Küçük bir erkek çocuk, annesine sordu: ^^Niçin ağlıyorsun? ^^ ^^Çünkü ben kadınım.^^ Diye cevapladı annesi. ^^Anlamadım..? ! ^^ dedi çocuk. Annesi, çocuğu kucaklayıp ^^Hiç bir zaman anlayamayacaksın..! ^^ dedi.
Babasına ^^Baba, annem niçin ağlıyor? ^^ diye sordu. Babanın cevabı: ^^Bütün kadınlar sebepsiz ağlayabilen yapıdadır^^ oldu. Küçük çocuk büyüdü, yetişkin adam oldu, hâlâ kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi.
Nihayet öldükten sonra cennete gittiğinde Allah'a sordu. ^^Allahım^^ dedi: ^^Kadınlar niçin bu kadar kolay ağlayabiliyorlar? ^^
Allah ^^Ben kadınları özel yarattım...! Tüm yaşamın ağırlığını taşıyabilecek kuvvette olmasına rağmen başkalarına teselli verecek kadar yumuşak omuzlar, doğumun acısına olduğu kadar doğurdukları evlatlarının nankörlüğüne dayanabilecek iç kuvvetini verdim. Başkalarının kuvvetinin kalmadığında; devam edecek azmi, ailesinin hastalığında; yorgunluğa pabuç bıraktırmayacak kudreti verdim. Her türlü şart altında, hatta kendilerini çok kötü incitseler de, çocuklarını sevmek duygusallığını verdim. Bu duygusallık her yaştaki çocuklarının yaralarını sarmalarına,sorunlarını dinleyip paylaşmalarına yardım ediyor. Kocalarını tüm kusurlarıyla sevmek kuvvetini verdim. Onlara iyi bir kocanın eşini asla incitmeyeceğini fakat bazen destek ve kuvvetini deneyecek davranışlarda bulunacağını anlayacak duyarlı bir zeka verdim.
Tek zayıflık olarak kadınlara bir gözyaşı verdim... Tamamen kendilerinin sahip oldukları, ihtiyaçları olduğunda kullanmak üzere. İnsanlık için bir gözyaşı...^^ diye cevapladı...
Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu, ne de kendini ne şekilde taşıdığıdır.
Kadını esas güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi, fedakarlığı, sorumluluğu, anlayışı, sadece bilgiye değil aynı zamanda kalbe de yönelik aklıdır.....
Ağlarken güzelleşir, Ağlarken olgunlaşır, Her şeye rağmen ağlatılmaması ve haliyle de ağlanmaması gerekir, Hele bir de karşlıklı ağlamak bir başkadır ki, bu konuya isterseniz hiç girmeyelim.. Bir kaç birşey hatırlatasın gelir, mesela tırnaklarını delicesine yerken gecenin bir hayli ilerlemiş vakitlerinde,soğuk yatakta yatılması gerekirken oturur konumda,bir hamlede şaaak diye ağızdan çıkacak o kadar çok şey varken ve bunları yüzüne çarpmayı düşünürken, sevdiceğini kırmamak adına kalakalırsın.. Düşünürsün ki, zaten bunları unutmamıştır.. Hatırlatmaya ne gerek var..?
Suçsuz ve günahsız iken suçlarsanız eğer, kabahatli görüp olup olmadık tepkiler verip ve ağlayacak duruma gelmesine sebebiyet verirseniz bir de........! ! ! !
Sevdiceğinin güzel gözlerini hafiften yaşlı görmek hangi sevgiliyi ağlatmaz ki..? Onun sevgi dolu kalbini düşünmeden söylenenlerin yüzünden kırılmasına, ağlarken konuşma çabasını, nefesini, kokusunu hisseden hangi sevgili ağlamaz ki..? Hangi sevgili için ağlanmaz ki..?
Yürekten ağlıyorsa sevgili, yüreğinde yer etmiş demektir diğer sevgili.. Bunun kıymeti bilinmeli, ağlatarak değil belki.......
