Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Ah Tamara sizce ne demek, Ah Tamara size neyi çağrıştırıyor?

Ah Tamara terimi Burak Can tarafından tarihinde eklendi

  • Zeynep Vuslat
    Zeynep Vuslat

    Yücel Arzen'in bestelediği müthiş şiir. Ayrıca çok acıklı bir hikayesi vardır. Yücel Arzen'in yayında söylediği videosu, biraz daha gençliğindeki sesi, ile birleşince şiir; ortaya olağanüstğ bir beste çıkıyor. Tavsiye olunur...

  • Zeynep Vuslat
    Zeynep Vuslat

    Yücel Arzen'in bestelediği müthiş şiir. Ayrıca çok acıklı bir hikayesi vardır. Yücel Arzen'in yayında söylediği videosu, biraz daha gençliğindeki sesi, ile birleşince şiir; ortaya olağanüstğ bir beste çıkıyor. Tavsiye olunur...

  • Selin Deniz
    Selin Deniz

    'Ahh Tamara! ..
    ' Çok çok eski yıllarda Akdamar'da yaşayan keşişler badem ağaçlarıyla dolu adaya kimsenin çıkmasına izin vermezlermiş. Kendi içlerinde kapalı yaşarlarmış. Adanın küçük topluluğu içinde Tamara adında bir kız yaşarmış ki güzelliği söze, dile gelmezmiş. Bir gün çevre köylerden bir delikanlı, ki iyi yüzücülüğüyle tanınır bilinirmiş, merak ettiği adaya yüzüp kıyıya çıkmış. Yorgunluk atarken badem toplayan Tamara'yı görüvermiş. Genç kızla delikanlı gözgöze gelmişler ve ikisinin de içine aşkın ateşi düşüvermiş. İki genç her gece Başkeşişten gizli buluşur olmuşlar. Gece ilerleyip el ayak çekilince Tamara bir fener yakıp işaret veriyormuş sevdiğine, delikanlı ışığa doğru sallıyormuş güçlü kulaçlarını. Böylece sürüp giderken, durumu öğrenen Başkeşişin kızı biraz da kıskançlıktan olacak, babasına arkadaşının sırrını ihbar etmiş. O gece de sıkı bir fırtına çıkmış, gölde dalgaların boyu yükselmiş. Tamara gölü tehlikeli gördüğünden feneri yakmamış. Başkeşiş de fırsatı yakalamış. Bir fener yakıp kıyıya çıkmış. Delikanlı feneri görünce fırtınaya aydırmayıp atlamış suya. Eh gönül bu, ferman dinlemez ki, fırtına dinlesin. Genç fenere doğru kulaç atar keşiş feneri adanın etrafında dolaştırır dururmuş. Bütün gece dolaşıp durmuşlar. Delikanlının gücü, dermanı kalmamış, dalgalarla başedemez olmuş, sular onu dibe çekerken bağırmış: 'Ah, Tamara! ...' Tamara çığlığı duyup koşmuş ki, sevdiği yitip gitmiş dalgalar arasında. Başkeşişin oyununu anlamış hemen ve o da kaldırıp atmış kendini sulara. İki sevgilinin cansız bedenleri Van Gölü'nün çırpınan sularında bir birine kavuşmuş. İşte adaya o günden sonra 'Ah Tamara' denilir olmuş, zamanla Akdamar'a dönüşmüş.
    Ah Tamara Van'dan Gevaş'tan ve Digor'un altın saçlı kızlarından dinledim bu türküyü.
    Tamara... Tamara senin dilin yok; senin incilin, senin narın,senin nazın....
    Bu kaçıncı yenilgiaşk uğruna,bu kaçıncı intihar girişimi...
    Boşuna deyıl biliyorum; senin afaroz edilişin,benim şehimi kendime küstürüşüm...
    Bir ışık diye sana gelişimboşuna deyil
    Bırak öldürsünler beni,bırak yok saysınlar
    Unutsunlar senin ismini,bırak saklasınlar
    Tmara aşk adadır artık aşkın adada...
    Ay dolanır geceye kıpkızıl kan gibi
    Bulut geçer üstümden,örter beni tül gibi
    Sevdanın çölündeyim ıssızlığın gölünde
    Yolumda ışığım ol; ah Tamara....
    u vel aha u vel vera u destana
    ah Tamara, ah Tamara...
    Dokunamam ki tenine, yasaksın bana
    Sana giden dikenli yollar,tuzaksın bana
    Aşımsın ekmeğimsin,sevapsın bu canıma
    Derdime derman ol;
    ah Tamara
    Yedi boğum akrep gibi koynumda sevdan
    Kara hançer,mavzer gibi bekliyor düşman
    Bilsinler böyle sevda,böyle bir can alırken
    Aşkıma fermanım ol; ah Tamara...
    Vur beni hasrete,göm beni göle
    Ogluna ver adımı,bin yıllık öfke
    Duysunlar böyle bir sevda böyle bir can alırken
    Aşkıma ferman ol; ah Tamara...
    u vel aha u vel vera u destana ah Tamara ah Tamara... '
    aşk adadır aşk adadadır bu bir destandır ah Tamara ah Tamara'

  • Tamara
    Tamara

    aaaaaaa nickimi gördüm sankiiiiiiiiiiiiii :))))))))))))

    şaka bi yana cok hüzünlendirir öyküsü AX TAMARA! dedirtir....


