Kültür Sanat Edebiyat Şiir

alıntı kitap cümleleri sizce ne demek, alıntı kitap cümleleri size neyi çağrıştırıyor?

alıntı kitap cümleleri terimi Fastina Lente tarafından tarihinde eklendi

  • Matilda Victoria
    Matilda Victoria

    Su sıcacıktı, suyun altında yüzdüm yüzdüm yüzdüm..Tüm yüzler, sesler yitip gitmişti vücudum suya uyum sağlamış suyun içinde yaşayan bir varlıktım artık. Oysa bedenim hala suyun yüzündeydi kollarımdan oğlum ve kızım tutmuş bırakmıyorlardı. Dudaklarıma bir damla göz yaşı düştü, su dedim su. Babam göz yaşlarını sağdı kuruyan dudaklarıma kana kana içtim. Tanrım nasıl da susamıştım....

  • Zulmü Alkışlayamam
    Zulmü Alkışlayamam

    Yazmanın bir yetenek olduğunu kabul ediyoruz elbet, lakin okumayı bilmek de bizce bambaşka bir yetenek.

  • Zümra Yıldız
    Zümra Yıldız

    'Kalplerin dili olsaydı dilin ihanetine uğramadan birbirlerine daha çok şey anlatabilirlerdi.'

    N.Bekiroğlu // Cümle kapısı

  • Ece Xxx
    Ece Xxx

    'İlk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde, ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz.'

    Sabahattin Ali

  • Amed Ruha
    Amed Ruha

    Hata yaptığını kabul etmek hatanın bittiği anlamina gelir.....Hatasız kul olmaz” derler. Hiç kimse bilerek hata yapmaz. Ancak insan yaratılışı itibariyle her an hata yapabilecek bir varlıktır. Onun içindir ki “Beşer, şaşar” sözü atasözü olarak kayda geçmiştir. Hatalar üç çeşittir:

    Birinci çeşit hatalar, eften püften ortaya çıkan, herkesin her zaman yapabileceği, daha çok dikkatsizlikten ve unutkanlıktan kaynaklanan hatalardır. Sen hece dersin o gece anlar, sen saat kaç dersin o radyoyu aç anlar. Bazısı çorabının birini giymemiş şekilde iş yerine gider. Bazısı fermuarını açık unutarak dolaşır. Kimisi en yakın arkadaşının adını bile bir an unutur. Kimisi bir şey almak için girdiği odaya, alacağı şeyi unuttuğu için, bir şey almadan çıkar. Bu hatalar güzel bir arabanın boyasının çizilmesi gibi olumsuzluklardır. Fakat böyle dahi olsa insanı üzer.

    İkinci çeşit hatalar, çok ciddi hatalardır. Her insanın başından geçmeyen, ancak bazı insanların başından geçebilen hatalardır. Her insanın başından geçse bile bütün ömründe ancak bir veya iki defa geçebilecek hatalardır. Mesela bir insanın ölümü düşünmesi ve intihara kalkışması böyle bir hatadır. Çalıştığı bankayı soyarak kaçan memurun hatası da böyle bir hatadır. Sinirine hâkim olamayıp elinden ciddi bir kaza, bela çıkması da böyle bir hatadır. Bu hatalar güzel bir arabayla kaza yapıp ölümden dönmek gibi olumsuzluklardır. Bir ömür boyu insanı etkiler ve üzer. Fakat bu hatanın tehlikesi ve izleri en çok kişinin kendisini ilgilendirir.

    Üçüncü çeşit hatalar, sürekli devam eden hatalardır. Hata yapan kişinin bu hataları doğru zannedip sürekli yapması durumudur. Toplumdaki bir nevi ruh hastası olanlar, hususiyet taşıyanlar, kendine has özel karakteri olanlar veya özel bir tip örneği taşıyanlar bu hataları işleyen kişilerdir. Bu türlü kişiler sadece hataları sürekli işlemekle kalmaz, aynı zamanda yakınlarının ve dostlarının da bu hataları işlemesini isterler. Kendi yanlışlarının çevresi tarafından doğru olarak algılanmasını isterler. Bunu kabul etmeyenleri dostluklarından atarlar ve onlarla ilişkilerini tamamen keserler. Hiç kimsenin kendi yanlışlarını göstermesine izin vermezler ve böyle bir şeye razı olamazlar. Kendi yanlışlarına doğru diyip yağcılık yapan dostlarına, kayıtsız şartsız güvenirler. Eğer bu kişiler idareci iseler hep yağcı ve çıkarcı kişilerle çalışırlar. O türlü kişilerden zevk alırlar. Önce diktatör olurlarsa da sonra da yalnız kalırlar. Bu hatalar, hep tek şeritli yola alışmış insanın karşıdan gelen taşıtlara: “Yanlış istikamette seyrediyorlar” demesi gibi bir şeydir.

