mitinglerde olmamın sebebi haykırışlarımın yankılanması ve sevgiliye en içli şarkılarımdır... ahmet kaya; seni özledim uğur'u öldürenleri sana şikayet etmek isterdim
çocuklugumu kimse bilmez........bütün fasistler ve ülkücüler kaya nin bütün sarkilarini ezbere bilir ve begenir ama kendilerine yediremedikleri için sevmem derler........ikiyüzlülük...
bana müzügi anlatan özgün müzügün tek ismi tahtına kimseye kaptırmayacak kadar kaliteli büyük bi sanatcı ve agır duruşuyla mazlum şarkılarıyla o bir efsane ve bütün şarkılarını bildigim tek insan ona vatan hayini diyenler ona terörist diyenler acaba kendileri ne kadar seviyo bu ülkeyi veya ne yapıyo bu ülke için. o ben kürtce klip cekicem derken onu yuhluyanlar şimdi bagıra bagıra kürtce şarkılar söglüyo nası delikanlılıktır bu nasıl celişkidir bu kendiside bi parcasında ne güzel demiş ' bu ne yaman celişki anne kurtlar sofrasına düştüm hani benim gencligim anne'
kürt kimliğine karşın bu ülkede çok rahat bir yaşamı vardı.ama o kendi askerine kursun atan kendi ülkesinin bayrağını yakan pkk yı seçti.seçmekle kalmayıp tüm türkiyenin önünde propagandasını yapmaya kalkıştı.ve layıni buldu.
kac zamandır yüzüm traslı,gözlerim safak bekledi... uzarken ellerim,kulagım kiriste... olumu ozledim anne! yasamak ısterken delıce... ah verebilseydım keske yuregi avucunda kosan her bır anneye tepeden tırnaga ogula ve kıza kesmis bir ülkeyee armagan duslerımle sınırsız,diretmisligimle genc,saskınlıgımla cocuk devrederken sırdasıma usulca acılıverdi yanagımda tomurcuk... pir sultanı dusun anne! seyh bedrettini,börtluceyi,, insanları düsün anne! düsün ki yuregin sallansın,dusun ki o an günesli güzel günlere inanan mutlu bir yusufcuk havalansın... yani benim güzel annem! alasafagımda ülkemin yıldız ucurmak varken oturup yıldızlar icinde kendi buruk kanımı ictim... ne garip duygu su ölmek... öptügüm kızlar geliyor aklıma. geride masaüstünde boynu bükük kaldı kagıt kalem bagısla beni güzel annem.ogul tadında bir mektup yazmadım diye kızma bana elleri degsin istemedim gözleri degsin iistemedim aglayıp koklıcaktın,belki bir ömür koynunda tasıcaktın. yasamak agrısı asıldı boynuma oysa TÜRKÜ TADINDA YASAMAK ISTERDIM... kısacası güzel annem! bir cicegi düsünürken ürpermek yok... gülmek,umut etmek,özlemek,ya da mektup beklemek...gözleri yatırıp ıraklara. ölmek ne garip sey anne! baba olamayacagım örnegin.toprak olmak ne garip sey anne... beni burada arama anne! kapıda adımı sorma! saclarına yıldız dusmus koparma anne aglama bekle beni anne bir sabah cıkagelirim bir sabah anne bir sabah acını süpürmek icin actıgın da kapını...
türkülere ve özgün müziğe kendinen bir sürü güzel şey katabilmiş baba adam..sayısız gözaltılar, hapisler...13 yaşımda koçeroyu selda bağcanla yorumladıktan sonra bu adamın da bizden olduğuna kanaat getirmiştim (solcu) '- solcuya sorarsanız ferman padişahın dağlar bizimdir erzurumda kol başıdır erzincanda deli daylak pir sultan yoldaşıdır sivasta bir kılıcı kanlı vanda mardinde bir gözü kanlı kaçakçı -'
yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş ve sonra kendini bilmez insan lar tarafından kurulmuş adı pkk olan ve bu ülkede yeterince özgürlük varken hala daha toprak isteyen ve amerikanın peşinde (yalakalık) yapan insan lar için müzik yapan adam dan ne hayır gelir
Bazi yurek ve dusunceler vardir. Onlarda hersey dar anlasilir,kabullenir ve yasanir. Hersey tek onlar icindir. Kendi bireysel ve cok gerici bir yasam felsefesiyle evrene ve onun icindeki bireylere bakar ve inkarci yaklasir herseye. EMPATI, KOLLEKTIV. SOLIDARITET bir dusuncesi asla yokdur. Sözun kisasi bu bireyler ve dusunceler insanlik icin verdikleri bir emek yokdur. Ve hayatlarini öyle buyuk bir egoist olarakyasarlar.
