efendim akrebe dair söylenecek pek çok şey var idir bedevilerin heybesinde.akrep en asil ve en kıskanç yaratıklardan biridir.soğuk ve mavi kanlı olup en güzalıcı renkler bu sülaleye mahsustur ve elbetteki ataları bukalemundan ahir...kum tanecikleri arasında hayli süratli hareket etmesine rağmen nedendir bilinmez ağırkanlı olmaklıkla-ki muhtemelen soğuk kanlı olmasından sebep-suçlanmışidir.bir suçlamada aşırı kıskanç ve aşırı cimaya meyyal olduğu yönündedir.kıskançlığı hususunda hemfikir olmaklığıma mukabil kimden sebep cimaya meyyaldir bilememekteyim.erkeği dişisi için diğer erkeği katletmektedir kıskançlığını açıklar lakin meyyaleyi nerden yorarız bilememekteyim... cahilen...
Garibu gureba yelkovânın,gendinin bir gudümlük seyrü seferine mukâbil altmış tur ilen gendini harâbettiği vaziyetin namıdır ki akrebe ne desek azidir… Heves ilen…
Yönetmen: Ömer Kavur Yapımcı: Ömer Kavur 'Alfa Film' Senaryo: Macit Koper, Ömer Kavur Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahraman Yapım Yılı: 1997 Format: 35mm Oyuncular: Mehmet Aslantuğ, Şahika Tekand, Tuncel Kurtiz, Nüvit Özdoğru, Tomris Özalp
Filmin Konusu: Bir saat ustası olan Keram, tanımadığı bir adamdan aldığı bir anahtar ve adresle Gölkoy adlı bir kasabaya gider. Kasabanın kulesindeki saati onarırken gizemlği bir kadınla tanışır...
Akrep nehrin kenarında durmuş karşı kıyıya bakmaktadır. Geçmek istemekte ama suyu geçmek için yaratılmamıştır, korkar. Dostu olan kurbağaya seslenir: - Kurbağa kardeş, seninle dostuz biz, dostluğumuz hatırına beni karşı kıyıya geçirir misin?
Kurbağa kendinden emin bir şekilde: - Yapamam akrep kardeş, evet seninle biz dostuz ama uzak durmalıyım senden. Sen bir akrepsin ve zalim bir iğnen var, çekinirim senden.
Akrep, kurbağanın endişesini anlar, ama vazgeçmemiştir. - Bak kurbağa kardeş; şimdi sen beni sırtına alıp karşıya geçirirken seni sokabilir miyim hiç? Bunu ancak bir aptal yapar. Ben yüzme bilmem ki, seni sokarsam ben de boğulur ölürüm.
Mantıklı gelmiştir kurbağaya. Hem eski dosttular, neden soksun ki? Kabul eder. Akrep yaklaşır ve kurbağanın sırtına biner. Suyu geçmeye başlamışlardır yavaş yavaş.
Derken, tam da suyun ortasında, kurbağa sırtında bir yanma hisseder. Akrep sokmuştur. Acı içerisinde başını çevirir: - Neden? Neden yaptın bunu, bak şimdi sen de boğulup öleceksin...
Akrep üzgün ve pişman bir şekilde şöyle der: - Elimde değil. İşte benim doğam bu...
efendim akrebe dair söylenecek pek çok şey var idir bedevilerin heybesinde.akrep en asil ve en kıskanç yaratıklardan biridir.soğuk ve mavi kanlı olup en güzalıcı renkler bu sülaleye mahsustur ve elbetteki ataları bukalemundan ahir...kum tanecikleri arasında hayli süratli hareket etmesine rağmen nedendir bilinmez ağırkanlı olmaklıkla-ki muhtemelen soğuk kanlı olmasından sebep-suçlanmışidir.bir suçlamada aşırı kıskanç ve aşırı cimaya meyyal olduğu yönündedir.kıskançlığı hususunda hemfikir olmaklığıma mukabil kimden sebep cimaya meyyaldir bilememekteyim.erkeği dişisi için diğer erkeği katletmektedir kıskançlığını açıklar lakin meyyaleyi nerden yorarız bilememekteyim...
cahilen...
Garibu gureba yelkovânın,gendinin bir gudümlük seyrü seferine mukâbil altmış tur ilen gendini harâbettiği vaziyetin namıdır ki akrebe ne desek azidir…
Heves ilen…
Mehmet Aslantuğ'un oyunculukta doruğa ulaştığı film. Yaşam bazen çok da somut değildir, sanat da...
onikiden onikiye
dön dön dur dön dön dur....
AKREBİN YOLCULUĞU
Yönetmen: Ömer Kavur
Yapımcı: Ömer Kavur 'Alfa Film'
Senaryo: Macit Koper, Ömer Kavur
Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahraman
Yapım Yılı: 1997
Format: 35mm
Oyuncular: Mehmet Aslantuğ, Şahika Tekand, Tuncel Kurtiz, Nüvit Özdoğru, Tomris Özalp
Filmin Konusu: Bir saat ustası olan Keram, tanımadığı bir adamdan aldığı bir anahtar ve adresle Gölkoy adlı bir kasabaya gider. Kasabanın kulesindeki saati onarırken gizemlği bir kadınla tanışır...
Akrep nehrin kenarında durmuş karşı kıyıya bakmaktadır. Geçmek istemekte ama suyu geçmek için yaratılmamıştır, korkar. Dostu olan kurbağaya seslenir:
- Kurbağa kardeş, seninle dostuz biz, dostluğumuz hatırına beni karşı kıyıya geçirir misin?
Kurbağa kendinden emin bir şekilde:
- Yapamam akrep kardeş, evet seninle biz dostuz ama uzak durmalıyım senden. Sen bir akrepsin ve zalim bir iğnen var, çekinirim senden.
Akrep, kurbağanın endişesini anlar, ama vazgeçmemiştir.
- Bak kurbağa kardeş; şimdi sen beni sırtına alıp karşıya geçirirken seni sokabilir miyim hiç? Bunu ancak bir aptal yapar. Ben yüzme bilmem ki, seni sokarsam ben de boğulur ölürüm.
Mantıklı gelmiştir kurbağaya. Hem eski dosttular, neden soksun ki? Kabul eder. Akrep yaklaşır ve kurbağanın sırtına biner. Suyu geçmeye başlamışlardır yavaş yavaş.
Derken, tam da suyun ortasında, kurbağa sırtında bir yanma hisseder. Akrep sokmuştur. Acı içerisinde başını çevirir:
- Neden? Neden yaptın bunu, bak şimdi sen de boğulup öleceksin...
Akrep üzgün ve pişman bir şekilde şöyle der:
- Elimde değil. İşte benim doğam bu...