    Gece vakti karşıdan gelen iki ışıklı taksiyi, yaklaşan iki motosiklet sanan ve arasından geçmek isteyen bir motosiklet binicisinin durumu gibi bir şeydir. Veya: “Ben arabanın solunda oturduğum halde niçin yolun sağından gidecekmişim? ”diyerek hep yolun solundan giden şoför gibi bir şeydir. Veyahut da otobandaki seyir hızını, otopark yerlerini kendi âleminde kendi doğrularına göre ayarlayan sürücü gibidir. Bu türlü sürücülerin hataları bütün toplumu ilgilendirir. Onların yanlışları bir defa değil bütün zamanlarda toplumun tümü için büyük bir tehlikedir. Bunlarla uğraşmak zordur. Bunlar toplumun başının belasıdırlar. Bunların hemen bir psikolojik tedaviye ihtiyaçları vardır. Belki de bir ömür boyu ihtiyaçları vardır

  • İnci Can
    İnci Can

    Gurur, insanın kendisiyle ilgili, kibirse başkalarının bizimle ilgili görüşleriyle alakalıdır.'
    Jane Austen - Aşk ve Gurur

  • Şahin Uluğ
    Şahin Uluğ

    'ölüleri yaşayanlar gömmeli, fakat burada yaşayan hiç kimse yok; hayatta olanlar uykuda geçiriyorlar ömürlerini.sen onlar için mutluluk yaratamazsın,kendi kederlerinin bile farkında değiller,üzülemiyorlar bile artık,çünkü çoktan tükenmişler.'

    andrei platonov-can'dan

  • Zuzu Zuzu
    Zuzu Zuzu

    Bir mum yakan bir gölge yaratır.
    Ursula K. Le Guin- Yerdeniz Büyücüsü

  • Zuzu Zuzu
    Zuzu Zuzu

    Kendimden taşıp kim bilir nereye düştüm ve hiç kıpırdamadan, boş yere kaldım orada. Daha önce olduğum bir şeyim. Var olduğumu hissettiğim yerde değilim; kendimi ararken, beni araynın kim olduğunu bilemiyorum. her Şeyden sıkılarak gevşiyorum.Ruhumdan kovulmuşum sanki.
    Fernando Pessoa - Huzursuzluğun Kitabı (s.241)

  • Zuzu Zuzu
    Zuzu Zuzu

    Hiçbir zaman Fortuna'ya güvenmedim, bana huzur verdiği zamanlarda bile. Bana bahşettiği her şeyi - parayı, mevkiyi, gücü- öyle bir yere koydum ki geri almak istediği zaman beni rahatsız etmeden alabilsin. Bütün bu sahip olduğum şeylere belli bir mesafede durdum ki istediği zaman onları bulundukları yerden rahatça alsın, benden söküp koparmasın.
    Alain de BOTTON - Felsefenin Tesellisi (s. 124)

  • Kasabanın Cadısı
    Kasabanın Cadısı

    Sorarlarsa, 'Ne iş yaptın bu dünyada? ' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından...'

    Kinyas ve Kayra, Hakan Günday

  • Zulmü Alkışlayamam
    Zulmü Alkışlayamam

    Kalıbına yakışanı arayan, kalbine yakışanı zor bulur.

  • Kayıp Kent
    Kayıp Kent

    Akıp giden zaman içinde bir kafesteyim,
    Her türlü amelde çok ahesteyim,
    Kabrim beni bekliyorken dünyalık hevesteyim, Uyandır artık Ya Rab! belki son nefesteyim.!

    Hz. Mevlana

  • Ece Xxx
    Ece Xxx

    Ufuktaki gemilerde, her adamın arzuları vardır. Bazıları için umutlar dalgalarla yanaşır. Diğerleri için ise, rüyalar sonsuza kadar ufukta yol alır, gözden hiç kaybolmadan seyredilir...ve onları gözleyenler hiç sıkılıp gözlerini başka tarafa çevirinceye, zaman onları alaylı bir şekilde silinceye kadar, asla kıyıya yanaşmazlar. İnsan hayatı budur işte...

    Zora Neale Hurston Tanrıya Bakıyorlardı

  • Hikmet Nazım
    Hikmet Nazım

    Hiç bir aşk kusursuz değildir.

    Bir yerde birileri bunu yazmıştır.
    Belki de yaşıyordur.

  • Kasabanın Cadısı
    Kasabanın Cadısı

    Aşk' sözcüğü zaten sözlükte sarmaşık demekmiş. Bir sarmaşık çınarları, servileri nasıl sarıp sarmalarsa aşk da öyle sarıp sarmalarmış çınar gibi yiğitleri, servi boylu dilberleri ve her sarmaşık sardığı ağacı kuruturmuş sonunda, dıştan yemyeşil ve güzel gösterirmiş ama içten içe kurutur, çürütür, çökertirmiş.

    İskender Pala..Babilde Ölüm İstanbulda Aşk...

  • Kasabanın Cadısı
    Kasabanın Cadısı

    Bu süper kahramanlara bir şey oldu azizim. Son zamanlarda hepsi bunalımda, dikkatinizi çekiyor mu? '
    Ben Küçük Kara Balık'taydım., Amira ise kolunu teknenin arkasına, çenesini de ellerinin üzerine koymuş, pervanenin köpüklediği suya dalmıştı. Maryam tek başına devam etti:
    'Süperman bile bunalımda anasını satayım. Batman başlattı bu depresyon modasını. Sonra Örümcek Adam'a bile hafakanlar bastı. Dünya kötüye gidiyor azizim! Süper kahramanlar bile terapi divanında. Kafalar bulanık.'
    Ece Temelkuran - Düğümlere Üfleyen Kadınlar

  • Zümra Yıldız
    Zümra Yıldız

    'Daha çok anlat” dedim.
    “Hoşuna gidiyor mu? ”
    “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
    “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz? ”
    “Gider gibi yaparız.'