Bazi yurekler ve dusunceler vardir. Bunlardaki tek amac. Insanlik adina yapilir. Yurek empati, hosgöru,saygi, solidaritet ve kollektiv. Herkesin kim ne olursa olsun hangi cinsden,dinden,mezhemden, sinifda olursa olsun. Ayni saygiyla hos göruyle ve dogal insani haklari icin yasam haki vardir ve olmali sözunu KENDINE ILKE EDERLER. DER bu benim insani görevim kendi insaligim ve insalik adina. Ve icindeki özlemlerini bir turkuyle dille getirir en masum en temiz en dogal haliyle. Icinde ask kokar. Ama genis ask buyuk ask. tek kadin erkek arasindaki ask deyil bu Insanlik aski. doga aski.guzelikler aski. Bir masum turkuden kime ne zarar gelirki, bir sazin teline deyen mizrak neden böyle batarki bazilerine. Amac insalik icinse birakin ne turkuler sussun nede sazlar. AHMET KAYA ISDE BÖYLE TEMIZ VE YUREGI DUSUNCESI INSANLIK KOKAN BIR BIERYDI. saygilar Meral
ahmet kaya bence ölümsüzlüğü özgürlüğü direnmeyi hiç kimsenin önünde boyun eğmemeyi hatırlatıyor hep bana ve her zaman da hatılatacaktır o hiç bir zaman ölmedi yüreğimizde yaşıyor ve yaşıyacaktır
Yanyana geçen geceler unutulup gider mi Acılar birden biter mi Bir bebek özleminde seni aramak varya bu hep böyle böyle gidermi Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi dikenler göğü deler mi Bir menekşe kokusunda seni aramak varya bu hep böyle böyle gider mi Kendine iyi bak beni düşünme su akar yatağını bulur, Kendine iyi bak beni düşünme su akar yatağını bulur, İçimdeki fırtına kör kurşunla diner mi Kavgalar kansız biter mi Bir mavzer çığlığında seni aramak varya bu hep böyle böyle gider mi Şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi dosluklar birden biter mi Bir kardeş selamında seni aramak varya bu hep böyle böyle gider mi
Bana bir şeyler anlat Canım çok sıkılıyor Bana birşeyler anlat anlat İçim içimden geçiyor Yanımdasın susuyorsun Susuyor konuşmuyorsun Bakıyor görmüyorsun Dokunsan donacağım İçimde intihar korkusu var Bir gülsen ağlayacağım Bir gülsen kendimi bulacağım Depremler oluyor beynimde Dışarda siren sesi var Her yanımda susmuş insanlar susmuş İçimde ölen biri var Hadi birşeyler söyle Çocuk gözlerim dolsun İçinden git diyorsun Duyuyorum gülüm Gideceğim, son olsun İçimde soluyorsun İki can var içimde Korkular salıyorsun üstüme korkular Her an başka biçimde
Biz üç kişiydik; Bedirhan, Nazlıcan ve ben Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek... Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara, Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek... El tetikte kulak kirişte Ve sırtımız toprağa emanet... Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi, Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık. Deniz çok uzaktaydı Ve dokunuyordu yalnızlık. Gece uçurum boylarında, Uzak çakal sesleri Yüzümüze, ekmeğimize, Türkümüze çarpar geçerdi. Göğsüne kekik süredi Nazlıcan, Tüterdi buram buram. Gizlice ona bakardık, Yüreğimiz göçerdi... Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan'ı, Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi. Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza, Kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi... Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı, Nazlıcan saçları fırtınayla taralı, Sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine, Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı... Nazlıcan serin yayla çiçeği Nazlıcan deli dolu heyecan Göğsümde bir sevda kelebeği Nazlıcan ah Nazlıcan... Artık yenilmiş ordular kadar Eziktik, sahipsizdik Geçip gittik, parka ve yürek paramparça, Gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik, Geçip gittik, Nazlıcan boşluğu aramızda... Bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular... Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları, Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca, Titredi ve iki yana düştü kolları... Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını Devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi... Sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı, Birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı... Ey Bedirhan; Katran gecelerin heyulası, Ey Bedirhan; Kancık pusuların belası Sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana, Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası... Bedirhan mor dağların kaçağı Bedirhan mavi gözleri şahan Zulamda suskun gece bıçağı Bedirhan ah Bedirhan... Biz üç kişiydik Üç intihar çiçeği Bedirhan, Nazlıcan ve ben Suphi...