Ağlattığın, kırdığın, üzdüğün için kendini affettirme telaşına düşersin.. Oysa kalbi kırılan yeter ki sen mutlu ol diyerekten kendini suçlu gösterir, o kendini affetirmeye çalışır..... Bu daha da çok yıkar ya insanı..
Konuşacağın da varsa konuşamazsın, koca bir yumruk gelir oturur boğazına, af dilemek gelir içinden, onu da yapamazsın....... insanın yüreğini çok yakar bu duyguyu yaşamak......
kimi, yorgun bir yağmur damlası olarak düşmek yüreğindeki çiçeğe kimi,bu çiçeği soldurasıya akmak; bir sağnak edasıyla kimi, yolunu bulan su misali umutlandırmak; güneşe döndürebilmek yüzü kimi de yeni kimilere gebe deryalar oluşturabilmek nedensizce... neden sizce?
Kamufle etmek için kullanılan yöntemlerin bazılarıda karizma zedeleyici olabileceğinden her ortamda uygulanmaması şiddetle tavsiye olunur; bknz: Erkeğin ağlamasını soğan doğruyordum diye izah etmesi... :)))
Yaşarken nefret edilen, yaşadıklarında yaptıklarıyla ile 70 milyonun hem geleceği hem onuruyla (bknz:mr. clington ile görüşmesindeki resmi) oynamış insanların arkasından sırf öldükleri için ağlayıp, yas tutmak en azından onbinlerce insanın kanı ellerinde olan bir zalimin idam cezasına çarptırılmasına üzülmek kadar ahmakça...
Ağlamak güzeldir,insanı asla zayıf göstermez arkadaşlar.kendimizle bir hesaplaşmadır ağladığımız o anlar.Yanlışlarımızı,doğrularımızı,güzelliklerimizi,çirkinliklerimizi ve daha bir çok şeyimizi anlamamıza yardım eder.Şiir bölümündeki sayfamda bununla ilgili bir de şiirim bulunmakta...İlgilenen arkadaşlara...
gücünün hiç bir şeye yetmediğinde gecenin en ıssız anını bekle ellerini aç semaya ve gözlerinden akıttığın yaşla iste umulurki gözünden dökülenlere merhamet eder Allah Azza ve Celle.....
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli farkına bile varmadan? Nasıl etmeli de ağlayabilmeli ayıpsız, aşikare, yağmur misali?
Neylersin alışkanlık için kan ağlarken yüzün güler dikilitaş gibi dinelirsin yine. Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer, anneler gibi ağlamanın yiğitliğine? .
Gülmek kadar doğal aslında... ama nedense ağalayan birini gördüğümüzde neden ağlıyor diye sormadan ya da düşünmeden edemeyiz...çocuklar içinse çok önemli bir iletişim aracı. Yaşamın zor koşullarıyla yüzleşince sığınabilecekleri tek liman gözyaşları.:(... :)
Ağlıyorsam vardır elbet bir sebebi...Sen yine de sorma, geç gitsin...Boşver...
KADINLAR NEDEN AĞLAR?
Küçük bir erkek çocuk, annesine sordu:
^^Niçin ağlıyorsun? ^^
^^Çünkü ben kadınım.^^ Diye cevapladı annesi.
^^Anlamadım..? ! ^^ dedi çocuk. Annesi, çocuğu kucaklayıp ^^Hiç bir zaman anlayamayacaksın..! ^^ dedi.
Babasına ^^Baba, annem niçin ağlıyor? ^^ diye sordu.
Babanın cevabı: ^^Bütün kadınlar sebepsiz ağlayabilen yapıdadır^^ oldu. Küçük çocuk büyüdü, yetişkin adam oldu, hâlâ kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi.
Nihayet öldükten sonra cennete gittiğinde Allah'a sordu.
^^Allahım^^ dedi: ^^Kadınlar niçin bu kadar kolay ağlayabiliyorlar? ^^
Allah ^^Ben kadınları özel yarattım...! Tüm yaşamın ağırlığını taşıyabilecek kuvvette olmasına rağmen başkalarına teselli verecek kadar yumuşak omuzlar, doğumun acısına olduğu kadar doğurdukları evlatlarının nankörlüğüne dayanabilecek iç kuvvetini verdim.
