Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Ağıt sizce ne demek, Ağıt size neyi çağrıştırıyor?

Ağıt terimi Şyr De tarafından tarihinde eklendi

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas 12.03.2023 - 15:45

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas 02.03.2023 - 01:42

  • İrem Başar
    İrem Başar


    ... ağıt/lar kimliksiz ve katıksızdır.!

  • Kadir Yıldız
    Kadir Yıldız

    lorikler ağıtlar ninniler masallar ve türkülerimizle yaşıyoruz.. kurban olayım kültürümün her bir detayına.. yaşamak budur.. gerisi yaşadığını sanmaktır..

  • Glazart Sea
    Glazart Sea

    uzaktaki, bir zaman icin mutsuz bir arkadaş için tutulan ağıttır bu..gün boyu aklınıza gelir durur, toparlandı mı biraz, daha iyice mi acaba diye? eliniz yetişmez sırtını sıvazlamaya, sesinizle güc vermeye çalışırsınız ancak.. ağıdın, yağmurun altında beraber yürürken söylenip coşulan çocukluk şarkılarına yerini bırakması sabırsızlıkla beklenir..Stolen Child dinlemenin zamanı gelmiştir bile..

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    Çarmıha gerilmiş Dünya gezegeni
    dile gelebilse ve
    biraz ironi duygusu bulsa
    onu mahvettiğimiz için
    rahatlıkla şöyle diyebilirdi,
    'Onları affet baba,
    Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.'

    Buradaki ironi,ne yaptığımızı
    biliyor olmamız olurdu.

    Son canlı da
    bizim yüzümüzden
    öldüğünde,
    belki de
    Büyük Kanyon'nun derinliklerinden
    yükselen bir sesle
    Dünya,
    'Her şey bitti diyebilseydi
    ne kadar şairane olurdu.
    İnsanlar burayı sevmemişlerdi.

    (Ülkesi Olmayan Adam)

  • Quzzıl Qurt
    Quzzıl Qurt

    Şivan Perwer: halepçe!

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    Bir köylü gözlerini manga komutanına dikmişti.Bir şeyler arar gibi tüm gücünü gözlerinde toplayarak; bu gözlerde bir umar arıyordu.Manga komutanı gözlerini kaçırdı.Sonra binlerce yıllık bir ağıt mırıldandı belli belirsiz.Belki de mırıldanmıyor sadece aklından geçiriyordu.Bunu hiç kimse hiçbir zaman bilemeyecekti.

    Vurulmuşum dağların kuytuluk bir boğazında…A.Arif

  • Emma Libertarian
    Emma Libertarian

    Halk edebiyatında (Anonim) ortaya çıkmış
    ve ölen kişilerin ardından söylenen türkülere denir.
    Ölen kişilerin iyi hallerini, meziyetlerini dile getirmek, kaybından dolayı duyulan
    ifade etmek amacıyla söylenir.

    İslamiyetten önceki Türk edebiyatındaki karşılığı sagu,
    Divan edebiyatındaki karşılığı ise mersiye olmakla
    birlikte günümüzde yakından tanınmaktadır...

  • Fizanlı Necip Fîyakalı
    Fizanlı Necip Fîyakalı

    'Eyvah ner yer, ne yar kaldı!
    Gönlüm dolu ah-ü zar kaldı.
    Şimdi buradaydı, gitti elden,
    Gitti ebed'e gelip ezel'den
    Ben gittim o haksar kaldı;
    Bir kuşede tarmar kaldı
    Baki o enis-i dilden, eyvah,
    Beyrutta bir mezar kaldı.'

  • Ley Yam
    Ley Yam

    içimde nicedir yoksaydığım bir ağıtın sesi yükselmekte..

    içimin ipince sızısı..kaç kat toprağa gömdüm seni ama sen güneşle buluştun yine..söz bitti..aslında hiç olmadı zaten..sıra acıyı yüklenmekte.

    Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez-bakara/286

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    ağır başlı ol ey benim acım! !

  • Aliye
    Aliye

    kim için?

    her ölünün ardından yakılan ağıt yakanın kendi ölümüne iliştirdiği bir acınma...

    kendi için.

    iyi peki ne için?

    yerlere atılıp üstünü paralamak, sızlanmak... sızlamak...

    yer değiştirmiş bir şey için...

    ağlamak/

    için için-

    kendi için...

  • Nisa Nur
    Nisa Nur

    yansımalar..neydenden ağıt yükselirmiş..dinlemek gerek..
    ağıt.vaveyla..serzeniş..ah etmektir diğer bir anlamıyla..en incesinden bir acıyı seslendirmektir..birtek gidenlerin ardından yakılan acı bir çığlık olarak bilinsede..ağıtında makamları vardır kendi içinde..yaniki..ağıt öyle bir gelirki eyvahlarının ardından, öyle bir çıkarki içinin en kuytu köşelerinden, yakan bile ağıtına ağlar durur..ağıt ağlatmalı ki kıymetli olsun acıyı tanıttıran..
    ağıt..içten gelir..ve bir zamanı yaşıyoruz ki içinde nice ağıtları, çığlığıyla büyüten..her köşede bir ağıt yükselir..kimi sessiz kimi en gür haliyiyle..duyuyormuyuz..duyumsuyormuyuz..herkes kandi iniltilerinin sesinde...ve bilirim..bundan eminim, yükselen tüm ağıtlar bir boşluğun derinliğinde duyulmakta..bilinmekte....