Şimdi saat sensizliğin ertesi Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın Avutulmuş çocuklar çoktan sustu Birben kaldım tenhasında... Gecenin avutulmamıs ben. Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim Ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun Buda benim sana ayrılırken hediyem olsun. Soytarılık etmeden güldürebilmek seni Ekmek çalmadan doyurabilmek Ve haksızlık etmeden doğan güneşe Bütün aydınlıkları içine sezebilmek gibi Mülteci isteklerim oldu arasıra biliyorsun Şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asiyorum Bu son olsun, son olsun. Şimdi saat yokluğunun belası Sensiz gelen sabaha günaydın İşi gücü olanlar çoktan gitti Bir ben kaldım voltasında gecenin Hic uyumamış ben Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim Ki bu yaşlar utangaç boynun kolyesi olsun Bu da benim sana Ayrılırken hediyem olsun. Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni Beyninin icindekileri anlıyabilmek ve Yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü Bütün saatleri öyleyce Dondurabilmek için Çıldırasıya paraladım kendimi Lanet olsun Artık sigarayı üç pakete çıkarttım günde Olsun gözüm olsun, ne olacaksa olsun...
mitinglerde olmamın sebebi haykırışlarımın yankılanması ve sevgiliye en içli şarkılarımdır... ahmet kaya; seni özledim uğur'u öldürenleri sana şikayet etmek isterdim
sittir çekilmişim yarim
kendi öz yurdumdan çeker giderim.
o gece ona çatal,kaşık fırlatanlar şimdi kürtçe şarkılara tempo tutuyorlar
bu dünya böyle, ne kadar zor gelsede kabullenmek gerek....
ahmet kayanın kendisini sevmesemde şarkıları allah kahretsin çok hoşuma gidiyor.buarada öldüğüne inanamayanlardanım
hisleri bu kadar yansıtıp şarkı söyleyebilen bir milliyetçi olsa faşist olur du bu ülke
vatan haini
çocuklugumu kimse bilmez........bütün fasistler ve ülkücüler kaya nin bütün sarkilarini ezbere bilir ve begenir ama kendilerine yediremedikleri için sevmem derler........ikiyüzlülük...
Öldüğüne hala inanamadığım kaliteli bir sanatçı
Ağlama Bebeğim · Karayazı · Suskun · Geçmiyor Günler · Hasretinden Prangalar Eskittim · Hikayemiz (Bizim) · Karanlıkta · Öyle Bir Yerdeyim ki...gibi çok harika parçaları bulunmaktadır.
arkadaşlar tek kelimeyle vatan hayini
daha bi çok özgün müzikçi var onları dinlerim
çok az bu ülkeyi seven o kşiyi dinlemez
vatanını sevmiyende adam değildir zaten
sen zahmet etme yerinden
gürültü yapmam derinden
parmaklarım üzerinden
su gibi akar giderim
ölmedi diyenler dogru söyler ölmedin kalbimizde yasiyorsun
bana müzügi anlatan özgün müzügün tek ismi tahtına kimseye kaptırmayacak kadar kaliteli büyük bi sanatcı ve agır duruşuyla mazlum şarkılarıyla o bir efsane ve bütün şarkılarını bildigim tek insan ona vatan hayini diyenler ona terörist diyenler acaba kendileri ne kadar seviyo bu ülkeyi veya ne yapıyo bu ülke için. o ben kürtce klip cekicem derken onu yuhluyanlar şimdi bagıra bagıra kürtce şarkılar söglüyo nası delikanlılıktır bu nasıl celişkidir bu kendiside bi parcasında ne güzel demiş
' bu ne yaman celişki anne
kurtlar sofrasına düştüm
hani benim gencligim anne'
ahmet kaya en sevdiğim tr. en mükemmel sesli türkücü iyi bir sanatçıdır
gereksiz bir mahlûkat
şu anda dinlediğim ve her zaman dinlediğim sanatçı..
..acımasız olma şimdi bu kadar
dün gibi dün gibi çekip gitme
bırakta dolanayım ayaklarına
kum gibi kum gibi ezip geçme.........