    İŞTE ÖYKÜSÜ............................


    Çok eski zamanlarda badem ağaçlarıyla doluydu Van Akdamar Adası... Keşişler kendi hallerinde yaşar, adaya kimsenin çıkmasına izin vermezlerdi. Bu adada güzelliği dillere destan ‘Tamara’ adında bir genç kız yaşardı…omzuna dökülen sarı örükleriyle... Ve adayı çok merak eden bir delikanlı bürgün adaya yüzdü ve karaya çıkmış, o sırada badem toplayan Tamara’yı görüp, aşık oldu


    Genç dolunaylı gecelerde, sırtını Artos dağlarına döner, büyük bir sabırsızlıkla zamanın geçmesini beklerdi. Sonra da, gece yarısı olduğunda uzun ince bedenini, büyük bir sevinçle gölün sularına sessizce bırakır, Tamara’nın elinde tuttuğu fenerin ışığına doğru yüzmeye başlardı.

    Işık neredeyse Tamara da orda demekti.

    Bu mumun ışığı, o adaya varıncaya kadar, havada bazen kavisler çizer, ve adaya yüzen kızıl saçlı, kızıl sakallı delikanlının, yüzeceği mesafeyi

    Olayı öğrenen Başkeşişin kızı bunu babasına söyledi


    Ve bir gece... Çıkan fırtına gölde dalgaların boyunu yükseltti Tamara gölü böle tehlikeli görünce feneri yakmadı Bunu fırsat bilen Başkeşiş bir fener yakıp kıyıya çıktı. Karadaki genç aşık ışığı görünce dalgalara aldırmayıp suya attı kendini... Delikanlı fenerin ışığına doğru kulaç atarken, Başkeşişte feneri adanın etrafında dolaştırp durdu. Genç aşığın gücü kalmayınca dalgalarla baş edemedi ve sulara gömülürken

    Ah, Tamaraaa! ..” diye haykırdı…….


    Ah, Tamaraaa! ..
    Tamara, taş duvarları döven çığlıkla irkildi.
    Titreyen ayakları rutubetli, kayalardan aşağıya koşarken, başkeşiş, başını pelerinin içinde boşuna saklayarak yukarıya çıkıyordu.İşlediği günah, üzerinden asırlar geçmiş gibi gelen yıllarda işlediği günahlara karıştı, içindeki kiniyle kıyasıya bir savaşa girişti...
    Tamara, deli gibiydi.Fırtınanın güçlü çığlığına karışan çığlığı ıslak kayaların üstünde bir o yana bir bu yana defalarca seyirtti.Defalarca titreyen bacakları kaydı, düştü.
    Tamara, karanlık dalgaların derinliklerinden gelen aydınlık bir tünel gördü.
    Tamara, karanlık suların derinliğindeki aydınlığa atladı...

  • Gerek Yok
    Gerek Yok

    van ilimizde bir ada diye anımsıyorum ama küçük bir ege kaçamağında rakı masasında ki nidam olmasını tercih ederdim... ah tamara ah!

  • Selim Başar
    Selim Başar

    Akdamar adasının efsanesine konu olan kızın ismi ve sevgilisinin 'AH' ı

    Memeleketim olan Van da Van gölünde Akdamar adası adlı bir adadır. efsanesi; fî tarihte çobanın biri kralın kızını sever.bu aşk karşılıklı olarak sürerken zalim kral tarafından farkedilir. Çobanı damatlığa kabul etmek yerine kızını Van gölündeki adaya göndermek suretiyle uzaklaştırır. fakat prenses tamarayı deli gibi seven çobanı bu sürgün de yıldırmayıp yasak olduğu halde adaya yüzerek gitmeye karar verir gölde canavara rastlamaz ama, prensesin muhafızı tarafında atılan ok iki seven insanı ayırmaya yetmiştir ve nihayet çoban son nefesini verirken önce şehadet getirmiş sonrada 'AHH TAMARAA' diyerek aşkı için ölmüş Bizlerde Van halkı olarak çobana vefa borcumuzu ödemek anlamında, adamızın ismini Akdamar adası olarak Türkçe şekliyle söyleyip dururuz. :))

  • Şener Özkan
    Şener Özkan

    altılı ganyan oynadığım zamanlarda o zamanın parasıyla 2,5 milyarı kaçırdığım atın adı..........
    unutabilirmiyim seniiii.............
    aaaahhhh tamara ahhh....... :)))
    iyi paraydı o zaman