Başkalarının kuvvetinin kalmadığında; devam edecek azmi, ailesinin hastalığında; yorgunluğa pabuç bıraktırmayacak kudreti verdim.
Her türlü şart altında, hatta kendilerini çok kötü incitseler de, çocuklarını sevmek duygusallığını verdim. Bu duygusallık her yaştaki çocuklarının yaralarını sarmalarına,sorunlarını dinleyip paylaşmalarına yardım ediyor.
Kocalarını tüm kusurlarıyla sevmek kuvvetini verdim. Onlara iyi bir kocanın eşini asla incitmeyeceğini fakat bazen destek ve kuvvetini deneyecek davranışlarda bulunacağını anlayacak duyarlı bir zeka verdim.
Tek zayıflık olarak kadınlara bir gözyaşı verdim... Tamamen kendilerinin sahip oldukları, ihtiyaçları olduğunda kullanmak üzere. İnsanlık için bir gözyaşı...^^ diye cevapladı...
Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu, ne de kendini ne şekilde taşıdığıdır.
Kadını esas güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi, fedakarlığı, sorumluluğu, anlayışı, sadece bilgiye değil aynı zamanda kalbe de yönelik aklıdır.....
insani tek rahatlatan sey
Ağlarken güzelleşir,
Ağlarken olgunlaşır,
Her şeye rağmen ağlatılmaması ve haliyle de ağlanmaması gerekir,
Hele bir de karşlıklı ağlamak bir başkadır ki, bu konuya isterseniz hiç girmeyelim..
Bir kaç birşey hatırlatasın gelir, mesela tırnaklarını delicesine yerken gecenin bir hayli ilerlemiş vakitlerinde,soğuk yatakta yatılması gerekirken oturur konumda,bir hamlede şaaak diye ağızdan çıkacak o kadar çok şey varken ve bunları yüzüne çarpmayı düşünürken, sevdiceğini kırmamak adına kalakalırsın.. Düşünürsün ki, zaten bunları unutmamıştır.. Hatırlatmaya ne gerek var..?
Suçsuz ve günahsız iken suçlarsanız eğer, kabahatli görüp olup olmadık tepkiler verip ve ağlayacak duruma gelmesine sebebiyet verirseniz bir de........! ! ! !
Sevdiceğinin güzel gözlerini hafiften yaşlı görmek hangi sevgiliyi ağlatmaz ki..? Onun sevgi dolu kalbini düşünmeden söylenenlerin yüzünden kırılmasına, ağlarken konuşma çabasını, nefesini, kokusunu hisseden hangi sevgili ağlamaz ki..? Hangi sevgili için ağlanmaz ki..?
Yürekten ağlıyorsa sevgili, yüreğinde yer etmiş demektir diğer sevgili.. Bunun kıymeti bilinmeli, ağlatarak değil belki.......
Ağlattığın, kırdığın, üzdüğün için kendini affettirme telaşına düşersin.. Oysa kalbi kırılan yeter ki sen mutlu ol diyerekten kendini suçlu gösterir, o kendini affetirmeye çalışır..... Bu daha da çok yıkar ya insanı..
Konuşacağın da varsa konuşamazsın, koca bir yumruk gelir oturur boğazına, af dilemek gelir içinden, onu da yapamazsın....... insanın yüreğini çok yakar bu duyguyu yaşamak......
Ağlamamanız ve ağlatmamanız dileğiyle....
Bazen, için için ağlarım...Ama kimseler görmez...Tıpkı bugün olduğu gibi...Gülerken, için için ağlamak...
ağlamaktan kurudu gözlerim
ağlıyorum neydim ne haldeyim
hatırlarsan bıraktığın yerdeyim
hala sevdalınım bela sevdan varya...
kimi, yorgun bir yağmur damlası olarak düşmek yüreğindeki çiçeğe
kimi,bu çiçeği soldurasıya akmak; bir sağnak edasıyla
kimi, yolunu bulan su misali umutlandırmak; güneşe döndürebilmek yüzü
kimi de yeni kimilere gebe deryalar oluşturabilmek nedensizce...
neden sizce?
o kadar geniş ki içinizdeki gökyüzü bulutlar toplanıverır.. budur ağlamakk.
iyi veya kötü duyguların allah tarafından verilen acayip bir mekanizma ile dışa vurulmasıdır.
gerçek / rol ?
içine / dışına ?