çok güzel bir sese ve yoruma sahip sanatçı.
kürt kimliğine karşın bu ülkede çok rahat bir yaşamı vardı.ama o kendi askerine kursun atan kendi ülkesinin bayrağını yakan pkk yı seçti.seçmekle kalmayıp tüm türkiyenin önünde propagandasını yapmaya kalkıştı.ve layıni buldu.
nedemeli ya ' entel madangaları' bağırara bağıra göstern gözü pek adam gibi adamdı. onu anlatmaya sayfalarmı yeter sandınız.
O Neredesin Firuze nin hemen başlangıcında bi bankın üzerinde göbek atışı belki bu adamı ömrü boyunca kurtarabilecek tek sahnelerdir benim için.
kac zamandır yüzüm traslı,gözlerim safak bekledi...
uzarken ellerim,kulagım kiriste...
olumu ozledim anne! yasamak ısterken delıce...
ah verebilseydım keske
yuregi avucunda kosan her bır anneye
tepeden tırnaga ogula ve kıza kesmis bir ülkeyee armagan
duslerımle sınırsız,diretmisligimle genc,saskınlıgımla cocuk devrederken sırdasıma
usulca acılıverdi yanagımda tomurcuk...
pir sultanı dusun anne! seyh bedrettini,börtluceyi,,
insanları düsün anne!
düsün ki yuregin sallansın,dusun ki o an günesli güzel günlere inanan mutlu bir yusufcuk havalansın...
yani benim güzel annem! alasafagımda ülkemin yıldız ucurmak varken
oturup yıldızlar icinde kendi buruk kanımı ictim...
ne garip duygu su ölmek...
öptügüm kızlar geliyor aklıma.
geride masaüstünde boynu bükük kaldı kagıt kalem
bagısla beni güzel annem.ogul tadında bir mektup yazmadım diye kızma bana
elleri degsin istemedim
gözleri degsin iistemedim
aglayıp koklıcaktın,belki bir ömür koynunda tasıcaktın.
yasamak agrısı asıldı boynuma
oysa
TÜRKÜ TADINDA YASAMAK ISTERDIM...
kısacası güzel annem!
bir cicegi düsünürken ürpermek yok...
gülmek,umut etmek,özlemek,ya da mektup beklemek...gözleri yatırıp ıraklara.
ölmek ne garip sey anne!
baba olamayacagım örnegin.toprak olmak ne garip sey anne...
beni burada arama anne!
kapıda adımı sorma!
saclarına yıldız dusmus koparma anne aglama
bekle beni anne bir sabah cıkagelirim
bir sabah anne bir sabah acını süpürmek icin actıgın da kapını...
hala aynı fikirdeyim..
türkülere ve özgün müziğe kendinen bir sürü güzel şey katabilmiş baba adam..sayısız gözaltılar, hapisler...13 yaşımda koçeroyu selda bağcanla yorumladıktan sonra bu adamın da bizden olduğuna kanaat getirmiştim (solcu)
'- solcuya sorarsanız
ferman padişahın dağlar bizimdir
erzurumda kol başıdır
erzincanda deli daylak
pir sultan yoldaşıdır sivasta
bir kılıcı kanlı vanda
mardinde bir gözü kanlı kaçakçı -'
yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş ve sonra kendini bilmez insan lar tarafından kurulmuş adı pkk olan ve bu ülkede yeterince özgürlük varken
hala daha toprak isteyen ve amerikanın peşinde (yalakalık) yapan insan lar için müzik yapan adam dan ne hayır gelir
Ahmet Kaya
Bazi yurek ve dusunceler vardir. Onlarda hersey dar anlasilir,kabullenir ve yasanir.
Hersey tek onlar icindir. Kendi bireysel ve cok gerici bir yasam felsefesiyle evrene ve onun icindeki bireylere bakar ve inkarci yaklasir herseye.
EMPATI, KOLLEKTIV. SOLIDARITET bir dusuncesi asla yokdur. Sözun kisasi bu bireyler ve dusunceler insanlik icin verdikleri bir emek yokdur. Ve hayatlarini öyle buyuk bir egoist olarakyasarlar.
Bazi yurekler ve dusunceler vardir. Bunlardaki tek amac. Insanlik adina yapilir. Yurek empati, hosgöru,saygi, solidaritet ve kollektiv.
Herkesin kim ne olursa olsun hangi cinsden,dinden,mezhemden, sinifda olursa olsun. Ayni saygiyla hos göruyle ve dogal insani haklari icin yasam haki vardir ve olmali sözunu KENDINE ILKE EDERLER. DER bu benim insani görevim kendi insaligim ve insalik adina.
Ve icindeki özlemlerini bir turkuyle dille getirir en masum en temiz en dogal haliyle.
