gider de gider...
Bir sarılmaya, bir çift söze bile Fırsat vermez Azrail Vakit geldiği zaman Sadece baban değil Atan gider Canın gider Kanın gider Gider de gider...
Dolmaz boşluğu kısa zamanda Hep bir ses ararsın, bir nefes Bir anahtar tıkırtısı Yanlış bir iş yapınca Gözünün içine bakılmasını Ama sadece beklersin
Çünkü; Bir baba gittiğinde, Sadece baban değil; Bir dostun, Bir arkadaşın, Bir sırdaşın, Bir öğretmenin, Bir ustan, Bir yanın gider... Gider de gider!
an gelir nefes alamaz boğulursunuz dar gelir her yer size içinden çıkamaz olursunuz soru işaretleri uçuşur beyninizde hiç birşeyi duymak istemez kimseyi görmek istemezsiniz ya
gitmeleri sever, gittiği yerleri değil..
gittiğini sanır..
amaa aslında hep, bir türlü terk edip ‘’ gidemediği ‘’ yerdedir..
''... Bu benim ilk üzüntüm, alıp başını giden
Arayıp soran ama, hayırlı evlat gibi
Kimseye benzemeyen yalnız kendine
Dilsiz bir serçenin içinden geçirdiği...''
İbrahim Tenekeci
Bir baba gittiğinde;
Arkanı yasladığın duvar
Sabahları sıcak ekmek
Okul harçlığı, otobüs bileti
Ciğerinden bir parça gider
Gider de gider...
En sinirli anında bile,
Dudağının kenarında bir gülümseme
Bayramda öpülecek el
Çocuklarımızı sırtında taşıyan
O sevimli dede gider
Gider de gider...
Bir içten 'oğlum, kızım' sözünün sahibi
İnatçı bir siyasetçi
Koca bir beden
Çocuk bir yürek
Anneyle yapılan lüzumsuz tartışmalar
Heyecanlı bir taraftar
Çalışkan bir 'Adam' gider
Gider de gider...
Bir sarılmaya, bir çift söze bile
Fırsat vermez Azrail
Vakit geldiği zaman
Sadece baban değil
Atan gider
Canın gider
Kanın gider
Gider de gider...
Dolmaz boşluğu kısa zamanda
Hep bir ses ararsın, bir nefes
Bir anahtar tıkırtısı
Yanlış bir iş yapınca
Gözünün içine bakılmasını
Ama sadece beklersin
Çünkü;
Bir baba gittiğinde,
Sadece baban değil;
Bir dostun,
Bir arkadaşın,
Bir sırdaşın,
Bir öğretmenin,
Bir ustan,
Bir yanın gider...
Gider de gider!
Bazen çekip gitmeye ihtiyaç duyarsın, sadece arkandan kimin geleceğini görmek için...
Başımı alıp gidesim var bugün
Herkesten uzaklara
Sensizliğe ihtiyacım var bu aralar
Anlayamayacağın kadar çok
Dost yüzler tanıyorum
Hepsi iki yüzlüler
Bir aşk yerleştiriyorum kalbime
İki ye bölüyor sevdaları
Gitsem diyorum olmuyor
Gitmesem hep aynı
Başımı alıp gidesim var bugün
Sahte hayatların kokuşmuş kişiliklerinden
Uzaklara....
Çekip gidesim var artık yalan dünyadan
Önüme çıkıp duran sahte yüzlerden
Hiç bir söz bir nefes kesmiyor beni
Nedense birkaç gündür gidesim geldi
Ağlamadan*
dillerim dolaşmadan
yumruğum çözülmeden gecenin karşısında
şafaktan utanmayıp, utandırmadan aşkı
üzerime yüreğimden başka muska takmadan*
kalbimi kuş seslerine bırakıp
git/mek istiyorum..
başım size kalsın..
denizden yeni çıkmış ağların kokusunda..
@..
an gelir nefes alamaz boğulursunuz
dar gelir her yer size
içinden çıkamaz olursunuz
soru işaretleri uçuşur beyninizde
hiç birşeyi duymak istemez
kimseyi görmek istemezsiniz ya
ama gerçeklerden kaçılmıyor! !
içimiz gitmekle kalmak arası
içimizde dinmeyen bir yaradır intikam(i.kılıçarslan)
gün olur alır başımı giderim
denizden yeni çıkmış ağların kokusunda...