  • Eren Can
    Eren Can

    Ağıt ölen kişilerin arkasından,doğal afetlerden ölen kişilere yakılır

  • Hakan Bengi
    Hakan Bengi

    ağıttır

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    aynur-ahmedo

  • Müfit Aslan
    Müfit Aslan

    BOROMİR'E AĞIT


    Bataklıktan,uzun otlar bitenkırlardan,Rohan boyunca gelir,
    Yürür gelir Batı Yeli,gelir surlara erişir.
    'Ey gezgin yel,Batı'dan ne haberler getirdin bu gece bana?
    Selvi boylu Boromir'i gördün mü yıldız ya da ay ışığında? '
    'yedi dereden,geniş boz bulanık sulardan geçerken gördüm onu;
    Gördüm boş topraklardan geçtiğini,derken kaybolduğunu
    Kuzey'in gölgelerine doğru.Sonra hiç görmedim onu bir daha
    Belki Kuzey Yeli duymuştur Denethor oğlunun borusunu ama.'
    'Ey Boromir! Yüksek surlardan bakıyorum batıya uzaklara,
    Ama kimsenin yaşamadığı boş topraklardan çıkıp gelmiyorsun bu yana.'

    Eser gelir Güney Yeli Deniz'in ağzından,kum tepelerini,taşları aşar;
    Martı çığlıkları getirir yanında,kapımızda figan eder durur.
    'Ey dertli yel,Güney'den ne haberler getirdin bu akşam bana?
    Nerede Dürüst Boromir? Geciktikçe keder basıyor insana.'
    'Sorma bana nerede diye-o kadar çok kemik var ki
    Ak sahillerde ve kara sahillerde,fırtınalı göğün altındaki:
    O kadar çok kişi geçti ki Anduin'den,akan Deniz'i bulmaya.
    Kuzey Yeli'ne sor; onların haberini her Kuzey Yeli getirir bana.'
    'Ey Boromir! Kapıdan güneye uzanıyor yol,ta deniz kıyısına,
    Ama boz suların ağzından,ağlaşan martılarla çıkıp gelmiyorsun bu yana.'

    Kralların Kapısı'ndan eser gelir Kuzey Yeli,aşar gürleyen şelaleleri;
    Kulenin etrafında çınlar berrak,soğuk borusunun sesi.
    'Ey kudretli yel,Kuzeyden ne haberler getirdin bugün bana?
    Cesur Boromir'den haber var mı? Çok geçti gittiğinden bu yana.'
    'Amon Hen'in dibinde duydum narasını.Nice düşmanla döğüştü orada.
    Yarılmış kalkanıyla kırık kılıcın yoldaşları taşıdı suya.
    Dik başı ve güzel yüzüyle dinlenmeye uzattılar vücudunu;
    Ve Rauros,altın Rauros şelalesi bağrına bastı onu.'
    'Ey Boromir! Muhafız Kulesi kuzeye bakacak bundan böyle
    Günler sona erene kadar,Rauros'a,altın Rauros şelalesine.'

    GİL-GALAD'IN DÜŞÜŞÜ

    Gil-Galad bir elf kralıydı.
    Ozanlar hüzünle söyler olanları:
    Son kraldı o,Dağ ile Deniz arasında,
    Hükmederdi özgür ve adil bir krallığa.

    Uzundu kılıcı,mızrağı sivri,
    Uzaklardan seçilirdi parlayan miğferi;
    sayısız yıldız,göklerin tarlasında
    görünürdü gümüş kalkanın aynasında.

    Ama ayrıldı gitti çok uzun zaman önce,
    Kimse bilmez şimdi nerede;
    Çünkü düştü yıldızı karanlıklara
    gölgelerin hükmettiği Mordor'a

  • Harun Çat
    Harun Çat

    dize vurulan eller.....
    seri bi şekilde söylenen umutsuz cümleler....
    az önce biri yada birilerinin öldüğü cenaze evlerini.....

  • Harun Çat
    Harun Çat

    dinleyin:halepçe (şivan perwer)

  • Serhat Avcı
    Serhat Avcı

    Yusuf Nihal Atsız'ın şiiri.

  • Adem Akyol
    Adem Akyol

    ayrılık, ölüm vb. olaylar karşısında doğan ızdırap nedeniyle düzenli düzensiz bir şekilde ezgiler eşliğinde söylenen yanık türkülerdir.

  • Kevser Ekinci
    Kevser Ekinci

    alper tunga sagusu

  • Memo Memili
    Memo Memili

    anadolu'da bazı yörelerde kına gecelerinde geline kına yakılırken oradaki en yaşlı kişinin sözleri.

  • Nursenbayram
    Nursenbayram

    Ölümün karşısında hissedilen çaresizliğin çığlığı

  • Havva Saygılı
    Havva Saygılı

    Zamanın içinde yok olan sevdiklerimize haykırış....

  • Yaşam Aslan
    Yaşam Aslan

    Acı....

  • Scabiosa Argentea
    Scabiosa Argentea

    Alkışlanmayan ve gülünmeyen Eser.

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    ağıdım suladım bu çiçekleri, yeşerttim...tomurcuklanıp yeni ağıtları bekler oldu, sulanıp meyvesini versin diye...