Icinde ask kokar. Ama genis ask buyuk ask. tek kadin erkek arasindaki ask deyil bu Insanlik aski. doga aski.guzelikler aski.
Bir masum turkuden kime ne zarar gelirki, bir sazin teline deyen mizrak neden böyle batarki bazilerine. Amac insalik icinse birakin ne turkuler sussun nede sazlar. AHMET KAYA ISDE BÖYLE TEMIZ VE YUREGI DUSUNCESI INSANLIK KOKAN BIR BIERYDI. saygilar Meral
ahmet kaya bence ölümsüzlüğü özgürlüğü direnmeyi hiç kimsenin önünde boyun eğmemeyi hatırlatıyor hep bana ve her zaman da hatılatacaktır o hiç bir zaman ölmedi yüreğimizde yaşıyor ve yaşıyacaktır
Yanyana geçen geceler
unutulup gider mi
Acılar birden biter mi
Bir bebek özleminde
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gidermi
Suya hasret çöllerde
beyaz güller biter mi
dikenler göğü deler mi
Bir menekşe kokusunda
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur,
Kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur,
İçimdeki fırtına
kör kurşunla diner mi
Kavgalar kansız biter mi
Bir mavzer çığlığında
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Şu kahpe dünya seni
bana düşman eder mi
dosluklar birden biter mi
Bir kardeş selamında
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Bana bir şeyler anlat
Canım çok sıkılıyor
Bana birşeyler anlat anlat
İçim içimden geçiyor
Yanımdasın susuyorsun
Susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım
İçimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım
Bir gülsen kendimi bulacağım
Depremler oluyor beynimde
Dışarda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar susmuş
İçimde ölen biri var
Hadi birşeyler söyle
Çocuk gözlerim dolsun
İçinden git diyorsun
Duyuyorum gülüm
Gideceğim, son olsun
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular
Her an başka biçimde
Biz üç kişiydik;
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek...
Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara,
Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek...
El tetikte kulak kirişte
Ve sırtımız toprağa emanet...
Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi,
Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık.
Deniz çok uzaktaydı
Ve dokunuyordu yalnızlık.
Gece uçurum boylarında,
Uzak çakal sesleri
Yüzümüze, ekmeğimize,
Türkümüze çarpar geçerdi.
Göğsüne kekik süredi Nazlıcan,
Tüterdi buram buram.
Gizlice ona bakardık,
Yüreğimiz göçerdi...
Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan'ı,
Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi.
Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza,
Kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi...
Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı,
Nazlıcan saçları fırtınayla taralı,
Sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine,
Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı...
Nazlıcan serin yayla çiçeği
Nazlıcan deli dolu heyecan
Göğsümde bir sevda kelebeği
Nazlıcan ah Nazlıcan...
Artık yenilmiş ordular kadar
Eziktik, sahipsizdik
Geçip gittik, parka ve yürek paramparça,
Gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik,
Geçip gittik, Nazlıcan boşluğu aramızda...
Bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular...
Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları,
Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca,
Titredi ve iki yana düştü kolları...
Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
Devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi
Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi...
Sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı,
Birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı
Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı...
Ey Bedirhan; Katran gecelerin heyulası,
Ey Bedirhan; Kancık pusuların belası
Sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana,
Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası...
Bedirhan mor dağların kaçağı
Bedirhan mavi gözleri şahan
Zulamda suskun gece bıçağı
Bedirhan ah Bedirhan...
Biz üç kişiydik
Üç intihar çiçeği
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Suphi...
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Birben kaldım tenhasında...
Gecenin avutulmamıs ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç boynunun
kolyesi olsun
Buda benim sana
ayrılırken hediyem olsun.
Soytarılık etmeden
güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden
doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine
sezebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu
arasıra biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi bir bir
yargılayıp asiyorum
Bu son olsun, son olsun.
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın
İşi gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında gecenin
Hic uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç
boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
Beyninin icindekileri anlıyabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık
tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete
çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun,
ne olacaksa olsun...
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Aslı bende kalacak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Ayrılık başımı döndürüyor
Kavuşmayı özlettin
İntiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin
Geçtim borandan kardan,
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm,
Yatamam geceleri
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Kahrı bende kalacak
Sende ihanet gülüm
Bende matem kalacak
Bu aşkın efkarı şarkılarda
Yüzün bende solacak
Bizi zaman yenecek
Ve anılar kalacak
Geçtim borandan kardan,
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm,
Yakarım geceleri