Ahlaksızlık sadece başka insanlara gereksiz yere zarar zarar vermektir.Diğer tüm ahlaksızlıklar icat edilmiş saçmalıklardır.Kendi kendine zarar vermekse ahlaksızlık değil aptallıktır. Robert Heinlein
Belgesel değeri taşıyan herhangi bir sanat eserinin yakılması, yıkılması ile ancak birşeylerin ört pas edildiği fikri ortaya çıkabilir...
Böyle bir durumda da düşünce özgürlüğü söz konusu olamaz...
Ki; bu yakılma işlemi '1990'lı yıllarda gerçekleşmiş ise, günümüze bu kadar yakın bir tarihte bu olayın meydana gelmesi ancak ürkütücü vasfıyla değerlendirilmesi uygun düşer...
eger ahlakdışı bir durum varsa kitapta yakılır heykelde kırılır binada çökertilir insanda asılır birda kişilerin değil halkın türk halkının manivi ve ahlaki degerleri onemlidir kişinin ve ya kişileri DEĞİL
Eğer 'A' yasalarla kendi ahlaki değerlerini 'B' ye zorla uygulatmaya kalkıyorsa,'A' büyük ihtimal şerefsizin tekidir.
Henry Mencken
Ahlaksızlık sadece başka insanlara gereksiz yere zarar zarar vermektir.Diğer tüm ahlaksızlıklar icat edilmiş saçmalıklardır.Kendi kendine zarar vermekse ahlaksızlık değil aptallıktır.
Robert Heinlein
Romanı okumadım. Ahlakın beyinde başladığına inanırım. Orayı koruyamadıysan gördüğün,okuduğun her şey lekelidir. Nerden baktığın önemli.
'Kişi namus ahkemi kesilirken, beyni kerhanelerde dolaşır.'
Yanılmıyorsam Montaıgne'nin sözüydü.
Belgesel değeri taşıyan herhangi bir sanat eserinin yakılması, yıkılması ile ancak birşeylerin ört pas edildiği fikri ortaya çıkabilir...
Böyle bir durumda da düşünce özgürlüğü söz konusu olamaz...
Ki; bu yakılma işlemi '1990'lı yıllarda gerçekleşmiş ise, günümüze bu kadar yakın bir tarihte bu olayın meydana gelmesi ancak ürkütücü vasfıyla değerlendirilmesi uygun düşer...
eger ahlakdışı bir durum varsa kitapta yakılır heykelde kırılır binada çökertilir insanda asılır birda kişilerin değil halkın türk halkının manivi ve ahlaki degerleri onemlidir kişinin ve ya kişileri DEĞİL
Ümit Oğuztan'ın mahkeme kararıyla 'müstehcen' olduğu savı ile yakılarak imha edilen belgesel romanı..
Romanların yakılarak imha edilmesi kararlarının alınabildiği bir ülkede 'düşüncenin ifadesi özgürlüğü'nden söz edilebilir (mi?)
Romanların yakılarak imha edilebildiği bir ülkede 'sanat' var olabilir (mi?)
Sanat eserlerinin yakıldığı heykellerin tartışma konusu yapıldığı bir ülkede 'demokrasi'nin varlığına kim inanabilir?
Romanların 'müstehcen'liği mahkeme kararlarıyla onaylanan bir ülkede 'irtica' yoktur denilebilir mi?