Kamufle etmek için kullanılan yöntemlerin bazılarıda karizma zedeleyici olabileceğinden her ortamda uygulanmaması şiddetle tavsiye olunur;
bknz: Erkeğin ağlamasını soğan doğruyordum diye izah etmesi... :)))
erkeği bozduğu söylesede kamufle edildiği müddetçe iyi gelir :)))
uzun zaman oldu icra etmeyeli...ama rahatlattigini hatirlarim..
benim içimi dökmek için yapabildiğim tek şey
klasik bir rahatlama yöntemi
Orijinal yazılışı 'ığ-lamak'..
'ığ/ağ' seslerinden türemiş bir fiil..
ah-layıp vah-lamak ın
ığ ve ağ versiyonu..
Yaşarken nefret edilen, yaşadıklarında yaptıklarıyla ile 70 milyonun hem geleceği hem onuruyla (bknz:mr. clington ile görüşmesindeki resmi) oynamış insanların arkasından sırf öldükleri için ağlayıp, yas tutmak en azından onbinlerce insanın kanı ellerinde olan bir zalimin idam cezasına çarptırılmasına üzülmek kadar ahmakça...
Ağlamak güzeldir,insanı asla zayıf göstermez arkadaşlar.kendimizle bir hesaplaşmadır ağladığımız o anlar.Yanlışlarımızı,doğrularımızı,güzelliklerimizi,çirkinliklerimizi ve daha bir çok şeyimizi anlamamıza yardım eder.Şiir bölümündeki sayfamda bununla ilgili bir de şiirim bulunmakta...İlgilenen arkadaşlara...
Bir çiçek gibiydin taze dalında
Rengine doymadan bırakıp gittin
Sonnahar gelmeden rengin solmadan
Ayrılık yeline kapılıp gittin
Gittin de benim belimi büktün
Şimdi dokunsalar ağlayacağım
Ardından karalar bağlayacağım
Nasılsın deseler ağlayacağım
Bu gurbette neler geldi başıma
Zehir kattın ekmeğime aşıma
Doyamadan şu gencecik yaşıma
Ayrılık yeline kapılıp gittin
Yeller gibi estim durdum
G ül gibi soldum
Yalnizligin türküsünü
Ben senden çaldim
Aglama sen aglama sen
Haydi biraz gül
Geleceksen yollarina gül dökeyim gül
Sevdalarin duraginda
Hep yalniz kaldim
Yalnizligin korkusuna
Hep sensiz daldim
gücünün hiç bir şeye yetmediğinde
gecenin en ıssız anını bekle
ellerini aç semaya
ve gözlerinden akıttığın yaşla
iste
umulurki gözünden dökülenlere merhamet eder
Allah Azza ve Celle.....
gözyaşı aşk acısı ihtiyaç
ağlanacak durumda olmak: hiç dostunun olmadiğini düşünmek...
Ağlamak Meselesi
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
.
Nazım Hikmet
Ağlarsa anam ağlar gerisi playback yapar.
rahatlamanın en iyi yolu
yooookkk gülmek vaaaarrrr.. :))
Gülmek kadar doğal aslında... ama nedense ağalayan birini gördüğümüzde neden ağlıyor diye sormadan ya da düşünmeden edemeyiz...çocuklar içinse çok önemli bir iletişim aracı. Yaşamın zor koşullarıyla yüzleşince sığınabilecekleri tek liman gözyaşları.:(... :)
Bir çocuğun ağlaması anlık acı yada anlık tatminsizlik....
Bir yetişkinin ağlaması birikmiş acı yada birikmiş tatminsizlik