    Şeker Portakalı

  • Kayıp Kent
    Kayıp Kent

    Her şeyin sırrı “Sabırdır”
    Acıya sabredersin adı ”Metanet” olur
    Açlığa sabredersin adı ”Oruç” olur
    İnsanlara sabredersin adı “Hoşgörü” olur
    Dileğe sabredersin adı “Dua “olur
    Duygulara sabredersn adı”Gözyaşı”olur
    Özleme sabredersin adı “Hasret olur
    Sevgiye sabredersin adı “Aşk” olur
    Hz. Mevlâna

  • Kayıp Kent
    Kayıp Kent

    Araftayım, iki bilinmezlik arası bir diyardayım.
    Yusuf'un terkedildiği kuyuda Züleyha'nın utancındayım.
    Ben İsrafil'in üflediği yankıdayım.
    Ne cennette, ne cehennemde…
    Ar ve Af deveranında, yanlız Allah sevdasındayım..!

    Hz. Mevlâna

  • Kayıp Kent
    Kayıp Kent

    Ya al götür kalanımı,
    Ya da gel,
    Tamamla eksik kalan yanımı.

    Hz. Mevlâna Celâleddin-i Rumî

  • Zümra Yıldız
    Zümra Yıldız

    'İnsan bir düşü sevebilir mi? ' diye sordu. 'Evet' dedim hiç düşünmeden, 'Bence zaten en çok onu sevebilir, bir düşü...'
    'Birini sevmen için elle tutulur bir neden bulamıyorsan onu sahiden seviyorsun demektir...'
    Kürşat Başar / Başucumda Müzik

  • Eylül Geldi Sonra
    Eylül Geldi Sonra

    Seni tanımadan önce kur yapmaya bayılıyordum. Çünkü kur yapmak insana hayat verir. Sadece kalbin güçlü bir şekilde çarpmakla kalmaz, kanın da daha hızlı akar, soluğun sıklaşır. Düşüncelerin de daha yoğundur ve tuhaf ve olağanüstü mutluluk duyarsın. Kur dönemini seviyordum çünkü kısa süreceğini, sonra alışkanlıkların, sıkılmaların başlayacağını, uzaklaşacağını biliyordum. Oysa seninle ilk günlerin coşkusu asla dinmedi.
    Ferzan Özpetek-Sen Benim Hayatımsın

  • Matilda Victoria
    Matilda Victoria

    Derin bir nefes aldım ve kendimi suyun kollarına bıraktım, ceplerime doldurduğum ağırlık beni diplere doğru çekiyordu hiç kimse yoktu hepsi suyun üstünde kalmıştı son kez ellerimi birleştirdim, tut elimi dedim, tuttum.

  • Zümra Yıldız
    Zümra Yıldız

    Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum?
    herkes bağırırken şiirler okumak mı,
    susmak mı sözün bittiği yerde, kusmak mı sindirebildiklerinizi?
    apansız uykum kaçıyor kaç gece, bu da mı aleyhime kanıt?
    sondan saymaya başladım adları-böyle hoşuma gidiyor
    beğenmeseler de seviyorum ellerimi,
    hep olmayacak düşler görüyorum, yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan.
    İtiraf ediyorum…

    Silin adımı listenizden, yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir kavga olan oyunlarınızda. Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum. Yalan övgülerinize ihtiyacım yok.
    Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin.

    Bir sürgün nereye sürülebilir? Gölgeler kelepçeye vurulur mu?
    Çekilin, yürümediğiniz yolları(mı) kirletmeyin.!

    Dostoyevski – Suç ve Ceza

  • Gökyüzünün Rengi
    Gökyüzünün Rengi

    Gül isteyen kendini ateşe teslim edecek
    Mor Mürekkep

  • Yılmaz Derin
    Yılmaz Derin

    Her gün vuruyom kuru kuru kubara.. -arsız bela

  • Zümra Yıldız
    Zümra Yıldız

    Kimseye küsmüyorum artık
    Darılmıyorum
    Gücenmiyorum
    Gönül koymuyorum
    Ne küsecek kadar değer veriyorum, ne darılacak kadar Hayatımda yer.
    Ne gücenecek kadar güveniyorum, ne de Gönül koyacak kadar seviyorum

    Cihad Kök // Tuzu uzatırmısın Hayat

  • Gökyüzünün Rengi
    Gökyüzünün Rengi

    Yaşamaya çalışmak, en büyük yorgunluktu...

    Nar Ağacı

  • Gökyüzünün Rengi
    Gökyüzünün Rengi

    Fıtratında göç yazmadığı halde göçe kalkışan gafil bir kuşsun, o kadar.
    Mimoza Sürgünü